YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6921025e88caa
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 5 0
Bugün : 2067
Dün : 41199
Bu ay : 895990
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45299811
IP'niz : 216.73.216.128

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

İngiltere’nin Yahudi Lobisi ve Derin Devleti olarak bilinen “CHATHAM HOUSE”’un meşhur ödülüne bu yıl Sn. Abdulah Gül’ü layık bulmuşlardır. Siyonizmin Küresel hâkimiyet projesinin ve GİZLİ DÜNYA DEVLETİ’nin, İngiltere’deki bu merkezinin Sn. Abdullah Gül’e olan sıcak alakası, acaba nereden kaynaklanmaktadır?

Şu soruların doğru ve doyurucu yanıtını bilmek, bir vatandaş olarak elbette hakkımızdır:

1- Sn Abdullah Gül; Siyonizmin ve ırkçı emperyalizmin, tüm dünyayı kontrolü altına almayı amaçlayan, gizli ve kirli bağlantıları saptanan “Chatham House” gibi bir karanlık kuruluşun hoşuna gidecek ve büyük ödülünü hak edecek, hangi özel hizmet ve gayretleri gâvurların işine yaramıştı?  Bu verilenlerin “ödül kılıflı rüşvet” anlamına geldiğinin tarihi tecrübelerle kesinlik kazandığını kendileri de takdir buyuracaklardır.

2- “Chatham House” ve CFR gibi Siyonist örgütleri kuran Yahudilerle Sn. Abdullah Gül’ün herhangi bir yakınlık, akrabalık ve gönüldaşlık bağını halkımız bilmediğine göre, bu ilgi nereden kaynaklanmaktadır?

3- Sn. Abdullah Gül’ün 2010 yılı 10 Kasım mesajında vurguladığı: “Türkiye’nin yeni uluslararası düzende, hak ettiği yeri alması için üstün bir gayret gösteriyoruz” sözleri, “Chatham House” yetkililerine bir mesaj mıydı ve Türkiye’nin küresel emperyalizme yamanması mı amaçlanmıştı?

4- Recep T.Erdoğan’a Başbakanlık yolunu açan CHP ve Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığına taşınmasını kolaylaştıran MHP yetkililerinin ve milletvekillerinin, şu CHATHAM HOUSE’un Masonik ve Siyonist bağlantılarını ve kimlere ne maksatla ödül dağıttıklarını tartışmak ve araştırmak üzere, TBMM’ne soru önergeleri vermelerinin tam zamanıydı… Ama neden hiçbirisinden tıs çıkmamaktaydı? Yoksa perde arkası küresel patronları aynı mıydı?

5- Şu ZAMAN, YENİ ŞAFAK gibi ılımlı İslamcı, şu YENİ AKİT gibi radikal şeriatçı, şu TARAF gibi öküz altında buzağı arayıcı… Velhasıl hem AKP’ye yandaş hem de Laiklik takıntılı, başörtüsü karşıtı ve ulusalcı bütün medya, şu CHATHAM HOUSE’un perde arkasını ve Abdullah Gül’e özel alakasını niye hiç yazmaz ve kamuoyunu aydınlatmazlardı? Yoksa dışarıda horoz dövüşü yapıp toplumu avutanların, localardaki akıl hocaları ortak mıydı?

Gerçekte Amerikan devleti denen şey İngilizlerin  Anglo-Sakson geleneğine bürünmüş Siyonist Yahudi hedeflerinin bir uzantısı ve projesidir. Amerikan yönetim elitleri bile İngiltere’den “ihraç” edilmiştir.

Bunu anlamak için 1620 yılında İngiltere’nin Southampton limanından Amerika’ya göçmen taşıyan “Mayflower” isimli geminin yolcu listesi bile yeterlidir. Kolonileşme döneminde yola çıkan bu gemi adeta bir tür “kuluçkalık” gibidir. Bu gemidekilerin atalarından –Bush’lar dahil- tam 17 ABD başkanı çıkıvermiştir. Üstelik bu 17 aile bir şekilde birbiriyle akraba olan kimselerdir. O halde burada bir “tesadüf”ten ötede bir “misyon” aramak gerekecektir.

Niçin Amerika’ya göçmüş on binlerce aile çiftçi olup kalır iken, bu gemideki 17 aile Amerika’nın geleceğinde söz sahibi kuşaklar yetiştirmiştir? (Bak:www.mayflowerhistory.com)

Her dönem geçerli olan İngiliz-Amerikan ittifakının temelinde bu ailelerin ağırlığı ve onların “gizli misyon”ları nelerdir? Bunların Yahudi Kökenleri niçin gizlenmektedir?

Chatham House “Derin Dünya Devleti’nin Stratejik-Entelektüel Motoru Yerindedir!

Bu anlamda İngiliz derin devleti bir aristokratik kolej gibidir. Merkezinde, çekirdeğinde Kraliyet ailesi, Lordlar kamarası uzantılı bir “soylular” yapısı ve onların özellikle güvenlik bürokrasisi içindeki MI5, MI6 gibi birimler, Scotland Yard görülmektedir. Hatta Exeter, (Abdullah Gül’de bu üniversitede eğitim almıştır)  Oxford, Cambridge gibi üniversitelerin yönetim kademesi bile bu ağa dahildir. Bu şeytani yapının entelektüel boyutunu hazırlayıp eğitmek ve kadro devşirmekle görevlidir. Bu anlamda “İngiliz derin devleti” aristokratik bir Anglo-Sakson elitler temeli üzerinde kurulu gibi görünen Yahudi güdümlü bir yapı arzetmektedir.

Siyonist Yahudi güdümlü İngilizler dünyayı yönetmek için önce akıl ve bilgi gerektiğini sezmişlerdir. O yüzden ki gizli servislerinin adı “Intelligence Service” (Akıl, zekâ, idrakle ilgili) tir. Bu nedenle strateji oluşturmak için bilgiye dayalı, entelektüel faaliyetlere özel bir itina göstermişlerdir. Emperyal politikalarını bunun üzerine geliştirmişlerdir.

İşte bu kuruluşların başında ise “Chatham House” diye bildiğimiz “Royal Institute for International Affairs” (Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü) gibi sivil görünümlü ”think-tank” (düşünce kuruluşu) gelir. Ancak Chatham House İngiliz menşeli olsa bile gerçekte çok daha büyük bir “Küresel Oyuncu”, strateji çizicidir. Dünya çapındaki “ağ”ın önemli bir merkezidir. Temelinde Siyonizmin “Tek Dünya Devleti” tasarımının olduğu “Küresel Kraliyet” projesinin yürütücülerindendir.

Araştırılsa, Kökeninde “Yuvarlak Masa”nın Majestik Otel Toplantısı görülecektir.

30 Ma­yıs 1919’da Pa­ris Ma­jes­tic Otel’de bio ‘Ra­und Tab­le’ (yu­var­lak ma­sa) top­lan­tı­sı gerçekleştirildi. Yuvarlak Masa’nın fikir babası Ox­ford Üni­ver­si­te­si pro­fe­sör­le­rin­den John Rus­kin’di.

Aslında kökleri1877’ye kadar gitmekteydi. Girişimcileri arasında John D. Roc­ke­fel­ler, John P. Mor­gan, And­rew Car­ne­gie, Ma­yer A. Rotsc­hild ve Ce­cil Rho­des beş­li­si başı çekmişti ve hepsi Yahudiydi. Bize I. Dünya Savaşı sonrası koşulları dayatanlar da bu Siyonistlerdi.

I. Dün­ya Sa­va­şı he­nüz bit­miş­ti. Ar­tık dün­ya­ya ye­ni bir şe­kil ver­me­nin za­ma­nı gelmişti. Ge­le­ce­ği el­le­rin­de bu­lun­dur­mak is­te­yen güç­ler, bu­nun için ha­re­ke­te geç­mişti. Bu toplantıda bir Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (Institute of International Affairs) kurulması kararı verildi. Kuruluşun başına ise Astor ailesinin başı John Jakop Astor Yahudisi getirildi. Söz ko­nu­su grup, 5 Ha­zi­ran’da bir da­ha top­lan­dı ve olu­şu­mun tek bir or­ga­ni­zas­yon ola­rak de­ğil de bir­bi­ri­ne bağ­lı bir ağ ola­rak ku­rul­ma­sı­nın da­ha uy­gun ola­ca­ğı so­nu­cu­na var­dı ve so­nun­da ba­zı ‘think-tank’le­rin ku­rul­ma­sı ka­bul edil­di. Bun­lar ara­sın­da ABD mer­kez­li “Co­un­cil on Fo­re­ign Re­la­ti­ons” (Dış İliş­ki­ler Kon­se­yi / CFR), Lond­ra mer­kez­li Kra­li­yet Ulus­la­ra­ra­sı İliş­ki­ler Ens­ti­tü­sü-Ro­yal Ins­ti­tu­te of In­ter­na­ti­onal Af­fa­irs (RI­IA), yani ‘Chat­ham Ho­use’ en önemlileriydi. Olu­şum­la­rın ba­şı­nı çe­ken ise Yahudi asıllı Rotsc­hild’la­rın Gü­ney Af­ri­ka’da­ki ta­şe­ro­nu Lord Alf­red Mil­ner’di. Ar­tık ‘Ye­ni Dün­ya Dü­ze­ni’ için kol­la­rı sı­va­ya­bi­lir­ler­di. Bun­dan son­ra Ba­tı dün­ya­sın­da ba­şı çe­ke­cek olan dev­let­le­rin dış po­li­ti­ka­la­rı­na bu ku­rum­lar yön ve­re­cek­ti.

Ayrıca aşağıda sayacağımız örgütlerin hepsinde “Chatham House Kuralı” diye bilinen kural geçerliydi. Bütün bunlar Chatham Hause yapılanmasını “model” edinmişlerdi. Buna göre konuşmalar dışarı sızdırılamaz, sızsa bile konuşmacının kimliği gizli tutulmak gerekirdi.

Küresel Hegemonyanın Gelişme Seyri

Tarihsel sıralama olarak 1920 yılında önce “Chatham House” kurulup faaliyete geçirildi. (Bir anlamda daha sonraki yapıların hepsinin lokomotifi “Chatham House”dır diyebiliriz.)

Onu 21 Tem­muz 1921’de New York’ta ku­rulan “Co­un­cil on Fo­re­ign Re­la­ti­ons” (Dış İliş­ki­ler Kon­se­yi / CFR)’ın kuruluşu izledi. Ku­ru­cu­la­rı Wal­ter Lip­mann ve J.P. Mor­gan’dır. CFR’nin ilk baş­kan­lı­ğı­nı Se­natör Rudy Bosch­witz, fah­ri baş­kan­lı­ğı­nı ise ulus­la­ra­ra­sı ban­ker­lik şir­ke­ti Kuhn-Le­ob Co.’dan Eli­hu Ro­ot üstlenmişti. Pa­ul War­burg, Ot­to Kahn ve Ja­cob Schiff ise önayak olanlar Yahudilerdi. New York’un 68’in­ci Cad­de­si’nde ta­ri­hi bir bi­na örgütün merkezidir. Car­ne­ige Vak­fı, Roc­ke­fel­ler ai­le­si ve Wall Stre­et ban­ker­le­ri­nin ma­li des­tek­le­riy­le gelişmiştir.(Amerikan Merkez Bankası “Federal Reserve’nin özelleştirilmesini de bunlar önermişti. “Paradan para kazananlar” işte bu kesimlerdi.

CFR, Derin Dünya Devleti’nin “Politbürosu” veya “Merkez Komitesi” yerindedir. Derin Dünya’nın en seçkin kadroları buradadır. Roc­ke­fel­ler ailesi başı çekmektedir. ABD’nin küresel politikaları esas olarak burada çizilmektedir. O da bir sivil “Think-Tank” görünümündedir. Siyaset, medya, akademisyenler, istihbarat servisleri, büyük şirket ve bankaların üst yöneticilerinden oluşan son derece “seçkin” üyeleri her an hizmettedir. Uzun erimli hedeflerinin başında:  “Ulusal devletler”in çökertilmesi ve “Tek Dünya Devleti”nin kurulması gelir. Bunlar aynı zamanda dünyada “küresel sermaye” diye bilinen Siyonist şebekedir. 2007 yılında başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a burada bir konuşma yaptırılmış, sonra ödül verilmiştir.

Bu yapılar içinde bizde en çok bilinen ve duyulanı ise “Bilderberg”dir. Bil­der­berg ismi Hol­lan­da’nın Oos­ter­berg şeh­rin­de­ki ay­nı adı ta­şı­yan otel­den gel­mek­te­dir. Aslında aynı “küresel ağ”ın bir üst düzey meclisidir.

Bil­der­berg’in ku­ru­cu­la­rı ara­sın­da eski Nazi Hol­lan­da Prensi Bern­hard, Uni­le­ver Baş­ka­nı Pa­ul Rij­kens ve Po­lon­ya­lı ha­ham/sos­yo­log Dr. Jo­seph Hi­ero­nim Re­tin­ger bu­lun­mak­ta­dıri ki Re­tin­ger, Bil­der­berg’in ‘fi­kir ba­ba­sı’ ola­rak bi­li­nir. Bil­der­berg’in ilk ku­ru­luş top­lan­tı­sı­na; o za­man­ki CIA Baş­ka­nı Wil­li­am Don­na­van, CIA’dan Be­dell Smith’de katılmışlardır. Küresel seçkinlerin “Danışma Meclisi” ve “Derin Dünya’nın Avrupa Ayağı” olarak da bilinirler. Bilderberg’in her sene Mayıs sonu, Haziran başı gibi muhtelif ülkelerde yapılan toplantılarına Türkiye’den de çok sayıda başbakan, bakan, şirket yöneticisi, üst bürokrat, medya yöneticisi ve yazar davet edilmektedir. Türkiye’de üç kere bir araya gelmişlerdir. (İçlerinde en popüler olanı Fehmi Koru olmuştur) Bilderberg’de bağ­la­yı­cı ka­rar­lar­dan çok, eği­lim tes­pi­ti ya­pı­lır ve ön­le­rin­de­ki sü­reç­te çı­ka­cak so­nuç­lar değerlendirilir. Bil­der­berg “Derin Dünya Devleti” oluşumunun organlarının en önemlilerinden biridir. Bu yılki son toplantılarını 3-6 Haziran 2010 tarihinde Sitgas-İspanya’da gerçekleşmiştir. AB, yani “Birleşik Avrupa” fikri tümüyle bir Bilderberg projesidir.

Ger­çek­te Bil­der­berg, ken­di ba­şı­na oluş­muş ya da bir­den or­ta­ya çık­mış bir ku­ru­luş de­ğil­dir; ‘de­rin dün­ya dev­le­ti’nin mer­kez ka­rar me­ka­niz­ma­sı olan CFR’nin çok da­ha giz­li bir biçim­de ulus­la­ra­ra­sı bo­yut­ta­ki uzan­tı­sı­ gibidir. Za­ten CFR üye­le­ri­nin bir­ço­ğu­nun ay­nı za­man­da Bilderberg üye­si ol­ma­sı da ara­da­ki bu ba­ğın bir ka­nı­tı sa­yı­la­bi­lir.

Aynı “Küresel Ağ”ın son yapılanması olan “Trilateral Komisyon” (Üçlü Komisyon) diye bilinen Siyonist yapı, he­de­fin ge­niş­le­me­si­ne pa­ra­lel ola­rak 1973 yı­lın­da şekillenmiştir. Gi­ri­şi­min ön­cü­lü­ğü­nü Da­vid Roc­ke­fel­ler ve Zbig­ni­ew Brze­zins­ki yürütmüşlerdir. Üye­le­ri­ni Ame­ri­ka, Av­ru­pa ve Ja­pondan Yahudi işa­dam­la­rı, bü­rok­rat­lar ve fi­kir adam­la­rı mey­da­na ge­ti­rir. Sa­yı­la­rı 300 ka­dar­dır, söz ko­nu­su üç böl­ge ara­sın­da eko­no­mik ve po­li­tik te­kel oluş­tur­mak ama­cıy­la gerçekleştirilmiştir. (28 Şubatı tertipleme, Erbakan’ın Refah-Yol iktidarını devirme talimatı da bizzat bu Siyonist 300’ler meclisi Başkanı Yahudi Rockefeller ve Brezinski tarafından verilmiştir. M.Ç.)

Tri­la­te­ral Ko­mis­yon’un üç mer­ke­zinin New York, Pa­ris ve Tok­yo’da olduğu bilinir. Bü­tün top­lan­tı­la­rı giz­lidir. Ku­zey Ame­ri­ka bö­lü­mü­nün ba­şı­na Roc­ke­fel­ler ge­ti­ril­miş­tir. Top­lan­tı­la­rı se­ne­de bir gün ve dö­nü­şüm­lü ola­rak New York, Pa­ris ve Tok­yo’da ya­pı­lır. 30 üye­lik bir yö­ne­tim kad­ro­su, ara­la­rın­da gö­rev da­ğı­lı­mı yap­mış olup he­def ül­ke­le­re da­ir pro­je­le­ri yö­ne­tir. Ko­mis­yo­nun ‘Tri­alo­gue’ adı al­tın­da bir der­gi­si ve ‘Üç­gen Kâ­ğıt­lar’ adın­da­ki ça­lış­ma ra­por­la­rı var­dır.

Sonuç Olarak:

Bu yapılar “tesadüfen” ortaya çıkmış, basit fikir üretme kuruluşları değildir. Daha ilk tasarımlarında küresel hedeflere göre şekillenmişlerdir. Dünyayı bir “ağ” gibi sarmış vaziyettedir.

İşte Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’ün ödül alacağı kuruluş ve ona paralel yapılanmalar bugün “Derin Dünya Devleti” diye bilinen oluşumun tam merkezidir. Dünyadaki “Küresel Elite Dayalı Siyonist Yönetim Tekeli” anlayışının amaçlandığı, sürecin bu yönde zorlandığı, ulus devletlerin bu projeler uğruna parçalandığı bir akımın temsilcileridir.

Biz ise buradan bakıp “Ne güzel, cumhurbaşkanımızı yabancılar bile takdir ediyor”, “Kraliçenin elinden ödül alıyor”, “İngiliz devleti bile kıymetimizi anlıyor” gibi sevindirik olup, avami yorumlar yaparken; aynı yapının arka planına baktığımızda bambaşka şeyler görülmekte, ülkemiz ve geleceğimiz adına bizleri ürkütmektedir.[1]

Şimdi bu bilgi ve belgeler ışığında, Chatham House’un Abdullah Gül’ü yılın adamı seçmesi ve ödül vermesi daha bir anlam kazanmakta ve kafaları karıştırmaktadır. Bu nedenle şunu da sormak istiyoruz:

Sn. Cumhurbaşkanının, Hanımının başörtüsüne tavır alıp Cumhuriyet resepsiyonuna katılmayan beyler ve paşalar, acaba Siyonist ve emperyalist kuruluş olan Chatham House’un bu esrarlı ödülüne ve karmaşık ilişkilerine karşı, niye suskun ve puskun kalmaktaydı? Yoksa türban takıntıları, bu karanlık ve karmaşık irtibatları saklama ve aktörlerini aklama amaçlı mıydı?

Bütün bu Siyonist yapıların ve şahısların, Abdullah Gül ve Recep T. Erdoğan muhabbetine karşılık, Erbakan Hoca’ya duydukları derin ve keskin öfkenin ve Onu engelleme ve köreltme gayretlerinin altında ne yatmaktaydı? Ha, sahi yeri gelmişken hatırlatalım: Ulusalcı takımın son sığınağı Morrison Süleyman da, bu karanlık  Siyonist ve Masonik dehlizleri çok iyi tanıyanlardandı!?

Erbakan Hoca: “Erdoğan Siyonizmin kasiyeri (yani sömürü komiseri) gibidir!”

ERDOĞAN ve hükümetinin yaptığı yanlışları  “AB’ye girmeye çalışmak, faizin geçerli olduğu Siyonist düzene uymak” diye sıralayan Erbakan, SP’nin seçimleri kazanacağını ve iktidar olacağını vurgulamıştı. Milli Görüş’ün efsane lideri 84 yaşındaki Necmettin Erbakan’ın, eski öğrencisi Tayyip Erdoğan için “Yıllarca ona yapması gerekenleri öğrettim, ama dediklerimi değil tersini yaptı. Şimdi amacımız onu devirmek” sözleri çarpıcıydı. Hoca’nın nasıl bir strateji kurguladığını bir türlü çözemeyen Siyonist mihraklar şaşkındı.

Saadet Partisi’nin genel başkanlığına seçilerek siyasete geri dönen 84 yaşındaki Necmettin Erbakan, Almanya’nın saygın gazetelerinden Die Welt’e konuşarak, Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül için, “Onları bazı dış güçler buraya getirdi. Bunlar şu anki dünya düzeninin; ırkçı, Siyonist emperyalizmin, insanları köleye çeviren güçleridir. Batılı, Siyonist dünya düzenine bilmeden destek ve hizmet verilmektedir. Yaptıklarının çoğu yanlış ve tehlikelidir. Vergiler ve borçlarla Siyonistlere para kazandıran Erdoğan Siyonizmin kasiyeri gibidir. O benim öğrencimdi. Ona yapması gerekenleri söyledim, ama dediklerimi yapmadı. Şimdi amacımız onu devirmektir. Efsane Başbakan geri dönüyor” diye uyarmıştı. Hükümetin yaptığı nadir doğrulardan birinin Hayrünnisa Gül’ün türbanla resepsiyona katılması olduğunu belirten Erbakan, “ancak bunun dışında AB’ye girmeye çalışmak, faizin geçerli olduğu Siyonist düzene uymak ve küreselleşme diye halkımızı köleleştirip, Türkiye’yi Büyük İsrail’e vilayet yapmak, gibi çok vahim hatalar yapıldığını” hatırlatmıştı.

Sabah Gazetesinden Ergun Aksoy’a konuşan (9 Kasım 2010 Sh.22) Recep T. Erdoğan’ın:

“28 Şubat sürecindeki dayatmalar karşısında bunalan insanımız, yeni bir siyaset mühendisliğine izin vermedi, buna karşı demokratik tepkisini ortaya koyup AKP’yi iktidara getirdi” sözleri, aslında AKP’nin 28 Şubat tertibinin gayrı meşru bebeği olduğunun dolaylı itirafıydı. Aynı söyleşide Başbakan’ın;

“Merhum Turgut Özal döneminde gelişen hak ve özgürlükler geriye gitti, demokratik siyaset güç kaybetti, vesayetçi çevrelerin dayatmaları milleti canından bezdirdi.. 1993-2003 arası, adeta Türkiye’nin kayıp yılları ve fetret dönemiydi..” ifadeleriyle Erbakan’ı ve Refah Yol iktidarını yok sayması ve kocaman kıçı dışarıda olduğu halde başını kuma sokup saklandığını sanan Deve Kuşu tavrıyla aslını inkara kalkışması, bunların tiyniyet ve zihniyetini ortaya koymaktaydı.

Daha önce “bu bizim namus meselemiz” dedikleri halde, sekiz yıldır çözmeye cesaret edemedikleri Türban sorunuyla ilgili haklı sorular karşısında bunalıp “artık bıktığını” açıklayan, çünkü sığınacak hiçbir mazeret bulamayan Cumhurbaşkanı ve Başbakan; acaba bu konuyu istismar etmekten niye usanmamıştı?



[1] (Bak:www.acikistihbarat.com 09 – 11 – 2010 – Atilla Akar)

 

0 0 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Subscribe
Bildir
12 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

SELAM OLSUN SİZE EY MİLLİ GÖRÜŞÜN EN CİDDİ YAYIN ORGANI MİLLİ ÇÖZÜM
GAZETECİLİK ANLAMINDA MİLLİ GAZETE, DERGİ OLARAKTA İSLAMİ OLARAK ANADOLU GENÇLİK VE MİLLİ ÇÖZÜM OKUYORUM. HER ÜÇÜDE OKUL VAZİFESİ GÖRÜYORLAR. MİLLİ ÇÖZÜMÜN FARKI DAHA AYRINTILI VE GERÇEKLERİ DAHA CESUR OLARAK YAYINLIYOR. KÜRESEL FESATCILIK VE FETULLAHÇILIK KİTABI MÜKEMMEL. HERKES OKUSUN VE FAYDALANSIN. ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN.

SELAM OLSUN SİZE EY MİLLİ GÖRÜŞÜN EN CİDDİ YAYIN ORGANI MİLLİ ÇÖZÜM
GAZETECİLİK ANLAMINDA MİLLİ GAZETE, DERGİ OLARAKTA İSLAMİ OLARAK ANADOLU GENÇLİK VE MİLLİ ÇÖZÜM OKUYORUM. HER ÜÇÜDE OKUL VAZİFESİ GÖRÜYORLAR. MİLLİ ÇÖZÜMÜN FARKI DAHA AYRINTILI VE GERÇEKLERİ DAHA CESUR OLARAK YAYINLIYOR. KÜRESEL FESATCILIK VE FETULLAHÇILIK KİTABI MÜKEMMEL. HERKES OKUSUN VE FAYDALANSIN. ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN.

ÇOK GÜZEL VE ANLAMLI BİR ŞİİR
NUMAN KURTULMUŞUN MİKROFON KAZASI DİYE LANSA EDİLEN SÖZLERİ ASLINDA BİLİNÇLİ YAPILMIŞTI. YANİ BİR ADAM MİKROFONLARIN KARŞISINDA BİLİNÇSİZ HAREKET EDİYORSA O ADAM AHMAKTIR. AMA BU NUMAN BUNU BİLİNÇLİ YAPTI GÜNDEM OLUŞTURMAK İÇİN. TERBİYESİZ SEVİYESİZ VE ALÇAK BİR YAPISI OLDUĞUNU BÖYLECE TESCİLLEMİŞ OLDU. PAŞA KARDEŞİM ŞİİRİN ÇOK GÜZEL VE ANLAMLI.

ÇOK GÜZEL VE ANLAMLI BİR ŞİİR
NUMAN KURTULMUŞUN MİKROFON KAZASI DİYE LANSA EDİLEN SÖZLERİ ASLINDA BİLİNÇLİ YAPILMIŞTI. YANİ BİR ADAM MİKROFONLARIN KARŞISINDA BİLİNÇSİZ HAREKET EDİYORSA O ADAM AHMAKTIR. AMA BU NUMAN BUNU BİLİNÇLİ YAPTI GÜNDEM OLUŞTURMAK İÇİN. TERBİYESİZ SEVİYESİZ VE ALÇAK BİR YAPISI OLDUĞUNU BÖYLECE TESCİLLEMİŞ OLDU. PAŞA KARDEŞİM ŞİİRİN ÇOK GÜZEL VE ANLAMLI.

HOCAMA HIRLAYAN DIĞA
KAMERALAR KARŞISINDA HOCAMA HIRLAR

BİR AVUÇ KENDİNİ BİLMEZ DIĞALAR

ZORA KALDIMI İÇİ BOŞ DIŞI BOŞ ZIRVALAR

SİYONİZM PİYONU TOPLAMA HASSOLAR

İFTARI TEZGAHLAYAN KENDİSİ

AKIL VEREN İŞBİRLİKÇİ ABİSİ

(Z)SAMAN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ

REKLAMINI HEP YAPAR MEDYANIN KARTELCİSİ

GÖMLEĞİ YIRTMAYA ÇALIŞTI

AMA YIRTILAN KENDİ AR DAMARIYDI

MİLLİ GÖRÜŞTEN NASİBİNİ ALMAMIŞTI

YAPAMAYINCA GÖREVİNİ APAR TOPAR KAÇMIŞTI

DÜN AB’YE KARŞIYDI BUGÜN TAM DESTEKÇİ

KULLANAMIYOR HALKA GÖRE PROF DİLİNİ

KIRARLAR UZATIRSAN HAKK’KA ELİNİ

ATEŞE ATIYORSUN ADIM ADIM KENDİ KENDİNİ

HOCAMA HIRLAYAN DIĞA
KAMERALAR KARŞISINDA HOCAMA HIRLAR

BİR AVUÇ KENDİNİ BİLMEZ DIĞALAR

ZORA KALDIMI İÇİ BOŞ DIŞI BOŞ ZIRVALAR

SİYONİZM PİYONU TOPLAMA HASSOLAR

İFTARI TEZGAHLAYAN KENDİSİ

AKIL VEREN İŞBİRLİKÇİ ABİSİ

(Z)SAMAN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ

REKLAMINI HEP YAPAR MEDYANIN KARTELCİSİ

GÖMLEĞİ YIRTMAYA ÇALIŞTI

AMA YIRTILAN KENDİ AR DAMARIYDI

MİLLİ GÖRÜŞTEN NASİBİNİ ALMAMIŞTI

YAPAMAYINCA GÖREVİNİ APAR TOPAR KAÇMIŞTI

DÜN AB’YE KARŞIYDI BUGÜN TAM DESTEKÇİ

KULLANAMIYOR HALKA GÖRE PROF DİLİNİ

KIRARLAR UZATIRSAN HAKK’KA ELİNİ

ATEŞE ATIYORSUN ADIM ADIM KENDİ KENDİNİ

KENDİSİNİ BÜYÜK ZANNEDEN KÜÇÜK BEYİN; (NUMAN KURTULMUŞ)
KENDİSİNİ BİR HALT SANAR SİYASİ SAKAR

SORULAN SORULAR KARŞISINDA HEP YALPALAR

MİLLİ GÖRÜŞ VE ERBAKAN’DAN GÖLGESİ GİBİ KORKAR

KAMERALAR KARŞISINDA MÜSLÜMANLARA KİNİNİ KUSAR

AKICI KONUŞAMAZ ÇÜNKÜ FERASET YOK

GERÇEĞİ GÖREMEZ HİDAYET YOK

OLAYLARI ÇÖZEMEZ DİRAYET YOK

ABD VE İSRAİLE YAN BAKAMAZ CESARET YOK

MEDYANIN ŞİŞİRMESİYLE AYAKTA KALIR

SIKINTI HALİNDE MASON LOCALARINA SARILIR

EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ OKYANUS ÖTESİ ZAMANCIDIR

NE SAĞCIDIR NE SOLCU TAM BİR BATI HAYRANIDIR

BÜYÜK GÖRÜR KENDİSİNİ KÜÇÜK BEYİNCİK

SİYASETİN KİRLİ YÜZÜ TAZE GELİNCİK

SARMIŞ HER TARAFINI TAM BENCİLLİK

FİRAVUN GİBİ İÇİNE İŞLEMİŞ KİBİRLİLİK

ARKASINDAN GİDER ÜÇ BEŞ ZAVALLI ŞUURSUZ

MAKAM HIRSIYLA ONUN YANINDA OLAN ONURSUZ

DÜNYA DİYEREK SİYONİZME UŞAK OLDUNUZ

YAKINDIR SİZİNDE HAZİN SONUNUZ

DAVAMIZ MİLLİ GÖRÜŞ LİDERİMİZ ERBAKAN

LAL OLACAK DİLLER ONA UZATILAN

GERÇEK MÜCAHİD BÜYÜK KAHRAMAN

SENİ SEVİYORUZ SAVUNAN ADAM ERBAKAN

KENDİSİNİ BÜYÜK ZANNEDEN KÜÇÜK BEYİN; (NUMAN KURTULMUŞ)
KENDİSİNİ BİR HALT SANAR SİYASİ SAKAR

SORULAN SORULAR KARŞISINDA HEP YALPALAR

MİLLİ GÖRÜŞ VE ERBAKAN’DAN GÖLGESİ GİBİ KORKAR

KAMERALAR KARŞISINDA MÜSLÜMANLARA KİNİNİ KUSAR

AKICI KONUŞAMAZ ÇÜNKÜ FERASET YOK

GERÇEĞİ GÖREMEZ HİDAYET YOK

OLAYLARI ÇÖZEMEZ DİRAYET YOK

ABD VE İSRAİLE YAN BAKAMAZ CESARET YOK

MEDYANIN ŞİŞİRMESİYLE AYAKTA KALIR

SIKINTI HALİNDE MASON LOCALARINA SARILIR

EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ OKYANUS ÖTESİ ZAMANCIDIR

NE SAĞCIDIR NE SOLCU TAM BİR BATI HAYRANIDIR

BÜYÜK GÖRÜR KENDİSİNİ KÜÇÜK BEYİNCİK

SİYASETİN KİRLİ YÜZÜ TAZE GELİNCİK

SARMIŞ HER TARAFINI TAM BENCİLLİK

FİRAVUN GİBİ İÇİNE İŞLEMİŞ KİBİRLİLİK

ARKASINDAN GİDER ÜÇ BEŞ ZAVALLI ŞUURSUZ

MAKAM HIRSIYLA ONUN YANINDA OLAN ONURSUZ

DÜNYA DİYEREK SİYONİZME UŞAK OLDUNUZ

YAKINDIR SİZİNDE HAZİN SONUNUZ

DAVAMIZ MİLLİ GÖRÜŞ LİDERİMİZ ERBAKAN

LAL OLACAK DİLLER ONA UZATILAN

GERÇEK MÜCAHİD BÜYÜK KAHRAMAN

SENİ SEVİYORUZ SAVUNAN ADAM ERBAKAN

HERŞEY OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ OLUYOR
TÜRKİYEDE DIŞ İŞLERİ BAKANLIĞINA HER ADAM GETİRİLMEZ. MUTLAKA DIŞ BAĞLANTILARI OLAN ADAMLAR GETİRİLİR. ABDULLAH GÜLDE BUNLARDAN BİRİ İDİ. VE ŞİMDİDE CUMHURBAŞKANI. PEKİ BU KADAR KISA SİYASET ARENASINDA BU NASIL OLUYORDU. YOKSA CIA, MOSSAD VE YAHUDİ LOBİLERİYLE OLAN BAĞLANTILARININ KARŞILIĞIMIYDI YADA İKİ KUTUPTU DÜNYADA KARIŞIK HESAPLARIN FÜGÜRANLIĞINIMI ÜSLENMİŞTİ SAYIN GÜL. ORASI YAKINDA ÇIKAR ELBET. İŞTE MİLLİ ÇÖZÜMÜN BİRKEZ DAHA FARKIN ÇIKTI. BİZİ YİNE AYDINLATTI.

HERŞEY OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ OLUYOR
TÜRKİYEDE DIŞ İŞLERİ BAKANLIĞINA HER ADAM GETİRİLMEZ. MUTLAKA DIŞ BAĞLANTILARI OLAN ADAMLAR GETİRİLİR. ABDULLAH GÜLDE BUNLARDAN BİRİ İDİ. VE ŞİMDİDE CUMHURBAŞKANI. PEKİ BU KADAR KISA SİYASET ARENASINDA BU NASIL OLUYORDU. YOKSA CIA, MOSSAD VE YAHUDİ LOBİLERİYLE OLAN BAĞLANTILARININ KARŞILIĞIMIYDI YADA İKİ KUTUPTU DÜNYADA KARIŞIK HESAPLARIN FÜGÜRANLIĞINIMI ÜSLENMİŞTİ SAYIN GÜL. ORASI YAKINDA ÇIKAR ELBET. İŞTE MİLLİ ÇÖZÜMÜN BİRKEZ DAHA FARKIN ÇIKTI. BİZİ YİNE AYDINLATTI.

raslantıya! bak
İstanbul’u işgal eden İngiltere, çanakkale işgali ve iskenderun ve antakyaya asker çıkardıkları günün yıldönümü 9 KASIM’da Gül’e ödül verdi. Bu ne tesadüf! Peki devletimizin başkanı bu kadar cahil mi idi? Bunlar mı Türkiye’de müslümanların gaspedilen haklarını kendilerine teslim edecek olanlar. Ülkemin insanları bunlardan ne bekliyor hala. ya ülkem insanı dizi izlemekten beynini kaybetmiş yada şeytanlaşmış.

raslantıya! bak
İstanbul’u işgal eden İngiltere, çanakkale işgali ve iskenderun ve antakyaya asker çıkardıkları günün yıldönümü 9 KASIM’da Gül’e ödül verdi. Bu ne tesadüf! Peki devletimizin başkanı bu kadar cahil mi idi? Bunlar mı Türkiye’de müslümanların gaspedilen haklarını kendilerine teslim edecek olanlar. Ülkemin insanları bunlardan ne bekliyor hala. ya ülkem insanı dizi izlemekten beynini kaybetmiş yada şeytanlaşmış.

Picture of İsmet SEZGİN

İsmet SEZGİN

YORUMLAR

Son Yorumlar
12
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...