RABBİM BANA, YÂR OL YETER!
Herkes Hakk’tan, pişman olsun
Sen gönlümde, var ol yeter!..
Âlem hepsi, düşman olsun
Rabbim bana, Yâr1 ol yeter!..
Azgınlaştı, kuduz kâfir
İşbirlikçi, uyuz gafil
Filistin halkı, sersefil
İsrail’e “kahr”2 et yeter!..
Beni burda, bilen azdır
Gözyaşımı, silen azdır
Hak çağrıma, gelen azdır
Zikrim ah-u, zar3 kıl yeter!..
Sultanlıkta, samanlıkta
Unutturma, bir anlık da
Dalâletle, karanlıkta
Kur’an’ınla, far4 ol yeter!..
Şükür kattın, âlimlere
Arif kıldın, âlemlere
Sen ezdirme, zalimlere
Hainlere, “Darr”5 ol yeter!..
Mayamız hâsıl, hamur et
Siyonist devran, çamur et
İslam sarayım, mamur et6
Sığınağım, Ğar7 kıl yeter!..
Dünya lütfun, karar olsun
Nimetlerin, yarar olsun
Fani mülküm, zarar olsun
Huzur hayâ, ar8 ver yeter!..
Uğraştır, sapkın şaşkınla
Mal ve makamla, taşkınla
Mecnuna çevir, aşkınla
Berd-ü Selam, nâr ol9 yeter!..
Yalvarırım, Rabbim Sana
Çün ayandır, kalbim Sana
Vesilemdir, harbim Sana10
Cihadımı, kâr kıl yeter!..
- Yâr: Dost, yardımcı, sahip çıkan.
- Kahr etmek: Ezip perişan etmek.
- Ah-u zar etmek: Ağlayıp inlemek, ah çekip üzülmek.
- Far: Taşıtların önündeki güçlü ışık verici.
- Darr: Zarara uğratan, zalimleri ve hainleri hizaya sokan Allah’ın bir ismi.
- Adil Düzen’i yeryüzünde hâkim eyle (Amin).
- Ğar: Mağara. Hz. Resulüllah’ı, yoldaşı Ebubekir’le Sevr Mağarası’nda saklayıp koruyan Allah’a sığınma!
- Ar etmek: Allah’tan utanma ve günahtan sakınma duygusu.
- “(Biz ise) ‘Ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve selamet ol!’ (buyurmuş ve İbrahim’i kurtarmıştık. Çılgın ateş yığınlarını, ferahlatıcı havuz başlarına çevirip, zalimlerin tuzaklarını boşa çıkarmıştık.)” (Enbiya: 69)
- “Ey iman edenler! Allah’tan korkun (isyan etmekten sakının) ve O’na (yaklaştıracak ve zafere ulaştıracak) vesile (çare ve yöntem) arayın; (ve işte bu amaçla) O’nun yolunda cihad edin. (Böylece) Umulur ki kurtuluşa erersiniz.” (Maide: 35)

MÜRSELAT SURESİ 1-7. AYETLER
Birbiri ardınca ve iyilik amacıyla (örfen; zamanın şartlarına ve ihtiyaçlarına uygun olarak) gönderilenlere (uyarıcılara, Hakka çağırıcılara) yemin olsun ki;
Derken (sert ve çetin rüzgârlar gibi, her hayırlı hizmete koşturup, şeytani odakları ve münafıkları) kökünden koparıp savuranlara…
Ardından (hakikat prensiplerini ve huzur projelerini, neşriyat yoluyla) korkmadan ve yılmadan yaydıkça yayanlara,
Sonra, (rahatının ve menfaatinin kölesi ve nefsani arzularının esiri olanlardan uzaklaşıp, Hakkı bâtıldan, sadıkı sahtekârdan, mü’mini münafıktan çok kesin ve keskin biçimde) ayırdıkça ayıranlara… (Mutlak doğruları ve mutlu oluşumları topluma tanıtanlara,)
(Ve gelecek nesillere de) Bir zikir ve öğüt (olacak eserler) bırakanlara!
Böylece (hiç kimsenin “bilmiyordum, başka türlü sanıyordum” gibi) bir bahanesi ve mazereti (kalmasın), veya (herkes apaçık şekilde) uyarılsın! (diye gerçekleri, hem de gerekçeleriyle birlikte ortaya koyanlara yemin olsun ki,)
Şüphesiz size va’ad edilen (zalimlerin hezimeti, ezilen mü’minlerin zafer ve hâkimiyeti ve kıyamet haberi) mutlaka vuku bulacaktır.
Ya Rabbi, bu mübarek Ramazan-ı şerif hürmetine, dualarımızı kabul eyle. Tüm insanlığın saadetini arzulayan, zalimleri durdurup mazlumları kurtuluşa sevk edecek kullarını görev sahibi eyle… Eyle ki kana susamış vampirlerin dişleri kırılsın, münafıkların boynu bükülsün Allah’ım… Amin.
Yalvarırım, Rabbim Sana
Çün ayandır, kalbim Sana
Vesilemdir, harbim Sana10
Cihadımı, kâr kıl yeter!..
“Mü’minlerden öyle (mert ve metin) er kişiler vardır ki, Allah üzerine yaptıkları ahde (iman, itaat ve cihadsözlerine) sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirip (Hakk uğrunda canını vermiştir), kimi de (gönülden cenneti ve şahadeti umup) beklemektedirler. Onlar hiçbir vazgeçme ve yan çizme (bedel ve bahane) ile (Allah adına verdikleri sözlerini) değiştirmemişlerdir.”(Ahzâb Süresi 23.ayet)
Şiirde hayat düsturumuzun ne olması gerektiği veciz bir şekilde anlatılmış. Mücadelemizin hangi yönde olması gerektiği, bu yönde olumsuzluk zannettiklerimizin bizim için birere mücadele alanı olduğu, çaba ve gayret içerisindeyken nelerin gerçek varlıklarımız ve nimetler olduğu, bu nimetlerle de sevinmemiz gerektiği ve asıl zenginliğin bu nimetler olduğu yine veciz bir şekilde anlatılmış.
Beni burda, bilen azdır
Gözyaşımı, silen azdır
Hak çağrıma, gelen azdır
Zikrim ah-u, zar3 kıl yeter!..
bizi bilen kimseler az olsa da Dertlerimiz bizi inletse ve gözyaşlarımız Aksa fakat silen kimse az da olsa hak yolunda çağrılarımıza kulak veren kimseler az da olsa ey rabbimiz sana olan zikrimiz ve inleyerek Ah ve zar etmemiz bize yeter
Yunus Suresi 62
İyi bilin ki; Evliyaullah’a (Allah’ın dinine ve düzenine sahiplik eden ve Allah tarafından sevilen ibadet ve istikamet ehli veli kullara) asla korku (kuşku, stres ve bunalım) yoktur; onlar mahzun (ve mahrum) da olmayacaklardır! (Çünkü iman tevhidi, tevhid teslimi, teslimiyet tevekkülü ve Rabbine güveni, bu ise dünya ve ahiret saadetini gerektirmekte ve getirmektedir.)
Adil Düzen’i yeryüzünde hâkim eyle
Bizide bu yolda er eyle (amin)
Mayamız hâsıl, hamur et
Siyonist devran, çamur et
İslam sarayım, mamur et6
Sığınağım, Ğar7 kıl yeter!..
Allah, içinizden iman edenlere ve (taat, cihad, hayrü hasenât gibi) salih ameller işleyenlere (şunları) va’ad etmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl ‘güç ve iktidar sahibi’ kıldıysa, bunları da yeryüzünde ‘güç ve iktidar sahibi’ kılacak, kendileri için seçip beğendiği (Hakk) dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak (İslami hükümleri tatbik imkânı ve iktidarı sağlayacak) ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirip (huzura ulaştıracaktır. Çünkü) Onlar, yalnızca Bana ibadet (ve kulluk) yaparlar (her hususta Kur’ani kuralları ve Nebevi düsturları esas alırlar) ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. (Artık) Kim bundan sonra inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.Nur 55
AMİN AMİN AMİN YA MÛİN…
Azgınlaştı, kuduz kâfir
İşbirlikçi, uyuz gafil
Filistin halkı, sersefil
İsrail’e “kahr”2 et yeter!..
FİLİSTİN, DOĞU TÜRKİSTAN VE YERYÜZÜNDE ZULÜM GÖREN TÜM KARDEŞLERİMİZE ZULMEDEN ZALİMLERİ VE İŞBİRLİKÇİ HAİNLERİ KAHRET, YERLEBİR EYLE. YA RABBİ, ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCAMIZ ÖNDERLİĞİNDE DECCAL NETANYAHUYU VE İSRAİLİ YERLEBİR EDİP, AZİZ ERBAKAN HOCAMIZIN HAZIRLADIĞI TEKNOLOJİ HARİKALARI İLE AB,ABD,ÇİN VE RUSYAYI DİZE GETİRİP ADİL DÜZENE DAYALI YENİ BİR DÜNYANIN KURULMASINI BİR AN ÖNCE NASİP EYLE. BİZLERİ DE BU UĞURDA CANLA BAŞLA ÇALIŞAN MÜCAHİD MUTTAKİ KULLARDAN EYLE.AMİN.
Az Olanlara Kat Allahım
Hak davanda derde saldın
Ahir zaman ümmeti yaptın
Çok şükür ki azlara ¹ kattın
Kul’um dediklerine kat yeter..
Nimetine şükür edenlerden kıl
Nankörlük²en büyük kusur
Çektiimiz zorluk değil yusr³
Razı olduklarına kat yeter..
1)Az:
Ey iman edenler, Allah’ın (Dininin) yardımcıları olun.(Hakk davanın ve mazlum halkların gayretini çekin). Şunun gibi ki; Meryem oğlu İsa Havarilere: “Allah’a (giden yolda ve Hakk Dini uğrunda) benim yardımcılarım kimlerdir?” demişti de, Havariler Ona; “Allah’ın yardımcıları bizleriz” (diye yanıt vermişlerdi.) Böylece İsrail oğullarından (az) bir topluluk iman etmiş, (geri kalan) bir topluluk da inkarbetmişti. Sonunda Biz iman edenleri düşmanlarına karşı destekleyince, onlarda üstün gelmişlerdi.(Saf Suresi 14)
2)Nankörlük:Hak davaya nankörlük en büyük günahtır.(Üstat Ahmet Akgül)
3)Yusr:
(Unutma)Kesinlikle her zorlukla beraber, elbette bir kolaylık (Sabret, her usr; iki yusr doğuracaktır).Çünkü her zorlukla beraber(iki kere) kolaylık bulunacaktır.(İnşirah Suresi 6)
Herkes Hakk’tan, pişman olsun
Sen gönlümde, var ol yeter!..
Âlem hepsi, düşman olsun
Rabbim bana, Yâr1 ol yeter!..
Bismillahirrahmanirrahim, Elhamdülillahi Rabbil Alemin
Var sandığım benliği yok eden, yoklukta Yâr olup hakikati far eden, nefsimi kahr ile zar içinde ar eden, vuslatı nâr değil, rahmetinle ğar eden Sensin; ben hiç, Sen var ol yeter!
Ey kıble-i ervâh tecellâ nazarındır Ey dîde-i eşbâh mücellâ nazarındır Kim koymadı cân râhına maksuduna yetmez Sâliklere mi’râc-ı muallâ nazarındır ey Efendim Ahmet hocam.
Rabbim bizleri kıtmirlerin say, bu şeref bizlere yeter…
Hakkın ve haklının yanında olmaktan herkes pişman olursa olsun yeter ki Sen gönlümde var olsan, bana Yâr olsan varsın bütün alem düşman olsun ne ola… Sen yeter ki razı olsan başka kula ne lazım…
Beni burda, bilen azdır
Gözyaşımı, silen azdır
Hak çağrıma, gelen azdır
Zikrim ah-u, zar kıl yeter!..
Bataklıkta yüzer iken tuttun elimizden
Kör kuyuda debelenirken iken Mısıra ettin aziz bizi …
Kıymetin bileyim, nankölerden olmayayım sadıklar biride ben olayım…
Ahirette ellerine yorgunluktan başka bir şey kalanlardan eyleme, şevkat merhametin olmasa adalet ile olsa halimiz perişan tut elimizden bırakma Ya Rab!!!