YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
674f8f7410223
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 1 5 6
Bugün : 1866
Dün : 30630
Bu ay : 116681
Geçen ay : 890827
Toplam : 29861247
IP'niz : 18.97.9.175

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

ERBAKAN HOCAMIZIN MANEVİ BİR ORTAMDAKİ,
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI MESAJI [1]

[1] NOT: Bu mesajın bir benzeri, 30 Ekim 2003 tarihli Milli Gazete’nin manşeti olarak ve 1. sayfada özel renkli basılarak yayımlanmıştır.

0 0 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Nail KIZILKAN

Nail KIZILKAN

Yorumu Takip Et
Bildir
11 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

30 AĞUSTOS ANADOLUNUN İSLAM DİYARI OLDUĞUNUN GARANTİSİDİR
30 Ağustos; bu toprakların sonsuza dek vatanımız olduğunun tüm dünyaya bir kez daha ilanıdır! Ezelden beri hür yaşamış aziz milletimiz, birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyenlere, vatanımıza ve bağımsızlığımıza göz dikenlere asla müsaade etmediğinin ve kıyamete kadar da asla müsaade etmeyeceğinin kanıtıdır!..

Muhteşem Tespitler:
Bu muhteşem tespitlerden alınabilecek derslerden bazıları:

Onca imkansızlık ve zorluklara rağmen,inanç ve azimle çalışıldığı ve Allah’ güvenildiği vakit imkansız gibi görünen nice zaferlere ulaşılabileceği!…

Büyük sonuçların- zaferlerin cesur,inançlı,kararlı,vasıflı ,Milli nitelikteki liderler öncülüğünde gerçekleşebildiğini…

Günümüzde de aynı ruhla çalışarak; tarihe yön verecek çok büyük sonuçların alınabileceğini ve Milli Çözüm’ün böle bir misyona sahip olduğunu..vb…anlıyoruz…

1 GÜN FARKLA!
Ardından; 1 Eylül’de Uşak, 2 Eylül’de Eskişehir, 6 Eylül’de Balıkesir ve Bilecik, 7 Eylül’de Aydın, 8 Eylül’de ise Manisa düşman ellerden kurtarılıyordu. Mustafa Kemal Paşa ve ordusu son vuruşu ise 9 Eylül’de İzmir’de yapıyordu. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa 10 Eylül 1922’de İzmirlilerin coşkulu karşılaması arasında İzmir Hükümet konağı balkonuna çıkarak halka hitaben bir konuşma yapıyor ve konuşmasının son cümlesini şöyle bitiriyordu: “Bu Başarı Milletindir!” Atatürk, ilk Meclis oturumlarının birinde ise “Türk Milletini” şöyle tarif ediyordu:

“Türk Milleti derken; sadece Türkler, Kürtler, Çerkezler değil, farklı İslami unsurlardan müteşekkil, bu Ülkeye ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine bağlı, aynı dili konuşan, aynı Kutlu amaçları taşıyan, ve aynı sorumlulukları paylaşan şerefli toplumun hepsi kastedilmektedir!”

Taarruzdan önce, on beş gün sonra İzmir’de olacağını söyleyen Mustafa Kemal’in, zaferin ardından Salih Bozok’la girdiği şu diyalog tarihe geçiyordu: Kordon’da yürürken Salih Bozok’a “Kaç gün oldu?” diye soran Mustafa Kemal, “14” yanıtını alınca: “Bir gün yanıldık o zaman” diyordu.

Kurtuluş Savaşımızın Hangi İnanç ve Azimle Kazanıldığının İbret Levhası
“Tam 1 yıl boyunca ciddi bir titizlik ve gizlilikle sürdürülen savaş hazırlıkları sonucunda, 26 Ağustos 1922 sabahı büyük bir dikkatle hazırlanan taarruz planı uygulamaya başlandı. 26-30 Ağustos 1922’de yapılan Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı’nın son aşamasıydı. 30 Ağustos günü Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde bir gün içinde Yunan Ordusunun büyük bölümünün imhası başarılmıştı. 31 Ağustos’ta Mustafa Kemal Paşa komutanlarını Çalköy’deki karargâhında toplayarak kaçabilen Yunan kuvvetlerinin hızlı bir şekilde takip edilmesini ve İzmir ile civarındaki kuvvetleriyle birleşmemesi için üç koldan Ege’ye doğru ilerlenmesini emretmiş, 1 Eylül günü Başkomutan Mustafa Kemal bir bildiri yayımlayarak ordulara: “Bütün arkadaşlarımın Anadolu’da daha başka meydan muharebelerinin de verileceğini göz önüne alarak, durmadan ilerlemesini ve herkesin akıl ve vicdan kaynağını, yiğitlik ve yurtseverlik duygularını yarışırcasına esirgemeden vermeye devam eylemesini isterim. Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir; İleri!” talimatını ulaştırmıştı. Dumlupınar’da kendisini ateş hattına attığını ve ölümden sakınmadığını gören emir subayı Atatürk’e “paşam siz bize lazımsınız, biraz daha dikkatli olmalısınız” uyarısı yapınca, ona dönüp: “Uhud gününde ve Huneyn seferinde askerleri perişanlığa ve şaşkınlığa uğradığı hengâmede Peygamberimiz Hz. Muhammed neye güvenip tek başına düşmana hücum ediyor idiyse, işte ben de aynı Allah’a sığınıp güveniyorum” sözleri, kurtuluş savaşımızın hangi inanç ve azimle kazanıldığının ibret levhası olarak asla unutulmamalıydı.”
Kaynak: “Bizim Atatürk” Kitabından

Rabbimiz, birliğimizi ve dirliğimizi muhafaza buyursun, inanç ve ideallerimizden ayırmasın… Bu güzel vatanda ilelebet özgürce ve kardeşçe yaşamayı bizlere nasip etsin. (Âmin)
“(Bununla beraber, ülkenizde, bölgenizde ve yeryüzünde) Fitne kalmayıncaya ve din yalnız Allah’ın oluncaya (herkese temel insan haklarını sağlayan bir düzen kuruluncaya; adalet ve hürriyet ortamını bozmaya kalkışan fesat odakları etkisiz bırakılıncaya) kadar onlarla (zulüm odaklarıyla) çarpışıp (Hakkı hâkim kılmaya çalışın!) [‘Onlara (gizli, açık düşmanlara) karşı gücünüzün yettiği kadar (bütün imkânları kullanarak siyasi, askeri ve iktisadi her türlü) kuvvet ve bağlanıp beslenen atlar, (bugün ise üretilip devamlı bakımı yapılan uçaklar, füzeler ve tanklar) hazırlayın.’ (Enfâl: 60)] Eğer (kâfir ve hain odaklar saldırı ve fesatlıktan) vazgeçerlerse, artık zalimlerden başkasına karşı düşmanlık yoktur (saldırganlık ve zulümkârlık caiz değildir).” (Bakara

Rabbim bu vatanı bize miras bırakan Mustafa Kemal ve tüm şehit Şüheda dan razı olsun .hepsini minnetle anıyoruz ,inşallah
onlar gibi tarihte bizleri Adil düzen
inkilabiyla sereflendirsin .

30 Ağustos
Bu vesile ile
Başta sayın Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını ve Kıbrıs barış harekatını gerçekleştiren sayın Prof.Dr. Necmettin Erbakan hocamız ve şerefli Türk silahlı kuvvetlerimizin değerli mensuplarını rahmet minnet ve şükranla anıyorum.

Şükran, minnet ve dualarla yâd ediyoruz
Yeryüzünün cenneti konumunda olan ve üzerinde ezanları duyarak, ellerini ve nefeslerini üzerimizden bir saniye çekmeden yaşadığımız vatanımızı, canlarıyla ve kanlarıyla bedel ödeyerek bize emanet eden şehitlerimizi ve bütün gazilerimizi kalbi saygı ve minnet duygularımızla anmaktayız. Onlar bize, dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş yokluk ve sıkıntılara terk edilmiş milletimizin, tüm bu zorluklara ve baskılara rağmen tarihe altın harflerle yazdırdıkları 30 Ağustos Zaferi’nin iman, sabır ve kararlılıkla kenetlenildiğinde nasıl bütün zorlukların üstesinden gelinebileceğini açık bir şekilde gösterdikleri bir destandır. Bu onurlu mücadelede Türk milletinin en büyük dayanağı ve gücü, Allah’a olan sarsılmaz imanı, esareti asla kabul etmeyen yüksek karakteri, mukaddesatı ve manevi değerleri uğruna mücadele etmeyi en büyük şeref sayan inancıydı! Bu inanç ve amaçlarla, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını şükran, minnet ve dualarla yâd ediyoruz!

Tarihin en şerefli milleti…
“Konstantiniyye elbet fetholunacaktır. Onu fetheden emir ne güzel emir, onu fetheden asker ne güzel asker.”
Peygamber Efendimizin müjdesini verdiği fethe, Fatih Sultan Mehmet ve o günkü şerefli Türk askerleri mazhar olmuşlardı.
Balkan savaşları, Trablusgarp, 7 ana cephe olmak üzere toplam 30 cephede yedi düvele karşı 4 yıl süren 1. Dünya Savaşı ve içeride ki ihanetlere mücadele eden Türk Ordusu bitap düşmüş ve maalesef İstanbul’a 4 asır sonra Haçlılar ayak basmıştı.
Gazi Mustafa Kemal’in öncülüğünde verilen İstiklal Harbi mücadelesi sonucu büyük fedakarlıklarla Haçlılar vatanımızdan kovuldu.
İslam’ın bütün fetihleri ve mücadeleleri aynı ruhla “Milli Görüş” ile yapılmıştır.
İstanbul’u fetheden komutan ve askerleri nasıl Milli Görüş ruhuna sahipse, İstanbul’u düşman işgalinden kurtaran komutan da askerleri de aynı görüşteydi…
Maalesef ülkemizde tarih tersten okutulmaktadır! Vatanı için müadece edenler hain, siyonist uşakları ise kahraman olarak gösterilmektedir.
Erbakan Hocamızın tabiriyle “Bizim tarihimiz batılılarda olsa, batılılar bizi konuşturmaz eşek gibi anırtırlardı.”
Böyle temiz, pak, zaferlerle, adaletle, merhametle dolu olan bir tarihimiz varken; “Keşke Yunan galip gelseydi” diyen münafıkların peşinden gitmek ahmaklıktır!
Tertemiz tarihimizi ve şerefimizi kirletmeye çalışan AKP İKTİDARIDIR!
Bilindiği üzere iktidar olur olmaz ilk icraatlarından biri olan 1 Mart Tezkeresini Meclise sunan AKP iktidarı, Irak’ı, kahpe Amerikan Devleti ile fiilen işgal etmeye kalkmıştı!
Millilerin çabası sonucu; Milletvekillerine, girilecek vebalin altından kalkmayacakları anlatılmış ve 1 Mart tezkeresi geçmemişti.
Buna rağmen Irak, Libya ve Suriye’nin parçalanmasına fiilen destek veren AKP hükümeti ve destekçileri bu vebalin altından kalkamayacaktır.
“7 sülaleniz alnını secdeden kaldırmasa, Irak ta ölen bir Müslümanın vebalini ödeyemez.” Prof. DR. Necmettin Erbakan
Atatürk’ün öncülüğünde kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kıyamet sabahını görecek, Erbakan Hocanın projeleri ve sadıklarıyla Türkiye ecdadı gibi dünyaya tekrar adaleti getirecektir İnşAllah.
Adil Düzen’den sonra gerçek Atatürk’ü başta ahmaklar olmak üzere bütün dünya doğru şekilde tanıyacaktır!

CHP NEREYE NE MESAJI VERİYOR!
Evet, bu şanlı zaferimizi tüm ülke olarak büyük bir onur, gurur ve şerefle kutluyoruz. Fakat ilginç bir durum yaşanıyor. CHP sessizliğe bürünmüş durumda. Ne elle tutulur, gözle görülür bir açıklama, nede zaferle ilgili ses getirecek bir mesaj yayınlanmaması kafalarda soru işareti oluşturdu. CHP bu tavrıyla nereye ve ne mesajı verdi zamanla göreceğiz.. Tamam birileri sömürüyor, istismar amaçlı hareket ediyor olabilir, ama bu durum bazılarının sessiz kalmasına mazaret teşkil etmez.

ŞEYTAN GİBİ ZEKİ!..
Dünya şeytan gibi Zeki’lerin tapınağı olmuş. Mesela bu mesrursuz şeytan kafalı birisinin, “Efendim Kurtuluş Savaşı diye bir savaş olmadı. Masa başında hikayeyi yazdılar” gibi yalan, iftira ve alçakça bir yaklaşımda bulunması, şeytana uşaklığın en büyük göstergesidir. Erbakan Hocamıza iftira atan bu zevat, bu konu dada alçakça yorumlar yapıyorlar. Bir insan hem şeytan kafalı hem de zeki olabilir mi? Evet, olur olur. Hemde bal gibi olur.

“Bir gün yanıldık!”
Bu milletin tüm fertlerine ülkü olacak cinsten bir başarı ifadesi olarak “Bir gün yanıldık” sözü, insanın tüm bu buhran içerisinde nefes almasını sağlayan temiz hava kaynağı gibi. Mevlam, o şanlı mücadeleyi veren tüm büyüklerimizin mekanlarını cennet eylesin.

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
11
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx
Paylaş...