YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
674f91f351635
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 1 5 6
Bugün : 1909
Dün : 30630
Bu ay : 116724
Geçen ay : 890827
Toplam : 29861290
IP'niz : 18.97.9.175

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

ÇÜRÜK ÇARIK, DİKİŞ TUTMUYOR

Bu ne arsızlıktır, bu ne pişkinlik
Kul hakkı gözetmez, salim olur mu?
Hâlâ böbürlenir, gurur şişkinlik
Ahmak alçak; akl-ı, selim olur mu?

Dostunu aldatıp, malını çalan
Hırsızdan beterdir, hileyle alan
Milyonları kapıp, uykuya dalan
Hainlerden daha, zalim olur mu?

Yalanla riyayla, iman barışmaz
Pekmez ile çirkef, asla karışmaz
Vicdan olan kötü-lükte yarışmaz
Kardeşin kandıran, müslim olur mu?

Hâlâ hırsızlığın, itiraf etmez
İnsaf ehli Hak’tan, inhiraf etmez
Eğer mert mü’minse, insiraf1 etmez
Gizli kin güdenden, silim2 olur mu?

Birkaç soytarının, ismini yazıp
Zehrini kusuyor, giderek azıp
Pişmanlık beklerken, pis çukur kazıp
Hayâsızlık yapan, teslim olur mu?

Bu nasıl tevbekâr, istiğfar etmez
Ahrete inanan, yerin nâr etmez
Çıban deşilmeden, merhem kâr etmez
Çürümüş kaysıya, islim3 olur mu?

Bak mizanı şaşmış, miyarı4 laçka
Hem ruhani bilgi, sayarı laçka
Hidayet kararmış, ayarı laçka
Vicdansızdan daha, muzlim5 olur mu? 

Ne kadar istedik, Hak yola gelsin
Sadıklarla birlik, kol kola gelsin
Ya Rabbi hidayet, has kula gelsin
Lütfet şehadet son, halim olur mu!..

  1. İnsiraf: Kelimeleri eğip bükmek.
  2. Silim: Barış, uzlaşı.
  3. İslim: Kükürt dumanı, buhar.
  4. Miyar: Değer ölçüsü.
  5. Muzlim: Karanlık, kapalı.
4.3 24 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Ahmet CÖMERT

Ahmet CÖMERT

Yorumu Takip Et
Bildir
22 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Sn. El-Kunduri!

Verdiğiniz bu mükemmel Meal-i Kerim’in Üstad Ahmet Akgül’e ait olduğunu da yazalım, ki nankörlerden sayılmayalım…

Nevzat Gündüz

 

AKILLI KİŞİ, KUL OLUR GİDER

      

Mü’min odur alın, terini kutlar
Münafık haramı, salkımla yutar
Kimisi Bâtılın, sağını tutar
Kimi de sapıtıp, sol olur gider…
        
Kimi hayır işler, Hak takibinde
Kim çirkefe dalar, şer ekibinde
Kimin sermayesi, kazan dibinde
Kimi dolgunlaşır, ful olur gider…
      
Gafil Hak yerine, halka yaslanır
Günahla kirlenir, kalbi paslanır
Kimi mücevherdir, ender rastlanır
Çoğu basit fasit1, bol olur gider…
        
Bazısı herkese, çatar sebepsiz
Bazı hayvan gibi, yaşar hedefsiz
Kimi isyan eder, Rabbe edepsiz
Kimi sadık sağlam, kul olur gider…
      
Asılsız palavra, atıp sıkarsın
O yılan dilinle, gönül yıkarsın
Yalanla yalama, olup çıkarsın
Her türlü kötülük, yol olur gider…
        
Bak rahat durmazsa, atın eyerde
Sırtını sızlatan, şiş var bir yerde
Kimi kıymetleşir, altın değerde
Kimi sahte para, pul olur gider…
        
Hep ihlaslı amel, kalıcı olur
Riya kibir zelil, kılıcı olur
Kimisi Allah’ın, kılıcı olur
Kimi de şeytana, kol olur gider…
        
Yiğit baş kaldırır, mazlum dövene
Sefiller aldırmaz, soysuz sövene
Kimi diken gibi, batar sevene
Kimi koku saçan, gül olur gider…
      
Ecel gelip çatar, vakt-i vedadır
“İrcii”2 hitabı, Hak’tan nidadır
Varı da yârı da, Dosta fedadır
Bu fani dünyadan, dul olur gider…
      
Milli Çözüm çölde, serin gölgedir
Halkı Hakka taşır, emin bölgedir
Nuh’un Gemisidir, arif bilgedir
Dostun ayağına, çul olur gider…
        

1- Fasit: Fesatçı, bozulmuş.

2- İrcii: Allah’ın kullarına “Geri dön!” çağrısı.

“Garâbetin bu da bir nevidir ki insanlar
Hakikati bulayım der de başka yolda yürür
Tesadüf eylese bir yerde ez-kazâ bir gün
Hakikat onlara, onlar hakikate tükürür.”

Ferit Kam

“Ne kadar istedik, Hak yola gelsin
Sadıklarla birlik, kol kola gelsin
Ya Rabbi hidayet, has kula gelsin
Lütfet şehadet son, halim olur mu!..”

Mümin bir kulun tek derdi “Lütfet şehadet son, halim olur mu!..” böyle bir sonu yüce yaratıcıdan istemektir. O’nun rızasına adanmış bir ne güzel bir ömür sonunda rızasına kazandıracak bir şekilde yaşanmış bir hayat ne güzel bir hayattır.

Her zaman her şeyiyle örnek olan Aziz Erbakan Hocamıza soruyorlardı. Öldükten sonra nasıl anılmak istersiniz. Aziz Hocamız “Canıyla malıyla cihat eden bir kul olarak.”diye cevap vermişlerdi. Rabbimiz bizleride böyle anılmayı nasip etsin, biz kul olarak Rabbimizden isteriz takdir O’nundur.
Bir gün Peygamber Efendimize bir kabile reisi müslüman olmak için geliyorlar, kelimeyi şahadet getirip müslüman olduktan sonra yapması gerekenleri soruyor. Peygamber Efendimiz Namaz, oruç, cihat, zekat gibi yapılması gerekenleri anlatıyor. Sonrasında kabile reisi söz alıyorlardı. Ben kabile mi bilirim bizler biraz korkak insanlarız savaşmayı cihat’ı beceremeyiz, birde mala mülke biraz düşkünlüğümüz fazladır. Bu ikisini yapmasakta namazı, orucu biraz fazla yapsak nasıl olur diye sorunca Peygamber Efendimiz “Ya cennete nasıl gideceksin”diyordu. Rabbimizin rızasının en çok amelde olduğu en net bir şekilde bizlere öğretiyordu Peygamber Efendimiz. Bizlere çağımızda İslamın nasıl yaşanması gerektiğini öğreten vede çağımızın yürüyen Kur’an’ı olan Aziz Erbakan Hocamızı tanıtan Ahmet Akgül Hocamızla tanıştıran Rabbimize ne kadar şükretsek azdır, böylede bir nimete Rabbimiz nankörlerden etmesin yeterlidir sadık bir kul için…

Son düzenleme 20 gün önce Süleyman Görgülüler tarafından

Şüphesiz O (Kur’an, Hakkı bâtıldan, helâli haramdan, mü’mini münafıktan, dostu düşmandan fasl ile) ayırt eden (net ve kesin) bir sözdür (İlahi bir kelâmdır). (86:13)

DÜRÜST KAZANIR
          
Cenab Hak’tan korksan, halktan utansan
Kötülükten takvan, tasan kurtarır…
Vicdanına uysan, zora katlansan
Manevi kamera, asan kazanır…
        
Biçmek için önce, ekmek gerekir
Rahmet için zahmet, çekmek gerekir
Ayağın kırılsa, sekmek1 gerekir
Zevkler gelir geçer, tasan kazanır…
        
Hak hayır yolunda, gayretli cesur
Nefsi hususunda, olmalı yüsur2
Artık başkasında, arama kusur
Zehir yutanlardan, kusan kazanır…
        
Sen gel önce Hakkı, Bâtılı ayır
Dava dostlarını, yakını kayır
Hayırda israf yok, israfta hayır
Savurgan saçılır, kısan kazanır…
        
Ruhunu emerler, günahlar kenen
Yararsız bahane, “mazeret” denen
Gerçek pehlivan o, nefsini yenen
Şerre koşan değil, tırsan kazanır…
      
Nimet şefkat paylaş, huzur dolasın
Zulme bulaşırsan, saçın yolasın
İyilik düşün ki, iylik bulasın
Bencillik zarardır, ihsan kazanır…
      
Her yaptığım bana, kâr kalır sanan
Şehvete kapılan, Şeytana kanan
Az zararsız diye, zehire banan
Arzuları azar, yasan kazanır…
      
Hayat çok kısadır, kaçıyor fırsat
Son pişmanlık para, etmiyor heyhat
Dürüstlük onurdur, eğrilik berbat
Sahte değil sadık, Hasan kazanır…
      
Bak Milli Çözüm’e, ürüyor cahil
Firavun davasın, sürüyor bahil3
Mayınlı alanda, yürüyor gafil
Kaçan değil doğru, basan kazanır…
        
1- Sekmek: Tek ayak üstüne sıçrayıp yürümek.
2- Yüsur: Kolaylık, yumuşaklık, sühulet.
3- Bahil: Nefsini düşünen, bencil hain.

Ya Rabbi!

Sen bizi, nefsimizin ve şeytanın her türlü hile ve hıyanetinden arındır ve kurtar.

İmanlarımızı kemale erdir. Kardeşliğimizi pekiştir. Milli Çözümün kıymetini bilenlerden eyle. Nankörlerden değil, layık olmaya çalışanlardan ve gayret edenlerden eyle.

Rabbimin muradı; imtihan olsun*
Herkes ayarını kendisi görsün
Mahşere varınca, ettiğin bulsun
Sakın nefsim, sakın! Bu yol çileli
Müflislik çok ağır, yamultur beli…

*Üstad Ahmet Akgül Hocamızın sohbetinden…

“Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra, bir daha kalplerimizi caydırma (ayaklarımızı kaydırma), bize katından rahmet ve inayet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen.” (Âl-i İmrân Suresi 8. Ayet, Ahmet AKGÜL Meali)
https://www.mealikerim.com/3/ali-imran/8

Son düzenleme 22 gün önce Necati AKGÜL tarafından
  • 4:65
  •  
  • (Ey Nebim!) Hayır (onların zannettiği gibi) değil; Senin Rabbine andolsun ki, aralarında çekiştikleri şeylerde Seni hakem kılıp, sonra Senin verdiğin hükme, (hem de) içlerinde hiçbir sıkıntı (ve gizli itiraz) duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, onlar hakkıyla iman etmemişlerdir. (Çünkü iman; Ayet ve Hadisleri kutsal ölçü edinmeyi gerektirir. Bu ayete göre adil devlet ve hükümet kararlarına da itaat edilmelidir.)

Câsiye 23
Şimdi Sen, kendi (nefsi) hevâsını ilah edinip (bencil tutkularına, boş gurur ve kuruntularına tapınmaya başlamış) kimseyi görmez misin? Ki Allah da onu bir ilim üzere saptırmış, (yani bazı bilgi ve becerilerine kibirlenerek, onları yanlış tefsir ve tatbik ederek ve kendisini herkesten üstün görerek azıtmış olduğundan Cenab-ı Hakk) kulağına ve kalbine mühür basmış, (böylece nasihat dinlemez ve İlahi hükümleri kabullenmez şekilde hidayeti kararmış) ve gözleri üstüne bir perde asılmış, (bu yüzden gerçekleri göremez şekilde feraseti alınmış kimselerin sapkınlığını ve azgınlığını fark edip sakınmanız gereken kişileri artık bilmelisiniz!) Şimdi Allah’tan sonra, kim ona hidayet verecektir? Siz yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?

https://www.mealikerim.com/45/casiye/23

Gazze de ailemizi kaybedip çocuklarımızın parçalarını poşetlere doldurmadik

Çin zindanlarinda dinimizi savunmadik

Savaş meydanlarında aç kalıp kopan kolumuzu telle baglamadık

Allah lütfetti davasına kabul etti.

Layık olamadık en azindan nankör etme yarabbi.
Sen milli cozume gönül vermis tüm kardeşlerimizi bağışla ve layık olmadan canımızı alma allahim.

SUSANLAR KUSANDAN ALÇAK!
       
Bir mü’mine, iftiraya
Susanlar, kusandan alçak!
Her hileye, entrikaya
Susanlar, kusandan alçak!
          
Tek Allah’a biat eden
Malla canla, cihat eden
Kutlu Zat’a, isnat eden
Susanlar, kusandan alçak!
        
“Hırsız” diyen, Hocasına
Lanet karı, kocasına
Kül atılmış, goncasına
Susanlar, kusandan alçak!
        
“Dilsiz Şeytan”, çok iğreti
Vicdan sönmüş, yok gayreti
Ne tepkisi, ne hayreti
Susanlar, kusandan alçak!
        
Hoca gibi şahsiyeti
Tan edenin, pis niyeti
Yok bunların, haysiyeti
Susanlar, kusandan alçak!
        
Unutma, fani cihandır
Hakkı tutan, şeref Han’dır
Elbet hayat, imtihandır
Susanlar, kusandan alçak!
      
İslam, Allah yapısıdır
Saadet, Hak kapısıdır
Münafıklar, kir pasıdır
Susanlar, kusandan alçak!
        
Ey vefakâr, ehli cihat
Milli Görüş, Hak’ka ricat
Dik durmayan, bulmaz necat
Susanlar, kusandan alçak!
      
Kalbi kara, AK sanıyor
Adı HAS ya, pak sanıyor
Cahil onu, HAK sanıyor
Susanlar, kusandan alçak!
      
Haydi diril, doğrul artık
Dost uğrunda, yoğrul artık
Hainlerden, kurtul artık
Susanlar, kusandan alçak!

Bakara 195
Allah yolunda (Adil bir Düzen kurulsun, hazırlıklı ve caydırıcı bir savunma gücünüz bulunsun diye) infak (harcama ve fedakârlık) yapın; ve sakın kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. (Cihad yolunda sorumluluktan kaçmak ve maddi fedakârlıktan kaytarmak suretiyle bütün servet, hürriyet ve haysiyetinizi düşmanlara kaptırmayın.) Daima ihsanlı (sorumlu ve duyarlı) davranın (Hakkı hâkim kılma ve milli savunma konusunda oldukça dikkatli ve gayretli çalışın, görev ve sorumluluklarınızı en iyi şekilde yerine getirmeye bakın). Şüphesiz Allah, ihsan ve iyilik ehlini sever (ve mükâfatlandırıp başarıya eriştirir).

https://www.mealikerim.com/2/bakara/195

Çok ustaca ve profesyonelce rolünü yerine getiren MÜNAFIK VE HAİN tipleri tanımak ve deşifre etmek, yetmez onların halk arasında her türlü itibarını saygınlığını hürmet edilirliğini inanılırlığını yok etmek ve münafık -hainlerin tüm negatif durumlarını yakın çevresine ve diğer dış çevrelerine de ilan edip iyilerin gözünü açmayı başarmak iyilerin gözündeki perdeyi kaldırmak günümüzde MİLLİ ÇÖZÜM sayesinde olmaktadır. EY MÜNAFIKLAR VE HAİN KARAKTERLİLER UNUTMAYIN :Erbakan’ın mübarek şahsına, davasına ve manevi mirasına Milli Çözüm sahip çıkmaktadır! . Milli Çözüm Mehdiyet ve Mesihiyet Devriminin hizmetkârıdır! Hak ile Bâtılı, mü’minle münafıkı en net ve mert şekilde ortaya koyan Milli Çözüm, hikmet ve hakikat aynasıdır!

Ve o türlerine yine sesleniyoruz ve haykırıyoruz : Devran Milli Çözüm’ündür!
Çatlasanız da, patlasanız da, kin ve hasedinizden kıvranıp dursanız da… Beklenen ve müjdelenen zafer ve şeref MİLLİ ÇÖZÜM’e ait olacaktır!.. İşte bizzat Aziz Erbakan Hocamızın o tarihi ve talihli hatırlatmaları:
“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki; TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU; Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!”

BAKARA SURESİ 9. AYET
Onlar (münafıklar, sözde) Allah’ı ve iman edenleri aldattıklarını (zannetmektedirler); oysa onlar, sadece kendilerini aldatmaktadırlar ve (ama bunun) şuurunda değillerdir. (Çünkü Allah’ı ve mü’minleri aldatmaya çalışanlar, ancak kendilerini kandıran kimselerdir.)

Son düzenleme 24 gün önce Kemal Serkan tarafından

Bu nasıl tevbekâr, istiğfar etmez
Ahrete inanan, yerin nâr etmez
Çıban deşilmeden, merhem kâr etmez
Çürümüş kaysıya, islim3 olur mu?

Tasavvuf düşüncesinde nefis, aslında bir tanedir. Ancak içinde bulunduğu durum göz önünde bulundurularak, emmâre, levvâme, mülhime, mutmainne, raziye, marziyye ve kâmile olarak yedi mertebeden oluşmaktadır. Her mertebenin kendi özellikleri vardır. Alt mertebeden bir üst mertebeye geçtiğini sanan kişi aldanır. Çünkü aynı anda tüm mertebeler için imtihan devam etmektedir. Bu nedenle “ben bir şey oldum” sanıp benlik taslayanların akıbeti iyi olmamaktadır.
son nefesimize kadar ciddiyetle hata ve günahlarımzı hafife almadan hemen tövbe istiğfarla bir daha yapmamak üzere pişmanlık duyarak tövbe etmelliyiz.
Rabbim hepimize nasuh tevbesi nasip etsin Amin

Ne kadar istedik, Hak yola gelsin
Sadıklarla birlik, kol kola gelsin
Ya Rabbi hidayet, has kula gelsin
Lütfet şehadet son, halim olur mu!..

Sakın ha)   K endilerine açık deliller  (ve kesin Kur’ani hükümler)  geldikten sonra ayrılığa düşüp ihtilaf edenler  (ve Hakk’tan kayıp gidenler)   gibi olmayın! İşte bunlar için büyük bir azap vardır.

Görüntüsü temiz ama kalbi kirli olanlardan, yüzümüze gülüp ama arkamızdan fesatlık yapanlardan, sözleri sağlam ama zihniyeti bozuk olanlardan, herkese karşı iyi portresi çizen ama menfaatleri için iyi yüzlü olanlardan , yaptığı bir iyiliği sürekli konuşan ama karşısındakinin bin iyiliğini görmeyenlerden, doğuştan omurgalı olan ama insanca duruşu olmayanlardan, dinim İslam görüşüm milli deyip ama şeytana yoldaşlık edenlerden; zamanımızın Tercümanı eliyle gözlerimizdeki kalplerimizdeki o perdeyi kaldırttın hakikatı görür hale gelmemizi sağlattın ve böylece gerçek Milli Çözüm Ehli kıldın Allah’ım. Sonsuz şükürler ederiz.

BELKİ DE SON UYARIDIR!

 
 
Bilgiçlik taslamak, cahillik örtmez
Okuyup anlamaz, kasipsiz1 insan…
Numara cömertlik, bahillik2 örtmez
Hürmet kıymet görmez, cazipsiz3 insan…
 
Yıllardır boşa mı, emek çekeriz
Çorak tarlaya mı, tohum ekeriz
Biz olgunluk netlik, özen bekleriz
Öğrenip kaydetmez, kâtipsiz4 insan…
 
Sorup araştırmaz, cahil kalacak
Etrafına nasıl, ışık salacak
Yüzme bilmez derin, derya dalacak
Kirin temizlemez, nazifsiz5 insan…
 
Milli Çözüm hastır, hayra hizmettir
Bu yolda uğraşmak, büyük kısmettir
Sadıkların ismi, Nail İsmet’tir
Ne yarar ilimsiz, cazipsiz6 insan…
 
Yüz kere uyardık, halâ duyarsız
Meal mana bilmez, gider ayarsız
Yorum yazmaz; kendin, yormaz tutarsız
Nasıl tebliğ yapsın, hatipsiz7 insan…
 
Unutma her hata, vicdan ayartır
Sonra mahcup eder, yüzün karartır
Boş bir pişmanlıkla, ömür sarartır
Saygısız kaygısız, hasipsiz8 insan…
 
İlimle zikirle, huzra doyardım9
Kur’an ikliminden, hikmet duyardım
Uyar mı uymaz mı, son kez uyardım
Hakk yoldan savrulur, sahipsiz insan…
 
Ben yoruldum canlar, yoğrulmadınız
Tam gönülden Dosta, doğrulmadınız
Hocanız üzmekten, yorulmadınız
Hayırdan mahrumdur, nasipsiz insan…
 
 
 
 
 
 
1- Kasipsiz: Kârsız, kazançsız
2- Bahillik: Cimrilik, pintilik, bencillik
3- Cazipsiz: İlgi çekmez, ihtiyaç hissedilmez kişi
4- Kâtipsiz: Not almak ve yazı-yorum yazmak hususundan yardımcısız ve duyarsız insan
5- Nazifsiz: Özensiz, dikkatsiz, temizliksiz
6- Cazipsiz: İlgi çekmez, ihtiyaç hissedilmez kişi
7- Hatipsiz: Kelime bilgisi ve konuşma yeteneği kısıtlı ve kısır kişi
8- Hasipsiz: İtibarsız, itimatsız ve asılsız kimse
9- (Hidayeti ve istikameti bulan) Şunlardır ki, onlar (tam ve sağlam) iman etmişlerdir ve kalpleri Allah’ın zikriyle itminana (huzur ve sükûnete) erişmiştir. Şunu kesinlikle biliniz ki kalpler ancak Allah’ı zikretmekle (O’nu devamlı hatırlayıverip, emir ve yasak çizgisinde hareket etmekle ve sürekli Kur’an meali okuyup düşünmekle) mutmain olup (huzur iklimine ve Hakke’l-yakin -kesin iman- derecesine yetişir.) (Ra’d Suresi: 28’inci Ayet)

PEYGAMBER (as)’ı İHTİYARLATAN TEHDİTLER ve SADIKLARLA BERABER OLABİLMEK…

HUD SURESİ 112,113

(Ey Resulüm!) Emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Seninle beraber (küfür ve kötülükten) tevbe edenler de (böyle davransın). Ve (sakın) azgınlaşıp (haddinizi aşmayın). Çünkü O, yaptıklarınızı Görendir.

Hakk davasına ve halkına ekonomik ve ahlâki olarak) Zulmedenlere (asla) eğilim göstermeyin (onları hiçbir şekilde desteklemeyin), yoksa size de ateş dokunur (Allah’ın azabına ve gazabına uğrayıverirsiniz). Sizin Allah’tan başka velileriniz (sahibiniz ve destekçiniz) olmadığına (göre), sonra yardım da edilmezsiniz. [Not: Bu iki ayet Hz. Peygamber Efendimizin: “Hud Suresi’nin bu tehditleri Beni ihtiyarlattı” buyurdukları İlahi tembih ve tavsiyelerdir.]

TEVBE SURESİ 119
-Ey iman edenler! (Her konuda) Allah’tan korkun (Kur’an’ın ve Resulüllah’ın yoluna uyun) ve (Hakk davasında sağlam duran) doğru (sadık)larla birlikte olun (ki iman; Hakka tarafgirlik ve davaya sadakattir).

Son düzenleme 25 gün önce HÜSEYİN SELMAN İSEN tarafından

Bu merhametin karşılığı, kin ve hayasızlık ise bütün Peygamberlerin ortak cümlesi;

“Utanmıyorsan, dilediğini yap!”

Ne kadar istedik, Hak yola gelsin
Sadıklarla birlik, kol kola gelsin
Ya Rabbi hidayet, has kula gelsin
Lütfet şehadet son, halim olur mu!..

  ÖNÜNÜ GÖRMEYENLER, ÖNDERLİK TASLIYORLAR!

        

Hiç kancıktan kahraman, görülmüş mü tarihte

Dava eri olmadan, liderlik taslıyorlar…

Dünyada mümkün değil, hatta olmaz Merih’te

Zerre çile çekmeden, rehberlik taslıyorlar…

        

Nefsine köle olmuş, gezer gizli kafesle

Gaflet dalâlet sarmış, alçalır her nefesle

Baştabip olacakmış, özentiyle hevesle

Henüz kalfa değilken, reislik taslıyorlar…

        

Yalan riya huyları, iftira silahları

Hem nefsü hevaları, bunların ilahları

Marazlı münafıklar, imkânsız iflahları

Gerçek mü’min olmamış, mürşitlik taslıyorlar…

        

Hep bizimle uğraşır, zalimlere dokunmaz

Cahil cesareti var, Kur’an meal okumaz

Sabır ve sadakatle, ilmik ilmik dokumaz

“Elif be” ders almamış, âlimlik taslıyorlar…

      

Üç beş alkış alınca, hayale kapılıyor

Taraftarım var diye, kendin büyük sanıyor

Oysa tam iki milyar, ineğe tapınıyor

Önünü görmeyenler, önderlik taslıyorlar…

      

Milli Görüş gerçeğin, merak bile etmiyor

Adil Düzeni sorsan, aklı fikri yetmiyor

Erbakan istismarı, hiç tükenip bitmiyor

Daha derviş olmamış, ermişlik taslıyorlar…

      

Şükür ölüm mahşer var, maskeler sökülecek

Herkeslerin ayarı, ortaya dökülecek

Mü’min boynu dünyada, Mevlâ’ya bükülecek

Hakkı murad etmiyor, müridlik taslıyorlar…

      

Lakin bir de yakında, kutlu devrim yaşanır

Tüm sahte liderlerin, bağlıları boşanır

Sadıklar bayram eder, sahtekârlar haşlanır

Karpuz teker yapmamış, mucitlik taslıyorlar…

https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/onunu-gormeyenler-onderlik-tasliyorlar-siir/

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
22
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx
Paylaş...