RABBE DİLEK SUNAR OLDUM!
(ŞİİR)

Hamas urbanın hakkıçün
Şehit kurbanın hakkıçün
Ferman Kur’an’ın hakkıçün
Gayrı ciğer kanar oldu…

At izinin it izine karıştığı bu dönemde, Hamas’ın mücahitlerine gönülden destek vermek, onların cihadını her mecrada övmek ve yanında olmak temel görevimiz haline gelmiştir. Yandaşlar iktidarın faaliyetlerine kılıf uydurabilmek için bu zamana kadar Filistinli kardeşlerimizin haklı mücadelesini sözel olarak bile destekleyememekte hatta bazı durumlarda karşı çıkmaktadır. Hamas’ın mücahitlerinin Filistin halkının meşru temsilcisi olduğunu bile söylemekten geri durmaktadırlar. Günümüzde şunu net olarak görüyoruz ki yüce Allah bu kutlu direnişi her mecrada haykırarak destekleme nasibini Milli Görüşçülere / Milli Çözüm sadıklarına vermiştir. İktidarın her faaliyetine kılıf bulmayı kendine görev edinmiş insanlar ne yazık ki Hamas’ın direnişine sözel olarak bile destek vermeyi becerememektedir.

Görevim hayr kurgulamak
Hikmet kuyun burgulamak
Haddim değil, sorgulamak
Gözyaşlarım, pınar oldu…

Milli Çözüm’ün diğer hareketlerden farkı ÜMİT AŞILAMAK, ÜMİTSİZLİĞE YER BIRAKMAMAK… Çünkü Ümit imanın canı, İhlas ise imanın esası özü yerindedir der Üstadımız Ahmet Akgül Hocamız.. Ümitsizlik Allah’ın va’dine kudretine inanmamak güvenmemek itibar etmemek ile eşdeğerdir ki Allah muhafaza buyursun ümitsiz olan bir insan, cehenneme odun olmaktan başka birşeye yaramaz… O yüzden Milli Çözüm , ruhlarımızı arındırmak doyurmak için zaten Kur’an’ın yöntemi de budur insanlığa ümit aşılamak ümitle beraber imani doygunluk sağlayarak başarıyı yakalamayı hedeflerimizi birbir gerçekleştirebilmeyi sağlayan en önemli mefhumdur ÜMİT. Milli Çözüm , hem Adil Bir Düzen devrimini ve yeni bir dünya medeniyetini… Hem de sonsuz ve kusursuz bir cennet özlemini sürekli diri tutarak, gerçek mutluluk anahtarlarını… Onurlu ve huzurlu yaşama sırlarını ruhlara şırınga etmektedir.

“(Sonra evlatlarına dönüp:)  ‘Ey oğullarım, haydi gidiniz de (hayırlı bir haber getirmek için) Yusuf’u ve kardeşini (dikkatle ve titizlikle) araştırıveriniz… (Ey Müslümanlar! Siz de nice yıllardır kaybettiğiniz izzet ve hâkimiyetinizi yeniden bulmaya gayret ediniz…) Sakın Allah’ın rahmet ve inayetinden umut kesenlerden olmayın. Zira kâfir olanlardan başkası Allah’ın nusret ve merhametinden ümit kesmez (kesmemelidir).’”  (Yusuf: 87)

“Dediler ki: ‘Seni (Rabbinden ikram edilen bir) gerçekle müjdeledik; sakın umut kesenlerden olmayasın.”’

“Dedi ki: ‘Zaten dalâlete kayan (sapkınlardan) başka kim Rabbinin rahmetinden umut kesip (kuşkuya kapılır)?’” (Hicr: 55-56)

Üstte ayeti kerimelerde de buyrulduğu üzere , Mü’minlerin kesinlikle ümitsiz umutsuz olmamaları hatırlatılmaktadır. Ümidini kesenlerin umutsuzluğa kapılanların SAPKINLARDAN olduğu KAFİRLERDEN olduğu bildirilmektedir.. Ümit eden kimseler, şiirin dizelerinde de belirtildiği üzere “Hikmet kuyun burgulamak” yani henüz doğmamış bir gerçekliğe inanmak ve onun gelişimine katkıda bulunmaya hazır olmak ve o gerçekliğin hakim olması için gayret çaba sarfetmek. Ayrıca bu olay, kişinin yaşadığı süre içerisinde meydana gelmese bile, onun gerçekleşeceğinden asla kuşku duymamak da, ümit etme kavramının içerisinde yer alır.

Zaten şu kainatta etrafımıza baktığımızda ; Milli Çözüm harici ümidi olan , ümidi için heyecanla koşturan gayret eden dert edinen proje olgunlaştıran insanlığa bu ümidini aşılayan ikinci bir harekette malesef yok… İnsanlığın büyük çoğunluğu bu bozuk Batıl düzen içinde namazımı kılayım orucumu tutayım zekatımı vereyim haccımı umremi yapayım nafile namazlarımı kılayım tesbihlerimi zikrimi çekeyim bana yeter diyor… Şu bozuk batıl düzenin yıkılışı için gayret eden bu bozuk batıl düzenin yerine ADİL BİR DÜZEN projesini hayata hakim kılınması yolunda 50 yıldır gayret çaba sarfedeyim Batılı etkisiz kılayım diyen rabbine dilekte bulunan yalvaran, RABBINA KARŞI; niye vermiyorsun ne zaman vereceksin diye sorguya tutmadan, dilekte bulunan sadece MİLLİ ÇÖZÜM = ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCAMIZ bulunmakta… Eeee Allah Rahmandır Adildir… İsteyene çalışana dileğini verendir…

Merak ile bekliyoruz
Günü güne ekliyoruz
Sanılmasın tekliyoruz
Biz bu yola revan olduk

Önce zihniyet devrimi
İlim ve ahlak terkibi
Adil Düzen’ci bu ekibi
Biz gönülden sever olduk…

Hz Musa, Talut Calut, Hz Yusuf, Hz İbrahim, Ashâb-ı Kehf, Hz. Meryem, Hz Nuh, Hz Salih, Hz Lut… kıssalarının tamamında “Kur’an’ı Kerim” aynı zamanda temel bir inanç olarak: Zalimler hangi güce sahip olursa olsun “hakkın ve hak tarafında olanların imanları” karşısında zelil ve rezil olacaklarına tam iman etmemiz bu ruhla hareket etmemiz emredilmektedir.  

Yüce Kur’an’ımızın neredense tamamında ulaşılması emredilen/örnek gösterilen iman şuuruna Üstad Ahmet Akgül Hocamızın Milli Çözüm okulu sayesinde tanış olduk ve şimdi inşallah “ Zafer va’dine umudum / Filiz idi, çınar oldu…”
En “büyük zafer” Kur’an’da emredilen, Milli Çözüm tarafından öğretilen “imana” ulaşmaktı. 
Zahirin, dünya çapında ilan edileceğine inandığımız “Yeni Bir Dünya” ilanı/zaferi bile kalpteki “gerçek iman zaferine” ulaşmış olmanın yanında ve uğurda sorumlukları kuşanmanın ecrinin karşısında zerre kıymeti olmayacaktı. (Yeni Bir Dünya’nın kuruluşu tüm insanlığın kurtuluşu için çok önemli olmakla birlikte, zafer imanına ulaşmanın yanında, zaferden önceki Milli Çözüm gayretlerinin karşısında esamesi olmayacaktı) 
 

Şerle Şeytanla kapıştım
Ne usandım, ne apıştım3
Va’din haktır, tam yapıştım
Cahil beni, kınar oldu…

Satılmadım makam mala
Zafer umudum, tam hâlâ
Akgül açan, daldan dala
Gönül kuşum, konar oldu…       

Yetsin ümmetin zilleti
Bitsin Siyonizm illeti
Yücelt bu aziz Milleti
Yüreğimiz, yanar oldu…

Şerle Şeytanla kapıştım
Ne usandım, ne apıştım3
Va’din haktır, tam yapıştım
Cahil beni, kınar oldu…

Kalem 5
(Ey Nebim, sabırla bekle ve görevine devam et.) Artık yakında Sen de göreceksin ve onlar da göreceklerdir.

https://www.mealikerim.com/68/kalem-nun/5

İbrahim 47
Sakın ha, Allah’ı; elçilerine (ve Hakk davetçilerine) verdiği sözden (ve zafer va’adinden) dönecek sanma(yın). Gerçekten Allah Azîz’dir, İntikam sahibidir. (Ey zalimler ve hainler, sizin de zulüm ve hıyanetlerinizin hesabını soracak, saltanatınızı yıkacaktır.)

https://www.mealikerim.com/14/ibrahim/47

Kalem 44
Artık bu (Hakk) sözü (ve Kur’an’ın hükmünü) yalan sayanı (ve kendi hevâ ve kuruntularına uyanı) Sen Bana bırak! Ki, Biz onları hiç bilmeyecekleri bir yönden (ve fark etmeyecekleri yöntemlerle) derece derece (adım adım helake ve dalâlete) yaklaştıracağız. [Not: Yani, açık din düşmanlarına ve Müslüman dava adamı görüntülü münafıklara kulak asmayın, onların işi bize kalmıştır. Bilmeden bir kimseyi helake sürüklemenin bir şekli de şudur: Zalim ve doğruluk düşmanı birine bu dünyada sıhhat, mal, evlat, başarı gibi bazı nimetler verilir. Böylece kendisinde hiçbir günah ve yanılgı olmadığını zannederek Hakka karşı gizli düşmanlığa, zulüm ve isyana battıkça batıp tükenmektedir. Bu nimetlerin kendisi için bir bağış değil, bilakis felaketine vesile olduğunu fark etmemektedir.]

https://www.mealikerim.com/68/kalem-nun/44

Kalem 45
Ben onlara şimdilik mühlet verip süre tanıyorum. Ama elbette Benim düzenim (mekrim, tedbirim ve cezalandırmam) sapasağlamdır. [Not: Ayette; “Keyd” kelimesi geçmektedir. Bunun anlamı gizli plan yapmak demektir. Keyd ve Mekr: Arapça bir kelime olarak “ansızın uygulamaya konuluncaya kadar hain ve zalim rakiplerin; her şeyin kendi arzuları ve planları doğrultusunda ve yolunda gittiği şeklinde aldatılıp duran bir kimse aleyhinde hazırlanmış gizli bir planı” ifade etmektedir. Keyd ve Mekr: Sinsi ve gizli projelerle, hissedilmeyecek hile ve düzenlerle; düşmanlarına ve dost görünümlü münafık istismarcılarına zarar vermeye yönelmektir.]

https://www.mealikerim.com/68/kalem-nun/45