Bugün : 4708
Dün : 47039
Bu ay : 945670
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45349491
IP'niz : 216.73.216.189
YAZIK DEĞİL Mİ?
Arakan kırılır, Sincan kanıyor
Gazze harab oldu, yazık değil mi
Eritre can çeker, Moro yanıyor
Yüreği yanmayan, fasık değil mi
Filistin kan kusar, yazık değil mi…
Yüz bin masum öldü, Gazze yıkıldı
Riyakâr kınadı, boş laf sıkıldı
Bu münafıklıktan, artık bıkıldı
Gör; sahtekârlıkta, hazık1 değil mi
Gazze kan ağlıyor, yazık değil mi…
İki milyar mü’min, yönetim hain
İsrail’e serçe, halkına şahin
Vatandaş perişan, kendi bal tahin
Bu yediğiz haram, rızık değil mi
Filistin mahf oldu, yazık değil mi…
İşbirlikçi dönek, ucuz kahraman
Siyonist’e yarar, uyuz kahraman
Hayâsız mayasız, huysuz kahraman
Hak dava önünde, kazık değil mi
Gazze viran oldu, yazık değil mi…
İsrail’i bozdu, bir avuç HAMAS
Çünkü her birisi, saf mü’min elmas
İşbirlikçi hain, şu Mahmud Abbas
Sesi Siyonizm’e, kısık değil mi
Gazze harab oldu, yazık değil mi…
Hak için değilse, servet yazarlık
Ne kadar yaşasan, sonu mezarlık
İlim irfan cihad, yola hazırlık
Bizlere uhrevi, azık2 değil mi
Ahiretin yıksan, yazık değil mi…
Peşinde değilim, makam lezzetin
Gayem ve gayretim, Senin İzzetin
Ben acizim; Kâdir, Yüce Hazretin
Bu dağlar katında, çızık3 değil mi
Dünyaya tapınmak, yazık değil mi…
Kur’an’ın va’dini, tamamla Ya Rabb
Haşreyle en büyük, İmam’la4 Ya Rabb
Zulm kiri yıkanmaz, hamamla Ya Rabb
Cehennem atomdan, kızık5 değil mi
Mazluma masuma, yazık değil mi…
Amerka Avrupa, İsrayle arka
AB’ci iktidar, Siyonist marka
Milli Çözüm dur der, bu zulüm çarka
Anın çün suratım, asık değil mi
İnsanlık inliyor, yazık değil mi…
- Hazık: Bir işte deneyim kazanmış ve ustalaşmış.
- Azık: Yol gıdası, seyahat hazırlığı.
- Çızık: Çizgi.
- En büyük İmam: Hz. Peygamber Aleyhisselam.
- Kızık: Kızışmış, ateşte kızartılmış.
Kur’an’ın va’dini, tamamla Ya Rabb
Haşreyle en büyük, İmam’la4 Ya Rabb
Zulm kiri yıkanmaz, hamamla Ya Rabb
Cehennem atomdan, kızık5 değil mi
Mazluma masuma, yazık değil mi…
Kur’an’ın va’dini, tamamla Ya Rabb
Haşreyle en büyük, İmam’la Ya Rabb
Zulm kiri yıkanmaz, hamamla Ya Rabb
Cehennem atomdan, kızık değil mi
Mazluma masuma, yazık değil mi…
Kudüs kutsalınız, bu nasıl gayret
Edebiyat değil, cihattır himmet
NATO’ya Şangay’a, sığınır hayret
“Bu ne büyük gaflet, kusur!” diyordu…
Kuduz İsrail’e, tapınır hâşâ
Gâvur güçten anlar, laf atmak boşa
Kim ki dış güçlere, olmuşsa maşa
“Nifak; kalplerdeki, basur!” diyordu…
Başta kendine, sonra ümmete ve tüm mazlumlara yazık ettin be adam…
Nefsin derdine düştün, mal makam koltuğun uğruna ne Halep kaldı nede Şam, Gazze harap oldu benim tahtın yerin var olsun dedin be adam…
Ne aile bıraktın ne de gençlik her yer tarumar oldu tüm vebal senin, yeter ettiğin yeter artık be adam…
Adil Düzen kurulsa yeryüzü huzur ve saadet dolsa, insanların çektiği çile yazıl değil mi? bırak git artık be adam…
Çaresi Adil Düzen, Allah’ın vaadi var yıkılacak bu batıl düzen, Erbakan mührü taşır Milli Çözüm, siyonist şeytanın alnı çatına vurulacak “Hak geldi Batıl zail oldu”
Sözünden dönene namert denmez mi..
Mahremin satana kahpe denmez mi..
İşbirlik yapana alçak denmez mi..
Üç kuruş içün ahretin satmaya değer mi?
Filistinli yetimin ahını almaya değer mi?
Kur’an’ın va’dini, tamamla Ya Rabb
Haşreyle en büyük, İmam’la Ya Rabb
Zulm kiri yıkanmaz, hamamla Ya Rabb
Cehennem atomdan, kızık değil mi
Mazluma masuma, yazık değil mi…
Mücadele 21
(Unutmayınız ki) Allah, “muhakkak Ben ve Elçilerim galip geleceğiz” diye yazmış (ve kararlaştırmış)tır. (Allah’ın partisi ve Kur’an’ın takipçisi olanlar mutlaka kazanacak ve başarıya ulaşacaklardır.) Gerçekten Allah, en büyük Kuvvet sahibidir, Güçlü ve Üstün olandır.
https://www.mealikerim.com/58/mucadele/21
Mücadele 21
Allah’a ve ahiret gününe (gerçekten) iman eden hiçbir kavmi (kesimi ve kişileri); Allah’a ve Resulüne başkaldıran, (Ayet ve Hadislere ve bilimsel gerçeklere dayalı İslam düzenine ve Müslüman ülkelere düşman olup savaş açan) kimselerle destekleyici bir sevgi (ve işbirliği) içinde asla bulamazsın; velev ki, bu (zalim ve hain çevreler), isterse kendi babaları (olsun), ister çocukları (olsun), ister kardeşleri (veya tarikat-cemaat ihvanı olsun), isterse aşiretleri (partileri, müttefikleri) olsun, (yine de şuurlu mü’minler asla dini yozlaştıran işbirlikçi takımının başarısını arzulamaz, destek çıkmaz ve onlara saygı duymazlar. Çünkü, ülkede faizi, fuhşu, içki ve uyuşturucuyu, kumarı ve şans oyunlarını yürütenlere, Siyonist Yahudi ve Hristiyan merkezlerin güdümüne girenlere “meveddet”=benimseyip desteklemek ve sevgi göstermek imana ve insanlığa aykırıdır); işte bunlar (sadık ve sağlam Müslümanlar), öyle(sine samimi ve nasipli) kimselerdir ki, (Allah) kalplerine imanı yazıp (yerleştirmiş) ve onları Kendinden (İlahi izzet ve inayetinden) bir ruh (ve şuur) ile desteklemiştir. (Ahirette de) Onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacak ve orada süresiz kalacaklardır. Allah onlardan razıdır, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte bunlar, (Kur’an nizamına karşı çıkanlarla kalbi alâkalarını koparanlar) Allah’ın hizbi (partisi, takipçisi, ekibi ve taraftarları)dır. Dikkat edin (kesinlikle bilin ve bekleyin) ki; şüphesiz Allah’ın fırkası olanlar, felaha ulaşacak (dünyada zafer ve devlete, ahirette ise cennet ve saadete kavuşacak)lardır.
https://www.mealikerim.com/58/mucadele/22
Kur’an’ın va’dini, tamamla Ya Rabb
Haşreyle en büyük, İmam’la Ya Rabb
Zulm kiri yıkanmaz, hamamla Ya Rabb
Cehennem atomdan, kızık değil mi
Mazluma masuma, yazık değil mi…
Mazluma ve masuma yazık edenler, hak ettikleri akıbete ve mutlak yenilgiye mahkumdurlar.
Rabbimizin vaadine tam iman ediyor, tüm zalimlerin hesap vereceği, mazlumların yüzünün güleceği aydınlık günleri bir an evvel lütfetmesini gözlüyoruz.
İnsanların hayırlısı insanlara faydası dokunandır” hadisine muhatap ve muvaffak eyle Allah’ım. Ya Rabbi sürekli kulluk şuuru ve sorumluluğuyla; şeytani dürtülerden, nefsani heves ve rezaletlerden bizleri koruyup, tüm günahlarımızı afv-u mağfiret buyurup, ne olur bizleri dünyada dalâletten, ahirette cehennemden uzak eyle Allah’ım. Günahlarımızı hatırladıkça utanıyor ve Senden çok korkuyoruz, merhamet eyle Allah’ım! Ülkemizde bölgemizde ve yeryüzünde, her din ve görüşten, farklı köken ve kültürden, bütün insanların can, mal ve namus emniyetini, din ve düşünce hürriyetini sağlayıp koruyacağımız; temel insan hak ve hürriyetlerine sahip ve saygın yaşayacağımız; her yönden kalkınmış ve bağımsızlığını kazanmış bir Türkiye sevdamızı, Aziz Erbakan Hocamızdan devraldığımız Adil Düzen ve Yeni Bir Dünya davamızı gerçekleştirip, bizleri sevindir ve yeryüzündeki bütün kullarına adaletli hizmetlerle şereflendir Allah’ım. Âmin…
Yetişsin nusretin ne olur Ya Rab
Hainler kan döker, gözleri doymaz
Kahreyle bekletme, zalimi Ya Rab
Siyonist uşağı, arsız utanmaz
Riyakâr kınadı, boş laf sıkıldı
Bu münafıklıktan, artık bıkıldı
Gör; sahtekârlıkta, hazık1 değil mi
Gazze kan ağlıyor, yazık değil mi…
Masumların başlarına süper güçler bomba yağdırıyor! Hamas kahramanca (Aziz Erbakan Hocamızın stratejisiyle) ayakta kalıyor ve dünyanın süper güçlerine karşı yenilmiyor ve destanlar yazarken
İktidar, muhalefet, dernek, cemaat, şahıslar ise zulmü kınamaktan öteye geçemiyor. Her biride iktidar gelse yine aynen bugün yaptıkları gibi sadece zulmü kınayacaklar ve tek bir geçerli çözüm üretemeyecekler.
Çünkü Erbakan şuuruna, Adil Düzen projelerine, Milli cesarete, dini gayrete, şaşmaz feraset, sarsılmaz imana sahip değiller!
Riyakarlıktan, sahtekarlıktan, münafıklıktan dolayı zulmü/fitneyi kökünden kurutacak projelerin/cesaretin sahibini ağızlarına da almamaktadırlar.
Gazze kan ağlıyor, yazık değil mi…
“Onlar, Allah’ın nurunu ağızlarıyla (kuru laf kalabalığıyla) söndürmek istemektedirler. Oysa Allah, Kendi nurunu tamama (başarıya) eriştirecektir; kâfirler hoş görmese (ve engellese) bile (Kur’an’ın Adil Düzenini yerleştirip yürütecektir).
O (Allah) ki, (elbette) Elçisini hidayet ve Hakk Din üzere gönderendir; öyle ki onu (Hakk Din olan İslam’ı) bütün dinlere (ve bâtıl düzenlere) karşı üstün ve galip getirecektir; (hatta) müşrikler hoş görmese (ve karşı gelse) bile (Allah bunu gerçekleştirecektir).” Saff Suresi 8-9
Müslümanlar en derin uykuda,
İktidar kuru sıkı edebiyatta,
Mazlumların ahı arşı inletir,
Bir tek Milli Çözüm zalime karşı benttir.
İnsanlık Perişan üç yüz senedir
Bekler Mesihini günler çiledir
Doğuyor Güneşi artık, adı slimdir
Erbakan bergüzarı Milli Çözümdür
VALLAHİ BIKTIK!
İşbirlikçileri kınayanları, hapse atan zalimlerden
Bunlara fetva veren, çağdaş bel’am kılıklı Âlimlerden
Vatandaşı iktidarın, kucağına atan muhaliflerden
Parayla dava satan, bürokratından hakiminden
Halkı aldatan şu, sihirbaz medya-yazar ekibinden
Siyonizm’in uşağı olmuş, münafık yöneticilerden…
Peşinde değilim, makam lezzetin
Gayem ve gayretim, Senin İzzetin
Ben acizim; Kâdir, Yüce Hazretin
Bu dağlar katında, çızık değil mi
Dünyaya tapınmak, yazık değil mi…
İyiliklerimizde ve İnsan İlişkilerimizde Çıkar Gözetmemek (Allah Rızası İçin Yaşamak)
Bir insanın imanında samimi olduğunun (yalnızca Allah’ın rızasını gözettiğinin) en büyük göstergelerinden biri, basit çıkarlar peşinde koşmaması, ihlaslı yani halis olarak Allah’ın rızası için çalışmasıdır. Her nimetin Allah’tan geldiğini kavramış, yalnızca Allah’ın rızasını hedefleyen, Allah’tan isteyen ve O’ndan korkan bir mü’min, elbette basit ve küçük bazı hesapların peşinde koşmayacaktır. Dolayısıyla yaptığı işlerde çıkar gözetip gözetmemek, bir insanın doğrudan imanıyla ilgilidir. Allah’ı ve ahireti kavramış olan bir insan, elbette bunların yanında basit çıkar hesaplarına itibar etmeyecek ve Kur’an’ın fedakârlık emri gereği kendi bencil hırslarını tatmin etmek için uğraşmayacaktır. Buna karşın Allah’ı ve ahireti kavrayamamış bir insanın bu büyük gerçekleri göremeyip basit ve ufak menfaatler peşinde koşması doğaldır. Son derece küçük bir dünyaya, son derece dar bir kafa yapısına sahip olacağı için, sürekli olarak nefsinin çıkarlarını gözeten bir tavır ortaya koyacaktır.
Kur’an’da, mü’minlerin üstlendikleri tebliğ görevinden hiçbir çıkar ummamaları gerektiği sık sık hatırlatılır. Tüm peygamber kıssalarında da, peygamberlerin üstlendikleri tebliğ görevinden dolayı hiçbir “ücret” (çıkar) aramadıkları haber verilir. Bazı ayetler şöyledir:
“Ad (halkına da) kardeşleri Hud’u (gönderdik). Dedi ki: ‘Ey kavmim, (sadece) Allah’a ibadet edin, sizin O’ndan başka ilahınız yoktur. Ancak siz, yalan olarak (tanrılar uydurup düzenlerden ve) iftira edenlerden başkası değilsiniz.’ (Hz. Hud AS:) ‘Ey kavmim, ben bunun (Hakka davetim) karşılığında sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim, beni yaratandan başkasına ait değildir. (Hâlâ) Akıl erdirmeyecek misiniz? (Ki ben davet ve hizmet karşılığı sizden makam ve menfaat beklememekteyim.)’” (Hud: 50-51)
“De ki: ‘Ben buna karşılık, Rabbine doğru bir yol tutmayı dileyen (insanlar olmanız) dışında, sizden bir ücret istemiyorum.’ (Bu nedenle bütün bahaneniz geçersizdir.)” (Furkan: 57)
(Ahmet AKGÜL Hocamızın Hatırlatmaları – Milli Çözüm Yayınları)