MİLLİ GÖRÜŞ, MERTLİK İSTER!
Allah’tan ümidin, kesmemiş ise
Mü’minlerde iman, pili biter mi?..
İsrayle gürleyip, esmemiş ise
O münafık için, dava yiter mi?..
Bu adam Hoca’ya, baş kaldırmıştı
Gizli hançerleyip, çok saldırmıştı
Şimdi başın kuma, pek daldırmıştı
İsrail’e susan, gizli “peter”1 mi?..
“İsrail baltasına, İslamcı sap”tan
Hayır uman ahmak, çakmaz hesaptan
Hiç doktor olur mu, usta kasaptan
Davasız dönekler, dosta yeter mi?..
Hainlerden hayır, beklenmez imiş
Çürük iple çarık, eklenmez imiş
Hak dava haine, yüklenmez imiş
Çimento zeminde, çiçek biter mi?..
Sert okla Siyonist, gözün oymayan
Dünyalık mal makam, ile doymayan
Kayanın altına, elin koymayan
Kartal karşısında, karga öter mi?..
“Yahud”2dan madalya, alan kahraman(!)
Adı Müslümanmış, yahut Brahman3
Tüm Konya’yı alsa, yetmez; Karaman
Kayseri de verin, diye ister mi?..
Yaşasalar dahi, farklı boylamda
Nankörlük küfürle, aynı anlamda
Davaya hıyanet, şirktir İslam’da
Kâfirin yaptığı, bundan beter mi?..
Hak için bir adım, bin yıla değer
Çün; “Hayat: İman ve, cihadmış” meğer
Marazlı münafık, değilse eğer
Kırk yıllık dostunu, dağdan iter mi?..
Milli Görüş; kirli, niyetle olmaz
Makam çin Siyona, diyetle olmaz
Hem nusret; nasipsiz, heyetle olmaz
Ateşi olmayan, baca tüter mi?..
- Peter: Kaya ve sert taş anlamında İngilizce bir isim.
- “Yahud”: Yahudileri anlatan Kur’ani bir kavram.
- Brahman: Hindistan’daki Din adamları sınıfı.
Hak için bir adım, bin yıla değer
Çün; “Hayat: İman ve, cihadmış” meğer
Marazlı münafık, değilse eğer
Kırk yıllık dostunu, dağdan iter mi?..
Milli Görüş; kirli, niyetle olmaz
Makam çin Siyona, diyetle olmaz
Hem nusret; nasipsiz, heyetle olmaz
Ateşi olmayan, baca tüter mi?.
Rabbimiz davan üzerinde ayaklarımızı sabit tut, elimizi bırakma…
Şiiri okurken insanın korkudan içi titriyor. Rabbimiz bizi sadıklardan ve sadıklarla beraber eylesin son nefesimize kadar. AMİN
Şiir “MİLLİ GÖRÜŞ, MERTLİK İSTER!” başlığıyla bile başlı başına bir ders vermekte.
Mertlik yoksa Milli Görüş’ün kokusu yok demektir.
Mertliğin zirvesi, Haktan taraf olmak, zalim Siyonist sisteme ve işbirlikçilerine isyan etmektir. Yani işbirlikçi Fetö’ye karşı (süper güçlü olduğu döneminde bile) açık açık hakkı söylemektir. Zübbeli gibi piyonların, din istismarcıların istismarcılığını ayan etmektir (Hem de başta kendi camian onu en mübarek hoca zannettiği dönemde). Numan gibi hainlere karşı sur gibi durmaktır. İslam’a, Erbakan Hocamıza atılan her iftiraya hiç korkmadan (işimden, aşımdan, canımdan… olurum endişesi çekmeden) hakkıyla/bilgece cevap vermek ve haklarını avuçlarına bırakmaktır…
Yazmakla bitiremeyeceğimiz, inanılmaz gelen, hayallere zor sığan mertlikler bir fiil canlı kanlı yaşandı. Mertlik nasıl olurmuş kitabı yazıldı.
Kaypaklar, hainler, işbirlikçiler, münafıklar, çıkarcılar ise tarihte ne yaptılarsa (sanki tarih boyu bu konuda uzman olanlar günümüze tekrar ışınlandı gibi o kadar kalabalık, uzman bir orduyla) tekrar karşısında yerini aldı. Mert ve metin olana tehditle, şantajla, gizli numarayla, isimsiz mektupla, sahte isimli mesajıyla, hapisle, mahkemeyle… yani kahpelikle tehditle ve bin türlü hileye baş vurdu. Gancıkta mertlik ne arasın ki, mertlikle inandığı hakikati anlatsın.
Mert ve metin insan tarihi birikim ve tecrübesiyle hepsinin hakkından geldi ve sonunda halk da bu alçaklıkları görür hale geldi. Ve münafıklara tarihte görülmemiş dersler verildi. Kuyruklarını kıvırıp sessiz/etkisiz/çaresiz oturur hale getirdi.
Yeni türev münafıkcıklar (inandıklarını açıkça ifade edemeyen, etse ayarsızlığının anlaşılacağını bilenler gizli hainliğe, sinsi girişimlere… başvuran İslam, Kuran, vatan, mert insan düşmanları da) geçmişten ders alırlarda berbat akıbetlerini fark edeler.
Milli Çözüm Dergimiz yine siyonizmin planlarını önceden deşifre etmiş, Abdullah Gül’ü SP’nin başına geçirmek isteyenlerin ipliğini pazara çıkarmıştı.
Evet Milli Görüşçü merttir, nettir. Davasına uzanan eli kırmasını bilendir. Maalesef Sp tabanı Milli Çözüm’ün bu net uyarılarına ilgililerden cevap arayacağına, şimdi bu soruların sırası mı diye sessiz kalmayı tercih etmiştir. Böylece ne yazık ki Gül’ü başa getirmeye çalışanlara hak ettikleri cevabı verememiştir.
*12 Kasım 2024 tarihli haberlere bakıldığında Gelecek, Deva ve Saadet’in çatı parti kuracağı yazıyordu!!!!
“İsrail baltasına, İslamcı sap”tan
Hayır uman ahmak, çakmaz hesaptan
Hiç doktor olur mu, usta kasaptan
Davasız dönekler, dosta yeter mi?..
SAADET PARTİSİNİN BAŞINA AZİZ ERBAKAN HOCAMIZIN ‘İSRAİL BALTASINA İSLAMCI SAP” diye tanımladığı şahsı getirme projesine BİR MİLLİ GÖRÜŞÇÜNÜN OTURUP İZLEMESİ YAKIŞMAZ. MİLLİ GÖRÜŞÇÜ HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSMAYAN İNSANDIR. MİLLİ GÖRÜŞÇÜDEN MERTLİK BEKLENİR, OYNAN OYUNU ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCAMIZ DEŞİFRE ETTİ. SİZLERDE EY PARTİ YÖNETİCİLERİ SESİNİNİZİ ÇIKARIN, OYNAN BU OYUNUN BOZULMASI İÇİN ÇALIŞIN. PLAN GEREĞİ PARTİNİN BAŞINA GEÇİRİLMESİ DÜŞÜNÜLEN ŞAHIS PARTİNİN BAŞINA GEÇECEKSE 22 YIL NEYİN MÜCADELESİNİ VERDİNİZ BUNU BİR DÜŞÜNÜN. 22 YIL SONRA KALKIP ERBAKAN HOCAMIZA BAŞ KALDIRAN ADAMI PARTİNİN BAŞINA GETİRECEKSENİZ BU AHMAKLIK OLMAZ MI?
HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ YİNE MİLLİ GÖRÜŞE ONUN TEMSİLCİSİ SAADET PARTİNE VE ERBAKAN HOCAMIZA SAHİP ÇIKAN TEK MİLLİ ÇÖZÜM VE ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCAMIZ VAR. AZİZ ERBAKAN HOCAMIZIN PLAN PROGRAM VE PROJELERİNE SAHİP ÇIKAN VE ONLARI YERYÜZÜNDE HAKİM KILINMASI İÇİN ÇALIŞAN TEK MİLLİ ÇÖZÜM VE AHMET AKGÜL HOCAMIZ VAR. O YÜZDEN ALLAH YERYÜZÜNDE ADİL DÜZENE DAYALI YENİ BİR DÜNYAYI MİLLİ ÇÖZÜM ELİYLE KURACAKTIR. AZİZ ERBAKAN HOCAMIZ BUNUN BÖYLE OLACAĞINI 45 YIL ÖNCESİNDEN VERMİŞ.
“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki; TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU; Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!”
(PROF.DR. NECMETTİN ERBAKAN 1980 TRT)
MİLLİ GÖRÜŞÜN ADRESİ SAADET PARTİSİDİR.
MİLLİ ÇÖZÜM, ERBAKAN’IN VE MİLLİ GÖRÜŞ’ÜN TA KENDİSİDİR. BÜTÜN İNSANLIĞIN
BEKLEDİĞİ ADİL DÜZEN DEVRİMİ MİLLİ ÇÖZÜM İLE ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCAMIZ
ÖNDERLİĞİNDE GERÇEKLEŞECEKTİR İNŞALLAH.
Milli Görüş bitse, insanlık biter
“İslam Birlik, Dost Pakt; Hak Düzen” yiter
Ey haine ümit, bağlayan itler
Gerçeği haykırmak, ihsanım3 benim!..
https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/dava-duyarsizligina-isyan-siir/
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Biz böylece: (Hasetçi ve fesatçı insanların; bir sürü şöhret, servet ve etiket sahibi dururken, kala kala) “Allah içimizden bunlara mı lütufta bulundu.” (Bu özel hikmet ve hizmetleri böylesi önemsiz kişilere mi layık buyurdu?) demeleri (ve hainlikle içlerini dışa dökmeleri) için, onlardan bazısını bazısıyla fitneye uğratıp denemiş olacağız. Halbuki Allah şükredenleri (nimet ve fazileti kimlere vereceğini) daha iyi bilen değil midir? (Ki O’nun tayin ve taksimine itiraz ediyorsunuz.)
(6:53)
ZALİMLE DOST OLDUNUZ!
Bu dünyayı gözümüzde ne çok büyüttük!
Oysa misafiriz geçip gidecektir!
Müslüman zalimle iş tutmamalıyken!
Bunlar aynı safta bir ömür sürmüş!
Sorsan milletimiz yapılanları onaylıyor!
Onlar ne yapsalar hep haklıdır diyor!
Yakında ”hainlermiş ”diyecekler amma!
Umarız iş işten geçmiş olmasın!
Bu dava içinde hain olamaz!
Bir şekilde deşilecek bu çıbanlar!
Rabbimiz neolur acı masumlara!
Kim hain ve zalimse al aramızdan!
Aziz Erbakan Hocamız: Bizi toprağa gömüp üzerimize beton dökmeye çalışanlar bilsin ki,
Bizi mağmaya da koysalar lav gibi fışkırıp o mağmadan çıkar, Yeni Dünyayı kurarız.
Aziz Hocamızın projelerini yok sayıp, İsrail baltasına sap olmak isteyenlere…
Şeytanın andını, gerçek etmeye
Niyetiniz mi var, beton dökmeye
Bu sinsi tuzakla, başa geçmeye
Gücünüz de yetmez, ayarınız da
Silinir cisminiz ve adınız da
Bakara 146
Kendilerine kitap verdiklerimiz (Yahudi ve Hristiyan bilginleri), Onu (Kur’an’ı ve Resulüllah’ı) öz oğullarını tanıdıkları gibi tanıyıp bilirlerdi. (Hz. Peygamberin özelliklerini ve güzelliklerini kitaplarında okurlardı ve gelişini beklerlerdi.) Buna rağmen onlardan bir grup, bile bile (kasten haset ve hıyanet dürtüleriyle) kesinlikle gerçeği gizlerlerdi.
https://www.mealikerim.com/2/bakara/146
“İsrail baltasına, İslamcı sap”tan
Hayır uman ahmak, çakmaz hesaptan
Hiç doktor olur mu, usta kasaptan
Davasız dönekler, dosta yeter mi?..
Hainlerden hayır, beklenmez imiş
Çürük iple çarık, eklenmez imiş
Hak dava haine, yüklenmez imiş
Çimento zeminde, çiçek biter mi?..
Denenmişi tekrar denemek ahmaklıktır.Erbakanın Milli Görüş eleğinden elenen Abdullah Gül için Aziz Hocamız “İsrail baltasına, İslamcı sap”ı buyurmuşlardı. Şimdi bu hainleri allayıp pullayarak Saadet Partisinin liderliğine hazırlayan Saadet Partisi yetkili kurumları Hocamız üzerine beton dökme planlarının taşeronluğunu yapmaktalardır. Bu kaypak ve dönek tiplerin aslını ve ayarı Milli Çözüm ortaya koymaktadır. Elhamdülillah.
Kendilerine kitap verdiklerimiz (Yahudi ve Hristiyan bilginleri), Onu (Kur’an’ı ve Resulüllah’ı) öz oğullarını tanıdıkları gibi tanıyıp bilirlerdi. (Hz. Peygamberin özelliklerini ve güzelliklerini kitaplarında okurlardı ve gelişini beklerlerdi.) Buna rağmen onlardan bir grup, bile bile (kasten haset ve hıyanet dürtüleriyle) kesinlikle gerçeği gizlerlerdi.” (Bakara: 146)
Fitne, Arapça kelime manası olarak ” topraktan çıkarılan altın ve gümüş gibi madenlerin hasını posasından ayırmak üzere yüksek dereceli ateşte yakmak ve eritmek ” demektir.
İnananları inkârcılardan, salihleri sapıklardan, iyileri kötülerden seçmek, insanları terbiye ve tecrübe etmek ve herkesin gerçek ayarını belirtmek işine de Kur’an, “fitne” tabir etmektedir.
Ey bizim ikazlarımızdan gocunanlar! peki Allah’ın adalet ve intikamından nasıl kurtulacaksınız?!
Hem görüyorsunuz ki bu öz eleştiriler, birilerin hedef alan kınamalar olmayıp, genel ifadelerdir. Hiçbir şahsı direk kınayıcı sözler değildir.
Bu hazır kalıplar kimin üzerine uyarsa onun için geçerlidir. Şayet yarası olanlar gocunacaksa, bu da bizim suçumuz değildir.
Biz gerçek ayarımızı gösterecek “hakikat aynalarını” tutmaya çalışıyoruz. Eğer birileri kendi yüzünde bir çirkinlik görüyorsa, suç aynaların değildir. Aynaları kırmak ve size ayna tutanlara kızmak yerine, kendi kusurumuzu düzeltmek daha akıllıca bir harekettir.
Milli Görüş; kirli, niyetle olmaz
Makam çin Siyona, diyetle olmaz
Hem nusret; nasipsiz, heyetle olmaz
Ateşi olmayan, baca tüter mi?..
Milli çözüm ,Ahmet Akgül hocamızım uyarılarına kulak tıkamayın…
MİLLİ ÇÖZÜM, YA KİRLİ DÜĞÜM
Bozar ittifakı, vicdanı çürük
Fesat ateşine, sıkıyor körük
Gelin Türk Kürt Arap, göçmen ve Yörük
Baba oğul torun, hem gelin görüm
Hoş Milli Çözüm’dür, boş kirli düğüm!..
Akıl bilim tarih, vicdan ve Kur’an
Yararlı bulduğu, doğrudur her an
Kahpedir birliğe, hep karşı duran
Ayetler ilaçtır, hadisler begüm1
Seç Milli Çözüm’ü, geç kirli düğüm!..
Bırak sağ sol, boş laf; dinsiz, dincisi
Riyakâr münafık, hain kincisi
Kur’an Mealidir, kitap incisi
Okursam nurlanır, yerlerim göğüm
Gel Milli Çözüm’e, çöz kirli düğüm!..
Hayra hiç yanaşmaz, şerre bonkördür
Aslı bozuk diye, Hakka nankördür
Fırsat gâvurudur, siyon markördür2
Kur’an’dan gayrısı, Şeytani güdüm
Ya Milli Çözüm’dür, ya kirli düğüm!..
Milli Çözüm aşktır, peşin pazarsız
Bize buğzediyor, arsız ayarsız
Unutulup gider, kazançsız kârsız
Değişim yaşanır, hep bayram düğün
Milli Çözüm dışı, bir kirli düğüm!..
Atatürk talihtir, Erbakan rehber
Birlik dirlik olun, diyor Peygamber
Türkiye’m toprağım, bak miskü amber
Özümden ayrılsam, bozulur büyüm
Seç ya Milli Çözüm, ya kirli düğüm!..
Ayar bozuk ise, vefa aranmaz
Hainler ne sağa, sola yaranmaz
Nefse tapar; yetim, başı taranmaz
Ahkâmsız Din uydurur, bozuk bir kürüm3
Öz Milli Çözüm’de, çöz kirli düğüm!..
Cihatla günahlar, pâklaştı canlar
Şükür özler yüzler, aklaştı canlar
Sevinin ki devrim, yaklaştı canlar
Meal ilaç gibi, lazım her öğün
Gel Milli Çözüm’e, aç kirli düğüm!..
https://www.millicozum.com/mc/2023/nisan-2023/ya-milli-cozum-ya-kirli-dugum-siir-2/
SAYFALARCA YAZSAK
SAATLERCE ANLATSAK
ŞU İKİ MISRAYA NASIL EŞDEĞER?!
Yaşasalar dahi, farklı boylamda
Nankörlük küfürle, aynı anlamda
Davaya hıyanet, şirktir İslam’da
Kâfirin yaptığı, bundan beter mi?..
Hak için bir adım, bin yıla değer
Çün; “Hayat: İman ve, cihadmış” meğer
Marazlı münafık, değilse eğer
Kırk yıllık dostunu, dağdan iter mi?..