YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
670bca873cf71
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 0 4 5
Bugün : 19269
Dün : 34178
Bu ay : 415963
Geçen ay : 1024615
Toplam : 28286003
IP'niz : 44.220.184.63

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

İslamcılar Arasında “Siyonizm’e Yaranmacılığın” Yeni Kılıfı:
ERBAKAN’I VE PROGRAMLARINI YOK SAYMAK!

Erbakan’ı Ve Programlarını Yok Saymak!
4.6 18 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Kâzım GÜLFİDAN

Kâzım GÜLFİDAN

Yorumu Takip Et
Bildir
22 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Herkesin ayarı, tarafıyla belli olur. Şeytani güçlerin safında olanların, Rahmani görüntülerine aldanmak saflıktır. Zalimleri destekleyen, dolayısıyla mazlumları ezen konumundadır.

***

Şahsi heves ve hesapları için, Saadet Partili olmakla, diğer sağcı veya solcu partilerden birine katılmak arasında fark yoktur. Allah ne aradığına bakar, nerede aradığına değil. Tabi bu arada makul ve makbul amaçlar için, gayri meşru araçların kullanılmayacağını da bilmek gerekir.

Üstad Ahmet Akgül

Son düzenleme 22 gün önce H. Ç. tarafından

“Abdullah Gül “İslam dünyasının değişim ve reform ihtiyacının olduğunu ifade etmekte ve İslam İşbirliği Teşkilatı ile ilişkileri, AB’yle ilişkilere alternatif değil, onu tamamlayıcı bir boyut olduğunu” vurgulamışlardır.”Herkes amacını ve ayarını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu dünyanın birde ahireti vardı, münafık münafıklığını yapacaktı elinden geleni ardına koymayacaktı ve fıtratının gereğini yapacaktı.

Bir şeyin en büyük düşmanı onun taklitcileridir. Çünkü o ortaya çıkınca kendilerinin taklit ve foyaları ne oldukları ortaya çıkacaktı. Evet Hocamızın ifadesi ile Saadet Partisi Milli Görüş’ün adresi idi, insanlara gösterilmesi gereken bir yerdi ama Milli Çözüm Milli Görüş’ün kendisi idi ki Türkiyenin ve Dünya’nın kurtuluşu Milli Çözümü inanan bir Cumhurbaşkanı makamına oturması ile olacaktı.

Bahçelinin açıklaması o kadar istismar kokuyor ki insanın midesi bulanıyordu. O zaman sorarlardı; 11 aydır nerede idiniz, 100 bin insan katledilirken, bir yandan ortağı olduğunuz akp iktidarı gemiler ile israilin ihtiyaçlarını karşılarken, Kürecik’ten hava savunması için bilgi akışı sağlanırken, İncirlikten kalkan ABD uçakları katliam yaparken ve ortak olurken bunları durdurmak için ne yaptınız? Ama bunlarda Gazze için çözüm üretecek iman ve vicdan nerede idi, bunlar yapsa yapsa sadece Gazzenin istismarını yaparlardı.

Zengezur koridoru Türkiyemiz için çok stratejik bir öneme sahip bir hattı buda seneler öncesinden bilen ve geleceği gören Atatürk kendi döneminde kendisine düşeni yapmıştı ama ne Atatürk istismarcıları nede inkarcısı olan iki kesimde bu işe gereken sahipliği maalesef yapmamıştı. Bu koridorun askıya alınmasında ABD ve İsrail’in yanında İran’ın da menfaatleriyle uyuşmamasından dolayı nasıl bir Türk düşmanlığı ile karşı karşıya kaldığımızı görmekteyiz ve bu olay aynı zamanda iki devlet tek millet dediğimiz Azerbaycan devlet başkanı olan Aliyevin de Türklüğünü sorgulatıyordu.

“6-Erbakan Hocamız; “Saadet, son imtihanı kazananların partisidir!” buyurmuşlardı. Bunun “şu anda SP’li olan herkes imtihanı kazanmıştır” şeklinde anlaşılması yanlıştır ve kolaycılıktır. Hocamız: “Saadet içinde ve çeşitli hıyanet süreçlerinde, asla nemelazım demeyerek ve her türlü haksızlığa tepki göstererek, davasının hatırını ve Allah’ın rızasını her şeyin üstünde tutanlar kazanacaktır” mesajını ulaştırmışlardı…” işte gerçekte imtihan kazananlar bu gerçekleri haykıran sadıklardı

Aşağıdaki tespit ve tahlillerimizi herkes aklına, vicdanına ve Kur’anına göre değerlendirip; doğru ve olumlu bulduklarını alıp sahip çıksın, yanlış ve yararsız bulduklarını ise bize bıraksın. Bunları ön yargıları ve saplantılarıyla değil; İz’an, insaf ve irfanıyla okumaya ve anlamaya çalışsın. Özellikle Milli Görüşçüler ve davasının derdini çekenler için yazılmıştır. Bu bir imtihandır, belki de son sınavdır.

Bedir günü Resulüllah (SAV) Rabbine şöyle yalvarıyordu:

“Allah’ım!.. Bana vaat ettiğini gerçekleştir… Allah’ım!.. Senden ahdini ve vaadini arzu ediyorum…”

Şiddetli çarpışmaların başladığı ve savaşın kızıştığı anda ise, Efendimiz şöyle dua ediyordu:

“Allah’ım!.. Bugün eğer bu (bir avuç) topluluk yok olursa, artık sana ibadet eden kalmayacak!”

Bunun üzerine şu ayeti Kerime iniyordu:

“Şüphesiz ben size biri biri ardınca bin melek ile yardım ediciyim.” diye cevap veriyordu.”

Allah’ın Resulü: “Bugün eğer bu topluluk yok olursa artık sana kulluk yapan kalmaz Allah’ım” buyururken;

. Her türlü küfür ve kötülükten kaçınacak
. Zulme, sömürüye ve köleliğe savaş açacak
. İlahi emir ve yasaklar çerçevesinde hayat yaşayacak şuurlu ve onurlu bir çekirdek kadronun mahvolmasının doğuracağı sonuçları düşünüp dertleniyordu.

https://www.millicozum.com/mc/2010/eylul-2010/saadette-sadakat-imtihani/

Evet yıllardır milli görüşçü kardeşlerimizi uyarıp neler yapılması gerektiğini yani kısaca sorun ve çözümü bizlere sunan milli çözüm Ahmet Akgül hocamız olmasaydı. Milli görüş kimlere teslim edilecekti .
Evet, evet,
Ya Milli Çözüm Ekibi de olmayaydı!?

Son düzenleme 24 gün önce Necmiye tarafından

Milli Çözüm‘ün uyarılarından sonra artık görülüyor ki Sn. Mahmut Arıkan Erbakan Hocamızın kurduğu D-8‘lerden bahsetmeye başlamış.

Bu günlerde yine gündemde olan AKP benzeri bir oluşum için Ali Babacan, YRP genel başkanı Fatih Erbakan ile de buluştular. Gayet de anlaşmış görünüyorlar.

Bakalım Mahmut Arıkan, bu Siyonist projeye Saadet Partisi’ni de katıp Erbakan Hocamızın Milli Görüş hareketinin üzerine beton dökülmesine karşı nasıl bir duruş sergileyecek!?

Milli Görüş‘ün tek siyasi adresi Saadet Partisi‘nin kutlu davamızı temsil etmekteki haklı ve hayırlı tüm hizmetlerinin yanındayız fakat Erbakan Hocamızın “Yaşanabilir bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni bir Dünya” hedefli proje ve uygulamalarına muhalif ve Siyonizm’in at değiştirme operasyonlarına katkıda bulunacak davranışlarınızda da karşınızda olacağız.

Sn. Mahmut Arıkan; bir de konuşmalarınızda iktidardan bahsederken onları ‘ak’lamaya çalışmayın, çekinmeyin Akp deyin!

Ya Milli Çözüm Ekibi de olmayaydı!?

Pek yakında ERBAKAN kimmiş? MİLLİ ÇÖZÜM neymiş? Herkes görüp anlayacaktır.

Siyonizm; elinde kalan son işbirlikcilerini de sahaya sürmüş durumda. Maalesef ki Milli Görüşcüler de sessiz kalarak bu kirli planlara karşı pes etmiş durumda gözükmektedir. Hayal ve umutlarını ve heyecanlarını kaybedenler zaten savaşı kaybetmiş olurlar. Bu kirli hesabı fark etmelerine rağmen sessiz kalanlar biliniz ki sessizliğiniz sadece kendinize zarar verir. İman gerçekleri bilmek değildir. İnancının gereğini yerine getirmeyenler imtihanı kaybetmiş olur. Korkumuz dünyalıklar elimizden gitmesin diye susuyorsak, bunun ne anlama geldiğini her Milli Görüşcü iyi bilmektedir. Bahanelere ve hikmet uydurmalara sığınmakla imanımızı kurtaramayız. Aslında herkes de Milli Çözüme hak veriyor. Ama işine gelmediği için iftira diyerek kaytarmayı tercih ediyor. Ben inanıyorum ki gerçek sadık Milli Görüşcüler vicdanlarını harekete geçirseler, işbirlikci hainler ve planları paramparça olacaktır. Bu temenni ve dua ile hayırlı günleri bekliyoruz.


Şimdi, Temel Karamollaoğlu’ndan Mehmet Karaman’ına, Recai Kutan’ından Mustafa Kamalak’ına; Erbakan ve Milli Görüş davası sayesinde Milletvekili, Bakan, Belediye Başkanı ve Parti Genel Başkanı yapılmış bu insanlar, Siyonizm’in gizli hükümeti sayılan Bilderberg’in en belirgin katılımcılarından Ali Babacan’ın DEVA Partisi’yle, GELECEK ve SAADET Partilerini birleştirip, hepsinin başına İngiltere CFR’si sayılan CHATHAM HOUSE bağlantılı ABDULLAH GÜL’ü oturtma şeytanlıklarına karşı hiçbir tepki ve tenkitleri çıkmıyorsa… Ve hele bu Abdullah Gül bizzat Erbakan tarafından “İsrail baltasının yerli sapı!..” olarak tanımlanmışsa… Allah aşkına söyleyin suç Erbakan’ın mıydı?

Bütün bu; “Milli Görüş’ü yerin dibine batırma, Erbakan’ı ve Programlarını unutturma” çabaları karşısında, SP’nin İl ve İlçe Başkanlarından, ve diğer yan kuruluşlardan hiçbir itiraz çıkmıyorsa… Tam tersine, bu hıyanet ve hakaretler konusunda dik duran ve camiamızı uyaran MİLLİ ÇÖZÜM’e hücum ediyorlarsa, Erbakan bu duyarsızlık ve ayarsızlığa ne yapsındı?

Milli Çözüm’ün bu tespitleri oldukça önemli ve yerindedir. Milli Çözüm Dergisi , çıktığı günden buyana (OCAK 2004),bu yazının manşeti olan : İslamcılar ArasındaSiyonizm’e Yaranmacılığın” Yeni Kılıfı: ERBAKAN’I VE PROGRAMLARINI YOK SAYMAK! bu makaleden de anlıyoruz ve anlıyorsunuz ki Aziz Erbakan Hocamızı en iyi anlamış ve gereğini yerine getirmek konusunda hakkını veren Milli Çözüm ve hassaten Üstad Ahmet Akgül, Erbakan projelerine öğretilerine öğütlerine harfiyyen sahip çıkan olgunlaştıran ve hayatını bu minvalde insanlığın saadetine adayan olmuştur. Hiçkimseye şirin görünme derdine düşmeden , HAKKI HER DAİM HAYKIRAN VE BATILI VE İŞBİRLİKÇİLERİNİ DE DEŞİFRE ETME özelliğini her daim korumuş ve korumaktadır.

Şeytanlık ve kaypaklık ayrıntılarda saklıdır. Bunun farkına varmak ve gerekli tedbirleri almak ise feraset ve dirayetle alâkalıdır. 

Erbakan Hocamız; “Saadet, son imtihanı kazananların partisidir!” buyurmuşlardı. Bunun “şu anda SP’li olan herkes imtihanı kazanmıştır” şeklinde anlaşılması yanlıştır ve kolaycılıktır. Hocamız: “Saadet içinde ve çeşitli hıyanet süreçlerinde, asla nemelazım demeyerek ve her türlü haksızlığa tepki göstererek, davasının hatırını ve Allah’ın rızasını her şeyin üstünde tutanlar kazanacaktır” mesajını ulaştırmışlardı…

Tüm hile, hıyanet ve tutarsızlıklar izah edilip açıkça anlatıldıktan sonra hala daha duyarsızlık ve ayarsızlık gösterenlere Milli Çözüm ne yapsın? 

Herhangi bir konu ve problem üzerinde yapılan kritikleri, analizleri değerli kılan en temel unsur, problemlere üretilen öneri ve çözümlerin nitelikleridir.
Şüphesiz, sayısız konularda sayısız çareler ve çözüm yollarını ortaya koyan, düşünce yöntemleri hep olagelmiştir.!
Milli Çözüm’ü bütün bunlardan ayıran en temel bakış açısı, problemleri tesbit ve teşhis ederken,konuya parça yöntemler üzerinden değil, bütüncül bir yaklaşım sergilemesindendir.. Bütüncül yaklaşımdan kastınız nedir sualinin cevabı, Prof Necmettin Erbakan Hocamızın “Meselenin Özünü kavrama” metodundadır.
Dış Politika tutarsızları, İktisadi bunalım ve yıkım süreci, Ahlaki yozlaşma ve tahribat göstergeleri, Siyonist İsrailin Gazze yıkımı ve daha nice sorunlar yumağına karşı çözüm üretme, çareler koyma zenginliği ve derinliği, Millî Çözümün ismiyle müsemma olan muktesebatında yatmaktadır!
İslam Aleminin içinde kıvrandığı, sayısız girdaplardan kurtulma yöntemi ve insanlığa rahmet olacak bir Sistemi yeniden inşa etme ihtiyacını, giderme noktasında Prof Necmettin Erbakan Hocamızın ve Üstad Ahmet Akgül Hocamızın varlıkları, İslam dünyasında çok büyük bir nimet olarak bilinmiştir, bilinmelidir.!

Milli Çözüm’ün sahip olduğu değerlere ve Milli Çözümü bizim önümüze koyan “Değere” hakkıyla sahip çıkmak, ve O’nu anlamaya çalışmak ise en temel vazifemizdir.

İstismarcı İslamcıların Erbakan’sız Kurtuluş Arayışları!

Erbakan’ın projelerine sahip çıkmak, onları anlayıp kavramaya çalışmak, Erbakan Hocamızın Siyonizmi kökünden kurutacak projelerin tek sahibi olduğu gerçeğini dile getirmek gerçek anlamda cesaret, akıl, inanç ve sabır meselesidir. Bu şeref Milli Çözüm’e nasip olmuştur.

Bkz :

  • İslam Dinarı
  • D8
  • “İslam Birleşmiş Milletler Teşkilatı”,
  • “İslam Savunma Paktı”,
  • “İslam Kültürel İşbirliği Teşkilatı”,
  • “İslam Ortak Pazarı

Ya Milli Çözüm Ekibi de olmayaydı!?
Ya Milli Çözüm olmayaydı, Saadet içinde ve çeşitli hıyanet süreçlerinde, asla nemelazım demeyerek ve her türlü haksızlığa tepki göstererek, davasının hatırını ve Allah’ın rızasını her şeyin üstünde tutan kimse olmayacaktı.

Ya Milli Çözüm olmayaydı, İslam dünyasının ve insanlığın kurtuluş programı olarak Erbakan Hocamızın hazırladığı: “Adil Düzen ve Yeni Bir dünya”, “İslam Birleşmiş Milletler Teşkilatı, İslam Ortak Pazarı, İslam Savunma Paktı, İslam Dinarı, İslam Kültür ve Eğitim Dayanışma Vakfı” gibi evrensel ve bilimsel proje ve planlarına sahip çıkan olmayacaktı.

Ya Milli Çözüm olmayaydı, Erbakan ve Milli Görüş davası sayesinde Milletvekili, Bakan, Belediye Başkanı ve Parti Genel Başkanı yapılmış, Temel Karamollaoğlu’ndan Mehmet Karaman’ına, Recai Kutan’ından Mustafa Kamalak’ına; Siyonizm’in gizli hükümeti sayılan Bilderberg’in en belirgin katılımcılarından Ali Babacan’ın DEVA Partisi’yle, GELECEK ve SAADET Partilerini birleştirip, hepsinin başına İngiltere CFR’si sayılan CHATHAM HOUSE bağlantılı, bizzat Erbakan Hocamız tarafından “İsrail baltasının yerli sapı!..” olarak tanımlanmış ABDULLAH GÜL’ü oturtma şeytanlıklarına karşı tepki ve tenkit çıkaran olmayacaktı!

Ya Milli Çözüm olmayaydı, Siyonist ve emperyalist odaklara yaranmak için Erbakan Hocamızı ve programlarını gündemden çıkaran Milli Görüş istismarcılarının… Erbakan’sız kurtuluş arayan İstismarcı İslamcıların Şeytanlık ve kaypaklıklarını kimse anlamayacaktı.

Evet, Milli Çözüm olmayaydı, “Milli Görüş’ü yerin dibine batırma, Erbakan’ı ve Programlarını unutturma” hıyanetleri ve hakaretleri karşısında dik duran ve camiamızı uyaran kimse olmayacaktı

Milli Görüş içerisindeki Şeytanlık ve kaypaklıklar karşısında dik duran ve camiamızı uyaran MİLLİ ÇÖZÜM’e hücum eden ferasetsiz ve dirayetsizler!
Son imtihanı kazanabilmek için; Saadet içinde ve çeşitli hıyanet süreçlerinde, asla nemelazım demeyerek ve her türlü haksızlığa tepki gösteriniz, davanın hatırını ve Allah’ın rızasını her şeyin üstünde tutunuz! 

Son düzenleme 27 gün önce Necati Akgül tarafından

HEY HAT!

İyi insan gibi görünüp ,iyi işler yapıyor gibi görünüp zalime maşa olanlar sizlere yazıklar olsun…İki yüzlü degil çok yüzlü olan zavallılar yakında İslam ın hakimiyetini gördüğünüz zaman ne acınası haliniz olduğunu göreceksiniz!!Bu kadar mazlumun ahını aldınız hesabıniz çok çetin olacak!

Rabbimiz kendi rızasını herşeyden üstün tutan kullarından olmayı nasip eylesin…Amin…Mazluma dost olmak hem İSLAM ın hem insanlığın geregidir…

Şeytanlık ve kaypaklık ayrıntılarda saklıdır. Bunun farkına varmak ve gerekli tedbirleri almak ise feraset ve dirayetle alâkalıdır.
    Âdiyât Suresi 6. ayetinde:

“Ki kesinlikle (gafil ve kâfir) insan, Rabbine karşı oldukça nankör (nimetlerine teşekkür etmekte duyarsız ve kulluk görevlerinde isteksiz ve tutarsız) davranmaktadır.”

Şeytanlık ve kaypaklık ayrıntılarda saklıdır. Bunun farkına varmak ve gerekli tedbirleri almak ise, feraset ve dirayetle alâkalıdır.

.
Şimdi, Temel Karamollaoğlu’ndan Mehmet Karaman’ına, Recai Kutan’ından Mustafa Kamalak’ına; Erbakan ve Milli Görüş davası sayesinde Milletvekili, Bakan, Belediye Başkanı ve Parti Genel Başkanı yapılmış bu insanlar, Siyonizm’in gizli hükümeti sayılan Bilderberg’in en belirgin katılımcılarından Ali Babacan’ın DEVA Partisi’yle, GELECEK ve SAADET Partilerini birleştirip, hepsinin başına İngiltere CFR’si sayılan CHATHAM HOUSE bağlantılı ABDULLAH GÜL’ü oturtma şeytanlıklarına karşı hiçbir tepki ve tenkitleri çıkmıyorsa… Ve hele bu Abdullah Gül bizzat Erbakan tarafından, “İsrail baltasının yerli sapı!..” olarak tanımlanmışsa…
.

Bütün bu; “Milli Görüş’ü yerin dibine batırma, Erbakan’ı ve Programlarını unutturma” çabaları karşısında, SP’nin İl ve İlçe Başkanlarından, ve diğer yan kuruluşlardan hiçbir itiraz çıkmıyorsa… Tam tersine, bu hıyanet ve hakaretler konusunda dik duran ve camiamızı uyaran MİLLİ ÇÖZÜM’e hücum ediyorlarsa… SP yönetici ve görevlileri, içler acısı hallerde demektir.
.

Erbakan Hocamız; “Saadet, son imtihanı kazananların partisidir!” buyurmuşlardı. Bunun “şu anda SP’li olan herkes imtihanı kazanmıştır” şeklinde anlaşılması yanlıştır ve kolaycılıktır. Hocamız: “Saadet içinde ve çeşitli hıyanet süreçlerinde, asla nemelazım demeyerek ve her türlü haksızlığa tepki göstererek, davasının hatırını ve Allah’ın rızasını her şeyin üstünde tutanlar kazanacaktır” mesajını ulaştırmışlardı…

Son düzenleme 27 gün önce Mehmet Akif AVCI tarafından

İmtihan dünyası… İyiler de gayret içinde kötüler de… Çağımızda tüm delilleri ele alarak değerlendirme yaptığımızda, dünyada iyilik düzeninin temsilcisi konumunda Milli Görüş ve Adil Düzen projeleri bulunmaktadır. Herkes tarafından malum kötülük meselesine gelince, insanlığı isfat etmek için adres doğrudan lanetli şeytana ve onun cisimleşmiş sistemi olan siyonizm’e çıkıyor. Bu iki taraf da birbirini çok iyi tanıdığından dolayı bir taraf ıslah düzenini kuracak tedbirleri alırken diğer taraf ifsat düzeninin gayretini çekiyor.
Bu bakış açısıyla baktığımız zaman, Milli Görüş’ün lideri Aziz Erbakan Hocamıza ve onun hazırlamış olduğu Adil Düzen projelerine karşı yapılan saldırıları daha iyi anlayabiliyoruz. Her yolu deneyen bu şeytani er, elbette içeriden ve dışarıdan müdahale edecek, Erbakan Hocamızın kim olduğunu iyi bildiği için tüm aparatlarını devreye sokacaktır. İşte bugün Aziz Erbakan Hocamızın ismini özellikle anmayan, onun kurduğu teşkilatta onu yok saymaya çalışan kim varsa bu şeytani düzenin aparatıdır. Yine akıllı kafaların, idraki olan zihinlerin anlayacağı bir husus daha var ki bugün kim Aziz Erbakan Hocamızın fikirlerini savunuyorsa, kim onun mücadelesine hürmeten hatırasına sahip çıkıyorsa, kim onun Adil Düzen projeleri üzerine kafa yoruyorsa Milli Görüş de o’dur, Milli Çözüm de o’dur. Hepsini söylemeyelim, anlayabilen anlar…

Milli Görüş’ün yaptığı 5 temel hizmet vardır:

1- Milletimizin özünü, Milli ve manevi gücünü temsil etmiştir. Çünkü Milli Görüş varsa millet ayakta kalabilir. Eğer, Milli Görüş çıksa millet dağılıp çözülecektir.

2- Bu milletin kurtuluş ilacının tohumu Milli Görüştedir.

3- Erbakan Hocamızın katıldığı koalisyonlar, işbirlikçi ve gayri milli iktidarların bütün tahribatını önlemiş ve tedavi etmiştir.

4- Milli Görüş, bu milletin İsrail’e vilayet olmasını ve parçalanmasını engellemiştir. Yani Milli Görüş, varlığımızın ve bekamızın garantisidir.

5- Milli Görüş, Türkiye’yi aslına özüne çeken bir römorkör gibidir. Varlığı bile Batıl zihniyetleri hizaya getirmeye yeterlidir.

Milli Görüş’ün yapacağı 2 büyük hizmet kalmıştır, bunlar da inşallah yakında, yine Milli Görüş ve Milli Çözümle başarılacaktır.

1- İnşaallah önce Yeniden Büyük Türkiye’yi Kuracağız

2- Ardından Yeni Bir Dünyayı Kuracağız! Bunun için de, elbette İsrail çıbanını deşmiş olacağız.

Şimdi kim bunları istiyorsa o Milli Görüş’teki yerini almalıdır:

1- Kim, maneviyatçılık olmadan, sorumluluk ve hesap duygusu taşımadan saadet olmayacağına inanıyorsa.

2- Kim, Hakkı üstün tutuyor, haklıyı savunuyor ve zulme karşı çıkıyorsa.

3- Kim, barışı korumak, savaş ve anarşiden kurtulmak istiyorsa.

4- Kim, milletiyle, ülkesiyle ve devletiyle bütünlük içinde varlığını ve bağımsızlığını sürdürmeyi amaçlıyorsa.

5- Kim, tarihteki şerefli yerini tekrar almayı hedefliyorsa.

6- Kim, her yönden bağımsız ve kalkınmış bir Türkiye arzuluyorsa.

7- Kim, gerçek bir hürriyet ve demokrasinin sağlandığı, temel insan haklarının kollandığı kamil manada din hürriyetine (yani ifade, eğitim, örgütlenme, inancına uygun yaşama özgürlüğüne) sahip kılındığı bir ülkenin hasretini çekiyorsa.

8- Kim, müreffeh ve mutlu bir hayat düşlüyorsa.

9- Ve her kim, “Önce Türkiye” deyip, Milli çıkarlarını şahsi hesaplarının üstünde tutuyorsa işte bunlar artık biran evvel Milli Görüş saflarına katılmalıdır.

“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki; TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU; Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!”(Erbakan Hocamızın TRT Basın Toplantısı Yazarlar Soruyor-Nisan 1980) https://www.youtube.com/watch?v=JK3meUHiZiY

Erbakan Hocamız;  “Saadet, son imtihanı kazananların partisidir!”   buyurmuşlardı. Bunun “şu anda SP’li olan herkes imtihanı kazanmıştır” şeklinde anlaşılması yanlıştır ve kolaycılıktır. Hocamız: “Saadet içinde ve çeşitli hıyanet süreçlerinde, asla nemelazım demeyerek ve her türlü haksızlığa tepki göstererek, davasının hatırını ve Allah’ın rızasını her şeyin üstünde tutanlar kazanacaktır” mesajını ulaştırmışlardı…

Erbakan hocamızı yok saymak, Türkiye’nin milli sanayi ve bağımsızlık hedeflerini göz ardı etmek demektir; onun vizyonu, gelecek nesillere mirastır.

İman varsa imkanda vardır, milli görüşçü asla vazgeçmez.
Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN

Bütün bu;  “Milli Görüş’ü yerin dibine batırma, Erbakan’ı ve Programlarını unutturma”   çabaları karşısında, SP’nin İl ve İlçe Başkanlarından, ve diğer yan kuruluşlardan hiçbir itiraz çıkmıyorsa… Tam tersine, bu hıyanet ve hakaretler konusunda dik duran ve camiamızı uyaran MİLLİ ÇÖZÜM’e hücum ediyorlarsa, Erbakan bu duyarsızlık ve ayarsızlığa ne yapsındı?

İyiki varsın milli çözüm.

ERBAKAN HOCAYI VE PROJELERİNİ YOK SAYMAYA ÇALIŞANLAR;
YAKINDA ERBAKAN HOCANIN ADİL DÜZEN PROJELERİNİN HAYATA GEÇTİĞİNİ GÖRDÜKLERİNDE ACABA NE YAPACAKLAR??? (:

Saadet Partisi Kayseri Milletvekili, SP Genel Başkan Vekili ve SP Genel Başkan adaylarından biri olan Mahmut Arıkan – x (Twitter) hesabından şunları paylaşmıştı[1]:

“Şehit Komutan İsmail Haniye’nin ardından Hamas Hareketi’nin yeni Siyasi Büro Başkanı olarak seçilen Yahya Sinvar’a muvaffakiyetler diliyorum.

Yeni başlayan süreçle birlikte artık tüm bölge ülkeleri, üzerine düşeni yapmalı ve Siyonizm’e karşı somut adımlar atmalıdır. 

7 Ekim’den itibaren Gazze’ye karşı uygulanan işgal ve soykırımın sadece kınamakla bitmeyeceği anlaşılmıştır. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın öncülüğünde tüm Müslüman devletler Filistin davasına sahip çıkmalı, yaşanan vahşete son vermek için eldeki tüm imkânları seferber etmelidir.” 

Dikkatinizi çekmiştir; SP’ye Genel Başkan Vekili olarak atanan Mahmut Arıkan kendi Facebook sayfasından yaptığı açıklamada; kurtuluşun Erbakan projeleri ve D-8 öncülüğünde olacağını söylemiyor, İslam İşbirliği Teşkilatı öncülüğünde olacağını belirtiyordu.

Mahmut Arıkan, Yahya Sinvar’a bu mesajı göndermeden önce, Abdullah Gül’le görüşüp birlikte kararlaştırmış olmasındı!.. Çünkü Sn. Abdullah Gül daha önce: “İslam İşbirliği Teşkilatı, BM ve AB gibi oluşumların alternatifi ve karşıtı değil, tamamlayıcı ve destek çıkıcı bir misyonu vardır” şeklinde ifadeler kullanmıştı.

Sn. Mahmut Arıkan’ın bu teklif ve temennisi, yoksa malum ve mel’un odaklara “Biz Erbakan’ın proje ve planlarından ve Yeni Bir Dünya oluşturacak ilmi ve tarihi programlarından uzaklaşıp, Küresel güçleri ürkütmeyecek “İslam İşbirliği Teşkilatı” gibikurumlarının istikametinde hareket etme kararı aldık!” mesajları mıydı?

Sn. Mahmut Arıkan, Erbakan Hoca’nın “İslam Birliği ve D-8 Girişimi”nden habersiz, gafil ve konunun cahili ise, nasıl Saadet Partisi’ne Genel Başkan yapılacaktı? Yok eğer bile bile Erbakan Projelerini unutturup örtmeye çalışıyorsa, İstanbul İngiltere Konsolosluğu yetkilileri ve Chatham House üyeleriyle, özel ve gizli irtibatlarının kirli amacı ortaya mı çıkmaktaydı?

ALLAH’IN İNAYETİYLE
         
Hidayet buyurdun, inayet ile
Amacım rızandır, davandır kastım…
Hıyanet özdeştir, cinayet ile
Kutlu davan için, dünyamdan kıstım…
         
Kendime bıraksan, azar sapardım
Dindarlık rolüyle, nefse tapardım
Bâtıla tağuta, kulluk yapardım
Çok şükür Kur’an’ı, bağrıma bastım…
         
Günahkârım amma, Hakk’tan caymadım
Hakikat yolumdan, adım kaymadım
Çok tehditler aldım, fakat saymadım
Şeytana kanmadım, çün hayra hastım…
         
Tenezzül etmedim, yalan riyaya
Şükür aldatmadın, fani rü’yaya
Daldıkça uyardın, gaflet hülyaya
Ayete Hadise, can kulak astım…
       
Dinim hatırına, dişim sıkarım
Hak davam uğruna, dünyam yıkarım
İslam için teptim, makam çıkarım
Ne menfaat umdum, ne korkup tırstım…
         
Rahmaniler sevdi, Şeytani sövdü
Salih hürmet etti, hainler dövdü
Münafık kin tuttu, mü’minler övdü
Düşmanlara bela, dostlara şanstım…
       
Herkesin hakkını, saydım savundum
Sadece rızanla, kandım avundum
Adil bir Düzen kur-maya soyundum
Sadıka heyecan, zındıka hırstım…
       
Sarımsak çiğneyen, esans kokmazmış
Dönekler başını, derde sokmazmış
Hakkı tutan halktan, asla korkmazmış
Mazluma Panda’ydım, zalime Pars’tım…
       
Siyona hizmetkâr, süfyan; manidar
Hain destekleyen, suça hissedar
Bize savaş açtı, koca iktidar
Nifak cephesini, temelden sarstım…

(2021 Milli Çözüm Dergisi Şiiri)

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
22
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx
Paylaş...