EY HALIK-I ZÜL-CELAL!
Tam san’at harikası, her şey Senin eserin
“Kün” emrinle tecelli, etti mahlukat derhal!..
Alemdeki ayetler, Mahşerdeki Kevserin
Sen var edip donattın, ey Halık-ı zül-Celal!
Her özellik güzellik, her görüntü her sesi
Anne baba şefkati, sevgilinin nefesi
Gençlerin heyecanı, bebeklerin hevesi
Hepsi rahmet cilvesi, ey Mevlay-ı zül-Kemal!
Yaratılanı sev say, Yaratan hatırına
Her canlı bir kitaptır, dikkat et satırına
Hem deli çadırına, hem veli yatırına
Hep ibretle varmanı, ister Sübhan zül-Cemal!
Ümmetin feryadıyla, derde düçar olmayan
Hem şerden şekavetten, Rabbe kaçar olmayan
Gözünü ve gönlünü, Dosta açar olmayan
Batıya bağlı gafil, bu ne zillet bu ne hal!
0
0
votes
Değerlendirmeniz

Adil Düzen Devranı
Hükümlerin en mükemmel,takdirin en güzeldir
Gönderdiğin Büyük elçi,insanlığa rehberdir
Erbakan teknolojisi,yıkar deccal sarayın
Bilge takipçi sürdürür,Adil Düzen davranın!..
YOLUNDAN AYIRMA ALLAHIM
Şu sadık samimi kullarını
Yolundan ayırma Allah’ım
Açılan elleri yapılan duaları
Sen kabul et Allah’ım
Kimi mal mülk sevdasına
Bir çoğu makam hırsına
Taptılar fani dünyaya
Bizi bunlardan eyleme Allah’ım
Ne yanılmazlar gördüm çifte hainler
Davaya ihanette en ilerideler
Fetoyla anılırlar dökülür elbet iplikler
Ağlayanın malını, gülene bırakma Allah’ım
Bop’un gönüllü taşeronları
İsraille uyumlu kadroları
Hani nerede Fetönün siyasi ayağı
Bunların şerrinden bizi koru Allah’ım
Milli Çözüm Hakkı haykırır
Siyon şeytan çıldırdıkça çıldırır
Milli Görüş kurtuluş ışığıdır
Hak davadan bizi ayırma Allah’ım
Sırrı Ezel ve Ebed
Kainat sanatının altında, “Kemal” sıfatın vardır
Besmelenin “B” sinde, sırrın DNA sı vardır
Alemde Tür örneği, ahrette özü vardır.
Zatına secde eder, yarattığın her Zeval.
Zahirde var olanın, cümle batın-ı sensin
Her haklı muhabbetle, ayna gönle düşensin
İlahi enerjinle, masumiyet müjdesin
Sübhanallah virdimin, hedef gayesindesin.
“Cümle mevcudat haktır”, yaratanı yansıtır.
Kur’an-ilim iç içe, Hikmet ona manadır
Hor görme hal ehlini, rabbin hesabı vardır.
Lüzumsuz değil haşa, ariflere nazardır.
“İnnemel mü’minune ihvetün”, hakikatin duymayan
Cümle zulüm şerlerden, hicret edip kaçmayan
İlahi radarları, “Hu” ya açık tutmayan
Batıl yolun müridi, sonu rüsvay hem zarar.
Subhânallâh… Allâh-u Ekber… Elhamdulillâh… Estağfirullâh…
[b]1. Kıt’a:[/b]
[i][b]Tümden gelim:[/b][/i]
İsm-i Celâl, külliyâtta tecellî etti.
Mü’min kul, Vâhidiyyet denizinde
Hâlık’ın Celâl sanatın seyretti.
Gafile ise Celâlin tecellisi, dehşetti.
[b]Sübhânallâh!…[/b]
[b]2. Kıt’a:[/b]
Allah Teâlâ rahmetini yüz parçaya ayırdı. Doksan dokuzunu kendi yanında tuttu, bir parçasını ise yeryüzüne indirdi. İşte bu bir parça rahmet sebebiyle bütün canlılar birbirine merhamet ederler. Hatta kısrak (emzirirken) yavrusuna basıp da zarar verir korkusuyla ayağını kaldırır.[b] Buhârî, Müslim,[/b]
[i][b]
Vahdet-i Şühud:[/b][/i]
Kemâlâtı sonsuzdur rahmetiyle kuşatır.
Kader Esbâb ağın örer; imtihanlar yaşatır.
Derde derman aratır da, kapısını çaldırır.
Zulmetmez kuluna hâşâ; tekâmüle vardırır.
[b]Allâh-u Ekber!…[/b]
[b]3. Kıt’a:[/b]
[i][b]Tüme varım:[/b][/i]
Bülbülü ağlatan; gülün nakışları mıydı?
Züleyha’yı eriten Yusuf’un bakışları mıydı?
Her şey Ehâdiyyet sırrı tecellisi imiş, bildim.
Bilmek kâr değilmiş, bulmaya-olmaya geldim.
İsm-i Cemâl ile Hakk; cüz’de tecelli edendi.
Damla varsın Derya’ya, işte bu istenendi.
[b]Elhamdulillâh!…[/b]
[b]4. Kıt’a: [/b]
Dünya kan ağlar iken, çelebinin derdi nedir?
Ettiğinden utanmaz, bak fikri ne, zikri nedir?
Ölüm, ahiret, mîzân var, hep önüne konulur.
Bunca nimet içinde hani nerde, şükrün nedir?
[b]Estağfirullâh!…[/b]
[i]“Eğer bizi, mağfiret edip bağışlamazsan, bize acıyıp merhamet buyurmazsan mutlaka hüsrana uğrayanlardan oluruz” [/i] [b]A’raf: 23[/b]