YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
674f8a09c0207
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 1 5 6
Bugün : 1680
Dün : 30630
Bu ay : 116495
Geçen ay : 890827
Toplam : 29861061
IP'niz : 18.97.9.175

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

KARANLIK KUŞKULARDAN AYDINLIK YARINLARA

  1. Dr. Erdi Yetkin
4.8 22 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Ufuk EFE

Ufuk EFE

Yorumu Takip Et
Bildir
25 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Erke-Han’a Hatırlatma!

Evet, evet; biiznillah Adil Düzen kurulacak ve insanlık kurtulacak…
Asıl mesele, bizler en samimi gayesi, gayreti ve tek ciddi projeleriyle, bu kutlu sonuca hazırlanan MİLLİ ÇÖZÜM’ün safında mıyız, yoksa ona çelme takma ve engel olma safsatasında mıyız?

Ufuk Efe

Millî Çözüm Dergisi, Millî Görüş safında ise, Millî Görüş’ün siyasi partisi olarak sadece Saadet Partisinu kabul ediyor ve AKP’nin ise Siyonizmin bir projesi olduğunu söylüyor ise, bugüne kadar yapılmış seçimlerde Milli Nizam, Milli Selamet, Refah, Fazilet ve Saadet partilerinden başka (1983 Genel Seçimlerini ve Millet İttifakı dolayısıyla oluşan ittifakı hariç tutmak durumundayız) partilere oy vermediği için iftihar ediyor ise, -ki yayınlardan böyle olduğunu anlıyoruz, elbette biz de Milli Çözüm Dergisi ile birlikte Milli Çözüm safında yer almaktayız ve bu davada birlikte yürüdüklerimize çelme takmaya çalışmak veya engel olmak gibi bir gayretin içerisinde değiliz.

Sn. Şahin;

Erbakan Hocamızın hiç eskimeyen sözlerinden birisi de “Hayra motor, şerre fren olmaya geldik!” sözüdür ki bu söz “Emri bil maruf, nehyi anil münker” sözünün aynıyla ifadesidir… Ki bu hareketin ana yolununun ve hedefinin en öze şekli ve olmaz ise olmazıdır…

Sözlerinizden bir anladığımız bir de anlam veremediğimiz iki kısım var.

Anladığımız odur ki sözlerinizden Milli Görüş saflarında olduğunuzdur, o halde “… çelme takmak veya engel olmak gibi bir gayretin içerisinde değiliz.” sözü yukarıda en başta yazdığımız sözle bir Milli Görüşçü olarak bağdaşmamasıdır… Şerre çelme takmalı, engel olmalısınız, hayra ise motor olmalı ve ilerlemesi için malınızla ve canınızla gayret içinde olmanız bir Milli Görüşçü olarak bir tercih meselesi asla değildir… Hele hele bir lütuf asla değildir…

Ve anlam veremediğimiz sözünüz “İSE” kelimesidir…

Hadi ilkini “acabanıza” verdik,
ikincisini “tereddütünüze” verdik, okunudunuz ama anlamadnız diyelim…
Ama üçünsü ise “kesin şüphe” ve iftira derecesini ifade eder ki bunu görmezden edemeyiz…

İman asla şüphe kaldırmaz….
Zira inanmak bazen yetmez, çünkü inanmak iman etmek değildir….
İman etmek içinde en yukarıdaki sözün gereğini yapmak demektir…
İman etmek malınız ve canınızla gayret etmek demektir…
Canınız nerede ise onu feda etmek demektir. Kiminin canı cüzdanında, kiminin evinde, kiminin makamında, kiminin arabasında, kiminde ise develerinin sırtındadır…

Biz ne yanımıza katılanlarla övünür ve güç kazanırız, ne de ayrılanlara ağıt yakar güç kaybederiz… Milli Çözüm’ün gücü de övüncü de bu davaya hizmetinden geçer, bizim hazinemizde biriktirdiğimiz alın terimizdir, her biri birer inci tanesi değerindedir…

Milli Çözüm safına “takılanlarla” değil “katılanlarla” yürür….

Dergi olarak 22 senedir yazdıklarına bir daha bakın ama nasıl yazıldı ise o şekilde bakın, zira bu yazıların hiç biri klavyenin tuşlarına parmaklarla basılarak , ya da kalemin ucundan tutularak yazılmadı….

Her bir bir inancın tezahürü olacak şekilde yazıldı ve o kalemden de akan mürekkep değil iddia ve imanımızın bir şehadeti olarak yazıldı…

Bizim 2004 tarihindeki ilk sayımızdan bir yazıyı alın ve bugün dahi çıkartıp okuyun göreceksiniz ki hala üzerinde dumanı tütmektedir, yap taze ve hiç körlenmemiştir.
Ve oradaki cümleleri defalarca okuyun soldan sağa, sağdan sola… Şimdi 2024 senesi en son yazılarımızı alın ve yine karşılaştırın ki genel söylemler ve dava ile alakalı görüşlerimizden bir sapma, çizgimizden kayma var mıdır? Zifiri karanlıkta sim siyah bir ipin üzerimde bile yürüsek sapmayız, zira doğru yolu görmek için Milli Çözüm’e fener lazım değildir, onlar gözleri ile değil gönülleri ile görmektedirler ve gönül ile görene de iman feraseti ve basiretinin ışığı yeterdir…

Şimdi diyorsunuzdur ki neden bu adam bu kadar uzattı ??

Dedim ya 3 defa “… ise” demişsiniz…

Zira bir Milli Çözüm’cü için “…İSE” küfürdür, hakarettir….

Okuduklarınızı anlamamışsanız “ise” diyerekten nazikçe bir uyarayım ve ifade edeyim dedim….

MİLLİ ÇÖZÜM
Milli Görüşün kendisidir.

Aziz ERBAKAN Hocamızın en sadık talebesi Adil Düzen projelerinin uzmanı alimi olan üstadımız Ahmet Akgül dür ve bu yolda gayret çeken uğraşan çabalayan hayatını bu uğurda vakfettmiş olandır
Bu yolda elbette MİLLİ ÇÖZÜM Hz Nuh’un gemisi konumundadır
Adil düzen mutlaka kurulacak ve bu MİLLİ ÇÖZÜM eliyle olacaktır inşaalah
Şeytanlar kuduracak münafık ve marazlılar parmaklarını ısıracak
İmanımız da itikatımız da tam elhamdülillah
Vesilemizle Hatırlatma! oldu.

7:34

Her ümmet için bir ecel vardır. (Her medeniyet ve devletin de belli bir ömrü bulunmaktadır.) Onların ecelleri gelince, ne bir saat ertelenip geri kalır, ne de öne alınır (tam zamanında çöküp dağılır. Adaleti uygulayan ve ilme dayanan devletler ayakta kalır, zulüm yapan ve geri kalan devletler yıkılır.)

Milli Çözüm eliyle; dünya siyonizminin ve onun yerli işbirlikçilerinin işlediği melanet ve haksızlıkların hesabının sorulacağı, adil ve asil bir dönemin en kısa zamanda yaşanacağı kutlu günleri özlemle bekliyoruz.

Siyonizm sonun geldiğini anladığı için artık tüm düğmelere basmaktan sakınmamakta idi, özellikle ülkemizde insanın bundan kısa bir süre öncesine kadar aklından dahi geçirmesi vatana ihanet sayılabilecek konular özellikle siyasi parti başkanları tarafından rahatlıkla ulu orta konuşulmaktaydı. Bu bizlere çözülmenin hangi boyutlarda olduğunun net itirafları sayılırdı.
Allah herkesin ama herkesin amacını ve ayarını ortaya koyacak, hiç kimseninde ben bilmiyordum haberim yoktu duymadım gibi bahanelere sığınacak yeri kalmayacaktı.
Bu milletin en sevmediği millet olan yunan kadar olamadınız mı? Bir Belçika, bir ispanyası kadar yokmuşunuz demek ki bu kara leke bu iktidar sahiplerine yeterde artar. Adamlar daha ne yapsın kendi amaç ve ayarlarını göstermek için bu kör halka…
Artık iyilerin tarih yazma zamanı gelmişti. Çünkü artık çürümemiş bir tek kurumumuz kalmamıştı. Hafif bir sarsıntı ile çürümüş kurumlar tepetakla gelmesi an meselesiydi. Siyasetinden yargısına, sağlığından eğitimine kurumlar artık bitmiş ve yerini yeni kurulacak Adil Düzen medeniyetini beklemekte idi.
Aziz Erbakan Hocamızın sözü ile bitirelim.”Bakınız kesinlik ifade ediyorum ki: Türkiyenin kurtuluşu; Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir hükümetin kurulması ve yeni bir devrin başlaması ile mümkündür.”
Milli Çözüm eliyle tüm dünyaya ERBAKAN mührü vurulmasına az kalmıştı.

BİR YANDAN HÜKÜMETİN BÜYÜK ORTAĞI MHP LİDERİ BAHÇELİ, ÖCALAN MECLİSE GELSİN, DEM GRUBUNDA KONUŞSUN, PKK NIN LAĞVEDİLDİĞİNİ AÇIKLASIN BİZDE ONUN UMUT HAKKINDAN YARARLANMASI İÇİN NE GEREKİYORSA YAPALIM TEKLİFİNDE BULUNUYORDU. DİĞER YANDA ESENYURT BELEDİYE BAŞKANI 5.6. SIRADAN PKK LİLARLA GÖRÜŞTÜ DİYE GÖREVDEN ALINDI. İKİ OLAYDA NEREDEYSE AYNI GÜNLERDE GERÇEKLEŞMİŞTİ. BU NASIL İŞ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL. BU NASIL MANTIKSIZLIK ÇARPIKLIKTIR ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL.

BİZİM KÜRT KARDEŞLERİMİZLE HERHANGİ SORUNUMUZ YOK, OLMADI VE OLMAYACAKTA. PKK BİR TERÖR ÖRGÜTÜ, İSRAİLİN ABD NİN GÜDÜMÜNDE KURULAN VE ONLARA HİZMET EDEN BİR TERÖR ŞEBEKESİ. DEM DE ONLARIN SİYASİ PARTİLERİDİR.

PKK VE TÜM TERÖR ŞEBEKELERİ, YENİ DOĞAN ÇETESİ VB OLUŞUMLARIN HEPSİNİN KÖKÜ ANCAK MİLLİ GÖRÜŞ-MİLLİ ÇÖZÜM HÜKÜMETİNİN KURULMASI VE ADİL DÜZENE DAYALI YENİ BİR DÜNYANIN KURULMASI İLE KAZINACAKTIR.

KARANLIK KUŞKULARDAN AYDINLIK YARINLARA MİLLİ ÇÖZÜM ÖNCÜLÜĞÜNDE KURULACAK OLAN ADİL DÜZENE DAYALI YENİ BİR DÜNYA İLE ULAŞILACAKTIR. ERBAKAN HOCAMIZIN 45 YIL ÖNCESİNDEN KİMLER ELİYLE GERÇEKLEŞECEĞİ ŞU ŞEKİLDE MÜJDELENMEKTEYDİ;

“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki; TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU; Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!”
 
(PROF.DR. NECMETTİN ERBAKAN 1980 TRT)

İZLEMEK İÇİN; https://www.youtube.com/watch?v=JK3meUHiZiY

Ülkemizin her anlamda bir sarmalın içine girmiş durumda olduğunu çok net anladığımız bir dönemden geçiyoruz. Bir yanda tüm dünyayı saran ve bize çok yakın cereyan etmesi beklenen 3. Dünya Şavaşı meselesi, diğer yanda ülkemizin terörle mücadelesi derken daha vahim bir şekilde ortaya çıkan yeni skandallar, bizlerin hareket kabiliyetini kısıtlayacak şekilde travmalar oluşturuyor. Çok yoğun olan gündemimiz çok fazla vakit almasın diye ana aktörler tarafından daha fena hadiselerle değiştiriliyor ve ölüm-sıtma metaforu canlı canlı uygulanıyor! Oysa meselenin basitliği gün gibi ortada dururken, siyonist şeytana hizmet kaygısı hâlâ yetkililerin elini ayağını dolaştırıyor! Aziz Erbakan Hocamızın ifade ettiği gibi tekrar tekrar söylüyoruz: Şu İslam Birliği’ni kursanıza! Şu D-8 yapısına sahip çıksanıza ey iktidar! Yetmedi mi bu onurlu milletin verdiği kurbanlar, yetmedi mi gavur kapılarındaki bekleme seansları!

Kofda olsa ” Milliyetciliği kimseye bırakmayan ” “En Milliyetçi” olan gibi söylemlerde bulunan Bahçeli Bey’in aniden bu çıkışı acaba bir mecburiyetin gerekliliğimiy di? Yoksa kandi tabanına anlatamayacağı bu zıt düşünceleri ona birileri zorlamı söyletmişti? Ne gibi açıkları var dı? Velhasıl herkez eteğindeki taşları dökmekte yani tarafını belli eden açıklamalar yapmaktadır. Görünen o ki Erdoğanın Başkanlığının bir dönem daha uzatılması için Yeni Anayasaya alt yapı yapılmaktaydı.Ancak ne olursa olsun. Terör örgütü Başının Serbest bırakılıp Meclisde konuşma yaptırılması fikri Milletimiz nezdinde ASLA KABUL GÖRMEYECEĞİ herkez tarafından görülmüş duyulmuş oldu.

Son düzenleme 22 gün önce Ömer ÇAĞIL tarafından

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
De ki: “(Artık) Hakk geldi, bâtıl zail oldu. Hiç şüphesiz bâtıl sürekli yok olucudur. (Çünkü Hakk gelince bâtıl batacak, Güneş doğunca karanlık kaybolacaktır.)” (İsra suresi 81)

Aziz Erbakan Hocamızın tatlı tatlı anlattığı Kızılderili hikayesindeki reisin, esir alınıp da yalvaran Amerikalı komutana verdiği cevap; “Çaresi yok, GEBERECESİN” misali ; biz de zalim,canî ve sömürgeci siyonizme ve işbirlikçileri münafıklara diyoruz ki ; “Yenileceksiniz ve sonra cehenneme sürüleceksiniz”… Ve ardından kurulacak olan ADİL DÜZEN le insanlık huzur bulacak…

Âl-i İmran Suresi 12
(Ey Elçim!) İnkâr ve nankörlük edenlere de ki: “Yakında (sisteminiz ve tüm tedbirleriniz çöküp yıkılacak ve) yenilgiye uğratılacaksınız ve (dünyada rezil olduğunuz gibi ahirette de) toplanıp cehenneme atılacaksınız!” O ne kötü bir yataktır. (Ne kahredici bir zindandır.)

İbrahim Suresi 46
Gerçek şu ki, onlar (zalimler ve hainler, mü’minlere ve İslami girişimlere karşı) hileli planlar kurdular (ve kuracaklardır). Oysa eğer onların (şeytani) hile ve hazırlıkları, dağları yerinden oynatıp kaydıracak (zelzeleler oluşturacak derecede bugün nükleer silahlara ve teknolojik imkânlara dayanmış) olsa bile, Allah katında da (kesinlikle onları boşa çıkaracak ve etkisiz kılacak kudret) planları ve programları vardır! (Allah zalim güçlerin mekir ve tuzaklarını kendi başlarına saracaktır.)

Son düzenleme 23 gün önce HÜSEYİN SELMAN İSEN tarafından

Yeni Çözüm Süreci tartışmaları!
MHP Lideri Bahçeli’nin grup toplantısında, PKK Lideri Öcalan’a “Meclis’te konuş” çağrısıyla yeni bir boyut kazanmıştı. Rejimin ömrünü uzatmak isteyen iktidar bloku, ‘kırmızı çizgi’lerini bile tereddüt etmeden ezip geçmekten sakınmamıştı. Meclis açılışında Bahçeli’nin DEM Parti grubunun elini sıkması ile başlayan süreç, acaba Türkiye’yi nereye taşıyacaktı?

Milli Çözüm Dergisi, 31 Ağustos 2013 tarihinde daha önce izlediğimiz Siyonist senaryo konusunda uyarmıştı!

31 Ağustos 2013 tarihli Milli Çözüm Dergisi’nin “PKK PALAVRALARI VE SİYONİST PATRONLARI” başlıklı makalesinden bir paragraf:
“Evet, PKK; ABD ve İsrail’in derin devleti olan Siyonist merkezlerin terör şebekesi ve uyuşturucu çetesi oluyordu. AKP de aynı Yahudi Lobilerinin “madalyalı stratejik ortağı” olduğuna ve Türkiye’deki Sabataycı cuntanın kontrolünde bulunduğuna göre, şimdi PKK ile uzlaşma senaryolarını: “Türkiye aleyhine, yeni bir Siyonist tertip ve tezgâhı” olarak değerlendirmek gerekmiyor muydu?” Bakınız: https://www.millicozum.com/mc/2013/eylul-2013/pkk-palavralari-ve-siyonist-patronlari/

“Bazı siyasiler ve yazar-çizerler de sözde PKK taşeronuna kızıp, arkasındaki Siyonist patronların elini öpüyordu!”
Evet, Siyonist patronlarının elini öperek, Siyonistlerin taşeronluğunu yapan terör örgütleriyle mücadele edemezsiniz!

Münafıklığın Daniskası ve Dolaylı İsrail Ortaklığı!
Sn. Erdoğan: “BM çatısı altında soruna bir çözüm olması, İsrail’e kapsamlı silah ambargosu konulması için girişim başlattık. Çağrımıza destek verenlerin sayısı artıyor” buyurdukları sırada; İsrail ordusunun en önemli silah tedarikçisi İstanbul’da gururla silahlarını sergiliyordu. Üstelik, bu fuar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın himayesinde ve damat Bayraktar ailesinin organizatörlüğünde gerçekleşiyordu.

Bütün bu karanlık kuşkulardan aydınlık yarınlara!
Milli Çözüm Dergisi, Üstad Ahmet Akgül’ün hazırladığı ve beş dile çevirisinin yapıldığı “Adil Düzen ve Yeni Bir Dünya” kitabının Rusça tercümesini, başta Putin olmak üzere Rusya’daki önemli Bakan ve bürokratlara ve tüm Türki Cumhuriyetlerin yönetici tabakasına ve bilim erbabına ulaştırmıştı. Bunun üzerine Putin’in bu kitap üzerinde araştırma yapıp rapor hazırlanması talimatı verdiği sızmıştı. Anlaşılıyor ki; Sn. Erdoğan’ı, hâlâ Erbakan’ın devamı sananlar, ona bu konuyu açınca, o da “Adil Düzen”e vurgu yapmak zorunda kalmıştı!..

Şimdilerde “Adil Düzen”e vurgu yapmak zorunda kalanlar, daha neleri yapmak ve söylemek zorunda kalacaklar, pek yakında göreceğiz! İnşallah

Son düzenleme 23 gün önce Necati AKGÜL tarafından

Merhum Erbakan hoca, Devlet Bahçeli hakkında vatanını seven, ve onun için hayırlı hizmetler yapmaya gayret gösteren bir kişi olarak bahsetmiş idi. Elbette Erbakan hocamızın bir bildiği vardı.

Ama gelinen noktada, Devlet Bahçeli’den dökülen incileri bir siyasi manevra olarak görmek, bir siyonist projesi olan AKP’nin ipliğinin pazara çıkartılması olarak düşünmek pek inandırıcı gelmiyor.

Acaba muhtar bile olamazsın durumundan, eğer PKK bitecek ise, enflasyon bitecek ise diye Erdoğan’ın ömür boyunca Cumhurbaşkanı olmasında ne sakınca var durumuna gelinmiş ise, Siyonizm ahtapotun kollarının uzandığı yerleri tahmin etmek benim için pek de zor değildir.

Ama gelinen noktada, Devlet Bahçeli’den dökülen incileri bir siyasi manevra olarak görmek, bir siyonist projesi olan AKP’nin ipliğinin pazara çıkartılması olarak düşünmek pek inandırıcı gelmiyor.

Zira bana da pek öyle gelmiyor ama bu ne bu yazıda ne de Necati Beyin yorumunda böyle bir ima veya ifade de geçmiyor, sanki öyle düşünülüyormuş gibi yazılmış, önce burayı bir düzeltelim…

Ayrıca bir yazı veya bir teze karşı anti tezler ifade ederken, ya da belirli bir durum karşısında analizler yaparken , henüz aklınıza yatmasa da, bütün olası durum ve ihtimaller sıralanır ki bu durumlara karşı bir anti tezler geliştirilsin, değerlendirilsin…

Kaldı ki Bahçeli son sözleri ile kısmen ağzından baklayı da çıkarmış durumdadır, (bakın şimdi belki de yine size inandırıcı gelmeyecek bir ifade de bulunacağım) ve bütün planların Erdoğan sonrası için yapıldığı bir dönemde, ( ki AKP burjuvasının en korktuğu şey hesap gününün bu dünyada iken gelmesidir…) bu sözler daha bir mana kazanmaktadır.

Siyasette kuraldır, asla masaya koyduğunuzu kazanamazsınız, bundandır ki masaya istediğinizin 2-3 katını koyacaksınız ki ancak istediğinizi alasınız… Masaya Sn. Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanlığı ile oturulmuştur ama göreceğiz bakalım ne ile kalkılacaktır???

Sayın Zulkarneyn bey,

Bir yorum altına bir yanıt yazısı bırakmış olmam, üst yorumda bir ifadeye yanıt olarak yazılmış olabileceği gibi, yorumda geçmese de başka bir konu hakkında olabilir. Yeni bağımsız bir yorum başlığı altında da yazabilirdim. Zaten bu konuda düzeltme yapmışsınız. Teşekkürler.

Erbakan Hocamızın buyurdukları gibi; “MESELE ÇOK BASİT”
“Milli Görüş bu ülkenin tabii ÇÖZÜMÜDÜR! Tabii iktidarıdır, kendisidir, aslıdır! Bunun dışında hiçbir şey tutunamaz! Boşuna uğraşıyorsunuz, boşuna, boşuna, boşuna! Hiç başka çare yok! Mesele çok basit. Bak açıkça söylüyorum. Getireceksiniz anahtarları teslim edeceksiniz! Hiç çaresi yok!”

EVET, MESELE ÇOK BASİT!
HİÇ ÇARESİ YOK! GETİRECEKLER, ANAHTARLARI MİLLİ ÇÖZÜM’E TESLİM EDECEKLER!

Ufuk EFE’nin buyurdukları gibi;
“Evet, evet; biiznillah Adil Düzen kurulacak ve insanlık kurtulacak…
Asıl mesele, bizler en samimi gayesi, gayreti ve tek ciddi projeleriyle, bu kutlu sonuca hazırlanan MİLLİ ÇÖZÜM’ün safında mıyız, yoksa ona çelme takma ve engel olma safsatasında mıyız?”

“Ve Allah (cihat etmeyen) zalimler topluluğuna asla hidayet vermeyecektir.”[10]

h- İslâm’ın ve insanlığın düşmanı olan Siyonist ve Haçlı zihniyetleri dost ve rehber edinenler, Asyalı ve Afrikalı mazlum insanlara ve özellikle Müslümanlara karşı kullanılmak üzere oluşturdukları Birleşmiş Milletler, NATO ve Ortak Pazar (Avrupa Birliği) gibi kurum ve kuruluşlar eliyle yapılan ekonomik, siyasi ve askeri zulümleri sevenler, savunanlar ve övenler… Batılıların uşaklığını yapacak ve milli menfaatlerimizi satacak Mason ve münafıkları seçip iş başına getirenler de zalimdir.

“Ey iman edenler! (Sakın Siyonist) Yahudileri ve (Emperyalist) Hristiyanları (ve onların yolunda olanları) dost ve idareci edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar. Artık sizden her kim onları dost tanırsa o da onlardandır. Ve Allah (hıyanet ve cinayet ehlini dost ve lider edinen) zalim bir topluluğu asla hidayete eriştirmez.”[11]

Bu zalimlere herhangi bir şekilde yardımcı olan ve işlerini kolaylaştıranlar da, zalim olurlar. Çünkü küfre rıza küfür olduğu gibi, zulme rıza da zulümdür.

Zulme alet olanlar, körükledikleri bu zulüm ateşinde bir gün kendileri de yanarlar.

Milletimizin cogunlugunun tutuldugu ve tedavisi cok zor olan bir hastalik Sn. Erdoğan’ı, hâlâ Erbakan’ın devamı sanmaktir. Nedense bu hastalik belirtisi de daha cok Sol kesimde gorulmektedir. Bir tas ile bir kac kus vurmak isteyen solcular, Erdogan’i elestirirken, islama olan kinlerini ortaya koymaktan da cekinmiyorlar. Zaten Erdogan iktidarindan bikmis olan halk ta bu elestrilerin islama yonelmesinin farkinda bile olmadan alkis tutmaktadir.
Adadaki Deccalin zincirleri cozuldu mu ne?

YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR!

Bir asırı aşkın süre önce Büyük İsrail’i kurmak için Emperyalist Devletleri güdümüne alan Siyonistler, Osmanlı Devletini Parçalamış ve bitap düşmüş Osmanlı Devletinin önüne Sevr’i koymuşlardır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, Kuva-i Milliye ruhu ile başlatılan İstiklal Mücadelemizle düşman, yurdumuzdan atılmıştır. Atatürk’ün hastalığının ağırlaştığı 1937 yılından sonra , Erbakan Hocamız öncülüğünde 1969 yılında başlatılan Milli Görüş Harekatına kadar ülkemiz ABD hegomanyasına teslim edilmiştir.
Erbakan Hocamız öncülüğünde ülkemizi 4 kere ipten alan Milli Görüş Harekatı, 2011 yılında Hocamızın dünyadaki görevini tamamlamasıyla birlikte hızla yozlaşmaya başlamış, İşbirlikçi Hükümet ve aynı merkezlerden yönetilen muhalefet partileri ile ahlâki, siyasi, hukuki olarak yozlaşmıştır.
İsrail ve destekçilerinin hedefi açıktır, BOP Projesini tamamlamak için ülkemizi parçalamak, İsrail’e bağlı bir Kürdistan kurmak, ardından ise Büyük İsrail hedefine ulaşmak istemektedirler.
Şuanda bütün siyasiler, kadrolar ve kuruluşlar yozlaşmış ve mevcut şartlar, kadrolar, sistem ve kuruluşlarla 2. Sevr’i dayatan Siyonistlere karşı vatanımızı kurtarmak imkânsızdır.
Artık kendi vatanımızda öz çocuklarımızın güvenliği kalmamıştır. 99 ve 6 şubat depremlerinde çocuklarımız kaçırılmış, Epstein adasına götürülmüş, şimdi de bir çete tarafından bebeklerimiz öldürülmektedir. Sağlık Bakanı hâlâ istifa dâhi etmemiştir!
Ne yazık ki, Milli Çözüm den başka, Siyonistlerin ve işbirlikçilerinin hedef, strateji, siyaset ve hilelerini bütün gerçekliği ile ortaya koyan ve mücadele eden bir EKİP DE kalmamıştır.

Son yaşanılan siyasi gelişmelerden sonra;
Halkımız, gerçekleri görmeye başlamıştır. İsrail’e açıkca hizmet eden hükümet, bunlara sessiz kalan muhalefet..
Vatanımız yanmaktayken, kendi şahsi ikbal ve ihtiraslarının peşinde koşan siyasiler ve yalakalarından bıkmıştır.
Ülkemizde vatanını seven her Türk Vatandaşının bağrı yanmakta ve yeni bir Kuva-i Milliye ruhunun ortaya çıkmasını canı gönülden istemektedir.
İşte böyle bir dönemde, Milli Görüş’ün kendisi olan Milli Çözüm Ekibinin hizmetleri, gayretleri, hazırlıkları ortadadır.
Siyonistler ve işbirlikçileri istedikleri önlemi alsalar dâhi, Milli Çözüm’ün susturmayı, pusturmayı, korkutmayı başaramamışlar ve bundan sonra da başaramayacaklardır!
Tuzak kuranların en hayırlısı Allah’tır!
Artık sağ-sol diye birşey kalmamıştır!
Ya Millici’sindir – ya da işbirlikçisindir!
Yapılan bütün planlar, Millicilerin feraseti ve Allah’ın yardımı ile zalimlerin ve işbirlikçilerinin başlarına geçirilecektir!.
Erbakan Hocamızın hazırlarttığı, Milli Çözüm’ün noksanlarını tamamlandığı Adil Düzen Projesinin hayata geçmesi ve Yeni Adil Bir Dünyanın kurulması Türkiye’de gerçekleşecek olan zihniyet değişimine ve Milli Çözüm – Milli Mütabakat Hükümetinin iş başına gelmesiyle mümkün olacaktır!
Hocamızın kuruculuğunda öncülük ettiği Hamas’ın istiklal mücadelesi ile başlayan büyük değişim, yine Erbakan Hocamızın sadıklarının, bütün mazlumların yardımına yetişmesiyle taçlanacaktır..
Zafer inananlarındır ve zafer yakındır!

Ve (cihad ehli için; dünyada iken de beklediğiniz ve) seveceğiniz bir başka (nimet) daha var: Allah’tan ‘yardım ve zafer (nusret erişecek)’ ve yakın bir fetih (mutlaka gelecektir. Gerçek mücahit) mü’minleri müjdele (ki sadece onlar tarafından, va’ad edilen bu mutlu ve kutlu netice beklenmektedir).” (Saff: 13)

Gün Gelecek Devran Dönecek; AKP Halka Hesap Verecek

Tekrarlıyoruz; İşgal rejimini durdurmak, İsrail devletinin siyasi, ticari, diplomatik ve kültürel açıdan yalnızlaştırılmasına bağlıdır. sermayesinin işgal rejiminin en önemli ortaklarından olduğu AKP hükümetine sesleniyoruz, soykırımın beslenmesine göz yummayın, Siyonist’le ticareti askıya alın. Aksi takdirde bir gün iktidardan düşecek, yargılanacak ve hesap vereceksiniz!

İsrail’le ilişkiler artık koparın!

Filistin halkının yok olmaması için sonlandırın!

Vanaları ve emperyalist üsleri kapatın!

Gemileri ve sevkiyatları durdurma kararı alın!

Filistin’de işgale ve soykırıma son verecek adımları atın!

Milli Çözüm Dergisi, Üstad Ahmet Akgül’ün hazırladığı ve beş dile çevirisinin yapıldığı  “Adil Düzen ve Yeni Bir Dünya”  kitabının Rusça tercümesini, başta Putin olmak üzere Rusya’daki önemli Bakan ve bürokratlara ve tüm Türki Cumhuriyetlerin yönetici tabakasına ve bilim erbabına ulaştırmıştı. Bunun üzerine Putin’in bu kitap üzerinde araştırma yapıp rapor hazırlanması talimatı verdiği sızmıştı. Anlaşılıyor ki; Sn. Erdoğan’ı, hâlâ Erbakan’ın devamı sananlar, ona bu konuyu açınca, o da “Adil Düzen”e vurgu yapmak zorunda kalmıştı!..
Pek yakında anlaşılırdı. Mızrak çuvala sığmamakta ıspanaktanda yağ çıkmamaktaydı. Erbakan’ın devamı kimdi Pek yakında tüm Dünya tarafından görülecekti!..

12 Eylul’un gerekcesi olarak Konya Mitingini gosteren Kenan Evren’e sormuslar, neden israili kinamiyor, onlara karsi bir mudahalede bulunmuyorsunuz?
Cevap olarak ne dese begenirsiniz?
-Konya’da miting yaptik ya!
“Adil Düzen”e vurgu yapmak zorunda kalmak” denince aklima geldi birden.

Hak gelecek batıl zail olacak
Her melanetin beyni ve üretim merkezi olan siyonizm tamamen dağıtılıp tüm yeryüzü ADİL DÜZEN le refah ve huzura kavuşacak

İmanımızda itikatımızda tam biiznillah

Karanlık Kuşkuların Ardından Aydınlık Yarınlara

• İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eski dönem aktörlerinin değiştirilmesi gerektiği yönündeki açıklamaları, Türk siyasetinde tarihi bir kırılmanın habercisi olarak yorumlandı.

• Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in terör örgütü üyeliği iddiasıyla tutuklanması ve yerine kayyım atanması, siyasi tansiyonu yükseltti.

• Cumhur İttifakı’nın söylemleriyle eylemlerinin taban tabana zıt tavırları kafaları karıştırdı. Esenyurt’tan sonra, Mardin, Batman ve Halfeti (Urfa) Belediye Başkanları da “PKK ile irtibatları” gerekçesiyle görevden alındı.

• ABD Başkanlık seçimlerini açık ara farkla kazanan Trump’ın, İsrail’e ve Siyonist mahfillere rağmen bir tavır takınmayı göze alıp almayacağı merak konusu oldu.

• MHP Lideri Bahçeli’nin grup toplantısında, PKK Lideri Öcalan’a “Meclis’te konuş” çağrısı yapması, yeni bir boyut kazandırdı.

• Bahçeli’nin çağrısına yanıt veren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, tecridin kaldırılması ve onurlu bir barış için inisiyatif almaya hazır olduklarını belirtti.

• Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’ye destek vererek, terörün olmadığı bir Türkiye inşa etme çağrısında bulundu.

https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/karanlik-kuskulardan-aydinlik-yarinlara/

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
25
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx
Paylaş...