Bugün : 23165
Dün : 26845
Bu ay : 475045
Geçen ay : 453014
Toplam : 23254009
IP'niz : 18.117.72.224
KINAMA MESAJI
Bahaneye Bakın!.. Saadet Partisi, İdlib’de hain saldırı sonucu 33 askerimizin şehit olması dolayısıyla, “Necmettin Erbakan’ı Anma ve Anlama Programları”nı ülke genelinde iptal ettiğini açıklıyordu!?
Saadet Partisi Başkanlık Divanı, İdlib’de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik olarak düzenlenen hava saldırısı sonucu 33 askerin şehit edilmesi nedeniyle son gelişmeleri değerlendirmek üzere olağan üstü toplanıp, İdlib’de 33 askerin şehit olması dolayısıyla, “Necmettin Erbakan’ı Anma ve Anlama Programları”nın ülke genelinde iptal edilmesi kararı alıyordu. Saadet Partisi tarafından yapılan açıklamada şunlar yer alıyordu: “İdlib’de askerlerimize yönelik saldırıda şehit olan 33 askerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Şehitlerimizin ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve necip milletimize baş sağlığı diliyoruz. Bu süreçlerde herkese düşen görev, ülkemizi ve askerimizi sahiplenmek ve milletimizin birlik ve beraberliğini muhafaza etmektir. Saadet Partisi olarak il ve ilçelerde organize edilen Türkiye Cumhuriyeti 54. Hükümetinin Başbakanı Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı Anma Programlarımızı iptal ettiğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”[1]
Şimdi sormak ve bu konu üzerinde kafa yormak gerekiyordu:
• Evet, 36 fidanımızın şehadet haberleriyle ülkemizin tamamı taziye evine dönmüş bulunuyordu. Bizim terbiyemizde ve töremizde, cenaze evinde, Sn. Recep T. Erdoğan’ın İstanbul’daki Milletvekilleriyle toplantısında yaptıkları gibi; fıkra anlatmak, şaka yapmak ve kahkaha atmak ayıp sayılıyordu, bu duyarsız tavır insanın ayarını ve vicdan aynasını yansıtıyordu… Ancak:
• Erbakan’ı Anma Programlarında çalgı çalınmıyor ve çengi oynatılmıyordu!..
• Bu toplantılarda halay çekilmiyor, horon tepilmiyordu!..
• Erbakan’ı Anma Programlarında festival düzenlenmiyor, karnaval tertiplenmiyordu!..
• Bu toplantılarda düğün-dernek, şenlik-şölen yapılmıyordu!..
Tam aksine, 36 vatan kuzusunu kurban verdiğimiz Suriye batağının perde arkası, iktidarın yanlış politikaları, Siyonist-Haçlı odakların bölgemiz ve ülkemiz üzerindeki sinsi ve şeytani planları… Ve bütün bu sorunların nasıl aşılacağı hususunda Erbakan Hocanın tarihi ve talihli uyarıları konuşuluyordu… Yani 36 şehidimizin aziz hatırası hürmetine, Erbakan’ı Anma Programlarının özellikle yapılması gerekiyorken, bu tutarsız bahane ile iptal edilmesi, başka kötü niyet ve tıynetleri aklımıza getiriyordu!..
Yoksa; Erbakan’sız Milli Görüş uydurmaya ve Erbakan’ın tarihi projelerini unutturmaya çalışan… Yani “Erbakan’ı öldürmek yetmez, üzerine beton dökmemiz lazım!..” diyen Siyonist odakların ve onların Milli Görüş’e sızdırılmış gizli ajanlarının… Erbakan’ın ve kutlu kurtuluş programlarının konuşulmasından, Hocamızın aziz hatırasının canlı tutulmasından gıcık alan ve rahatsızlık duyan marazlı münafıkların, fırsatçılık damarıyla mı bu karar alınıyordu?.. Veya; Erbakan Hocamızı Anma Programlarını iptal ederek Siyonist odaklara yaranmak ve işbirlikçi iktidarın işini kolaylaştırmak mı isteniyordu? Erbakan’ı Anma Programlarının iptalinin, Rahmanileri mi, Şeytanileri mi sevindireceği niye hesaba katılmıyordu? Bu kararın, Siyonist zalimleri ne kadar hoşnut edeceğini anlamak için süper zeki olmak gerekmiyordu!..
Bu sorular üzerinde kafa yormayan ve sorumluları hâlâ tanımayan gaflet ehli gayretsizlere ise, artık söyleyecek hiçbir sözümüz bulunmuyordu… Ama her şeye rağmen hesap vakti yaklaşıyordu, Siyonist zulüm ve sömürü sisteminin ve işbirlikçi hain yönetimlerin temelinden yıkılacağı ve Adil Düzen’in kurulacağı, tarihin en büyük değişiminin ayak sesleri duyuluyordu!..
Çünkü Allah (C.C) böyle va’d ediyordu, Resulüllah bunu haber veriyordu ve Erbakan Hocamız şöyle sesleniyordu:
“Bizi toprağa gömüp üzerimize beton dökmeye çalışanlar bilsinler ki; Bizi (dünyanın merkezindeki kızıl ve kızgın) mağmaya dahi koysalar, yine lav gibi fışkırır ve o mağmadan çıkarak yeni ve adil dünyayı kurarız!..”
Milli Çözüm Dergisi
Bu makaleyi sesli olarak dinleyebilirsiniz:
{mp3}KINAMA{/mp3}
[1] 28.Şubat.2020 / https://www.milligazete.com.tr/haber/3679876/saadet-partisinden-flas-karar
Resimle İsimle Anmamı Anlamakmı
Yaşadığımız şu son günlerde sağcısından solcusuna Erbakan hocamızın konuşmalarını yaşanacakları anlattığı videoları yazıları paylaşırken,Parti yetkililerinin Hocamıza ihanet edip gidenleri hatta hiç anlamayanları davet edip konuşturmak bana anlamsız geliyor
Yeniden Refah Partisine Ne Ola ki!
Saadet Partisi üst yönetimindekilerin kronik Erbakan gıcıklıkkarını biliyoruz. Peki Yeniden Refah Partisinin 28 Şubattaki Erbakan Hocayı anma programlarını iptal etme sebepleri neyle açıklanacaktı !? Milli Çözümün Feraseti ta başından beri hiç yanıltmadı. Malesef ki Yeniden Refah Partisi de Oğuzhanın kontrolündeydi!
sadece izleyen değil.
Merhum Erbakan hocamla hiç bir siyasi,hiç bir tarihi, hiç bir çalışma ve tanışma ortamı olmamasına rağmen bir vesile ile Cennet mekan Erbakan hocamı vefatından sonra televizyonlardan basın ve değişik yayınlardan izleyerek hakkında kara verip övgüyle hatta hasretle bahseden, değişik dünya görüşünden bir çok insana rastladığımız böyle bir zamanda. Belli ki insanlar Erbakan hocamın yanında yıllarca ihanetini içerisinde saklayarak bu günlere kadar gelmişler. Amma saklanan hiç bir sır sonsuza kadar saklanamaz, evet bu gün her ne sebeple olursa olsun, böylesine önemli şahsiyetin ERBAKAN hocamın anma törenini bir bahane ile iptal etmek, yıllarca sakladıkları kin ve garezleri nin açığa dışa vurulması olarak kabul edilir ve asla düzelmiyecek kanaat olarak kabul edilir önemlisi ise böylece kabul ettik. Çaglar ötesine, bütün insanlığa hizmet projelerinin yazılıp konuşulacağı bu zamanda ancak kendilerine yakışanı, münafıkça davranarak kimliklerini ve kişiliklerini ancak bu günlerde son nokta olarak ifşa etmişlerdir. Himmet budur yakınlarına değil sadık takipçileri bunu hemen fark etmiştir Elhamdülillah. Rabbim sadece izleyen değil, son nefese kadar hizmet eden ve bu uğurda ölenlerden eyle. Amin. Amin. Amin.
Şuurlu Mücadele ve Milli Çözüm…
“Mü’minleri esaret ve sefalete sürükleyen şey gayretsizlik… Gayretsizliğin asıl sebebi ise, ümitsizliktir. Yüksek ve kutsal hedeflere kavuşma… Zulüm ve zilletten kurtulma ümidi küllenen ve artık idealini ve gayesini yitiren kimseler, geçici ve nefsi heveslerinin kölesi, hâkim ve hain güçlerin kuklası olmaya aday demektir.”
İşte Oğuzhan Asiltürk ve GİK’in yapmaya çalıştığı şey tam olarak budur.
En son Mekke’nin fethi programında yine Aziz Erbakan Hocamızı hatırlatacak ifadelerden sakınan hatta Aziz Hocamızın Mekke’nin Fethinin anlam ve önemini anlatan konuşmasını bile yayınlamaktan kaçınan daha doğrusu bu yönde davranmaları hususunda talimat gönderen Oğuzhan Asiltürk ve GİK daha sonra Şehidler gecesini ve şimdi de Aziz Hocamızı anma programlarını iptal ettiler. Çünkü Erbakan demek ümit demektir. Erbakan demek, Hakk’ın hakim olması demektir. Erbakan demek; milletin hakkını gasp eden, milleti sömüren anlayışa karşı çıkmak ve bunun için gerekirse bedel ödemeye hazır olmak demektir. Erbakan demek; paylaşımda adaleti hiçe sayan, ‘biz sizin sırtınızdan zengin olacağız, siz bizim verdiklerimize razı olacaksınız’ diyen düzene dur demek ve adil paylaşımı esas alan, yeni ve adil bir düzeni kurmak demektir.Erbakan demek azim ve mücadele demektir. Erbakan demek şehadet şuuruyla yaşayıp, şehadetle son nefesi vermek demektir.
Bunu çok iyi bildikleri ve Siyonist patronlarının “üzerine beton dökmek” ideallerini yerine getirmek için ismini unutturmak için iman, azim ve mücadelenin kalbi olan ümidi yok etmek için görevlerini yaptılar. Asıl vebal bu duruma sessiz kalan teşkilatlardadır. Yıllarca eğitimlerde Aziz Hocamızın talimatıyla verilen “Temel Esaslar” eğitimi içeriğinde “itaat” kavramını idrak edemediklerinide aşikar etmiş oldular. Teşkilat mensuplarının bu tututumu sadece Allah’ın gazabını celbettirir. Çok ümidim olmasa da duam o dur ki; inşallah kendi gafletlerini ve Oğuzahn Asiltürk ve ekibinin ihanetlerini anlar ve onurlu bir duruş sergileyebilirler.
Oysa Aziz Hocamız ne buyurmuştu; “Milli Görüşçü olarak sadece sınava girmeye hak kazandınız, sınavı kazanmak ise burada canla, başla, şuurla vereceğiniz mücadeleye bağlı”. Işte o şuurlu mücadeleyi Milli Çözümcüler yaptığı için imanları çelik gibi sağlam, ümitleri okyanuslar kadar geniş, azimleri kayalar gibi. Elamdulillah bu nimeti verene ve selam olsun bu karakteri bürünenlere…
Herkesin Ayarı Ortaya Çıkmıştır
Rahmetli Erbakan Hocamı Anma ve Anlama Programlarını Ülke genelinde iptal edilmesi kararını alan, bu kararı destekleyen ve dahi bu karara karşı hiç vicdanı sızlamayan ve de sessiz kalan herkesin ayarı ortaya çıkmıştır. Ve kimse sanmasın ki bu ihanetlerin ve hıyanetlerin hesabı Rabbim tarafından sorulmayacak!
Muhammed Suresi 31. Ayet
Andolsun, Biz içinizden mücahit olanlarla (davasında) sabredip (dik duranları) bilip, (onları kaypaklardan) ayırıncaya (sadıkları belli edip ortaya çıkarıncaya) kadar, sizi imtihana tâbi tutacağız ve (İslam davası ve Allah rızası konusunda iddia edip) haber verdiklerinizin (doğruluk derecesini) sınayıp (herkesin ayarını ve amacını ortaya koyacağız).
Haine Bahane Çıktı!
Erbakan Hocama yakın en hain tiptir onlar,
Asaletten nasipsiz ,fitne fucurdur onlar ,
Davadan habersiz , yahudinin itleri ,
Baksan adam sanılır , dahi sinsidir onlar!
Bu kadar şehit varken ,Hocama hainlik eder,
En aşağı tabakada cehenneme yakışırlar !
Herkes ayarını ortaya koyuyor.
Sosyal medyada son günlerde sürekli olarak karşıma çıkan Erbakan Hocamın tespitleri, uyarıları, tavsiyeleri.. Bütün partilerden, bütün görüşlerden, her kesimden Erbakan Hocamın haklılığını ve doğruluğu dillendiren paylaşımlar..Gönül ister ki Suriye meselesinde yarım asır önceden söylediklerini bugün idrak edenler AKP hükümetiyle ilgili söylediklerini de idrak edebilsinler. Ama her nasip vaktine esirdir. Erbakan’ı anmak ve Erbakan’ı anlatmak için bundan daha isabetli bir gün bulunamazdı ve buna rağmen programları iptal ettiler. Her kime yaranmak istediyseler bir sınavı daha kaybettiler.. Şehitlerimiz ise zaten ERBAKAN LA BİRLİKTELER!
Yanan yüreklere su gerek….
Milletin bağrı, canı, ocağı yanmış…. Yanık yüreklere su serpmek varken….
Millet bu yalancı çobanların elinde kaybolmuşve ya sonları bir yarın dibinde, ya da bir çakalın dişlerinde son bulma tehlikesi ile karşı karşıya iken… Yol gösterip kılavuz olmak varken…
Fırtınalı denizlerde savurulup bir kayanın dibinde batmak üzere iken…. Işık arayan kaptanlara fener olmak varken…
Siz kalkıp bu zamanda Erbakan’dan bu milleti mahrum bırakıyorsunuz….
Malum , Milli Çözüm haricinde adam gibi konuşan bir şeyler diyen yok …. En azından zamanında olacakları konuşmuş ve alınması gereken önlemleri tek tek anlatmış hatta almış! Bir şahsiyeti, değil sadece vefatının yıl dönümünde vesile kılıp anmak, böyle yüksek bir şahsiyeti her an anmak ve fikirlerini günlük siyasetimizde birer nirengi noktası etmek varken….
Siz kalkında abuk subuk bir bahane ile bu vesileyi de ortadan kaldırın….
Anladık Ne Milli’siniz ne de bir Görüşünüz var…
Anladık ufkunuz da yok , marifetinizde….
Değil sadece Türkiye, dünya siyasetinde lokomotif olmak var iken takılmışsınız sudi gündem denen populizmin peşine, olmuşsunuz püsküllü kuyruk…. İçinizde hiç mi akıllı birileri kalmadı da bu fikrinize itiraz etmedi… Hoş nerede o yürek sizde de en azından suratını ekşitente mi olmadı???
Ne diyor istiklal marşımızda merhum Mehmet Akif:
“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.”
O ocaklar Milli Görüştür, Milli Çözümdür…
Sizler gün be gün Saadet partisinde yanan ocağın ateşini zayıflattınız, dağıttınız… Besleyeceğiniz yerde söndürdükçe söndürdünüz… Her bir korunu bir yerlere savurdunuz….
Birileri de size güvenip sandı ki o ocak sönecek bu sancak düşecek!
Ama o ocak daha gür bir şekilde Milli Çözümün sinesinde yanmaktadır ve o ocak gün gelecek o yanan korlar kor olacak, korlar magmaya dönüşecek ve Hocamızın tabiri ile:
“Bizi toprağa gömüp üzerimize beton dökmeye çalışanlar bilsinler ki; Bizi (dünyanın merkezindeki kızıl ve kızgın) mağmaya dahi koysalar, yine lav gibi fışkırır ve o mağmadan çıkarak yeni ve adil dünyayı kurarız!..”
Ve o işte o zaman, eğer hala avucunuza alacak bir başınız kaldı ise,
O zaman;
[i][b]”DÜŞÜNECEKSİNİZ BU ERBAKAN (ve Milli Çözüm ) NE DEMİŞTİ?”[/b][/i] diye…
Şehitlerimizin de, vatanımızın da, Erbakan hocamızın da razı olacağı şeydi “Erbakan’ın anmak, hatırlamak ve gereğini yapmak”
Şehadet ruhunu aşılayan Erbakan hocamızdı.
Az sayıda şehit vermek suretiyle tarihi bir başarıya “Kıbrıs zaferi” ne imza atan Erbakan Hocamızdı.
Vatan evladının iç, dış düşmanları en iyi tanıyan, tarif edip tedbir alan Erbakan Hocamızdı.
Vatanımızın-Şehidimizin düşmesini engelleyecek projelerin sahibiydi O.
Erbakan Hocamızın anılmasını bile iptal etmek ve O’nu en iyi tanıtan, öğreten, şuurunu aşılayan Üstadı, “Ahmet Akgül Hocayı” engellemeye çalışmak işte yukarıda saydığımız sebeplerin kavranmasını engelleme girişimiydi. Bu hıyanetten öte girişimlere sesiz kalmakta apayrı bir zavallılıktı.
Sadıklara selam..
Ey Saadet Partisinin yöneticileri bu ihanetlerinizin hesabı sorulmaz zannetmeyin ve Saadet partisine gönül veren sessiz yığınlar sizlerde bu vebale ortaksınız.
Aziz Erbakan Hocamız’ın Suriye ile ilgili çok önemli konuşma ve uyarılarını Saadet Partili olmayan vicdanlı her kesimden insanlar itibar ederken sizler Erbakan’ı ağzınıza almaktan korkmanızın sebebini ve bu ihanete başka kılıflar uydurmanız sizleri uçuruma sürüklemekte!…
Bu uydurma bahanelerle bir yere varamazsınız. Yoksa yine Erbakan haklı çıktı diye üzülmekte ve kahrından çatlamakta olanlara biatınız sizi kurtarmaz.Erbakan’ı anma programlarını iptal ettirerek O’nu ve haklı davasını unutturacağınızı ve engelleyeceğinizi zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Kendinize gelin AKP nin değirmenine su taşımayın.
Devekuşlarına hitabe… 🙂
İnsan denen şey bir acaip varlık. Devekuşu gibi başını kuma gömünce, gerçeklerin üstü de örtüldü ve tehlike geçti sanıyor. Oysa gerçeklerin üstü örtülemez, yaklaşan tehlike de onu görmezden geleni sarar kuşatır. Nihayetinde, -işine gelmediği ve sorumluluk gerektirdiği için- hakikate kör-sağır davranan kişi, sonunda belasını bulur. İlahi adalet hiç ıskalamaz.
Erbakan’ın üstüne beton dökme fikri MUHALDİR. Şeytanilerin boş ve kof hayalleridir. Güneş balçıkla sıvanamaz. Sıvama çabaları gülünç bir çabadır. Ha!.. Burada sorun şeytanilerde değildir esasen. Çünkü onlar birer katalizördür ve vazife icabı tıynetinin gereğini yerine getirmektedirler. Sorun, Milli Görüşçülük iddiasında bulunan güruhtadır. Çünkü her iman ettim diyen imtihan edilecek ve samimiyet testinden geçirilecektir. Cennet ucuz değildir, vesselam…
Allah, Ahmet Hocamıza sağlık sıhhat afiyet güç kuvvet versin. O’nu başımızdan eksik etmesin. O’nu şeytanilerin şerrinden korusun, muhafaza buyursun inşaallah. Erbakan Hocamın aramızdan ayrılışından bu yana ümmetin yüzü gülmedi, hali perişan. Ahmet Hocamızın varlığı ile bizim perişan gönlümüze su serpilir. Yoksa, ne partide, ne de vakıfta, bir tane aklı başında, Hocama sadık adam yok., kalmadı demiyorum, hiç olmadı zaten.
Bir bilselerdi, bütün ümmetin vebalinin Akp’den ziyade, Sp’de olduğunu, bu sözde Milli Görüşçü güruh, uyku bile uyuyamazlardı. Allah Akplilerden önce Splileri çekecek hesaba, ve bu hesap çok çetin olacak, Nereden çıkardın bunu diyeceklere ise, sözüm şudur: Milli Görüşçü- teşkilatçı herkes bunu Erbakan Hocamdan duymuştur elbette.
Şimdi Erbakan Hocanın projelerini geciktirmekle görevli olanlara, hala biat itaat edebiyatıyla ses etmeyenler, sadece ülkemizde değil, bölgemizde değil, tüm dünyada akan her damla kandan, tecavüze uğrayan her namustan, açlıktan ölen her candan sorulacaklardır.
Dahası da var yazacaklarımın, lakin zülf-i yare dokunacağından bu kadarla iktifa edelim, tabii şimdilik!…
Devekuşlarını biraz daha kendi haline bırakalım ve bekleyelim bakalım… Nasılsa Akıbet Müttekilerin Olacak….
Kripto Hareket Bunlar
Farklı düşünce ve görüşlere sahip çevremizdeki insanlar bize telefonla veya yüz yüze görüşmelerimizde “Erbakan Ne Kadar Haklıymış” sözü sık sık duymaya başlamıştık. Tam Erbakan’ ı daha iyi anlayıp şuurlanmamiz ve kurtuluş reçetelerinin Adil duzen projeleri ile gerçekleşebileceği gerçeğini haykırmamız gereken bir dönemde kasıtlı olarak Saadet partisinin bu tavrı artık anmaktan öte hainlik kokan bir tavırdır.İyi ki Milli Çözüm var.Yaşa var ol Milli Çözüm ve şahsi manevisi zaten gerçekleri yazan ve haykıran başka bir basın kuruluşu kalmadı. Saadet partisi içindeki zavallı marazlı takımı ne yaparsa yapsın samimi sadık insanlardan Erbakan sevgisini ve muhabbetini körseleyemeyecek…
Saadet Partili birisi olarak İTİRAF ETMELİYİM Kİ;……..
Saadet Partili olarak Milli Çözüm Dergisinin bu “KINAMASINA” katılmamak elde değil. Rahmetli Erbakan Hocamızın defaatle HİDAYET -FERASET – DİRAYET diye Milli Görüşün Fiziği olarak adlandırdığı , bilgileri hatırlarsınız… Hidayet: Doğruyu görebilmek, Feraset: Neyin hakka neyin şerre hizmet ettiğini farkedebilmek yani hakkın içinde dönen dolapları ayırtedebilmek , Dirayet ise: Bu gördüğün anladığın farkettiğin hakikatler yolunda gereğini yerine getirebilmek için her türlü gayret ve çabayı göstermek.. Erbakan Hocamız bu Milli Görüşün Fiziğine ulaşabilmek için önce MİLLİ GÖRÜŞ’ÜN KİMYASINA sahip olmak gerektiğini de söylerdi. Onlar ise şuydu: Maneviyatçı olacaksın , hakkı üstün tutacaksın, nefs terbiyesi yapacaksın. Eğer bu 3 şeyi yaparsan Allah Milli Görüş’ün FİZİĞİNİ nasip eder derdi…
Ne demek istiyorum: Milli Çözüm Dergisinin bu yazosından bu nimetlere sahip olduğunu görmekteyim… İnşaallah sizleri takip etmek için yazılarını daha dikkatli okumaya gayret edeceğim . Gözümü açtınız bu KINAMA yazısı vesilesiyle.. Sonsuz Teşekkürler!…
ROTASI KAYMIŞ BİR SAADET PARTİSİNİN ARTIK BU HAİNLERDEN TEMİZLENME VAKTİ GELMİŞTİR
Merhum Erbakan Hocamızın vefatından sonra, çizgisinden ve değerlerinden sapmaya ve uzaklaştırılmaya başlayan Saadet Partisi, özellikle kasıtlı ve bilinçli bir planla oyuna getirilerek partiden ayrılıp yeni parti kuran(kurdurulan) Fatih Erbakanında mücadeleden kaçması sonucunda, tamamiyle ihanet şebekesinin güdümü ve kontrolüne girmiş ve amacından ve hedefinden sapmaya başlamıştır. İşte böylesi bir durumu sezemeyecek kadar gaflet içerisinde olan zavallılara zaten sözümüz yok. Ama artık Hocamızın emaneti Saadet Partisini bu hain zihniyetli ihanet şebekesinden kurtarma vakti gelmiştir.
MARAZ SADECE MÜNAFIKTA MIYDI?
Mücahit Erbakan Hocamızı anmak demek; Siyonist şeytanların ve işbirlikçi hainlerin şeytani ve sinsi planlarını anlamak, Siyonist Şeytanları ve işbirlikçi hainlerini tanımak demektir.
Mücahit Erbakan Hocamızı anmak demek; Siyonist şeytanların ve işbirlikçi hainlerin asıl maksatlarının Büyük İsrail’i kurmak olduğunu görmek demektir.
Mücahit Erbakan Hocamızı anmak demek; günümüzde Suriye’de yaşanan olayların Türkiye’yi işgal etmek için zemin hazırlama planı olduğunu anlamak demektir.
Mücahit Erbakan Hocamızı anmak demek; Suriye meselesinde asıl hedeflenenin Türkiye olduğunu görmek demektir.
Mücahit Erbakan Hocamızı anmak demek; malıyla canıyla cihat eden bir Müslümana şahitlik etmek demektir.
Mücahit Erbakan Hocamızı anmak demek; şehidi şehit yapan manayı anlamak demektir!
Siyonist Şeytanların Saadet partisi içerisine sızdırılmış gizli ajanları vasıtasıyla, uygulamaya çalıştıkları “Erbakan’sız Millî Görüş” şeytanlığı kapsamında Mücahit Erbakan Hocamızı anılması, yani şehidi şehit yapan mananın anlaşılması engellendi, hem de şehitlerimiz bahane edilerek.
Uyduruk bahanelerle Mücahit Erbakan Hocamızın anılmasının engel olunmasına dahi sessiz ve tepkisiz kalanlar, üstelik Milli Çözüm bu hıyanetleri ortaya koyuyor diye tavır alanlar, aynaya baksınlar!
Siyonist Şeytanlara, işbirlikçi hainlerine ve Millî Görüş içerisine sızdırılmış gizli ve sinsi ajanlara karşısı “İSTİKAMET” neymiş görmek isteyen, Milli ÇÖZÜM’e baksın!
Yüce Rabbimize sonsuz şükürler olsun ki, MİLLİ ÇÖZÜM var!
Açıklamadaki gizli mesaj
Saadet Partisi tarafından yapılan açıklamada, iptalin gerekçesi: “Bu süreçlerde herkese düşen görev, ülkemizi ve askerimizi sahiplenmek ve milletimizin birlik ve beraberliğini muhafaza etmektir.” şeklinde açıklanmış. Saadet Partisi’nin bu açıklaması “Erbakan’ı anma programları ülkemizi ve askerimizi yalnızlaştırma, milletimizin birlik ve beraberliğine zarar vermek demektir” anlamına geliyor. Bre gafiller. Erbakan Hocam zaten ömrü boyunca Milletimizin ve Kahraman Ordumuzun en büyük destekçisi olmuştur. Asıl bu zamanda Onu anmak, anlamak gerektiği için bu programlar yapılmalıydı. “Erbakan’ı öldürmek yetmez, üzerine beton dökmemiz lazım!..” diyen siyonistlerin amaçlarına uygun hareket ediliyordu. Ancak hesap vakti yaklaşıyordu ve tarihin en büyük değişiminin ayak sesleri duyuluyordu!..
Şahsiyet meselesi
Aziz hocamızın yıllarca Suriye meselesi, Siyonizm, dış politika, sanayileşme, kalkınma, ekonomi, hukuki ve ahlaki düzen konusunda savundukları, kürsülerden haykırdıkları, inandıkları ve uğrunda bir ömür harcakları bu dava günümüzde toplumun her kesimi tarafından, hatta en zıt görüşe sahip olanlarca bile kabul edilmişken… tüm sosyal medyada insanlar Aziz Hocamızın videolarını paylaşırken… gazetelerde yazarlar “Erbakan hoca haklıymış” diyerek pişmanlıklarını dile getirirlerken… sözde ‘Milli Görüş liderleri’ özde bu davanın gafillerinin böyle bir karar alıp Hocamızı anma programlarını yasaklamaları açıkça hıyanetlerinin delilidir.
Hıyanet edenlere gelince;
Bunlara: “Allah’tan kork!” (Bu hıyanet ve tahribatlarından vazgeç) denildiğinde ise, büyüklük gururu (ve sapkınlık durumu) onu (daha da kuşatıp) günaha sürükleyecektir. Böylelerine cehennem yeterlidir; ne kötü bir yataktır o, (girince göreceklerdir). Bakara-206
Şükür ki Milli Çözüm bu hıyanete ve tahribatlara dik durmakta, bu davaya sahip çıkmaktadır.
Bir kez daha gördük ki, bu davaya sahip çıkmak, bu kutlu şerefe nail olmak, öyle büyük kalabalıklarla makam, mevki , bina sahibi olma meselesi değil iman ve şahsiyet meselesidir!!
Millî Görüş’ün Dinamiğinde, “kök”ünde “Şehidi şehit yapan, gaziyi gazi yapan manâ yatar” Prf Dr.Necmettin Erbakan
Yıl 2003
” Necmettin Erbakan ve Sarıkamış Şehitleri;
2003 Yılında Erbakan Hocamız o zaman Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı İlyas Tongüç beyi çağırarak “Dağda donarak şehit olanları unutmayın, onları Kuran’la yâd edin” der. Böylece 2004 yılında (Şehidi Şehit Yapan Manaya Sevdalı Gençlik 90. Yılında 90 Bin Şehidini Anıyor) sloganı ile yola çıkar. 90 bin hatim okutulur ve Sarıkamış’ta ilk defa spor salonunda binlerce insanın katıldığı Şehitleri anma program düzenlenir. Bu programa telekonferans ile canlı katılan Necmettin Erbakan kimsenin bilmediği bir gerçeği de o gün salondakiler ile paylaşır. Sarıkamış’a yapılan ayakkabı fabrikasını 90 yıl önce Allahuekber dağlarında çarıksız donarak Şehit olan Askerlerimizin anısına yapıldığını açıklıyor.
Bu program sayesinde Sarıkamış Şehitleri Türkiye gündemine geliyor ve o yıldan sonra daha kapsamlı bir şekilde Devlet eli ile anılmaya başlıyor.
Şehitlerimizi unutmuyoruz Erbakan Hocam, Rahmet ve Minnetle.
Kaynak:
İlyas Tongüç Eski AGD Genel Başkanı
Habil Demir Eski AGD Sarıkamış İlçe Başkanı.
Nesimi Demir”.
————————————————–
Sp yönetimi, Erbakan Hocamızı anma programını iptal ederek, hem Erbakan Hocamıza hem de Aziz Şehitlerimizin hatıralarına büyük saygısızlık yapılmıştır!.. Şayet Teşkilat çalışanları da buna kaygısız ve sessiz kaldılar ise onlarda aynı suçu işlemiştir!..
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğundan bu yana, Vatan için Bayrağımız için canıyla malıyla şehit ve gazilerin anlam ve önemini, Devletimizin yasalarına
ve kanunlarına, milletimizin hafızalarına nakşeden, unutturmayan Aziz Hocamızın bugün programını iptal etmek en büyük edepsizliktir!…
Millî Görüş’ün Dinamiğinde, “kök”ünde “Şehidi şehit yapan, gaziyi gazi yapan manâ yatar”
Prf Dr.Necmettin Erbakan
ANLAMAZLIKTAN GELMEMEK İÇİN!
Ülkemiz ve tüm insanlığın, en şiddetli şekilde ERBAKAN PROJELERİ’ne büyük ihtiyaç ve iştiyak duyduğu…Dış güçler ve işbirlikçilerin maskelerinin söküldüğü…Bu durum ve taleplere en güzel şekilde cevap üretilmesi gereken bir süreçte programları iptal etmek!..Böyle bir kararı alabilmek!…Sadece bir AKIL FUKARALIĞI,bir MANTIK MARAZI olamaz!..Bu bu kutlu harekete ve AZİZ Liderine GİZLİ ve DERİN BİR HINÇ ve ŞEYTANİ BİR DAMAR’ın etkisiyle alınmış bir karardır!..
Çok uzun yıllardır her türlü dışlama ve dişlemeleri göze alarak, yüksek bir feraset,cesaret ve dirayetle, Üstad Ahmet AKGÜL Hocamızın İÇERDEKİ KİRLİ ŞEBEKE’lere karşı camiamızı daima uyarmak için çırpınması,şimdi çok daha iyi anlaşılmaktadır ki çok büyük bir öneme sahip olmuştur!..Toplumumuzun Milli Görüş prensiplerine böylesine aç ve hazır olduğu bir ortamda, bir yandan bu ulvi mesajları körletip kirletmek için yapılan sinsi-şeytani girişimler…Bir yandan kitlelere ulaşması için oluşan bu tür fırsatları heba etmeler…Karşısında, gayret ve heyecanından hiç bir şey kaybetmeden, bu gerçekleri duyurma azimeti;İnşallah, bu sefer iyi niyetlerinin altında ezilerek kurgulanan büyük kumpası hala göremeyen nadanların gözlerinin açılmasına vesile olacak…Veya ku kutlu vazifenin ifası ,bir paratoner gibi ümmet ve insanlığın helakına sebep olacak FELAKET ŞİMŞEKLERİ’ni engellemiş bulunacaktır!..
Bu marazlı takımı ve hıyanet ehlini daha yakından tanımak için aşağıda paylaşılan ayet mealleri de oldukça aydınlatıcıdır:
“…Hâlâ) İçinizde onlara haber taşıyanlar (bile) vardır. Allah zalimleri (ve hainleri) Bilendir (ve oyunlarını bozuverecektir).
Andolsun, daha önce de onlar fitne (çıkarmak için fırsat) aramışlardı. Ve Sana karşı birtakım işler çevirip tezgâhlamışlardı. Sonunda onlar, istemedikleri halde Hakk geldi ve Allah’ın emri (Kur’an’ın müjdesi) ortaya çıkıp, üstünlük sağladı.”TEVBE SURESİ 47 SONU VE 48
“İşte böyle; Biz, her peygambere suçlu-günahkârlardan (cinni ve insani şeytanlardan) bir düşman kılıp (ona musallat ettik, bu imtihanın gereğidir). Yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeterlidir.”FURKAN SURESİ 31
“Her kim Allah’ın (davet ve istikamet yolunda sebat ve sadakat ehli kuluna) O’na ne dünyada ne de ahirette asla yardım etmeyeceğini (ve başarıya eriştirmeyeceğini) sanıyor (ve savunuyorsa, aldanıyor ve şeytani karakterinden böyle söylüyor.) Hele göğe (darağacı gibi) bir araç uzatsın (ve ipi boynuna taksın) sonra (ayaklarını yerden) kesiversin de baksın (bakalım, ruhundaki nifaktan dolayı) kurduğu tuzak içindeki öfkesini giderebilecek mi? (Halbuki hainler ve kâfirler çatlasa da, Allah elçilerini muvaffak, dinini hükümran kılıverecektir.)”HAC SURESİ 15
Hakkı Haykıran Milli Çözüm
Suriye ve bölgedeki sorunların nasıl aşılacağını en güzel bir şekilde bizlere anlatmış olan Erbakan Hocamızın emaneti Saadet Partimimizin karar mercii yik-gik ne yapmaya çalışıyordu!? Tam da zamanı değil miydi? Yaşadığımız sorunların çaresini Erbakanı anma programında Hocamızın anlattığı gibi anlatmak gerekmez miydi? Artık sadık samimi Milli Görüşçülerin gerçekleri haykırma zamanı gelmedi mi? Bir an evvel siyonist zalimlerin ve işbirlikci hainlerin kahrolacağı Adil Düzenin kurdur yarabbi.. Allah cc Şehitlerimizin mekanını cennet etsin bizlere şefaatçi kılsın..
KEVSER SURESİNİN TEHDİDİ!
Kevser 1
(Ey Nebim!) Şüphesiz Biz Sana “Kevser”i (dünyada herkesten fazla fazilet ve izzeti, ahirette ise şefaat yetkisini) verdik (ki şükrünü yapasın.)
Kevser 2
Öyle ise Rabbin için namaz kıl, ve kurban kes (ki benlik ve bencillikten kurtulup Mevlâ’ya yaklaşasın.)
Kevser 3
(Ey Resulüm! Sana ve davana hakaret ve hıyanet edenlere aldırma) Ki asıl “Ebter” (soyu ve nesebi kesik, şeref ve haysiyeti bitik) olan şüphesiz Sana (ve İslam’a) kin tutanlardır.
Ayetlerinin iyi anlamak gerekiyor. Kuran-ı Kerim’in ve Efendimizin sünnetinin takipçisi olan Aziz Erbakan Hocamızı görmezden gelen, yetmez projelerini unutturan bu hain ve gafil güruha bu ayetler nasıl uymakta. Kininizden geberseniz de, Erbakan ve projeleri unutulmayacak ve en kısa zamanda uygulamaya konulacaktır.
http://www.mealikerim.com/108/kevser suresi
Krizi Fırsata Çeviren SP Yönetimi ve Ruhsuz, Sessiz, Tepkisiz Gafiller!
Erbakan Hocamız siyonizmin coğrafyamız üzerindeki hain planlarını 1970’li yıllardan beri TBMM’de haykırarak insanlığı ve bu milleti uyandırmaya çalışmaktadır. Söyledikleri bir bir çıkan, haklılığı her geçen gün daha da net anlaşılan, hakkında keşke zamanında bu bilge şahsiyetin kıymetini bilebilseymişiz denilen Erbakan Hocamızı tam da bu dönemde anmak, anlamak ve yıllarca önceden yapılan bu uyarı ve sunduğu çözüm projelerini insanlara aktarmak ve yaşanan bu olayların arkasında hangi güçlerin olduğunu tüm dünyaya göstermek gerekirken anma ve anlama programlarını iptal etmek en basit ifadeyle Erbakan Hocamıza ve davasına ihanettir. İhanet edenleri hala görmeyenler ise gaflet içindedir. İhanet ile gaflet arasında sonuçları bakımından hiçbir fark yoktur. Bilinçli veya bilinçsiz İslam Davasına zarar verilmektedir. Nasılsanız öyle yönetilirsiniz hadisi Milli Görüşçüler için de geçerlidir.
Ve Allah mutlaka ihanetin ve gafletin hesabının sorulacağı günleri bize yaşatacaktır.
YAZIKLAR OLSUN!..
Erbakanı anıp, tarihi tecrübelerini bu en özel günde dile getirmeyip , gizleyen hainlere lanet olsun. Bu hainlerin tavırlarını sezemeyen gafillere yazıklar olsun!..
Milli Çözüm var!
Kendisine düşman olanların bile saygı duyduğu anmaktan çekinmediği, tüm yazılı, görsel ve sosyal medyada güncel meselelerle ilgili sözlerinin paylaşıldığı, taraflı tarafsız toplumun her kesiminin bugün kendisine ve fikirlerine çok ihtiyacımız olduğu konusunda vicdani bir mutabakat bulunan Aziz Erbakan Hocamıza akıllarınca sansür uygulayanlara yazıklar olsun! Hayatta iken etmedikleri kalmadığı gibi, bugün ki iktidarın içeriden hazırlayıcısı olan tipler, en çok konuşulduğu ve kendisinin fikirlerinin en çok dile getirildiği dönemde ahmakları bile afallatan gerekçe ile Hocamızı anma ve anlama programlarını iptal ettiler. Be hey gafiller! sizin kafanızı kuma gömmeniz gerçeği örtmenize yetecek bir kuvvet ortaya çıkarmaz. Siz sussanız da Hocamızın manevi mirasçısı Üstad Ahmet Akgül ve Milli Çözüm Ekibi konuşmaya ve Adil Düzen diye yeri göğü inletmeye devam edecektir. Elhamdulillah ki, nankör sınıfına geçmemizi engelleyen Milli Çözüm var!