YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
674f90c45c0cb
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 1 5 6
Bugün : 1909
Dün : 30630
Bu ay : 116724
Geçen ay : 890827
Toplam : 29861290
IP'niz : 18.97.9.175

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

İKTİDARIN İNSİCAMI(!) VE ALLAH’IN İNTİKAMI

0 0 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Ali ÇAĞIL - İHL ve Kamu Yönetimi Mezunu

Ali ÇAĞIL - İHL ve Kamu Yönetimi Mezunu

Yorumu Takip Et
Bildir
13 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Zafer Yakındır ve Zafer İnananlarındır!
Herşey Allahın kontrolünde gerçekleşmektedir. Bize düşen; sorumluluklarımızı kuşanmak ve zulme ortak olmamaktır. Akıbet muttakilerindir.

Allah imhal eder, ihmal etmez
“Kendisine Rabbinin ayetleri (İslam’ın hakikatleri) hatırlatıldıktan (ve gerçeği anladıktan) sonra, (dünyalık makam ve çıkar hırsıyla) bunlardan yüz çevirip uzaklaşan (ve Hakk yoldan kopup ayrılan)dan daha zalim kim olabilir? Muhakkak ki Biz mücrimlerden intikamımızı alıcıyız.” (Secde: 22)

Zafer yakındır.
İçiniz şu konuda rahat olsun, yolu ve niyeti kötü olanın attığı ok, önünde sonunda kendisine saplanır. Baştaki ne yaptı? Kur’an okudu. Ne yaptı? Namaz kıldı… Göreceksiniz; uygulamada ayağının altına aldığı, ama istismar amacıyla diline doladığı ayetler onu ve yanındaki herkesi öyle bir alaşağı edecek ki, tarihte daha evvel böyle bir şey yaşanmamış, yazılmamış olacak!.. Onca ümmetin, onca insanın hakkı üzerinde, elbette cezasız kalmayacak!.. Vicdansız, iz’ansız herif!.. Şimdi, bunca kul hakkını hangi Mekke temizler, hangi tekke temizler?

“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki: TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU, Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’n in o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması
ve Yeni Bir Devrin başlamasıyla mümkündür!”

Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN MSP Genel Başkanı
TRT Basın Toplantısı Yazarlar Soruyor – NİSAN 1980

Kılıçdaroğlu mecburiyetti, mevcutlar ve şartlar içinde en uygun tercihti
[b]”Yeni dönemde Meclis’te çoğunluk Cumhur İttifakı’nda olacak, Cumhurbaşkanlığını yine RTE’ye verirseniz, ülke gidişatında hiçbir şey değişmeyecektir. Kılıçdaroğlu’na verirseniz; en azından Meclis çoğunluğunun yapacağı yanlış bir hamleyi Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu’nun yapacağı yanlış bir hamleyi ise Meclis düzeltir. RTE’nin yeniden seçilmesi durumunda ise şımarıklık had safhaya çıkar ve ülkeyi uçurumdan iter, hiç kimse de bunu engelleyemeyecek ve geleceğimiz tehlikeye girecektir!”[/b]

Gün Doğarken
Ellerini attıkları ne varsa kuruyan, çürüyen bir döneme girdik. Milletin başına dert olacak ekonomik hamleleri, ahlâki çürümeye yol açan kanun düzenlemeleri, ülkeyi her an bir iç ya da dış savaşın içine dahil edecek seviyede güvenlik zafiyetleri artık bu iktidarın değişmesi gerektiğini gösteriyor. Hem bireysel anlamda hem de icraat anlamında kof kütükler gibi olan bu ekibin ülkenin üstündeki kara bulut misali duruşları, sadece ülkemiz ve bölgemizde değil tüm dünyada Adil Düzen güneşinin doğuşuna mani olma çabası taşıyor. Ama ne ederlerse etsinler! Deniz bitti kara göründü artık… Güzel ve aydınlık günlere az kaldı inşallah…

LİDERDEN MAKAM UĞRUNA KAÇANLAR VE SONUÇ
Masum Türker’beyin süreci ayıklaması
”Fazilet Partisi’nin kapatılmasını önlemek için o zaman Başbakan Ecevit bir teklifte bulundu. Bu teklifte bulunurken sayın Ecevit, hem sayın Devlet Bahçeli hem sayın Mesut Yılmaz da bu teklifi uygun buldular. Yani iktidar oluşturan 3 parti uygun buldu ve o tarihte hepimizin imzası var o teklifin altında. Görüşmeler yapıldı her şey güzel komisyonda renk veren yok çünkü Fazilet Partisi’ndekiler de taraftar gözüküyor. Komisyondan geçtikten sonra genel kurula geldi ilk oylama yapılıyor. Biz görüşme yapıyorduk plan ve bütçe üyesiyle iktidar ve muhalefet koştura koştura oy vermeye gittik.

Dönüşte birisi sayın Altan Karapaşaoğlu olmak üzere 2-3 tane sonradan AKP kurucusu olan üyelere dedim ki “hadi iyisiniz, bize saldırıyorsunuz ama Bülent Ecevit’in demokratlığını görüyorsunuz. Rakibi olan ve büyük bir çatışma oluşturduğunuz Bülent Ecevit, Erbakan hüküm giymesin, partiniz kapanmasın diye Cumhurbaşkanı’nı da ikna ettiler böyle bir düzenleme yapıyoruz hadi hayırlı uğurlu olsun artık kurtuldunuz ve bu ağlamada bitecek artık antidemokratik filan” diye konuştuk.

Onlar da bana dediler ki “biz oy vermedik ki “ ben de “anlamadım nasıl oy vermediniz” dedim. Oylama gizli yapılıyor biliyorsunuz evet ya da hayır diye oy veriliyor. Bana “hayır biz Fazillet’in kapanmasını istiyoruz” dediler. Neden diye sordum “biz parti kuracağız” dediler. “Ama biz Fazilet’ten ayrılıp parti kurarsak halk bize partisini sattı diye oy vermez ama partimiz kapanınca özgürüz kendi partimizi kuracağız, herkes kendi yoluna” dediler. Kapanmış bir parti olarak mağdur oluyoruz dediler. ”O gün AKP’yi kuranlar Erbakan’ın siyasi hayatını bitirdiler, Genel başkan olma şansını elinden aldılar
Sonuç olarak,makalede en ince detaylara kadar anlatılmış.
Gelinen noktada nerde olduğumuz.
Ve bu durumdan kurtuluş reçetesi

Üstad Ahmet Akgül Hocamızın hazırladığı Kur’an mealine düşmanlığın sebebi
“Tabii önce bu ayetlerde Rabbimiz ne buyurmuş öğrenin. Herkes iyice bilsin ki, Kur’an’ı okuyup anlama dili Türkçe, yani Meal-i Kerim, ibadet dili ise Arapça metnidir. O sebeple her fırsatta “Meal-i Kerim, Meal-i Kerim…” diyoruz. Eğer inananlar Kur’an-ı Kerim’i meal olarak okuyup anlamaya başlarlarsa; artık kötü niyetli idarecileri onları Kur’an’la kandıramaz, saraylara çekilip lüks içinde yaşayamaz, halkının gözlerinin içine baka baka çalamaz, çırpamaz. Özellikle Milli Çözüm’ün hazırladığı Meal-i Kerim inanarak ve anlayarak okunursa; öyle yalancı, istismarcı şeyhler ve tarikatlar da barınamaz. Kur’an’la halkı istismar edip aldatamaz. Ahmet Akgül’ün hazırladığı Kur’an mealine düşmanlık o yüzden.”

OL DEYİNCE OLDURUR!..
Defi mefasit,celbi menafî’den
Evla imiş dostum,bunu bildin mi
20 yıl her yönden,yıkım yürüten
İşbirlikçi yolcu, duyabildin mi!..

Temelde farkı yok,sağ ile solun
Bu seçim Ehven şer,tercihli olun
Kutlu haber öncesi,hikmetle dolun
Ol deyince oldurur,görebildin mi?!..

Kılıçdaroğlu seçilirse ; Meclis yanlış yaparsa Kılıçdaroğlu düzeltir, Eğer Kılıçdaroğlu yanlış yaparsa ise meclis düzeltir.
İkinci tur için dostlarınızı, tanıdıklarınızı uyarırken: “Yeni dönemde Meclis’te çoğunluk Cumhur İttifakı’nda olacak, Cumhurbaşkanlığını yine RTE’ye verirseniz, ülke gidişatında hiçbir şey değişmeyecektir. Kılıçdaroğlu’na verirseniz; en azından Meclis çoğunluğunun yapacağı yanlış bir hamleyi Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu’nun yapacağı yanlış bir hamleyi ise Meclis düzeltir. RTE’nin yeniden seçilmesi durumunda ise şımarıklık had safhaya çıkar ve ülkeyi uçurumdan iter, hiç kimse de bunu engelleyemeyecek ve geleceğimiz tehlikeye girecektir!” dilini kullanmalıdır!

Acı sonları
“(Ancak her türlü imkân ve iktidara kavuşturulduğu halde) Ayetlerimizi yalanlayanları (Kur’ani hükümleri gereksiz ve geçersiz sayanları, yetki ve fırsatları olduğu halde dini emirleri uygulamaya çalışmayanları) ise, onları bilmeyecekleri (ve fark edemeyecekleri) bir yönden derece derece (yükseltip, riyakârlık ve istismarcılıkla yüreklendirip, sonunda çok acı ve alçaltıcı akıbetlerine) yaklaştıracağız.”

“Ben onlara (şahsi ikbal ve ihtirasları için dine ve davaya hıyanete kalkışanlara, bunların gerçek ayarları ortaya çıksın diye) belirli bir süre (mühlet ve fırsat) veriyor (yularlarını uzatıyorum. Ancak) Benim “keyd”im (planım ve tuzağım) sapasağlamdır. (Hiç kimsenin yaptığı yanına kâr kalmayacaktır.)” (A’raf: 182-183

Mevla görelim neyleer, neylerse güzel eyler
[b]Evet, bunların dindarlığı da, milliyetçiliği de, hatta Milli Görüşçülüğü de pastadan pay alana kadardır. Kof söylemler, hamasetli konuşmalar, kuru kahramanlıklar menfaat duvarına çarpıp infilak etmiştir. Gelişen olaylar adeta, herkesin ayarının da amacının da ortaya döküldüğü (ki bunları biz Milli Çözüm Dergimizden zaten biliyorduk) “Maskelerin Düşüşü” konulu tiyatro oyunu gibidir. Cenab-ı Hakka sonsuz şükür ki, biz yine Milli Çözüm Dergimizden biliyoruz ki; bu tiyatro oyununun gidişatı ve oyun perdelerinin bitişleri nasıl olursa olsun, ‘nihai son’ Hakkın zaferidir, Erbakan Devrimi’dir, Adil Düzen Medeniyeti’dir. Hepimizin bayramı şimdiden mübarek olsun![/b]

Sinan Oğan ve türevleri
Sinan Oğan ve türevlerini gördükçe, bize Süleyman Demirel’in şu sözlerini hatırlatıyorlar.

“Süleyman Demirel’e sormuşlar.
Size sövüp duran o adamı neden partinize aldınız?
Demirel: Orada iken bize bağırıyordu, şimdi bizim kapıya bağladık, karşı tarafa sövüyor…”

Esasen, RTE’nin de her ne kadar Milli Görüş kökenli olduğu gözümüze sokulsa da, malum kendileri Milli Görüş gömleğini çıkardılar ve Erbakan Hocayı ihanet edip davasını da reddettiler ve şimdi Demirel’i üstad kabul ediyorlar. Dolayısıyla üstadının yolunu iyi öğrenmişler.

Bütün insanlığın dünya ve ahiret saadetleri için…
AKP kazansa bile, bu enkazın altından kalkamaz…
Bize düşen, şerksiz şüphesiz inanmak ve itaat etmek…
Allah’ın va’adi hakk’tır ve zafer yakındır İnşAllah!
Biz Milli Çözümcüler bütün insanlığın kurtuluşu için çalışmaktayız! Bize düşmanlık eden, bizlere “vatan haini diyerek” vatana hizmet ettiğini zanneden insanların iyiliği içinde çalışıyoruz!
Gerçekleri görsünler ki, dünya ve ahiret saadetlerini kazansınlar!
Eksiklerimizden, günahlarımızdan, bazen sabredemeyişimizden dolayı Allah bizi affetsin…
Umutsuz Müslüman olmaz! Allah’ın adaleti yakında tecelli edecektir İnşAllah!

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
13
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx
Paylaş...