YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6922959bc86ad
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 5 3
Bugün : 4337
Dün : 47039
Bu ay : 945299
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45349120
IP'niz : 216.73.216.189

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

ŞEFKAT UYARISI

Bizden soğur; Meal, okumaz olur
Kur’an’sız kalan kalp, hikmet duyar mı?
Site yorumlara, hiç bakmaz olur
Akıl vicdan varsa, Hak’tan cayar mı?
Kur’an’sız irfansız, doğru ayar mı?!..

Şeytana kapılır, bilgiçlik taslar
Hain münafıka, gönlünü yaslar
Davayla dostlarla, kopar temaslar
İnsan emeğine, böyle kıyar mı?
Kur’an’sız irfansız, doğru ayar mı?!..

Dünyalık hesaplar, ruhun karartır
Takdire rızaysa, kalbin parlatır
Mevlâ aşkı olsa, rengin sarartır
Hayâ libasını, insan soyar mı?
Kur’an’sız irfansız, doğru ayar mı?!..

Cehdü gayret yoksa, yok müşahade1
Maksuda götürür, Hak mücahede
Dünya pazar yeri, has müzayede2
Fiyatın vermeyen, mülke doyar mı?
Kur’an’sız insafsız, doğru ayar mı?!..

Selamsız geçersin, böyle uzaktan
Ver elini kardeş, kurtul tuzaktan
Sui zann vesvese, in bu kızaktan
İblis “sıbğatullah”3, renge boyar mı?
Kur’an’sız vicdansız, doğru ayar mı?!..

İnsan düşünmez mi, akıbetini
Nasıl riske atar, ahiretini
Bozmaz biatını, uhuvvetini
Aklı olan kendi, gözün oyar mı?
Kur’an’sız irfansız, doğru ayar mı?!..

“Ben oldum!” sanırsın, bil daha hamsın
Kristal olmadın, çün henüz camsın
Şeytan hava basar: “Sen artık tamsın!”
Uyanık bir mü’min, ona uyar mı?
Kur’an’sız iz’ansız, doğru ayar mı?!..

Dost uyarır seni, sertçe şefkatle
Menzile varılmaz, benlik şehvetle
Hayat boyu uğraş, şirk şekavetle4
Yahu Allah seni, mahrum koyar mı?
Kur’an’sız vicdansız, doğru ayar mı?!..

İşbirlikçi ile, olma ha özdeş
Bu bir imtihandır, unutma kardeş
Mertlik şanımızdır, olmayız kalleş
Allah marazlıyı, makbul sayar mı?
Kur’an’sız irfansız, uygun ayar mı?!..

İman sermayesi, ihlas ve terdir
Yeter gayrı sözün, bittiği yerdir
Milli Çözüm ehli, er oğlu erdir
Ölmemiş kardeşin, kabre koyar mı?
Mealsiz zikirsiz, doğru ayar mı?!..

Bütün kardeşlerim, her duamdadır
Aklımda gönlümde, ve rüyamdadır
Mevlâ’m davam Hocam, hep hülyamdadır
Sadık; bâtıl için, Hak’tan kayar mı?
Kur’an’sız iz’ansız, uygun ayar mı?!..

  1. Müşahede: Hak tecellisini ve zafer müjdesini gözlemek, şahitlik etmek.
  2. Müzayede: Açık artırma ile satış, “Allah yolunda canını ve malını harcayan CENNET satın alacaktır.” (Tevbe: 111)
  3. Sıbğatullah: Allah’ın boyası.
  4. Şekavet: İsyan, kötülük, Hakk’a baş kaldırmak.
4.8 22 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Yalçın GÖZÜBÜYÜK

Yalçın GÖZÜBÜYÜK

Subscribe
Bildir
12 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Bize anamız babamızdan daha yakındınız muhterem Hocam, ana babamız genel olarak bizlerin dünyasını düşünürken Siz bizlerin asıl yurdunu (ahiret) düşünmekte onun içinden elinizden geleni yapmakta idiniz, bu nasıl bir ŞEFKAT’tir muhterem Hocam sabırla her halimize sabrettiniz eksiğimizi noksanımızı düzeltip onurlu ve şuurlu bir kul olabilmemiz için gecenizi gündüzünüze kattınız. Hz. Nuh misali gece gündüz, gizli açık, farklı yol ve yöntemlerle Hakkı ve hayrı anlattınız biz şahidiz Siz takatinizin sonuna kadar ahiretimizin kararmaması üzerinize düşen abilik, üstadlık, kardeşlik dostluk görevini fazlası ile yaptınız ŞAHİDİZ HOCAM.

İnsanların gerçek olgunluğa ve iman şuuruna ulaşmaları ancak Kur’ani ayarlara ve uyarılara uygun olarak düşünmeleri ve vicdanlarına göre hareket etmeleri ile mümkündür.
Kibir ve gurûru sebebiyle isyan eden iblis, yine aynı sebeple af dilemeyi de düşünmeyerek Allah’tan mühlet istedi.Kibir ve gurûru sebebiyle isyan eden iblis, yine aynı sebeple af dilemeyi de düşünmeyerek Allah’tan mühlet istedi.Şeytanın en büyük tuzaklarından biri insanı olduğundan çok fazlasını rüyalar yoluyla gösterip azdırmasıdır. Şeytanın da cennetten kovulması Ene nedeniyledir. Şeytanın içimizdeki ortağı ise Nefisdir ve mertebeleri şöyledir:

1. Nefsi emmare: kin, düşmanlık, yalancılık, nifak, isyan ve küfür üzeredir. İnsanın manevi bir seyr-ü seyahat yaşaması, nefsin, Kuran’da belirtilen aşamaları gerçekleştirmesi anlamına gelecektir.

2. Nefsi levvame: yani kötülüklerden kaçınma yönünde bir duyarlık ve pişmanlık halidir.

3. Nefsi mülhime: İyiliklerin ilham olduğu kötülüklerin terk edilmeye koyulduğu bir ahlâk mertebesidir.

4. Ardından imani ve insani doygunluğa yetişip, Rabbi’yle huzur bulmuş mutmain nefs düzeyine erişir.

5. Nihayet, Allah’ın her hükmünde ve takdirinde hikmet ve ibret arayıp teslimiyet gösteren ibadet ve istikamet üzere rıza makamına ulaşmış halde nefs-i raziyye gelecektir.

6. Derken marziyye makamında Allah o kuldan razı olup seçmiştir.

7. Ve nefsi kâmile, (olgun, huzurlu ve şuurlu nefis) Allah’ın halifesi olarak insanları irşatla şereflendirilmiştir. Bunlar toplumda gönüllü barış elçileri ve hakikat davetçileridir.

Ey Rabbimiz bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz günahlardan dolayı bizleri affet.Bizleri nasuh Tövbe ile tövbe edenlerden eyle (Amin)

Last edited 28 gün önce by ÖMER ÇAĞIL

Değer mi?
Kur’an’ın ve Resulüllah’ın yoluna uymak varken…
Hakk davada sebatla hizmet etmek varken…
Hakk davasında sağlam durup sadıklarla birlikte olmak varken…
İslam’a ve Resulüllah’a inanıp tanıklık eden şahitlerle birlikte yazılmak varken…
Sözünde, özünde, izinde ve istikametinde hep sadıklardan olmak varken…
Nefsi ve dünyevi kuruntularla, ALLAH’IN VA’ADİNE karşı çeşitli ve şeytani kuşkulara kapılmaya değer mi?

Hakk davada ve hayır yolunda sabit ve sağlam kalan mü’minlere: “Bunları ALLAH’IN VA’ADİNE OLAN HAYALİ GÜVENLERİ ALDATIP ŞIMARTMIŞTIR bu yüzden büyük güçlere ve zalim yönetimlere kafa tutmaya başlamışlardır” diyerek, daima Hakkı üstün tutan ve Adil Düzeni kurup korumaya çalışan Milli Çözüm’ü terk etmeye değer mi?

Sonunda “ah keşke, eyvah bana” diye pişman olmaya değer mi?
“… “Ah keşke, (ne olaydı, dünyada Hakk) elçiyle beraber bir yol edinmiş olsaydım (da bugün cehenneme atılmasaydım)” diyeceklerdir.
“Eyvah bana! Ne olurdu, keşke ben filan (fasık ve facir kişileri) dost edinmeyeydim (hainlerin ve zalimlerin peşlerine gitmeyeydim).”
“Çünkü o, gerçekten bana (Rabbimden) gelen Zikir’den (Kur’an-ı Kerim’den) sonra, (dünyalık hırsı ve Din istismarıyla) beni (aldatıp) saptırmış oldu. (Ve zaten) Şeytan da insanı ‘yapayalnız ve yardımsız’ bırakandır” (diye pişmanlık göstereceklerdir).” (Furkan Suresi 27-29 ayetleri)

Last edited 29 gün önce by Necati Akgül

Oğuzhan Asiltürk’ün, Abdullah Gül’ün, Bülent Arınç’ın, Numan Kurtulmuş’ un, Cübbeli’nin, Cemalettin Kaplan’ın, Fetö’nün, Özal’ın ve daha nicesinin;

Aziz Erbakan Hocamıza karşı, yürüttükleri oyunların hiçbirine aldanmayan tekliflerine ve tehditlerine asla boyun eğmeyen ve üç beş kişinin arasında değil, onların ve bütün resmi kurumların duyacağı şekilde cevaplarını veren..

Ve sadık Erbakan sevdalılarını; hainlinliklerden haberdar eden, kutlu bilgi şahsiyete talebe olmak ne büyük şeref…

Şeytanın huzurunu kaçıran Milli Çözümce yaşam sürebilmek duasıyla!..

Yani Vakıa Suresi 27. ayette ifade edildiği üzere: ” Ashabı Yemin! İmani istikamet ve fazilet sahipleri; ne kutludur o “Ashabı Yemin!” Ki, Allah’a verdikleri iman ve itaat sözünde, cihad ve sadakat ahdinde vefa gösterenler ne kadar bahtlıdır.” Ve yine Vakıa Suresi 10. ayette : ” (En seçkin üçüncü sınıf olarak; iman, ibadet ve cihad hususunda, hem kendi nefisleriyle, hem küfür ve kötülük sistemleriyle mücadele edip hayırda yarışıveren ve böylece) İleri geçenler(e gelince), onlar (hâkimiyet döneminde ve ahirette de) öne geçecek (ve şereflendirilecek bahtiyarlardır).”

Bu ŞEFKAT UYARISI şiirini, nasıl ki ZAFER DUAMIZ şirini (www.millicozum.com/mc/2025/ekim-2025/zafer-duamiz-siir-2/ ) hergün en az bir kere okuyoruz bu Şefkat Uyarısı şiirini döne döne okumalı ve gereğini yerine getirmek konusunda azami gayret ve çaba göstermeliyiz… Üstadımızın talimat buyurduklarını, işlerimizi yaparken önemseyip en öncelikli sıraya yani ilk sıraya koyup gereken ihtimamı gösterirsek yani sadakatımızı ispatlama konusunda (samimiyetle ve temiz niyetle) gevşeklik göstermezsek şiirde ifade edilen negatif durumlara nefse ve şeytana koz verici davranış ve düşüncelere düşmemizi engelleyecektir rabbimiz…
Ya değilse samimiyeti temiz niyetimizi korumaz gerekeni yapmazsak düşeceğimiz vartalar sürpriz olmayacaktır. Çünkü deniz, kiri pisliği tutmaz kıyıya atar biliyorsunuz..
Öyle anlıyorum ki şiirden, eğer üzerimizdeki nimetlerin farkına varmıyorsak, yanlışa kötüye zararlıya çirkine ve zulme alet olmak kaçınılmaz olacaktır.

HADİSİ ŞERİF:
Yarabbi kötü birinin zulüm küfür hıyanet ehlinin eliyle bana iyilik bulaştırma!..
(Deylemi)

İnsan fıtrat olarak iyilik gördüğüne meyleder. Zalime meyletmek insanın maneviyatını bitirir.

Meyledeceksek; çevremizde ülkemizde diğer İslam ülkelerinde olan parti – tarikat – cemaat-dernek – vakıflardaki hoca- şeyh – molla – alim – mürşit-evliya -mürit bilinen ve diğer sivil toplum kuruluşlarının toplulukları olan insanlar bu düzenin ya işbirlikçisi olmuş ya bu düzenin değişmesi mümkün değil böyle gelmiş böyle gider deyip hiçbir ümidi kalmamış ya da evet bu düzen ve sistem bozuk diyor ama hiçbir hazırlık plan proje hazırlayacak ilmi yeterliliğe ve akli kapasiteye sahip bulunmayan ve çaresizlik içinde kıvrananlardan olmaktan bizi kurtaran, Rabbimizi, Efendimizi, Kur’an’ı, Aziz Erbakan Hocamızı ve Hakk davayı bize tanıtan maddi manevi sıkıntılara problemlere çözüm üretecek içtihat kaabiliyeti olan, Yunus Suresi 82. Ayetin gereğini bilfiil yerine getiren [ “(O) Allah (ki), mücrim olanlar (utanmaz günahkârlar) istemese de, Hakkı (Hakk olarak) Kendi kelimeleriyle (adalet düzenini zuhur ettirip) gerçekleştirecektir.” ] ve 85 milyon Türkiye insanını değil sadece 8 milyarlık insanlık aleminin kurtuluşu için ADİL BİR DÜZEN kurulsun Siyonizm tarihin çöplüğüne gömülsün diye inancı hazırlıkları ilmi insani Kur’an’i plan ve programları olan MİLLİ ÇÖZÜM’E meyledelim… Akıl da ilim de tarih de vicdan ve Kur’an da bunu teyit eder değil mi?!!!!

Ölüm gelinceye kadar yanlıştan dönüp Hakka bağlanmak bende olmak tövbe etmek fırsatı her daim var… Ama Nisa 115. ayetin tehlikesini her daim aklımızdan çıkarmamalıyız.

Last edited 29 gün önce by Osman Nuri ÇELİK

Ya Rabbîî, imanlarımız kemâl’e ermeden canımızı alma,
Ya Rabbîî, Fethi mübîn i görmeden ve bu uğurda gayret edip cihad etmeden canımızı alma,
Ya Rabbîî, İsrail’in ve tüm işbirlikçilerinin tüm sistemleriyle birlikte, Erbakan teknolojileri ile çökertilip yıkıldığını görmeden canımızı alma,
Ya Rabbîî, Filistinli , Doğu Türkistanlı, Suriyeli ve Tüm Dünyadaki Ezilen Sömürülen Mazlumların yüzlerinin güleceği Adil Düzen Sisteminin Milli Çözüm Sadıklarının eliyle kurulduğu günleri bizlere göstermeden canlarımızı alma.
Ya Rabbîî kardeşliğimizi pekiştirmeden canımızı alma…

Sünnettir; yalanına alet olur, gerçekte yuların uzatır senin
Yol verir, çıkarsın, artık oldum-vardım sandırır seni
İçin dışa döktürmeden, bırakır mı Hakk seni
Değişmez bir kuraldır , posa köpük tutmaz, elbet lağıma katar seni
Kardeşim!! tevbe etsen kurtulsan, bala reçele banar seni…

Aziz Erbakan Hoca’mızın şu veciz sözleri asla hatırımızdan çıkmamalıdır!

“Zor bir yolda yürümek mecburiyetinde olan insanlar, o yolda yürümeye başlamadan önce; gönüllerinde ve zihinlerinde Hakka ve Hayra doğru yürümek ve mesafe kat etmek zorundadırlar. Yani öncelikle, kalben ve fikren bilinçlenmek, bilenmek ve kutlu hedefine kilitlenmek lazımdır…

Evvela; “Ben bu uzun ve zorlu yolları ve büyük mâniaları nasıl aşarım?” korkusundan, yani nefsi kuruntulardan ve şeytani kuşkulardan kurtularak… Ve sadece Allah’ın rızasını ve O’nun yolunda çırpınma sevabını en büyük kazanç ve başarı sayarak yola çıkanlar; çok sıkıntılı ve sarsıntılı da olsa, bir müddet sonra o zorlu yolların adım adım yürünüp aşıldığını ve hedeflenen yere ulaşıldığını görüp şaşıracak ve şükür secdesine kapanacaklardır…

İşte o zaman insanların yüreklerinde; aslında o yolun zannedildiği kadar da geçilmez ve erişilmez olmadığına ve bütün sıkıntılı yolların Allah’ın izniyle elbette aşılacağına dair sağlam ve sarsılmaz bir iman doğacak ve böyle imana sahip olan insan, tek başına dünyaya meydan okuyacaktır!..

Bizim görevimiz, emredildiği üzere, dağın başında gemi yapmaktır… Çünkü gerektiği vakitte ve va’dedildiği şekilde, Allah denizi ayağımıza taşıyacaktır!..”

https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/milli-cozum-ekibinin-farki-ve-fazileti/

Zira eskilerin bir sözü vardır; “Azar varsa nazar da vardır.” Büyüğümüz, üstadımız bizi azarlıyorsa gözü üstümüzdedir, yaptığımız yanlışı görmüştür, o yanlışta ısrar etmememiz gerektiğini bize hatırlatır ve doğru yola sevk eder. Bu sebeple bizim o azarı, azar olarak değil de nazar olarak algılamamız gerekir.

Dost uyarır seni, sertçe şefkatle
Menzile varılmaz, benlik şehvetle
Hayat boyu uğraş, şirk şekavetle4
Yahu Allah seni, mahrum koyar mı?
Kur’an’sız vicdansız, doğru ayar mı?!..

Allah Ahmet hocamızın nazarını üstümüzden çekmesin. Bizleri “ben oldum” sanıp mealden, Kurandan, davadan, Milli Çözümden ve sadıklarından uzaklaşanlaradan, hayırlı gelişmeleri kendinden (şahsından) bilenlerden eylemesin.

Üstadımızdan Allah razı olsun şiirin son dörtlüğü ile de bizleri ne kadar düşündüğünü ayrıca belirtmiş gönüllerimizi yine hoş etmiştir. Allah sadıklardan ayırmasın, ayağımızı kaydırmasın.

Bütün kardeşlerim, her duamdadır
Aklımda gönlümde, ve rüyamdadır
Mevlâ’m davam Hocam, hep hülyamdadır
Sadık; bâtıl için, Hak’tan kayar mı?
Kur’an’sız iz’ansız, uygun ayar mı?!..

“İnsan Sevince, Sevdiğinin Kaderinden Pay Alır!”

Bu kadar vicdansızlık, vefasızlık, gaflet ve nankörlük karşısında hayran bırakacak bir şefkat ve merhamet görüyoruz.
Ve kalbimize şöyle bir soru geliyor:
“Hocam, sabır taşımıydın?”

Ne mükemmel bir kıta;

“Zuhurat bekliyoruz, gayrı bitsin bu sancı 
Nasipsiz nankörlerin, yüze vursun utancı 
Sen Aziz Hocamızsın, başlarımızın tacı 
Sohbetlerin sağaltır, ruhlara aşı mıydın? 
O ne bitmez bereket, Sen sabır taşı mıydın?”

Last edited 1 ay önce by Mücahit Dinç

“Olgun ve onurlu bir insan olmak için, devamlı bir savaşçı olmak ve en zorlu engellerle kapışmak gerekir. Olgun insan mücahittir, mücadele eridir. Merhametli olduğu kadar metin, mert olduğu kadar da çetin birisidir. O; zaman zaman yanılabilir, ama asla yamulmayan kişidir. Yorulabilir, ama asla yılgınlığa kapılıp yarışı bırakmayan kimsedir. Çünkü yarışmayı bırakan, yaşama sırrını yitirmiş insan demektir.”

“Olgun insan, niçin yaratıldığının, niçin yaşadığının ve niçin savaştığının bilincindedir. Daha doğrusu, savaştığı müddet yaşadığını, mücadele ve mücahedeyi bıraktığı an, hayat imtihanında saf dışı kalacağını bilir… Evet, her insan takdir programının çerçevesinde, sosyal hayatın kendisine biçtiği bir yaşam tarzını haliyle sürdürecektir. Herhangi bir meslek ve mertebede görev yüklenecektir. Önemli olan bu rolde sadece bir figüran mıdır, yoksa bunu şuurla ve onurla mı üstlenmiştir?”

https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/olgun-insanin-vasiflari/

BU MUHTEŞEM ŞİİRİN HİKMET KAYNAĞINI BIRAKIP GİDER Mİ İNSAN BE… DELİMİSİN BE DELİMİSİN. İNSAN BUNU ANCAK ŞEYTANIN VESVESELERİNE KANDIĞI İÇİN YAPAR. ŞEYTAN DÜNYALIK HESAPLARLA KANDIRIR, ŞEYTAN GRUR VE KİBRİNİ KABARTIRDA KABARTTIRIR DA KANDIRIR, SEN ARTIK OLDUN PİŞTİN SEN DAHA FARKLI MAKAMLARDA OLMALISIN, LAYIKSIN DER KANDIRIR, SANA İYİ BİR İŞ YAPTIRDIĞINA İNANDIRIR SENİ KANDIRIR, AMA İYİ BİLKİ SEN ATTIĞIN ADIMLA ASLINDA ŞEYTANIN İSTEDİĞİNİ YAPTIN, SEN ATTIĞIN ADIMLA KENDİNE YAPABİLECEĞİN EN BÜYÜK KÖTÜLÜĞÜ YAPTIN. ÇÜMKÜ ŞEYTAN HİÇ BİR ZAMAN SENİN LEHİNE İŞ YAPMAYACAKTIR.KUR’AN’A MEALİ KERİME SARILIRSAK,RABBİMİZİ ZİKRE SARILIRSAK, ÜSTADIMIZA SAMİMİYETLE TESLİM OLUR İTAAT EDERSEK ŞEYTANIN OYUNLARI BOŞA ÇIKACAKTIR ALLAH’IN İZNİYLE. AYAKLARIMIZ HAK DAVA ÜZERE SABİT KALACAKTIR RABBİMİZİN YARDIMI İLE İNŞALLAH.RABBİM BİZLERİ MİLLİ ÇÖZÜM EHLİ OLANLARDAN EYLESİN AYAKLARIMIZI VE KALBİMİZİ SABİT KILSIN AMİN..

Milli Çözüm, Mehdiyet İnkılabının Sadık Hizmetçileri ve Mesihiyet Devranının Havarileri Olma Sevdasındadır! Bazılarının merakını gidermek için söyleyelim; Milli Çözüm, söndürülmeye çalışılan Milli Görüş düşüncesinin közüdür!.. Erbakan Hocamızın en samimi takipçisi, hayır dili ve keskin gözüdür!.. SP’nin unutturmaya çalıştığı ADİL DÜZEN projelerinin gerçek savunucusu ve çağımızın kurtuluş reçetelerinin özüdür!.. Milli Çözüm, Kur’an-ı Azimüşşan’ın tercümanı ve hakikati haykırmaktan asla sakınmayan Ahmet Akgül Üstadımızın çarpıcı yorumu ve Kur’an kaynaklı ve Erbakan dayanaklı olduğundan çarpıtılamayan hikmet sözüdür!.. Milli Çözüm; Partinin ve Partililerin yapamadığını yapan, konuşamadığını gündeme taşıyan… Hakikati anlatmakla kalmayıp bihakkın yaşayan Tebliğ kahramanlarının yansıyan nurlu yüzüdür!.. Özetle Milli Çözüm, Enbiya Suresi 18. ayet-i kerimesinde belirtilen; her türlü BÂTIL’ın ve iş birlikçi kiralık bahtsızların, beynini ve şeytani düşünce sistemini patlatacak olan HAKKIN GÜRZÜ’dür!.. “Hayır, doğrusu Biz Hakkı Bâtılın üstüne fırlatırız, O da onun beynini darmadağın-mahvedip bitirir. (Ardından) Bir de bakarsın ki, o (bâtıl ve barbar rejimler, zalimler ve işbirlikçiler yıkılıp) yok olup gitmiştir. (Allah’a karşı; “sözünde durmaz, süper güçlerle başa çıkamaz” gibi zanlardan ve) nitelendirdiğiniz yakışıksız sıfatlardan dolayı yazıklar olsun size! [Not: Beyni parçalanan ve fikriyatı boşa çıkarılan bâtıl ve barbar sistemin, geri kalan görkemli gövdesinin çökmesi ve çözülmesi artık kolay ve kaçınılmaz olacaktır.]” (Bak: Ahmet-Abdullah Akgül Meali)”MİLLİ ÇÖZÜM EKİBİNİN FARKI VE FAZİLETİNİ ANLATAN ŞU MAKALEYİDE OKUMAK FAYDALI OLACAKTIR İNŞALLAH.
https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/milli-cozum-ekibinin-farki-ve-fazileti/

Last edited 1 ay önce by HASAN ÇELİK

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
12
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...