YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
69231453d5aba
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 5 4
Bugün : 25868
Dün : 47039
Bu ay : 966830
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45370651
IP'niz : 216.73.216.189

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

 

HAİNLER KUTSALIN, PAZAR EDERLER

        

Doğruluk imandan, yalan nifaktan

Hainler Kutsalın, pazar ederler!

Şu Zaman, Akit’ten, Yeni Şafak’tan

Dürüstlük bekleme, beyzar1 ederler!

        

Özgürlük palavra, özün yitirmiş

Demokrat kılıfla, Dinin bitirmiş

Kur’an yerine AB, hükmü getirmiş

CIA ajanını, yazar ederler!

        

Ne Kur’an ahkâmı, İslam ahlâkı

Boş lafla aldatır, zavallı halkı

Diline dolayıp, diyalog cılkı

Hep Hak’tan caydırıp, azar ederler!

      

Mücahit mütahit, oldu maşallah

Vatan, devlet, namus; satar maazallah

Yalana harama, çeker bismillah

Bak cihattan kaçıp, hazar2 ederler!

        

Dine ve davaya, hıyanet HAS’lar

Nefsinin uğrunda, cinayet kastlar

Türbanla kurbanla, diyanet taslar

Dünyayı mazluma, mezar ederler!

        

Yüzleri cilalı, kalbi kömürler

“Hak dava” diyeni, ahmak görürler

Dünyaya harcanır, bütün ömürler

Sade mal makama, nazar ederler!

        

Bir bala bir b..a, batar kaşığı

Elde tesbih belde, zünnar kuşağı

Haçlı seferinin, hacı uşağı

BOP’un tuzağını, kazar ederler!

      

“Yahud”a dost olan, uzak cennete

Farz vacip unutup, koşar sünnete

Şu muttaki molla, sinsi sünepe

Mikrop gibi azar, azar ederler!

        

Mü’min insan merttir, velev sert olsun

Zulme karşı çıkar, tek bir fert olsun

Namerde Hak dava, niye dert olsun

Sadıkları candan, bizar3 ederler!

        

Ben mi divaneyim, âlem mi kaymış

Ne bilge muhterem, meğer ki “gay”mış

En şerefsiz kişi, şer’atten caymış

Cüzdan çin vicdanı, hızar4 ederler!

          

1- Beyzar: Gevezelik, laf ebeliği, düşük çenelilik.

2- Hazar: Meskûn mahalde oturmak, seferin karşıtı.

3- Bizar: Usandırmak, bıkkınlık vermek.

4- Hızar etmek: Kesip biçmek.

0 0 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Ali ÇAĞIL - İHL ve Kamu Yönetimi Mezunu

Ali ÇAĞIL - İHL ve Kamu Yönetimi Mezunu

Subscribe
Bildir
14 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Dine (Hakka) hizmet edenle, istismarcıyı ayırt edemeyen ve Haktan taraf olamayandan hayır beklenmez
Doğruluk imandan, yalan nifaktan

Hainler Kutsalın, pazar ederler!

Şu Zaman, Akit’ten, Yeni Şafak’tan

Dürüstlük bekleme, beyzar1 ederler!

Dini istismar edenden hayır beklenmez. Dine
(Hakka) hizmet edenle, istismarcıyı ayırt edemeyen ve Haktan taraf olamayandan da hayır beklenmez.

Yıllarca Milli Çözüm her bir din istismarcısını cesaretle, itiraz edilemez bilgilerle Fetö’yü açıkladığı gibi açıkladı ve açıklamakta. Zaman Milli Çözümün dine hizmetini ve haklılığını her seferinde ispat etti ve etmekte.

Tarih boyu hayırla, şerefle, dua ile yad edilenler ((Müminlerin nazarında zaferi kazananlar); Hakkı hak bilip hakka itabi
Batılı batıl bilip batıla karşı duranlardır.

SİYONİZMİN (ŞEYTANIN) ETKİLİ BİR SİLAHI: MÜNAFIKLAR!..
SİYONİZMİN (ŞEYTANIN) ETKİLİ BİR SİLAHI: MÜNAFIKLAR!..

İnsanlık tarihi boyunca Hak-Batıl mücadelesinde BATIL genellikle HAKKA cepheden savaşarak galip gelememiştir.

Dıştaki düşmana karşı teyakkuzda olan Müslümanlar içteki hain yapılara karşı bu denli dikkatli olamamışlar bunun neticesinde de büyük ve acı zayiatlar verilmiştir.

(Tarih kitapları şeytanizme ve nefsine hizmet eden hainlerin oluşturduğu (maalesef gafil Müslümanların da kapıldığı katıldığı bu) fitne hareketlerinin verdiği zararları anlatan örneklerle doludur)

İslam aleminin yaşadığı fetret döneminden sonra büyük diriliş (ve insanlığın kurtuluş) hareketi ile Müslümanlara yeniden izzet saygınlık, refah, saadet, fetih ve hakimiyet yolunu açan ERBAKAN HOCA’NIN fikir ve projelerinin önünü kesemeyen SİYONİST VE EMPERYALİST’ler; siyaset, ekonomi,medya, din adına faaliyet gösteren topluluklardaki -vd- İŞBİRLİKÇİLERİNİ harekete geçirerek (geçici) sonuçlar almışlardı.

(İnşaallah Siyonist ve Emperyalist tihniyeti ve de işbirlikçilerini en iyi bir şekilde bilen Erbakan Hocamızın büyük süprizleri vardı onların tuzaklarını başlarına geçirecekti bu ayrı bir konu)

Maalesef gafil Müslüman hem ülkemizin hem İslam aleminin ve hem de insanlığın içine düşürüldüğü halin sorumlusuydu. Artık -vakit daha da geç olmadan- uyanış ve tevbe gerekti. Din istismarcıları ile Atatürk istismarcılarını tanımak, gerçek dindarlarla gerçek vatan severleri ayırt etmek aciliyetli idi.

Tüm hainleri deşifre eden Milli Çözüm’e kulak verip vatanımıza milletimize dinimize diyanetimize sahip çıkma vaktiydi.

Erbakan Hocamızın fikir plan projeleri ile ülkemiz öncülüğünde Yeni Adil Bir Dünya kurma vizyonuna kavuşulması gerekti.

Dünyaya harcanır, bütün ömürler Sade mal makama, nazar ederler!
[b]Tevbe 24
(Ey Habibim) De ki: “Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz ve arkadaşlarınız, hanımlarınız, kavmü kabileniz-hısım akrabanız, kazanıp yığdığınız mallarınız, bozulmasından ve azalmasından korktuğunuz ticaret ve tezgâhınız (memuriyet ve meslek sahanız), pek hoşlandığınız evleriniz (ve konaklarınız)… Şayet (bu saydıklarımız) size Allah’tan ve Resulünden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevgili ve kıymetli ise (bütün bunları kaybetmeyeyim korkusuyla cihadı ve Hakk davayı terk ediyorsanız veya nemelâzımcılık ve duyarsızlıkla milli savunmaya katkı sunmuyorsanız;) o halde Allah (zillet ve esaret) emrini getirinceye kadar bekleyip gözleyin bakalım… Çünkü Allah (cihadı ve milli savunma hazırlığını ihmal eden) fasıklar topluluğunu asla hidayete (ve selamete) ulaştırmayacaktır.”

https://www.mealikerim.com/9/tevbe/24%5B/b%5D

[b]Tevbe 23
Ey iman edenler! Eğer imana (ve İslam davasına) karşı inkârı (ve din düşmanlarını) sevip tercih ediyorlarsa; babalarınız ve kardeşleriniz bile olsa, onları dostlar (veli-idareci-yönetici) edinip (başınızda) tutmayın! Sizden kim onları (hâlâ) dostlar edinirse, işte asıl zalim onlardır.

https://www.mealikerim.com/9/tevbe/23%5B/b%5D

AKP NİN EL ATIPTA KURUTMADIGI TEK BİR DAL BİLE KALMADI
Yüzleri cilalı, kalbi kömürler

“Hak dava” diyeni, ahmak görürler

Dünyaya harcanır, bütün ömürler

Sade mal makama, nazar ederler!

Özet Bu Kadar
20 yıllık dönemin; sahtekar kahramanlarını, işbirlikçi aydınlarını!, içi başka dışı başka utanmazlarını ve en önemlisi candan eski dostlar olan Zaman-Yeni Şafak-Akit üçlüsünü hatırlamış olduk… Hey gidi günler hey tabi… Araya ayrılık girdi, gidilen yollar, birlikte kurulan tuzaklar unutuldu… Biten dönemi ve dostlukları kayıt altına alan bir belge misali, Milli Çözüm tarihe not düştü… İzmihlal olsun gayreti çekenlerin izmihlalini gösteren Rabbimiz, Adil Düzen’in muktedir olduğu günleri de gösterecektir inşallah..

Kur’an; akılların nuru, ruhların huzuru, gönüllerin süruru ve kâinatın şuurudur.
Kur’an; insanı, iman ve irfan ufkuna sevk eden, Hak ile bâtılı fark edip sezdiren, helali, haramı öğreten, ahlâkta güzeli ve çirkini bildiren, ibadet ve istikamet yolunu çizen, yaratılışın hikmetini ve ebedi varoluşun hedefini gösteren, hidayet rehberidir.

Kur’an; ahlâki, hukuki, sosyal ve ekonomik konularda temel ve genel hükümler koyarak, insanlığın felahını ve refahını amaçlayan ve birlikte yaşama şartlarını ayarlayan adalet düzenidir.

Kur’an; bütün bilimlerin, teknoloji, sanat ve sanayinin temel esaslarına işaret ve irşat eden, Rabbani formüller içermektedir.

Kur’an; akılların nuru, ruhların huzuru, gönüllerin süruru ve kâinatın şuurudur.

Kur’an ahkâmı, islam ahlakıyla ahlaklanmadıkca kendine zulüm etmiş olur insan. Allahın rızasını kazanarak dünya ve ahiret hayatında huzur dolu bir yaşam mı , yoksa dünya metaına tamah ettiği için kuklacılık oynamaya mahkum olan, dünyanın yükünü omuzlarına almış basit bir insan olarak yaşamak mı tercih sizin. Nasılsa ektiğini biçer insan.

Peşkeş Çelkerler
Cahili kandırmak kolay, cübre sarık takıp
Faize,fuhşa sesi çıkmaz günah kirin aktıp
Hangi yüzle elaçarsın Rabbin divanına varıp
Üç günlük dünya çün davayı peşkeş çekerler

Maide Suresi 41.Ayet

Ey Peygamber (ve her asırda Allah yoluna rehber şahsiyetler! Haklı ve hayırlı bir davaya) kalpleri inanmadığı halde, ağızlarıyla “inandık” deyip (istismar eden münafık kimselerle), Yahudilerden küfür içinde çaba gösteren (Siyonist)ler Seni üzmesin… Onlar (hem kendileri şeytani kesimlerin) yalanına kulak asanlar, (hem de açıkça) Sana gelmeyen (içinize girip sorumluluk yüklenmeyen malum ve mel’un) bir kavim adına kulak tutan (sizden haber toplayıp onlara ulaştıran) kimselerdir. Onlar, (Kur’ani) kelime (ve kavramları, temel esas ve kuralları) asli yerlerine konulmasının (ve sağlam bir düzene bağlanmasının) ardından, (onları) saptırmaya ve çarpıtmaya uğraşırlar ve (çevrelerine): “Eğer size şu (makam ve menfaatler ve lehinize hükümler) verilirse onu alın, yok eğer o (ruhsat ve fırsatlar) verilmezse ayrılıp uzaklaşın” (diyen hainlerdir). Allah kimlerin fitneye düşmesini isterse, artık Sen onun (niyeti ve tıyneti bozuk olan) için Allah’tan hiçbir şeye malik olamazsın (düzeltemezsin). İşte onlar, Allah’ın kalplerini temizleyip arıtmak istemedikleridir. Dünyada onlar için bir aşağılanma, ahirette ise onlar için büyük bir azap (gereklidir).

Razı ve hoşnut kılınmayı hedef edinmek..!
[b]Mü’min insan merttir, velev sert olsun
Zulme karşı çıkar, tek bir fert olsun
Namerde Hak dava, niye dert olsun
Sadıkları candan, bizar3 ederler![/b]

Milli Çözüm adı üstünde MİLLİ yani gayri milli güçlere unsurlara ,karşı durandır. Milli Çözüm adının hakkını vermek için , doğrudan iyiden güzel olandan faydalı olandan ve adil olandan ödün vermeyen, gerekirse bu meziyetler için eşini dostunu çevresini makamını çıkarını kaybetme uğruna sesini yükselten hakkı haykıran,insanlığa yapılan maddi ve manevi zulüm ve tahribatlara karşı kalemiyle konferanslarıyla mahkeme karakol vb çileleri göze alan , haksızlıklar karşısında dilsiz şeytan olmayı reddeden tavırlarıyla ömür sürmüştür sürmeye de devam etmektedir. Çünkü Efendimizin s.a.v. de buyurdukları insanların hayırlısı insanlara faydalı olandır pirensibince ve [u][b]ĞAŞİYE SURESİ 9. AYETTE de rabbimizin ifade ettiği : (Dünyada Hakk yolunda harcadıkları samimi, sürekli ve teslimiyetli) Çabalarından dolayı razı ve hoşnut (kılınmışlardır).[/b][/u] hakikatlerinin muhatabı olmayı amaç edinmiştir. Günümüzde onca tarikat cemaat dernek vakıflar partiler olsun, ilahiyat hocası proflar alimler hoca takımları olsun, şuan siyasi iktidarın maddi ve manevi tahribatlarına ne seslerini yükseltip yanlışı kötüyü çirkini zararlıyı ve zulmüne karşı hakkı haykırmayı geçin sahiplenmiş oldukları Kur’an ‘ın Sünnetin emirlerini kutsallarını bile çıkarları için istismardan ve pazar etmekten öte yol izlemez hale geldiklerini yüreğimiz ciğerimiz kavrularak izlemekteyiz. Ama sonsuz şükürler ediyoruz ki MİLLİ ÇÖZÜM , bu kavrulan yüreklerimize su serpen ferahlatan yazılı söylemleriyle veya konferanslarıyla eylemleriyle ümitlerimizi canlı diri tutmakta ve başımıza taş yağması bertaraf edilmeye vesile olmaktadır. İyi ki varsın Milli Çözüm… Rabbimiz günümüzün HAKKA TERCÜMANLIĞINI yapan Milli Çözüm’ü ve Davasını anlamayı kavramayı yaşamayı cümlemize lütfeylesin, gereğini yerine getirmede gayret ve çabamızı lütfeylesin.

Erbakan ve porojelerine tahammül edemeyenler ,AKP’nin lagımını hala süt liman gösterme çabasında,boğuluyorsunuz beyler yutmaya yutturmaya uğraşmayın..
Hadid Suresi 16. ayeti de bizlere, önceki kavimlerde ve dönemlerde olduğu gibi, İslam toplumunda da birtakım bozulma, yozlaşma ve Dinin özünden uzaklaşma girişimleri yaşanacağını haber vermekte ve yeniden Kur’an’ın aslına dönme uyarısı yapılıvermektedir: “(Artık,) İman edenlerin Allah’ın (hüküm ve haberlerini, nimet ve hikmetlerini düşünmek) ve Hakk olarak indirilen Zikri (bu Kur’an-ı Kerim’i dikkatle okuyup anlamaya ve gereğini uygulamaya gayret etmek) için, kalplerinin saygı ve kaygı ile yumuşayacağı zaman hâlâ gelmedi mi? (Sakın Müslümanlar,) Bundan önce kendilerine kitap verilip de, sonra üzerlerinden uzun bir süre geçtiğinden bu nedenle kalpleri katılaşmış (böylece kitaplarını bozmuş, dinlerini yozlaştırmış ve Hakk Dinden uzaklaşmış) bulunanlar gibi olmasınlar! Ki onların çoğu da fasık (günah ve kötülüğe dalmış) olan kimselerdi.” (Hadid: 16)

Allahça düşünmeyi hayatımızın her alanına tatbik etmediğimiz sürece iflah olamayız…
Bir hadis-i şerife göre bir insanda islamın tamam olması ve imanın olgunlaşması şu beş prensibin eksiksiz olarak bulunmasını gerektirmektedir:

1- Herhangi bir işi veya ibadeti yaparken önce,  islamın o konudaki emir ve yasaklarını öğrenmek.

2- Öğrendiği bu hükümlere göre hareket etmek, bilgisini beceri ve berekete dönüştürmek ve islami prensipleri yerine getirmek.

3- Her halde ve her meselede mutlaka  “İslamca”  düşünmek, olayları ve sonuçlarını islama göre değerlendirmek.

4- Her işimizde ve ibadetimizde riyadan ve nefsi hesaplardan uzaklaşıp sadece Allahın rızasını gözetmek, iyi niyet ve istikamet üzere gitmek,

5- Ölünceye kadar şeytani tuzak ve tehlikelere karşı tedbirden ve takvadan vazgeçmemek, asla gaflete düşmemek. Kendimizi beğenmemek, yaptıklarımızı yeterli görmemek. 

Her konuda İslamca düşünmek ve herkesi İslama göre değerlendirmek ” esası bugün pek çok müslümanın maalesef terk ettiği imani bir prensiptir.

[b]Kur’an yerine AB yasalarını esas alırsak,
Müslümanları değil Siyonist Yahudi ve Emperyalist Hristiyanları dost(veli) edinirsek, kısaca hayatımızın her alanına Allahça düşünmeyi ve yaşamayı düstür edemezsek iflah olamayız…
Çok şükür ki Milli Çözüm bize bu bakış açısını kazandırıyor.
Rabbim her daim istikamet üzere kılsın. Amin. [/b]

Zalimi Dost Görmek En Büyük Ahmaklıktır
Yahud”a dost olan, uzak cennete

Farz vacip unutup, koşar sünnete

Şu muttaki molla, sinsi sünepe

Mikrop gibi azar, azar ederler!

Mü’min insan merttir, velev sert olsun

Zulme karşı çıkar, tek bir fert olsun

Namerde Hak dava, niye dert olsun

Sadıkları candan, bizar3 ederler!

Bakara 85
Sonra siz, (maalesef yine) birbirinizi öldürüyor, içinizden bir bölümünüzü yurtlarından sürüp-çıkarıyor; günah ve düşmanlıkla (onların) aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve şayet size esir olarak geldiklerinde ise onlarla fidyeleşiyor (özgürlük parası alıp bırakıyor)dunuz. Oysa onları (insanları haksız yere yurtlarından) çıkarmanız size haram kılınmıştı. Yoksa siz, Kitabın (işinize gelen) bir bölümüne inanıp da (zorunuza giden) bir bölümünü inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların dünya hayatındaki cezası, rezil ve aşağılık olmaktan (zalimlere uşaklık yapmaktan) başkası değildir; kıyamet gününde de azabın en şiddetli olanına uğratılacaklardır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

https://www.mealikerim.com/2/bakara/85

Az Kaldı İnşallah
En’am 113
Ta ki ahirete inanmayanların (dini ve davayı bile dünyalarına araç yapanların) kalpleri ona (marazlı münafıklara) meyletsin de, ondan (bu yaldızlı ve saptırıcı iddia ve iftiralardan) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını (suçlarını ve sorumluluklarını) yüklenedursunlar (diye Allah CC bu fırsatı onlara tanır).

En’am 123
Böylece her kentin ve ülkenin ekâbirini (zenginlerini ve idarecilerini) oranın mücrimleri (kötüleri) kıldık (ve bir müddet fırsat tanıdık) ki, orada (halka) hile yapsınlar
(ve şeytani düzenler kursunlar!..) Halbuki onlar aslında kendilerinden başkasına hile yapmıyorlar, (kendi sonlarını hazırlıyorlar) ama farkında değillerdir.

son durum’u Manzarayı umumiye.!
Ogün ki;
11 aylık Erbakan hükümetine sahip çıkamayan sırtını dönen dini görünümlü geçinen camia,

Bugünki;
20 yıllık AKP iktidarı ve Amerika Avrupa İsrail ortaklığına ” hikmetler ! Kerametler.!” Uyduran akp yi kucaklayan ve kollarını açan dini görünümlü camia

11 aylık Erbakan hükümetine savaş açan Siyonistler,!?
20 yıllık AKP iktidarına kucak açtılar!?

Manzarayı umumiye bundan ibaret..!

Hidayetleri kararmışlar
Allah’ın indirdiği Kitaptan (kendilerinin ve iktidar sahiplerinin işine gelmeyen) bir şeyi göz ardı edip saklayanlar ve onunla değeri az (bir şeyi, dünya menfaatini) satın alanlar (böylece güç odaklarının ve iktidarların keyfine göre fetva uyduranlar var ya); onların (din istismarıyla kazanıp) yedikleri, karınlarındaki ateşten başkası değildir. Allah kıyamet günü onlarla konuşmayacak ve onları arındırıp temize çıkarmayacaktır. Ve onlar için acı bir azap vardır.
(Bakara suresi 174.Ayet)

Onlar imana karşılık küfrü satın alanlardır. (Yani önce iman etmişken sonra tavize yanaşıp, İslam’a hıyanetle kâfirlerle işbirliğine başlayan, dünyalık makam ve menfaat karşılığında zulüm düzenine taşeronluk yapan münafıklardır.) Onlar için çok acı ve alçaltıcı bir azap vardır.
(Âl-i İmran suresi 177.Ayet)

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
14
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...