YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
69176fb30a08f
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 2 3
Bugün : 33783
Dün : 38049
Bu ay : 598455
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45002276
IP'niz : 216.73.216.180

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

 

BİZZAT MÜRŞİDİM HAYDAR BABA’DAN

DİNLEDİĞİM BİR HİKMET DERSİ

        

Şeyh Sait hareketini, uygun bulmadığı ve katılmadığı halde; tutuklanıp mahkeme için Elazığ’a götürülürken, Gülüşkür Köprüsü’nde süngülenerek şehit edilip cenazesi oraya defnedilen, (Biz, Muratbağı’nda görev yaparken sıkça ziyaretine gittiğimiz) Eski Palu Kadısı Sadreddin Efendi Hz.leri, kırk günlük bir çile sonunda, yakın bir dostuna şunları aktarmıştı:

Bu zamanda, insan suretli hayvanat çoğalmış gibidir. Kuduz kurtlar, yırtıcı ayılar ve deyyus domuzlar zaten bellidir. Ama maalesef, Müslümanlar arasında da merkepler, inekler ve koyun sürüleri giderek artıvermektedir.

● Yaratılış gayesini, ibadet ve dini gayret mes’uliyetini unutan… Yük vurulduğunda taşıyan, yem bulduğunda yumulan… “Gündüz otlak, gece yatak!” yaşayan kimseler MERKEP yerindedir!..

● Herkese vaazu nasihat edip, bazı İslami gerekçeleri sıkça dillendirenler, ama Dinimizin bir kısmını ise, imkân ve iktidar sahiplerine dokunmasın diye özellikle gizleyip ketmedenler… Âlim, âkil ve fâdil bilinip halkı güya, Hakka ve hayra çağırırken kendisi bunları yerine getirmeyenler, hatta tam tersini işleyenler… Bâtıl ve bozuk yönetimlerin rezaletlerine mazeret üretenler… Bunların yanında; Hak davayı istismar ve suistimal aracı edinenler, davayı sadece makam ve çıkar fırsatı görenler; bunların hepsi sureta insan, ama hakikatte İNEK siyretindedir!.. Çünkü ineklerin de, sütünden sahipleri faydalanır, ondan yoğurt ve tereyağı üretir. Ama kendileri yine saman yemektedir…

● Bir tutam ot, bir avuç yem gösterenlerin peşinden sürüklenen sürüler… Birisinin ayağı kayıp kayalıklardan düşmesi halinde, hepsi birden uçurumdan aşağı atlayıverenler misali; Kur’an’ı, Resullüllah’ı, aklı ve vicdanı ölçü alarak değil; nefsi hevesleriyle, behimi dürtüleriyle hareket eden şuursuz ve sorumsuz yığınlar ise; aynen KOYUN’lar gibidir!..

        

ŞİİR:

      

İNEKLER NE DEMİŞ, BAKMAM!

        

Güya dindar iktidarmış; faiz azmış, kumar yaygın

Eşcinsellik uygarlıkmış; zina serbest, deyyus saygın

Kör, sağır ve dilsiz olmuş; âlim susar, derviş baygın

Ben sorumlu Müslümanım, el âlem ne demiş bakmam

Hep O’nun Hak yolundayım, merkep tekmelemiş, takmam!..

        

Bak şu şarlatan şeyhlere, harama hikmet uydurur

Din istismarcı nanköre, keramet kısmet uydurur

İsrail’le işbirlikçi, haine himmet uydurur

Ben Erbakan hayranıyım, Hakkı haykırmaktan bıkmam

Ahdimin arkasındayım, inekler ne demiş bakmam!..

          

Saadet’i sulandırıp, bu halka yaranacakmış

Oynaklık oy alacakmış, her yerde aranacakmış

Sadıkları dışlayarak, kem gözden korunacakmış

Böylece dava yozlaşır, sanmayın haini çakmam

Ben Hakkın sevdalısıyım; inekler ne demiş, takmam!..

        

Hakkın kahrına uğrarım, inancıma şirk katarsam

Fahişeden aşağıyım, dünya için Din satarsam

Hayvandan ne farkım kalır, “Gün otlar, gece yatarsam…”

İnsanım, İslam’dan kopmam; vicdanım sesinden çıkmam

Ben Allah rızasındayım, inekler tepinmiş takmam!..

        

Gerçeklere suskun kalıp, “Dilsiz Şeytan” mı olayım

Dinar için Din pazarlar, Mel’un Bel’am mı olayım

“Biat, İtaat…” kılıflı, bir şarlatan mı olayım

Gafil halkın keyfi için, imanım vicdanım yıkmam

Ben Kur’an’a tercümanım; koyunlar melemiş, takmam!..

        

Ya Rab, ulaştır zafere; nusretin olsun kanadım

Bu bâtıl sistem içinde, kalmadı huzurum tadım

“Sapıtmış şaşkın” sanırlar, divaneye çıktı adım

Oysa Hakkı konuşurum, karavana kurşun sıkmam

Erbakan duasındayım; ters bakan ne demiş takmam!..

      

İbrahim’sen korkma dostum, ateş serin gül olacak

Musa gibi dal deryaya, su yarılıp yol olacak

Biz dağda gemi yaparız, deniz oraya varacak

Ben Rabbimin emrindeyim, her kanala girip akmam

Milli Çözüm sadıkıyız; koyunlar ne demiş takmam!..

          

 

        

 

        

5 1 vote
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Rahmet PAKGÜL

Rahmet PAKGÜL

Subscribe
Bildir
21 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Dua
Rabbim insan görünüşlü hayvanlardan (esfeles safiline) olmaktan bizleri korusun ve kulu olmayı nasip etsin. AMİN

Faiz azmış kumar yaygın
Güya dindar iktidar mış:
Faiz azmış kumar yaygın.
Dindar uyur dinsiz şaşmış.
Mevlam neyler neyler se
güzel eyler.
Milli çözüm erleri kutlu yolda
Adalet yağmurları gibi hastır.

EMR OLUNDUĞU GİBİ DOSDOĞRU OLMAK!..
ASIL MESELE “EMR OLUNDUĞU GİBİ DOSDOĞRU” OLABİLMEKTE!. GERİSİ KOLAY!.

İbrahim’sen korkma dostum, ateş serin gül olacak
Musa gibi dal deryaya, su yarılıp yol olacak
Biz dağda gemi yaparız, deniz oraya varacak
Ben Rabbimin emrindeyim, her kanala girip akmam
Milli Çözüm sadıkıyız; koyunlar ne demiş takmam!..

(Ey Resulüm!) Emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Seninle beraber (küfür ve kötülükten) tevbe edenler de (böyle davransın). Ve (sakın) azıtıp (haddinizi aşmayın). Çünkü O, yaptıklarınızı Görendir.

Hud Suresi 112

Allah, içinizden iman edenlere ve (taat, cihad, hayrü hasenât gibi) salih ameller işleyenlere (şunları) va’ad etmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl ‘güç ve iktidar sahibi’ kıldıysa, bunları da yeryüzünde ‘güç ve iktidar sahibi’ kılacak, kendileri için seçip beğendiği (Hakk) dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak (İslami hükümleri tatbik imkânı ve iktidarı sağlayacak) ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirip (huzura ulaştıracaktır. Çünkü) Onlar, yalnızca Bana ibadet (ve kulluk) yaparlar (her hususta Kur’ani kuralları esas alırlar) ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. (Artık) Kim bundan sonra inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.

Nur Suresi – 55
          

Gerçekten insan hüsrandadır.Ancak….
[quote name=”Can Bayçık”]
ŞİMDİ NE DİYELİM PEKİ
Yukarıda anlatılanlara göre toplumda insan süretli adam yok denecek kadar az. Peki ozaman yarın Saadet partisi iktidar olsa ve Adil düzen kurulsa, çok az sayıdaki insanlar için mi uygulanacak, yoksa bahsi geçen nefsine köle olmuş hayvani dürtüleri ön planda olanlar içinde mi uygulanacak? Belkide bu durumdan dolayı insanlık kurtuluşa eremiyor. Hep kan, gözyaşı ve sıkıntı var. Yani sorun çok ama çözüm ortaya koyacak bir irade siyaset arenasında görünmediğinden umudu tükenen bir toplum yapısı var.[/quote]

Biz “bişey” demeyelim, yazılan yazılmış, okunan ve denilen denmiştir… Bizler önce salih ameller işleyelim, birbirlerimize de Hakkı ve sabrı telkin ve tavsiye edelim…

[quote]“Yukarıda anlatılanlara göre toplumda insan suretli adam yok denecek kadar az.”[/quote]

Biz demiyoruz, Hz. Kur’an diyor….
[b][i]“Gerçekten, bu (anlatılanlar)da (ders alınacak) bir ayet ve ibret vardır, ama onların (insanların) çoğu iman etmiş (veya edecek) değillerdir.”
“…… Ancak insanların çoğu (gerçekleri ve görevlerini) bilmez (cahillerdir).”
“… Ne var ki insanların çoğu iman etmezler (etmeyeceklerdir).”
“……O, Kendisinden başkasına kulluk etmemeniz (gerektiğini) emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur, ancak insanların çoğu (gerçeği) bilmeyen
(cahil sürüleri)dir….” [/i][/b]

Benzer ayetleri daha da sıralayabiliriz…

Herkesin imtihanı bireyseldir, hesabı kendinedir;

Zira insan yalnız doğmuş, yalnız ölecek ve mahşere yine yalnız(kendi amelleri ile) kalkacaktır….

Ama hiçbir insan yalnız yaşayamaz, yalnız imtihan edilmeyecektir, bu imtihan yalnız geçmez, Hz. Allah da yalnız başımıza, bir köşede geçirmemizi istemiyor zaten, Allah’ın rızasına köprü, kulların rızasından geçmektedir.

[quote]“Hep kan, gözyaşı ve sıkıntı var. Yani sorun çok ama çözüm ortaya koyacak bir irade siyaset arenasında görünmediğinden umudu tükenen bir toplum yapısı var.”[/quote]

Peki ne yapmak lazım?

Tevafuktur, şuan millicozum.com sitesinde ön sayfasında yayınlanmakta olan “KADİR GECESİ İNKILABI (Fikri ve Fiili Dönüşüm Fırsatı)” konulu video sorduğunuz ve soracağınız soruların cevabıdır, onu dinlemenizi şiddetle öneririm. Dergideki birçok yazının konsantre hali gibi olmuş…

O videonun içinden de aşağıdaki kısım iyice izlenip, başımız iki elimizin arasında biz ne haldeyiz düşünmek lazımdır.. Ki izleyeceğiniz videodan alınan bölüm aşağıda mealini verdiğimiz Asr Suresinin bir görüntülü tefsiridir…

[b][i]Asra (mübarek dönemlere ve zaman dilimlerine ve özellikle sayılı ömür sermayesine) yemin olsun ki; Gerçekten insan hüsrandadır (zarar ve ziyandadır. Bu gaflet ve tembellik sonunda pişman ve perişan olacaktır). Ancak (samimiyetle) iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine Hakkı (doğru ve hayırlı olanı) tavsiye (yani Kur’an nizamının kurulmasını temenni, teşvik ve tebliğ) edenler ve (bu yolda uğradıkları sıkıntı ve saldırılara kendileri katlandığı gibi) çevresine de sabrı (Allah için dayanmayı) telkin ve tavsiye edenler bunun dışındadır. (Bu dört vasfı birlikte üzerinde taşıyan mü’min, müstakim ve mücahit kimseler, dünya ve ahirette kurtulacak ve sonsuz mutluluğa ulaşacaklardır.) [/i][/b]

Peki neden işler bu kadar uzuyor, neden bazen içinden çıkılamaz hale geldiğini sanacak kadar karamsar bir ruh haline düşüyoryuz… Diye soranlara aslında cevabın sorularının içindeki umutsuzluk ve imtihan sırrına şaşı bakışlarından kaynaklanıyor deriz…

Zira:

[b][i]Yoksa siz, Allah içinizden cihad edenleri belirtip-ayırt etmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırt etmeden (ve herkesin gerçek ayarını kendisine ve âleme göstermeden) cennete gireceğinizi mi sandınız?[/i][/b]

ayetinin meali de cevaben yeterli olmasını umuyoruz…

Selametle….

[url]http://www.youtube.com/watch?v=s4c_Jz2bcw4&t=1008s[/url]

Haydar Babamız Aziz Erbakan Hocamıza Sadık ve Sadakat Ehli Mürşitlerin başında gelmektedir. Rabbim bizleri ve sadakat ehlini Haydar Baba Hazretlerinin şefaatlerinden mahrum eylemesin Amin..!
Evet bu okuduğumuz Haydar Baba Hazretlerinden dökülen hikmetli sözlerin hakkını veren, Haydar Baba Hazretlerinin yoluna ve dolayısıyla Haydar Baba Hazretleride Aziz Erbakan Hocamıza sadık ve sadakat ehli idi bildiğimiz okuduğumuz dinlediğimiz kadarıyla işte o yolun yolcusu olmaya , canı gönülden gayret ve çabasını her geçen gün artıran, günümüzün HAKKA TERCÜMANLIĞINI yapan , iman ve cihat üzere ömür tüketen ömrünü bu minvalde devam ettiren , Milli Çözüm’e ve Şahsi Manevisi Üstadımız Ahmet Hocamıza minnettarız.

Haydar Baba k.s.Hazretlerinin ruhuna ve Üstad Ahmet Akgül Hocamızın ruhaniyeti için elfatiha meassalavat..!

Ya rabb, her zaman liyakata değil bazan ihtiyacattan dolayı nurunu tamamlarsın, ne olur nurunu; büyük felaket yerine Milli Çözüm’e inanmış KUTLU LİDER eliyle tamamlayıver..! Amin
Günümüzde yüzlerce tarikat cemaat vakıf dernek içinde, makaledeki gibi böylesine HAKKA BAĞLI, HAKSIZLIKLAR karşısında dilsiz şeytan olmamak için hakkı haykıran hakkı yazan hakkı savunan, istismardan ve istismarcılıktan uzak, sadece rızai bari için hayatını idame ettiren, din ticareti yapmayan, gerçekleri dile getirmekten dolayı karakoldan mahkemeden korkmadan hakkı haykıran, sözü ve özü bir olan tarikat şeyhi , cemaat lideri vs. kaldı mı acaba…! Yoksa Siyonizm’in işbirlikçileri olup çıktılar mı malesef?!!! Çünkü onca tarikat cemaat hoca efendi faize vb. yanlışlara yaklaşmayın dedikçe faize bulaşmayan, vb yanlışlara bulaşmayan çok çok az sayıda insan kaldığını görüyor, korkuyor, kahroluyoruz…

Ya rabbi bir şiirde de Kur’an’dan esinlenerek ayetlerden esinlenerek dile getirilen şu gerçeğin :
[b]Ya büyük felaket, ya Kutlu Lider[/b]
Gelmezse kim korur, bedbaht kuşağı…

….dizelerinde de geçtiği gibi ne olur rabbım şu insanlığın başına her ne kadar layık olamasak da hak etmesek de, Bediüzzamanın ifadesiyle ya rabbi sen herzaman liyakata değil bazan da ihtiyacattan dolayı zafer verirsin nurunu tamamlarsın, ya rabbi büyük felaket yerine KUTLU LİDER ile MİLLİ ÇÖZÜM’E İNANMIŞ ADİL BİR DÜZEN kurmak için gecesini gündüzüne katmış , bilge ve yiğit bir şahsiyeti insanlığın başına geldiği günleri hızlandırıver… Amin.

[u][b]ÂL-İ İMRAN SURESİ 126. AYET[/b][/u]
Allah bunu (yardımı) size ancak bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla tatmin bulsun diye yaptı. (Yoksa) “Yardım ve zafer” (nusret) ancak, Üstün ve Güçlü, Hüküm ve Hikmet sahibi olan Allah’a aittir. (O’nun indindedir.)

Kaynak: [url]www.mealikerim.com[/url]

ŞİMDİ NE DİYELİM PEKİ
Yukarıda anlatılanlara göre toplumda insan süretli adam yok denecek kadar az. Peki ozaman yarın Saadet partisi iktidar olsa ve Adil düzen kurulsa, çok az sayıdaki insanlar için mi uygulanacak, yoksa bahsi geçen nefsine köle olmuş hayvani dürtüleri ön planda olanlar içinde mi uygulanacak? Belkide bu durumdan dolayı insanlık kurtuluşa eremiyor. Hep kan, gözyaşı ve sıkıntı var. Yani sorun çok ama çözüm ortaya koyacak bir irade siyaset arenasında görünmediğinden umudu tükenen bir toplum yapısı var.

Bir tutam ot, bir avuç yem gösterenlerin peşinden sürüklenen sürüler
Güya dindar iktidarmış; faiz azmış, kumar yaygın

Eşcinsellik uygarlıkmış; zina serbest, deyyus saygın

Kör, sağır ve dilsiz olmuş; âlim susar, derviş baygın

Ben sorumlu Müslümanım, el âlem ne demiş bakmam

Hep O’nun Hak yolundayım, merkep tekmelemiş, takmam!..

Erbakan Hayranı, Milli Çözüm Sadıkıyız Elhamdülillah.
Hakka ve Hayra; ancak Kur’an’ın ve Resulüllah’ın emrettiği ve Erbakan Hocamızın öğrettiği yol ve yöntemle ulaşılır! Erbakan Hocamız Allah için ömrünü Hak davaya adamış, Gayesi Allahın Rızasını kazanmak ve tüm insanlığın  refahı için gecesini gündüzüne katmış dava adamıdır. Erbakan Hocamızın Azmine, Zekasına, mücadelesine hayranız ve her zaman minnetarız. Allah insana en güzel nimet olarak akıl vermiştir. Rehber olarak yanlışı ve doğruyu ayırt edelim diye Kur’an-ı Kerimi göndermiştir. İnsan olarak elini vicdanına koymak  ve yanlışa susup dilsiz şeytan olmamak gereklidir. Tarihde zaten her sağlam kalade,  çökertmek isteyen  fareler illa vardı ve hâlâ olacaktı. Boş durmayan münafıklar, Siyonizmin oyunları  bitmeyecekti. Ama unutmasınlar ki Allahın Vaadi Haktır ve O Kutlu gün geldiği vakit  ne bir gün ileri, ne bir gün geri kimse geciktiremezdi. Herkes bu Hak Davada nasıl bir imtihan verdiğinden sorumluydu. Elhamdülillah  Milli Çözüm Her zaman uyardı hakkı haykırdı. Hiç bir kınamaya aldırmadı,
Asla susanlardan olmadı. Hak ile Bâtılı, mü’minle münafıkı en net ve mert şekilde ortaya koydu… Kimseyi sonradan görmedim, duymadım, okumadım bahanesi kurtamayacaktı… Dilde değil, icraat göstermek lazımdı. “Her toplum ve oluşum, başlarında layık oldukları yöneticileri bulacaklardı.” Neye layık olmak istiyorsanız seçim sizindir.. Selam ve dua ile.
Teşekkürler Milli Çözüm.

Şiirimiz insan suretli -kuduz kurtlara deyyus domuzlara merkeplere ineklere- en güzel cevabı vermekte ve inanlara en güzel tavrı öğütlemekte.
Faizi, kumarı, eşcinselliği, zinayı… yasalar müsaadesiyle de işlendiği için iktidara (bu kötülükleri kaldıracak yetkili mercie) seslenen, yetkilileri sorumlu tutan, yasalar neticesinde işlenen günahların sebebi-ortağı olduklarını anlatan (yani kötülükleri yasallaştıranlara karşı ses çıkartan veya bu durumdan kalben rahatsızlık duyan) ne hacı ne hoca ne sözde muhafazakâr ne şeyh ne de ilahiyat Prof.u… kaldı.

İnsanı insanlıktan çıkartan rezaletlerin yaygınlaşması için caba gösteren “kuduz kurt, deyyus domuzlar” ve bu rezaletler yasalaşıp, reklamı yapılırken sessiz kalan, harama mazeret üreten “merkepler, inekler, koyunlar” [b]kötülükler karşısında sesiz kalmayan ve her defasında Siyonist oyunu bozan Milli Çözüm’e[/b] “şakın, divane, deli…” derler.

Bu anlamda da [b]“İNEKLER NE DEMİŞ, BAKMAM!”[/b] şiiri en güzel cevabı vermekte ve en güzel tavrı inanlara öğütlemekte.

Yoksa Sen, onların çoğunu (Hakk sözü) işitir ya da aklını kullanır (gerçeği dinleyip anlar ve vicdanına uyar) mı sanıyorsun? Oysa onlar ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar (tuttukları) yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı)dırlar. Furkan 44

Haydar babayı anlayan anladı ama çocukları anlamadı
Haydar baba şuurlu Milli Görüşçü ve Erbakan hocaya bağlı bir zattı. Ama maalesef çocukları onun mirasından istifade ettiler ve onun tam tersi bir istikamette yol aldılar. Yani Akp’ye oy kazandırma adına cemaatlerini hep Akp’ye yönlendirdiler. Buradanda şu sonuç çıkıyor. Demek ki, büyük insanların genel olarak çocukları sıkıntılı oluyor. Ama bunu çoğu zaman kabullenemeselerde gerçek bu. Haydar babayı anlamak ve müridi olarak hayırlı çalışmalarda bulunmak Ahmet hocaya nasib olmuş demek en doğrusu olur. Evet Haydar baba gerçek bir mücahit ve Milli Görüş eriydi. Erbakan hocaya bağlı bir Allah dostuydu.

Hak Yolun Yolcusuyuz!
Ahır zaman alameti fitnelere çanat tutmam!
Zalime dirsek çeviririm , Hak sözden asla çıkmam!
Allah ım doğru yol budur ! Asla güce tapamam!
Ben Erbakan hayranıyım ,ona buna kulak asmam!
Allah ın rızasındayım ,inekler tepinmiş takmam!

Biz de Şahidiz Hocam
Ne güzel ifade etmişsiniz.. İmtihan dünyasında, Rabbine teslim olan bir kul olarak, bizlere örnek olarak; Allah rızası için amel işlemenin örneklerini vermenize şahidiz Hocam. Mevlam başımızdan eksik etmesin. Kutlu yolundan bizleri ayırmasın inşallah. Amin.

“İbrahim’sen korkma dostum, ateş serin gül olacak
Musa gibi dal deryaya, su yarılıp yol olacak
Biz dağda gemi yaparız, deniz oraya varacak
Rabbimin emrindeyim, her kanala girip akmam
Çözüm sadıkıyız; koyunlar ne demiş takmam!..”

Allah icinmi ,makam icinmi itaat edersiniz bir düşünün .
Şeyhlere veya üstatlara, biat değil intisab ve itibar edilir. Zira biat; milletin bütün sorunlarını omuzlayan
ve fiilen cihadı başlatan zata yapılacaktır ve bu makam bir tanedir.
Günümüzde, bütün insanlığı, Siyonizm’in zulüm ve sömürüsünden kurtaracak, yeni ve adil bir
dünya medeniyeti kuracak, dış düşmanların tuzaklarını önceden bilip koruyucu tedbirleri alacak, bir
feraset, cesaret ve siyaset sahibi olamayan; Tabii ve temel doğrulardan ve genel hukuk kurallarından
yola çıkarak, çağın şartlarına uyacak ve genel ihtiyaçları karşılayacak, faizsiz banka ve kredi sistemi,
adil ve dengeli vergi düzeni, yeterli sendika ve sigorta faaliyetleri gibi iktisadi, hukuki, ahlaki ve siyasi
“yeniden yapılanmanın” temel esaslarını ortaya koyacak bir ilim ve anlayıştan mahrum bulunan; İslam
Birleşmiş Milletleri, İslam ortak pazarı, müşterek para birimi, ortak savunma paktı ve kültürel işbirliği
teşkilatı gibi, hayati ve evrensel kuruluşların temel prensip ve programlarından habersiz kimselerin-
zahiri şöhreti ne olursa olsun, bunlar Millete rehber olamaz.
Allah katındaki manevi makam yüksekliği ise, zahiri rütbe ve yetkilerle değil, takva, teslimiyet, hizmet ve
ibadetlerle alakalıdır, ve bu da ancak ahirette belli olacaktır.
“Sana biat edenler (ölünceye kadar yanında kalmaya ve İslam yolunda çarpışmaya söz verenler)
gerçekte Allah’a biat etmektedirler. Allah’ın (kudret ve nusret) eli onların elleri üzerindedir. (Artık) Kim
ahdini bozar, biat ve itaatten çıkarsa bu kendi aleyhinedir. Kim de, Allah için verdiği sözü tutar ve itaate
devam ederse, Allah ona pek büyük bir mükafat verecektir.” 62 ayeti, Allah için yapılan biat ve itaatin
kıymetini anlatmaktadır.

Elhamdulillah, hidayetinle Koyun, Merkep ve İnek’ten Beriyim
Murabıtlık öğretti bize, ne büyük nimetteyim
İnayetinle merkep, koyun, inekten beriyim
Yularların kopar özgürleş, buyurur Kuran Mealim
Onur izzet şan şeref; Milli Çözüm tek gerçek…

Elhamdulillah, ne muhteşem mısralar:

İbrahim’sen korkma dostum, ateş serin gül olacak
Musa gibi dal deryaya, su yarılıp yol olacak
Biz dağda gemi yaparız, deniz oraya varacak
Ben Rabbimin emrindeyim, her kanala girip akmam
Milli Çözüm sadıkıyız; koyunlar ne demiş takmam!..

Mahsun Gönüllere ümit, münafıklara karşı sert!
Elli yıl hakka hizmet, tavrı net kendisi mert
Münafıkları hemen sezer, Allah’ın nuruyla bakar elbet
Kandırılıp aldatılmaz Akgül, feraset ehlidir hep
Mahsun gönüllere ümittir, münafıklara karşı şert!

Ben Erbakan hayranıyım, Hakkı haykırmaktan bıkmam
[b]Mâide 63
(Maneviyat ehli geçinen ve Rabbaniyyun denilen haham takımı gibi) Din adamlarıyla, (ilim erbabı bilinen ve) Ahbar (denilen bazı istismarcılar da maalesef makam ve menfaat hatırına) bunların (münafık kesimlerin ve fasık yöneticilerin) yalan yanlış sözlerine ve açıkça haram ve haksız kazanç yemelerine (göz yumup fetva vermektedirler.) Oysa bunlara mâni olmaları gerekmez miydi? (Bütün bilginlerinin ve maneviyat önderlerinin, şeyhlerinin ve ağabeylerinin bu münafıklarla menfaat ortaklıkları yüzünden susmaları ne kötü bir şeydi!) Bu ustalıkla süslenmiş (sinsi ve kirli) amelleri ne kadar çirkindir!

https://www.mealikerim.com/5/maide/63%5B/b%5D

Bakara 104
Ey iman edenler! (Yöneticilerinize:) “Raina-Bizi güt (şuursuz koyun sürüsü gibi bizi yönet)” demeyin; “Ünzurna-Bizi gözet (organize ve koordine edip istişare ile idare et)” deyin ve (Hakk ve adalet ettikçe onları) dinleyin. (Unutmayın ki) Kâfirler ve nankörler için acı bir azap vardır. [Not: Müslüman topluma koyun gibi güdülmek ve despot bir idareye boyun eğmek değil, etkin bir şekilde siyasete girmek, yönetimi takip ve tenkit etmek, ama şuurlu bir sorumluluk yüklenip Hakk’ta ve hayırda itaat etmek düşmektedir.

https://www.mealikerim.com/2/bakara/104

[b]Bakara 207
(Ama) İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’ın rızasını ara(yıp kazan)mak amacıyla nefsini (hevâsını, dünyalık rahatını ve menfaatini) feda etmekte (zulme ve hıyanete karşı tek başına direnmekte ve her türlü baskı ve barbarlığa göğüs germekte)dir. Allah, kullarına karşı (Raûf) şefkat sahibidir. (Münafık ve menfaatçi tipler ise, dinlerini ve davalarını satıp dünyalık makam ve menfaat elde etmektedirler.)

https://www.mealikerim.com/2/bakara/207%5B/b%5D

[i]İbrahim’sen korkma dostum, ateş serin gül olacak

Musa gibi dal deryaya, su yarılıp yol olacak

Biz dağda gemi yaparız, deniz oraya varacak

Ben Rabbimin emrindeyim, her kanala girip akmam

Milli Çözüm sadıkıyız; koyunlar ne demiş takmam!..[/i]

KINAYICININ KINANASINDAN KORKMADAN!…
MAİDE SURESİNDEN
5:53
(O küfür cephesi ve köle düzeni yıkıldığı zaman şuurlu ve onurlu) Mü’minler (münafıklara) şöyle (seslenip) diyeceklerdir: “Bunlar mıydı o, bütün güçleriyle sizinle beraber olduklarına yemin edenler?” (Bakın tapınıp sığındığınız şeytani güç odakları nasıl da yıkılmış ve sizi sahipsiz bırakmışlardır?) Artık (münafıkların) bütün çabaları boşa çıkmış ve hüsrana uğramışlardır.

5:54
Ey iman edenler! İçinizden kim (ve hangi kesim) dininden (haklı ve hayırlı çizgisinden) geri döner (irtidat eder)se, Allah (yerlerine) Kendisinin onları sevdiği, onların da Kendisini sevdiği; mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı ise ‘güçlü ve onurlu’ olan, Allah yolunda cihad edip (çaba harcayan) ve (gerçekleri savunmak hususunda hiçbir) kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk (bir ekip) getirir. İşte bu Allah’ın bir fazlıdır ki, onu dilediğine verir. Allah (rahmetiyle Vâsi) geniş ve kuşatıcıdır, Alîm’dir.

5:55
(Ey mü’minler!) Sizin (gerçek) veliniz (sahibiniz ve destekçiniz) ancak Allah’tır, O’nun elçisidir, rükû ediciler (İslam nizamına boyun eğiciler) olarak namazı dosdoğru yerine getiren ve zekâtı veren mü’minlerdir.

5:56
Her kim Allah’ı, O’nun Resulü’nü ve (Kur’an’a uyan ve İslam’ı uygulayan) mü’minleri veli edinir (onları sever ve seçerse), muhakkak (biliniz ki) galip gelecek olanlar, yalnız Allah’ın partisidir. (Hakkın takipçileri ve tarafgirleri olan hizip ve ekip başarıya erişecektir.)

Hep cinlerle perilerle, maç oynarız tek kale
Bu hasretmiş muhabbetin, peşin haşin bedeli
Hangi kalpte zerre şirk var; Dostu görmez, perdeli
Kimi mecnun kimi meczup, deyip güler geçerler
Bin kâfirden münafıktan, bence yeğdir bir deli!

Herkes hayal dünyasında, boş hedefe yol yapar
Senaryoyu kendi yazar, filim çeker rol yapar
Hep cinlerle perilerle, maç oynarız tek kale
Her takımın kaptanı; bir delidir, gol yapar!

Muhterem Üstadımızın “Bir Delinin Dilekçesi” yazısından alıntı…

Renksiz inekler…
Aziz Erbakan Hocamızın her biri bir kitap kadar manalı ve mesajlı tespitleri vardı, bir tanesi de şuydu: [b]“Renksizler”[/b] [b](Renksiz demek hiç rengi olmayan demek değildir,) oturmuş bir ahlâk ve iman karakteri ve kişiliği bulunmayan[/b] demektir. Çıkarı rahatı nerede bulunursa, kimi güçlü görüyorsa onun rengine giren bukalemun gibi renk değiştiren demektir. Yani münafıklığını ortaya koyan demektir. [b]Ama mü’minin rengi vardır, onun rengi Allah’ın boyasıdır, Kur’an’ın cilasıdır. [/b]

Muhterem Üstadımızın “Dört Ölüm ve Dört Diriliş” yazısından bir paragraf…

İhmal edilen Cihat ibadeti…
Bugün İslâmî esaslar arasında en fazla ihmâl edilen mevzû, cihâddır. Hâlbuki farzların sıralanmasında o ilk sırayı teşkil etmektedir. Lâkin insanların çoğu, dîn gayretiyle İslâm’ın muhâfaza ve müdâfaası istikâmetindeki küçük bir amelde bulunmakla mes’ûliyetini yerine getirdiğini düşünerek hemen tesellîye kavuşmakta, rehâvete kapılmaktadır. Çoğu kimse, bu hususta miktârı tâyin edilmemiş bir borç altında olduğundan gâfildir. Gerçek bir mü’min, îman nîmetini kendisine ulaştıran geçmişlerinin hizmetlerini takdir etmekle birlikte, bu nîmetin gelecek nesillere intikâlini sağlayacak amellere de dört elle sarılmak mecbûriyetindedir. Çünkü günümüzdeki en büyük cihâd, mü’minin kendini toplumun gidişâtından mes’ûl hissederek emr bi’l-mârûf ve nehy ani’l-münker’de bulunması, yâni İslâm’ı güzel bir üslûb ile bizzat yaşayarak çevresindekilere anlatması ve yeryüzünde bütün mazlum ların ve insanlığın kurtuluşu için Adil Düzen Hakimiyetine gayret göstermesi dir.

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
21
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...