Kimin Başkan Adayı;
ABDULLAH GÜL OLURSA!?
Abdullah Gül’ü gösterir, Cumhurbaşkan adayı
Haysiyet ve hassasiyet, taşımayan vasıfsız…
İngiliz Siyonistlerin, bu İslamcı adamı
Hem dönek hem de ödlek, başa konmuş cefasız…
Kim yapmışsa Erbakan’a, hakaret ve hıyanet
Ona hürmet rağbet eder, bu ne bozuk bir tıynet
İntikam alır Hoca’dan, bak temelsiz zihniyet
Hâlâ bunu anlamıyor, kifayetsiz kafasız…
Zındıklara hep iltifat, sadıklar haraç1 eder
Erbakan’a kim bağlıysa, Parti’den ihraç eder
Abdullah Gül gibileri, kendine siraç2 eder
Nerde kaldı şuur onur, ey vicdansız vefasız…
Bekle aşikâr olacak, hem aslın hem astarın
Nerde hain dönek varsa, oldu senin starın
Hak Milli Görüş yerine, Siyonizm mi mastarın3?
Hiç hayal kuramıyon mu, İsrail’siz Yafa’sız…
Öyle bir gün yaklaşıyor, için dışa dökülür
Çün en gerçek belgelerle, kirli çorap sökülür
Nice ahmak takımının, boynu mahcup bükülür
Be hey Pakradun piyade, ruh marazın şifasız…
Adım adım ilerliyor, uçuruma kayarın
Abdullah Gül sevdan ile, belli oldu ayarın
Alkışına aldanma hiç, her dalkavuk hıyarın
Etrafında konuşan yok, adil cesur tarafsız…
Sen Erbakan’sız Parti’yi, yüzde bire indirdin
Bu kutlu NUH gemisine, ne hainler bindirdin
Abdullah Gül gibisini, söyle nasıl sindirdin?..
Her amelin kaydedilir, kalemsiz ve sayfasız…
Abdullah Gül dediğiniz, şikaka4 bir nisaptır5
“O İsrail baltasına, hem İslamcı bir saptır!..”
Bu Erbakan’ın sözleri, sağlam tanım hesaptır
Gemi menzile varır mı, has kaptansız tayfasız…
1- Haraç: Değerli bir şeyi ucuza satma.
2- Siraç: Işık, aydınlatıcı kandil.
3- Mastar: Doğruluk ve düzgünlük ölçü aracı.
4- Şikak: Ayrışma, parçalanma.
5- Nisap: Ölçü, derece, gösterge.
Bakara 77
(Peki) Onlar bilmiyorlar mı ki, gizli tuttuklarını da, açığa vurduklarını da Allah kesinlikle bilmektedir.
Bakara 101
Ne zaman onlara Allah katından, (kendi) yanlarındakini doğrulayan (onları Hakka ve hayra çağıran) bir elçi gelse, kitap verilenlerden birtakımı, sanki bilmiyorlarmış gibi Allah’ın Kitabını arkalarına atıp (aykırı davranmışlardır).
https://www.mealikerim.com/2/bakara/101
Sen Erbakan’sız Parti’yi, yüzde bire indirdin
Bu kutlu NUH gemisine, ne hainler bindirdin
Abdullah Gül gibisini, söyle nasıl sindirdin?..
Her amelin kaydedilir, kalemsiz ve sayfasız…
Partinin başına Abdullah Gül’ü düşünenler ve bu girişime sesiz kalanlar; AKP gibi faizi-zinayı-kumarı yaygınlaştırıcı ve İsrail’e 1000 gemi gönderecek kadar zelil ve rezil bir ruha sahiptirler.
Adaletsizliklerden, zulümlerden ve tüm kötülüklerden sadece zalimler ve kötüler değil, suskun ve seyirci olan herkes sorumludur!..
“Allah’ın intikamı ve kahrı toplumun uyanışı şeklinde tecelli eder!..” Üstad Ahmet Akgül
Bu muhteşem sözler sadece zalim Siyonizm ve İsrail’e değil, tüm işbirlikçileri ve onlara sessiz kalanlar için de geçerlidir. Zalimin hesabının görüldüğü gün ne çetin olacaktır. Bekleyip görün, biz de bekleyip durmaktayız.
Zındıklara hep iltifat, sadıklar haraç1 eder
Erbakan’a kim bağlıysa, Parti’den ihraç eder
Abdullah Gül gibileri, kendine siraç2 eder
Nerde kaldı şuur onur, ey vicdansız vefasız…
Bir hain sahtera,dükkan emanet etmeyen
Hak Dava’nın kıymetini,o kadarcık bilmeyen
Siyon sapı döneklere,zerre garaz gütmeyen
Başkan olmak bir taraf,insanlıktan nasipsiz!..
Dünyayı davaya, tercih ettiler
Kaypaklar koşuyor, küfrana1 doğru…
Mana atıp; makam, mala yettiler
Sonları yaklaşır, hüsrana2 doğru…
Yoksa kötülüklere batıp-yara alanlar; kendilerini, iman edip salih amellerde bulunanlar gibi kılacağımızı mı sandılar? Hayatları ve ölümleri bir mi (olacak)? Ne kötü hüküm veriyorlar. Allah, gökleri ve yeri Hak olarak yarattı; öyle ki, her nefis kazandıklarıyla karşılık görsün….
Sen Erbakan’sız Parti’yi, yüzde bire indirdin
Bu kutlu NUH gemisine, ne hainler bindirdin
Abdullah Gül gibisini, söyle nasıl sindirdin?..
Her amelin kaydedilir, kalemsiz ve sayfasız…
Günün güneşi batsa da batmaz dava güneşi. Allah’tan gelmiş olan davaya ihanet eden ya firavunun, ya da nemrudun kardeşidir.
Dünya bir olup engel olsa da Hak galip olacak. Zafer inananlarındır ve yakındır. Buyurdu Erbakan Hocamız. Davanın “Derdine düşmedikçe dermana erişemezsin. Can vermedikçe de canana kavuşamazsın. Halil gibi ateşe atılmadıkça, Hızır gibi ab-ı hayat kaynağına ulaşamazsın.”
Dava sahibi olmak, Hak ile meşgul olmaktır. Hak ile meşgul olmayanı şeytan, batıl ile meşgul eder.
Sonra sinsi Siyonistlerin uşaklıgını yapan alçakların oyuncağı haline gelirsin. Kim Erbakan Hocamız a ihanet ettiyse sonu harap olmuştur. Milli Çözüm şimdiye kadar hangi haini ifşa ettide haklı çıkmadı.
Ey sadık Millî Görüşçüler -ne zaman sadıkla -sahtekarı tanıyıp tavrınızı oraya koyacaksınız? Bu sessizlik nedeniyle sonumuz ne olur?
AZİZ ERBAKAN HOCAMIZIN ABDULLAH GÜL İLE İLGİLİ SÖLZERİ HALA KULAKLARIMIZDA ÇINLARKEN, BUNA RAĞMEN BİRİLERİ KALKMIŞ CUMHURBAŞKANI ADAYI OLARAK ABDULLAH GÜLÜ GÖSTERMEYE KALKAR, ŞÜKÜRLER OLSUN Kİ MİLLİ ÇÖZÜM VE ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCAMIZ SAYESİNDE VE ALAH’IN YARDIMIYLA BU İSTEKLERİ GERÇEKLEŞMEZ, BU SEFER DE KALKARLAR DEVA-GELECEK VE SAADET PARTİSİNİ BİRLEŞTİRİP BAŞINA GENEL BAŞKAN YAPMAYA ÇALIŞIRLAR. BU İNSANLAR GÖREVLERİ GEREĞİ YAPIYOR BU İŞİ, YA BUNLARIN PEŞİNDEN GİDENLER MİLLİ GÖRÜŞÇÜLERİN NEDEN SESİ ÇIKMAZ ALLAH AŞKINA. NEDEN SESSİZ KALIRLAR. RABBİMİZE SONSUZ ŞÜKÜRLER OLSUN Kİ MİLLİ ÇÖZÜM VAR VE BU OYUNLARI BOZUYOR ELHAMDÜLİLLAH.
Bekle aşikâr olacak, hem aslın hem astarın
Nerde hain dönek varsa, oldu senin starın
Hak Milli Görüş yerine, Siyonizm mi mastarın?
Hiç hayal kuramıyon mu, İsrail’siz Yafa’sız…
Milli Görüş hareketinin başlangıcından itibaren aziz Erbakan hocamızdan kurtulmak, bu olmazsa O’nu yıpratmak ve O’ndan kurtulmak isteyen bir çok girişim olmuştur. Muhterem Ahmet Akgül hocamız, bu girişimleri her defasında deşifre etme, aynı zamanda Milli Görüş mensuplarının da bunların zararlı etkilerden korunması konusunda uyanık olmaları için can fedakarane yılmaz bir mücadele içerisinde olmuştur. Kendisi her defasında, partide aziz Erbakan hocamızın yanında görünen fakat O’nun altını oymaya çalışan münafık tipler ile bu tiplerin etkisinde olan Milli Görüş mensuplarının sürekli haksız tepkilerine uğramıştır. Fakat her defasında haklılığını Rabbimiz ortaya koymuştur. Artık Milli Görüş mensuplarının, bu ayarsız tiplerin gerçek yüzlerini görmeleri ve Erbakan Hocamızın son kale dediği Saadet Partimizin bu tiplerin eline geçerek Milli Görüşü rayından çıkartmalarına müsade etmemeleri gerekir. Yoksa Bade Harabul Basra olduktan sonra gerçekleri anlamanın bir anlamı olmuyor.
Bu Erbakan’ın sözleri, sağlam tanım hesaptır
Gemi menzile varır mı, has kaptansız tayfasız…
Milli Çözüm olmasa, kim derdi bu gerçeği
Sahtekar kim, sadık kim; gördünüz mü ölçeği
Bekçi oldu davaya, kovaladı köçeği
Az kaldı bu kabuklar, dökülüp sağılacak
Bu yara sağılınca, şeytanlar dağılacak…
Bir Üstad Tanıdık…
50 yıldır bütün münafıkları deşifre eden,
Bu uğurda nice türlü dertler çeken..
Kendi partisinden dahi nefret gören,
Şahsına edilen hakaretleri sineye çeken..
Erbakan Hocamıza hıyaneti affetmeyen..
Kutlu davasından hiç vazgeçmeyen!.
Rabbimizden inananlara hediye edilen..
Kutlu bir şahsiyettir, bizlere hep ümit veren…
Sen Erbakan’sız Parti’yi, yüzde bire indirdin
Bu kutlu NUH gemisine, ne hainler bindirdin
Abdullah Gül gibisini, söyle nasıl sindirdin?..
Her amelin kaydedilir, kalemsiz ve sayfasız…
Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az davul zurna az
binlerce şükür bizlere hakikate söyleyen yüksek bir kalem erbabı var Allah ömrünü uzun ve bereketli etsin Amin