TUT, DÜŞÜYORUM!
Ey Dost hidayetin, istikametim
Hakkı unuttukça, hep şaşırıyorum!
Huzuruna varış, Ezan Kametim
Namazım miracım, gök aşıyorum!
Huzur veren adın, anmak nasiptir
Aşka itminana, kanmak nasiptir
Dava fırınında, yanmak nasiptir
Isıt şefkatinle, çok üşüyorum!
Senin inayetin, cihat şuurum
Gaflet ve tembellik, benim kusurum
İslam’dır onurum, davam huzurum
İman sayesinde, dik yaşıyorum!..
Hayat şifresini, çözdüm Kur’an’la
Sonsuzluk sırrına, varış kurbanla
Resulden aldığım, yüce fermanla
Zafer müjdesine, tek koşuyorum!
Rahmet rüzgârları, hizmetle eser
Ölümü öldüren, kabre gülümser
Lütfu ihsanını, sen önüme ser
Tut elimden ey Dost, tut düşüyorum!
Zatından gayrıya, güvenmek zarar
Dünyalık kayıpla, dövünmek zarar
Gaflet gururuyla, övünmek zarar
Ağır günah dolu, yük taşıyorum!
Gah “esfel safilin”, derekesinde
Gah “Ahseni takvim”, derecesinde
Gah ismi Celalin, harekesinde
Cezbeye kapılıp, pek coşuyorum!
Kur’an mesajına, Hakka tercüman
Olmak dışında boş, başka argüman
Va’dine inandım, tutmaz her güman
Nifak çıbanları, hep deşiyorum!
Tutmazsan elimden, halim perişan
Kabul et gözyaşım, aciz bir nişan
Şefaatcim olsun, Resuli zi-şan
Ki dünyayı kökten, ben boşuyorum!

En Büyük Zafer Hak Yolda Olmak
En büyük zaferin hak yolda olmak olduğunu Kur’an-ı Kerimden, Peygamber Efendimizden (sav) den, Aziz Erbakan hocamızdan ve Üstat Ahmet Akgül hocamızdan öğrendik. Duamız zahiren Adil Dünya Düzeninin kurulduğunu görmeden, Rabbimizin rızasını kazanmadan (hak davadan ayaklarımız kaymadan) dünyadan geçip gitmemek. Rabbimize sonsuz şükürler olsunki; Şeytanın çok sinsi hile ve hıyanetlerinin yanında bu hileleri gösteren bilge Üstat Ahmet Akgül Hocamızı bizlere rehber olarak göndermiş.
Başımızda bir Talut, gerek biliyorsun…
Kuran ile yattın, onunla kalktın,
Her sabah Adil Düzen, muştusuyla uyandın,
Sadık talabelerine, hep merhametle yaklaştın,
Başımızın tacısın, belki biliyorsun…
Erbakan’dan sonra, en büyük nimet,
Taleben olmak, ne büyük şeref,
Hep hakiki, iman dava lideri öğret,
Başımızdan ayrılma, hep gözlüyorsun…
Resul (as) buyurdu, giderse bu azınlık,
Hakk davanı savunacak, kalmaz asırlık,
Milli Çözüm işte bu, duaya mutabık,
Başımızda bir Talut, gerek biliyorsun…
Kah yeryüzü, kah gökyüzü
Ahir zaman fitnesi her yanımızı sarmış, nefis karşısında çoğu zaman bileğim bükülmüş halimiz harap, makam kah yeryüzü kah gökyüzü. Hakkı anarsak, onun rızasına uyarsak kor ateş gibi olan imanı elde tutmuş olup göklerdekileri imrendirecek hale bürünmüş oluyoruz. Ancak çoğu zaman da nefse şeytana kulak kabartıp en aşağılara düşüyor, bizden aşağılara bile gülüntü oluyoruz. Duamız yeryüzünde Hakkı anan sadık Milli Çözümden ayrı düşüp perişan olmamak, Rabbimizin rızasına erip huzuruna varmaktan yana.