YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
69207b0066a57
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 4 8
Bugün : 25029
Dün : 45549
Bu ay : 877753
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45281574
IP'niz : 216.73.216.128

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

ERMENİ BİLİNEN “PAKRADUNİ” YAHUDİLER
VE
SİNSİ SİYONİST YÖNTEMLERİ [1]

  1. Not: Bu yazı 19 Ağustos 2021 tarihinde hazırlanmıştır.
  2. (Kaynak: Süleyman Arif Emre – Siyasette 35 Yıl – Keşif YY. (10) Milsan AŞ. IST. Mart 2002 – Sh: 201-203)
  3. Yeruşalayim Talmudu, Gittin 6: 7, 48 a
  4. Targum Yeruşalmi, Yaratılış: 8: 4
  5. Yaratılış, 8: 4; II. Krallar 19: 37; Yermiyau 51: 27
  6. Les Pacradounis ou Une Secte Armeno-Juive / 4. Baskı: 1933; Fransızca / İst.
  7. Prof. Dr. Mesut Erşan
5 22 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Subscribe
Bildir
12 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Gizli örgütlerin ve bunların yetiştirdiği ajanların faaliyet gösterdikleri ülkelerdeki cemaat, tarikat, siyasi partiler gibi oluşumlar içerisinde yer aldığı, bu oluşumların gücünü kendi hain emelleri için kullandığı artık aşikardır. Fakat ne yazık ki yazıda da belirtildiği gibi geçmişten günümüze kadar bu kadroları ifşa edenlere, bunların hain emellerini topluma anlatanlara neredeyse hep komplocu gözüyle bakılmış olup yıllar sonra bu kadroları ifşa edenlerin haklılıkları ortaya çıkmıştır.

Toplum tarafından yaygın bilinen bir adam olan “Arabistanlı Lawrence” bunun artık en bariz örneklerindendir. Söz konusu şahıs Osmanlı İmparatorluğu‘na karşı düzenlenen Arap Ayaklanması‘nın (1916-1918) başarılı olmasındaki en mühim figür olması ile tanınmıştır.

Devletlerin ve milletlerin altına bomba/dinamit koyan bu tip gizli örgütlerin, adamlarının karakterlerinin topluma tanıtılması, yöntemlerinin ifşa edilmesi ve bu hususta kolektif bir bilincin oluşturulması bir nevi bomba imha ekiplerinin kurulmasına, bunların planlarının gecikmesine ve boşa çıkmasına inşallah vesile olmaktadır. Allah hocamızdan ve Milli Çözüm ekibinden razı olsun.

Mürselat Suresi :

77:3 Ardından (hakikat prensiplerini ve huzur projelerini, neşriyat yoluyla) korkmadan ve yılmadan yaydıkça yayanlara,

77:4 Sonra, (rahatının ve menfaatinin kölesi ve nefsani arzularının esiri olanlardan uzaklaşıp, Hakkı bâtıldan, sadıkı sahtekârdan, mü’mini münafıktan çok kesin ve keskin biçimde) ayırdıkça ayıranlara… (Mutlak doğruları ve mutlu oluşumları topluma tanıtanlara,)

77:5 (Ve gelecek nesillere de) Bir zikir ve öğüt (olacak eserler) bırakanlara!

77:6 Böylece (hiç kimsenin “bilmiyordum, başka türlü sanıyordum” gibi) bir bahanesi ve mazereti (kalmasın), veya (herkes apaçık şekilde) uyarılsın! (diye gerçekleri, hem de gerekçeleriyle birlikte ortaya koyanlara yemin olsun ki,)

77:7 Şüphesiz size va’ad edilen (zalimlerin hezimeti, ezilen mü’minlerin zafer ve hâkimiyeti ve kıyamet haberi) mutlaka vuku bulacaktır.

HAK DAVAYA SIZAN, YAHUDİ AJAN

En tehlikeli haindir, Hak davaya sızar bunlar

Dışı mücahit müttaki, içi Yahudi uyruğu!..

Kirli şerli halin bildik, en çok bize kızar bunlar

Böyle münafıkla cihat, bizzat Kur’an’ın buyruğu!..

    

Davaya sızarken hain, sanma sonradan eğilmiş

Aslı bozuk kendi ajan, vicdan damarı çekilmiş

Basiretsiz nasıl sezsin, gören kalbmiş göz değilmiş

Pekmez olmaz çünkü hamdır, kaynatsan yaban koruğu!..

“Pakraduni”ler, Anadolu’nun İslamlaşması ve Türklere vatan yapılması üzerine, özellikle Ermenilerin rağbet gördüğü Selçuklu ve Osmanlı döneminde, Musevilikten Ermeniliğe geçen, 1915 olayları sonrası ve Cumhuriyet sürecinde ise Müslümanlığı seçen, ama Yahudi zihniyetini nesilden nesile gizlice sürdüren bir topluluk olmaktadır. Fanatik Ermeni karşıtlığıyla Türk ırkçılığını (Turancılığı) savunmak, her fırsatta İslam’a saldırarak, sosyalist ve Kemalist bir tavır takınmak bunların alâmetifarikasıdır. Ama sadece solcu değil, sağcı partilere; hatta Milli Görüş’e de sızanlar vardır. Örneğin, “Durmuş Durduyan” iken Oğuzhan Asiltürk’e dönüşen Pakradunilere rastlanmaktadır. Asırlarca Ermeni toplumunu yöneten Yahudi asıllı ‘Pakraduniler’in hikâyesi yeni yeni günışığına çıkmaktadır.” (Alıntı Milli Çözüm Yayınları)
Bu ve buna benzer tipler cumhuriyet tarihi boyunca ülkemiz için başbelası olmuş İttihat ve terakki artıklarıdır. Aziz Erbakan Hocamızın en yakınına kadar getirilmiş Hocamızın yaptığı işleri bir takım dış güçlere önceden haber vererek ajanlık yaptırılmaktaydı. Ancak Hak dava içerisindeki bu ajanlar Üstat Ahmet Akgül tarafından sezilmiş ve deşifre edilmişti.Bu yüzden çok büyük sıkıntılara göğüs germek zorunda kalmıştı. Üstadımızın haklılığı bir çok olay ve belgeyle ispatlanmasına rağmen, Saadet partisi önde gelenleri dahi bir özrü çok görmüştü. Çünkü uzantıları hala aktif olarak görev başındaydı… Ancak çok yakında büyük bir değişim ve dönüşümle Milli Çözüm iktidarı yaşanacaktı herkesin aslınıda, amacınıda ortaya çıkaracaktır.

O gün Hendek Savaşı’yla Efendimizi düşmanların şerrinden koruyan Allah, aynı Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm’ın günümüzdeki sadık takipçileri, Hamas mücahitlerinin hendeğe benzer, şimdi yeraltında tüneller eşerek nasıl İsrail’i ve arkasındaki bütün süper güç zannedilen şeytani merkezleri hizaya soktuklarına hatta barışa mecbur bıraktıklarına, kesin zafere ulaştıracak bütün yolları tıkadıklarına şahit oluyorsunuz 

Askeri yönden Hamas, fikri yönden Milli Çözüm; pakraduniyi, münafığı, zalimi, etkisiz ve çaresiz bırakıp hizaya sokmakta.  

Allah zalimin karşısında hakkı söyleyenlerle/savunanlarla beraberdir. Allah’ın müjdesi haktır ve gerçekleşecektir. 

Ahzap Suresi 22: 

(Sadık ve sağlam) Mü’minler ise (düşman) birliklerini gördükleri zaman (korkuya kapılmadan) dediler ki: “Bu, Allah’ın ve Resulü’nün bize va’ad ettiği (ve haber verdiği) şeydir (zalim ve güçlü saldırganları yenmek için bize manevi yardım edilecektir); Allah ve Resulü doğru söylemiştir.” Ve (bu tehdit ve tehlikeler) sadece onların imanlarını ve teslimiyetlerini artırmaktan (başka sonuç doğurmayacaktır). 

Ahzap Suresi 25: 

(Sonunda) Allah, (Hendek harbinde Medine’yi kuşatan) kâfirleri kin ve öfkeleriyle geri çevirdi, onlar (bu saldırılarında) hiçbir hayra (ve başarıya da) erişememişlerdi. Savaşta Allah (yardımcı ve tehlikelerden kurtarıcı olarak) mü’minlere yetti. (Bundan sonra da yetecektir.) Allah çok Güçlüdür, Üstün ve Galiptir. 

Ahzap 26: 

(Hendek harbinde) Allah, Ehl-i Kitaptan (olup da) onlara (müşrik düşmanlara) yardım edip arka çıkanları da (korunaklı) kalelerinden indirdi ve kalplerine korku düşürüverdi; siz onlardan bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz (ki bunlar Allah’ın sayesinde idi).

BİR HAKKI TESLİM ETMEK…

Milli Görüş Davamızın Kurucu Lideri AZİZ ERBAKAN HOCAMIZ bir ömür Siyonizimle ve onun Türkiye’mizdeki devlet kurumlarına yerleştirdiği derin yapılarıyla mücadele etmiştir. Siyaset safhasında da yol alabilmek için uzun bir süre de PAKRADUNLARA katlanmak zorunda kalmıştır. Tabi kendi siyasi hayatı boyunca yola çıktıklarına da demiyeceğim, çünkü yol alabilmesi için tabiri caizse ona dayatılan “Olmazlarsa, yol vermeyiz!” “şartlı yol arkadaşlarını” da hayatındayken açıkça ilanen deşifre etmesi davasının selametine ve siyaset etiğine de uygun düşmeyecekti. Yalnız açık tavır alarak davasına ihanet edenler müstesna idi. Açık tavır alınması gerekenler yeni parti kurarak bölücülük yapıp AKP ve diğer saflarında Siyonist ve Emperyalist güdümlü Milli Görüş kaçkınlarının ise açıkça ipliklerini pazara çıkarıp ayarlarını da hayatındayken ortaya koymuştu.
Fakat asıl çıban başı olan, siyasetle idare edilerek feraset ehlinin anlayacağı şekilde de içerideki şahıs ve oluşumları tanıtmıştı.
Artık bir hakkı yerine koymak da lazımdı. Süleyman Arif Emre gibi şahsiyetler bu gerçeklere şahit olsalar da bu tehlikeli yapıları sezen ve bunlarla mücadele eden ise tek başına ÜSTAD AHMET AKGÜL olmuştur. Yani bilmek yetmez bildiğinin arkasında durmak ve mücadele etmek gerekliydi ve bu kahraman da AHMET AKGÜL HOCAMIZDI . Bu iddiaları farazi, kapalı kapılar ardında da değil; konferans, makale ve hatta kitaplar hazırlamıştı. “Cumhuriyet Döneminde Nifak Hareketleri”, Osmanlıdan Cumhuriyete KIRİPTO YAHUDİLER ve PAKRADUNİLER”, Benzer içerikli, “IRKÇILIKLA MİLLİYETÇİLİK FARKI” kitapları bütün bir kamuoyuna, bilim erbabının tenkit ve istifadesine de açıkça sunulmuştur. İşte yeni bir KUTLU DEVRİ başlatmak için eski “kokuşmuş devri” de Kur’anın tabiriyle “KELİMELERLE” ortaya koymak ilmi bir metoddu. İşte Milli Çözüm; “Zülfü yare dokunarak” Milli Siyasette bu çıbanı deşmiş, Etnik kimliği ne olursa olsun Ülkesini seven ve onun için fedakarlık yapanları da “MİLLİ GÖRÜŞÇÜ” genel kimliğiyle de kucaklamıştı.
İşte tam da bu noktada YENİ BİR DÜNYA KURULURKEN ayrım yapmadan MİLLİ ÇÖZÜM’E İNANAN BİR YÖNETİMİN ÜLKEMİZDE RESMEN İŞ BAŞINDA OLMASI ARTIK BİR MECBURİYETTİ.

Selam ve Saygılarımla…

Zafer İnananlarındır ve Zafer Yakındır! 

Biliyorsunuz en çok geveledikleri bu iktidarın ve yalaka yandaşlarının demokrasi kavramıdır. Evet, Demokrasi bir ülkede yaşayan farklı kültür ve kökenden bütün halkların yönetime katılması, herkesin tercih hakkını kullanması yani milli iradenin devlet idaresine yansıtılmasıdır. Ama günümüzde bu sistem öylesi de yozlaştırılmış ve siyonist odakların güya farklı ve aykırı görüşte ki parti başkanlarını masonik marifetlerle kendi güdümlerine alıp toplumları istedikleri yere yönlendirme tuzaklarıdır. Yıllarca AKP’ye dediklerini bırakmayan ve bunun çoğunu da bu anlattıklarının hemen hemen tamamına yakını da doğru olan şu MHP’nin sonra birden dönüp Cumhur İttifakı’nın sadık bir bağlısı olması işte bu malum ve melun merkezlerin manipülasyonlarıdır. 
Şimdi aşla uyuşmazlar ve bir noktada buluşmazlar sanılan şu İyi Parti – AKP flörtleşmesinin başlamasını da böyle okumalıdır. 

Demokrasiyi halkın iradesini ve devletten beklentisini yansıtan sosyal bir araç değil de her şey ve herkes onun uğruna kurban edilen kutsal bir amaç konumuna taşımak, sosyal ve siyaset siyasal yozlaşmışlığın ana sebeplerinin başındadır. Oysa demokrasi amaç değil, sadece bir araçtır. Milli birlik ve birliğimizin, ülkemizin, geleceğimizin ve güvenliğimizin tehdit ve tehlike altına girdiği durumlarda, yüksek hukuk görevlilerinden askeri yetkililere, duyarlı ve tutarlı siyasi partilerden sivil örgütlere yani ülkedeki sorumlu ve şuurlu herkesin ve her kesimin milli bir mutabakat arayışına girmesi ve ortak noktalarda birleşmesi kaçınılmazdır. 
Aman demokrasi sekteye uğramasın safsatalarıyla ülkemizin, milletimizin ve devletimizin temellerinin sarsılmasına asla göz yumulmamalıdır, yumulmayacaktır…

MİLLİ ÇÖZÜM’ÜN KUR’AN’A TERCÜMAN OLUŞUNA BİR ÖRNEK KONU DA BUDUR!.

İyiliğin ve Kötülüğün Merkezi – Rahmaniler ve Şeytaniler

Siyonizm, masonluk, Pakraduniler ve benzeri “güç odakları”ndan söz ederken; bu güç odaklarının gücünün, Allah’ın tayin ettiği kader ile belirlenmiş bir güçten ibaret olduğunun bilinmesi gerekir. Allah’ın Kur’an’da bize bildirdiği gibi, “hayır ve şerrin hepsi Allah’ın emri ile” gerçekleşmektedir. İSRA SURESİ 16. AYETTE: “Biz bir ülkeyi (ve düzeni) helak etmek (ve çökertmek) istediğimiz zaman, oranın “mütref”lerine (yani; haksız ve hesapsız nimet ve servetle şaşıran ve devlet imkânlarıyla şımaran, ülkenin ileri gelen kimselerine) emrederiz (onlara fırsat veririz) ki, orada her türlü fısk-u fesadı (haksızlık ve hayâsızlığı) yapsınlar…”
(BAK: http://www.mealikerim.com/17/isra/16 )
“Emrederiz” ifadesi, hileli düzenleri -ya da komploları- yapanlar olacağını, fakat bunların İlahi kaderin dışında olmadığını bildirmektedir.(Üstad Ahmet AKGÜL)

Ermeni bilinen Pakraduni Yahudiler ve Sinsi Siyonistler ile ilgili ülkemizde ve hatta dünyada bunları deşifre eden, açıklayan, insanlığın asıl düşmanı olan bu gücü tanımamızı sağlayan sadece ve sadece Aziz Erbakan Hocamız ve O’nun devamı olan Milli Çözüm olmuştur… Çünkü Milli Çözüm Kur’an’a ve Asrımıza Tercümanlık yapmaktadır. Kur’an bu Siyonist Yahudilerden bahsetmektedir. Ve bu gerçeği hakikati atlayıp geçmeyen Milli Görüş-Milli Çözüm’e sonsuz şükranlarımızı arz ediyoruz. Çünkü bu düşmanı tanımıyor olsaydık, diğer İslamcı bilinen binlerce gruptan topluluktan derneklerden vakıflardan tarikatlardan cemaatlerden ve tüm sivil toplum kuruluşlarından bir farkımız olmayacaktı… Ülkemizde ve dünyadaki İslam ülkeleri başta olmak üzere böylesi bir düşmanı ve maksadını Milli Görüş – Milli Çözüm’den öğrenmiştir. Ancak bu konuda etkili hazırlık yapan yine sadece Milli Görüş – Milli Çözüm’dür… “Düşmanın stratejisini, Siyonizm’in hilesini ve hedefini savaştan önce öğrenen bilge ve cesur bir Lider için zafer, bulutlarla kararan gökyüzünden beklenen yağmur kadar yakındır” Milli Çözüm prensibi gereği Milli Görüş-Milli Çözüm bu insanlığa en büyük iyiliği ve hazırlıkları yapmıştır. Düşmanı tanımayı ve düşmanın stratejisini hilelerini hedefini deşifre etmiş ve bunun gereği olarak YENİ BİR DÜNYA kurulması hazırlıkları olan şu gayretleri yerine getirmiştir :

1- Harika savunma teknolojileriyle süper güç sanılan odakların hizaya sokulması ve teslime mecbur bırakacak hazırlıklar,
2- Hayret ve hayranlık uyandıran stratejik manevralarla, milli zihniyetli kadroları hazırlaması,
3-  Halklara hizmet ve Dünyaya hâkimiyet projeleri olan:

A- İslam Birleşmiş Milletler Teşkilatı ve tüm barışçı devletler ittifakı,
B- İslam Ortak Pazarı ve Küresel Kalkınma ve Refah Dayanışması,
C- Müşterek İslam Dinarı,
D- İslam Savunma Paktı ve Dünya Saldırmazlık Antlaşması,
E- İslam ve İnsanlık İlim ve Kültür Vakfı’nın kurulup yürütülmeye başlanması.

Böylece, “5 P” formülüyle kansız ve kavgasız İslam Barış ve Bereket Medeniyetinin oluşması kolaylaşacaktır.
a- Pasaport ortak, b- Pazar ortak, c- Para ortak, d- Pakt ortak, e- Plan ve Program ortak olunca, zaten İslam Ülkeleri Birliği ve Mazlum Milletler Dirliği kendiliğinden oluşacaktır.

4- Ve böylece; Hakka ve hayra dayalı, temel insan haklarına odaklı tek ve gerçek bilimsel sistem olan ADİL DÜZEN PROJELERİNİ hazırlamış ve inşaallah işbirlikçi zihniyetten kurtulunup yerine kaçınılmaz çare ve mutlaka gerekli olan Milli Çözümlü Milli Mutabakat İktidarı ile ADİL DÜZEN’in, bütün kurum ve kurallarıyla uygulamaya koyulması başlayacak ve başarılacaktır. İnşaallah.

1070-1870 yılları arasında Millet-i Sadıka ünvanıyla Türklerle birlikte yaşayan Ermenileri ermeni görünümlü yahudiler; pakraduniler kışkırtmış ve bu millet ingiltere’deki akrabalarının desteğiyle Türkler’e düşman edilmiştir. Ve 50 yıl önce Milli Görüş hareketi içine sızdırılmış, yine aynı dönemde palazlandırılan Fetullah gibi pakradunilerle Yüce Türk Milleti’ne ve Aziz Türk Devletine hainlikler planlanmıştı.

Üstad Ahmet Akgül Hocamız’ın “Küresel Fesatçılık ve Fetullahçılık” ve “Osmanlı’dan Cumhuriyete Kripto Yahudiler ve Pakraduniler” eserleri kamuoyunu, aydınlarımızı, akademik camiamızı ve kamu görevlilerimizi bu hıyanet girişimlerine karşı uyarmış ve uyandırmıştı. Ve pek çok tebrik ve teşekkür almıştı.

Üstad Ahmet Akgül Hocamızın dediği gibi; Siyonist merkezlerin en büyük korkusu Türkiye’nin Erbakan çizgisine geri dönmesiydi. İşte bu yüzden Türkiyemiz mümkün olduğunca Türk’lere bırakılmamıştı..
Ancakkk, artık Milli Çözüm önderliğinde Milli Mutabakat hükümetiyle Adil Düzen ve Nizam-ı Alem sevdalı Türk’lerin dönemi başlayacaktı…

BU HAKİKATLERDEN Bİ HABER ÜLKEMİZ İNSANLARININ PEK ÇOĞU. ŞUURLU BİLİNEN KESİMDE NE YAZIK Kİ BUNA DAHİL. BU HAKİKATLERE VAKIF OLAN, HERKESİN ÖĞRENMESİ İÇİN ÇABA HARCAYAN, KİTAPLAR HAZIRLAYAN, PAKRODİN YAHUDİLERİ İFŞALAYAN DİKKAT ÇEKEN MİLLİ ÇÖZÜM VE ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCAMIZ İYİ Kİ VARSINIZ. SİZLER BU KİŞİLERİN GERÇEK YÜZLERİNİ ORTAYA DÖKTÜNÜZ, HAKLILIĞINIZ DA HEP ORTAYA ÇIKTI. BİR KESİM HALA GÖRMEK İSTEMİYOR, ANLAMAK İSTEMİYOR, İNANMAK İSTEMİYOR. YADA GÖRSE DE ANLASADA GEREĞİNİ YAPMAKTAN KAÇINIYOR.
AZİZ ERBAKAN HOCAMIZ 1980 YILINDA SARFETTİKLERİ;

“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki: 
TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU; 
Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, 
Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması
ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!”
 
Prof. Dr. Necmettin Erbakan
(TRT Basın Toplantısı, Yazarlar soruyor – Nisan 1980)

SÖZÜ ÖYLESİNE SÖYLENMİŞ BİR SÖZ OLMADIĞI, TÜRKİYENİN VE BÜTÜN İNSANLIĞIN SAADETİNİN, ADİL DÜZENE DAYALI YENİ BİR DÜNYANIN KURULMASININ MİLLİ ÇÖZÜM ZİHNİYETİYLE ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCAMIZ ÖNDERLİĞİNDE OLACAĞININ DA BİR İSPATLARINDAN SADECE BİRİDİR.. TÂBİ VE TALEBE OLMAYI LÜTFEDEN RABBİMİZE SONSUZ ŞÜKÜRLER OLSUN.

(Siyonizm) Judaizm en çok tarih boyunca dini kurumlarda ve tarikatlarda örgütlenmiştir. Peki ya halkımız bugün İçimizdeki İsrail’i, yani partilerdeki, hükümetlerdeki, bürokrasideki, medyadaki, hatta bir kısım dini ve milli hareketlerdeki ve sivil örgütlerdeki Sabatayistleri nereden ve nasıl bilecekti?

Dinimize ve devletimize hıyanet ve hakaret düşünmeyen hiç kimsenin kökenini ve gizli kimliğini araştıracak değildik, ama ya bünyemize sızıp, kalbimizi, beynimizi ve sinir sistemimizi felç etmeye uğraşan sinsi virüsleri bilmeden nasıl mücadele edecektik?

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kripto Yahudiler ve Pakraduniler AHMET AKGÜL

“Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kripto Yahudiler ve Pakraduniler”, Sayın Ahmet Akgül hocanın efsane bir kitabıdır. Yazı kitabın güncel baskısının tanıtımı gibi olmuş. Şu kısımları dikkatle okuyunuz:

“…Pakraduniler, yani Yahudi asıllı Ermeni dönmeleri; İslamcı yazar ve yorumcular ve tarikat erbabı arasında ve özellikle Milli Görüş camiasında da görülmektedir. Erbakan Hoca, bazı siyasi mecburiyetler ve Siyonist merkezlerin, aksi halde Milli Nizam gibi diğer partilerini de kapatacakları yolundaki telkinler sonucu, bu tiplerin samimiyetle Müslüman olduklarına inanmış gibi hareket etmiş, bunların fırsatçılık ve fesatçılık girişimlerini önlemeye yönelmiştir. Ancak netice olarak; kapatılan Milli Nizam Partisi yerine kurulan Selamet, Refah, Fazilet ve Saadet Partilerine resmen hizmet ve faaliyet imkânı sağlanmasına… Milli Görüş’ün Büyük Millet Meclisi’ne taşınmasına… Sağcı ve solcu partilerle koalisyonlara katılıp Adil Düzen icraatlarını topluma tanıtmasına… Başbakan Yardımcısı ve Başbakan sıfatıyla İslam dünyasında ve mazlum ülkeler arasında saygınlık kazanmasına… Ve yine kutlu projelerini anlatmasına ve büyük değişime altyapı hazırlıklarına bu tavizleri sayesinde fırsat elde etmiştir…”

İnsan suretli Şeytanlardan olan Pakradunilerin, yani Yahudi asıllı Ermeni dönmelerinin özellikle Milli Görüş camiası içerisinde Sinsi ve Siyonist faaliyet gösterdiklerine itiraz edip, olmaz böle şey diye hala Milli Çözüm’ü suçlayıp Şeytanların avukatlığını yapanlar!
Ahmet Akgül Üstadımızın “ERMENİ BİLİNEN “PAKRADUNİ” YAHUDİLER VE SİNSİ SİYONİST YÖNTEMLERİ” adlı makalesini bir de Kur’an-ı Kerimin aşağıdaki ayetleri ışığında okusunlar!

 “(Şeytan) Dedi ki: “Madem öyle, (Hz. Adem’e secde etmek gibi nefsime ağır gelen bir imtihana tâbi tutmakla) beni azdırmana karşılık; ben de onları (Ademoğullarını saptırmak için) Senin (İslamiyet ve) istikamet yolunun üzerinde oturup (tuzak kuracağım. Her dönemdeki en haklı ve hayırlı davanın ortasında pusu kurup duracağım).”
“Sonra; ön taraflarından, arkalarından, sağlarından ve sollarından muhakkak (kullarına) sokulup (saptıracağım). Ki onların çoğunu (artık dinin ve nimetlerin sayesinde eriştikleri lezzet ve faziletlere) şükredici bulmayacaksın. (Çünkü onlara nankörlük ve hıyanet yaptıracağım!?)” (A’raf Suresi 16. ve 17. Ayetleri)

“Böylece bütün Nebilere (ve Hakk dava elçilerine), insan ve cinn şeytanlarından düşmanlar kıldık. Onlar birbirlerini aldatmak için yaldızlı sözler fısıldaşırlar. (Hakka davetçilerle onların yakın çevrelerine yerleşmiş bazı şeytani ekipler, sanki birbirlerine güveniyormuş tavrıyla sahte iltifatlar yağdırırlar.) Rabbin dileseydi (izin vermeseydi, elbette) bunu yapamazlardı. Öyleyse onları (Hakk dine ve hizbe sızmış insan suretli şeytanları) yalan olarak uydurmakta oldukları iftiralarıyla baş başa bırak. (Seyret ki sonları nasıl olacaktır!)” [Not: Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette belirtildiği gibi, insanlar; 1- Ya Hizbullah=Allah’ın Tarafgirleri, Destekçileri, Partisi ve Ekibi olmaktadır. (Bak: Maide: 56), 2- Ya da; Hizbüşşeytan=Şeytanın Tâbileri, Destekçileri, Partisi ve Ekibi olmaktadır. (Bak: Mücadele: 19)]
“Ta ki ahirete inanmayanların (dini ve davayı bile dünyalarına araç yapanların) kalpleri ona (marazlı münafıklara) meyletsin de, ondan (bu yaldızlı ve saptırıcı iddia ve iftiralardan) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını (suçlarını ve sorumluluklarını) yüklenedursunlar (diye Allah CC bu fırsatı onlara tanır).” (En’am Suresi 112. ve 113. Ayetleri)

“Ey Peygamber (ve her asırda Allah yoluna rehber şahsiyetler! Sakın haklı ve hayırlı bir davaya) kalpleri inanmadığı halde, ağızlarıyla “inandık” deyip (istismar eden münafık kimselerle), Yahudilerden küfür içinde çaba gösteren (Siyonist)ler Seni üzmesin… Onlar (hem kendileri şeytani kesimlerin) yalanına kulak asanlar, (hem de açıkça) Sana gelmeyen (içinize girip sorumluluk yüklenmeyen malum ve mel’un) bir kavim adına kulak tutan (sizden haber toplayıp onlara ulaştıran) kimselerdir. Onlar, (Kur’ani) kelime (ve kavramları, temel esas ve kuralları) asli yerlerine konulmasının (ve sağlam bir düzene bağlanmasının) ardından, (onları) saptırmaya ve çarpıtmaya uğraşırlar ve (çevrelerine): “Eğer size şu (makam ve menfaatler ve lehinize hükümler) verilirse onu alın, yok eğer o (ruhsat ve fırsatlar) verilmezse ayrılıp uzaklaşın” (diyen hainlerdir). Allah kimlerin fitneye düşmesini isterse, artık Sen onun (niyeti ve tıyneti bozuk olan) için Allah’tan hiçbir şeye malik olamazsın (düzeltemezsin). İşte onlar, Allah’ın kalplerini temizleyip arıtmak istemedikleridir. Dünyada onlar için bir aşağılanma, ahirette ise onlar için büyük bir azap (gereklidir).” (Mâide Suresi 41. Ayet)

 “Yoksa (onlar Sana ve Hakk davana karşı) hileli bir düzen mi kurmak istemektedirler? Fakat (asıl) o inkâr edenler (ve nankörlüğe girişenler) bu hileli tuzağa kendileri düşeceklerdir. [Not: Kâfirlere ve zalimlere karşı en geçerli hile ise, Allah’ın izniyle, düşmanların bizim aleyhimize kurdukları tuzaklara onları düşürebilmek, yani kendi silahlarıyla kendilerini saf dışı edebilmektir.]” (Tûr Suresi 42. Ayet)

Bu Ermeni Yahudileri ülkemizdeki bütün kurum ve kuruluşların içine sızıp kendi hedef ve amaçları için her türlü yolu mübah görmekteler. Hak davaların içine sızıp hedeflerin saptırmaya çalışmaktalar. Ama başamayacaklardı çünkü Milli Çözüm vardı, her türlü haini, zalimi ve işbirlikçi münafıkları deşifre etmekteydi. İyi ki varsın Milli Çözüm…

Picture of Yakup GÖZÜBÜYÜK

Yakup GÖZÜBÜYÜK

YORUMLAR

Son Yorumlar
12
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...