YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
692298379ca7a
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 5 3
Bugün : 4407
Dün : 47039
Bu ay : 945369
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45349190
IP'niz : 216.73.216.189

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

MİLLİ ÇÖZÜM’ÜN FARKI

Allah’a kulluktur, gerçek özgürlük
Hak hayır dururken, bâtıl tutmayız…
Nefse esir olmak, bil ki öküzlük
Biz helâl lokmaya, haram katmayız
İmana Kur’an’a, hiç havlatmayız
Hakka havlayana, havlu atmayız…

İşbirlikçi hain, yaşar gündelik
Dış borç faizcisi, cepleri delik
Uyum yasaları, uyuz kölelik
AB hatırına, şirke batmayız
Aile ahlâka, hiç havlatmayız
Biz her havlayana, havlu atmayız…

Dine düşman olmak, şeytan akımı
Din istismarcısı, nifak takımı
Vicdan çürümüşse, olmaz bakımı
Biz boş yere sağa, sola çatmayız
Namusa onura, hiç havlatmayız
Havlayan çıkarsa, havlu atmayız…

Çok kahra uğradık, hep yasaklandık
Ne yılıp usandık, ne de saklandık
Türlü iftiradan, şükür aklandık
Eğlip bükülüp her, yola yatmayız
Halkıma hakkıma, hiç havlatmayız
Biz her havlayana, havlu atmayız…

Milli Çözüm merttir, Hak fedaîsi
Hep hayra çağırır, her münadisi
Nifak marazının, yok tedavisi
Bizler dünya için, Dini satmayız
İslam’a Kutsala, hiç havlatmayız
Havlayana ise, havlu atmayız…

Hep Hakkı söyleriz, bâtıla inat
Doğruluk emretti, Fahri Kâinat
Melekler medetçi, bak kanat kanat
Makam çıkar için, vicdan atmayız
Ezana namaza, hiç havlatmayız
Havlayan olursa, havlu atmayız…

Özümüz sözümüz, aynıdır bizim
Yüzümüz herkese, aynadır bizim
Merkezimiz Gebze, Konya’dır bizim
Feraset ehliyiz, hile yutmayız
Erbakan Hocama, hiç havlatmayız
Havlayan soysuza, havlu atmayız…

Gıcıklık duysa da, yerli Corc’umuz
Ordu onurumuz, zafer burcumuz
Şehadet arzumuz, bir can borcumuz
Biz haram olanı, zerre tatmayız
Vatana Bayrağa, hiç havlatmayız
Havlayan huysuza, havlu atmayız…

FETO ve PKK, aynı çamurdan
Erdoğan sorundur, kurtul kamburdan
Hiç çelik olur mu, cıvık hamurdan
Bu oyun tezgâhtır, asla utmayız
Kurbana bayrama, hiç havlatmayız
Havlayan anlar ki, havlu atmayız…

Hep Kur’an’a uymak, sağlam istinat
Sünnet’e bağlanan, bulur iltifat
Rahmani rüyalar, ruhi irtibat
Nuh’un gemisiyiz, suda batmayız
Hakka tercümanız, hiç abartmayız
Davaya Üstada, it havlatmayız
Biz her havlayana, havlu atmayız…

4.9 31 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Ali ÇAĞIL - İHL ve Kamu Yönetimi Mezunu

Ali ÇAĞIL - İHL ve Kamu Yönetimi Mezunu

Subscribe
Bildir
12 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

İmana Kur’an’a, hiç havlatmayız
Hakka havlayana, havlu atmayız…
Aile ahlâka, hiç havlatmayız
Biz her havlayana, havlu atmayız…
Namusa onura, hiç havlatmayız
Havlayan çıkarsa, havlu atmayız…
Halkıma hakkıma, hiç havlatmayız
Biz her havlayana, havlu atmayız…
İslam’a Kutsala, hiç havlatmayız
Havlayana ise, havlu atmayız…
Ezana namaza, hiç havlatmayız
Havlayan olursa, havlu atmayız…
Erbakan Hocama, hiç havlatmayız
Havlayan soysuza, havlu atmayız…
Vatana Bayrağa, hiç havlatmayız
Havlayan huysuza, havlu atmayız…
Kurbana bayrama, hiç havlatmayız
Havlayan anlar ki, havlu atmayız…
Davaya Üstada, it havlatmayız
Biz her havlayana, havlu atmayız…

Hak davanın ve elçisinin layıkıyla kıtmiri olsak yeterdir bize, şeref ve izzet olarak başka ne arar ki bir insan Allah’ın Rasulü överken Hassan bin Sabit’i, destek çıkarken Cibril’i emin O’na, hiç havlu atarmı kıtmirin senin…

Aslında Bütün Mesele, Şerefli Bir Ölüm İçindir. Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN

ELHAMDÜLİLLAH
ELHAMDÜLİLLAH
ELHAMDÜLİLLAH

biz im ölçümüz terazimiz dürbünümüz Kuran sünnet icmai ümmet kısaca tek kelimeyle özetlersek MİLLİ ÇÖZÜM dür!

Fetih 9
Ki (ey kullarım! Bu vesile ile siz) Allah’a ve Resulüne iman edesiniz, Onu savunup destekleyesiniz, Ona içtenlikle saygı gösterip (dinine ve davasına) yardım edesiniz (diyedir.) Ve sabah akşam (her yerde ve her halde) O’nu (hatırlayıp) tesbihle yüceltmeniz (ve O’nun emir ve hükümlerine göre hayat sürüp huzura ermeniz) içindir.

Bu şiir; imanlı bir yüreğin, vakur bir duruşun ve Hak davasına adanmış bir ömrün haykırışıdır. Her mısrasında; nefsine esir olmayan, makam ve menfaat için eğilmeyen, zulme ve şirke karşı asla sessiz kalmayan gerçek bir mü’minin mertliği dile getirilmekte ve Milli Çözüm’ün karakterini anlatmaktadır.

“Biz her havlayana havlu atmayız” ifadesi, korkakların ve çıkarcıların anlayamayacağı bir cesaretin ve sadakatin nişanesidir.

Tehdit karşısında sarsılmayan, iftira karşısında yılmayan, haksızlık ve ahlaksızlık karşısında susmayan bir duruştur bu. Bu duruş; nefsini değil, Rabbinin rızasını esas alan, “ben değil biz” diyen, millet ve ümmet sevdasıyla dertlenenlerin duruşudur.

Bu şiir, yalnızca bir ahlak dersi değil; aynı zamanda siyonizme, emperyalizme, işbirlikçiliğe, faizci düzene ve şeytani projelere karşı imanlı bir isyandır. AB’ye yaranmak için değerlerinden taviz verenlere, Kur’an’ı kendi çıkarları için istismar edenlere, din adına nifak saçanlara karşı, “batıl tutmayız” diyen gür bir sedadır.

Milli Çözüm’ün karakteri, mert Mü’minliktir…

Mü’min merttir, çünkü:

  • Helal-haram hududuna riayet eder.
  • Hakkı ve adaleti her şartta savunur.
  • Menfaat için dinini, davasını satmaz.
  • Zulmü alkışlamaz, zalime susmaz.
  • İftiraya, baskıya ve tehditlere rağmen doğru bildiğinden şaşmaz.
  • Vicdanını pazara çıkarmaz, şerefini kiraya vermez.

Bu şiir, Erbakan Hocamızın gösterdiği istikamet üzere, “Adil Düzen” davasının sadık neferlerinin, millet ve ümmet sevdalılarının; inançla, vakar ve ferasetle yazdığı bir “iman andıdır.”

Ve aynı zamanda bu şiir; nasıl olmamız gerektiğinin ve özümüze dönmemiz gerektiğinin de bir dersidir… “Davaya Üstada, it havlatmayız…” mısrasından da hissemize düşeni almalıyız…

Sadıklara selam olsun…

***
Tevbe 119:
Ey iman edenler! (Her konuda) Allah’tan korkun (Kur’an’ın ve Resulüllah’ın yoluna uyun) ve (Hakk davasında sağlam duran) doğru (sadık)larla birlikte olun (ki iman; Hakka tarafgirlik ve davaya sadakattir).

Şiirin Özeti Diyebileceğimiz Şu Sonucu Çıkardım Rabbimizin Dilemesiyle:

Milli Çözüm’ ün Farkı :
Her daim hadiselerin neticesinde memnuniyet sağlayıcıdır,
Her konuda her hadisede her gayretin sonunda BAYRAMI YAŞATIR,
Sadıkları Allah’ ın ve Allah’ tan razı olacağı şekle büründürür,
Her daim her hamlesiyle Şeytan’ ın bacağını kırdırır,
Ve hidayet feraset ve dirayetiyle gösterdiği eylemlerle o konuda bir daha şeytanı ve nefsi memnun edici tavır ve davranışlarda bulunulmamasına katkıda bulunur….

Eh bizlere de düşen : Memnuniyet sağlayıcılığına vesile olmanın çabasını gütmek, Yaşattığı Bayramı devam ettirebilmenin gayretini gütmek, şeytanın bacağını kırıcı olan hamlelere destek sunmak…. vb.. Milli Çözüm’ ün Bu Farkını devam ettirmesi için BOZAN değil DESTEK SUNAN olmalıyız, saniyelerimizi gayretlerimizi bu minval üzere kafa yormalıyız. Çünkü Üstadımızın o muhteşem tespitleriyle KİN TUTAN DİN TUTMAZ!..

Last edited 6 ay önce by Osman Nuri ÇELİK

SONSUZ ŞÜKÜRLER OLSUN TANIMA VE TÂBİ OLMAYI LÜTFEDEN RABBİMİZE.

“Kâinatın ve tabiatın yasaları ve Kur’an’ın esasları doğrultusunda
çalışıp çabalayan insanlar, sayıca çok az da olsalar, Allah’ın yardımıyla, nice
dağları aşacak ve başkalarının hayal bile edemedikleri kutlu sonuçlara
ulaşacaklardır. Bu aşamalarda, her varlıkta tecelli eden İlahi sıfatların
‘‘etkileşme sırları’‘ da büyük rol oynamaktadır. Aziz Erbakan Hocamızın latif
ifadeleriyle; 

’‘Çimenli ve çiçekli bir yöreden birlikte uçuşmaya başlayan küçücük kelebeklerin kanat çırpışları, etkileşim ve tetikleme sonucu büyük kasırgalara, hatta okyanuslarda korkunç dalgalara ve tsunami olaylarına yol açmaktadır.’‘ 

Bunun gibi bir avuç sadık ve Sünnetullaha muvafık; inanmış ve kutlu sonuca odaklanmış insan, kendi benliğini ve nefsi beklentilerini aşarak Allah’ın rızası,
insanlığın rahatı ve İslam’ın hatırı için usanmadan koşuşturarak, değil sadece
ülkesindeki bozuk gidişatı, hatta bütün dünyayı değiştirmeyi başaracaklardır.
Bunlar kötülüklerinin kendi kâbusları olacağının, iyiliklerinin ise dönüp
dolaşıp yine kendilerini bulacağının farkında olan insanlardır. Ve daha dünyada
iken cennet huzuruna kavuşmuşlardır. Gerçek ve Allah katında geçerli ’‘iyilik’‘ ise, resmi ve siyasi hiçbir mecburiyeti olmadan; birilerine karşı vefa borcu ve mesuliyet hissi duymadan ve hiçbir dünyevi beklentisi araya sokulmadan, sadece Allah rızası ve insanlık icabı yapılan ve ardından unutulan ve başa kakılmayan hayırlardır.”

 Üstad Ahmet AKGÜL

Biz Hak davanın ve onun şahs-ı manevisi olan ZAT’ın kapısındaki KITMİR’leriyiz. Hâşâ; bu kutsal hareketin kurmayı değil, komutanı değil, birim başkanı değil; sadece hizmetçileriyiz. Hem öyle resmi ve besili değil, hasbi bir köpeğiyiz. Tehlikeli bir süreçte O’na suikastçılar ve saldıranlar olabilir düşünce ve endişesiyle Hz. Peygamber Aleyhisselam Efendimizin evi etrafında ve hiç kimseden talimat almadan ve başkasına çaktırmadan gizlice nöbet tutan ve Resulüllah’ın çok özel duasına mazhar olan Sahabe-i Kiram’dan Ebi Vakkas oğlu Sa’dgibi sevdamızın ve sultanımızın gönüllü neferleriyiz. Tevhid dininden dönmemek, zalim ve kâfir diktatöre boyun eğmemek için şehirden kaçıp bir mağaraya sığınan gençler olan (Bak: Kehf Suresi: 9-22. Ayetleri) Ashab-ı Kehf’in sadık köpeği kıtmir bile (Kehf Suresi: 18) makbul sayılıp Kur’an-ı Kerim’de zikredilmek ve cennete girmek şerefine eriştiği halde; tarihin en büyük ve en muhteşem inkılâbı olan Yeni İslam (Barış ve Bereket) Medeniyetinin ve Mehdiyet devriminin kutlu Liderinin gönüllü kıtmirlerinin, Rahmet-i İlahi’den mahrum bırakılacağını sananlara hayret etmekteyiz.

Üstad Ahmet AKGÜL

Last edited 6 ay önce by Hasan Çelik

Mü’minûn 109
Çünkü gerçekten Benim kullarımdan bir fırka (inançlı ve şuurlu bir hizip, parti veya ekip): “Rabbimiz, (biz Sana, Resulüllah’a ve Kur’an ahkâmına) iman ettik (ve İslam yolunda Hakk hâkim olsun diye gayret göstermekteyiz, Allah’ım) Sen artık bizi bağışla (başarıya ulaştır) ve bize merhamet buyur, (zira) Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın” deyip (yalvarırlardı, sizi de Hakka ve hayra çağırırlardı).

Mü’minûn 110
(Ama) “Siz onları alay konusu edinmiştiniz (Hakka ve hayra çağıran mü’minleri terk edip, küçümseyip; zalimlerin ve hain kesimlerin peşine gitmiştiniz); öyle ki, (düşüncesiz ve dengesiz tarafgirliğiniz) size Benim Zikrimi (Kur’ani hüküm ve haberlerimi) unutturmuştu ve siz onlara (Hakk yolda sağlam duranlara) gülüp duruyordunuz” (diye hatırlatılacaktır).

En’am 53
Biz böylece: (Hasetçi ve fesatçı insanların; bir sürü şöhret, servet ve etiket sahibi dururken, kala kala) “Allah içimizden bunlara mı lütufta bulundu.” (Bu özel hikmet ve hizmetleri böylesi önemsiz kişilere mi layık buyurdu?) demeleri (ve hainlikle içlerini dışa dökmeleri) için, onlardan bazısını bazısıyla fitneye uğratıp denemiş olacağız. Halbuki Allah şükredenleri (nimet ve fazileti kimlere vereceğini) daha iyi bilen değil midir? (Ki O’nun tayin ve taksimine itiraz ediyorsunuz.)

https://www.mealikerim.com/

Allah’ın lütfettiği en büyük nimet, hidayet ve istikamet:
Milli Çözüm yolunda, Milli Görüş davasının yeryüzünde hakimiyeti için çalışmaktır.
Bu dava tüm insanlığın kurtuluşu için plan, program hazırlayıp bu uğurda bıkmadan usanmadan gayret etmektedir. Bu nedenle en büyük fazilet ve en kıymetli ibadettir. Bu hizmetin/cihadın farkında olmamak ve bunun şükrünü yapmamak en şerefli ve en ecirli hizmetten ve sevaptan mahrumiyettir.

Hep Kur’an’a uymak, sağlam istinat
Sünnet’e bağlanan, bulur iltifat
Rahmani rüyalar, ruhi irtibat
Nuh’un gemisiyiz, suda batmayız
Hakka tercümanız, hiç abartmayız
Davaya Üstada, it havlatmayız
Biz her havlayana, havlu atmayız…

Peygamber Efendimiz, müşrik ordularıyla karşı karşıya bulundukları sürede kafirler Efendimize hakaret eden onu küçümseyen şiirler sataşmalarla saldırıyorlardı.
Şair Hassan bin Sabit ise aynı derecede daha da etkin şiirlerle, sözlerle kafir ele başlarını, müşrik ele başlarını rezil eden, zelil eden, onlara yaptığı hakaretleri iade eden, onları küçük düşüren, rezilliklerini ve kokuşmuş zihniyetlerini açığa vuran şiirler söylediği zaman Efendimiz ona dönüp Hasan bin Sabit’e şunu söylüyordu. “Benden yana benim adıma o müşriklere o zalim kesimlere cevabını ver. Allah’ım Hz. Cebrail’in eliyle bana vahiy getiren meleklerin peygamberi Cibril-i Emin’in katkısı ve takviyesiyle bu Hassan bin Sabit’i destekle ve onu kafirlere karşı bana, dinime hakaret yağdıran kafirleri zelil ve rezil etmesi için onu destekle” diyordu.

Davamıza, Üstadımıza havlayanlara karşı, Hassan Bin Sabit’i (r.a.) örnek almayı ve gereğini yerine girmeyi ve bu Hak davada istikamet üzre durmayı Rabbimiz bizlere nasip etsin. Amin

Milli Çözüm merttir, Hak fedaîsi
Hep hayra çağırır, her münadisi
Nifak marazının, yok tedavisi
Bizler dünya için, Dini satmayız
İslam’a Kutsala, hiç havlatmayız
Havlayana ise, havlu atmayız…

Davaya sadık kalabilmek koca bir yürek yüküdür! Her babayiğit taşıyamaz bu yükü. Yük sırtınızda, iman kalbinizde, dostlarınız yanı başınızda!

Allah’ın davasında en büyük servetiniz, yanlarında huzur bulduğunuz dostlarınızdır. O halde size Rabbinizi hatırlatacak ve sizi cennete taşıyacak dostlar bulduğunuzda onlara sımsıkı sarılın, onlardan ayrılmayın, onları sakın horlamayın. Onları kendinize devlet ve nimet sayın. Dostlarınızla Hakka yürüyün.Nefsinizden sıyrılın. Nefsinizle dost olursanız, Hakkı kaybedersiniz! Birbirinizle ilgili dünyevi beklentiye girmeyin, darılmayın, kırılmayın, hayal kırıklığı yaşamayın. Hayal kırıklığı nedir? Tek hayaliniz Allah’ın rızasını kazanmak olursa, asla hayal kırıklığı yaşamazsınız!

Size yürüdüğünüz yolda bütün dünyayı ve içindekileri verseler ve bunun karşılığında ise bir karıncaya haksızlık yapıp ağzındaki taneyi alın deseler, dünya ve içindekilerden vazgeçin, ama asla bu haksızlığı yapmayın.

Gayenizi netleştirin, Gayeniz nedir? Şeytana yem olmak mı, yoksa cennete bey olmak mı?

Ya Rabbi yaklaşan bayramı yeryüzünde Hakkın  hâkim  olup Adil Düzenin dört bir yana  hâkim  olduğunun ilan edilivereceği gerçek bir bayram et …  Bizi bayramına ulaştır …  Bizi  Rahmet ve  Merhametine ulaştır …  Bizi hizmette,gayret ve Fetih’te nasipsiz etme …Amin…

Last edited 6 ay önce by Neval Okur

Üstada karşı tavır, bil davayadır
Kur’an’a Hocam’a, hem duayadır
Orduma yurduma, ve yuvayadır
Gör zafer marşını, çaldığı zaman!..

Doğru söz dururken, yalan yanlış sözlerle Hak ancak yozlaşır.
Rahman dururken, nefse esir olanın sonu… bil ki öküzlük!
Abe hatırı için haktan sapılmaz; vicdan eğilmez, gerçekler örtülmez!
Hak biline biline inkâr, isyan ve itiraz ediliyorsa, vicdan çürümüştür. Onun artık tamiri değil, bakımı bile olmaz!
İnsansa, namusa onura, hiç havlamaz; Müminse havlatmaz! 

Çok kahra uğradık, hep yasaklandık
Ne yılıp usandık, ne de saklandık
Türlü iftiradan, şükür aklandık
Eğlip bükülüp her, yola yatmayız
Halkıma hakkıma, hiç havlatmayız
Biz her havlayana, havlu atmayız…

Kur’an tercümanına yönelik söylenen her olumlu sözden; hastalıklı ruhlar rahatsız olsa da, münafık çatlayıp kudursa da, anlayışsız çarpıtsa da, hain pusu kurup dosdoğru yolu üzerinde beklese de; Burçlara “Adil Düzen” bayrağını, Kur’an’a tercüman olan Kutlu Şahsiyet dikecektir.

Erbakan Hocamız en sadık takipçisine “Hakka tercüman, Adil Düzen’i bilen tek temsilci, münafığın korkulu rüyası, İslam Kur’an Erbakan fedaisi, Nuh’un gemisi, en karlı hizmetin kapısı” demek abartı değil! Bu gerçekleri gördüğü halde bir şekilde ifade etmenin derdini çekmemek iflasın ta kendisidir.

Erbakan Hocamız’ın en sadık takipçisi için “Hakk’a tercüman, Adil Düzen’in yegâne temsilcisi, münafığın korkulu rüyası, İslam ve Kur’an sevdalısı bir Erbakan fedaisi, Nuh’un gemisi, kurtuluş yolu, en kârlı hizmetin kapısı” demek abartı değil; bilâkis, hakikatin ta kendisidir.
Bu gerçekleri gördüğü hâlde dile getirme sorumluluğu hissetmemek, inanç ve dava adına iflasın açık bir göstergesidir.
Evet, elindeki Kur’an ve Adil Düzen hançeriyle deccalın gözü oyulur! Himmetiyle karınca fili devirir!

Ezcümle Milli Çözün farkı;
Davaya Üstada, it havlatmayız
Biz her havlayana, havlu atmayız…

Last edited 6 ay önce by Mus'ab Eryıldız

Milli Çözüm’ün Farkı
Milli Çözüm, Hakk’tan yana tavizsiz, bâtıla karşı dimdik ve onurlu bir duruşun adıdır.
Ne korkuya boyun eğer, ne de çıkara meyleder.
Haramla beslenmez, zulme asla rıza göstermez.
Gerçek özgürlüğün ancak Allah’a kullukta olduğunu bilir.
Kur’an’ı rehber, Sünnet’i ölçü, adaleti ise temel ilke kabul eder.
Fitneye karşı suskun kalmaz, ama hiçbir zaman seviyesizliğe düşmeden Hakk’ı yılmadan savunur.
Çünkü biz, davamızı menfaatle değil; sadakat, ihlas ve sabırla taşıyan dava neferleriyiz.

“Erbakan Hocama, hiç havlatmayız
Davaya Üstada, it havlatmayız”

Milli Çözümcü olmak, büyük bir nimete ve sorumluluğa sahip olmaktır.

Çünkü Milli Çözüm;
• Hakkı bâtıldan ayırma ferasetini,
• Ümmetin dertleriyle dertlenme hassasiyetini,
• Kur’an ve Sünnet ışığında çözüm üretme gayretini,
• Ve tüm bunları dava şuuru ile taşıma azmini temsil eder.

Bu çizgide yürümek bir lütuf, bu şuurda sebat etmek ise bir imtihandır.Bu yolda istikamet nasip eden Rabbimize sonsuz şükürler olsun. Ayaklarımızı hak davada sabit kılsın.

ERBAKAN SADIKLARI MİLLİ ÇÖZÜM ERLERİ

Erbakan Hocama, kim havlar ise
Anında cevap verilir, Milli Çözüm ile
Milli görüşe dil uzatıp, ihanet edenlere
Hadleri bildirilir, Milli Çözüm ile..

Yüzün üzerinde kitap, ilim yuvası
Umutlar diri tutulur, Cihat kapısı
Dava aşıkları, bu okulda şuurlandı
Hedef ve gaye, Adil Düzen kurmaktı..

Erbakan sadıkları, Milli Çözüm erleri
Dava bağlıları, Hakkın gür sesleri
Tüm hedefleri, yıkmaktır zulüm sistemini
Yeni Dünyanın, lider ülkesi yapmak Türkiyeyi

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
12
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...