CUMHURİYET; HAYSİYET VE HÜRRİYETTİR!
Milli şuur; milli, onurdur amaç
Adil Düzen ile, medeniyettir…
Hep böyle kalırsan, Batı’ya muhtaç
Sen hür sanılsan da, tam acziyettir
Özgürlük sistemi, Cumhuriyettir…
Çalış didin etme, kadere sitem
Takdir Hüda’nındır, sendense istem
İslam’a insana, yakışan sistem
Milli iradeyle, Cumhuriyettir
Buna karşı çıkmak, çirkin niyettir…
Maddi ve manevi, kalkınma yoksa
Kim trilyon dolar, dış borca soksa
Millet çoğu sefil, bir avuç toksa
Hâlâ suskun toplum, kof cemaattir
Fazilet rejimi, Cumhuriyettir…
İz’an varsa Hak’tan, kaçıp cayılmaz
Gafil narkozlanmış, vursan ayılmaz
Borca batık ülke, özgür sayılmaz
Haysiyetin şartı, çün hürriyettir
Selamet nizamı, Cumhuriyettir…
Zırtoda laf çoktur, boş edebiyat
Kurusıkı patlar, yoktur icraat
Beynin kalbin sıksan, akar cerahat
Münafık tanıtmak, mecburiyettir
Saadet düzeni, Cumhuriyettir…
Tarikat cemaat, vicdan müflisi
Münafık destekler, seçer Tiflis’i
Riyakâr sahtekâr, geçmiş iblisi
İstismar şeytana, mahkûmiyettir
Halka has yönetim, Cumhuriyettir…
Bilim bilgelikte, teknikte yarış
Görevindir kutlu, hedefe varış
“Yurtta barış” gerek, “cihanda barış!..”1
Bil “sebepsiz savaş, bir cinayettir!”2
Fırsat eşitliği, Cumhuriyettir…
Vatan kurtarılıp, durulmasaydı
Eğer Cumhuriyet, kurulmasaydı
Demokratik damga, vurulmasaydı
Ülkem Afgan olurdu, çamuriyettir…
Fazilet rejimi, Cumhuriyettir…
- “Yurtta sulh, cihanda sulh!..” (Atatürk)
- “Gereksiz savaş, bir cinayettir!..” (Mustafa Kemal)
Erbakan Hocamızdan Haim Nahum planını defalarca dinledik ve bu planının ana başlıklarıda aç bırakacaksın, işsiz bırakacaksın, borca esir edeceksin, dininden uzaklaştıracaksın ve yumuşak lokma yapıp yutacaksın diye anlatıyordu, Aziz Hocamız. İşte bu sebeple Türkiyemiz üzerinde senelerdir bu plan uygulanmakta ve şuanda zirvesini yaşamakta aç, işsiz, borca esir edilip dininden uzaklaştırılan toplum tamamen sinirleri alınmış halde pamuk gibi yapılmış durumda karnını doyurmanın derdinde olan halkın gözü hiç bir şey görmemekte ve maalesef hiç şey umrunda da olmamaktadır. Şiirimizin başlığı “Cumhuriyet; Haysiyet ve Hürriyettir!” evet aç, işsiz vede ahlaksız olan insanın ne haysiyet nede hürriyet umrunda değildir. Yani gerçek cumhuriyeti ancak ve ancak Adil Düzen de yaşayacak gerçek hürriyet ve gerçek haysiyetini yaşayacaktır.
Aziz Erbakan Hocamız “Önce ahlâk ve maneviyat,sonra ağır sanayi ve kalkınma” diyerek yola çıkmış toplumlara huzurun, barışın ve saadetin nasıl geleceğini bir cümlede anlatmıştı. Bunuda Aziz Hocamız bulduğu her fırsatta uygulamaya koymuştu.
“İnsan için hürriyet edebiyatta ekmekten, gerçekte ise ekmek, hürriyetine daha kutsaldır.
Bütün güzel kelime ve sözler ekmeksiz sunulsa, sunulan tüm güzellikler insan için yavandır.
Esir olup da aç kalsa insan, önce o esirim diye değil ‘açım ekmek verin’ diye bağırır.
Doğruluğu hakim kılmak istersen önce ekmek sun, çünkü insan için, ekmeksiz ahlâk da yalandır.
Toplumları iki şey yıkar: Birincisi “ekmeksizlik” ikincisi “ahlaksızlık”tır. Eğer insanlara ekmekle birlikte ahlâk verilmezse, ekmeği olup, ahlâkı olmayan insanlardan İnsanlık adına endişe duymak gerekir. Aynı endişeyi, ahlâk sunulup, ekmek sunulmayan insanların ahlâklarının devamı açısından da duymak gerekir. Bilinmelidir ki, insanlar için ekmeksiz ahlâk, ahlaksız ekmek olmaz!
Muhammed Muhtar Han, Siyasi Siyaset kitabından 43. sayfa
Cumhuriyetin aslı bizim. Niye aslı bizim? Cumhuriyet’in yapılışını hatırlayalım: Cumhuriyet, Batılı emperyalistlerin düşmanların ülkemizden denize dökülüşü bu ülkenin evlatlarının Amerikan mandasını isteyenlerin değil, BAĞIMSIZ DEVLET İSTEYEN MİLLİ GÖRÜŞÇÜ = MİLLİ ÇÖZÜM’CÜ(şimdiki ismiyle) evlatlarının gayretiyle başarılmıştır. İstiklal savaşı böyle yapılmıştır. İstiklal Savaşının hazırlıkları Erzurum ve Sivas’ta yapıldı. Millet Meclisi’nin kuruluşu için çalışmalar… Sivas’ta yapılmış olan toplantının sembolik resmine bugün baktığımız zaman Mustafa Kemal Atatürk’ün bir yanında Sivas Kadısı Hasbi Efendi, öbür tarafında Erzincanlı Şeyh Fevzi Efendi. Meclis açılıyor Hacı Bayram’da dua yapılıyor… Meclis’in kapısında her birini ayrı bir müftü ayrı bir Kadı yapıyor… Bu savaşı yapan başta Atatürk ve bu Kadılar bu müftüler BAĞIMSIZ DEVLET İSTEYEN MİLLİ ÇÖZÜM’E İNANMIŞ MİLLİ GÖRÜŞ’E İNANMIŞ kimselerdir.
Şuan toplamda 161 tane ülkemizde parti kurulmuş durumda… En son yeni kurulan A PARTİ… Ne zaman millet aslına rücu edecek olsa veya ne zaman alternatif olarak çare olarak çözüm olarak MİLLİ GÖRÜŞ = MİLLİ ÇÖZÜM’e dönecek olsa hemen Siyonistlerin Bölge Şefi devreye giriyor
( nasıl anlıyoruz 1970 de Milli Nizam Kurulduğunda Saffet Bayram Aşık isimli Siyonizm’in Türkiye Bölge Şefi MNP’ye bazı şartlar koştu partinin hayatının devam edebilmesi için.. Eeee Milli nizam’a gelenler diğer partilere gitmiyor olabilir mi?!! Elbette gidiyor işte bu gelenek hala devam ediyor Siyonistler boş bırakmaz) yeni bir parti kurdurarak; CUMHURİYET’İN MUHAFIZI VE TEK ÇARESİ OLAN MİLLİ ÇÖZÜM’E İNANMIŞ BİR CUMHURBAŞKANI’NI kamufle etmeye çalışıyorlar. Ama çaresi yok artık bu numaralarınız tutmuyor tutmayacak..
İnşaallah Cumhuriyet’in devamı ve aslının muhafazası için MİLLİ BİR MUTABAKAT yoluyla Milli Çözüm’e inanmış bir Cumhurbaşkanı’nın ülke idaresine geleceği günler eli kulağında olduğunu hissediyoruz ve inşaallah İsrail ve avanesini etkisiz yetkisiz çaresiz bırakıp tarihin çöplüğüne gömerek mutlak doğrular esas alınarak mutlak yanlışlardan da sakınılarak yepyeni ADİL BİR DÜZEN’in KURULACAĞI GÜNLERDE buluşmak ümidiyle!..
Şûrâ 37
(Gerçek mü’minler;) Büyük günahlardan ve çirkin utanmazlıklardan (fuhşiyattan) kaçınıp çekinenlerdir ve kızdıkları-gazaplandıkları zaman da affedip bağışlayabilen (kimse)lerdir.
Şûrâ 38
Onlar Rablerinin (her emrine) icabet ederler, namazı dosdoğru yerine getirirler, (devlet, millet ve hükümet) işlerinde meşveret ederler (ülkeyi danışma ve dayanışma sonucu alınan ortak kararla yönetirler.) Kendilerine verdiğimiz rızıktan da (Allah yolunda) harcayıp infak ederler. [Not: Bu ayet, cumhuriyete ve demokratik yönetime işarettir.]
https://www.mealikerim.com/42/sura/38
Şûrâ 39
(Olgun ve onurlu mü’minler;) Bir haksızlığa uğradıkları (temel insan haklarına tecavüze kalkışıldığı) zaman; yardımlaşarak (tüm haklarını koruyacak kurum ve kuralları oluşturarak) birlikte (ortak savunma paktı geliştirip) harekete geçenlerdir.
Vatan kurtarılıp, durulmasaydı
Eğer Cumhuriyet, kurulmasaydı
Demokratik damga, vurulmasaydı
Ülkem Afgan olurdu, çamuriyettir…
Fazilet rejimi, Cumhuriyettir…
“Mustafa Kemal’in bize emanet ettiği bu Devleti, Cumhuriyeti… Akıl ve bilim dayanaklı, Kur’an ve Sünnet kaynaklı gerçek ve örnek bir İslam düşüncesini… Çağdaş medeniyet ufkunu da aşacak milli ve insani kalkınma modelini ve Adil Bir Düzen idealini; doğru anlamak, uygun yorumlamak ve doyurucu bir konsensüsle mirasına sahip çıkmak yerine, O’nu gâh faşist ve despotik saplantıların, gâh Darwinist ve komünist safsataların öncüsü gibi gösterme çabaları, Atatürk’e ve Türkiye’ye yapılacak en büyük kötülük sayılmalıdır…
Elbette O da bir insandır; düşünce ve devrimlerinde yanıldığı noktalar vardır. Aşırıya kaçtığı veya noksan bıraktığı durumlar olacaktır. İçinde bulunduğu zor şartlardaki, Siyonist ve emperyalist odakların çok yönlü kuşatmasını kırma çabaları sırasındaki kararlarında bazı hatalar yapması ve yanılması gayet doğaldır. Hatta bunların bir kısmının kendisi de farkına varmış, düzeltmeye çalışmış ve bu konuda samimi itiraflardan sakınmamıştır.”
Bizi asıl ilgilendiren Atatürk’ün şahsi hayatı ve hataları değil; O’nun çok özel yetenekler ve özverili gayretlerle başarıp emanet bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve kurumları, hedeflediği ve ulaşmamızı vasiyet ettiği yüksek ufuklardır.”
Üstad Ahmet Akgül
https://m.ahmetakgul.net/sayfa/sozler/2
“Herkesin istediğini yapabileceği bir yerde hiç kimse istediğini yapamaz. Baş olmayan yerde herkes baş, herkesin baş olduğu yerde herkes köledir.”
Aziz ERBAKAN Hocamızın doğum günü olan Cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümü;Tüm insanlığa huzur ve barışı getirecek Adil Düzenin yeryüzüne hakim olmasına vesile olmasını Cenabı Allahtan niyaz ederim.Bu uğurda hiç bir kınayıcının kınamasından korkmayan Hakkı savunan Milli Çözüm ekibi ve şahsi manevisi Muhterem Ahmet Akgül Üstadımızı saygı ve hürmetle ellerinden öperim. Bizlere yıllarca dayatılan yanlış algı ve bilgileri değiştirerek Cumhuriyet ve Hürriyet gibi kavramların gerçek manasını ve değerini öğrenmemize vesile olduğu için kendilerine müteşekkiriz.İyiki varsınsınız Muhterem Hocam.
Siyonist Haham Hayim Nahum planı
Adım adım işliyor!…
Açlık, sefalet
Ahlaki yozlaşma, İslam’dan uzaklaşma
Borca esaret
Milli birlik ve dirlikten kopuşma, kapışma ve kamplaşma sürüyor.
Bütün kalelerimiz, bir bir düşüyor!
Dış güçleri, işbirlikçileri
Hepsi, Sevr’i düşlüyor…
Gaflet, dalalet ve hıyanet
Kol geziyor
Diyalog davulcuları,
Demokrasi çapulcularını, davet ediyor
Emperyalist leş kargaları
Başımıza üşüşüyor…
Eşkıya Kandilden inip
Mecliste yol kesiyor!…
Uyanın dostlar
Dayanın dostlar
Cumhuriyet üşüyor!…
Merhum Erbakan Hocamızın ima ile dahi olsa cumhuriyet/Atatürk aleyhine bir sözü-davranışı yokken geniş kesimler, hatta yakın çevresi istismardan geri durmamış, hocamızı zor durumlara sokmuşlardı, malesef hala da var. Kaldı ki Erbakan gibi biri örneğin Arabistanda yaşasaydı belki adı bile duyulmayacaktı. Milli Çözüm bu konuda da rehber
İnsan onuruna yakışan, zalimin elini kırıp mazlumun hakkını muhafaza eden ve tüm dünyaya “Adil Düzen nedir?” sorusunun cevabını layıkıyla vereceğimiz günlerin habercisi olması umuduyla: Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Milli şuur; milli, onurdur amaç
Adil Düzen ile, medeniyettir…
Hep böyle kalırsan, Batı’ya muhtaç
Sen hür sanılsan da, tam acziyettir
Özgürlük sistemi, Cumhuriyettir…
Erbakan Hocamızdan ezberlediğimiz
“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki: TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU; Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!”
Müjdesi sadece Türkiye’nin ve ümmetin ancak Milli Çözümle kurtulacağı değil!
Asıl Milli Çözüm’ün mutlak iktidar olacağını göstermekte, haber vermektedir.
Erbakan’ın manevi bereketi ve Allah’ın himaye ve inayeti ile günümüzde Hamas fiili ve askeri çarpışmayı Milli Çözüm ise fikri cihadı yürütmektedir.
Allah ayaklarımızı kaydırmasın. Yolumuzdan davasından caydırmasın.
Üstad Ahmet Akgül Hocamızın 30/10/2024 tarihli sohbetlerinden.
Çalış didin etme, kadere sitem
Takdir Hüda’nındır, sendense istem
İslam’a insana, yakışan sistem
Milli iradeyle, Cumhuriyettir
Buna karşı çıkmak, çirkin niyettir…
Kuran emri; akleyle
Akil ile istişareyle
İlim ve bilimle hep ilerye
Cihad ve ictihadla hep yeniye
Selamet nizamı Cumhuriyettir
ELHAMDÜLİLLAH!..
Bir şiir ile katı İslamcıların
Ilımlı İslamcıların
Ve Kemalistlerin oyunlarını bozmak
Bil ki büyük ferasettir!
Köprü olmak büyük meziyettir,
Bu yolda ancak dirayetliler yürüyebilir.
Okumaktan bile korkanlar varken,
Hizmet etmek ne büyük şereftir!..
CUMHURİYET ÜŞÜYOR
Siyonist Haham Hayim Nahum planı
Adım adım işliyor!…
Açlık, sefalet
Ahlaki yozlaşma, İslam’dan uzaklaşma
Borca esaret
Milli birlik ve dirlikten kopuşma, kapışma ve kamplaşma sürüyor.
Bütün kalelerimiz, bir bir düşüyor!
Dış güçleri, işbirlikçileri
Hepsi, Sevr’i düşlüyor…
Gaflet, dalalet ve hıyanet
Kol geziyor
Diyalog davulcuları,
Demokrasi çapulcularını, davet ediyor
Emperyalist leş kargaları
Başımıza üşüşüyor…
Eşkıya Kandilden inip
Mecliste yol kesiyor!…
Uyanın dostlar
Dayanın dostlar
Cumhuriyet üşüyor!…
https://www.millicozum.com/mc/2009/ekim-2009/cumhuriyet-usuyor/