ACİL FUTUHAT GEREK
Allah bela verir mi
Kuldan kabahat1 gerek…
Günah kiri erir mi
Ciddi tenbihat2 gerek…
Tevbe edip, yar adan
Şifa versin Yaradan
Mikrop kapan yaradan
Akan cerahat3 gerek…
Yeyip gezer, san oğlak
Başıboş, olur helak
Dürüstlük, güzel ahlâk
Halkla, maslahat4 gerek…
Artar küresel sancı
Kur’an’dır ihtiyacı
Din her asrın ilacı
Amma içtihat gerek…
Milli Görüş’e karşı
Hayali Şeytan çarşı
Dua titretir arşı
Cezbe şatahat5 gerek…
Gerçi çeşit çeşidiz
İnsanlıkta eşitiz
İslam ile reşitiz6
Hayra seyahat gerek…
Meal dergi okumaz
Gayretle nur dokumaz
Hiçbir işe dokunmaz
Dosta nasihat gerek…
Gebze Konya İstanbul
Can ver, sonra Sultan bul
Dünya çin, Din satan kul
Ona boş hayat gerek…
Basiret kalbe gözdür
Milli Çözüm tam özdür
Adil Düzen, has sözdür
Lakin futuhat7 gerek…
1- Kabahat: Kalbi ve zahiri kusurlar ve kötülükler.
2- Tenbihat: Uyarı, hatırlatma.
3- Cerahat: Yaradan akan irin.
4- Maslahat: İhtiyaçlara ve insanlık fıtratına uygun yaklaşım.
5- Şatahat: İlahi aşk ve heyecanla kendinden geçme hali, bilinç dışı sözler.
6- Reşit: Doğruya ve olgunluğa erişme.
7- Futuhat: Zafere ulaşılması, hayır ve Fetih kapılarının açılması.
Kuran her asrın ilacı
Artar küresel sancı
Kur’an’dır ihtiyacı
Din her asrın ilacı
Amma içtihat gerek…
Milli Görüş’e karşı
Hayali Şeytan çarşı
Dua titretir arşı
Cezbe şatahat gerek…
Zafer umudumuzu ve heyecanımızı diri tutarak HAYRA SEYEHAT ETTİREN MİLLİ ÇÖZÜM’E MİNNETTARIZ!..
[b]Gerçi çeşit çeşidiz
İnsanlıkta eşitiz
İslam ile reşitiz
Hayra seyahat gerek…[/b]
Şairimize yazarımıza öncelikle teşekkür ediyorum. Kalemine kuvvet…
Herhangi bir maksada amaca ulaşmak için , araçları kullanmadan kolaydan zora ve ilk basamaktan son basamağa doğru sıralamaya uymadan ve aklımızı ve gücümüzü azmimizi ortaya koymadan kuru dua ve dileklerimizle amacımıza ulaşmayı beklersek ahmaklık olur, hayalden öte gidilmemiş olur.
[u][b]BAKARA SURESİ 40. AYET[/b][/u]
Ey İsrailoğulları, size bağışladığım nimetimi hatırlayın ve ahdime bağlı kalın, (iman, itaat ve cihad sözünüzü bozmayın) ki; Ben de ahdinize (devlet, nimet ve cennet va’adime) bağlı kalayım. Ve yalnızca Benden korkun (Bana sığının)!
[u][b]BAKARA SURESİ 152. AYET[/b][/u]
O halde (siz yalnız Bana itaat ve ibadet ederek devamlı) Beni zikredin ki; Ben de sizi (rahmetim ve mağfiretimle) zikredeyim. (Nimetim ve faziletimle şereflendireyim.) Bana (sürekli ve samimiyetle) şükredin, sakın nankörlük etmeyin.
Kendi şahsi işlerimizde , esnaf isek ticaretimizde, memur isek memuriyetimizde gösterdiğimiz gayreti çabayı titizliği , cihat çalışmalarımızda tebliğ davet hizmetlerimizde de en az dünyevi gayretlerimiz kadar uhrevi gayretlerimizinde olmaması dinimize davamıza Allah’a önem vermediğimizin en büyük delili olmaz mı?!!! Bazan insan gaflete düştüğünde ; ALLAH BANA ŞU ZENGİNLİĞİ – ŞU İMKANI VERİRSE ŞÖYLE YERLERE HARCAYACAĞIM , BÖYLE YERLERDE HAYIR VE HİZMETLERDE HARCAYACAĞIM gibi sözlerle kendini avutur. Oysa Allah’ımızın bize verdiği imkan ve fırsatları O’nun rızası uğrunda ne kadar kullanabildiğimizi hatırlayıp daha fazlasını isterken yüzümüz var mı yok mu diye kendimizi muhasebeye çekmemiz faydalı olacaktır. Kaldı ki hadisi kutside şöyle buyrulur:
Kulum bana bir adım gelirse Ben ona on adım giderim. Kulum bana yürüyerek gelirse Ben ona koşarak giderim …Buyuran rabbimizin bu sözlerinden anlıyoruz ki ; doğruya ve olgunluğa ancak İslam ile ve hayra seyehat ederek yani gayret ve hareket bizden , başarı ve bereketin rabbimizden olduğunu , eylemin olmadığı yerde hayrın bereketin olmayacağını da anlıyoruz. Milli Çözüm , kıymetimizin gayretimiz kadar olduğunu ve bu gayreti bu heyecanı oluşturmada öncü rol oynadığını görüyoruz , rabbim gereğini yerine getirmek uğrunda gayret ve çabamızı lütfeylesin. Amin.
Artar küresel sancı. Kur’an’dır ihtiyacı.
İnsanlığın tek kurtuluş reçetesi Kur’an ahkâmı ve Kur’an ahlakıdır. Kuran-ı Kerim fert ve toplumun dünya ve ahiret mutluluğunu ihtiva eder. Bu nedenle de birey ve toplumun sadece maddi yaşam seviyesini temin etmekle kalmayıp onun en önemli boyutu olan ahlakî erdemlerle ruhî olgunluk ve kemallerine de önem verir ve bütün hüküm ve prensiplerinde bunu gaye edinir. Fert ve toplumların maddi manevi her yönden mutlu olmaları için temel esaslar ve çözümler getirir.
Unutmamalıyız ki fertlerin maddi ve özellikle de manevi huzur ve mutluluğu toplumun da huzurlu olmasını sağlar. Rabbim Kur’an ahlakı ile ahlaklanmayı ve kuruluşumuza vesile olan değerlerimiz için gayret ehli olmayı nasip eylesin.
MÜJDE DÖRT YANA!..
Ey Dîl sözler sana bil
Özündeki kiri sil
Nefs-İblisi adüv bil
Şah’a karşı sıdk gerek!..
Ömür buzu eriyor
Rahman daim görüyor
Deccalizm çöküyor
Müjde dört yana gerek
Çözüme rıza gerek!..
Milli Çözüm’ü Öz’e indirmek
Ahmet’in sözü nefsine, adam isen al dersini
“Kel en’ami, bel hüm edall”,* yapar Kur’an’ın tersini
Arz-ı Mev’ud’dan sayıyor, Siyonist Hatay Mersin’i
Bu Türkiye’m dağılırsa, ne yumurta kalır ne fol
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol
Not; 2014-Milli Çözüm Dergisinden alıntı
İlacımız Kuran’ı Kerim-Meali Kerim
Artar küresel sancı
Kur’an’dır ihtiyacı
Din her asrın ilacı
Amma içtihat gerek…
Milli çözüm tam özdür
Ey iman edenler! Eğer siz (cihad ederek) Allah’a (dinine) yardım ederseniz, Allah da size yardım edip (zafere ulaştıracaktır. Dünyada izzet ve hürriyete, ahirette ise cennete ulaşıncaya kadar sizi hidayet üzerinde devamlı kılıp) ayaklarınızı sabit ve sağlam tutacaktır.(Muhammed süresi 7)
Amin
“İki günü birbirine eşit olan ziyandadır”
Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)
“Bu davada Allah size 100 adım atacak güç vermiş de, siz 95 adımını atmışsanız; Allah ahirette sizden kalan 5 adımın hesabını sorar.”
Prof. Dr. Necmettin Erbakan
Gayesiz ve gayesiz olursak, Allah korusun bu davaya er olma nimeti elimizden alınır.
Her gün daha fazla düşünmek, sormak, okumak, anlamak, yaşamak ve anlatmak vazifemiz.
Rabbim eksiklerimizden dolayı bizleri bağışlasın…
Rahmeti Rahmana İnşallah
Alıp bunca öğüdü
Hakka dönüp yüzümü
Temizleyip özümü
Oku! Milli Çözüm’ü
Sabit kademlik gerek…
Milli Çözüm, meal okumalı gayretle dolmalı, nasihatini çıkarmalıyız.
Meal dergi okumaz
Gayretle nur dokumaz
Hiçbir işe dokunmaz
Dosta nasihat gerek…
Milli Çözüm okumayan milli gayretle nasıl dolsun.
Siyonizm dezenformasyonunun etkisinde kurtulmanın tek yolu dosdoğru bilgiye ulaşabilmektir. Örneğin bundan 15 yıl önce Fetullahçı cemaatin hakkında doğru bilgiye ulaşmanın tek yolu (bugün yakinen görmekteyiz ki) Milli Çözümü okumakmış. Milli Çözüm”ü okumayan CIA-MAAT’te karşı gayretle nasıl dolsun. Bundan dolayı dünden ders almalı, bugün “Milli Çözüm, meal okumalı gayretle dolmalı” nasihatini çıkarmalıyız.
DOSDOĞRU OLABİLMEK!
Basiret kalbe gözdür
Milli Çözüm tam özdür
Adil Düzen, has sözdür
Lakin futuhat gerek…
Rabbimiz imanımızı arttırsın..Hamdolsun sahtekar riyakarların peslşinden gitmedik bundan sonra da Rabbimiz ayaklarımızı kaydırmasın inşaAllah
Can ver, sonra Sultan bul
[b]Basiret kalbe gözdür
Milli Çözüm tam özdür
Adil Düzen, has sözdür
Lakin futuhat gerek…
[/b]
Mü’minleri müjdele (zira münkir ve münafıklar inanmasa ve kıt akılları yatmasa da). Yardım Allah’tandır ve zafer yakındır…”[24]
Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan Ulu’l-Emre de itaat edin”[8] hükmü Kur’an’ın kuralıdır.
Ayetin ifadesinden de açıkça anlaşılıyor ve İlahi bir ikaz olarak seziliyor ki:
a- Adaleti hâkim kılmak, zulüm ve sömürü düzenlerini yıkmak üzere Peygambere veya bu amaçla bir hizmet birimine biat edenler aslında Allah’a söz vermiş ve O’nun hizmet ve himayesine girmiş olmaktadır. Burada biat, haklı ve hayırlı bir hedefe varmak üzere bilinçli bir beraberlik ve bağlılık anlamındadır.
b- Böyle bir biat bağı olmayanlar ve Hakkı hâkim kılma amacı taşımayanlar gerçekte Allah’la irtibat ve intisab kurmamış sayılmaktadır. Yani Allah’ın razı olduğu bir huzur ve hürriyet ortamını hazırlamak üzere görev ve sorumluluk yüklenmeyenler, orijinal ifadesiyle biat ve itaati terk edenler Allah’la sözleşmelerini bozmaktadır.
c- Bu biat ve itaat bağına sadık kalanlar, Allah’ın rahmet ve faziletine mazhar kılınmakta ve imtihanı kazanmaktadır.
d- Peygamberine veya cihat emirine verdiği sözü bozup biat ve itaatten cayanlar ise, Allah’ın kahrına uğrayıp rezil ve perişan olmaktadır.
Bugünümüzde de İslam ve insanlık davasına ve milli hareketin şahs-ı manevisi olan Zat’a nefsanî hesaplarla itibar etmeyenlerin… Veya daha önce verdikleri bağlılık sözünde sebat ve sadakat göstermeyenlerin ibret verici akıbetlerini herkes görüp durmaktadır.