YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
66449980e7cd3
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 7 6 9 0
Bugün : 12205
Dün : 21588
Bu ay : 305015
Geçen ay : 737322
Toplam : 23821301
IP'niz : 3.144.2.233

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

 

ERBAKAN HOCA’NIN RÜYADAKİ UYARILARI

VE KORONA BELASI

        

FATMA BETÜL ERİŞKİN / 02.04.2020 / KONYA

Rüyamda: Aziz Erbakan Hocamızın Makam-ı Şeriflerinin hemen dışında oluyorum. Beton duvar aralıklarından Makam-ı Şerife bakıp dua ediyorum. Girişteki güvenlikçi yanıma gelip: “Neden içeriye girip orada dua etmiyorsunuz?” diye soruyor. Ben: “Belki birileri daha gelir de huzura beraber gireriz diye bekliyorum” diyorum. Görevli tekrar içeriye giriyor. Gözlerimi kapatıp, Erbakan Hocamızın rüyaların en başından okumamızı emir buyurdukları surelerin tamamını, yavaş yavaş okuyorum. Bir taraftan da içimden, “Keşke bu sureler bitinceye kadar Erbakan Hocamızın huzurlarına çıkmaya yüz bulabileceğim değerli bir kardeşim gelmiş olsa da, onunla beraber girsek!” diye dua ediyorum. Fil Suresinden Nas Suresine, Amener-Rasûlü’ye kadar bütün sureleri okuyorum. Hangi sureyi okuyorsam gözümün önüne, Erbakan Hocamızın rüyalarda o sureyi anlatışları; bazen yumuşacık, bazen öfke kabarık sesleri ve surelerin hikâyeleri geliyor. Nihayet, sureleri okumayı bitiriyor ve gözlerimi açıyorum ve yeniden içeriye bakıyorum. Solumdan bir ses: “Bu banklarda kimler oturdu, kimler içleri yüzlerinde, hıyanetleri kalplerinde, şeytanları beyinlerinde geldi, geçti önümüzden!” buyurdular. Dönüp bakamadım ama ses Erbakan Hocamıza aitti. Ben: “Ben de her gelişimde içimi, kalbimi okuyacaksınız, tüm yanlışlarımı yüzüme vuracaksınız korkusuyla giriyorum Aziz Hocam huzurunuza!” dedim. Erbakan Hocamız: “İnsan, farkına vardığı, telafi yoluna gitmeyi arzuladığı ve ilk fırsatta telafi için uğraştığı yanlıştan kurtarılacak ve inşallah sorumlu tutulmayacaktır!” buyurdular. Ben: “Aziz Hocam, tüm bu yaşadıklarımız; acaba bir türlü telafi yoluna gidemediğimiz hatalarımız ve günahlarımız dolayısıyla mı?” diye sordum. Erbakan Hocamız: “Doğrudur! Diğer peygamberlerin kavimleri, işledikleri birer büyük günah dolayısıyla helâk olmuşlardır. Efendimizin bu asırdaki kavmine ve ümmetin haline bakınca; diğer kavimlerin tek tek yaptıklarının şimdi topluca, hem de hiç yüzlerini kızartmadan, üstelik her yapılana bir kılıf bularak yapıldığını görüyoruz. Elbette tüm bunların bir karşılığı olacaktı! Hep söyledik; “Allah’ın gazabı, başkasının gazabına benzemez! Allah’ın öfkesi, başkasının öfkesine benzemez! Allah’ın sabrını zorlamayın!” diye ikaz ettik… İşte, Allah hesabını görmeye başlamıştır ve artık hiç kimseye zerre miktarınca haksızlık yapılmadan, herkesin tek tek hesabı görülecektir!” buyurdular. Ben: “Aziz Hocam, peki biz bu beladan kendimizi nasıl koruyacağız, nasıl kurtaracağız? Sizin huzurunuza bile çıkmaya korkarken, Rabbimizin huzuruna nasıl varacağız?” dedim. Erbakan Hocamız: “Sürekli O’nun rahmet kapısını çalarak! Şimdi Allah size bir fırsat verdi. Sizi evlerinize, eşlerinize, çocuklarınıza yakınlaştırdı. Kimseyi misafir edemeyecek, kimseye misafirliğe gidemeyecek hale getirdi. Neden? Bazen tek tek, bazen ailecek ama her an Allah’ın kapısını çalın diye. Siz Allah’ın kapısını her zaman tövbe ve temenni ile çalın ki, Allah da sizin kapınızı rahmet ve inayetiyle çalsın. Kendinize, özünüze, ibadetlerinize, dualara dönün; dönün ki Allah da size ihsan ve ikramıyla dönsün. Bu ay böyle geçer, belki diğer ay da. Allah bunca yıldır, haram aylarda kan gölüne döndürülen İslam topraklarını, bu toprakları kana bulayanları, bu saldırı ve katliamlara hava sahasını açarak Siyonist Haçlılarla işbirliği yaparak vesairelerle destek olanları ve tüm bu kan ve gözyaşlarına göz yumanları ve alkış tutanları işte şimdi Korona vebasıyla evlerine kapattı. Dışarıya çıkmayı, konu-komşu, çarşı-pazar, alışveriş merkezlerini gezip dolaşmayı yasakladı. Birbirini görmekten korkar hale getirdi herkesi. Hem de nasıl? Tankla, tüfekle değil; çıplak gözle görülemeyecek kadar küçücük bir virüsle! İyi de Hocam, neden? Çünkü her nefis tek tek Nemrutlaşmıştı ve Nemrut’un sonu bir sivrisinekleydi. Öyle ki, Nemrut’a bile gözle görülebilen sinek musallat eden Allah, size gözle görülemeyen, nasıl ve neyle korunacağınızı bilemeyeceğiniz, kimden, nereden ve nasıl yaklaşacağını bilemeyeceğiniz bir virüs musallat etti. Kuyusunu kazdığınız, her fırsatta ayağını kaydırmaya çalıştığınız, ağza alınmayacak sözlerle incitip kırdığınız dava kardeşlerinize hasret bıraktı sizi! “Yav iyi hoş da, biz daha yeni sohbete katılmıştık, sanki sohbetten yeni çıkmış sayılırız, yeniden hafta sonu gelmiş, yarın yine aynı sohbete varacağız!” diye hayıflandığınız o sohbetlere hasret bıraktı! “Biz öncekini okumadan, yeniden yazı yazmış, yaptığı sohbeti dinlemeden, yeniden sohbet hazırlamış, iki sohbeti nasıl yetiştirip dinleyeceğiz?” dediğiniz Ahmet’e sizi hasret bıraktı. Bak, dün akşamki canlı bağlantıyı iftar bekler gibi beklediniz. (Ey Milli Çözümcüler:) Bizce bu ihtar en çok da size! Allah, sizin has yüzünüze, badem gözünüze bakıvermez. Sizin keyfiniz yetsin diye ümmetin, hatta tüm insanlığın kurtuluşu elinizle gerçekleşsin diye beklemez. Görünmeyen, noktadan küçük bir virüs yardımıyla, süper güç saydığınız, dev gibi, yıkılmaz ve başa çıkılmaz sandığınız ABD’yi, İsrail’i ve AB’yi fareye çevirir, evlerine kapatıp aciz ve çaresiz bırakır; kendilerine ürettirdiği virüsü işte böyle yine kendi başlarına bela edip şaşkınlığa uğratır!.. Karı-kocayı, çoluk-çocuğu birbirinden korkacak hale getirip bunaltır!” buyurdular ve bir süre sessiz beklediler. Ben: “Aziz Hocam, bu halden nasıl kurtuluruz? Bu ortama bulaşmadan Feth-i Mübin’e nasıl ulaşırız?” diye sordum. Erbakan Hocamız: “Çok isteyerek ve gayret göstererek!.. Allah’tan layığınca korkup kötülüklerden çekinerek!.. Devamlı şuurla ve huzurla dua ederek! Tedbirlere riayet ederek! Dava kardeşlerinizi maddi-manevi koruyup kollayıp destekleyerek!.. Elbette bu günler de geçer. Kiminiz derin yaralar alır, kiminizin ayağına çamur bile bulaşmaz. Siz siz olun, “Benim ayağıma çamur bile bulaşmaz” demeyin, gemiye binin! (Milli Çözüm’ün kıymetini bilin!) Geminin sağlam kalmasında, boyasında-cilasında, çivisinde-vidasında Ahmet’e destek verin. Onun desteği tam da, siz kendinizin yalandan desteğinizle bari gemideki yerinizi sağlamlaştırın! Tövbe edin, ibadet edin, dua edin. Bak, Ahmet size bu olayı güncelleyerek anlatır yine. Yunus Aleyhisselamın kavmine Allah 40 gün mühlet verdi. Eğer haksızlık ve zulme taraf olmaktan vazgeçip tövbe etmezlerse, hepsini helâk edeceğini bildirdi. Yunus Aleyhisselam, kavmini tövbeye davet etti, ama kavmi söz dinlemedi. Hz. Yunus kavminin tövbe etmeyeceklerini görünce, 37. gün “Bunlar helâk olacaklar” diyerek şehri terk etti. İlahi azabın ve gazabın belirtileri baş gösterince, kavmi işin ciddiyetini anlayıp pişmanlığa yöneldiler. Gözyaşları ile ve samimi olarak tövbe ettiler. Allah’tan af dilediler. Allah da tövbelerini kabul ederek üzerlerindeki azabı kaldırdı. Böylece helâk olmaktan kurtuldular. Şimdi, el-Hak bu son kavim haddini fazlasıyla aşmıştır. Haramlar helâl sayılmış, dünyevileşme ruhları kapsamış, hidayetleri kararmış, günah deryasına dalınmış, en hafifi, haksızlık etmeyenler bile zulme sessiz kalmışlardır. İyilikleri emretme görevi yapılmamış, kötülükten sakındırılmamış, hatta sakınılmamıştır!.. Rabbimiz de topyekûn, tüm insanlığı Korona virüsüyle ikaz etmiştir: “Kendinizi düzeltin, yoksa önce onar, sonra yüzer, sonra biner, sonra da topluca helâk ederim!” demiştir. Bu süreçte iman etmiş olanların gideceği yer cennet, cemal; günahkârların gideceği yer cehennemdir. İtalya örneğine bak; aynen Yunus Peygamberin kavmine olduğu gibi, bunlara da toplamda 40 gün mühlet verilmiş, tevafuğun böylesi! Mart ayının ilk günlerinde bu virüsle mücadele edilmeye başlandığını düşünürsek, Türkiye’de kuluçka dönemi 7 Nisan’da bitiyor. Yani tahmini 38’inci gün; bıçak sırtı gibi, yine tevafuktur, aynı zamanda 7 Nisan Berat Kandilidir. E, kardeş, o tarihe kadar Hz. Yunus’un kavmi gibi, samimi tövbe ve dua ederek, Rabbimize yönelin ve Milli Çözüm mes’uliyetini yerine getirin ki; Berat gecesi hürmetine her birinizi bağışlayıp kurtarsın ve Beratlarınızı sağınızdan alın inşallah. Bakalım, geçen Beratta kimin defterine ölüm, kimin defterine zulüm, kimin defterine cennet-Cemal yazılmış? Bekleyip göreceğiz. Biz her zaman olduğu gibi, samimiyetle ve safi bir gönülle dua edip isteyenin yanı başında, bir nabız atışı yakınında beklemekteyiz!” buyurdular. Daha sonra yanımdan ayrıldılar, birdenbire Erbakan Hocamızın Makam-ı Şeriflerinin, simsiyah örtüsüyle Kâbe-i Muazzama’ya dönüştüğünü gördüm. Erbakan Hocamız, Ahmet Hocamız ve Milli Çözüm’den pek çok kardeşimiz, Kâbe’nin etrafını tavaf ediyorlardı, fakat herkesin aralarında birer metreden oluşan tedbir mesafeleri vardı. Kardeşlerimiz bireysel olarak tavaf ediyorlar, ama Erbakan Hocamız ve Ahmet Hocamız ise, sanki mübarek omuzlarında yüzlerce insanı taşıyarak tavaf edip dönüyorlardı. Aralarına katılmak için koştum ve o esnada uyandım.

        

Te’vili: Bütün insanlığı kasıp kavuran, hayatın doğal ve normal akışını durduran ve kalplere korku salan KORONA vebasının, hem sebeplerini hem acı ve feci neticelerini, hem de kurtuluş çarelerini öğreten bir rüyayı sadıkadır. Aziz Erbakan Hocamızın diliyle, bu sarsıcı sorunları aşmanın ve felaha ulaşmanın yolları hatırlatılmaktadır. Milli Çözüm Dergisinin, Nuh’un Gemisi makamında imani ve insani görevler yaptığı vurgulanmaktadır.

En başta bizler, tüm mü’minler ve insanlık âlemi tövbeye ve Hakka yönelmeye çağırılmaktadır. Bunların yanında, Hz. Yunus’un kavmi misali, sadık bir tövbe ve sağlam bir yönelişle, büyük kurtuluş ve huzur kapılarının açılacağı ve kutlu devrimlerin yaşanacağı müjdeleri de gönüllerimizi ferahlandırmaktadır. Her şeyin en doğrusu Allah’ın katındadır.

 

Bu makaleyi sesli olarak dinleyebilirsiniz:

{mp3}ruyadauyarilarvekorona{/mp3}

 

0 0 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Fatma Betül ERİŞKİN

Fatma Betül ERİŞKİN

Yorumu Takip Et
Bildir
guest
19 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
Metin ışık

Hayırlı rüyalar
Rabbim böyle hayırlı rüyaların müjdelerini yaşamayı nasip etsin İnşallah

Saffet

Ra’d Suresinin Düşündürdükleri
Tüm dünyanın gözü önünde BOP kapsamında milyonlarca masum müslümanlar katledilirken uçaklar incirlikten kalkmıştı.Yaklaşık 4000 Uçağın ırak’a sörf yaptığını Zamanın Başkakanı RTE kendi ağzıyla söylemişti. Tepkisiz ve sessiz kalan başta, çok düşünür yazar, çizerler, belam takımı; hocalar, elimden ne gelirki diyen halklar siz ve sizin belirlediklerinizin eliyle AB uyum yasaları çıkarıldı. İstanbul sözleşmesi imzalandı. Adliyeler yüz kızartıcı suçlarla doldu taştı. Geçen hafta Cübbeli Ahmet Hoca çıktı itiraf etti biz yanlış yaptık diye yanlış işleri destekledik diye şimdi yazsak sayfalar alacak şerli işleri …
Şimdi bu yanlışlardan bir an önce toplu tövbe etme zamanı belki bu son fırsat Nuh’un Gemisi kalkmadan gemiye binmek için önce niyetimizi sonra gayretimizi arttırma zamanı belki affediliriz. Aşkla yeniden vira Bismillah

Allahu Teala Ra’d Suresi 11. Ayeti Kerime de Mealen şöyle buyurmuştur;
(İnsanın) Onun önünden ve arkasından (devamlı) izleyenleri, takipçileri vardır. Onu Allah’ın emriyle gözetip korumaktadır. Bir millet kendi durumlarını değiştirmedikçe Allah onların durumlarını değiştirip bozmayacaktır. Allah da bir kavme (İslam’dan ve insanlıktan uzaklaştıkları için ceza olarak bela ve musibetler gönderip çeşitli) sıkıntı ve kötülükler diledi mi, artık onu önleyecek ve geri çevirecek (bir güç) de (yoktur,) bulunmayacaktır. Onların Allah’tan başka velileri (ve sahipleri de yoktur) çıkmayacaktır.

http://www.mealikerim.com/13/rad/11

Ali Çağlar

Yunus as. Duası
La ilahe illa ente subhaneke inni kuntü minezzalimin.

Ömer ali

Temiz olana temiz olarak gitmek
Önümüzdeki süreçte geçilecek olan Adil Düzen sistemine bu gecenin yüzü suyu hürmetine Rabbim; bizlerin yapmış olduğu geçmiş günahlarımızı bağışlayıp tertemiz mutlu ,huzurlu ,şuurlu bir şekilde girmeyi nasip eylesin inşallah

Necmettin

KURTULUŞUN REHBERİNE SELAM OLSUN!..
Sonsuz sena;
Hamd
Övgü
Tesbih
Tenzih…
Yerlerin,
Göklerin,
Alemlerin Rabbine!..
O’nun
Lutfuyla,inayetiyle;
Yine tenezzül buyurdu
Tecelli Tahtı’nın
Ulu Sultan’ı!..

“Allah’ın ahlakı ile ahlaklanın”
Emrinin gereğini
Yaparak;
Kullukta zirve olan!
Mutlak aklın
Sonsuz ilmin
Sınırsız kudretin,
Settar isminin,
Engin merhametin,şefkatin!
Ama,ancak;
Keskin adaletin
Kahredici kudretin
Tecelligah’ı…
Birkez daha,
Kesin ve keskin;
Uyardı
Sarstı
Salladı
Ve hitab:
“Kendinize gelin!..
“Şah damarınızdan daha yakın”
Rabbinize yönelin!..”

Hakk’ın kapısını çalan
Rızasını arayan
İmtihanı ciddiye alan,
Resullerin yolunun
Takipçisi olan
Kavimlerin kurtuluşunu!..
Kavm-i Yunus misali
Geçte olsa Elçilere,
Tabi ve taraf
Olanların felahını!..
Ve fakaat!
İnatla direnen,
İnkarda sürünen
Rezalete sürüklenen
Şuursuz,akılsız yığınların
Kahroluşunu,
Sebeplerini,süreçlerini
Sahiden Anlatan,algılatan!..
El’an;
Mevcut mümin
Müslüman kavmin,
Ve,
Sair kavimlerin
Bin beter savruluşunu,
Helaka doğru
Uçar adım kayboluşunu
Gösteren
Hatırlatan…
Korkunç sonla
Uyaran-korkutan!..

Yeni-yine,
Fırsatlar sunan!..
Günahlarımız nedeniyle
Hemen helak etmeyip
Rahmetiyle-şefkatiyle
Bahaneler yaratıp
Hep kapısını açık tutan…
Yanlışını fark edene
Özür dileyene,
Telafi yoluna gidene
Şefkatve rahmetiyle
Mukabelede bulunan…
Kendisine yürüyene
Koşarak muamele
Buyuran!..

Hiç bilinmedik
Beklenmedik,
Hesap edilmedik
Bir şekilde,
En etkili
Bir yerden,
Hem de
Kendi hilesinden!..
Yıkılmaz,
Sarsılmaz sanılan
Deccal ve uşaklarını,
Korunaklı şatolarını…
Sistemli,
Ama acımasız
Düzenlerini,
Tarihsel emeklerini
Bir anda,
Karton kaplan yırtar gibi
Yırtıp dağıtan!..
Can derdine düşmüş
Uyuz fareler gibi
Sağa sola kaçısan
Siyon haşerelerini
Çaresiz kılan,
Bir bir avlayan!..

Böylelikle aslında,
Rahmanın vaad’ine
Acaba diyen şaşkınlara
Hakikati,
Tokat gibi şaplatan!..
Ve İbrahim’in:
“İnanıyorum elbette!
Fakat,
Görmekte istiyorum”
Dediği gibi!
Buğünün mü’minlerine de
Kün emriyle,
Her şeyi;
Nasılda
Kolayca
Oldurabileceğini
Gösteren
Kadir-i Mutlak’a!..
Yeniden ve sonsuz kere
Sena olsun
Hamdolsun!

Haber veren
Yol gösteren,
Zulmü zeber edecek
Ne gerekiyor sa;
Alt yapı-üst yapı
Plan,program?..
İlmi,
Siyasi,Askeri
Teknik,
TEKNOLOJİK
Sosyal
Enternasyonal…
Tüm yön ve alanlarda
Her ne yapılması lazımsa…
Gereğini yerine getiren!..
Himmet eden
Kutlu Elçiye,
Mehdi Resul’e
Selam olsun!..

Selam olsun,
O Kutlu Elçinin
İzini izleyen
Davasını sürdüren!..
İlim,hikmet,
Hizmet,adanmışlık
Cihat…
Mirasının Varisi’ne…
Hidayet,feraset,
Dirayet Sahibi’ne…
Bugünün
Zaman-ı Ahir’in
Kurtuluş gemisinin kaptanına!..
Hakkın Hakimiyet Sancağını
Zafer burcuna dikecek,
Milli Çözüm’ün
Şahs-ı Manevisi’ne…
Ümmetin öğretmeni
İnsanlığın Ümidi,
Sadıkların Piri’ne,
Selam olsun!..

Selam;
Hidayete tabi olanlara,
Elçiye uyanlara
Nefs esaretinden kurtulup
Keyfine kıyanlara olsun!..
Hiç kimse,
Kılını bile kıpırdatmasa
Zerre katkı sunmasa, da;
Zaten,Rabbi tarafından desteklenmiş
Kutlu Elçi’nin,
Hizmetini
Cana rahmet sayan
Sabikun’a,
Sadıklara olsun!..
Rabbim bizi de
Yoluna kosun,
Yularımızdan tutsun
Murat buyurduklarından,
Mukarrebundan,
Ve gönülden
O’na tabi olanlardan
Oldursun…

Mus ab

Rüyayı Sadıkada Geçen ve Her biri En Ciddi Uyarı Niteliğindeki Dersleri Anlama Yaşama Duasıyla
* Hocamızın huzuruna kabulümüzde, kardeşliğimizin çok mühim olduğuna işarettir.
* Yanlışımız dan, hatamızdan ancak; 1)Farkına varırsak 2)Telafi yoluna gitmeyi arzularsak 3)İlk fırsatta telafi için uğraşırsak, kurtarılacağız ve inşallah sorumlu tutulmayacağız.
* Telafi yoluna gitmediğimiz hatalarımız, başımızdaki belalarımızdır.
* Hatalara kılıf bularak hatalarımızı meşrulaştırdığımız zannetmemeliyiz.
* Allah’ın sabrını zorlamamalıyız. (Haşa)
* Hiç kimseye haksızlık yapılmadan hesap tek tek görülecektir. (Tövbe Ya Rab)
* Sürekli rahmet kapısını çalınmalıyız.
* Siyonist’in yeryüzünde oluşturduğu çığlığın bir hesabıdır aynı zamana da korona. Bu hesaptan; zulmün işbirlikçilerine, destekçilerine ve çığlıklara kulak kapatanlara da hisse vardır.
Kardeşin kuyusu kazılmaz, tökezletmeye çalışılmaz, sözlerle incitip kırılmaz.
* Rehberin sözü baş üstünde kuş varmış gibi dinlenir; Mecnu’nun Leyla’dan haber beklediği gibi, rehberin haberi beklenmeli.
* İhtarlardan birinci derecede ders çıkaran bizler olmalıyız.
* Kurtuluş bize nasip olsun diye, keyfimiz beklenip durulmaz.
* Çok isteyerek ve gayret göstererek, tövbe ederek inşallah bu günleri geçirebiliriz.
* Milli Çözüm bu günkü Nuh’un gemisidir. Tufandan, fırtınadan kurtulmak, huzura ulaşmak, Milli Çözümle mümkündür.
Rabbimize yönelip ve Milli Çözüm mes’uliyetini yerine getirelim ki; Berat gecesi hürmetine her birimiz bağışlanıp kurtarılalım ve Beratlarınızı sağınızdan alalım inşallah.
Birçok dersi içeren bu rüyayı sadıkadan çıkardığımız dersler. Mevla’mız gerekli dersleri idrak etmeyi son nefesimize kadar yaşamayı cümlemize nasip etsin inşallah.

kemter kul

Allah Âlemlerden Müstağnidir.
Aziz Erbakan Hocamız buyurmuşlardı:

“İster gecenizi gündüzünüze katıp bu Hakk dava için çalışın, ister yan gelip yatın. Bu Hakk davanın başarısını ne bir gün öne alabilirsiniz, ne bir gün geciktirebilirsiniz.
Bütün mesele sizin bu şerefli davada nasıl bir imtihan vereceğiniz, nasıl bir karşılık elde edeceğiniz ile ilgilidir.
Yapacağınız tek şey, bu çorbada tuzunuzun olmasıdır!

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla

Elif, Lam, Mim.

Yoksa insanlar sadece “iman ettik” demekle, bir imtihana tâbi tutulmadan (ve sonunda yeterli ve geçerli puan almadan) bırakılacaklarını (ve kurtulacaklarını) mı (zann ve) hesap etmektedirler?

Yemin olsun (Biz) onlardan önceki (kavimleri) de (çeşitli) imtihan ve ibtilalardan geçirdik. (Böylece) Allah, kesinlikle (dininde ve davasında) sadıkları da bilecektir (bilmektedir) ve gerçekten yalancı sahtekârları da bilip (belirleyecektir.)

Yoksa (her türlü) kötülüğü yapıp (gizleyenler ve olduklarından başka türlü görünenler), Bizi (Allah’ı) atlatıp geçeceklerini (ve insanları sürekli aldatabileceklerini) mi sanıvermektedirler? Onlar ne kötü (ve yanlış) hüküm (kanaat) yürütmektedirler.

Her kim Allah’a kavuşmayı (O’nun va’adine ulaşmayı) umarsa, (acele etmesin) Allah’ın (tayin ve takdir ettiği) süresi gelmektedir. O (her şeyi) İşiten ve Bilendir.

(Hakk hâkim olsun, ülkemizde ve yeryüzünde Adalet Nizamı kurulsun diye) Kim cihad ederse, o ancak kendi nefsinin faydası için çaba göstermiştir. (Cihadın, adil devlet, izzet ve emniyet gibi dünyevi menfaatleri de; ebedi saadet ve cennet gibi uhrevi mükâfatları da kişinin kendi çıkarı gereğidir.) Allah âlemlerden Müstağnidir (hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç değildir).

Andolsun ki, inanıp hayırlı amel işleyenlerin kötülüklerini, Biz elbette örteriz ve onları yaptıklarının en güzeli ile mükâfatlandırıp karşılığını öderiz.

Ankebût Sûresi: 1-7

Metin ışık

Sadık rüyalar
Bu hayırlı rüyanın müjdesi ile İnşaallah bizler görevlerimizi tam yaparsak bu deccalist sistem yıkılacak ve yeni kurmak istedikleri tek dünya sömürü düzeni ve devleti İnşaallah başarısız olacaktır. Ve adil düzen mehdiyet ve mesihiyet dönemi kurulacaktır İnşaallah. İşte bu bizim gayretimize bağlıdır.

N. Gündüz

Affına sığındık Rabbim.
Bütün insanlığın,bu karanlık ve korku dolu günlerinde bizlerin, ümit , heyecan ve imanımızın artmasına sebep olan bu rüyaların müjdesinin şükrünü bilmeyi ve uyarıları dikkate almayı Rabbim bizlere nasip eylesin. Amin.

Yakup G.

Nasuh Tevbe ve Adil Düzen Arzusu Emir Buyuran Rüyayı Sadıka
Tüm kavimlere verilen son şans batıl bozuk sistemden, ona razı olmaktan, ona boyun bükmekten, ondan menfaat devşirmekten, onu ve onu ayakta tutan aktörlerini destekten Nasuh Tevbe ile dönmek ve Adil Düzen arzulamak, onu ihtiyaçla istemek, çözümü onda aramak, onda bulmak, onu savunanları ve uygulamaya layık olanları aramak, bulmak desteklemektir…

Şimdi görünen o dur ki, rüyayla Aziz Erbakan Hocamızın ikazı; şahsi ve toplum ve insanlığı etkileyen hatalarımıza Nasuh tevbe etmeli ve imanlı, vicdanlı ve sağduyulu her bireyin Adil Düzeni talep edip ona tüm detaylarıyla vakıf Üstad Ahmet Akgül’e artık yeteri rağbeti göstermeli ve Milli Çözümü kurtuluş reçetesi olarak görüp canla başla çalışmalıdır.

Mehmet Akif

TEVBE İLE RAHMETE ULAŞMAK
Herşeyden evvel Cenabı Hakka sonsuz şükürler ediyoruz. Böylesine sadık rüyalar ile Aziz Erbakan Hocamız vesilesiyle bizleri daima müjdeleyen, uyaran ve kendimize gelmemiz için çareler sunan Rabbimiz, bizleri bağışlasın, Hak davada sabit kılsın, Hocamıza sadakatle hizmette daim kılsın inşallah.

Milli Çözümün bereketini ve kıymetini bir kez daha anlamamıza vesile olacak olan bu rüya vesilesiyle, Yüce Allahtan temennimiz odur ki, bizi işlemiş olduğumuz her türlü günahımızdan dolayı Tevbe etmeyi ve bağışlanmayı nasip etsin.
İmanımızı kemale erdirsin. Kardeşliğimizi pekiştirsin. Fethi Mübini bir an evvel gerçekleştirsin ve bu uğurda bizlere de gayret etmeyi lütfetsin. Cenabı Hak, Ahmet Hocamıza hayırlı ve uzun ömür nasip etsin. Bizleri ondan ve onun davasında hizmet etmekten alıkoymasın. Amin..

Elif.Çağıl

Sonsuz Kere Aff…
Tövbelerimiz tövbe ister!
Bu yük özel ,güzel kardeş,
Yükü ağır ,fakat güzel..
İçi cennet gibi kardeş…

Uyarılar gelir bir bir,
Rabbim neolur nasiplendir!
Nimete nankörlük olur mu?
Düzelelim gayret kardeş…

Binbir hata günah bizde..
Tövbe nasip eyle Ya Rab!
Bunca yıl çabaladık şükür..
Berat bizi bekler kardeş…

Ramazn YÜCEL

ALLAH’IM SONSUZ ŞÜKÜRLER OLSUN
Euzübillahi-mineşŞeytanir-Racim
Bismillahirrahmanirrahim

(Hakk’tan kopanlara ve dünyaya tapanlara) Onlara de ki: “(Dilediğinizi ve elinizden geleni) Yapın (bakalım… Nefsinizin ve şeytani güçlerin emrinde debelenin!) Yakında Allah, Resulü ve (Hakk davada sebat eden sadık) mü’minler, amelinizi (hıyanet ve hakaretlerin sizi hangi akıbet ve rezaletlere sürükleyeceğini dünyada) görecek (ve gösterecek)tir. Daha sonra da (zaten) gaybı da hazır olanı da bilen Allah’a döndürüleceksiniz. O da size yapmış olduğunuzu haber verecek (ve hesaba çekecek)tir.” Tevbe 105

Hani o vakit Biz Sana: “Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı (Mi’raç’taki muhteşem temaşaları) da, Kur’an’da (bildirilen ve Allah’ın kudretiyle cehennem alevleri içinde yetişen) lanetlenmiş ağacı (zakkum cezasını) da insanları denemek için yaptık. Biz onları (böylece) korkutup (uyarıyoruz). Fakat (bu) onlarda sadece büyük bir azgınlığı ziyadeleştirmektedir. İsrâ 60

Elhamdülillah böylesi rüyalar bizleri hem korkutucu hem eğitici hem de umutlandırıcı olduğu için Allah cc ne kadar şükretsek azdır.
Bu son demleridir şeytanın ve firavun düzenlerin bu son çırpınışlarıdır azgın ve sapkın siyonist deccalin en şaşalı dönemidir ve sonudur.
Bugünlerde dikkat edelim mühlet var ihmal yok kendimizi boş ve avare değil Daha çok Meali kerim okuyalım daha çok dua edelim birbirimize

Adil düzen kurulacak Allah’ın inayetiyle ve izniyle
İnşallah

Allah’ım İmanımızı kemale erdirmeden canımızı alma
Allah’ım kardeşliğimizi tesis etmeden canımızı alma
Allah’ım Fethi mübini görmeden ve o uğurda çalışmadan canımızı alma
Amin

Abdussamet Çağlar

Kurtuluş kapısının anahtarı; Milli Görüş’e sarılın, Milli Çözüm’e sarılın.
Erbakan Hocamız ömür sermayemizi daha planlı kullanmamız gerektiğini, samimi tevbe edenin tevbesinin kabul edileceğini, bana birşey olmaz düşüncesinin de şeytani bir kibirden kaynaklandığını söylemektedir. Rabbim türbünden destek veriyormuş görüntüsüyle iş yapmalarımızı affeylesin. Bizlere samimi tevbe, aşk ve azim nasip eylesin. Çünkü Erbakan Hocamızın dediği gibi: ”Hak’kın tesisi için çalışmamakla Batıl’ın hakimiyeti için çalışmak arasında fark yoktur.” Gayretsizlik ve ağırdan almalarımız ahiretimize en büyük yüktür. Rabbim uyarıları dikkate alanlardan, gaflet ve tembelliklerinden kurtulanlardan eylesin.

Bismillahirrahmanirrahim

Asr Suresi

Asra (mübarek dönemlere ve zaman dilimlerine ve özellikle sayılı ömür sermayesine) yemin olsun ki;

Gerçekten insan hüsrandadır (zarar ve ziyandadır. Bu gaflet ve tembellik sonunda pişman ve perişan olacaktır).

Ancak (samimiyetle) iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine Hakkı (doğru ve hayırlı olanı) tavsiye (yani Kur’an nizamının kurulmasını temenni, teşvik ve tebliğ) edenler, (bu yolda uğradıkları sıkıntı ve saldırılara kendileri katlandığı gibi) çevresine de sabrı (Allah için dayanmayı) telkin ve tavsiye edenler bunun dışındadır. (Bu dört vasfı üzerinde taşıyan mü’min, müstakim ve mücahit kimseler, dünya ve ahirette kurtulacak ve sonsuz mutluluğa ulaşacaklardır.)

Veysel

Tevbe edelim
Tevbe edelim.. Rahmet kapıları yüzümüze kapanmadan.. Ancak halimiz öyle yaman ki tevbemize bile tevbe gerek.. Aziz Erbakan Hocamız rüyada “İnsan, farkına vardığı, telafi yoluna gitmeyi arzuladığı ve ilk fırsatta telafi için uğraştığı yanlıştan kurtarılacak ve inşallah sorumlu tutulmayacaktır!” buyuruyorlar. Biz ise henüz yaptığımız yanlışların neler olduğunu, doğru diye bildiğimiz nice yanlışlıklar içinde olduğumuzu, asıl kıymet vermemiz gerekenleri kulak arkası ettiğimizi unutuyor ve sahte bir niyetle tevbeye yöneliyoruz. İşte bu yüzden en başta halk içinde başka, gizli odalarda başka olmaktan Allaha sığınıyor, emirlerini unutup gaflete daldığımız her an için Zatına tevbe ediyoruz. Mevlam bizleri ve tüm ümmeti Muhammedi görünür-görünmez belalardan muhafaza buyursun. Kendi elimizle ettiklerimiz yüzünden bizi helak etmesin, af ve mağfiret eylesin. Amin..

“Erkut

Allah’ın kapısını her zaman tövbe ve temenni ile çalın ki, Allah da sizin kapınızı rahmet ve inayetiyle çalsın.
Dua ; çağırmak, seslenmek, istemek, yardım talep etmek” demektir. İnsanın bütün benliğiyle Allah’a yönelerek maddi ve manevi isteklerini O’na arz etmesi demektir.
Hz. Yunus As. Bin bir türlü sıkıntıyla karşılaşmış her defasında sıkıntının sebebini kendinde aramıştır. Hz. Yunus as. nehre atıldığında, balığın karnına girdiğinde şükür edip, suçu kendinde bulmuş ve duasını etmiştir. İşte balık karnındayken ettiği dua, Yunus peygamberin duası olarak bilinir.
Peygamber efendimiz, yanına gelip sıkıntıya, belaya düştüğünü söyleyen kimselere, Yunus peygamberin duasının okunmasının çok iyi olacağını Peygamberimizinde çok sıklıkla okuduğu bu duanın faydaları, faziletleri çok fazladır.
Hz. Yunus As. Duası;
‘La ilahe ille ente subhaneke inni kuntu mine’z-zalimin.’ (Enbiya 87)
“Zün-nûn” Balık sahibi (Yunus’u da an ki); hani O, (Musul Ninova’daki isyankâr kavmine) kızmış vaziyette (görev bölgesini izinsiz terk edip) gitmişti ki; bundan dolayı kendisini sıkıntıya düşürmeyeceğimizi zannetmişti. (Okyanus altında balığın karnındaki) Karanlıklar içinde: “Allah’ım Senden başka İlah yoktur, Sen Yücesin, gerçekten ben (nefsime) zulmedenlerden oldum” diye yalvarıp seslenmişti.
Bunun üzerine duasına icabet ettik ve onu üzüntüden kurtarıverdik. İşte Biz, iman edenleri böyle kurtarıp (sahipleniriz.)
(Enbiya 87-88)
Dua ibadetin özü, inanan insanın her an hakka yönelen sözüdür, yakarışıdır.
Rabbimiz nasıl dua etmemiz gerektiğini öğrettiği ayetlerinden biri ise:
(A’raf suresi 55) dir.
Rabbinize yalvararak ve gönülden gelen hafif bir sesle (ve edeplice) dua edin. Çünkü O, aşırı gidenleri sevmez. (Zikir ve yakarışta ölçüyü taşırmayın.)

Musa Harun KESKİNSÖZ

BAŞKA SÖZE GEREK VAR MI?
Belkide kimilerine göre görülen bir rüya dahi olsa, içeriğinde şu an yaşadığımız musibet ve sıkıntıları ve bu musibetlerin olma sebebini ve başta bizlerin, ümmetin ve insanlığın bu sıkıntılardan kurtulmak için yapması gerekenlere ışık tutması açısından Rahmani mesajlar içeren bir rüya. Zaten şu fani dünyada bir rüya alemi değilmidir. Asıl gerçek olan ölümden sonraki diriliş ve ebedi cennete ulaşmanın mücadelesini vermek. Eğer tek dert ve gaye buysa varsın bize hayalci, deli deyip bu gözle baksınkar. Kalpleri en iyi bilen Cenab-ı Haktır. Biz O’na sığınmış ve O’nun merhamet, mağfiret ve rahmet etmesiyle ancak kurtuluşa ulaşacağımızı biliyor ve O’nun Rızasını kazanmanın gayesi ve gayreti içerisinde mücadele bilinciyle hareket ediyoruz ki, bu şuurlu bir müminin izlemesi gereken çok önemli bir yoldur.

Erdem Kaya

Ya Rabbi Bizleri Affeyle
Ya Rabbi sana sonsuz şükürler ve hamd-u senalar olsun. Ne olur Ya Rabbi bizleri affeyle, bizlere mağfiret et. Bütün farkında olduğumuz ve olmadığımız günahlarımızdan, işlemiş olduğumuz haramlardan, hatalarımızdan, yanlışlarımızdan, gizli-açık şirklerimizden ve şekavetlerimizden, şükürsüz hallerimizden, sabırsız hallerimizden, itaatsız ve biatsız geçirdiğimiz zamanlardan, ibadetsizliklerimizden, nefsani düşüncelerimizden ve hareketlerimizden, sorumsuz davranışlarımızdan, riyakarlıklarımızdan, hayasızlıklarımızdan, yalanlarımızdan!.. dolayı ne olur bizleri affeyle Allah’ım. Ya Rabbi ne olur imanımızı kurtarmadan, kardeşliğimizi tesis etmeden ve Fethi Mübini görmeden bu uğurda malımızla ve canımızla gayretle cihat etmeden canımızı alma! YA RABBİ BİZLERİ HAYRA YAKLAŞTIR, RIZANA ULAŞTIR! BİZLERİ BİR AN BİLE KENDİMİZLE BAŞ BAŞA BIRAKMA! HER NEFESİMİZDE, HER İŞİMİZDE, HER ANIMIZDA EN SON SANA KAVUŞACAĞIMIZ GÜN ELLERİMİZİ BIRAKMA, KALPLERİMİZİ KARARTMA, DİLLERİMİZİ BAĞLAMA! Amin!

Hüseyin A.

Çok Şükür
Böylesi rüyay-ı sadıkalar ile bize korku ve umut veren, aklımızı başımıza getiren ve imanımızı kuvvetlendiren Allah’a hamd-u senalar olsun. Aziz Hocamızın sadık rüyaları vesilesiyle bu hakikatlerin bize ulaşmasında vesile olan herkese çok teşekkür ederim.

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
19
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx