YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6637cdb323f9e
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 7 6 6 8
Bugün : 15304
Dün : 17958
Bu ay : 98174
Geçen ay : 737322
Toplam : 23614460
IP'niz : 3.16.54.63

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

 

KINAMANIZA ALDIRMAM!

      

Sevdalandım diye, kınayan gafil

O Dilbere gönül, vermese miydim…

Bizi şaşkınlıkla, suçlayan cahil

Hakikat sırrına, ermese miydim…

    

Bu âlem san’atın, şahikasıydı

Tevhid mührü açık, farikasıydı

Hepsi yaratılış, harikasıydı

Her güzelde O’nu, görmese miydim…

    

Bizi hayvan değil, insan yarattı

İman şuur verip, Zatın arattı

Gayrı sevdam için, gönlüm Ferhat’tı

Dağları delmeye, girmese miydim…

    

Gafiller cahiller, boşa dolaşmış

Sadıklar Kur’an’la, Hak’ka yol açmış

Âlem bin bir esma, yüz bin gül açmış

Miskü reyhan kokar, dermese miydim…

    

Hakikat ağrısı, yoksa bağrında

Olmaz ki ihlasın, halka çağrında

“Necmüs-sakıp” gibi, Zatın uğrunda

Her belaya göğüs, germese miydim…

    

Rabbim rahmet edip, bize gönderdi

Kur’an’a tercüman, hayra önderdi

O Zat gönlümüzü, Hak’ka dönderdi

Ayağına yüzüm, sürmese miydim…

    

Kur’ani gerçeğe, yüzü asıklar

Sözlerini süsler, özü fasıklar

Söyleyin ey dostlar, Hak’ka âşıklar

Uğrunda canımı, vermese miydim…

    

Nur-i mücessemin, pervanesiyim

Kıtmiri Kamberi, avanesiyim

Niye saklayayım, divanesiyim

Yoluna vücudum, sermese miydim…

    

Gerçeği şişirip, kabarttım sanma

Hamaset duygumu, şımarttım sanma

O Zatın vasfını, abarttım sanma

Böyle bir Sultanı, övmese miydim…

    

0 0 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Harun AKGÜL

Harun AKGÜL

Yorumu Takip Et
Bildir
guest
9 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
A.HAKAN

Hak-Batıl Belli de..
Ölçü sağlam; “HAK” olduğunda, olaylar ve zaman değişimi, neticeyi değiştirmemektedir. Elhamdülillah Milli Çözüm’ün o günkü savunması ve tespitleri bu gün yazılmış gibi, hatta daha taze olaylar yaşanarak ispatlanmıştı. HAK değişmediği gibi batılda değişmemekte.. Hak batıl mücadelesinde baş başa, baş Allah’a bağlı (Kur’an a, Sünnete, ve Hakkın O günün Muhammedi Temsilcisine), simetriği baş başa, baş Şeytana (Kabbalist Hahamlar ve Onların Bu günkü organizasyonlarına Siyonizme) bağlı olmaktadır.
Siyonist emperyalist uşaklar (kalemşör vs.) bu kadar hakikati görüp şahit oldukları halde yine zulmün yanında onun uşaklığını yapmaktalardı. Dinci münafıklarda halkı aldatmakta..K ur’an Azimuşşan da Cenabı Hak, “Aldatıcılar sizi Allah ile aldatmasın” buyrulmaktadır. Maalesef bu kadar hakikati ortaya konduğu halde kimse Hakkın yanında yer almamaktaydı.
Milli Çözüm tarihi şahsiyetleri, doğru anlama yorumlama, yanlış anlaşılma veya anlaşılmaya müsait olabilecek tarafları “Milli Gaye” doğrultusunda yeniden tanımlama ve istismarcıların elinden kurtarma görevini yıllardır yapmakta ve bu noktada Millî Birlik, Milli Çözüm’le bağımsızlığımıza sigorta olmaktadır.

Yakup G.

Ne Latif sözler…
Ne latif sözler, çıkıyor arşa,
Eylemez kelimeler, kafidir O’na,
Tecellisi Akgül, yürüyor tahta,
Bu kutlu sahneyi, seyran eylemiyemiydim…

Saffet

Yanmasamıydım
Tecelli tahtının padişahıydın
Hakkın günümüz tercümanıydın
Sadıkların rehberi yoldaşıydın
Aşkınla tutuşup yanmasaymıydım

Hayatın örnektir tüm müminlere
Davanı yürüttük cehdü gayretle
Özledik vuslatın artık bekletme
Hasretinle sararıp solmasamıydım

Neslihan BAYRAKTAR

Böyle Hakikate Meftun; Mecnun Olunur…
Hz. Rasulûllah Efendimiz (S.A.V.) buyurmuşlardı: “Sizden ona (Hz. Mehdi (as)’a) kim yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa ona gelsin. Ona katılsın. Zira o, Hz. Mehdi (as)’dır.”

(İbn Mace, Fiten, B 34, H 4082; İbn Ebi Şeybe, c. VII, s. 527; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)

Allah Resûlü (sav), Huzeyfetü’l-Yemani, “Bu sulhtan sonra ne olacak?” dediğinde de şöyle buyurmuşlardı: “Dalalete davet edilecek. İşte sen o gün bir Halife (Hz. Mehdi (as)) gördüğünde ağacın kökünü ısırarak da olsa (yani açlıktan çok çaresiz hale gelmiş dahi olsan) ölünceye kadar ona koş” buyurmuşlardı.
(Ebu Avane, Müsned, 4:476)

Büyük İslam alimi ve Tasavvuf Piri Şeyhül Ekber Muhyiddini Arabi Hazretleri (1164-1240), yazdığı “Dürri Meknun” kitabında, tam 250 (iki yüz elli) sene öncesinden Kostantin’in Müslümanların eline geçip İstanbul’a dönüşeceğini, hem de 800 sene sonra zuhur edecek Hz. Mehdi’nin doğum tarihini, hizmet ülkesini, adının başına “yıldız” geldiğini, annesinin ismini ve son teşkilatının işaretini vererek büyük bir keramet ve beşaret göstermiştir.

“Hz. Mehdi batıdan zuhur eder.. “Rahim”in “mim”i tarihinde doğmuş olur. Lakin, Kamer Tulu’ ettiği (doğduğu) zamanda talii (Yıldızı) Saadet burcunda iken…… “Beni Asferi” helak edip İstanbul’a girecek…..”

Varsın gafiller kınasındı… Hâl böyle iken;

“Necmüs-sakıp” gibi, Zatın uğrunda

Her belaya göğüs, germese miydim…

Dağları delmeye, girmese miydim…

Ayağına yüzüm, sürmese miydim…

Uğrunda canımı, vermese miydim…

Yoluna vücudum, sermese miydim…

Böyle bir Sultanı, övmese miydim…

Her güzelde O’nu, görmese miydim…

Hakikat sırrına, ermese miydim…

Necmiye

Şükür
Şükürler olsun sana allahım lutfettin merhamet ettin aziz hocamızın talebesi eyledin böyle bir nimetin şükrü nasıl eda edilir Ahmet hocam gönllerimize tercüman olur Evet bizler kınayıcının kınamadındana aldırmadan aşka heyecanla davanın delileri erbakan sevdalılarıyız elhamdülillah elhamdülillah

çelebi

Bu ‘Müjde’ye Mecnun Olunur…
Muhyiddini, Arabi, 800 (sekiz yüz) sene öncesinden şunları haber veriyordu:

Büyük İslam âlimi ve Tasavvuf Piri Şeyhül Ekber Muhyiddini Arabi Hazretleri (1164-1240), yazdığı “Dürri Meknun” kitabında, tam 250 (iki yüz elli) sene öncesinden Kostantin’in Müslümanların eline geçip İstanbul’a dönüşeceğini, hem de 800 sene sonra zuhur edecek Hz. Mehdi’nin doğum tarihini, hizmet ülkesini, adının başına “yıldız” geldiğini, annesinin ismini ve son teşkilatının işaretini vererek büyük bir keramet ve beşaret göstermiştir.

“(Hz. Mehdi batıdan zuhur eder.. “Rahim”in “mim”i tarihinde doğmuş olur. Lakin, Kamer Tulu’ ettiği (doğduğu) zamanda talii (Yıldızı) Saadet burcunda iken…. “Beni Asferi” helak edip İstanbul’a girecek…..”

[Muhyiddini Arabi Dürri Meknun (inci Dizileri) Tercüme:Şevket Gürel Esma Yayınları Sh:258-259]

Ve İbn-i Arabi O kutlu Zât hakkında şöyle dua ediyordu: “Ey bakanın baktığı (Mehdi)! Ey el-Melik ve el-Kadir’in O’nun zuhur etmesiyle yakaladığı! Ey Allah’ın velisi! Ey el-Melik ve el-Kahır’ın halifesi!… Sulblerden ve rahimlerden süzüldün ve bu hükümleri değiştirmekle memur oldun. Gökler, yeryüzü ve içindekiler Senin gelişini bekler. Varlık Senin gelişini (zuhur etmeni) özler. Şu var ki ben, O’nun veli, halife, imam ve rehber olduğuna inanıyorum. Gafil kimseler gibi onda sapıklığa varmıyoruz, büyüklük taslayanlar gibi onu inkâr etmiyoruz. Allah’ım; Sana inanarak ve Peygamberini tasdik ederek, yaşarken O’nu bekleriz. Şayet bize O’nu görmek nimetini verirsen, uymak ödülünden de mahrum bırakma! Yardımcılarının ve sevenlerinin arasına bizleri de yaz!…

[b]Hz. Peygamber Efendimiz bir Hadis-i Şeriflerinde: “Horasan tarafından bayraklar çıktığını gördüğünüzde, kar üzerinde sürünerek de olsa, o bayraklara katılınız, zira içlerinde Allah’ın halifesi Hz. Mehdi vardır.” buyurmaktadır.[/b] [El-kavlu’l muhatasar fi alamet-il mehdiyy-il muntazar, Hadis no 35]

Şimdi hâl böyle iken… Hz. Peygamberin (S.A.V) müjdesi, asırlardır beklenen, özlenen, gözlenen O kutlu Zâtı bulmuşken… Kınayan gafillere inat

Dağları delmeye girmese miydim?

Her belaya göğüs germese miydim?

Ayağına yüzüm sürmese miydim?

Uğruna canımı vermese miydim?

Yoluna başımı, gövdemi, her şeyimi, sermese miydim?

Necmettin

APAÇIK GERCEK!
Haşa ki bu sözler,O’nu övüyor
Kelamlar O’nunla, güzelleşiyor
Düşman olan nar’a,yuvarlanıyor!
Apaçık gerçeği,görmese miydim?..

A Hakan

Toplu ver Beratımız Kurban olduğum
Alemde gördüğüm en büyük sanat
Hakim-i Mutlakın defilesiydi..
Bize peşin verdiği, İnam-ı ikram
Rabbimin en büyük hediyesiydi..

Bu bağı bahçeye girmesem eğer
Hakikat sırların sezmesem eğer
Canı varımı Ondan kıskansam eğer
Mahbup rızasına nasıl erebilirim..

Davanın delisi muttaki, erler aşkına
Yüca Zatınla müşerref, Canlar aşkına..
Sesver Kulağıma Davan aşkına..
Razı olduklarına, kat nolur bizi..

Dünya yangın yeri Rahmete hasret
Toprak kanla sürüldü tohuma hasret
Milli Çözüm ferdi, vuslata hasret..
Toplu ver beratımız, kurban olduğum..

Nuh

BİZLER ŞAHİDİZ..
ŞAHİDİZ Kİ, GÜNÜMÜZDE (45 YILDIR) “KINAYICININ KINAMASINDAN KORKMADAN” HAKKI HAYKIRAN, HAKKI TUTUP KALDIRAN, BIKMADAN USANMADAN İNSANLARI GERÇEKLER İLE YÜZLEŞTİREN ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCADIR.

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
9
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx