YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
692288eb97a44
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 5 2
Bugün : 4108
Dün : 47039
Bu ay : 945070
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45348891
IP'niz : 216.73.216.189

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

YERYÜZÜ DEĞİL; YÂR1 YÜZÜDÜR!

Her şey Rabbin, eseridir
Elma kiraz, nar yüzüdür!..
Nimet nehir, kevseridir2
Bulut yağmur, kar yüzüdür
Bak yeryüzü, Yâr yüzüdür!..

Eşyada Hakk, tecellide
Hikmet gören, tesellide3
Vahdet sırrı, “Tekel”lide4
Edep hayâ, ar yüzüdür
Gör yeryüzü, Yâr yüzüdür!..

İnsan hayvan, cinn ve melek
Dünya devran, çark-ı felek
Arş’a çıkan, dua dilek
Hayır hizmet, kâr yüzüdür
Tüm yeryüzü, Yâr yüzüdür!..

Süt yumurta, tavuk inek
Bal yapıyor, sarı sinek
Atla deve, türlü binek
Akü ceryan, far yüzüdür
Gök yeryüzü, Yâr yüzüdür!..

Hayat; gerçek bir rüyadır
Her varlık, ayrı aynadır
Mükemmel ayna, dünyadır
Necm Erbakan, star5 yüzüdür
Gör yeryüzü, Yâr yüzüdür!..

Kalpte iman, nurun yaksan
Gönülden gönüle aksan
Kur’an dürbünüyle baksan
Köy kasaba, şar6 yüzüdür
Bak yeryüzü, Yâr yüzüdür!..

Gören nedir, görünen kim
Uçan nedir, sürünen kim
Binbir şekle, bürünen kim
Nur cemali, nâr7 yüzüdür
Tüm yeryüzü, Yâr yüzüdür!..

Bazı meşhur, bazı bâkir8
Kimi saygın, kimi hakir
Azı zengin, çoğu fakir
Sultan Kıral, Çar9 yüzüdür
Bak yeryüzü, Yâr yüzüdür!..

Âlem bozulurdu çoktan
Her an yaratıyor yoktan
Bazan şaşırtıyor şoktan
Yokluk maraz10, dar yüzüdür
Gör yeryüzü, Yâr yüzüdür!..

Bize küsen, öze küser
Kendi yakar, köze küser
Yokuş ister, düze küser
Şeytan nefis, car11 yüzüdür
Tüm yeryüzü, Yâr yüzüdür!..

Bazı şeyhtir, bazı peder
Kimi mutlu, kim derbeder
Kim zevk sürer, kimi keder
Acı elem, zâr12 yüzüdür
Bak yeryüzü, Yâr yüzüdür!..

Ahmet Hoca, Hak söylersin
Gafil duymaz, sen neylersin
Zikriyle gönül eylersin
Aşk ateşi, har13 yüzüdür
Tüm yeryüzü, Yâr yüzüdür!..

“Görenedir, görene…
Köre nedir, köre ne?!”

  1. Yâr: En sevgili, pek kıymetli… Gönlün sahibi… Hakiki ve daimî Dost ve destekçi: Cenab-ı Hakk (CC).
  2. Kevser: Çokluk, huzur, bereket.
  3. Teselli: Avunma ve rahatlama vesilesi.
  4. Tekel: Kâinattaki her şey ve herkes Tek Allah’ın takdir elinden çıkar.
  5. Star: Kendi alanında en parlak, en seçkin ve zirve şahsiyet.
  6. Şar: (Farsça ve Osmanlıca) Şehir… Şarkışla = Kışla şehri
  7. Nâr: Ateş, elektrik ve atom enerjisi.
  8. Bâkir: Hiç dokunulmamış, ayak basılmamış, kullanılmamış.
  9. Çar: Eski Rus Kralları.
  10. Maraz: Hastalık, dert ve bela.
  11. Car: Duyuru, çağrı… Kötülüğe ve nankörlüğe davet… Car car bağırmak = Israrla çağırıp durmak.
  12. Zâr: Feryadü figan… Ağlayıp sızlanmak.
  13. Har: Yanan ateşi alevlendirmek.
4.8 17 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Rahmet PAKGÜL

Rahmet PAKGÜL

Subscribe
Bildir
12 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Yaratanın şanı Yüce, harikadır hem sanatı
Eserden müessiri, sezen bulur ahireti
Davasına tutulanlar, çözer boynundan halatı
Nimettir bu idrakler; katılan kim ayrılan kim
Sözü bozan kaybedecek, fark etmeden çekilir pim

Last edited 1 ay önce by M. Vedat

YERYÜZÜ DEĞİL; YÂR YÜZÜDÜR!

Manşete bakın Aman Allah’ım, tövbe Allah’ım…

Milli Çözüm; Allah’ın rızasını kazanmamıza yönelik böylesi dizelerle vicdan ve gayret ehlini olgunlaştırmakta… Çünkü Allah’ın rızasını kazananın kaybettiği bir şey yoktur.

Milli Çözüm, Kur’an’a ve Asrımıza Tercüman olan bir mekteptir. Bizleri nankörlüklerden ve duyarsızlıklarımızdan kurtarmak, Allah’ın gönderdiği Kur’an’ı ayetlerini ve hikmetlerini anlayacak olgunluğa getirebilmek hatta ve hatta ayetlerin farkına varılabilecek farkındalığı kazanabilmemizi böylesi hikmetli – Allah’ın kelimeleriyle böylesi dizelerle okuyucularını tefekküre boğup, iyiden güzelden faydalıdan doğrudan ve adil olandan yana tercihlerde bulunmayı, böylelikle imanın özü olan şükrümüzü ifa edebilmeyi bizlere öğretmekte…

Hadisi Kutside buyrulan; ” Ben bir gizli hazineydim bilineyim murad ettim ” ifadesi; yeryüzü değil YÂR YÜZÜDÜR şiirinin dizeleriyle Hadisi Kutsiyi anlamamızı kolaylaştırmaktadır diye düşünüyorum. Yeryüzü dediğimiz yerde , yediğimiz – içtiğimiz – düşündüğümüz – konuştuğumuz – yaptıklarımız – kazandıklarımız – sevdiklerimiz – kısacası her şeyde her hadisede her eylemde neler olup bitiyorsa her olayda O’nu (c.c.) görebiliyorsak rabbimizi aşikâr etmiş oluyoruz. Yemediğimiz – giymediğimiz – içemediğimiz – sevemediğimiz – yapamadığımız – düşünemediğimiz – kazanamadığımız – vb. her şeyde her hadisede rabbimiz gizli kalmıştır. Onları bir bir yapabildiğimiz yaşayabildiğimiz ölçüde içine girebildiğimiz ölçüde rabbimizi aşikâr ediyoruzdur yani canlı cansız her bir yaratılanın yer aldığı yeryüzü denilen yerin aslında YÂR YÜZÜ olduğu… Yani her olayda O’nu (c.c.) görebiliyor isek; yeryüzü değil, YÂR YÜZÜ olduğu hakikatine erebiliyoruzdur. Rabbim cümlemizi bu hakikate ulaşan ve ulaşmak için gayret ve çaba gösterebilenlerden olmamızı lütfeylesin. Amin.

YUNUS SURESİ 82. AYET

(O) Allah (ki), mücrim olanlar (utanmaz günahkârlar) istemese de, Hakkı (Hakk olarak) Kendi kelimeleriyle (adalet düzenini zuhur ettirip) gerçekleştirecektir.

(BAK: http://www.mealikerim.com/10/yunus/82 )

A’RAF SURESİ 58. AYET

(Toprağı ve iklim şartları) Güzel (arazinin ve verimli) belde ve ülkenin bitkisi, Rabbinin izniyle (bereket ve bollukla) çıkar; kötü çorak olan yerlerden ise kavruktan ve yararsız otlardan başkası çıkmaz. İşte Biz, şükreden bir topluluk için ayetleri böyle çeşitli biçimlerde açıklamaktayız. (Yani; hayırlı insanlar verimli topraklar gibidir. Ki orada hoş ve yararlı bitkiler kolaylıkla ve bollukla yetişir. Hayırsız insanlar ise çorak araziye benzer. Dikenlerden ve acı otlardan başka bir şey yetişmez ve üretmez durumdadır.)

(BAK: http://www.mealikerim.com/7/araf/58 )


Şeytan nefis, car yüzüdür
Tüm yeryüzü, Yâr yüzüdür!..

ÜSTAD AHMET AKGÜL’ÜN “100 KUR’ANİ KAVRAM VE YORUMLARI” adlı eserinde denilmiştir ki:

Kibir, haset ve kıskançlığından ötürü kıyamete kadar tüm yaşamını insanları saptırmaya adamış olan şeytan, insanın şükürden uzaklaşmasını kendisi için yeterli ve büyük bir başarı olarak görmektedir. Şeytanın ana hedeflerinden birinin insanları şükürden alıkoymak olduğu dikkate alındığında, şükretmeyen bir kimsenin nasıl büyük bir sapkınlık içinde olduğu daha iyi anlaşılır. Şükür imtihanın bir parçasıdır. Allah insana katından sayısız nimetler verir, ona nasıl davranması gerektiğini bildirir ve onun bu nimetler karşısındaki tavrını dener. İnsan da artık ya şükredenlerden olur ya da nankörlerden. Bu durum aşağıdaki ayetlerde şöyle bildirilir:

“Şüphesiz Biz insanı, (içeriği çok harika bir karışım olan) karmaşık bir damla sudan (nutfeden) halk ettik. Onu deneyip imtihan etmekteyiz. Bundan dolayı onu işitir ve görür hale getirdik. Biz ona (akıl ve kitapla doğru) yolu gösterdik; (artık o) ya şükredici olur ya da nankör (kendi tercihidir).”
(BAK: http://www.mealikerim.com/76/insan/2:3 )

Last edited 1 ay önce by Osman Nuri ÇELİK

HAKKINIZI HELAL EDİN HOCAM…

Kainatın Efendisi; Hz. Muhammed (sav) Efendimize, Mekke’de sadece 100 kişi inandı.. 
Çekirdek kadro ile İslam, kıtalar aştı. 
Tarihi medeniyet ve Mehdiyet inkılabı, büyük sır ile saklı.. 
Ak-gül olmasaydı, kiminin ayağı kaydı..
Kimi kendini “ermiş” sanırdı. Oysaki sadece Elçinin “çorabından” haberdardı. 
Sen öğrettin bizlere “kıtmir” olmayı! 
Verilen nimetin farkına varmayı. 
Kıtmir olmayı, en büyük şeref saymayı. 
Sen öğrettin bize hocam, sadakat ehli olmayı! 
Uyku nedir bilmedin. Bizi, bizden daha fazla düşündün! 
Nefsimize zulmettik, hatalarımızı örttün.
“Arka bahçede top oynadık” geldin kulağımız büktün. 
Dünya ve ahiret saadetimiz için, ne çok ter döktün. 
Ödenmez hakkın, Deccalizm ile savaştasın! 
İşini kolaylaştırmak varken, birde bizimle uğraştın.
40 diploma, ciltler dolusu eserin 100’ü aşkın. 
Bir meal hazırladın ki, şeytanlar bile şaşkın! 
Dünyaya tek başına kafa tutan bir Alîm’sin, ödenmez hakkın..
On milyonda birdir bu nimet. Düşününce ederiz hayret. 
Hz. Bilal gibi, ağlarken güleriz hocam idare et. 
Bunca günaha rağmen, yularımızı bırakmadın ne büyük nimet…
Elçinin dizinin dibindeyiz bu nasıl bir nimet?
Eksiğiz, noksanız, layık olamadık Rabbim affet. 
Bazen okumadık, okusakta anlamadık “olduk, tamamız” sandık bu nasıl gaflet. 
Bunca yıldır nasıl yorulmadın, 50 küsür yıldır aynı heycanla çalışırsın akılalmaz dirayet?! 
Münafıkları gözünden tanırsın, Rabbimin verdiği yüksek feraset.. 
Elçiye dil uzatanlara; sövmekten beter ettin, kazandın hep. 
Zalimlere kafa tutarsın, var mı daha Mert? 
Vuslatı; saltanattan üstün gördün hep. 
Allah’ın rızası için, şehadet en büyük izzet. 
Hakkı haykırdın, selam verenin kalmadı yıllarca ettiler eziyet. 
Hısım, dost, arkadaş ve akraba hasım oldular sabrettin hep. 
İftira attılar, dava açtılar yetmedi, zindanlara attılar! Ne isyan ettin, ne de pes!
Günahkarız, aciziz amma “açımız” belli net. 
Paçana yapıştık hocam, “sadıkız, kıtmiriz” Allah’ın izniyle yanındayız hep! 
Zafer yakın, öğrettiğin gibi hayatın yarısı “şükür yarısı sabretmek.” 
Biz senden razıyız hocam.
Bizlere hakkını helal et. 

Allah her an her zaman hikmet görebilenlerden olup teselli bulabilmeyi, bu şuurla yaşayabilmeyi nasip etsin. Allah hocamızdan razı olsun..

Eşyada Hakk, tecellide
Hikmet gören, tesellide
Vahdet sırrı, “Tekel”lide
Edep hayâ, ar yüzüdür
Gör yeryüzü, Yâr yüzüdür!.

Hayat; gerçek bir rüyadır
Her varlık, ayrı aynadır
Mükemmel ayna, dünyadır
Necm Erbakan, star5 yüzüdür
Gör yeryüzü, Yâr yüzüdür!..
Fatiha 2
Her türlü hamd, şükür ve övgü, (canlı ve cansız bütün varlıkları ve özellikle insanı; atom altı enerji zerreciklerinden moleküllere, protein hücrelerinden, sinir, sindirim, dolaşım ve boşaltım gibi yüzlerce sistemlere kadar: Her saniye milyarlarca harika bileşim ve iletişim halinde yaratan… Şehirler büyüklüğündeki en gelişmiş bilgisayarların bile bunların milyonda birini başaramayacağı şartları oluşturup, her şeyin ve herkesin bütün ihtiyaçlarını karşılayan, bizim ve) âlemlerin (yaratılış harikaları silsilesi sayılan, Allah’ın sonsuz kudret ve rahmet alâmetleri olan, dünyadaki bütün nesnelerin ve uzaydaki tüm sistemlerin, insan, melek ve cinn türlerinin hepsinin ve her şeyin) Rabbi olan Allah’adır (minnet ve hizmet O’na yakışır ve O’na layıktır).
Necm 1
Çıkıp zuhur ettiği zaman (inmekte olan) Necm’e (kutlu Yıldız şahsiyete) yemin olsun ki; [Not: Necm: Bir konuyla ilgili inen toplu Kur’an ayetleri faslına; veya, yaratılış ve imtihan gayelerini açıklamak üzere çıkıp zuhur eden “Din Yıldızına” denir. “İza hevâ” kelimelerine “Battığı zaman” yerine; “Doğup aydınlattığı zaman” manası daha uygun düşmektedir. Burada zikredilen Necm; Hz. Peygamber Efendimizin zuhuruna ve tarihi medeniyet-Mehdiyet inkılâbına da işaret olabilir.]

Last edited 1 ay önce by ÖMER ÇAĞIL

Rahman 13
Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlamaya kalkışırsınız? (Ey gafil insanlar, Allah’ın lütfettiği hangi nimet ve fazileti, kendi gayret ve marifetinizle kazandığınızı sanırsınız?)

https://www.mealikerim.com/55/rahman/13

Rahman SÜRESİ nde 23 kez geçen bu ayet ne kadar önemlidir… Amenna inandık Ya Rabbi.. Yolunda sabit kıl zalimler güruhunu kahreyle… Müslümanları aziz eyle… Amiin

Bak ve gör “Tüm yeryüzü, Yâr yüzüdür!..”

Resulullah (sav) Efendimiz Rabbinden naklen anlatıyor; “Allah-u Teâlâ şöyle buyurdu; ‘Ben bir gizli hazine idim, bilinmemi istedim. Halkı yarattım, nimetlerimi onlara sevdirdim. Böylece beni bildiler.”
 
Yani, dünya nimetleri ve yaratılış hikmetleri; Allah’ı bilmek, O’nu sevmek, O’na ibadet ve hizmet etmek içindir.

https://www.millicozum.com/mc/2006/eylul2006/40-kutsi-hadis/

Bize küsen, öze küser
Kendi yakar, köze küser
Yokuş ister, düze küser
Şeytan nefis, car11 yüzüdür
Tüm yeryüzü, Yâr yüzüdür!..

Ahmet Hoca, Hak söylersin
Gafil duymaz, sen neylersin
Zikriyle gönül eylersin
Aşk ateşi, har13 yüzüdür
Tüm yeryüzü, Yâr yüzüdür!..

“Görenedir, görene…
Köre nedir, köre ne?!”

Her kıymetli tablo resmi RESSAM’ını, her san’atlı eşya USTA’sını ve her muhteşem bina MİMAR’ını gösterdiği, yapıcısının marifet ve meziyetini hatıra getirdiği gibi; elbette bizim ve her şeyin Yüce Yaratıcısı olan Cenab-ı Hak Zülcelal ve Zülcemal Hazretleri de, canlı cansız tüm varlıklardaki TEZAHÜR ve TECELLİ’siyle aşikâr olmaktadır. Rabbimiz mevcudiyetini, kudret ve rahmet eserlerini, bu tezahür ve tecelli vesilesiyle bizlere hatırlatıp tanıtmaktadır.

İLAHİ TEZAHÜR VE TECELLİ HİKMETİ – Milli Çözüm Dergisi

Kâinattaki kürrelerden zerrelere (galaksilerden atomlara ve hücrelere), bu muhteşem ve mükemmel tabiattaki çiçeklerden böceklere kadar, istisnasız her şey, Cenab-ı Hakkın harika san’at eserleri ve elbette yüce tezahür ve tecelli alâmetleridir.
Tecelli ve tezahür alametleriyle bütün “yeryüzü Yâr’in yüzü”dür. Ne muhteşem bir tasvir… Kaleminize, gönlünüze sağlık. Allah razı olsun.

Bakan gözdür,
Gören kalp…

Rahmet Üstadımızın her sözü, her şiiri Kur’an’ın tefsiri yerindedir.

Ve içinde Rasulullah Efendimize (SAV) dair nice hikmetler barındırır.

Şiiri okuyunca aklımıza gelen ayet-i kerime:

“(Bütün yerler ve yönler gibi) Doğu da Allah’ındır, Batı da. Her nereye dönerseniz Allah’ın yüzü (kıblesi ve tecellisi, kudret ve rahmet eseri) oradadır. Şüphesiz ki Allah, (her şeyi) Kuşatandır, (hakkıyla) Bilendir.”

Bakara Suresi: 115

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
12
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...