TARİHİ “DELİ”LER DEĞİŞTİRİRMİŞ…
Ey kazandım sanan, burnu havalı
Hidayet kararmış, başı çuvallı
Bize “deli” diyen, basit zavallı
Tarihi deliler, değiştirirmiş…
Devranı veliler, değiştirirmiş…
Davanın delisi, sadık net olur
Hak nizam dertlisi, çelik sert olur
Nifaktan uzaktır, mü’min mert olur
Cihadı dertliler, hep üstlenirmiş…
Dünyayı deliler, değiştirirmiş…
Hakka değil güce, edersin meyil
Mü’minsen Rabbinin, önünde eğil
İşbirlikçi Başkan, Valiler değil
Toplumu veliler, değiştirirmiş…
Devranı deliler, değiştirirmiş…
Dâhileri deli, saymış gafiller
Şerefliyi aciz, sanmış sefiller
Ey bâtıl hevese, kanmış cahiller
Düzeni akiller, değiştirirmiş…
Dünyayı deliler, değiştirirmiş…
Vuslat hasretiyle, kavrulan gerek
Hak Adil Nizamı, savunan gerek
Allah rızasıyla, avunan gerek
Zulmatı Alîler, değiştirirmiş…
Devranı deliler, değiştirirmiş…
Tutkunu değilsen, kutlu sevdanın
Ne faydası olur, kuru duanın
Bâtıl gidişatı, bu Hak davanın
Derdiyle evliler, değiştirirmiş…
Dünyayı deliler, değiştirirmiş…
Laf etmek kolaydır, iş gören azdır
Tembel sığınağı, bahane nazdır
Aşkın kitabında, feragat1 farzdır
Halkı hâl ehliler, değiştirirmiş…
Dünyayı deliler, değiştirirmiş…
Erbakan’dan dersin, almamış ise
Ölümüne sadık, kalmamış ise
Belaya bal diye, dalmamış ise
Bu sultayı2 nice, değiştirirmiş…
Devranı deliler, değiştirirmiş…
Hak devrim yaşanır, sadık anılır
Haindeki nifak, iman sanılır
“Kem âletle kemâlat”3, uman yanılır
Kalbi saf celiler4, değiştirirmiş…
Tarihi deliler, değiştirirmiş…
Adil Düzen bilmez, ruhsatçı tipler
Ganimet devşirir, fırsatçı tipler
Milli Çözüm üzen, fesatçı tipler
Şeytan çarkı ehiller, değiştirirmiş…
Dünyayı deliler, değiştirirmiş…
Ey ayarı aslı, çoktan bozulmuş
Siyonist güçlere, kapatma olmuş
Bu bozuk nizamı, imanla dolmuş
Nesebi belliler, değiştirirmiş…
Dünyayı deliler, değiştirirmiş…
1- Feragat: Özveri, hakkını dostlarına devretme.
2- Sulta: Zulüm iktidarı.
3- “Kem âletle kemâlat olmaz”: Kötü ve bozuk araçlarla, değerli ve nitelikli malzeme üretilmez.
4- Celi: Parlak, cilalı.

Hak nizam dertlisi ,az biraz deli olur .
Etrafimizdaki bi dolu boş ve güdülen insan dolu olup bizim dusuncelerimizi hayellere boguldunuz sonumuzu hayır görmeyenlere kuranı rehber edindigimiz ayetlerle apaçık ortada iken bile inanmak istemeyenlere cok guzel bi sekilde kaleme almış muhterem hocam yureginize sağlık
Hak Yolda Olmak
Toplanmış, üç beş eksik akıllı,
Şeytana tutunmuş, çoğu zavallı,
Yetmez bir de nazlı edalı,
Bize deli dermiş, o ahmak kişi,
Hak yolda olandır, asıl akıllı
Çıkartılacak dersler…
Şiirde ders alacağımız çok önemli noktalar mevcut;
Laf etmek kolaydır, iş gören azdır
Tembel sığınağı, bahane nazdır
Aşkın kitabında, feragat farzdır
Halkı hâl ehliler, değiştirirmiş…
Dünyayı deliler, değiştirirmiş…
[b]Aziz Erbakan Hocamızın[/b] buyurdukları gibi;
[b][i]”Asıl marifet, yük altında ve hizmet esnasında sadık ve sağlam kalabilmektir. Yoksa çay sohbetlerinde ve edebiyat kürsülerinde kahramanlık satmak kolaydır.”[/i][/b]
[b]Bahane ve nazlanarak iş yapmak[/b] ve [b]sadece konuşup icraat yapmamak[/b] ancak [b]tembellerin ve gayretsizlerin davranışıdır[/b]. [b]Cihadı dertliler üstlenirmiş[/b] hakikati ve [b]aşkın kitabında gayretin esas olması[/b] [u]da yine teşkilat disiplini ile cihad gayreti nasıl çekilmesi gerekir bunların üslubunu öğretmektedir[/u].
Meşhur kutsi hadiste;
“Kulum bana ibadet etmekle yaklaşır, ve onu severim… Sevince de tutan eli, işiten kulağı, gören gözü, yürüyen ayağı olurum, hep işlerini benimle görür… “
Diğer bir rivayette şu cümleler de vardır;
– “Benimle işitir, benimle tutar, benimle aklı erer…”
Mesele bu mevki ve kıymete erişmek ve Mevla’da kaybolmak. Kaybolmadan rızaya erişilir mi bilmiyorum ama rızaya erişenler zaten kaybolmuştur.
Baki Selamlar…
Allah sana yâr ise, sana dünyayı kim dar edebilir.?
Her an dilinde Allah’ı anacak bir kelimen, bir sebebin olsun. Zira İbrahim’i ateşin ortasından kurtaran, Yusuf’u kuyudan alıp Mısır’a sultan yapan, İsmail’e bıçağı haram kılan, Bilal’in göğsünden taşı alan bir Rabbin var senin!. Asla korkma, ümitsiz olma! Allah sana yâr ise, sana dünyayı kim dar edebilir.?
Zeki insan olmanın kötü yanı
Zeki insan olmanın kötü yanı, aptal insanların “deli” yakıştırmasıdır.
Hz. Peygamber Efendimiz (SAV): “Şam ehline sövmeyin, zira içinde “Ebdal”lar vardır.” (Celaleddin Suyuti Camius-Sağir C.6.Fazilet Kitabı 9790 nolu hadis) buyurmaktadır. Ebdal: Kalbinden dünyayı bırakıp Mevlâ’ya bağlanmış ve adı divaneye çıkmış Allah dostlarıdır.
Delirmeyen Kendine Yansın
Derdiyle evli boşamış gayrı
Her dem suçlu feraset ehli
Nasıl sussun yanan bağrı
Tarihi diriler değiştirirmiş
Tarihi deliler değiştirirmiş
Dünyadaki Taklid edilemeyen tek şey (Milli çözüm Ekibi) cesarettir.
Hak nizam dertlisi, çelik sert olur
Taklid edilemeyen cesaretin bugün ki vasıfları;
1-Aliler
2-Veliler
3-Hak Dava dertlisi
4-Davanin delileri
Davanın Delisi
Deliler, Osmanlı kara ordusunda görevli bir askeri birliğin ismidir. Deli adı verilen süvarilerden oluşan bu birlik, savaşlarda üstün cesaret göstermeleri ve farklı giyinme şekilleri sebebiyle bu isimle anılmıştır.[1] Asıl olarak kendilerine kılavuz, rehber manasına gelen delil ismi verilmesine karşın, cesur ve korkusuzca düşmana atılmaları nedeniyle halk arasında deli olarak anılmışlardır. Deli adını almalarının sebebi gönüllü 20-25 yaş arası gençlerden oluşmalarıydı ve savaşlarda ordunun en ön saflarında çarpışmalarıydı.
Aziz Erbakan Hocamız 1960 ihtilalinden sonra Milli Birlik Komitesi üyeleri ve bazı üst düzey generallere yerli otomobil üretimi ile ilgili verdiği brifing yer aldı. Hocamız Brifingine “Yaklaşık 200 tane general gelmişti, Milli Savunma Bakanlığı’nın altındaki salonda toplandı. Biz önce Gümüş motor fabrikasını tanıtan bir film gösterilmişti. Sonra Türkiye’de neler yapılabilir sinevizyon eşliğinde tam iki saat boyunca Aziz Hocamız anlatmıştı.Devamını Hocamızın ağzından dinleyelim;” Bilirsiniz film ya da sinevizyon gösterilirken, ekran daha iyi görünsün diye salondaki elektrikler söndürülür. Biz de konferansın yapıldığı salonun ışıklarını kapatmıştık.Konferans bitip elektrikler açıldığı zaman bir de baktım ki generallerin hepsi ağlıyor. Gözleri yaş dolu… Daha sonra biz Milli Birlik Komitesi’ne, Türkiye’nin kendi otomobilini üretebileceği konusunda da bir konferans verdik. Çok hazırlıklı gittim tabii ben oraya. O konuşmada da, ABD ve İsrail örneğini verdim. Türkiye’nin kendi otomobilini yapabileceğini, insan kalitesi açısından yeterli imkana sahip olduğunu söyledim.
Dedim ki; bugün Brezilya otomobil üretiyor. Gerçekten de o zaman Brezilya yılda 100 binin üzerinde otomobil üretiyor. Otomotiv başta olmak üzere her alanda sanayileşmenin gerektiğini rakamlarla, örneklerle anlattım.
Bu sanayileşme olmadığı için sanat mektebi mezunu 300 bin gencimizin 280 bini biletçilik yapıyor, simit satıyor dedim. Tabii yine aynı şeyler oldu. İtirazlar geldi; Birisi ‘biz geri kalmış bir ülkeyiz yapamayız’ dedi. Bir diğeri, ‘zaten Brezilya’nın başındaki bir deli. Bir deli idare ediyor orayı’ dedi.
Bende dedim ki; ‘beyefendi bir işi başarmak için önce o işin delisi olmak lazım’.” diye buyurmuşlardı.Evet bugün Adil Düzene inanan savunan sadece Milli Çözüm Dergisi ve şahsi manevisi Muhterem Üstadımız Ahmet Akgül Hocamız kalmıştı.Davanın delisi nasıl olunur tüm çevrelere kanıtlamıştır.
Ve Zaten Erbakan Hocamız Şöyle Buyurmuşlardı:
“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki: TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU; Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması, Ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!”
Zamanımızın
Belalara musibetlere bal diye dalan deliler değiştirir..!
Bu bozuk nizamı; nesebi belli deliler değiştirir..!
Kavgası her dem doğruluğu iyiliği güzelliği faydalıyı adil olanı önceleyen önemseyen, bu kavgasının hayata hakim olması yolunda bir kısım belalara musibetlere hazır olmadığı müddetçe bu önceledikleri önem verdikleri hasletlerin hayata hakim olması mümkün olamamakta… Çünkü karşıda bunları ezmek isteyenler, hiçleştirmek isteyenler ve köleleştirmek isteyenler var… Bunlar görüntüde hep daha kuvvetli daha zengin daha variyetli kimselerdi… Bu güçle herşeyi başarabileceklerini , herşeyin üstesinden gelebileceklerini düşünüyorlardı bunlar… Ama bunlar sadece zekaya sahip olduğu için kafalarının akıllarının basmadığı bir şey vardı ; İNANÇ… Davasına ve kavgasına olan inanç… Bu “kavga”sından bu inancından hiçbir zaman taviz vermeden yoluna devam edenler, elbette horlanacak, dışlanacak , deli denilecek…. Ama böylesi “deliler” her yüzyılda bir gönderilirmiş…
Zamanımızın günümüzün delisi de şiirde mısra mısra dile getirilen o hasletlere yani her daim hakkı üstün tutan – Kur’an’ı Sünneti esas alan – her asır gönderilen yüzyılın temsilcilerinin yolunu yol edinmiş ve son asrın tercümanı Aziz Erbakan Hocamızın en sadık talebesi ve takipçisi olmuş öğretilerine ve müjdelerine tâbi ve taraf olmuş MİLLİ ÇÖZÜM işte böyle bir deli… Rabbimiz böylesi delileri arayın bulun bende olun diyor , tâbi ve taraf olun diyor… Gereğini yerine getirebilmek için gayret ve çabasını gösterenlerden olabilmek lütfunu rabbimiz cümlemize lütfeylesin. Amin.
Ya rabbi biran evvel günümüzün delisi eliyle bütün insanlığın saadete erişmesi ve bu saadete yıllardır engel olan Siyonizmi yıkıp , ADİL DÜZENİN HAKİM olmasını lütfeyle..! Rabbimiz, zamanımızın delisine olan itaatimizi ve sadakatımızı bozmasın…! Amin.
Saygılarımla.
“Dünyayı deliler, değiştirirmiş…” Peki Bugünün Delileri Kim?
Milli Çözüm her an “Mevla’sının rızasında, Resulünün aşkında, Erbakan Hocasının yolunda” olma derdiyle kavrulmaktadır. Ve bu uğurda gereken gayreti sarf etme derdindedir.
“Adil Bir Dünya Düzeni” kurma gayretini, emellerine ulaşmak için en kestirme yol olarak gördüklerinden bu yolda canla başla çalışmaktadırlar.
Ez cümle, Milli Çözüm İçin tek bir amaç, dert, niyet vardır. Oda Allah (cc)’nün rızasıdır.
Her asırda ki Hz. Ali duruşuna sahip olanlar; zulmün, haksızlığın, adaletsizliğin… karşısında maddi, manevi sur olmuşlardır. Şefkati, adaleti, merhameti, bereketi de… ancak onlar tesis edebilmişlerdir.
Evet; Devranı, düzeni, dünyayı deliler değiştirir.
Deliden kasıt, aklı noksan olan değil, deliden kasıt;
Her kes (Ülkelerin, hükümet başkanlarından, en alt kademesine kadar) terör örgütü elebaşına “Fetullah Gülen Hoca Efendi Hazretleri” derken; bu “Abd menşeli organizasyona” en başından beri “Feto” deyip, her daim bu terör harekatına karşı usanmadan-korkmadan çenk içerisinde olabilmekti “DELİLİK.”
Asrımızda Hakkın temsili Aziz Erbakan Hocamıza (Bugün herkesin “Erbakan, ne kadar haklıymış” dediğine bakmayın, dün partisi tarafından bile tek başına bırakılmak, önemli bir kesim tarafından ise idam(yok) edilmek istenirken) ölesiye, son nefese kadar sadakat gösterebilmekti “DELİLİK.”
Örnekleri sayısız sıralama çok mümkün. Fakat sadece iki örnek le bu “delilerin” Milli Çözümün, [b]Milli Çözümün şuur kaynağı Üstad Ahmet Akgül Hocamızın olduğunu;[/b]
Taş, kaya, ağma, sağır bile bildi!
Akıl sahibi, vicdan ehli, samimiyet sahibi ise; bu gerçeği kabul etti ve gereğini yapmaya çalıştı.
Evet Evet Evet, bu zalimlikle yönetilen “Dünyayı deliler, değiştirirmiş…”
EĞER TAM İNANMIŞ SA!..
İnanmış sa adam,gemiler yakar
Herkes vaz geçse de,çağlayıp coşar
Bütün engelleri,Dost için aşar
Erbakan Hedefi,net gösterirmiş
Milli Çözüm dünyayı,değiştirmiş!..
“52:29
Şu halde Sen (ey Nebim!) öğüt verip-hatırlat; çünkü Sen, Rabbinin nimetiyle ne kâhinsin, ne mecnun. (Sana iftira edenler, asıl kendileri delidir ve nasipsizdir.)
52:30
(Ey Nebim!) Yoksa onlar Sana: “(Bizi hayra davet eden kişi sadece) sıradan bir şairdir, ‘biz Ona zamanın (getireceği) felaketleri gözlüyoruz’ (ve Onu susturup pusturacak tuzaklar hazırlıyoruz)” mu diyorlar? (Sabret ve söyle:)
52:31
De ki: “(Öyle ise) Siz gözetleyedurun; çünkü Ben de sizinle birlikte (Allah’ın; inkârcıları ve münafıkları rezil ve zelil duruma sokacağını, sadıkları da aziz ve muzaffer kılacağını) gözetleyip bekleyenlerdenim.”
TUR SURESİ
Davamızın delisiyiz elhamdulillah.
“Ey Nebi(m, hesap edilmeyen tehlikeleri önlemek, muhtemel sıkıntı ve saldırıları engellemek üzere) mü’minleri savaşa hazırlıklı olmaya (sürekli ve sistemli olarak) teşvik et. Sizden sabırlı (eğitimli, kararlı ve cesur) yirmi kişi(lik özel bir ekip oluşursa,) iki yüz kâfire galip gelirler. Sizden (sadık ve sağlam) yüz kişi(lik özel bir birlik hazırlanırsa; bunlar; iman sözleşmesindeki taahhütlerini unutanlardan, yani Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar ile) küfre sapanlardan bin kişiye galip gelirler. Bu, onların (Kur’an davetini ve akıbetlerini düşünmeyen) kavrayışı kıt ve anlayışsız bir toplum olmaları nedeniyledir.
8:66
Şimdi, Allah sizden (yükünüzü) hafifletti ve sizde bir zaaf olduğunu bildi(ği için sayı oranını değiştirdi. Artık) Sizden yüz sabırlı (kişi) bulunursa, (onların) iki yüzünü bozguna uğratabilir; eğer sizden bin (kişi) olursa, Allah’ın izniyle (onların) iki binini yener. Allah, sabredenlerle beraberdir.”
Ayetlerinin gereği adil düzenin kurulması, tüm insanların hak ettiği şekilde yaşaması, için davamızın delisiyiz, elhamdulillah.
Sürü mantığı ile hareket eden bir toplumu gaflet ve dalalet uykusundan uyandırmak değişim önderlerinin en zor görevi ve en zahmetli dönemidir. Bu değişim onderleride .hayalperest ve delilikle suclanmistir .lakin tarihide bunlar değiştirmiştir ve yine değiştirecektir inşaallah,..
Dahiler her zaman deli damgası yer!
Dâhileri deli, saymış gafiller
Şerefliyi aciz, sanmış sefiller
Ey bâtıl hevese, kanmış cahiller
Düzeni akiller, değiştirirmiş…
Dünyayı deliler, değiştirirmiş…
Dâhiler sadece ‘düşünmez’, düşünmek üzerine de düşünürler!!
Muhterem Ahmet Akgül Hocamız Konya’ya bir konferans vesilesi ile geleceklerinde,konferansın davetiyelerini dağıtıyorduk.Davetiyenin tanıtım bölümünde,Ahmet Akgül Hocamızla ilgili; Araştırmacı/Gazeteci/Yazar/Düşünür ibaresini okuyan bir teyzemiz bize bakarak;”Bu hoca neyi düşünüyor kızım?”demişti…Sanırım şiirin özeti bu soru.Hocamızın ne düşündüğü?Bize neyi düşünmeyi öğütlediği!
Yine Aziz Erbakan Hocamızın bir eğitimlerinden aklımda kalmış,buyurmuşlardıki;”Dâhiler sadece ‘düşünmez’, düşünmek üzerine de düşünürler!”Düşünen, irdeleyen,hayal eden,çaba sarf eden insan tüm dünyanın gidişatını değiştirebilir.Hayallerinizin büyüklüğünü görünce size deli diyecekler, Sakın size deli diyenlere aldırmayın, Einsteine’da deli demişlerdi,adam atomu parçalayıp ellerine verdi…”Biz sizden atomu parçalayacak küçük başarılar istemiyoruz,ya ne istiyoruz?Biz sizden yaşanabilir yepyeni bir dünyayı kurma hayali ve bu hayali gerçekleştirme çabası istiyoruz,bu kadar basit!””
Bir kez daha anlıyoruz ki;Bizim hayallerimize onların gerçekleri yetmez.Haydi o zaman;Hocamızın izinde;tüm dünyayı değiştirecek deliler olmaya!..
Delinin Kıtmiri
“Öyle bir sevineceksin ki
Amma önce bizi sevindir
Sultan küstü, bitiremedim
Geç teşrif et haftaya sevindir…”
(Not: Habir’i unutmayınız Can…)
Mü’minsen Rabbinin, önünde eğil
Tutkunu değilsen, kutlu sevdanın
Ne faydası olur, kuru duanın
Bâtıl gidişatı, bu Hak davanın
Derdiyle evliler, değiştirirmiş…
Dünyayı deliler, değiştirirmiş…