BAK NELER OLMUŞ!..
Uzak duruyorlar, yabani gibi
Ruhlar Germany olmuş, haberimiz yok…
Bizden kaçıyorlar, zebani gibi
Haller yaman olmuş, haberimiz yok…
Kur’an oku; meal, açma diyorlar
Adil Düzen falan, saçma diyorlar
“Haram keyfin yaşa, kaçma” diyorlar
Ahir zaman olmuş, haberimiz yok…
Faiz fuhuş kumar, almış yürümüş
İman ahlâk vicdan, nasıl çürümüş
Namus hayâ çökmüş, şehvet bürümüş
Şeytan azman1 olmuş, haberimiz yok…
Şeriata karşı, AB hayranı
Yılbaşı olmuşlar, yortu2 bayramı
Bira rakı olmuş, fâsık ayranı
Günah harman olmuş, haberimiz yok…
Ülkede ilçede, olmuşuz garip
Ne günlere kaldık, ruhlar muzdarip
Zahir mü’min münkir, bize muharip3
Herkes düşman olmuş, haberimiz yok…
Facir fâsık; sarık, sakal olmuşlar
Hırsızlar hep market, bakkal olmuşlar
Eski tanış itler, çakal olmuşlar
Soysuz ferman olmuş, haberimiz yok…
Ahret düşünen kim, ister arpayı
Şerefini satar, alır parayı
Zina serbest artık, faiz kâr payı
Necis derman olmuş, haberimiz yok…
Üzgün ehli vatan, Gakkoş ve Dadaş
Küskün ana baba, hem bacı gardaş
Yüzsüz yazar olmuş, yağcılar yandaş
Cırcır keman olmuş, haberimiz yok…
Her kışın sonunda, baharı gelir
Buzlar eriyince, paharı4 gelir
Hak güneş vurunca, buharı gelir
Mesih devran olmuş, haberimiz yok…
Gaflet ve günahlar, kalplerin pası
Ümmetin bu hali, yüreğim yası
Milli Çözüm ehli, habbenin hası
Gayrı saman olmuş, haberimiz yok…
1- Azman: Aşırı gelişmiş, korkunç irileşmiş.
2- Yortu: Kilise ayini.
3- Muharip: Harp edici, silahlı kişi.
4- Pahar: Pınar, çeşme.

İŞBİRLİKÇİ VE TAKLİTÇİ HAİNLERİN İÇİNE GİRENLERE MEĞER NELER OLMUŞ!
İnsanlara; Milli Görüş’e gelin, Milli Görüş’ü terk etmeyin, Milli Çözüm’e tabi ve taraf olun, birlikte Adil Düzen kuralım, Yeniden Büyük Türkiye’yi ve Yeni bir Dünyayı kuralım diye çağrı yapılmasına rağmen, onlar ısrarla Siyonist şeytanların emrindeki işbirlikçi ve taklitçi hainlerin içine girmeyi tercih ettiler.
İşbirlikçi ve taklitçi hainlerin içine girenlere meğer neler olmuş neler haberimiz yok!
İşte işbirlikçi ve taklitçi hainlerin içine girenlere neler olduğunu anlamamıza yarayacak şu menkıbenin tam da sırası:
Harun Reşid, Behlül Dânâ’nın kulübesine gelir ve ona “insanlardan (hayvanlar gibi hatta daha aşağı olanlardan) niye kaçtığını, saraya niçin gelmediğini” sorar. Behlül susar. Harun Reşid saraya gelmesi için çok ısrar edince, “Danışmam lazım” der. Harun Reşid, “kime istiyorsan danış” der. Behlül kulübeden çıkar. Bitişikteki helâya yönelir, ama girdiği gibi geri gelir ve “danıştım, tavsiye etmiyorlar” der. Harun Reşid şaşırır, “anlayamadım, kime danıştın, neyi tavsiye etmiyorlar?” diye sorar. Behlül der ki: “Helâdaki pislikler lisan-ı hâl ile dediler ki: sakın insanların (kendi istek ve tutkularını “nefsü hevâsını” ilah edinenlerin) içine girme. Bak biz, taze meyveler, has ekmekler ve nefis kebaplar idik. Bir kere onların içine girdik böyle olduk. Sen, sen ol onlardan uzak dur!”
Milli Görüş’ü terk edip, taklitçi ve işbirlikçilerin içine girenlere meğer neler olmuş da haberimiz yok!
Erbakan-Akgül gözlüğüyle kendimize, etrafımıza baktığımızda neler olduğunu görebiliyoruz.
Hakikati söyleyen can Elci can kulağı ile dinlenmesi gerekirken. Her kötülüğün tavan yaptığı bu dönemde, nefisler, benlikler, hesaplar, çıkarlar, çahiller, gıybetler, vesveseler dinlenir ve buna göre hüküm verilir, tavır belirlenir oluyor. Can Elçi bizi zulümden, cahillikten, binbir türlü sahte ilahtan vel hasıl cehennem ve cehennem vari yaşamdan kurtarmak için can atar. Biz ise celladına aşık olmuşçasına, gafletle veya inatla, gönlümüzü rahatsız ettiğini bildiğimiz halde bizi boğacak haller peşindeyiz. Kötü güçlerin her yerden her an akın akın saldırdığı bu fena dönemden kurtulmak için çözüm, Allahualem tüm bu hallerden Allah’ a sığınmak Allah’ı, hak elçisini ve hak sözünü her şeyin üstünde tutabilmek.
Vaadin zamanı geldi, gayrı tehir yok…
Ortalık tarumar, insanlık ayazda
Batıl sistem figuranları, taakkuzda
Mazlumlar perişan, sistem açmazda
Fetih sancısı gelmiş, haberimiz yok…
Ya Rab! etme helak bizleri, atma narına
Birimizi bin say, Mehdi Mesih aşkına
Tevbelerimizi nasuh, sunarsak Zatına
Geri çevirmezsin, başka Tevvab yok…
Ahir zamandayız, arzın oldu çöplük
İki yiğit sevdik, eyleriz seyri-sülük
Akgül ile Kırmızı Gül’e, aşığız körkütük
Vaadin zamanı geldi, gayrı tehir yok…
Ya Rabbi Lütfet
Ya Rabbi Fethi Mübin geldi bizleri affet..
Ya Rabbi gönlümüzdekini bilirsin lütfet ikram et..
Hatırlıların hatırına..
Vakit Tamam Olmuş!..
Hainler-münafıklar,rehber olmuşlar
İşbirlikçi tasunlar, lider olmuşlar
Belam’ın çağdaşları,mürşit olmuşlar
Ömür geçip gider,gafletimiz çok
Vakit tamam olmuş, haberimiz yok!
..
Tek Çare Adil Düzen
Biz sizden razıyız, Mevlam da olsun,
Kutlu mücadele, durmasın sürsün
Rabbim sadıklara bizleri katsın
Milli Çözüm kapısın bir örneği yok
Akgüller açılsın kışlar son bulsun
Zulüm sona ersin, zalim yıkılsın
Üstadım mührünü zafere vursun
Adil Düzen hedef, başka çare yok..
Yarabbi!
Yarabbi,kalplerimizi aziz davanda ve sabit kıl ve bizleri hakikatin eşiğine “yakin”kıldıklarından eyle