YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6922a020070f3
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 5 3
Bugün : 4708
Dün : 47039
Bu ay : 945670
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45349491
IP'niz : 216.73.216.189

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

YAKLAŞAN 3. DÜNYA SAVAŞI
VE
İSRAİL’İN TUTUKLANMA TELAŞI

  1. Gazete oksijen / 20.11.2024
  2. 21 Kasım 2024 – İslami Analiz
  3. haberler.com – 21 Kasım 2024
4.8 20 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Subscribe
Bildir
12 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

ALLAH’IN PLÂNI KİMDEN YANA ?
Gerçek şu ki, onlar (zalimler ve hainler, mü’minlere ve İslami girişimlere karşı) hileli planlar kurdular (ve kuracaklardır). Oysa eğer onların (şeytani) hile ve hazırlıkları, dağları yerinden oynatıp kaydıracak (zelzeleler oluşturacak derecede bugün nükleer silahlara ve teknolojik imkânlara dayanmış) olsa bile, Allah katında da (kesinlikle onları boşa çıkaracak ve etkisiz kılacak kudret) planları ve programları vardır! (Allah zalim güçlerin mekir ve tuzaklarını kendi başlarına satacaktık).
İbrahim Suresi 46

https://www.mealikerim.com/14/ibrahim/46

En’am Suresi 134
Hiç şüphesiz, size va’ad edilen (her şey) mutlaka gelecek (ve gerçekleşecek)tir. Ve (ey kâfirler ve zalimler) siz (Bizi asla) aciz bırakacak değilsiniz. (Allah’ın va’adini ve takdirini asla engelleyemezsiniz!)

https://www.mealikerim.com/6/enam/135

En’am Suresi 134
De ki: “Ey kavmim, bütün imkânlarınızla çalışıp (elinizden geleni) yapın; şüphesiz ben de (görevimin gereğini) yapıyorum (yapacağım). Yakında (kutlu) sonuç diyarının (ülke ve dünya iktidarının) kimin olacağını, bilip-öğreneceksiniz. Gerçekten zalimler (şeytani amaçlarına ve) kurtuluşa ermeyeceklerdir.”

https://www.mealikerim.com/6/enam/135

YENİ DÜNYA MESELESİ

Üç asırdır dünyaya kan kusturan Siyonizm, Büyük İsrail’i Kurmak ve Dünya nüfusunu Beşyüz milyona indirmek istemekteydi.
Ekonomi, sağlık, yapay zeka ve savaşla kontrolünde olmayan tek bir insan dâhi bulunmasını istemiyorlardı.
Yaşanılacak olan savaş, sadece ülkemiz veya İslâm Âlemi için değil bütün insanlığın geleceğini belirleyecekti.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Büyük İsrail’in kurulmasına engel olmuş ve bütün dünyanın Filistin’e dönmesine izin vermemişti.
Sapkın Siyonistlerden dünyayı kurtaracak olanların Türk Milletine “damarlarında akan asil kanı” hatırlatıp tarihi sorumluluğumuzu ve kudretimizin farkında olmamızı istiyordu.
Çünkü hesabın kapanmadığının farkındaydı.

Evet hesap kapanmadı, Erbakan Hocamızın alt yapısını hazırladığı stratejik kadro, teknoloji ve kuruluşlar 7 Ekim’de bütün dünyayı kurtaracak olan fitili ateşlenmişti.
Hamas’ı kurduran Erbakan Hocamız;
İsrail’in gerçek yüzünü ve ülkemizde ki yerli işbirlikçilerini bütün dünyaya göstermişti.
Artık bu zor şartlardan büyük siyasi ve stratejik akla sahip olan yeni bir yönetimin iş başına gelmesiyle birlikte bütün Siyonizm’i yeryüzünden silip atacak şartlar olgunlaşmıştı. Artık İsrail’i haritadan silmek, Uluslararası arenada ve vicdan ehli bütün insanlığın nazarında haklılık hatta gereklilik halini almıştı. Ayrıca Siyonistlerin tezgahladığı milyonlarca insanın ölümüne sebep olan savaşın önüne geçilmesi içinde büyük bir fırsat sayılırdı. Mazlumların yerine kötülüğü örgütleyenlerin hak ettiklerini bulmalarının tam zamanıydı.
Milli Çözüm – Milli Mütabakat Hükümeti;
bütün dünyanın Gazze’ye dönmemesi, sömürü sistemi Kapitalizmin’in yerine Adil Bir Düzenin kurulması için ihtiyaç değil zaruriyet hali almıştı. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır!

Küfür tek millettir. Ancak;

“Onlar, (Siyonist ve emperyalist odaklar) iyice korunmuş (sağlam tedbirler alınmış) şehirlerde veya surlar-kaleler gerisinde olmaksızın sizinle toplu bir halde savaşa girişemezler (kendilerine güvenemezler. Müşriklerin ve münafık kesimlerin) kendi aralarındaki çarpışmaları (birbirlerine kin ve haset duyguları) ise pek daha şiddetlidir. Sen onların (zahiren) birlik ve dirlik (içerisinde olduklarını zan ve) hesap edersin; oysa onların kalpleri paramparça vaziyettedir (çıkarları ve ihtirasları uğrunda her an kapışmaya hazır haldedirler). Bu, şüphesiz onların akletmeyen (ve imana gelmeyen) bir kavim olmaları dolayısıyla böyledir.”

(Haşr Suresi 14. Ayet)

Umarım böyle bir savaş çıkmasın. Çıkarsa ülke yönetimi bu süreci insanlık ve İslam adına ne kadar düzgün yöneteceği konusunda endişeliyim. İnşallah ülkemiz en gelişmiş teknolojiyi kullanarak bu savaşlar olmadan engelleyebilecek rahmetli Erbakan hocanın projelerini kullanarak bu savaşı olmadan önleyen ve dünya barışına en büyük katkı sağlayan ülke oluruz

TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, 3. Dünya Savaşı’nın çıkma ihtimalinin yaklaşık 2 senedir konuşulduğunu hatırlatmıştı. Akar “İsrail bize tehdit mi, değil mi? Tehdittir, hem de kocaman bir tehdit. Koskoca bir Türkiye devleti, 85 milyon vatandaşın hayatını şansa bırakır mı?” diye uyarmıştı. 

Kaynak: http://www.millicozum.com

28 Mayıs 2007 yılında, İstanbul’da ESAM’ın hazırladığı: İşbirlikçilik ve AKP’nin tahribatı” konferansında Rahmetli Erbakan Hoca şunları anlatmıştı:

“Irkçı emperyalizm-Siyonizm beş (şimdi on üç) yıldır, şu işbirlikçi AKP eliyle yürüttüğü manevi tahribatı, ekonomik ve sosyal tahribatı, artık maddi bir işgal ve müdahale ile tamamlamak istemektedir. Böylece Büyük İsrail’i kurmak üzere Sevr’i amacına ulaştırmak ve Türkiye’yi parçalamak peşindedir. İşte bunu önlemek için göstereceğimiz şuurlu gayretler, Çanakkale’den daha önemlidir. Çünkü bu AKP’liler, ne yaptıklarının farkında değildir. Ben bunları avucumun içi gibi bilirim.

Bunlardan hayır beklemek ve desteklemek, bilmeden Siyonizm’e hizmet etmektir. Arttık kendinize gelin, Milli birlik ve dirliğimiz ve ülke bütünlüğümüz tehlikededir. Bu dişi bitmemiş çocuklara devleti teslim etmek ne büyük gaflettir. Bu sözlerim kuru bir tenkit ve siyaset gereği değildir; matematik gibi gerçeğin ta kendisidir. Bakınız, bankacılık, tarım ve hayvancılık gibi pek çok konuda, sözde bağımsız bir takım kurumlar oluşturup, devletin yönetimi fiilen Siyonist merkezlerin ve IMF’nin güdümüne verilmiştir. Bu üst kurumlar, evet AKP’den bağımsız, ama dış güçlere bağımlı hale getirilmiştir. Dış politikada ise, maalesef tamamen dış güçlere teslimiyetçi bir tavır izlenmektedir.”

Netanyahu Deccal, İsrail çıban
Bilesin ki Şeytan, açık düşmandır!..
Başıboş sürüye, gerek bir çoban
Mü’minsen görevin, Siyon aşmandır!..

Kongre alkışlar, katil köpeği
Vicdan özü gitmiş, kalmış kepeği
Umrunda mı dünya, açmış göbeği
Mü’mine onurun, örtün yaşmand

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden (kapasitesinden) başkasını yüklemez. (Herkesin) Kazandığı (iyilikler) lehine (kendi hayrına ve menfaatine), kazandırdıkları (veya sebep oldukları kötülükler ile, ona haksız şekilde kazandırılan şeyler ise) kendi aleyhine (zararına ve şer hanesine)dir. “Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya (bu Kur’an’a, akla ve vicdana dayanarak vardığımız kararlarda ve içtihatlarımızda hataen) yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutarak azarlayıp cezalandırma! (Ey) Rabbimiz; (hadlerini aştıkları ve azıp şımardıkları için) bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır (sorumluluklar) yükleyip (bizi bunaltma! Ey) Rabbimiz, kendisine güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma! Bizi affet. Bizi bağışla. Bizi esirgeyip acı! Sen bizim Mevlâ’mızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et. (Nusret ve muvaffakiyet verip zafere eriştir. Amin.)” (Bakara suresi 286)

Dinsiz; Kafirlerin, katillerin, hainlerin, hırsızların ve şovmenlerin iktidarda olduğu bir dünya zamanı…

De ki: “(Artık) Hakk geldi, bâtıl zail oldu. Hiç şüphesiz bâtıl sürekli yok olucudur. (Çünkü Hakk gelince bâtıl batacak, Güneş doğunca karanlık kaybolacaktır.)” İsra-81

Bölgemizin gün be gün bir ateş hattına sürüklenmesi ve sonucu, kestirilemez bir mecraya yol alması, şüphesiz tehditler sınıfındadır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1937’de kurduğu Sadabat Paktı, aslında gelecekte muhtemel tehditleri fırsatlarla törpüleyerek, böylece hem ülke sathında hem bölgesel çapta bir güvenlik kuşağını sağlamıştı..

Prof Erbakan Hocamızın 1997’de öncülüğünü yaptığı D-8’ler hareketi de bölgesel olarak lansedilse de sonuçları itibariyle küresel bir güvenlik ve refah kuşağı oluşturmaktaydı.. Sekiz ülkenin her birinin bulunduğu coğrafya hattı dikkatle incelenirse, Afrika, Avrupa,ve Asya’yı bütünüyle sarıp kuşatan bir “güvenlik hilali” çevrelemektedir.

Gelinen noktada Türkiye Cumhuriyeti Devleti, çevresinde cereyan eden yüksek düzeydeki tehdit unsurlara rağmen, tarihi fırsatlara sahip bir müktesebatın mirasçısıdır.. Ancak bu fırsatları değerledirmeye alıp, tehditleri bertaraf edecek bir iktidarın, diplomatik girişimlerinin etkili ve sonuca odaklı olması için ;
♦️Ekonomik bağımsızlığı ve gücü olmalıdır
♦️Savunma alanında tam bağımsız olmalıdır..
♦️Ve her türlü şantaj ve yolsuzluk iddiaları karşısında tertemiz bir yönetim iradesine sahip olmalıdır..

Eğer ülkemizin imkan ve kabiliyetleri, tarihi fırsatları mevcut olduğu halde, tehdit unsurları bertaraf edecek ve bölgesel hat başta olmak üzere, tüm insanlığa barış ve huzuru yerleşik kılacak iradeyi ortaya koyamıyorsa, o halde geriye bir tek çare kalmıştır.!
Anayasal düzlemde Devletin hukuk organları bu gidişata “Hukuki Müdahaleyi” yapmalı ve bölgesindeki her türlü Siyonist etkiye ve tehdide dur diyecek bir Milli Mutabakat Hükümetinin teşkil etmesine yol açmalıdır.. Tesis edilecek bu Milli Mutabakatın ise mutlaka “Milli Çözüm Proğramına” sahip olmalı ve böldeki tüm aktörleri hizaya sokacak bir Adil Düzen yönetimini kısa sürede teşkil etmelidir..

Milli Çözüm birikiminin öncüsü olan Üstat Ahmet Akgül Hocamız’ın, yarım asırlık birikim ve deneyimine, başta Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve tüm insanlığın acil ihtiyacı vardır!

Hulusi Akar: İsrail bize kocaman bir tehdit oluşturmaktadır!

TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, 3. Dünya Savaşı’nın çıkma ihtimalinin yaklaşık 2 senedir konuşulduğunu hatırlatmıştı. Akar “İsrail bize tehdit mi, değil mi? Tehdittir, hem de kocaman bir tehdit. Koskoca bir Türkiye devleti, 85 milyon vatandaşın hayatını şansa bırakır mı?” diye uyarmıştı. Hulusi Akar, Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nda basın mensuplarıyla bir araya gelerek, soruları yanıtlamıştı. Akar, 3. Dünya Savaşı’nın çıkma ihtimalinin yaklaşık 2 senedir konuşulduğunu aktarmıştı.

“Türkiye Devleti, vatandaşın hayatını şansa bırakır mı?”

“Bir şehrin tepesinden baktığınız zaman şehrin bütün panoramasını görürsünüz. Fakat (örneğin Ankara’da) Ulus’a girdiğiniz zaman sadece orayı görürsünüz. O yüzden, mümkün olduğu kadar tepeden bakmak lazım.” diyen Akar, sözlerine şunları katmıştı:

“Tepeden baktığımızda savaş 3 bölümden meydana geliyor. Bir hazırlık safhası var, bir icraat safhası var, bir de savaş sonrası yaraların sarılması var. Şimdi bu dönemde, geldiğimiz çağdaki araçların gelişmiş olmasından dolayı, ilişkilerin son derece kompleks hale gelmesinden dolayı durum zorlaşıyor. Amerika’yla Çin savaşsın, hadi bakalım… Peki otomobil sanayi ne yapacak, bilgisayar sanayisi ne yapacak, elektronik sanayi ne yapacak, kimya sanayi ne yapacak, ticaret, bankalar ne yapacak, finans ne olacak? Yani bunların hepsi bir dengedir. Hepsi bir kolda icraya gelince sonuç alınıyor, kutu açılıyor. O manada bunların yan yana gelmesi çok zor. Çünkü çok parametre var. Onun için biraz zaman alıyor. 2. Dünya Savaşı’nda Danimarka’nın işgali 6 saat, sadece 6 saat sürdü. Dolayısıyla bunun şakası yok. İsrail bize tehdit mi, değil mi? Tehdit, hem de kocaman bir tehdit. Koskoca bir Türkiye devleti, 85 milyon vatandaşın hayatını şansa bırakır mı? Silahı var mı, var. Mühimmatı var mı, var. Mesafe var mı, var. Zaman hariç her şey var. Zamanlama meselesi oldukça kritiktir. Yani olabilir. Buna bizim tabii ki hazır olmamız lazım.”

Picture of Nail KIZILKAN

Nail KIZILKAN

YORUMLAR

Son Yorumlar
12
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...