YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
69030b9c35924
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 8 5 2
Bugün : 7977
Dün : 38192
Bu ay : 1306537
Geçen ay : 1355873
Toplam : 44338782
IP'niz : 216.73.216.49

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

 

ÜRKEKLİKLE ERKEKLİK OLMAZ

        

Hak-Bâtıl ilmini, bellemek için

Vicdanı eğrilmez, zeyrek1 gerektir…

Dönek ve münafık, elemek için

Sağlam demir-çelik, kürek gerektir…

        

Pancardan yağ çıkmaz, zeytin lazımdır

Bilgi yakin2 ise, kalbi hazımdır3

Kur’an’la itminan, gönül sazımdır

Çamur olmaz; hamur, çörek gerektir…

        

Fasık gevşek olur, mü’min mert metin

Haine tavizsiz, zulme sert çetin

Gayrete dönmezse, güzel niyyetin

Şeytana av için, gevrek gerektir…

      

Durduyan Oğuzhan, role bürünse

Anlayanlar hâlâ, saygı sürünse

Sırıtır korkaklar, cesur görünse

İddiayla ispat, ahenk gerektir…

      

Bu çete bağrıma, saplanan oktur

Münafık sızmayan, Hak dava yoktur

Biat istismara, karnımız toktur

Hakkı konuşanlar, seyrek gerektir…

      

Yıllarca peşinden, izini sürdün

Keramet uydurdun, çöpün süpürdün

Madem ki sonunda, haini gördün

Ona cephe açmak, yürek gerektir…

      

Doğruyu anlayıp, sahip çıkmazsan

“Eş dost çevre ne der?”, şirkin yıkmazsan

Münafık tanıyıp, yolun tıkmazsan

Hayra varamazsın, sürek gerektir…

      

Kur’an hem beynime, hem kalbe hazdır4

Korkak kaypak işi, mazeret nazdır

Dolaylı lafları, anlayan azdır

Gerçeği haykırmak, direkt gerektir…

      

Herkesin imtihan, sahası vardır

Elbet hidayetin, pahası vardır

Allah rızasının, dahası vardır

Muttaki Mevla’ya, ürkek gerektir…

      

AKP’ye destek, akrepe eşlik

HDP’ye güven, şerre kardeşlik

Adil Düzen dışı, hepsi kalleşlik

Feraset cesaret, yüksek gerektir…

      

Kolaya hızlısın, zorluğa yavaş

Hiç arpa unundan, olur mu lavaş

Kolay mı kırk yıldır, İblisle savaş

Milli Çözüm gibi, mihenk gerektir…

        

1- Zeyrek: Çabuk kavrayışlı, pratik akıllı.

2- Yakin: Kesin ve şüphesiz inanç.

3- Hazım: Sindirmek.

4- Haz: Manevi lezzet, huzur.

0 0 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Kâzım GÜLFİDAN

Kâzım GÜLFİDAN

Abone ol
Bildir
11 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Çözüm ehline, yeğrek gerektir…
Bu şiir bana şu ayeti celileleri hatırlattı;

A’raf:176
Eğer dileseydik (bel’am gibileri, lütfettiğimiz nimet ve faziletlerin kıymetini bilselerdi) onu bununla (kendisine verilen ilim ve hikmetler dolayısıyla) yükseltir (ve şereflendirirdik). Fakat o (bunları dünya rahatı ve menfaati için kötüye kullandı.) Arz’a (aşağılığa ve bayağılığa) saplandı ve nefsi hevâsına kapıldı. İşte onun misali o (kuduz) köpeğin haline benzer ki; eğer üzerine varırsan dilini sarkıtıp (ürkekçe) soluyuverir, veya kendi haline bırakırsan yine dilini uzatıp (tedirgin ve bitkin şekilde) soluyuverir… (Bu tiplerin ne mü’minler yanında kıymeti bilinir, ne zalimler katında rağbet edilir…) İşte ayetlerimizi (Hakk Dinimizi ve Adil Düzenimizi) yalanlayan ve yanlış sayan toplulukların hali de böyledir. Sen bu kıssayı (örnek ve ibret alsınlar diye) onlara anlat. Olur ki gereği gibi düşünür (ve gerçeği görür)lerdi.

Tevbe:123
Ey iman edenler! (Dininizi ve Hakk davanızı) İnkâr edenlerden (ha dışarıdan, ha içeriden) size (zarar ve saldırı ihtimali) en yakın olan (düşman kâfirlerle) çarpışın ve onlar sizde “Ğılzet=Sert bir tavır, (güçlü bir kararlılık ve caydırıcılık)” görsünler… Ve kesinlikle biliniz ki Allah (münkirler ve münafık kesimlerle değil) takva sahipleriyle beraberdir.

Tevbe:38
Ey inananlar! Size ne oldu ki: “Allah yolunda seferber olup (topluca cihada) çıkınız” dendiği zaman (ürkeklik ve gevşeklikle ağırlaşarak) yere çakılıp kalıyorsunuz? Yoksa ahireti bırakıp, dünya hayatına (rahatlığına ve çıkarına) mı razı oldunuz? (Hâlâ anlamıyor ve inanmıyor musunuz?) Halbuki dünya hayatının nimet ve lezzeti ahirete nazaran pek az (ve kıymetsizdir).

****

Her bir mısra, her bir kıta
Yaklaştırır, Aziz Dosta
Vicdan varsa, tutar ayna
Milli Çözüm gibi, yürek gerektir…

Hak bildiğin, yoldan şaşma
İbret olsun, ecdad sana
Şerefli ölüm, son arzunsa
Erbakanı, örnek gerektir…

Her an sınav, ağırlaşır
Ömür Sultana, yakınlaşır
Sadıka tefekkür, yakışır
Çözüm ehline, yeğrek gerektir…

Kırk Yıldır İblisle Savaş Eden Milli Çözüm Hakkı Batıldan Ayıran Mihenktir
Hakkı batıldan ayırmak, haktan tarafta olmak için;
Her daim vicdanın sesini dinleyip, akabinde vicdandan gelen sesi eğik bükmeden sadece vicdandan-haktan taraf olmakla birlikte, çabuk kavrayışlı, pratik akıllı olanlar övülmektedir.
Dönek, münafık elemek;
Her tülü ihanet işlendiği halde suya sabuna dokunmayanların ve sıradan kişilerin işi değil,
“Sağlam demir-çelikten iman” sahibi er şahsiyetlerin işi olduğu vurgulanmakta.
Hakka vakıf olanlar istendiği taktirde; kalbi bu gerçekleri kabulleneceği-kaldıracağı vurgulanmakta.
Günahkâr kişiler gevşek iken;
İman ehli her an ve her şarta haktan tarafında olan, verdiği sözü yerine getiren, sözünün eri, güvenilir kimse demektir.
İyi, samimi niyetin akabinde;
Güzelin, adaletin, faydalının… hâkim olması için, gayret ortaya konulmaması; şeytanın ağına düşmeye “hazır hale gelmek” demek olduğu şiirimizde vurgulanmakta.
Durduyan’ın gibi münafıkları gördüğü halde, saygı gösterisinde bulunanlar; çukur mertebesindedir. Evet, kişinin şer cephede olduğunu iddia ediyorsan, gerekirse bu uğurda bir ömür mücadele ile ispat ister.
Paraya, makama, koltuğa, çıkara, şöhrete çok hızlı olunurken; Bir iftiraya karşı durmaya, Aziz Erbakan Hocamıza ihanet eden zalimin işbirlikçilere, “dur” demek gerekirse; çıkarı, halkı, makamı karşına almakta yavaş olanlar yerilmekte.
Bir gün, bir münafığa, bir işbirlikçiye değil;
Her birinin, sayısız üstadına; 40 yıl, karşı duran ve bu gün ERBAKAN çizgisinin temsili olan; Milli Çözümün şerefli, izzetli, mihenk duruşu, haklı olarak övülmekte.
Gönüllere şifa veren, sayısız hikmeti içerisinde barındıran şiirimizi daha çok anlama, ders çıkartıp yaşama duası ile hayırlı günler diliyorum.

Milli Çözüm ve Şahsi Manevisi Üstad Ahmet AKGÜL Hocamızın Tevbe 73’deki : “….. kâfirlerle ve münafıklarla cihad et, onlara karşı şiddetli “sert ve caydırıcı” davran. “ emrini takatinin sonuna kadar gayret ve çaba sarf ettiğine şahidiz YA RAB!..
Kolay mı kırk yıldır, İblisle savaş
Milli Çözüm gibi, mihenk gerektir…

TEVBE SURESİ 73. AYET
Ey Nebi(m), kâfirlerle ve münafıklarla cihad et, onlara karşı şiddetli “sert ve caydırıcı” davran. (Tıynetleri ve niyetleri bozuk olduğundan, saldırgan kâfir ve münafıklar, sizin yumuşak yaklaşımınızı, yağcılık ve zayıflık zannedebilirler). Onların varacakları son durakları cehennemdir ve orası, ne kötü ve kahredici bir dönüş yeridir.
Milli Çözüm ve Şahsi Manevisi Üstad Ahmet AKGÜL Hocamızın son 40 yıllık mücadelesine dikkat ettiğimizde Tevbe Suresi 73. Ayet deki : “…. kâfirlerle ve münafıklarla cihad et, onlara karşı şiddetli “sert ve caydırıcı” davran. “ emrini takatinin yettiğince uygulama konusunda hiçbir şekilde taviz vermediğini , iyiden doğrudan güzelden faydalıdan ve adil olandan olmanın bedelini ve ALLAH’IN RIZASINI kazanmadaki büyük gayret ve çabasının devam ettiğini hep birlikte yazdığı kaleme aldığı makalelerinde kitaplarında tv programlarında internet medyasındaki DİLSİZ ŞEYTAN OLMAMA yolundaki haykırışlarını hep birlikte görmekteyiz. ELHAMDÜLİLLAH. Rabbimiz bizleri böylesi BİLGE VE YİĞİT ŞAHSİYETE NANKÖR OLMAMIZI MUHAFAZA BUYURSUN !!!!
– Milli Görüş içerisindeki marazlı münafıkları 40 yıl deşifre edilmesinden tutun, artık bunlarında tanındığı (bu marazlı ekibin arkasında dünya siyonizminin olduğunu unutmayalım)
– FETÖ’nün 40 yıl deşifre edilmesinden tutun, etkisiz ve çaresiz bırakılmasına, (Fetö’nün arkasında dünya siyonizmi olduğunu unutmayalım)
– Din İstismarcılarının 40 yıl boyunca deşifre edilmesinden tutun, etkisiz ve çaresiz bırakması (bunların da arkasında dünya siyonizmi ve işbirlikçilerinin olduğunu unutmayalım)
– Devrim Simsarlarının 40 yıl boyunca deşifre edilmesinden tutun, etkisiz ve çaresiz bırakılması (bunlarında arkasındaki güç aynı güç dünya siyonizmi)
– …….vb onlarca örnek yazılabilir!
– Yani kısacası MİLLİ ÇÖZÜM ve ÜSTAD AHMET AKGÜL’ün karşısındaki gücü Siyonizmi tefekkür ediniz ve ALLAH’A DAYANMASI GÜVENMESİ KUVVET VE KUDRET SAHİBİ YALNIZCA RABBINI GÖRDÜĞÜNÜ müşahade edelim, içte ve dıştaki tüm çifte standartçıları, TEK BAŞINA ALLAH’IN EMRİ ÜZERİNE korkusuzca deşifre etmekten, ülke insanlığını aydınlatmaktan uyarmaktan çekinmemiş , ileride insanlık aleminin başına gelebilecek olumsuzlukları o yüksek hidayetiyle ferasetiyle önceden ilgili makamlar dahil tüm insanlık alemini ikaz etmesi hatırlatması gibi BİLGE VE YİĞİT bir şahsiyet olma özelliğini her daim korumuş ve korumaya da devam etmektedir. Çünkü Aziz Erbakan ‘a sadık talebe ve takipçi olmak bunu gerektirirdi ve çok şükür Milli Çözüm ve Üstad Ahmet AKGÜL Hocamıza taabi ve taraf olanlara da bu özellikler derece derece sirayet etmekteydi ve Milli Çözüm’ün HAKLI VE HAYIRLI gayretlerine taabi olanlar taraftar olanlar sadece ve sadece MEVLASINA ÜRKEK yani ümit – korku – heyecan -aziz içinde olmuşlardır olmaya devam etmektedirler , zalimlere işbirlikçilerine marazlılara çifte standartçılara insanlığın maddi ve manevi sömürülmesine yardımcı olanlara karşı ERKEKÇE yani Kur’an’ın tabiriyle MERT VE METİN olma özelliğine yani iman-itaat-cihad sözlerine ve emrine sadakat göstermede olsun, Hakk uğrunda malını zamanını canını vermeyi şiar edinmeyi vazife edinmişlerdir.

[u][b]AL-İ İMRAN SURESİ 26. AYET [/b][/u]
De ki: “Ey mülkün (cümle kâinatın ve bütün varlıkların) gerçek sahibi olan Allah’ım!.. Sen mülkü (devlet ve serveti) dilediğine verirsin ve dilediğinden de mülkü (nimet ve fazileti) çeker alırsın… (Allah’ım, Sen) Dilediğini (ve layık gördüğünü) aziz eder, yüceltirsin; dilediğini (ve hak edeni) zelil eder alçaltırsın. Ve her türlü hayır ve iyilik Senin elindedir. Gerçekten Sen her şeye Kâdir’sin.”

[u][b]YUNUS SURESİ 62. Ve 63. AYETLER[/b][/u]
İyi bilin ki; Evliyaullah’a (Allah’ın dinine ve düzenine sahip çıkan ve Allah tarafından sevilen veli kullara) asla korku (ve kuşku, stres ve bunalım) yoktur; onlar mahzun (ve mahrum) da olmayacaklardır! (Çünkü iman tevhidi, tevhid teslimi, teslimiyet tevekkülü ve Rabbine güveni, bu ise dünya ve ahiret saadetini gerektirmekte ve getirmektedir.)

Onlar, (hakkıyla) iman edenler ve (Allah’tan) korkup (kötülükten sakınan, takva sahibi) olan kimselerdir.

Milli Çözüm ve Şahsi Manevisi Üstad Ahmet AKGÜL Hocamızın Tevbe 73’deki : “….. kâfirlerle ve münafıklarla cihad et, onlara karşı şiddetli “sert ve caydırıcı” davran. “ emrini takatinin sonuna kadar gayret ve çaba sarf ettiğine şahidiz YA RAB!..

HAK DAVADA HAK ÜZERE KALABİLMENİN BEDELİ; HAK DAVA HAİNLERİNE KARŞI HAKKI KONUŞMAK!
Hainlerin sızmadığı Hak dava bulunmamaktadır!
İşte Milli Görüş’te de Durduyan Oğuzhan rolüne bürünmüştür.
Milli Çözüm, gerçekleri dolaylı bir şekilde değil, herkesin anlayacağı şekilde direkt söylemektedir.
[b]Hak dava hainleri isterler ki,[/b]
Adil Düzen’den vaz geçilsin, Siyonistlerin kurduğu zulüm ve ahlaksızlık düzeninde, düzenin müsaade ettiği kadar Müslümanlık rolü oynansın!
[b]Hak Dava Hainleri isterler ki, [/b]
İster iktidar olsun, ister muhalefet, ister sağ olsun ister sol bütün işbirlikçilerin günahlarını Hak davadakilerin sırtına yüklensin!
[b]Hak dava hainler isterler ki, [/b]
Hak davadakiler işbirlikçileri bırakıp kendi dava kardeşleriyle didişsin!
[b]Hak dava hainleri bütün bu hainliklerini yaparken, bütün bu hainlikleri görenlerin Hak davada kalabilmesinin bir bedeli vardır:[/b]
Hak davaya sızmış hainlere hakkı konuşmak gerekir!
Hakkı konuşmak için ise, feraset gerekir, dirayet gerekir.
Yürekli olup haine cephe açmak gerekir, eş dost ne der şirkinden kurtulmak gerekir.
Korkaklık yapanlar, biat istismarı yaparak Şeytana av olurlar.
Milli Çözüm her şart altında eğip bükmeden Hakkı haykırmaktadır.
Ya rabbi, bizleri Milli Çözüm’den ayırma. Amin.

Münafık ve Kafirlere Karşı Sert ve Caydırıcı, Mü’minlere Karşı Şefkat ve Merhametli Olmak
9:73
Ey Nebi(m), kâfirlerle ve münafıklarla cihad et, onlara karşı şiddetli “sert ve caydırıcı” davran. (Tıynetleri ve niyetleri bozuk olduğundan, saldırgan kâfir ve münafıklar, sizin yumuşak yaklaşımınızı, yağcılık ve zayıflık zannedebilirler). Onların varacakları son durakları cehennemdir ve orası, ne kötü ve kahredici bir dönüş yeridir.

9:123
Ey iman edenler! (Dininizi ve Hakk davanızı) İnkâr edenlerden (ha dışarıdan, ha içeriden) size (zarar ve saldırı ihtimali) en yakın olan (düşman kâfirlerle) çarpışın ve onlar sizde “Ğılzet=Sert bir tavır, (güçlü bir kararlılık ve caydırıcılık)” görsünler… Ve kesinlikle biliniz ki Allah (münkirler ve münafık kesimlerle değil) takva sahipleriyle beraberdir.

TEVBE SURESİ

Münafıklar Kafirden Tehlikelidir…
Âl-i İmran 117
Onların bu dünya hayatındaki (hayır görünümlü) harcamaları da; kendi nefislerine zulmetmiş olan bir kavmin ekinine isabet eden kavurucu soğukluktaki bir rüzgâra benzer ki, onu (ekini olgunlaşmadan) helak etmiştir. (Kur’an ahkâmını kısmen veya tamamen inkâra kalkışanların ve münafıkların bütün hayırları ve ahiret hazırlıkları hiç hükmündedir.) Allah onlara zulmetmemişti, fakat onlar kendi nefislerine zulmetmektelerdi.

İslam Davasına kafirden çok münafıklar zarar vermişlerdir…Çünkü kafiri bilirsin ve tedbirini alırsın…Fakat münafık yanı başındadır ve dost zannnedersin…Bütün sırlarını bilir ve kafirle paylaşır savunmadız kalırsın…Rabbim şerlerinden korusun dost görünüp sırtımızdan vuranları…Kahru petişan etsin ümmeti madur edenleri inşaAllah

Yarabbi gönül gözüyle görenlerden eyle.bizlere basiret,feraset, ve dirayet ver.
Şimdi Sen, kendi (nefsi) hevâsını ilah edinip (bencil tutkularına, boş gurur ve kuruntularına tapınmaya başlamış) kimseyi görmez misin? Ki Allah da onu bir ilim üzere saptırmış, (yani bazı bilgi ve becerilerine kibirlenerek, onları yanlış tefsir ve tatbik ederek ve kendisini herkesten üstün görerek azıtmış olduğundan Cenab-ı Hakk) kulağına ve kalbine mühür basmış, (böylece nasihat dinlemez ve İlahi hükümleri kabullenmez şekilde hidayeti kararmış) ve gözleri üstüne bir perde asılmış, (bu yüzden gerçekleri göremez şekilde feraseti alınmış kimselerin sapkınlığını ve azgınlığını fark edip sakınmanız gereken kişileri artık bilmelisiniz!) Şimdi Allah’tan sonra, kim ona hidayet verecektir? Siz yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?

İMAN ŞUUR VE CESARET İKİSİNİ DE ÖPTÜM
Allah’ın vaadi haktır , hükmü yaşanacak tır
Vaat edilen gerçekler mutlaka olacaktır
Şeytani düzen , yıkılacak, Adil düzen kurulacaktır
İmanlı ve şuurlu Milli Çözüm erleri yapacaktır,

TAKDİRİN DIŞINDA BİR ŞEY OLUR MU?!…
Takdirin dışında,hiçbir şey olmaz
Hakka adanmayan,kelle baş olmaz
Alık-dangalaktan,er mümin olmaz
Milli Çözüm gibi,erkek gerektir!..

“Bir kısım (korkak ve münafık) insanlar, (sadık ve sağlam mü’minlere:) “Kesinlikle (kuvvetli ve tehlikeli düşman olan) insanlar size karşı toplanıp (bir şer ittifakı kurdular.) Aman ha, onlardan korkun (ve uyuşun. Çünkü bunlarla başa çıkmanız ve başarılı olmanız imkânsızdır.) ” dediklerinde, bu (tehdit ve teklifler sadık mü’min ve mücahitlerin) imanlarını artırıp (moral ve maneviyatlarına güç katmış) ve “Allah bize yeter. O ne güzel (ve en mükemmel) Vekîl’dir. (Biz O’nun emrinde, O da bizimle beraber olduktan sonra, O’nun izni ve iradesi dışında hiçbir güç bize zarar veremeyecektir) ” diyen (ve dik duran sadıklardır).”Âl-i İmran 173

“Mü’minlerden öyle (mert ve metin) er kişiler vardır ki, Allah üzerine yaptıkları ahde (iman, itaat ve cihad sözlerine) sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirip (Hakk uğrunda canını vermiştir), kimi de (gönülden cenneti ve şahadeti umup) beklemektedirler. Onlar hiçbir vazgeçme ve yan çizme (bedel ve bahane) ile (Allah adına verdikleri sözlerini) değiştirmemişlerdir.”
Ahzab 53

Münafık sızmayan, Hak dava yoktur
Doğruyu anlayıp, sahip çıkmazsan

“Eş dost çevre ne der?”, şirkin yıkmazsan

Münafık tanıyıp, yolun tıkmazsan

Hayra varamazsın, sürek gerektir…

Adil Düzen dışı, hepsi kalleşlik

Feraset cesaret, yüksek gerektir…

Kolay mı kırk yıldır, İblisle savaş

Milli Çözüm gibi, mihenk gerektir…

Az-Öz Söz ile Mükemmel Anlatım
Bu şiirin şerhi yapılsa, ciltlerce kitap olur ama âhengi bozar. O sebepten dolayı; şiire yorum yapmak yerine, Efendimiz’in (SAV) bir Hadisi-i Şerifini yazalım ki, şiirdeki Nebevi Ruh da böylece daha net anlaşılsın:

“Ben, az-öz söz söyleme (cevami’ul-kelim) özelliği ile donatılmış olarak gönderildim.”

(Buharî, VIII, 76, 168; en-Nihaye, I, 295)

O halde, bu şiir ve tüm Milli Çözüm şiirleri, Nebevi Ruh’dan beslenen hikmetin ta kendisidir.

Elhamdulillah…

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
11
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...