YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
656e80e4bf9b8
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 7 3 2 3
Bugün : 1273
Dün : 10786
Bu ay : 48584
Geçen ay : 302569
Toplam : 21291566
IP'niz : 44.212.96.86

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

AMERİKAN PAKRADUNLARI: MORMONLAR TARİKATI VE AKP HİMAYESİNDE TÜRKİYE TAHRİBATLARI

 

AMERİKAN PAKRADUNLARI: MORMONLAR TARİKATI

VE

AKP HİMAYESİNDE TÜRKİYE TAHRİBATLARI

        

“Pakradun” kavramı, aslen Yahudi iken, Ermenilerin arasına sızıp onlardan görünen ve yaptıkları bütün fesatlık ve fırsatçılıkların Ermenilerden bilinmesini hedefleyen gizli ve tehlikeli bir mezhebi anlatır. Bir Dini veya cemaati, kendi çıkarları ve amaçları doğrultusunda yönlendirmek için, temelden başlayıp bir teşkilat kurmak, hem çok risklidir, hem büyük emek ve masraf gerektirir, hem de açığa çıkma endişesi içermektedir. Oysa iyi niyetle kurulmuş ve başarılı olmuş herhangi bir hareket, hizmet ve cemaatin içerisine sızarak ve onlardan birisi gibi davranarak, çeşitli ve etkili manipülasyonlarla onları yanlış yönlendirmek daha geçerli ve garantilidir.

İşte Siyonist amaçlı Yahudilerin “Sabataist Dönme” kılıfıyla Müslüman sanılmaları, “Pakradun” sıfatıyla Ermenilerin arasına sızmaları, Avrupa’da “Protestan” kafasıyla Hristiyanlığı yozlaştırmaları, Amerika’da “Evanjelizm” Mezhebi olarak ortaya çıkmaları ve nihayet son 200 yıldır MORMON Kilisesini oluşturmaları, hep bu sinsi ve Şeytani gayeyi gütmektedir.

Yeni ABD Büyükelçisi Siyonist Mormonlardandı!

Mormonlar yüzünden başımız belaya girmişti. 2018’de “Ermeniler ve Türkler, Mormonlarla bir olup Amerika’yı nasıl tokatladılar” başlıklı yazımızda, şimdi yurt dışındaki firari, hakkında tutuklama kararı çıkarılan Sezgin Baran Korkmaz’ın “al takke, ver külah” işlerinden biraz olsun söz etmiştik… Sonrasında SBK Holding ‘CEO’su Sezgin Baran Korkmaz’ın avukat ordusu, ekmeğini yiyip kılıcını salladıkları patronlarına hakaret ettiğim gerekçesi ile hakkımda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuşlardı. Şansım varmış ki suç unsuru bulunmadığına karar verilerek dosya kapatılıvermişti. Türk kamuoyu İzmir’i mesken tutmuş, hakkında casusluk yaptığı belirtilen Rahip Brunson davasını hatırlayacaktır. Çünkü Rahip Brunson, Mormon Kilisesindendi.

19. yüzyılda Hristiyan kilisesinden kopan Mormonlar, İncil’i kabul etmekle beraber kendi ayrı kitapları da olan bir tarikattır. Mormonlar içki kullanmıyor ve kullanılmasını kısıtlıyorlar. Mormonların bir diğer özelliği çok çocuk yapmalarıdır, bu amaçla Mormonlarda çok eşlilik de yaygındır. (Mormonları, Hristiyan görünümlü Yahudiler kullanmaktadır. Bunlar bizdeki Pakradun Ermenilerin Amerikan versiyonlarıdır.)

1960’lı yıllarda ABD’ye giden Korkut Özal gibi isimler Mormonlarla ilişkiye geçip, Türkiye’ye dini bütün (!) olarak dönmüşlerdi. (Çünkü bunlar Milli Görüş’e musallat olmuş, Pakradun asıllı ve mücahit Müslüman (!) tavırlı karanlık insanlardı…) Mormonlar, Türkiye’de başka bir nedenle daha tartışılmıştı. Suikasta kurban giden öğretim üyesi-yazar Necip Hablemitoğlu, Mormonlar ile FETÖ paralelliğinden söz edip, FETÖ’nün İslam anlayışının ABD politikaları ile uyumunu yazmıştı. Hablemitoğlu’nun bu çalışmaları ise DGM savcısı Nuh Mete Yüksel’in FETÖ hakkında hazırladığı iddianamede yer almıştı.

Mormonlar ilk defa 1840’larda Osmanlı topraklarına sızmışlardı. Faaliyet alanları Ermenilerin yoğun olduğu bölgeler olmaktaydı. Anadolu’da ilk Mormon kilisesi 1888’de Sivas’ın Zara ilçesinde açılmıştı. Tokat, Merzifon, Maraş, Elbistan ve Antep’te örgütlenmeleri vardı. Pek çok Ermeni’yi de ABD’ye taşımışlardı. Dünyanın en ilginç tarikatlarından Mormonların Türkiye ayağı LDS Latter Day Saint (Son Zaman Azizler Kilisesi) Hayır Kurumu kılıfı altında çalışmaktaydı. Bizdeki Mormonlar; 2007’den beri Ermeni Diasporası için hizmet sunmaktaydı. 2001’den beri ABD’den 18-23 aylık periyotlarla dönüşümlü olarak Türkiye’ye gelen Mormon misyonerler, 2007 yılından itibaren bağış projeleri haricinde başka bir işle daha uğraşıyorlardı.

Mormonlar ABD’de FBI, CIA ve Pentagon’da çok güçlü konumdalardı. ABD’den Türkiye’ye gelen yaşlı Mormon misyonerleri (senyörler) genellikle Pentagon emeklisi albaylar ve Savunma Bakanlığı’nda görev yapmış istihbaratçılardı. Genç misyonerler (juniorlar) ise ABD’ye geri döndüklerinde çeşitli bakanlık ve istihbarat kurumlarında istihdam ediliyorlardı. Amerikan Hava Kuvvetleri’nde hızlı yükselmenin yolu Mormon olmaktan geçiyordu. LDS, yani Latter Day Saint (Son Zaman Azizler Kilisesi) Hayır Kurumu adı altında Türkiye’de faaliyet gösteren Mormon kilisesinin, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde kaydı bulunmamaktaydı. (İkide bir Kur’an Kurslarına ve İmam Hatip okullarına sataşanlar, her nedense bu gizli ve izinsiz MORMON Kiliselerine hiç karışmamaktaydı.)

İşte, Yeni ABD Ankara Büyükelçisi Jeffrey Lane Flake de Bu MORMON takımındandı!

31 Aralık 1962 doğumlu, Amerika Birleşik Devletleri, Arizona eski Senatörü Jeffrey Lane Flake’nin Haziran 2021 tarihinde ABD Başkanı Biden tarafından Türkiye Büyükelçiliği’ne aday gösterilmesi enteresandı. 27 Ekim 2021’de ABD Senatosu, Joe Biden’ın Ankara Büyükelçisi olarak aday gösterdiği Jeff Flake’nin göreve atanmasını onaylamıştı. 11 Aralık 2021’de ABD’nin Türkiye Büyükelçisi olarak atanan Yahudi asıllı, MORMON Hristiyan Jeff Flake, Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in de katıldığı sembolik törende yemin ederek resmi unvanını almıştı.

Türk Dışişlerinin mason takımı, ABD’nin yeni Büyükelçisi henüz Türkiye hava sahasına girmeden hava atmaya başlamıştı. Sputnik’in “ABD’nin yeni Büyükelçisi Jeff Flake döneminde Türkiye-ABD ilişkileri nasıl olacak?” yönündeki sorusunu yanıtlayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun, “Gelip de Türkiye’nin valisi gibi davranmalarına müsaade etmeyiz. Kim olursa olsun bugüne kadar etmediğimiz gibi bundan sonra da etmeyiz.” şeklindeki sözü acaba bir ikaz mıydı, yoksa halkımızı avutmak çıkışı mıydı? Ocak 2022’de yapılacak kabine değişikliğinde yerini, 30 Ocak 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığına atanarak ‘büyükelçi’ unvanı ile Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilciliği Özel Temsilcisi olarak görevlendirilen Feridun Sinirlioğlu’na bırakmaya hazırlanan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun; Jeffrey Lane Flake ile ilgili şu sözleri acaba nasıl yorumlanmalıydı? “…Ama yeni Büyükelçinin Türkiye’ye o kadar da uzak bir kişi olmadığını biliyoruz. Kongre’de güvenoyu alabilmek için olumsuz tutum sergiledi, bunu da biliyoruz.!?”

Kim bu Mormon Papazı ve Siyonist Ajanı!?

Arizona, Snowflake’de doğan Flake, Brigham Young Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler alanında lisans derecesini ve daha sonra siyaset bilimi alanında yüksek lisans derecesini tamamladı. Eşi Cheryl Bae ile Brigham Young Üniversitesi’nde tanıştılar. Flake ve eşi Cheryl 1985’ten beri evli durumdalar.

Flake, 1980’lerin başında, Güney Afrika’daki İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi için misyonerlik yapmıştı.

MORMON Kilisesi’nin inançları “İman Maddeleri” dedikleri 13 temel maddeden oluşmaktadır. 10. Maddede aynen şunlar yazmaktadır:

“Biz İsrail’in tam olarak bir araya toplanacağına ve On (Yahudi) Oymak’ın geri gelip üstünlük sağlayacağına, Siyon’un (Yeni Yeruşalim’in) Amerika kıtası üzerinde kurulacağına, Mesih’in şahsen yeryüzünde hükümdar olacağına ve yeryüzünün yenileneceğine ve cennetsel görkemine kavuşacağına inanıyoruz.”

Mormonlar, diğer Katolik ve Ortodoks mezhepleri gibi antisemitik düşünmüyorlar (İsrail ve Siyonist Yahudi karşıtlığı yapmıyorlar). Türkiye, bir süredir İsrail ile ilişkilerini yoluna koymanın hazırlığındalar. İsrail yönetimi bu konuda Ankara’dan daha hevesli görünüyorlar. Acaba 1 Temmuz 2002 – 15 Ocak 2007 yıllarında İsrail, Tel Aviv Büyükelçiliği yapan Feridun Sinirlioğlu’nun 2022 Ocak ayında Dışişleri Bakanlığına atanacak olmasının bu yeni süreçle ilgisi var mıydı? Jeffrey Lane Flake’nin eşi Cheryl, kendisi gibi Mormon, hatta Mormon’un öncüsü William J’nin büyük torunu. Karı koca kendi inançları konusunda oldukça sağlamdı. Ve Türkiye’ye bu kutsal amaçları için mi atanmışlardı? Geçmişte Jeffrey Lane Flake, F-35 savaş uçaklarının Türkiye’ye satılmaması konusunda karşı oy kullanmıştı. Bununla birlikte Rahip Brunson’un serbest bırakılması hakkında mektuba imza atan isimler arasında yer almıştı. Jeffrey Lane Flake, Kongre’deki döneminde genellikle Afrika ile ilgili konularda aktifti ve geçmişte de Güney Afrika ve Zimbabve’de bir Mormon misyoneri olarak görev yapmıştı. Geçmişteki görev yerlerine uygun olmayan yeni ataması birçok kesimde hayal kırıklığına yol açmıştı.[1]

Mormonluk Tarikatının Aslı ve Amacı!

Mormonluk (İngilizce: Mormonism) kavramı, Joseph Smith, Jr. tarafından 1830’da ortaya çıkan, İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi (The Church of Jesus Christ of Latter Day Saints) ve Brigham Young ile etkinliğini artıran bir dini yorumun, geleneksel ve kültürel unsurlarını barındırır. Özellikle Mormonluk, “İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi” ile alâkalı bir Siyonist Yahudi yapılanmasıdır. Bu terim genellikle, Joseph’in eşi Emma Smith tarafından kurulan İsa’nın Topluluğu’nu (Community of Christ) değil, doğrudan “İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’ni” hatırlatır.

“Mormonluk” terimi, Mormonların inanç metinlerinden biri olan Mormon Kitabı’ndan uyarlanmıştır. Bu yüzden kitabın adına dayanarak kurucusu Joseph Smith Jr.’ın ilk takipçilerine Mormon denilmiş ve onların inancı Mormonluk olarak adlandırılmıştır. Bu terimin önceleri küçültücü bir nitelik taşıdığı düşünülmüştür, fakat artık öyle algılanmamaktadır.

Mormonların Ortaya çıkışı

Mormonluk, İkinci Büyük Uyanış olarak bilinen dini heyecan dönemde Batı New York’ta 1830’larda ortaya çıkmıştır. Dini önderi ve kilisenin kurucusu ve ilk peygamberi (!) sayılan ve aslen Yahudi olan Joseph Smith, bir meleğin ona göründüğünü ve eski çağlarda Amerika kıtasında yaşamış kişiler tarafından yazılan, daha sonraları ise gömülen bu Altın Levhalar’ın yerini gösterip ona bunları kendi diline çevirmesini söylediğini, Mormon Kitabı’nda açıklamıştır.

Utah’ta bulunan ve Mormonlar tarafından önem verilen Salt Lake Tapınağı

Joseph Smith, dilini daha önce hiç bilmediği Amerikan yerlilerinin yazıtlarını ”Tanrı’nın sınırsız gücü sayesinde” İngilizceye üç ayda çevirdiğini aktarmıştır. Ayrıca Mormon Kitabı ilk olarak 584 sayfa olarak yazılmıştır. Oysa bunların tamamı, eski Yahudi safsatalarıdır. 1830 yılında da ”Tanrı’nın tek ve gerçek kilisesi” olduğuna inanılan İsa Mesih’in Son Zaman Azizleri Kilisesi resmen açılmıştır.

Kilisenin kurucusu ve ilk peygamberi sayılan, Siyonist Joseph Smith, Jr.’nin iddialarına göre:

İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi üyeleri, Tanrı’nın insanlığa hâlâ konuştuğuna, havari ve peygamberleri çağırdığına ve vahiylerin eski zamanlarda olduğu gibi günümüzde de gönderildiğine inanmaktadırlar. Diğer çoğu Hristiyan gruplar gibi, Mormonlarca geleneksel “üçlü birlik=Teslis” anlayışı benimsenmiş durumdadır. Diğer Hristiyan topluluklardan bazı farklılıkları vardır. Onlara göre Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un üç farklı varlık olduğunu ancak eylemde bir bütün olarak yalnızca ”Tek Tanrı” olduğunu kabullenmekle beraber, Baba kavramı da sık sık ”Cennetteki Babamız” olarak ifade olunmaktadır.

Bu Kilisenin Amaçları ve Çabaları

Mormonlar, günümüzde kendilerinin Hristiyan olduklarını ve İsa Mesih inancının yeni ve en doğru karşılığı olduğu fikriyle tanıtmaktadır. Amaçlarının bozulmuş olan Hristiyanlığı İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi altında, yaşayan peygamberler aracılığıyla düzeltmek olduğu vurgulanmaktadır.

Türkiye’de Mormonların Faaliyet Alanları

Son Zaman Azizleri hareketinin, Türkiye’de kiliseye kayıtlı 439 üyesi olmakla birlikte, üç kilisesi, toplam beş dalı (şubesi) ve 12 topluluğu bulunmaktadır. Öte yandan Haziran 2006’da yayınlanan Mormonluk ve Mormon Kilisesi Üzerine Bir Araştırma adlı makalede belirtilen veriye göre Türkiye’de 850 Mormon yaşamaktadır. Hem Mormon olup ibadetlerini gerçekleştirmek isteyenler için ve hem de kiliseyi tanımak isteyenler için İstanbul ve Ankara’da Meetinghouse adı verilen toplantı evleri açmışlardır. Aynı zamanda da, Adana’daki İncirlik Hava Üssünde bulunan bir şapelde de, Mormon inancına sahip Amerikan askerlerine de dini hizmet sunulmaktadır. Kilisenin İzmir ve Gaziantep’te de şubeleri vardır, bunlara CHP’li İzmir Belediye Başkanı ve AKP’li Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin tarafından da destek sağlanmaktadır.

Mormonlar ile Türkiye arasında tarihi bir bağ vardır. Kilisenin kuruluş yıllarından itibaren Mormonlar, Osmanlı’dan beri buralarda kilise tarihi için önemli adımlar atmışlardır. Öyle ki, kilisenin kurucusu ve ilk peygamberi sayılan Joseph Smith’in Amerika Birleşik Devletleri’nde öldürülmesinden yaklaşık beş altı sene sonra Türkiye’de de çalışmalarını yürütmeye başlamışlardır. Örneğin; Kırım Savaşı zamanında İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’ne bağlı bir grup askerin Mayıs 1854’te faaliyete geçmesi Türkiye ile Mormonlar arasındaki ilişki için anlamlıdır. Mormonlar önce Tanzimatçılara, sonra İttihatçılara destek çıkmışlardır. Daha sonralarında kilise, Türkler için resmi olarak 1884 yılında Jacob Spori adında dini bir görevli atamıştır. Anadili olan İngilizcenin yanı sıra Fransızca ve Almanca da bilen Spori, Anadolu’ya geldikten tam üç ay sonra, artık Türkçe bir şekilde, Türklere Türkçe kiliseyi ve Sevinçli Haberi anlatmıştır.

Ardından, Mischa Markow adlı bir Macar, 1887 yılında resmi olarak Türkiye’deki kiliseye katılarak vaftiz olmuştur. Kendisi daha sonrasında Macaristan’daki kiliseye öncülük ederken, 1889 yılında da bir grup Ermeni de bu kiliseye katılmıştır. Böylelikle topluluk büyüyerek etkinliğini artırmıştır. Cumhuriyet tarihinde ise, var olan cemaatlerin yanı sıra, 1979 yılında Ankara’da da bir cemaat oluşturulmuştur. Öbür yandan kilise, Saddam Hüseyin’in saldırıları yüzünden Kuzey Irak’tan Türkiye’ye kaçan Kürt sığınmacılar için de 13.000 battaniye ve 80.000 pound yollamıştır.

Ayrıca bu topluluk, İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi İstanbul Derneği adında bir dernek de kurmuştur. Ve bu kurum, 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren kilisenin Orta Avrasya Misyon sorumlusu ve yönetim merkezi yapılmıştır. Aynı zamanda bu kurum başta Türkiye’deki olmak üzere; Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan’daki Mormonlardan da sorumludur.

Mormonların Medyası!

Kars’ın 40 yıl Rus işgalinde tutulduğunu… Ve Anadolu’da kurulan ilk Cumhuriyetin Kars İslam Cumhuriyeti olduğunu… Ve bu Cumhuriyetin Bakanlar Kurulunda bir Rus, bir Ermeni ve bir Rum Bakan bulunduğunu biliyor muydunuz? Bu hükümetin konfederasyon şeklinde bir yapıya sahip olduğunu ve başkanlığın, altı aylık dönemler halinde şûra hükümetlerine geçtiğini duydunuz mu? Çoğu kimse duymamıştır. Çünkü resmi tarih kitapları bunları hep saklamıştır.

Mesela Allahuekber Dağları’nda şehit olanların, (Enver Paşa’nın hıyanetten beter gaflet ve tedbirsizliği sonucu) yazlık elbiseleri ile Irak’tan gelen Kut’ül Amâre kahramanları olduğunu da yazmamışlardır. İnternetten kısa bir bilgi: Kut’ül Amâre Kuşatması (7 Aralık 1915 – 29 Nisan 1916), İngiliz kuvvetleri ve müttefikleri ile Osmanlı kuvvetleri arasında geçen 1. Dünya Savaşı’nın temel muharebelerinden biri sayılır. Dicle Nehri kıyısında Kut’ül Amâre şehri yakınlarında konuşlanmış İngiliz ve müttefiklerinin kuşatılmasıyla başlayan muharebe, kasabanın Osmanlı Ordusu tarafından ele geçirilmesi ve İngiliz birliklerinin tamamının esir alınmasıyla sonuçlanmıştır. İngiliz ordusuna Charles Townshend komuta ediyordu, Osmanlı ordusuna ise Halil Paşa, Sakallı Nureddin Bey, Ali İhsan Bey ve Alman müttefik komutanı Von der Goltz Paşa!.. Nedense resmi tarih bu gerçekleri hep atlamıştır.

Amâre’de İngilizleri yenilgiye uğratan birlikler, dönüp Almanlar ve İngilizlere karşı Sarıkamış Allahuekber Dağları’na gelip burada donarak şehit olurlarken, Kars’ta kurulan İslam Cumhuriyeti de Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkmasından bir ay önce İngilizler tarafından dağıtılmıştır. Hükümet üyeleri önce Gürcistan’a, oradan da Malta’ya yollanmıştır. “Malakanlar”ı duydunuz mu mesela? Kimdir bu Malakanlar? Alman asıllı, Rus, şimdilerin “Türk”leri… “Amishleri” duydunuz mu mesela? Amerika’nın bağrında, bilimi, teknolojiyi reddeden, sadece kendi elinin emeğinin ürünü ile beslenen bir halk. Bisiklete bile binmiyorlar… Ambulans, itfaiye bile kullanmıyorlar. Vay gericiler vay! Askere de gitmiyorlar tabii… Biliyorsunuz belki Yehova Şahidleri de askerliği reddeder!?

Şu Mormonların dünyaca saygın üniversiteleri var, ama rektörün de bilmem kaç eşi var. Çok evlilik geçerli ve eş sayısında sınırlama yok. Ve hayret, Amerikan demokrasisi açısından sorun da yok!..

Mormonlar arasında; hem özel hukuk, hem medeni hukuk; söz konusu olan dini bir konu ise zaten hepsi “cemaat”e bırakılıyor, hiç kimse de itiraz edemiyor! Çünkü Siyonist Yahudi şebekesinin kollarıdır, bu nedenle kollanmaktadır!.. Böyle bir demokrasi, laiklik, sekülarizm de olabiliyor yani. Tabii siz nasıl isimlendirirseniz isimlendirin…

Bizde bu takım ara sıra sokağa çıkıp devlete, hükümete meydan okuyor… Dünyanın neresinde marazi bir akım var, birileri hemen onu alıp buraya getiriyor. Basın da bu işte taşıyıcı bir rol oynuyor… Belli sermaye grupları da bu işi destekliyor. Bu iş sanki yeni bir özel harp taktiği gibi, hedef ülkeleri çökertmek için kullanılan bir yöntem… Basın, sermaye, reklam ajansları, modacılar bu derin çeteyle doğrudan ya da dolaylı bir şekilde işbirliği içindeymiş gibi gözüküyor… Bu Mormonlar, bizim laikçiler, CHP, ulusalcılar, çevreciler, Gezi olaylarını birlikte düşününce aklıma bunlar takılıyor!..” diyen Abdurrahman Dilipak, her ne hikmetse, bu Mormonlarla Erdoğan iktidarının özel irtibatlarını saklamaya çalışmaktaydı.

Türkiye’de AKP iktidarı ve Siyonist-Hristiyan tarikatlarla irtibatları özenle dikkatlerden saklanmaktadır.

Bu gizli ve tehlikeli irtibatlar, Özal biraderler döneminde yoğunlaşmıştı. Önce Özalların, şimdi Erdoğancıların en çok merak edip imrendikleri grup ABD’de yaşayan Mormonlardır.

* Bu Siyonist-Hristiyan tarikat üyeleri, yıllık veya aylık kazançlarının bir bölümünün belirli bir yüzdesini hiç sorgulamadan Mormon kilisesine bağışlamaktadır.

* Bu tarikatta çok evlilik vardır. Yani bir erkek birden fazla kadınla evlenebilir durumdadır. Federal yasalar yasaklamış olmasına rağmen, bu konu da hâlâ uygulanmakta ve Mormonlara özel ayrıcalık tanınmaktadır.

* Bu tarikat üyelerinin sigara, alkol ve kafeinli içkiler, çay, kahve içmeleri yasaktır.

* Kürtaja ve sezaryenle doğuma şiddetle karşı çıkılmaktadır.

* Bizim eski şeriat mahkemelerine benzeyen kilise mahkemeleri vardır.

Yıllar önce Korkut Özal ile rahmetli Yusuf Özal’ın söyledikleri enteresandı. Her ikisi de ABD’de Utah’ı ziyaret edip Mormonları araştırmışlardı. Özellikle Korkut Bey Mormonları anlatırken hayranlığını saklamamıştı. Unutmayın, AKP’nin fikir babalarından biri de Korkut Özal’dı. Acaba, kendilerinin de Pakradun asıllı oldukları iddialarının da bu hayranlıklarında bir payı var mıydı?

İşte bu nedenlerle Tayyip Erdoğan ve yandaş takımının Mormonlara özel ilgi ve iltifatlarını normal karşılamak lazımdı. Bu açıdan kürtaj protestolarının Kadıköy’de yapılması anlamlıydı. Çünkü Kadıköy, 2012 senesinde İstanbul’da AKP zihniyetinin ele geçiremediği az sayıdaki yerlerden biri konumundaydı. Bu gösterilerin Üsküdar’da, Konya’da, Sivas ve Kayseri’de yapılması ve Mormon Kiliselerinin de destek çıkması, nasıl yorumlanmalıydı?

Bu arada Erdoğan İktidarının Uluslararası Para Fonu IMF ile köprüleri atma iddiaları da tam bir palavraydı. Çünkü aslında bunun tam tersini yapmışlar; IMF’deki Türkiye payını artırmışlardı. Yani bağları sağlamlaştırmışlardı. Yani onlar bir şey açıklıyorsa tersini beklemenin doğru olduğu bir kez daha kanıtlanmıştı. Ve zaten 1 trilyon 400 milyar dolarlık yüksek faizli dış borçların tamamını, IMF kefaletiyle Siyonist Bankalardan almışlardı ve hâlâ almak için, Yüce Divanlık tavizler veriyorlardı!?

Askeri lisede görev yapan Mormonlara, Kahraman ve Dindar AKP İktidarı Göz Yummaktaydı!

ABD’li rahip Brunson iddianamesinde, Mormonların Türkiye’deki faaliyetlerine yönelik iddialar sıralanmıştı. ‘Dua’ adlı gizli tanık, Türkiye’deki bazı askeri liselerde görev yapan Mormonların araştırılması konusunu gündeme taşımıştı. (04.09.2018 – Gazete Haberleri)

Rahip Andrew Brunson’a yönelik hazırlanan iddianamede dikkat çeken ayrıntılardan biri de Mormonların Türkiye’deki faaliyetlerine yönelik iddialardı. İddianamede “Dua” adlı gizli tanık, soruşturma aşamasında verdiği CD içerisinde isimleri yer alan Mormon olduğunu iddia ettiği kişilerle ilgili araştırma yapılmasını hatırlatmıştı.

İddianamede Evanjelist Brunson ile Mormonlar arasındaki ilişkinin, Amerika’daki Protestan kiliselerinin tamamının bağlı olduğu CAMA adlı kuruluştan kaynaklandığı vurgulanmıştı. “CAMA adlı kuruluşun tüm kiliselerin üzerinde bir yapı olduğu, ABD’den yurt dışına gidecek Mormon veya Evanjelist din adamlarının CAMA’nın izni olmadan başka bir ülkede görev yapmasına fırsat tanınmadığı” aktarılmıştı.

Mormonlar, Siyonist Odaklarca Kurgulanmışlardı!

“İsa Mesih Son Zaman Azizleri” adlı Mormon Kilisesi ile Evanjelist Diriliş Kilisesi güya farklı inanç grupları olmasına karşın, iki kilise rahiplerinin CAMA’ya bağlı olduklarından, aynı strateji altında hareket ettikleri iddialar arasında yer almıştı. Çünkü her ikisi de Siyonist Merkezlere bağlıydı.

İddianamede dikkat çeken ayrıntılardan biri de, 1990 yılından bu yana Türkiye’deki askeri liselerde İngilizce öğretmeni olarak görev yapan kişilerin, Mormonlara ait İsa Mesih’in Son Zamanlar Kilisesi Yardım Vakfı (LDSC) üyesi oldukları, kod isim kullanan bu kişilerin ABD ile yapacakları telefon görüşmelerini Hindistan’daki özel bir numara üzerinden yaptıklarıydı.

Soruşturmada ifade veren gizli tanık “Dua” ise savcılığa içinde bilgi ve belgelerin olduğu bir CD sunmuşlardı. “Dua” ifadesinde, “Sizlere vermiş olduğum CD içerisindeki bilgi ve belgelerin yetkili birimlerce araştırılmasını istiyorum. Yabancı devletlerde görev alan ABD askerlerinin yüzde 40’a yakını Mormon üyesidir. Hava Kuvvetleri olarak tabir edilen dosyadaki kişilerin bazıları rütbeli ABD askerleri, bazıları ise daha üst düzeyde istihbarat eğitimi almış olduğunu tahmin ettiğim kişilerdir. Bu şahısların ortak özellikleri, Mormon Kilisesi üyeleri olmalarıdır. Mailde ismi yazılı bulunan Jason Griffen’in gölde vaftiz yapışı e-mailde bulunmaktadır” iddialarını gündeme taşımıştı.

Mormonlar’ın İstanbul’daki Şube Başkanının Murat Çakır isimli şahıs olduğunu öne süren gizli tanık Dua, Sovoldi isimli word dosyasının içeriği hakkında, şunları aktarmıştı:

“Sovoldi isimli word dosyası içinde Kuleli Askeri Lisesi’nde İngilizce öğretmeni olarak görev yapan kişilerin isimleri vardır. Bu şahıslar Mormon Kilisesi mensuplarıdır. Murat Çakır isimli şahıs Mormonların İstanbul Şube Başkanı’dır. Kendisi aynı zamanda Amerikan vatandaşıdır. Eşi Amerikalıdır. Kenneth C. Abney isimli şahıs Amerikan Özel Kuvvetleri’nde komutandır. Kendisi Mormon Kilisesi adına Türkiye’de misyonerlik faaliyeti yürüten rahip olmaktadır. Kasım 2009’da gelmiş, Eylül 2011’de Türkiye’den ayrılmıştır. Albay rütbesinde bir subaydır. Ayrıca, Jason Griffen isimli şahsın Ankara’da vaftiz fotoğrafları vardır. Bu fotoğraflardaki isimlerden birisi Todd Hale isimli şahıstır. O dönemde F16 pilotluğu yapmaktaydı. Diğer şahıs da İncirlik Üssü’nden bir binbaşıdır. Ancak ismini bilmiyorum. 2011 yılında Ankara’da bunların başkanı olan Duard Sandy isimli şahıstı. Bu şahıs CIA Elektronik Dinleme Bölümü’nden emekli olmuşlardı!?”

Yardım Görünümlü PKK Dostları ve Mormonların Türkiye Düşmanlıkları!

Mormonlara ait kilisede görevli kişilerin emekli veya faal rütbeli asker olduklarını, Doğu ve Güneydoğu’da yardım görünümlü faaliyetlere katıldıklarını öne süren gizli tanık “Dua”, “Hakkâri, Yüksekova, Mardin, Diyarbakır, Urfa daha sonra Siirt, Bingöl, Kars ve Muş illerinde faaliyetler yaptılar, verilen harcama limitlerini aştılar, çok ciddi paralar harcadılar. 2010 yılında, o tarihte Siirt İl Emniyet Müdürü olan R. G. bunları Vali ile tanıştırarak Siirt’te faaliyet göstermelerini sağlamıştır. Hatta Siirt’te yaptıkları bazı törenlere Vali ve İl Emniyet Müdürü de katılmıştır…” itirafında bulunmuşlardı.

Evet, Türkiye’ye yeni Büyükelçi olarak atanan Jeffrey Lane Flake, işte bu karanlık yapının ve Siyonist Tarikatı MORMON’ların faal bir elemanıydı ve çok hararetli bir PKK sempatizanıydı!

Ve Sn. Erdoğan kendilerini saygıyla kabul buyurmuşlardı!? Sahi, güya Milliyetçi duyguları kabarık olan Sn. Devlet Bahçeli ve MHP kurmayları, neden acaba bu Siyonist Mormon Tarikat Mensuplarının, Türkiye’deki tahribatlarını hiç gündeme taşımaz ve tavır almazlardı?!

Bir soru daha: Bu Dindar Erdoğan iktidarı ve Koyu Türkçü MHP ortağı, Türkiye’ye atanan bütün Büyükelçilerin, özellikle Yahudi asıllı ve Siyonist Kafalı kimselerden seçilmeleri üzerinde niye hiç durmaz, bunun hikmet ve kerametlerini(!) Aziz Milletimize niye anlatmazlardı? Hani çok cesur ve dobra insanlardı!..

Mormonların desteklediği, Erdoğan iktidarının da normalleşmek istediği Siyonist İsrail Kurucuları Filistinli kadınlara Tecavüzü savunmuşlardı!

Siyonist İsrail Devlet Arşivinin internet sitesinde sansürlenen, ancak yaşanan teknik bir hata nedeniyle ilk kez ortaya çıkan 1948 yılına ait bazı belgeler, “üst düzey Siyonist yetkililerin Filistinli kadınlara tecavüzü ve Filistin köylerinin yok edilmesini” savunan kan dondurucu açıklamalarını gün yüzüne çıkarmıştı.

2022 Ocak ayında İsrail Devlet Arşivinin internet sitesinde yayınlanan belgeler, işgalci İsrailli yöneticilerinin Temmuz 1948’de yaptığı bir toplantının dökümünü içermekteydi. 1948 Arap-İsrail Savaşı dönemine ait dijitalleştirilmiş belgelerde, Yahudi asker ve sivillerin Filistinli Müslümanlara karşı işlediği savaş suçlarına ilişkin İsrailli yöneticilerin bazı beyanları karartılarak sansürlenmişti. Ancak sitede yaşanan teknik bir hata nedeniyle, bazı cümlelerin üzerinde sansür amacıyla kullanılan karartmaların tek bir tıklama ile kaldırılabildiği fark edilmişti.

İlk Siyonist Tarım Bakanının Filistinli Müslümanlara Tecavüze Sıcak Bakması!

Haaretz’in sansürsüz halini de paylaştığı belgelere göre, toplantıya katılan Siyonist İsrail’in ilk Tarım Bakanı Aharon Zisling, 1948’de Yahudilerin Müslüman kadınlara yönelik “tecavüz olaylarını affedebileceğini” söylemişti.

Siyonist Katil Ben Gurion’dan “Filistin köylerinin yok edilmesi” çağrısı

Belgenin ilerleyen sayfalarında sansürlenen bir diğer ifade ise İsrail’in çete oluşumunun kurucusu ve ilk Başbakanı David Ben Gurion’a aitti. Belgenin sansürlü versiyonunda Ben Gurion’un karartılan cümleleri açığa çıktığında, tam olarak şu ifadeleri kullandığı tespit edilmişti: “Köylerin toptan yıkılmasına karşıyım. Ancak büyük tehlike oluşturan ve büyük tehlike oluşturacak yerler var ve bunları yok etmemiz gerekiyor.”

Toplantıdaki İsrailli yetkililer ayrıca Kudüs, Yafa ve Hayfa gibi kentlerde, “Yahudi askerler kadar sivillerin de savaş suçlarına karıştığını” ve Yahudi sivillerin bile bu savaş suçlarına ortak olmalarının doğal karşılanması gerektiği” belirtilmekteydi.[2]

Vurgulanması gereken acı gerçek şu ki; bugün hâlâ, vahşi ve işgalci Siyonist yöneticiler, mazlum Filistin halkına karşı aynı zulüm ve tecavüzleri yürütmekteydi!.. İşte bu İsrail’le normalleşmek, bütün bu rezalet ve hakaretlere ortak olmak demekti!..

 


[1] Ö. Çelikdönmez – Dikgazete

[2] 9 Ocak 2022 – Milli Gazete

0 0 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Ahmet AKGÜL

Ahmet AKGÜL

AHMET AKGÜL KİMDİR?

 

Araştırmacı-Yazar, Düşünür ve Siyaset Bilimci olarak tanınan Ahmet Akgül, Milli Görüş çizgisinde önemli bir fikir adamıdır. Olaylara insan eksenli ve İslam endeksli yaklaşmaktadır.

2004 Ocak ayında, arkadaşlarıyla birlikte İstanbul’da aylık olarak yayınlanan “Milli Çözüm” Dergisini çıkarmaya başlamıştır.

Uzun süreli, ciddi ve çileli bir mücadele dönemi yaşamış ve bu duyarlı, tutarlı ve kararlı tavrını hiç bırakmamıştır. Bu yüzden pek çok sıkıntı ve saldırılara uğramış, defalarca mahkeme açılıp tutuklanmış ve hapis yatmıştır.

İnancımız ve ihtiyacımız olan evrensel hukuk kurallarının; bütün insanlığın ortak değeri ve hayat düzeni haline getirilmesi, “Demokrasi, Laiklik ve özgürlükler” gibi çağdaş kurum ve kavramların; ilmi ve insani temellere göre yeniden şekillenmesi… Ve Türkiye’nin yeni bir barış ve bereket medeniyetine öncülük etmesi konularında yoğunlaşmıştır.

Üstadımızın, başta “İnsanın Yozlaşması”, ardından “Adil Düzen ve Yeni Bir Dünya” ve yine “Barış ve Bereket Nizamı “İslam Davası” ve Yozlaştırılan “Cihat Kavramı” gibi birçok kitapları İngilizceye çevrilip merkezi Londra’daki Cagaloglu Yayıncılık organizesiyle; Amazon ve Bornes&Noble (bn.com) gibi dünya genelinde dağıtım yapan yüzlerce online sitesinde ve dijital (e-kitap) sayesinde 120 kadar ülkede yayınlanıp okunmaktadır. Ayrıca Üstadımızın “Yüce Kur’an’ın Manası ve Mesajı” başlıklı Meal-i Kerim yorumları İngilizce ve Rusça tercümeleri ile “Adil Düzen ve Yeni Bir Dünya” kitaplarının Rusça, Arapça, Çince, Japonca ve İspanyolca tercümeleri tamamlanıp basılmış olup; Almanca, Fransızca, Kırgızca ve Farsça tercümelerinde de sona yaklaşılmıştır.

Milli siyaset ve sorumluluk düşüncesini farklı bir boyutta ele alan ve yorumlayan Hocamız; yaklaşık 40 yıldır Türkiye’mizin her yerinde, Avrupa’da ve İslam ülkelerinde, önemli seminer ve konferanslara katılmaktadır.

Mili Görüş’e çöreklenmiş bazı şaibeli kişilerin gizli niyet ve tertiplerini haber vermesi, uzun vadeli hedefler ve stratejik tavizler sonucu Parti’ye girdiklerini sezmesi ve söylemesi nedeniyle, Ahmet Akgül’ün teşkilatlarda ve Milli Görüşçü kuruluşlarda hizmet vermesi engellenmeye çalışılmış; Erbakan Hoca ise, kendisinin daha bağımsız davranabilmesi ve nifak çarkı içinde körletilip kirletilmemesi için bu girişimlere karşı çıkmamış, ama kendisini uzaktan destekleyip yönlendirmekten de geri durmamıştır. Erbakan’ın “Adil Düzen” projeleri, AKP’nin siyasi hileleri ve karanlık ilişkileri, Fetullahçı Cemaatin gizli mahiyeti konularında sayılı uzmanlardandır.

1949 Elazığ doğumlu olan, çeşitli konularda yayınlanmış ve hazırlanmış 105 (yüz beş) eseri bulunan yazarımız, evli ve beş çocuk babasıdır.

 

Hocamız’ın Başlıca Kitapları:

● Yüce Kur’an’ın Manası ve Mesajı (Türkçe Meal-i Kerim. Abdullah Akgül Yayına Hazırladı.) (İngilizce ve Rusçaya çevrildi.)

Milli Sorunlarımız ve Sorumluluklarımız (2 Cilt)

Dünyanın Değişimi ve Erbakan Devrimi

Refah-Yol’la Rantiyenin Savaşı

Cemaatin Cılkı, Erdoğan’ın Çarkı, Erbakan’ın Farkı

Türkiye Kuşatılırken, Kuklaların Kapışması

Adil Düzen ve Yeni Bir Dünya (İngilizce, Rusça, Çince, Japonca, Arapça ve İspanyolcaya çevrildi.)

Bizim Atatürk

Küresel Fesatçılık ve Fetullahçılık

Dış Politika Yazıları (I) BOP’un Temel Taşları (1988-1998)

Dış Politika Yazıları (II) Tarihin En Talihsiz Yılları (2002-2015) 

Siyaset ve Strateji Bilgeliği

Osmanlı Sistemi ve Abdülhamit Siyaseti

İslam Davası ve Cihat Kavramı (İngilizceye çevrildi.)

● “İnsan”ın Yozlaşması (İngilizce ve Rusçaya çevrildi.)

Ah-u Figan’ım (Şiir)

Başörtüsü İnkârı ve İstismarı

İslamcı Münafıklar

Milli Şuur ve Ordu

20 Yıl Öncesinden; AKP Gerçeği ve Akıbeti

Bilge(!) Erdoğan’dan, İlkeli(!) Numan’a AKP Tezgâhı

Cezaevinde Yazdıklarım

Siyonizm-Deccalizm Ortaklığı

Devrim Simsarları ve Din İstismarcıları

Dilin Düğümü Çözüldü (Şiir)

Din Dengedir İslam İlericiliktir

Din – Devlet ve Demokrasi

Ergenekon Senaryosu “At Değiştirme” Operasyonu muydu?

(Kadiri - Haydari Tarikatı) Gönül Seması ve Tasavvuf Kapısı

Medeniyet Mücadelesi ve Mehdiyet Müjdesi

● Teşkilatçılık (İletişim ve İşbirliği Sanatı) Mesaj ve Metod

● Milli Görüş’ün Marazlıları

● Hak Davanın Hokkabazları

ABD’li Siyonistlerin, AKP’li Piyonistleri

İsrail'in Şımarması ve Armageddon Savaşı

BDP’nin Özerklik Kalkışması

Bir Devrim Yaşanıyordu!

Dünya Dönüşüme Hazırlanıyordu

Hidayet Kıvılcımı ve Hikmet Kılıcı (Şiir)

Katı Ulusalcıların ve Ilımlı İslamcıların Din ve Devlet Tahribatı

Osmanlı’dan Cumhuriyete Kripto Yahudiler ve Pakraduniler

Yüz Kur'ani Kavram ve Yorumları

Konularına Göre: Kur’an-ı Kerim Fihristi

Siyaset Şehveti ve AKP’nin Şerbeti (Yayına Hazırlayan: Ufuk Efe)

AKP’nin Akreplikleri (Yayına Hazırlayan: Ufuk Efe)

Terör-Masonluk ve Mafia Medeniyeti

Cumhuriyet Türkiye’sinde Nifak Hareketleri

Ruhlar-Sırlar ve Uzaydaki Yaratıklar

Sabah Yakın Değil miydi?

Tarikatların Hizmet Sahası ve Islahı

Tuz Kokarsa…

Gaflet miydi, Hıyanet miydi?

Tahribat Ortakları: AKP’nin Arkası, MHP’nin Markası

Türkiye Tarihi Dönemeçteydi!

Yakın Tarihimizde Yüceler ve Cüceler (2 Cilt)

Zafer Muştuları ve Fetih Hazırlıkları

Erbakan’dan İntikam Alanlar

Suriye’de Yaklaşan Hilal-Haç Kapışması

Başkanlık Diktatoryası

15 Temmuz Hıyanetinin Gizemi: Bir Darbe Analizi ve Sistem Krizi

Pazarlık Partisi ve Palavra İktidarı

Kemalizm-Tayyibizm Uyarlaması

Başka Çare Kalmamıştı

İslam’dan Uzaklaştıkça, İnsanlıktan Çıkılması

Dert Söyletir Aşk İnletir (Şiir)

● Hainleri Haşlama, Zalimleri Taşlama (Şiir)

● İstanbul Sözleşmesi ve Ailenin Çözülmesi

Türkiye'nin Erdoğan'la Sınavı ve Ukrayna Savaşı

 

Üstadımızın hazırladığı; İlköğretimden, Üniversiteye kadar öğrencilerimize inanç ve ahlâk esaslarını ve Milli-İnsani sorumluluklarını öğretecek Ders Kitapları:

● İlkokul 4-5: Çocuklar Sizin İçin Yaratılış Harikaları ve Din Ahlâkı

● Ortaokul-1: İslam; Doğal Hayat ve Güzel Ahlâktır

● Ortaokul-2: Allah'a İman ve Ahlâk Kuralları

● Ortaokul-3: Bilimin Işığında Allah’ın Varlık Kanıtları ve İslam Ahlâkı

● Lise-1: Yaratılışın Bilimsel Kanıtları

● Lise-2: İslam'ın Aydınlığı ve İmtihanın Şartları

● Lise-3: Müslüman; Güzel Ahlâk ve Sorumluluk Taşıyandır

● Lise-4: "Gençliğin Ahlâki Sorunlarına Milli Çözüm Programı"

● Üniversite-1: Yaratılış Sırları ve İslam’ın Esasları

● Üniversite-2: Allah'ın Varlığı ve İmtihanın Sırrı

● Üniversite-3: Olgun Müslümanın Hayatı ve İslam’ın Amacı

 

Üstadımızın Kitaplarından Derlenen Yeni Kitaplar:

● Ahmet Akgül’e Göre; Laiklik, Demokrasi ve Cumhuriyet Kavramları (Hazırlayan: Nevzat Gündüz)

● Üstat Ahmet Akgül’ün; Milliyetçilik Anlayışı (Hazırlayan: Orhan Atay)

● Ahmet Akgül’ün; Alevilik, Bektaşilik ve Şiilik Yaklaşımı (Hazırlayan: Veysel Uzun)

● Üstat Ahmet Akgül’e Göre; Kemalizm’le Atatürkçülük Farkı (Hazırlayan: Ufuk Efe)

● Ahmet Akgül’e Göre; Ülke Sorunları ve Çözüm Yolları (Hazırlayan: Okan Ekinci)

● Ahmet Akgül’e Göre; Genel Ahlâk Esasları ve Temel İnsan Haklarına Saygı (Hazırlayan: Fatma Betül Erişkin)

● Üstat Ahmet Akgül’ün; Siyonizm Saptamaları (Hazırlayan: Ali Çağıl)

● Ahmet Akgül’e Göre; Yaratılış Sırları ve İman Unsurları (Hazırlayan: Halil Yaman)

● Ahmet Akgül’e Göre; Din İstismarcıları ve Devrim Simsarları (Hazırlayan: Akın Cengiz)

● Üstat Ahmet Akgül’e Göre; Tarikat Yozlaşması ve Tasavvuf İhtiyacı (Hazırlayan: Abdussamet Çağıl)

● Üstat Ahmet Akgül’ün; Adil Medeniyet Programları (Hazırlayan: Osman Nuri Çelik)

● Ahmet Akgül’ün; Tarih Yorumları – 2 Cilt (Hazırlayan: Kâzım Gülfidan-Halil Altuntaş)

● Üstat Ahmet Akgül’ün; İlginç Anıları ve Rüyaları (Hazırlayan: Ramazan Yücel)

● Ahmet Akgül’ün; İçtihat Perspektifi ve Orijinal Projeleri (Hazırlayan: Abdullah Akgül-Ali Mert)

● Ahmet Akgül’ün; Hikmet Uyarıları ve Veciz Uyarlamaları (Hazırlayan: Neslihan Bayraktar)

● Üstat Ahmet Akgül Hocamızın; Tenkit (ve Tebrik) Yazıları – 2 Cilt (Hazırlayan: Mus’ab Eryıldız-İsmail Erkut)

● Ahmet Akgül’den; Siyaset ve Strateji Kuralları (Hazırlayan: Necati Akgül)

● Ahmet Akgül’e Göre; Yönetme ve Liderlik Sanatı (Hazırlayan: Yakup Gözübüyük)

● Ahmet Akgül’ün Saptamalarıyla; Erbakan ve İnsanlık Davası (Hazırlayan: Ahmet Cömert)

● Ahmet Akgül’e Göre; Erdoğan ve Takımının Ayarı ve Tahribatları – 3 Cilt (Hazırlayan: Nail Kızılkan-Sezai Kurt-Mehmet Sıtmapınar)

● Ahmet Akgül’e Göre; Fetullah Gülen’in Perde Arkası (Hazırlayan: Mehmet Akif Avcı)

● Ahmet Akgül’ün Gözüyle; Farklı Kesimlerden İnsan Manzaraları – 2 Cilt (Hazırlayan: Osman Eraydın)

● Ahmet Akgül Üstadımızdan; Erbakan Hoca’ya Yönelik İthamlara Yanıtlar (Hazırlayan: Necmettin Musa Bişkin)

● Ahmet Akgül'den Kahramanlık Şiirleri (Hazırlayan: İsmet Sezgin)

● Ahmet Akgül’den; Seçme Şiirler (Hazırlayan: Ömer Çağıl)

● Ahmet Akgül'den Şiirler Harmanı (Hazırlayan: Orhan Yılan)

● Ahmet Akgül'den Edep-İstikamet-Hikmet ve Hakikati Öğreten Şiirler (Hazırlayan: Yalçın Gözübüyük-Erdem Kaya)

 

Hocamızın Önsözünü Yazdığı Milli Çözüm Yayınları:

● Üstad Ahmet Akgül’ün Özgeçmişi ve Öğretileri (Yakup Gözübüyük)

● Haykırış (Şiir - Ali Çağıl)

AKP Yönetimi ve Tahribat Yöntemi Sistem Tahlili ve Siyaset Tenkidi (Nevzat Gündüz)

● Sözün Çözüme Dönüşmesi (Siyasi Fıkralar - Osman Eraydın)

● Ayar Aynası ve Nokta Atışı (Sosyal ve Siyasi Fıkralar - Erdoğan Bişkin)

Milli Çözüm Ekibinden: İlginç Rüyalar ve Manevi Uyarılar (2 Cilt - Hazırlayanlar: Fatma Betül Erişkin – Nail Kızılkan – Neslihan Bayraktar)

 

Yorumu Takip Et
Bildir
guest
11 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
Orhan

Keskin feraset, Keramet’e nal toplatir.!
Keskin feraset( Bugün ki Milli çözüm),

Keramet’e nal toplatir.
(bugün ki Akp iktidar ve muhalefet yanlısı ,ilahiyatcisi !profu! ,yazarı !,aydını, ! hocası,!)

SÜLEYMAN

Cehenneme Odun Taşımak
Erbakan hocamızın dediği gibi Yahudi hiçbir taşın altını boş bırakmıyor. Bizdeki pakradunlar yetmez sizde de mormonlar organize edelim diyen Siyonist anlayış doğusu ve batısı olmak üzere bütün insanlık alemini kendi hedefine hizmet ettirmek için yapmadığını bırakmıyor.
İslam alemi içerisinde nasıl tarikat ve cemaatlerden, siyasi ve bunlar gibi toplu oluşumların içine sızarak Siyonist hedefleri için bütün yolları denemişler ve bu yolda kısmen de olsa başarılı olmuşlardır. Bütün devlet içerisinde mason ve rotaryler gibi insan oluşumlarınıda kullanarak Yahudi soyundan gelen bizdeki pakradunları batıdaki mormonları her yerde en üstlere taşımışlardır.
Bizdeki ve dünya üzerindeki misyonerlik faaliyetlerini de sözde misyonerlik faaliyetleri altında aslında Siyonist emellerini kamufle ederek icra etmekteler. Ne hikmetse başta ülkemiz de illegal yapılan bu tür hareketlere ise izin verilmemesi gerektiği halde acaba neden ses çıkartılmamakta ve sanki destekler şekilde tavır takınılmakta, acaba aynı odaklar tarafından desteklendikleri için mi?
De ki: “(Artık) Hakk geldi, bâtıl zail oldu. Hiç şüphesiz bâtıl yok olucudur. (Çünkü Hakk gelince bâtıl batacak, Güneş doğunca karanlık kaybolacaktır.)”(isra 81. Ayet)
İstedikleri kadar debelensinler Hak hakim gelecek ve Hakkın önünde engel olmaya çalıştıkları bu çalışmaları cehennem ateşine bir odun daha fazla atmalarını sağlayacaktır.

Osman Nuri

Böylesi Manevi Mikropların Panzehiri MİLLİ ÇÖZÜM’DÜR…!
Muhteşem …. İnsanlığı uyandıran, tefekkür etmesine vesile olan, sorumluluklarını kuşanmaya sebep olan bir makale…

Bu sistem manen ve maddeten, insanların – hayvanların – bitkilerin – hatta cansız varlıkların bile düşmanı ….
Hiç durmuyorlar nasıl ifsat ederiz diye devamlı proje üretiyorlar işbirlikçiler üretiyorlar …. Manevi mikroplar diyebileceğimiz bu kuruluşlar dine değişik maksatlarla zarar veren, değiştirmeye çalışan, hak yolu batıla döndürmek isteyen satılık kalemler, yazarlar kurum ve kuruluşlar arasında gayet yaygın bir hastalık yapıcıdır ki hedefte tevhid ve iman nuru vardır.Bu manevi mikrop saçıcılar dine akıl başlığı altında pozitif ilimleri sokar, şekilciliği öne çıkarır, meal ve tefsirlerle oynayarak ayetin özünü değiştirir, sünnetleri farzların üzerine çıkararak İslam’ı evliyalar, türbeler dini yaparlar.Bu mikrobu tanımadan tedavi mümkün değildir. Çok şükür ki bu manevi mikropları ve kurucularını çok iyi tanıyan ve bunlra karşı panzehir olan günümüzde MİLLİ ÇÖZÜM’DÜR…

Makalede anlatılan hakikatleri onlarca parti var iktidarıyla muhalefetiyle, yüzlerce tarikat cemaat dernek vakıf sivil toplum kuruluşları var… Onlarca medya tv gazete sosyal medya mercileri var…. Onca sermaye sahibi kimseler var…. Onca akademisyenler proflar doçentler alimler var….

Ama bir tanesi çıkıp da insanlığın kanını emen manen ve maddeten sömüren yok etmeye çalışan IRKÇI EMPERYALİSTLERİN desteklediği bu hasta eden ilaca mahkum bırakıp sonunda da ölmesine sebep olan kurum ve kuruluşların amacını ortaya koyan , çözüm üreten , çıkmıyor…. Bunları duymadıkları bilmedikleri için mi çıkmıyor dersiniz… Hayır bal gibi de biliyorlar duyuyorlar anlıyorlar… Ama malesef bu kötülüğü oluşturan merkezi TANRI olarak gördükleri için bu hakikatleri ne dile getiriyorlar ne de çözüm sunma marifeti becerisi ortaya koyabiliyorlar… Yine bu hususta da TEK BAŞINA ÖNCÜLÜK EDEN KÖTÜLÜĞÜN MERKEZİNİ VE İŞBİRLİKÇİLERİNİ DEŞİFRE EDEN ONLARI ETKİDİZ VE ÇARESİZ BIRAKMAK İÇİN ÇABA HARCAYAN, ÇÖZÜM ÜRETEN MİLLİ ÇÖZÜM VE ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCAMIZ VAR…

Muş ab

Ya Milli Çözümle Kurtuluş Ya da Siyonist ve Uşakları Eliyle Esaret
“İşte Siyonist amaçlı Yahudilerin “Sabataist Dönme” kılıfıyla Müslüman sanılmaları, “Pakradun” sıfatıyla Ermenilerin arasına sızmaları, Avrupa’da “Protestan” kafasıyla Hristiyanlığı yozlaştırmaları, Amerika’da “Evanjelizm” Mezhebi olarak ortaya çıkmaları ve nihayet son 200 yıldır MORMON Kilisesini oluşturmaları, hep bu sinsi ve Şeytani gayeyi gütmektedir.”

Makalemizde konu olan “Sabataist, pakrudun, protestan, evanjelizm, mormor…” gibi Siyonist kesimin uzantılarını, zihniyetlerini, tahribatlarını durduracak fikri yapıyı sahip sadece Milli Çözümdür. Yetmez; Bu siyonist şebekenin insanlığa sunduğu barbar bir yaşamın yerine adaleti, huzuru, bereketi getirecek ve “Yeni Bir Dünya” projelerine sahip tek kişi Üstad Ahmet Akgül Hocamızdır.

Ali Çağıl.

SORULAR?
Mormonlar- Pakradunlar
 “ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi Jeff Flake” mormon kimliği piyasaya çıkmasın ve Türk mormonlar yani pakradunların işi zorlaşmasın diye mi Çavuşoğlu hiç yoktan sesini yükseltmişti?
Çavuşoğlu’nun-İbradi kökeni, Eski Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi Feridun Sinirlioğlu’yla görev değişimi ve Türk mormonları iddialarıyla bir bağlantısı var mıydı?
Mormonların sayılarının az gösterilmesi acaba dünyadaki çalışma alanlarını rahatlatma maksatlı mıydı?
Hem pakradun, hem mormonlar Dünya Siyonizminin operasyon timi görevini mi üslenmişti?
Bu kripto Siyonist yapı, Türk Cumhuriyetleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümet ve devletinde nasıl yapılanmıştı?
İlişkili İslami cemaat ve tarikatler hangileriydi?
AKP, MHP, CHP, HDP, İYİ PARTİ nin Siyonizmi sıkıntıya sokacak ya da onların dayattığı İstanbul Sözleşmesi gibi yasaların ve diğer ihanet vari siyasetin en önemlisi bu yapıya bilinçli yanlışlarıyla destek olan MUHALEFETİN bir iç organizesiyle (PAKRADON-MORMON) ilişkisi neydi?
Yoksa İslamcı, sağcı, solcu yapıların yıllardır bunların yaptığı ihanet ölçüsündeki yanlışlarına ses çıkarmamaları; islamcıların İslamsız siyaset ve ibadetle yetinme taassubu, solcuların çözümsüz sloganik kemalist oluşumları neyle açıklanabilirdi?!
Müslümanları çok eşlilik demogojisiyle suçlayan, solcu mostralar niye bu mormonların sınırsız evliliklerine ses çıkarmazlardı?
İslama hakaret içeren bu haberlerin yıllardır basın yayın sektöründeki kalemşörleri Pakradon-Mormon- Yahudiler miydi?
Ya dejenere edilmiş Adil Düzensiz Milli Görüş partilerinin ve bunların müntesiplerinin temiz duygularını istismar edenlerin mormon-pakradun ilişkileri nelerdi?

Evet belli ki tarih yeniden yazılıp düzenlenmeliydi. Milli Çözüm şuur ve feraseti tek çözüm kapısıydı.

Yörük Ali Efe

Hastalıkların asıl sebebi vücuda giren mikroplardır.
[quote name=”Narin ESERLER”]Yani hayretler içerisinde tüm basını ve sizleri takip ediyorum. Milletin derdi işsizlik, pahalılılık, geçim derdi ama bunları gündeme getirip insanların bu sıkıntılardan nasıl kurtulacağına projektör tutması gerekenler suskun. Ne iktidar, nede muhalefet işin çözümüne yönelik bir açıklama dahi sunamıyorlar. Hsr yüzyılda bir Mehdi beklenmiştir. Yani artık kurtarıcı bekliyoruz dersek abes olmaz. İnsanlığın yeni bir çıkışa ve kana ihtiyacı var.[/quote]

İnsanlar oraları buraları ağrıyınca, halsizleşip yorgun argın yatağa düşünce sanırlar ki , kapı pencere açıkta kaldı da cereyandan oldu. Ya da rüzgar esti geçti de ondan burnu akıyor… Ya da daha fenası ise herkesi hasta görünce yine sanırlar ki herkes hasta, devran böyle sanıp hastalığı kabul ederler, lakin bunun asıl sebebinin ne olduğunu düşünmez… Oysa senin hastalığının sebebi ne acık kalan pencere nede kapıdır. İçindeki mikroptur, mikrop….

Hiçbir hastalık yoktur ki sebebi olan mikrobu (virüsü) keşfedilmeden, ilacı ve arkasından şifası bulunsun.

Evet belki bazı palyatif tedbirler, pansuman vari ilaçlarla hasta kendini iyi hissedebilir ama hastalığının asıl kaynağı mikrop bulunmadan ve bunu yokedecek ilacı da verilmeden bu palyatif tedbirleri o hastayı ancak geri dönülmez bir vücud zararına sebebiyet verir, zira bu palyatif tedbirlerle hasta, hastalığıın farkına varmaz ve vücudunu hor kullanıp geri dönülmeyecek zararlar verir..

Evet, zahirde milletin asıl derdi geçim derdi gözükebilir ama zaten bu mikrobun belki de en hafif semptomlarından biridir… Zira biz biliyoruz ki geçim derdi olmak üzere şuanj toplumu saran, dejenerasyon, ahlaki çöküntü, yozlaşma vs vs. bunların hepsinin sebebpleri Batıl mikroplardır.

Ve bunlar kalkmadan hiç bir sorun da ortadan kalkmayacak ve vücud da iyileşmeyecektir.. Yoksa iktidarın yıllarca yaptığı palyatif, pansuman çarelerin sonunda geldiğimiz nokta herkesce malumdur, sorunun ana merkezine, mikroba dokunmadığı ve hatta bilhassa mikrobun yayılması için ne lazımsa bilinçli veya bilinçsiz yaptıkları için bu noktaya geldik.

Diğer medyanın ve hatta muhalefetin ne yaptığı malum, zira aynı mikrobun varyantları oldukları için yapabilecekleri, bir mikrobu öldürüp kendi mikropları için konak oluşturmalarından başka birşey olmayacaktır…

Oysa bir çözümün 3 saç ayağı vardır, tespit, teşhis ve tedavi…. Milli Çözüm bu üçünü de aynı anda yapmaktadır…. Tüm çözüm yollarınn açıklandığı ve yayınlanan bir sürü kitap, makale ve yazıları vardır… Bütün bu mikropların temelinde de ırkçı emperyalist siyonizmin olduunu da defalarca yazıldı ve çizildi…….

Evet her bir soruna, uffak tefek demeden, yıllardır projektör de tutuyoruz, bizzat yolda gösteriyoruz… Lakin güzel bir söz vardır;
“Görenedir görene, köre nedir köre ne?”

Hasan Çelik

Onların dağları yerinden oynatacak organizasyonları olsa bile biliniz ki Allah’ın dediği olur.” Prof.Dr.Necmettin Erbakan
Mücadele 21
[b](Unutmayınız ki) Allah, “muhakkak Ben ve Elçilerim galip geleceğiz” diye yazmış (ve kararlaştırmış)tır. (Allah’ın partisi ve Kur’an’ın takipçisi olanlar mutlaka kazanacak ve başarıya ulaşacaklardır.) Gerçekten Allah, en büyük Kuvvet sahibidir, Güçlü ve Üstün olandır.

https://www.mealikerim.com/58/mucadele/21%5B/b%5D

İbrahim 46
Gerçek şu ki, onlar (zalimler ve hainler, mü’minlere ve İslami girişimlere karşı) hileli planlar kurdular (ve kuracaklardır). Oysa onların (şeytani) hile ve hazırlıkları, dağları yerinden oynatacak (derecede bugün nükleer silahlara ve teknolojik imkânlara dayanmış) olsa da, Allah katında kesinlikle onları (boşa çıkaracak ve etkisiz kılacak kudret) planları ve programları vardır! (Allah zalim güçlerin mekir ve tuzaklarını kendi başlarına saracaktır.)

https://www.mealikerim.com/14/ibrahim/46

Mehmet S. PINAR

Planların Ötesinde bir Plan vardır.. Ve bu Plan Allah’a aittir.
Temeli, her türlü karanlık hile ve desiseye dayanan Siyonist zihniyetin lağvedilmesinin zamanı geldi artık … Hak’la savaşmayı kendine amentü edinen bu karanlık odak, Yeryüzünde ifsadı ve akla hayale gelmedik fıtrat ötesi yaşam tarzını finanse etmekten asla geri durmamaktadır. Her türlü planın ötesinde bir plan yapan ve bunun da en hayırlısını yapan Allahın iradesi pek yakında ve inşallah Milli Çözüm eliyle tecelli edecektir..

O.Ekinci

Nereye Neden Hizmet Ederler
İnsan bu melun siyonizmle niye iş tutar? Akla iki şey geliyor böyle durumlarda. Ya siyonizmin gerçek bir bağlısı olup, içinde bulunduğun milletten gözükeceksin, böylece o milleti siyonizme uşak, köle yapacaksın. Ya da makam menfaat icabı önce kendini sonra tüm milleti siyonizme köle yapacaksın. Tabi bu arada, bu tür siyonist yapılara sanki karşıymış gibi gözüküp yazı yazanlar asıl kimleri koruyup kollamaya çalışıyor iyi görmek lazım. Bu tüp yazarlar “Bu yapıların gelişip semirmesine iktidarların ellerinde her türlü belge ve bilgi olmasına rağmen “niçin izin verir” diye neden sormazlar??? düşünmek lazım.

Narin ESERLER

MİLLETİN GÜNDEMİ
Yani hayretler içerisinde tüm basını ve sizleri takip ediyorum. Milletin derdi işsizlik, pahalılılık, geçim derdi ama bunları gündeme getirip insanların bu sıkıntılardan nasıl kurtulacağına projektör tutması gerekenler suskun. Ne iktidar, nede muhalefet işin çözümüne yönelik bir açıklama dahi sunamıyorlar. Hsr yüzyılda bir Mehdi beklenmiştir. Yani artık kurtarıcı bekliyoruz dersek abes olmaz. İnsanlığın yeni bir çıkışa ve kana ihtiyacı var.

Mücahit D.

Şaşırdık mı hayır?!
Esad ile ailecek tatil yapan sonrasın da ABD li bir yetkilinin “Esad artık yürüyen bir tabuttur” diye açıklama yaptıktan sonra Suriye’de Esad’ı yıkılması için örgütlere fiilen destek veren ve Suriye’nin parçalanmasın da en büyük etken olan AKP hükümeti
-“Natonun ne işi var Libya’da?” dedikten hemen sonra fillen Libya’nın parçalanmasına yardım eden AKP hükümeti.
1 mart tezkeresi geçmeyince şaşıran hatta patronlarına azar işiten tezkere geçmediği halde Irak’ın parçalanmasına fiilen destek veren ve bunun için Amerika dan para alan AKP hükümeti…
Filistin davasına ihanet eden AKP hükümeti
Rahip olayın da ki sözlerine inanmış mıydık hayır? Bu kimseler abilerinin izin verdikleri kadar abilerine zahir de sallayabilirler. Hocamın dediği gibi ” yedi sülaleniz alnını secdeden kaldırmasa, Irakta ölen bir çocuğun vebalini ödeyemez!” çok yakın bir zaman da rezil ve zelil bir şekilde vatana ihanetten yargılanlarını göreceğiz İnşallah. Türkiye’nin kurtuluşu Milli Çözüme inanan kimselerin iş başına geçtiği zaman mazlumun ahı kahredecek münafık ve siyonistleri!

YORUMLAR

Son Yorumlar
11
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx