YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
692287d675959
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 5 2
Bugün : 4108
Dün : 47039
Bu ay : 945070
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45348891
IP'niz : 216.73.216.189

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

NAMAZ, ALLAH’IN HUZURUNA ÇIKMAKTIR!

4.8 21 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Nail KIZILKAN

Nail KIZILKAN

Subscribe
Bildir
14 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Ey Rabbimiz,
Bizleri, şuur ve huzurla namaz kılanlardan eyle!
Bizleri, günde en az beş sefer Rabbiyle konuşanlardan eyle!
Bizleri, Sana verdiği sözde duranlardan eyle.
Bizleri, namazı Miraç, Mevlâ’nın rızası ise amaç olanlardan eyle!..
Amin.

“İslam, şekil değil, şuur dinidir” gerçeğini çok güzel anlatan bir yazı olmuş.

Huzurun kaynağı olan namazın önemi ve hakikati, ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.

Rabbimize sığınma, O’nunla ahitleşme, nefsimizi terbiye etme ve büyük cihada, Hakkın hakimiyeti yolunda gayret etme niyetini ve amacını ortaya koymaya hazırlık olan namaz, mümini olgunlaştıran temel bir ibadettir.

Rabbimiz, bütün ibadetlerimizi şuurla yerine getirebilmemizi nasip eylesin.

Namaz, insanı Allah’a yakınlaştıran en güzel ibadettir. Ruhun dinginliği ve kalbin huzuru namazda bulunur. Her rekât, insanı günahlarından arındırır ve Allah’ın rahmetine götüren bir kapıdır. Namaz, insanın hem içsel disiplinini hem de sabrını güçlendirir; hayatın karmaşasında bir sığınak, gönül dünyasında bir ışık olur. Her vakitte kılınan namaz, insanı hem dünyada hem ahirette yücelten eşsiz bir ibadettir.

Bu makaleyi okuyana kadar şimdiye kadar kıldığımız namaz, namaz değilmiş hissi uyandırmıştır..! içeriğini bilerek düşünerek Alllahın huzuruna durmak namazın gerçek manasının Rabbimize yaklaşmaya bir vesile kılmak ne kadar güzelmiş . Teslimiyetteki şuurun essiz huzuru ile kılıcağımız namaz hem dünyada hem Ukbada kazancın garantisi olacaktır. Rabbimiz bizleri bu şuurla namaz kılanlardan eylesin.Amin
Onların (sadık Müslümanların) yanları (gece namazına kalkmak için) yataklarından uzaklaşır. Rablerine korku ve umutla dua edip (yaklaşırlar) ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak edip (ahirete hazırlanırlar).Secde 16
https://www.mealikerim.com/32/secde/16

Herşeyin başı şuur ve niyettir.
Sağlam bir şuur ve sağlam bir niyetinin peşinden gelen gayret berekettir.

Bu yazıyı okuduktan sonra ibadetlerimi daha da şuurlu yerine getirmeye başladım. Hergün okunup şuur tazelemesi yapılması gereken bir makale. Kaleminize sağlık. Allah razı olsun.

Alimlerin ittifakla ifade ettikleri bir husus vardır: Taklit değil tahkik efdaldir. Yani yapılan bir işte amacın ne olduğunu bilerek yola çıkmak, doğacak neticelerden faydalanma imkanı verecektir. Bilakis bilmeden, sırf birileri yapıyor diye, birilerinden görüldü diye bir işi yapmak; Üstadımızın deyimiyle ilacı içmek yerine reçeteyi yüzüne gözüne sürmeye benzer. Çok şükür hayatımızda önemli bir yer tutan namazın aslında ne olduğunu ve hangi mana ile hayatımızda olduğunu hatırlamış olduk. En önemlisi ise çoğu zaman unuttuğumuz üzere; namazı Allah (cc) emrettiği için kıldığımızı yeniden hatırlamış olduk. Ve yine tüm ibadetler gibi namazın da cihat için hazırlık olduğunu hatırlamış olduk. Aziz Erbakan Hocamızın rüya aleminde buyurdukları gibi “tam olarak namaz kılabilme” gayretimizde bize namazın ne olduğunu hatırlatan Milli Çözüm’den ve Üstad Ahmet Akgül hocamızdan Mevla razı olsun. Kabul olmuş namazlar kılabilmemiz duasıyla… Amin.

Namaz Dinin Direği Cihad İse Zirvesidir!

Ne mutlu şuur ve huzurla namaz kılanlara! Ne mutlu günde en az beş sefer Rabbiyle konuşanlara!.. Ne mutlu Allah’a verdiği sözde duranlara. Ve ne mutlu namazı Miraç, Mevlâ’nın rızası ise amaç olanlara

Rabbimiz hakkıyla ibadet eden ve namaza durduğunda dünyayı unutan kullarından eylesin… Ne kadar şükretsrk azdır bunları okuyup duyduğumuz için…
Erbakan Hocamız Namaz dinin direği Cihad ise zirvesidir ”bıyurmuşlardı… Ne kadar güzel bir söz… İnşaAllah hakkıyla anlar ve gereklerini yapabiliriz… Amiin

İşte bütün bunlar içindir ki Namaz; Allah’la yapılan bir mükâleme (konuşma) ve mukavele (antlaşma)dır.

Ne mutlu şuur ve huzurla namaz kılanlara! Ne mutlu günde en az beş sefer Rabbiyle konuşanlara!.. Ne mutlu Allah’a verdiği sözde duranlara. Ve ne mutlu namazı Miraç, Mevlâ’nın rızası ise amaç olanlara!..

Bu (Kur’an), kendisinde asla şüphe (çarpıklık, karışıklık ve yanlışlık) bulunmayan, (ahirete inanan, ona hazırlık yapan, her türlü küfür ve kötülükten sakınıp Allah’ın rızasını arayan) müttakiler için yol gösterici olan bir Kitaptır (ki, mü’minlere hayat ve huzur rehberidir ve Allah’la kulları arasında bir sözleşmedir).

Onlar; (o müttakiler ki kesinlikle ve içtenlikle) gaybe (yani görmedikleri, ama varlıklarından asla şüphe de etmedikleri gerçeklere) iman edenlerdir, namazı dosdoğru (şuurlu ve huzurlu şekilde kılıp) ikame edenlerdir, ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak edenlerdir. (Helâl ve meşru kazançlarından, Allah rızası için, gerekli yerlere ve ihtiyaç giderici ölçüde verenlerdir. Farklı Din ve kavimden herkesin insanca yaşayacağı Adil bir Düzeni ve devlet disiplinli infak sistemini kurma gayreti güdenlerdir.) [Not: Ğayb; olmayan ve aslı bulunmayan şey değildir, çünkü olmayana iman, akla muhaliftir. Oysa Ğayb; zahiren görünmeyen, ama mevcudiyeti ve etkileri; eserleriyle, tecelli ve tezahürleriyle kesin bilinen ve inkârı akla ve vicdana ters düşen hakikatlerdir.]

YA RABBİ, BENİ TÜM KARDEŞLERİMİ, NAMAZI DOSDOĞRU(ŞUURLU VE HUZURLU ŞEKİLDE İKAME EDENLERDEN EYLE, NAMAZI MİRAÇ OLANLARDAN, RABBİYLE KONUŞANLARDAN, VERDİĞİ SÖZDE DURANLARDAN SADECE RABBİMİZİN RIZASINI GÖZETENLERDEN, MÜCAHİT MUTTAKİ KULLARDAN EYLE AMİN.

Çok etkileyici ve mükemmel bir makale gerçekten. Namazın özü muhteşem bir şekilde anlatılmış.Makaleyi okuduktan sonra daha şuurlu ve huzurlu bir şekilde Rabbimizin huzuruna çıkmamıza vesile oldunuz Allah razı olsun.

Ne mutlu şuur ve huzurla namaz kılanlara! Ne mutlu günde en az beş sefer Rabbiyle konuşanlara!.. Ne mutlu Allah’a verdiği sözde duranlara. Ve ne mutlu namazı Miraç, Mevlâ’nın rızası ise amaç olanlara!..”

Lise yıllarımda hocamız aşağıdaki olayı anlatmıştı,makaleyi okuyunca daha iyi anlamış oldum.
Hz Ali (a.s) bir savaşta bir ok isabet etmiş ve ok kemiğe saplanmıştır. Çok çabalamalarına rağmen oku çıkaramazlar. Et ve deriyi yarmayana ve kemiği kırmayana dek bu ok çıkmaz derler. Büyükler ve onun evlatları eğer durum buysa onun namaza durmasını beklemek gerektiğini; zira namaz zikrinde onun sanki bu dünyadan hiçbir haberi yokmuş gibi göründüğünü belirtirler. Farzları ve sünnetleri bitirmesine kadar beklerler ve sonra o nafilelere ve namaz faziletlerine başlar. Tedavi eden şahıs gelir ve deriyi yarar, kemiği kırar ve oku çıkarır. Ali henüz namazda kendi halindedir. Namaz selamını verince sanki benim acım azaldı diye söyler. Ona sana böyle yapıldı ve senin haberin yoktu derler. O da ben Allah ile münacat ettiğim zaman eğer dünya alt üst olsa veya bana kılıç ve kalkanla vursalar, Allah ile münacattan aldığım lezzetten dolayı benim acıdan bir haberim olmaz, der.”

“Kulluk görevlerimizi hakkıyla yerine getirebilmeyi, namazlarımızı huşû ve idrak içinde kılabilmeyi bizlere öğreten ve en halis niyetleri taşımayı öğütleyen bir makale. Böyle bir makaleyi okuduğuma şükrediyorum. Gereğini yapabilmeyi de Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.”

Namazı alışkanlık haline getirmeden, her anında Yaradanla birlikte olup Miraç’ı yaşamak nasıl olmalı ve oluyormuş onu öğreniyoruz makalemizden.
Kabul olunmuş iki rekat namaz ile insanın dünya ve ahireti nasıl kurtulurmuş onu anlıyoruz. 
Gerçek manasını ve şuurunu kavrayarak iki rekat namaz kılan birisinin tek başına bütün dünya’ya nasıl meydan okuyabileceğini ve bütün tağutlara karşı hiç sarsılmadan nasıl dimdik kıyamda durulabileceğini görüyor ve öğreniyoruz. Kıldığımız namazların gerçekten namaz olup olmadığını sorgulamamıza vesile olan mükemmel bir yazı…

Muhteşem bir makale, namaz ilmihali ancak bu kadar güzel ifade edilerek kaleme alınabilirdi…. Bu makaleyi durumumuza göre haftada – 2 haftada – 3 haftada bir hiç olmadı ayda bir tekrar okuyarak pekiştirmeli ve ifade edilen o şuuru yakalayarak ibadetimizi yerine getirmenin gerekliliği ve SALAVAT tarif edilmiş denmiş ki (Milli Çözüm Farkı diyebileceğimiz şekilde) : “… Allah’ım, bizi Efendimizin sünnetine ve hayat sistemine sahip çıkan, bu yolda cihad ve gayret içinde bulunan kullarına kat… Şüphesiz Sen dillerde övülen, gönüllerde sevilen ve huzurunda secde edilensin!..
Ve Fatiha’nın açıklamasında geçen : “Gadabına uğrayanların, dalâlete sapanların, (Siyonist Yahudilerin ve emperyalist Hristiyanların, masonların ve münafıkların) yolundan ve halinden bizi uzaklaştır. Amerika’nın ve Avrupa’nın hem çirkin ahlâkından hem de zalim ahkâmından (hukukundan), hem Birleşmiş Milletler, NATO ve Ortak Pazar (AB) gibi şeytani teşkilatlarından medet ve inayet umacak kadar bizi cahil ve gafil bırakma! Amin…
İfadelerinden bir anıyı hatırlatmada yarar görüyorum.
5 Aralık 2009 yılında Milli Çözüm Ekibini huzurlarına kabul eden Aziz Erbakan Hocamızın şu anlatımlarını hatırlatmak istiyorum:

“Şimdi diyelim ki; yıldızlardan ve gezegenlerden insanlar inip gelip bu masanın etrafına toplansalar, hepsi de Müslüman olsalar, peki önce ne yapmaları lazım? Efendim gelin namaz kılıp tesbih çekelim mi demeleri lazım? Hayır! Önce aralarında bir imam seçip tâbi olmaları ve Emr-i bi’l Ma’ruf Nehy-i Ani’l Münkeri yerine getirmek için Adil Bir Düzeni kurmak üzere çalışmaları, yani cihat yapmaları lazım. İmametle ümmet, aynı harflerle yazılır ve aynı kökten kaynaklanır. İmam=Önder olan kişiye, Allah rızasına ve insanlığın huzuru hatırına itaat edilmesi gerekli kılınmıştır. Niye imama itaat edilecek, çünkü birlik ve dirliğin sağlanması için böyle emir buyrulmaktadır, hayır ve şer Allah’tandır. İmama itaatte bereket vardır.

Evet, namaz dinin direği, cihat ise zirvesidir. Cihat eden bir insan gece gündüz ibadet ediyor gibidir. Bakınız; Sahabe-i Kiram bir seferinde Efendimizin huzuruna çıkmadan önce; “Biz ne yapalım ki imtihanı kazanalım ve en büyük ecri-sevabı alalım? Cihat dışında böyle bir ibadet var mıdır? diye tek bir soru soralım, fazla zamanını alıp günaha batmayalım” diye konuştuktan sonra, Efendimizin huzuruna çıkıp sordular. Efendimiz sahabeye: “Siz ömrünüz boyunca gündüzleri hiç durmadan ibadet yapsanız ve oruç tutsanız, geceleri de hep teheccüt kılsanız cihadın ecrine ancak ulaşırsınız ki, buna da dayanamazsınız!” buyurdular.

“Şimdi Gebze sizden sorulacaktır, her hafta (bir) sandık bölgesine gidip onlara Hak-Bâtılı anlatacaksınız. AKP ve CHP’nin aynı olduğunu, temelde hiçbir farklarının bulunmadığını, ABD-AB’nin geçmişinin Firavunlara dayandığını anlatacaksınız. Bizim tarihimize baktığımızda hep adalet vardır. Haftada bir gün tebliğ yapacaksınız. Cuma namazını kılıyoruz, ama hutbe cumanın farzıdır ve hutbede Hakkı anlatmamız lazımdır. Bu yapılmıyor. İşte bu haftalık tebliğ toplantıları cuma hutbesinin yerine geçecek ki cumamızın eksiği tamamlansın. Maalesef bazı şeyhler ve hoca efendiler iki torba kömür almak ve çocuğuna iş bulmak, ihale kapmak ve iktidara yaranmak için AKP’li olmuşlar, yanlarına üç beş tane derviş bulmuşlar, “biz ibadetle meşgul olacağız, siyasetle uğraşmayacağız” diyorlar, ama AKP’ye çalışıyorlar…”

(BAK:https://www.millicozum.com/mc/2021/mart-2021/erbakan-hocamizin-milli-cozume-tavirlari-ve-iltifatlari/ )

Bütün hocalardan ve namazla ilgili anlatımlarda hep : ” NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR ” diye hadisi şerif eksik anlatılmıştır. Ama bu Milli Görüş – Milli Çözüm ile bu eksiklik giderilmiş ve doğrusu olan : ” NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR, CİHAD İSE ZİRVESİDİR ” diye düzeltilmesi yapılmıştır. Milli Çözüm’ün SALAVAT açıklaması teyit ve tescil edilmiştir bu vesileyle…!

İyi ki varsın Milli Çözüm.

NOT: Şu makaleyi de okunmasını şiddetle tavsiye ediyorum:
Kur’an’a Göre PATATES DİNİ VE TECELLİ MESELESİ
https://www.millicozum.com/mc/2011/kasim-2011/kurana-gore-patates-dini-ve-tecelli-meselesi/

Last edited 2 ay önce by Osman Nuri ÇELİK

Makalelerin, şiirlerin ve videoların şu yönü insana hayranlık uyandırıyor:
Aziz Erbakan Hocamızın Kur’an’a tercüman olarak ortaya koyduğu hakikatler ve hedeflerden milim sapmadan, bugüne dek bu gerçeklere tercüman olunmuş, hak davanın anlatılması ve yayılması gayretle sürdürülmüş ve bu süreçte Siyonist merkezler topluma tanıtılmıştır.
Bu görevin yerine getirilmesi, şüphesiz en büyük şereftir.

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
14
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...