YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6920de0ce98ce
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 4 9
Bugün : 706
Dün : 41199
Bu ay : 894629
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45298450
IP'niz : 216.73.216.128

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

KEMAL KILIÇDAROĞLU HAKLIYDI VE KAZANACAKTI!..

  1. chp.org.tr – 27.02.2021
  2. Yeniçağ – 07.03.2023
 
4.8 20 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Ahmet AKGÜL

Ahmet AKGÜL

Subscribe
Bildir
13 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Nezihat Çelik

İşte bu nedenle Milli Çözüm olarak bize göre şu 5 şeyin partisi yanlıştır, yapıcı değil yıkıcı sonuçlar doğurmaktadır:

1- Din Partisi veya Mezhep Partisi yanlıştır. İslam Partisi-Hristiyan Partisi, Sünni Partisi-Alevi Partisi olmamalıdır.

2- Irk temelli parti yanlıştır, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcıdır. Türk Partisi-Kürt Partisi, Çerkez Partisi-Göçmen Partisi olmamalıdır.

3- Bölge Partisi yanlıştır. Güneydoğu Partisi-Ege Partisi yararlı değil zararlı sonuçlar doğuracaktır.

4- Mesleklerin Partisi değil Sendikası olmalıdır. Bu nedenle İşçi Partisi-Köylü Partisi yanlıştır.

5- Millete ait Ortak Değerler Partisi istismarcılıktır. Atatürk Partisi, Bayrak Partisi, Cumhuriyet Partisi, Vatan Partisi kurulmamalıdır. Çünkü bunlar bütün milletin ve tüm partilerin ortak değerleri konumundadır.

Günümüzde siyaset arenasında ve particilik anlayışında görülen, toplumun temel değerlerini ve beklentilerini İNKÂRCILIĞIN da İSTİSMARCILIĞIN da artık önünü kesmek lazımdır. Maalesef bir kısım partiler ve kesimler Dini, ahlâki ve milli değerleri inkâr ederek, AKP gibi partiler ise istismar ederek ve hatta bunlar birbirlerini besleyerek; Erbakan Hocamızın Demokratur tiyatroları dediği bir demokrasi diktatoryası kurmuşlardır.

Erbakan hocamız her taşın altının boş olmadığını ve o taşların altında hangi siyonist sistemler olduğunu bizlere açık net olarak anlatmış tek tek göstermiştir.
Kutuplaşma olmadan birlik beraberlik içerisinde nasıl başarılı oluruz bizzat bize uygulamalı olarak sistemin işleyişini öğretmiş olup kurtuluş reçetesini bize vermiştir.
Milli Görüş Adil Düzen eksenli birlik beraberlik olmadığı müddetçe yaşanacaklar yaşadıklarımızın artarak devam edeceğini ülkenin borç batağına gireceğini anlıyoruz.

Erbakan hocamızın vefatının dan sonra,
Ülkemizin Birlik ve beraberliği için,son 7 yıldır,
Milli Mutabakat için canla başla çalışan
Erbakan hocamızın siyasî Tarihi hayatını en iyi anlayan, Mevcut siyasî partı
başkanlarından sadece , Kemal Kılıçdaroğlu vardır.

Çünkü o , Hem Cumhur ittifakı ile mücadele etti, hem chp nin masonik marazlı takımıyla, hem kendi kurduğu ittifaktakı marazlılarla mücadele etti..

Yani bir nevi oda Tek başına mücadele verdi, Erbakan hocamız gibi..

Ülkemizin ve bölgemizin gidişatı, ülkemiz ve tüm insanlığın saadeti için acilen bir Milli Mutabakat Hükümeti kurulmalıdır. Ve Sn. Kılıçdaroğlu MİLLİ MUTABAKAT amaçlıydı…Mili Mutabakat yolunda adımlar atmıştı. Ve inşallah mahkeme süreçleri de onun haklılığını ortaya koyacak ve CHP nin başına yeniden geçecektir inşallah.

Bireysel ve Toplumsal, Siyasal ve Ahlaki, her konu ve olay karşısında Milli ve Yerli olmak şartıyla;

Hakkı üstün tutan,

Haklı olmaya çalışan,

Haktan taraf olan,

kişi ve düşünceler, her türlü haksız manipülasyonla birlikte uğradıkları zulüm ve haksızlık içerisinden eninde sonunda Haklı oldukları anlaşılarak çıkmışlardır. Bunun bir örneği de Kemal Kılıçdaroğlu dur.

Nisâ Suresi 135
Ey iman edenler! Hakk üzere durup adaleti titizlikle sağlamaya çalışan (hâkimler) ve Allah için (doğru söyleyen) şahitler olun. (Dürüstlükten ve hakkaniyetten asla uzaklaşmayın.) Velev ki bu şahitliğiniz kendinizin, ana-babanızın veya akraba ve yakınlarınızın aleyhine bile olsa! (Yine doğruluktan ve Hakk’tan ayrılmayın. Üzerine şahitlik veya hâkimlik yapacağınız kimseler,) Onlar ister zengin olsun ister fakir bulunsun (yine sakın adaletten ve doğru bildiğinizden caymayın). Çünkü (taraflar kim olursa olsun,) Allah ikisine de sizden daha yakındır. (Yani, bizzat O’nun kullarıdır, buna rağmen adaleti buyurmaktadır.) Onun için siz adaletten ayrılıp haddinizi aşarak (Hakk’tan yüz çevirip) nefsinizin hevâsına uymayın. Eğer (adaletten ve doğru şahitlikten) dilinizi eğip bükerseniz veya büsbütün Hakk’tan yüz çevirirseniz, Allah şüphesiz yaptıklarınızdan Haberdardır. (Bunun hesabı ve azabı çok ağırdır!..)

Erbakan Hocamızın “Demokratur” dediği Demokrasi Diktatoryasında oynanan işbirlikçi rollerinin hepsi birdir.
İşbirlikçilerin sağcısı da solcusu da birdir.
İşbirlikçilerin istismarcısı da inkârcısı da birdir.
İşbirlikçilerin iktidarı da muhalefeti de birdir.

Millici misin? Yoksa işbirlikçi misin? Sorusunun cevabını kişinin tarafı belirleyecektir.
Kişinin tarafını ise Irkçı Siyonistler, Haçlı emperyalistler, Masonik çevreler ve işbirlikçi hainlerle ilgili tavırları belirlemektedir.   

Erbakan Hocamız: “Bizim meşhur sadrazamımız Ali Paşa’nın bir sözü vardır; Mühim bir iş yapmak istediğim zaman önce Rus elçisi ile konuşurum. Ne derse tersini yaparım. Ben de ABD elçisinin söylediklerinin hepsinin tersini yaptım.” buyurmuşlardı.

Irkçı Siyonistler, Haçlı emperyalistler, Masonik çevreler ve işbirlikçiler… hepsi birden kime cephe aldıysa o MİLLİ MUTABAKAT amaçlıydı…
Irkçı Siyonistler, Haçlı emperyalistler, Masonik çevreler ve işbirlikçiler… hepsi birden kime destek çıkıyorsa o da MASONİK ve MÜNAFIK merkezlere hizmet eden bir işbirlikçiydi.

SP’nin başındaki TEMEL KARAMOLLAOĞLU, Erbakan Hocamızın “İsrail baltasının içimizdeki yerli sapı!..” dediği Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı adayı göstermeye çalışmakla safını ve tarafını açıkça ortaya koymuştu.

“CHP’nin eskimiş ve ekşimiş MASON’ları bile Sn. Kılıçdaroğlu’na cephe açmışlardı ve mahkemeler lehinde karar verse bile Onu Genel Merkeze sokmayacaklardı!?.. Artık anlaşılıyor ki; bu, masonlarla Milli tarafın, Atatürk simsarlarıyla akıl ve vicdan erbabının bir hesaplaşmasıydı… Ve bekleyip görün ki, haklı ve hayırlı taraf kazanacak, masonlar ve münafıklar hezimete uğrayacaklardı… Ve tabi farkındasınız, Cumhur İttifakı da, doğrudan değil ama, dolaylı biçimde Özgür Özel’den yanaydı!.. Çünkü Sn. Kılıçdaroğlu MİLLİ MUTABAKAT amaçlıydı…”

Erbakan Hocamız bir Milli Görüşçü tarifinde aynen söyle ifade etmişlerdi. “ÜLKESİNİ SEVEN VE ONUN İÇİN FEDAKARLIK YAPAN HER KES MİLLİ GÖRÜŞÇÜDÜR” çok orjinal değil mi?.. Bütün din ve meşrepleri, bütün parti ve cemaatleri kapsayan ve onları aynı hedefte buluşturan yüksek bir akıl ve vicdani duyarlılık ifadesi.
Şimdi soralım;
Adına Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Solcu, Sağcı hatta Milli Görüşçü parti dense ve bunlar Siyonist ve emperyalist maşaları eliyle AB boyunduruğu altında yönetilseler bunların ortak adı ne olurdu?
Cevap: İŞBİRLİKÇİ

Peki; Milli, yerli imkanları harekete geçirse; vatanı, bayrağı, bağımsızlığı için parti, meşrep taassubu yapmadan birlik beraberlik, bağımsızlık için fedakarlık yapsa, ahlaka değer verse ve maneviyata saygı duysa fakat partisi, meşrebi ayrı bile olsa bunlara nedenir?
Cevap: MİLLİ GÖRÜŞÇÜ

İşte yeniden Büyük Türkiye’yi ve Yeni bir Dünyayı kuracak beyinlerin partisi ve meşrebi farklı olsa da ortak hedefleri MİLLİ MUTABAKAT olacaktır.
Bu uğurda gayret sarfedenlere selam olsun…

Last edited 4 ay önce by Ali Çağıl

Hocam CHP içinde çok fazla Kılıçdaroğlu’na yönelik haksız itham var. Sizden öğrendiklerim ve Kılıçdaroğlu’nu dinlediğimde yüreğime işliyor. Takdir ilahi diyorum kazanmamasındada bir hayr var mutlaka inşaallah haksızlıkların azaldığı dönem en yakın zamanda yaşanmaya başlayacaktır.

meşhur Siyonist Henry Kissinger’in itirafı:

“Biz Amerika olarak neden güçlüyüz, biliyor musunuz? Bizler, Amerika olarak, içimizdeki vatan hainlerini (Daha doğrusu, Siyonist ve emperyalist odaklara ters düşenleri. A.A) hemen öldürüveririz. Ama dünyanın diğer birçok ülkesindeki vatan hainlerini ise, kahramana dönüştürerek, ülkelerinde önemli yerlere, etkin ve yetkin görevlere yükseltiriz!”
Siyaset ve strateji bilgeliği kitabından alıntı..

Kemal Kılıçtaroğlu, son birkaç yıldır yaptığı gayretleri takdire şayandır. Mesela ülkemizde insanlar kutuplaştırılmıştı Akp zihniyeti tarafından… Şucu bucu olarak … Ama Sayın Kılıçtaroğlu HELALLEŞME ÇAĞRISI yaparak bu karşıt kutuplar arasında anlayış ve barış köprüsü olmaya katkı sunmuştu… Ve tabi bu katkı Siyonizm ve İşbirlikçilerini rahatsız etti … Ve yine Sayın Kılıçdaroğlu 7 Ekim 2023 de HAMAS’ın İsrail’e saldırısıyla ya İsrail’in ortadan kaldırılması, veya tüm dünyanın tehlikeye atılacağı gerçeğini ispatladığı günlerde, tüm dünyadaki ülke yöneticileri başta olmak üzere ve siyasi partiler ve diğer sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri HAMAS’I terör örgütü diye ifade ederken, Sayın Kılıçdaroğlu Anamuhalefet partisi Lideri olarak ilk günden itibaren Hamas’ı desteklemiştir. Akp bile 4-5gün sonra Hamas’ı ancak destekleyebilmiştir. Ve zaten Kılıçdaroğlu Hamas’a terör örgütü demediği için CHP’nin başından indirilme ile tabiri caizse tuzaklar örülerek cezalandırıldı desek yanlış olmaz. Ama inşaAllah tarihi bu sefer iyilerin yazacağı günlerin içerisinde olduğumuz için, inşaallah makalede de ifade edildiği şekliyle; artık anlaşılıyor ki; bu, masonlarla Milli tarafın, Atatürk simsarlarıyla akıl ve vicdan erbabının bir hesaplaşmasıydı… Ve bekleyip görün ki, haklı ve hayırlı taraf kazanacak, masonlar ve münafıklar hezimete uğrayacaklardı… Ve tabi farkındasınız, Cumhur İttifakı da, doğrudan değil ama, dolaylı biçimde Özgür Özel’den yanaydı!.. Çünkü Sn. Kılıçdaroğlu MİLLİ MUTABAKAT amaçlıydı…

Bu dünya bir tuzak, bir oyun, bir maskaralık,
Münafığın elinde şarap, Yahudi’nin para.
Dikkat et, gaflet etme ey mü’min çocuk!
Dostum dediğin, Firavun gibi sana yara.

“Kim ki Yahudiye yaranmaya çalışır, kim ki onun gözüne girmek ister, bilesiniz ki İslam’a ve Vatan’a ihanet içindedir”

Necip Fazıl 

90’lı yılların başında Prof Erbakan Hocamızın özel davet ve gayretleri ile Almanya’da düzenlenen “İslam ve Batı” medeniyetlerinin, barış ve huzura dayanan bir düzeni birlikte inşa etme konferansları düzenlenmişti.. Batı’nın en önemli sosyal ve siyasal bilimler Profesörleri ve hukukçuları ile birlikte düzenlenen bu konferansın birisinde, Prof Erbakan Hocamız batılı akademisyenlere dönerek;
“Sayın Profesörler!
Dikkat ediyor musunuz, bu konferansa davet sizden değil bizden gelmiştir.. İşte İslamın uzlaşmacı yönü, işte tüm insanlığa kazandırdığı diyalog ve barış dili” ifadelerini kullanmıştı..

Bugün geldiğimiz noktada Türkiyenin normalleşmesine, farklı kesim ve kökenden toplumun bütün kesimlerini, ortak değerler etrafında, birlikte hareket etme ve yaşama modelini sunan, hatta Altılı Masa olarak Saadet -Chp birlikteliğinin oluşmasına zemin hazırlayan en güçlü şuur, Milli Çözüm şuurudur.. Ve şüphesiz yine Üstadımız Ahmet Akgül Hocamızın da tanımlamasıyla, Milli Çözüm ruhunun gerçek sahibi de, yine Prof Erbakan Hocamızın ta kendisidir.

Milli Çözüm’ün farklı kutuplar arasında bir barış ve diyalog köprüsü olduğunu büyük bir gurur ve iftiharla görmekteyiz.

Kılıçtaroğlu en azından dürüst biliniyor. Bir tane evi var oda yeni değil. Darısı diğer parti cemaat tarikat liderlerinin tamamının başına

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
13
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...