YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
67349420bba64
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 1 0 9
Bugün : 13037
Dün : 28478
Bu ay : 345831
Geçen ay : 983699
Toplam : 29199570
IP'niz : 3.233.242.216

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

BAŞARININ ANAHTARLARI VE BAŞKANLIĞIN ESASLARI

5 21 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Ahmet AKGÜL

Ahmet AKGÜL

Yorumu Takip Et
Bildir
14 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Muhterem Ahmet Akgül Beyefendinin yazılarını Heyecanla bekliyoruz acaba konular ve Gündem nasıl olacak ülkenin gidişatından haberdar olacağız ve hadisatın yorumunu öğreneceğiz diye Merakla bekliyoruz ve okuduktan sonra da Gönlümüz huzur ve umutla doluyor çok şükür Allah onun sağlığını ve afiyetini daim kılsın ve en kısa zamanda Muzaffer etsin

• Sevdiğiniz kişilerin, sevdiğiniz şeylerin ve sevdiğiniz davanızın (haklı hareket ve hizmetin) değerini bilin. Neyin değerini bilmezseniz, onun yokluğu ile sınanırsınız! Sağlığının değerini bilmeyen, hastalıkla terbiye edilir. Sevilmenin değerini bilmeyen, yalnızlıkla terbiye edilir. Hayatını anlamlı yaşamayan, ölümle terbiye edilir.

• (Bir insanda) Niyetle hareket eşit olmazsa, dil boşa döner. (Çünkü kuru lafa değil, davası ve sevdası uğrundaki fedakârlığa bakılacaktır!) Muhafaza edilmeyen ve sürekli takviye edilip beslenmeyen iman ışığı tez söner ve karanlıkta kalırsın!..


• Kendine hak olarak gördüğün hiçbir şeyi, hiç kimseye ve hele dava kardeşine çok görme ki Müslüman olasın!.. Kendine, ailene ve yakın çevrene reva görmediklerini, başka kimselere reva görme ki insan olasın!..



• Bağışıklık sisteminin yarısı TEVEKKÜL’dür. Tevekkülü olmayan kul, psikolojik olarak çöker, kaygı ve endişe çukurunda kaybolur gider. Böylece bağışıklık sisteminin yarısı çöker. Emin olarak söylüyorum ki, kaygı ve endişeyi tamamen bitiren tek şey TEVEKKÜL’dür!

Son düzenleme 5 ay önce Osman Nuri tarafından

, ihlas, mertlik ve netliktir,.Olduğundan başka türlü görünmeye ve insanların gözüne girmeyi tercih etmemektir.
İhlas her işinde Allah’ın rızasını gözetmek ve bununla manevi ve huzura ve doyuma erişmektir.
Dinde ihlas İslam’ın sadece kolayına gelen tarafına değil, tamamına sahip çıkmak.
Kendisini Kur’an’ın bütününe muhatap saymak. Dinimizin sadece iman ve ibadetle ilgili değil..
Emanet hürriyet ve adaletle ilgili hükümlerinin de uygulanmasını arzulamak ve bu amaçla çalışmaktır.
Kur’an’ı dışlayarak kurulan dengesiz ve değersiz bir ahlak düzeninin tahribatından.
inancını yaşayan Müslümanları sindirmeye ve insanları söndürmeye çalışan bir sistemin varlığından rahatsız olmayan ve hatta zulmün devamıyla destek çıkan bir kimsenin, ihlastan bahsetmesi riyakarlık, samimiyetten bahsetmesi sahtekarlıktır .
Hakkı savunmaktan kaçanlar,
Sonunda zülüm ateşine odun olurlar.
Karanlıkkara karşı en azından bir mum yakanlar ise aydınlık çaylara kapı açarlar.
Üzüldüğünüzde ve usanç geldiğinde bir gün öleceğinizi hatırlayınız… Kızdığınızda da karşındakinin bir gün öleceğini hatırlayınız!.. Elbette yaşantınız inişli çıkışlı olacaktır. Hasbelkader insan bazı yanlışlara dalacaktır. Ne mutlu daldığı hatalardan ders alıp yukarı çıkanlara!.. Üstelik inci-mercan, denizlerin dibinde olur, dibe vurmadan nasıl inci mercan toplayacaksınız? Sürekli olarak ve her halde Allah’tan ellerinizi bırakmamasını isteyin. Ayaklarınızı dininde ve davasında sabit tutması için Rabbinizden yardım dileyin… Ahirete doğru hızla giderken, sizi Allah’a, sizi cennete sürükleyecek dostlarınızın, kardeşlerinizin ellerini sımsıkı tutun ve bırakmayın. Birbirinizle konuşmalarınıza dikkat edin. Zira yanlış üslup, doğru sözün celladıdır!
İnsan, her köşesi imtihan olan dünyasında Allah’tan başka sığınacağı her kapıda, o kapının vefasızlığına, ihanetine, kibrine, mantıksız davranışına ve aldatmacasına  mahkûm  olacaktır!..

The New York Post tarafından, “harfi harfine” alıntılanan, Kissinger’ın; “10 küsur yıl içinde artık İsrail olmayacak…” sözü, gizemli bir gerçeği yansıtıyordu. Kissinger, “İsrail’in tehlikede olduğunu, fazladan trilyonlarca dolar harcayıp düşmanlarını ABD ordumuzla ezersek bile, İsrail’in kurtulabileceğini de söyleyemiyordu. Netanyahu’nun eski dostu Mitt Romney’i seçersek, İsrail’in bir şekilde kurtulabileceğini de anlatmıyordu. İran’ı bombalarsak, İsrail var olmaya devam edebilir de demiyordu. Kısaca, hiçbir çıkış yolu da öneremiyordu. Basitçe ve çaresizce, şu gerçeği belirtiyor ve “2024’te, İsrail artık olmayacak” demeye getiriyordu.[1]  Acaba hangi ayet ve hadislerin müjdesinden ve hangi âlimlerin haberinden yola çıkılarak bu sonuca varılmıştı? Siyonist ve emperyalist stratejistlerin bu derin kuşkularının ve çetin korkularının altında neler yatmaktaydı?

YA RABBİ İSRAİL’İ VE BÜTÜN İŞBİRLİKÇİLERİNİ BİR AN ÖNCE YERİN DİBİNE BATIR, BİR AN ÖNCE HARİTADAN SİLİNİP, ARKASINDAN SÜPER GÜÇ SANILAN DEVLETLERİN DİZE GETİRİLİP ADİL DÜZEN MEDENİYETİNİN KURULMASINI NASİP EYLE.Amin.

***

BÖYLESİ MUHTEŞEM NİMETLERE MUHATAP OLABİLMEYİ LÜTFEDEN ALLAH’A SONSUZ ŞÜKÜRLER OLSUN, RABBİM GEREKLİ DERSLERİ ALABİLMEYİ VE YAŞANTIMIZI BU HAKİKATLERE GÖRE ŞEKİLLENDİREBİLMEYİ NASİP EYLESİN.İNŞALLAH.

• Unutma, insan kendi tercihleri ile kaderini imzalar, hür iradesiyle karar verip mühürler! Öyle ise sen kaderini değil, kendini ve gayretini suçlayıver!.. Bu yıkıcı ve can yakıcı deprem sonrası, yetkililerin yaptığı gibi; yanlış kararlarınızın ve tedbirsiz davranışlarınızın sonucunu ve suçunu kadere yüklemeyin! Tedbirle kadere, kaderle tevekküle sarılıp sahiplenin!

• Kader filminden kareler yansıtan rüyalar, aynalar gibidir; ya içimizi aksettirir, ya da geleceğimizi gösterir. Zihnin ve gönlün kayıt cihazına ne yüklersen, ruhun ekranına o gelecektir. Ne var ki; göz dikkatle bakınca, gönül ise inanınca görmektedir. Nasihat tutmayanı musibet tutacağı ise kesindir.

• Üzüldüğünüzde ve usanç geldiğinde bir gün öleceğinizi hatırlayınız… Kızdığınızda da karşındakinin bir gün öleceğini hatırlayınız!.. Elbette yaşantınız inişli çıkışlı olacaktır. Hasbelkader insan bazı yanlışlara dalacaktır. Ne mutlu daldığı hatalardan ders alıp yukarı çıkanlara!.. Üstelik inci-mercan, denizlerin dibinde olur, dibe vurmadan nasıl inci mercan toplayacaksınız? Sürekli olarak ve her halde Allah’tan ellerinizi bırakmamasını isteyin. Ayaklarınızı dininde ve davasında sabit tutması için Rabbinizden yardım dileyin… Ahirete doğru hızla giderken, sizi Allah’a, sizi cennete sürükleyecek dostlarınızın, kardeşlerinizin ellerini sımsıkı tutun ve bırakmayın. Birbirinizle konuşmalarınıza dikkat edin. Zira yanlış üslup, doğru sözün celladıdır!

Son düzenleme 5 ay önce H.Ç. tarafından

• Kaliteli insan, kendisine yüz verilince şımarmayıp haddini gözeten ve görevini yerine getirendir.

• Kalp gafil olunca, gözün görmesi ve kulağın işitmesi insanın gerçeği bilmesine yetmeyecektir. • Hızlı yükselenlere imrenmeyin, çünkü en hızlı yükselenler tozlar ve saman çöpleridir.

• Küçük ve fani şeyleri önemseyenler, büyük ve bâki değerlerin kıymetini bilmeyenlerdir. • Hasetçilik yapanın huzuru, çabuk dışlayanın dostluğu, yalancının ise onuru sahtedir. • Yaratan her yerde hazır ve nazırdır. O’nu görebilmek için ruhunuzun ayarlarıyla oynamanız lazımdır. Frekansı yakalar yakalamaz her an, her yerde O’nu görmeye ve gerçek huzura ermeye başlayacaksınız!

  Milli Çözüm; bir bölgenin değil, bütün ümmetin ve insanlık âleminin sorumluluğu sırtındaymış gibi davranmak. Sorumluluk (devlet) sahibi olduğunda, yönetimindeki yerleri “Adil Düzen” kriterlerine uygun idare edebilecek, donanıma/şuura sahip ekip ve kadroları yetiştirme hassasiyetinde hareket eden bir okul diye düşünüyorum. 
 
   “Yeni Bir Dünyayı kurmak” üzerimize farz değil. Fakat tüm insanlığın saadeti için seferle “Adil Düzen”in kurulması ve tüm insanlığın zulümden kurtulup saadete ulaşması yani yeryüzünde adaletin tesis edilmesi için çalışmakla sorumluyuz. 

  “(Ey Müslümanlar!) Size ne oluyor (ve nasıl bir vicdani sorumsuzluğa kayıyorsunuz) ki; “Ya Rabbi, ehli (ve idarecileri) zalim olan şu ülkeden (ve şu düzenden) bizi kurtar, bize Kendi katından bir sahip gönder ve bize Kendi rahmetinden bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran; erkek, kadın ve çocuklardan oluşan aciz ve çaresiz (nice mazlum müstaz’af) kimseleri kurtarmak için Allah yolunda (çalışıp) çarpışmıyorsunuz? (Bu duyarsızlık ve nemelâzımcılık imani ve vicdani bir tavır değildir.) [Not: Bugün Filistin topraklarında soykırıma uğrayan mazlumların; Afrika’da, Asya’da ve Güney Amerika’daki milyonlarca aç, biilaç, çıplak ve muhtaç Müslümanların ve farklı din ve kavimden nice mazlum ve mağdur insanların ezilmesine ve sömürülmesine yol açan bu zalim ve Siyonist sistemi yıkacak ve yeryüzünde Adil bir Düzen’i kuracak niyet ve gayreti taşımayanları Cenab-ı Hakk bu ayetle ve şiddetle ikaz etmektedir.]” Nisa 75

  Dünyamızın sorunlarını çözecek, insanlığı huzura erdirecek, tam teşekküllü plan program ve projeler hazırlayan sadece Milli Çözüm var. Belki bu niyette/hayalde (plan, program ve hazırlıkları olmayan veya sadece belirli sorunlar üzerinde lokal çalışan) olabilir, çıkabilir. Fakat yarın, dünyanın idaresine geçecekmiş gibi inanan ve kadroları yetiştiren, hazırlıklarını buna göre tamamlayıp/olgunlaştıran (Kur’an’ın emrettiği ahlakı yaşamaya çalışan) Üstad Ahmet Akgül Hocamızdan başka ikinci bir insan bulamazsınız.

Üstad Ahmet Akgül Hocamızın çaba, gayret, hassasiyet kriterlerine baktığımızda aynı zamanda; sadece 85 milyon vatandaşımızı değil, 2 milyar Müslümanın, hatta 8 milyar insanın “hakkının” zayi/israf edilmesine fırsat vermeyecek “şuurda, gayrette, kabiliyette” kadrolar ve projeler hazırlamaktadır.

Hem dünyada hemde ahirette bizleri saadete uşaştıracak her biri başka bir tez konusu olan bu mercanları bizim istifademize sunan Muhterem Hocamıza şükran duyuyoruz. Bu inci mercanların kıymetini bilenlerden olmayı niyaz ediyor Rabbimize Hamd ediyoruz

“Rabbimiz, gerçekten biz: “Rabbinize iman edin” diye imana çağrıda bulunan bir çağırıcıyı işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür (iman ve istikamet üzerindeyken canımızı aldır).”
Al-i İmran Suresi 193

Bu yüce hikmetler, ne azim nimet
İlahi tâ özden,tabi kıl bizi
İstikamet üzre ,sebat nasip et
Rızna eriştir,şadan kıl bizi…

AYNAYA
• Eğer davanızı, dininizi, düşüncelerinizi söylemekten çekinir veya korkarsanız, zamanla dininizi, davanızı düşünmekten korkar hale gelirsiniz, unutmayın!

• Vicdanı suskun dost, düşmandan tehlikelidir, tanıyın! Aman, dikkat edin; hırs büyüyünce karakter küçülür, sakının!

• İnsan bazen olmayacak şeylere, olmayacak tepkiler verir. Üstelik en aşırı şekilde verir bu tepkileri. Birisi kolunuza, bacağınıza çarptığında normalde tepki vermeyecek bir insansınızdır,  fakat çarptıkları yerde bir yaranız varsa eğer , en beklenmedik tepkiyi, en yoğun haliyle gösterip hırçınlaşırsınız!”…

Son düzenleme 5 ay önce Ali Çağıl. tarafından

BİRLİKTEN KUVVET, AYRILIKTAN HÜSUMET DOĞAR

Ah şu makam hırsı varya
Çok şey kaybettirir, insanoğluna
Gerek var mı, ayrılığa gayrılığa
Yakışır mı, kin gütmek, insan olana

En büyük hastalıktır, “Ben” demek
Başarı için, gerek, gayret ve emek
Müminin görevi, biri birini sevmek
En büyük kazanımdır, kendin bilmek

Birlikten kuvvet doğar, anlayana
Ayrılık hüsumet getirir, unutma
Sen ben yok, “Biz” var, Hak davada
Nefsine uyan kaybeder, kalır yolda

Verilen nimetlerin farkında değiliz.
“Hiç” olduğumuzu idrak edebilmiş değiliz.
Ne az şükrediyoruz?
Ne kadar az gayret ediyoruz?!
Neden bu kadar sabırsızız?
Hocamızın merhametinin % kaçına sahibiz?
Bize bakınca, Hakk davaya imrenen var mı?
Dağlar kadar günahlarımıza rağmen, binlerce defa fırsat veren Rabbimize şükürler olsun.
Rabbim ayaklarımızı Hakk davada sabit tutsun. Amin…

“Mayınlı, her an patlamaya hazır bir arazide bulunmaktayız, ama karşıya geçmek zorundayız. Orada mayınlara basmamak için nasıl dikkat kesiliyorsak, ne kadar özen gösteriyorsak, hayatımızı, özellikle Allah’ın rızası ve tüm insanlığın rahatı için Milli Çözümle, Adil Düzen Devrimiyle ilgili sorumluluklarımızı ve tüm kulluk borçlarımızı bu dikkat üzere yürütme duyarlılığı takvanın tanımı ve icabıdır. Her an bir mayına tüm kulluk borçlarımızı bu dikkat üzere yürütme duyarlılığı takvanın tanımı ve icabıdır. Her an bir mayına basma, her an şeytanın bir tuzağına kapılma ihtimalimiz vardır. Bunları hesap ederek davranmak, ne aile ve komşuluk ilişkilerimizde, ne ticaret ve alışverişimizde, ne memuriyet ve mesleğimizde ve ne de siyaset ve devlet işlerimizde, asla kul hakkına girmemeye ve Allah’ın hukukunu çiğnememeye çalışmak; ülkemizin, devletimizin ve milletimizin kalkınması ve huzura kavuşması için çabalayıp çırpınmak, bunların tamamı “takva” kapsamındadır. Yoksa; şuursuzca çok tesbih çekmekle uğraşmak, elinde tesbihmatikle dolaşmak, gösteriş yapmak, ama fırsat bulunca her günaha batmak, öte tarafta faiz ve fuhuş serbestliğine, Haçlı AB’ye girme heveslerine, Siyonist İsrail’le iş birliğine arka çıkmak ve fetva uydurmak ise sadece riyakârlık ve sahtekârlıktır. Takva, kılık-kıyafetle falan alâkalı değildir. Yunus Emre ne buyurmuş asırlar önce? “Dervişlik olaydı taç ile hırka… Biz dahi alırdık otuza kırka!”

Öyleyse, Allah bir ekibe devlet nasip ettiğinde ve onlar; Başkan, Başbakan, Bakan, Genel Müdür, Müsteşar, Bölge Başkanı, Bölge Valisi, Belediye Başkanı sorumluluğu aldıkları zaman, bir bölgenin değil, bütün ümmetin ve insanlık âleminin sorumluluğu sırtımızdaymış gibi davranmak zorundayız.”

Hikmet dolu sözler Allah razı olsun. Rabbim sorumluluklarımızı ve tüm kulluk borçlarımızı bu dikkat üzere yürütme duyarlılığı nasip etsin. Selam ve dua ile

“Sürekli başkalarını suçlayan kişi yolun başındadır. Sürekli kendisini suçlayan kişi yolu yarılamış sayılır. Kimseyi suçlamayan kişi ise artık yolun sonuna varmış ve olgunlaşmıştır.”

Yarabbi yolun sonuna başarı, yüz akı ve yüce rızanı kazanmış bir şerefle ulaşmayı bizlere nasip et..

Başarının 7 T formülü bu formul her derdin dermanı bu formüle başlıyor.

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
14
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx
Paylaş...