YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
674fa37ca7b24
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 1 5 6
Bugün : 4857
Dün : 30630
Bu ay : 119672
Geçen ay : 890827
Toplam : 29864238
IP'niz : 18.97.9.175

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

Milli Görüş'ü Bitirme Planları
ve
ABDULLAH GÜL'Ü PARLATMA ÇABALARI

Abdullah Gül

Türkiye Başbakanı (Bak: s. 190-191)
  1. 18 Ağustos 2024 / Odatv
  2. 30. Baskı – Doğan Kitap – Yaşadım, Gördüm, Yazdım.
5 18 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Ahmet AKGÜL

Ahmet AKGÜL

Yorumu Takip Et
Bildir
21 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Siyonist Şeytani merkezler, işbirlikçi hain çevreleri de kullanarak: “Erbakan zihniyetini dönüştürmek ve Adil Düzen hedeflerini dejenere etmek amacıyla,” hâlâ çok gizli ve kirli hesaplar tezgâhlamaktadır. İşte son zamanlarda sıkça gündeme taşınan: “Saadet, Gelecek ve Deva Partilerinin birleştirilip, hepsinin başına ABDULLAH GÜL’ü geçirme” hazırlıkları da bu şeytanlığın bir parçasıdır ve Milli Görüş’ün kökünü kurutma hesaplarıdır!.. Ve peşinen hatırlatalım ki, bu son derece sinsi ve Siyonist tezgâha, var gücüyle karşı durmayan ve kutlu davasına sahip çıkmayan Milli Görüşçüler maalesef imtihanı kaybetmiş olacaklardır ve günahları pek ağırdır. Zira Erbakan Hocamızın ifadesiyle: “Siyonist baltasının, yerli sapı olan Abdullah Gül’e razı olmak” İsrail’e katılmakla aynıdır. Çünkü Siyonist odaklar, 22 yıldır kullanılıp iyice yıpratılan AKP arabasının ve sömürü çarkının atlarını değiştirme ve Abdullah Gül makyajıyla yoluna devam etme kararı almışlardır. Ancak peşinen vurgulayalım ki, tek başına da kalsak, Allah’ın izniyle bu oyun bozulacaktır! Ve yine üzülerek hatırlatalım ki, insanların en ahmağı; şeytanların, Siyonist odakların ve münafıkların, artık Milli Görüş’ü dönüştürme ve dejenere etme gaye ve girişimlerinden vazgeçtiklerini sananlardır!?

SP YETKİLİLERİ BU KUŞKULARIMIZIGİDERMEK SORUMLULUĞUNDADIR!

Elâzığ’a giden SP Genel Başkan Vekili Mahmut Arıkan, konferans sonrasında kendisine yaklaşıp, ayaküstü: “Deva ve Gelecek Partileriyle Saadet’i birleştirme, başına da Abdullah Gül’ü geçirme planlarının doğruluk payı var mıdır?” diye soran kardeşimizi “Külliyen yalandır!” şeklinde yanıtlamıştı. Oysa:

1- Temel Karamollaoğlu, son birkaç yıl içerisinde, hem de tam beş kere “Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığına sıcak ve olumlu baktığı” yolunda açıklamalar yapmıştı.

2- Deva, Gelecek ve Saadet Partilerinin birleştirilip başına Abdullah Gül’ün getirileceği konusu, farklı medya organlarında gündeme taşınmış, ama bunlara yönelik SP yetkililerinden bir yalanlama yapılmamıştı.

3- Sn. Mahmut Arıkan’ın ve diğer Genel Başkan adaylarının ve Parti kurmaylarının, öyle bu konuyu soranların kulağına değil, tüm kamuoyuna ve açıkça: “Erbakan Hocamızın ‘İsrail baltasının yerli sapı…’ olarak tanımladığı bir şahsı Saadet Partimizin de katılıp kaybolacağı bir oluşumun başına geçirmek gibi bir gaflet ve hıyanete asla yanaşmayacağız!” gibi bir açıklama yapmaktan hâlâ sakınmaları bizlerin kuşkularını artırmaktadır.

4- Yahu!.. Bu Abdullah Gül’ün hatırı, Allah’ın rızasından, Hak davamızın onurundan ve iman sorumluluğumuzdan daha mı üstün tutulmaktadır?

 

Milli Çözüm Dergisi

Ömrümüzün yettiği kadarıyla söylüyorum. Niceleri aslında Erbakan Hocamızın adına düşmanlık kılıfıyla Onun ifade ettikleri gerçeklere ve Hakk’a çağrıya olan kinlerini kamufle etmeye geyret etmişlerdi. Ancak Cenabı Hak sonunda hepsinin boyasını dökmüş, foyasını ortaya çıkarmıştı. Son dönemde yaşanan süreçler ve söylemler de her alanda aynı gayretin devam ettiğini bize ispat etmişti. Ancak şunu unutmamak lazımdır ki Aziz Erbakan Hocamız bir rüzgar gibidir. İlerlemek isteyen Onun fikirlerine sırtını dayamalı ve Onun akıp gittiği yöne doğru hareket etmelidir. Ama Onun aksi yönünde hareketle bir şey yapmaya kalkanlar, güya o rüzgarı dindirmeye çalışanlar günün sonunda rezil olmaktan geri duramayacaklardır. Örneği çok… Denemesi de bedava… Bakalım, bu “yeni nesil!” ileride “ben söz almam, söz veririm” diyen ve söz verdiği ekip tarafından tuzluklarla salonlardan kovulan ayarsızlardan daha ileri geçebilecek mi göreceğiz.

Erbakan Hocamızın Son Uyarısı!

Aziz Hocamız: “Saadet, son imtihanı da kazananların Partisidir!..” buyurmuşlardı. Bu, hem bir müjde mesajı hem de bir uyarıydı. Hocamızın bu sözlerini: “Oh be, ben başka yere kaymadım, Saadet’te kaldım; öyleyse imtihanı kazandım…” diye anlayanlar yanılmaktaydı. Çünkü Hocamız bu uyarılarıyla: “Bizden sonra Milli Görüş’ün tek ve gerçek siyasi temsilcisi olan SP içerisinde; Genel Başkan seçimlerinde, alınan olumlu kararlara itaat etmede, farklı parti ve hiziplere gitmede, Partimizin tescilli hainlerin güdümüne verilmesinde… Ve SP’nin Milli Görüş = Adil Düzen = İslam Birliği hedeflerinin unutturuverilmesinde… Evet bunların hepsinde dik ve sağlam duranlar ve yozlaşmalara karşı çıkanlar, ancak imtihanı kazanacak ve onurlu başarıya ulaşacaktır!” hatırlatmasında bulunmuşlardı…

Milli Çözüm, söndürülmeye çalışılan Milli Görüş düşüncesinin – fikrinin közü; yetmez, Aziz Erbakan Hocamızın en samimi takipçisi – hayır dili ve keskin gözü, SP’nin unutturmaya çalıştığı ADİL DÜZEN projelerinin gerçek savunucusu sahibi ve çağımızın kurtuluş reçetelerinin özü olduğu hakikatini bu makaleyle bir kere daha tescillemiştir ispat etmiştir. İYİKİ VARSIN MİLLİ ÇÖZÜM. İYİKİ VARSINIZ AHMET AKGÜL HOCAM.

MİLLİ ÇÖZÜM; ENBİYA SURESİ 18. AYETİ KERİMESİNDE BELİRTİLEN ; HER TÜRLÜ BATIL’IN VE İŞBİRLİKÇİ KİRALIK BAHTSIZLARIN , BEYNİNİ VE ŞEYTANİ DÜŞÜNCE SİSTEMİNİ PATLATACAK OLAN HAKKIN GÜRZÜ GERÇEĞİ BU KONGREYİ ABDULLAH GÜL VE AVANELERİNE TESLİM ETTİRMEMEK İÇİN GÖSTERDİĞİ GAYRET VE ÇABA İLE TESCİLLENMİŞTİR.

ENBİYA SURESİ 18. AYET
Hayır, aksine; doğrusu Biz Hakkı Bâtılın tepesine fırlatırız, O da onun beynini parçalayarak mahvedip bitirir. (Ardından) Bir de bakarsın ki, o (bâtıl ve barbar rejimler, zalimler ve işbirlikçiler yıkılıp) yok olup gitmiştir. (Allah’a karşı; “sözünde durmaz, süper güçlerle başa çıkamaz” gibi zanlardan ve) nitelendirdiğiniz yakışıksız sıfatlardan dolayı yazıklar olsun size! [Not: Beyni parçalanan ve fikriyatı boşa çıkarılan bâtıl ve barbar sistemin, geri kalan görkemli gövdesinin çökmesi ve çözülmesi artık kolay ve kaçınılmaz olacaktır.]

Son düzenleme 13 gün önce Osman Nuri ÇELİK tarafından

“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki: TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU; Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!”

(Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN)
(TRT Basın Toplantısı, Yazarlar soruyor – Nisan 1980)

Merhum Erbakan Hocamızın mücadelesinin, fikir düşünce ve ideallerinin en sıkı takipçisi olarak Milli Çözüm Dergisi Adil Düzen ve Yeni Bir Dünya düşüncesinin yol göstericisi olmakla birlikte; Siyonizmin Erbakan’ın üzerine beton dökme hedefinin önündeki en büyük hatta tek engel olmaktadır. Milletimizin ve özellikle Milli Görüş camiamızın kıymetli mensuplarının ülkemizin İsrail’e vilayet olmaması ve imtihanı kazanmak isteyen SP li lerin Üstad Ahmet Akgül Hocamıza kulak vermesinin zamanı gelmedimi?

SOLAN GÜL!

Solmuş gülü koklayanlar !
Kötü koku alacaklar!
Yalan düzüp uyduranlar!
Hezimete uğrayacaklar…

Bu davanın temeli sağlam!
Temelsiz de yol alacakdır!
Temel kimmiş anlayanlar!
Eninde sonunda kazanacaktır!

Bizler ne hainler gördük!
Hâlâ da görmekteyiz!
Saçma sapan planlarla !
Elbette ilerleyemeyiz!

Erbakan Hocam ne demişti!
Bunlar işbirlikçi değil miydi!
Onu başkan isteyenler!
Abd den beslenmekteydi!

Elbet bitecek bu zulümler!
Hainler netleşecekler…
Davaya çomak sokanlar!
Ebedi azabı hakedenler!

“Siyonist baltasının yerli sapı” açıklama yapmış ve her cümlesi ayrı bir hainlik barındırdığını görmemek mümkün mü? İşte açıklaması”Her şeyden önce Kürtlerin bu bölgede, Suriye, Irak, İran ve Türkiye’de büyük bir etnik grup olduğunu kabul etmeliyiz. Kürtlerin ülkelerinde eşit vatandaşlar olmaları gerektiğini düşünüyorum. Özgürlükten ve yasalarla güvence altına alınan tüm haklardan yararlanmalılar. Bazı ülkelerdeki çeşitli zorluklara rağmen, Suriye’deki bazı Kürt topluluklarının tarihte ötekileştirildiği ve birçoğunun kimlik kartının dahi olmadığı unutulmamalı.” Evet bu açıklaması ile Gül kendini siyonist patronlara sunma derdinde miydi? Özellikle Türkiyemizde hazırlıkları başlatılan 2. çözüm dönemine ben daha iyi figüran olurum seslenişlerimiydi? Bu seslenişlerden ve Saadet Partisinde oynan oyunlardan anlaşılıyor ki, siyonist tezgahın 3 partinin birleştiği çatı partinin genel başkan ismi “israil baltasının yerli sapı olan” Gül hedefleniyordu.
Gül’e göre Türkiye’nin önünde üç büyük engel vardı:
“Abdullah Gül, Başbakanlığından başlayarak Dışişleri Bakanlığı ve nihayet Cumhurbaşkanlığı döneminde, üç sorunu Türkiye’nin büyümesinin ve güçlenmesinin önündeki en büyük engel olarak gördü:
Kürt, Ermeni ve Kıbrıs sorunu. (Not: Aslında bunların hiçbiri ‘sorun’ değildi. Bunları sorun gibi gösteren Siyonist ve Haçlı merkezlerdi. Yerli işbirlikçiler de onları takip ve taklit derdindeydi. A.A.)” https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/milli-gorusu-bitirme-planlari-ve-abdullah-gulu-parlatma-cabalari-4/ işte bu sebeplerden dolayı yıpranmış ve yorulmuş Erdoğan’ın yerine Gül hazırlanmakta idi. Artık Sevr’in bir üst seviyesine geçilme vakti gelmişti, bunun içinde bu süreci en iyi yürütebilecek aday olarakda, tek derdi ülkemizin önündeki en büyük engel olarak “Kürt, Ermeni ve Kıbrıs sorunu” olarak gören bir kişiyi başkanlık koltuğunu oturtmak istemekte idiler. Ama karşılarında Milli Çözüm yani Ahmet Akgül vardı ve Hocası gibi tek kişilik ordu olarak tüm zalimlerin ve işbirlikçilerinin karşında durmakta, bütün oyunları alt üst etmekte ve aynı zaman kaçınılmaz sonlarını hazırlamaktaydı.
Çaresi yok gebereceksiniz ve sonunuz Erbakan projelerinin tek uygulayıcısı Milli Çözüm eliyle olacaktı.

DENİZ FENERİ
Aziz Erbakan Hocamızın yolundan gitmek isteyen Milli Görüşcüler için; Abd-İsrail Baltasına sap olmuş Abdullah Gül gibilerden hayır gelmeyeceği gayet açıktı. Bu tür meselelerde her daim Milli Görüşçüleri uyarıp Deniz Feneri misali onlara yol gösteren Millî Çözüm e bir kez daha Teşekkür ü borç biliyoruz…

Sen Erbakan’sız Parti’yi, yüzde bire indirdin
Bu kutlu NUH gemisine, ne hainler bindirdin
Abdullah Gül gibisini, söyle nasıl sindirdin?..
Her amelin kaydedilir, kalemsiz ve sayfasız…

Abdullah Gül dediğiniz, şikaka4 bir nisaptır5
“O İsrail baltasına, hem İslamcı bir saptır!..”
Bu Erbakan’ın sözleri, sağlam tanım hesaptır
Gemi menzile varır mı, has kaptansız tayfasız…

4- Şikak: Ayrışma, parçalanma.

5- Nisap: Ölçü, derece, gösterge.

https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/kimin-baskan-adayi-abdullah-gul-olursa-siir-3/

1 Ekim 2010’da Karun Numan partiden istifa etmişti.

Daha evvel Erdoğanların-Güllerin yaptığını, Karun da yapmıştı.

Yapılan olağanüstü kongrede Erbakan Hocamız yeniden Genel Başkan seçilmişti. Ve şöyle konuşmuştu:
 
“Son günlerde yaşadığımız olaylar Allah’ın bir lütfudur, birilerini kolundan tutup çıkartmak veballi bir olaydır. Biz kimseye karışmadan herkes kendi yerini almıştır.”

Başka ne demişti Hocamız? “Allah’a sonsuz şükürler ediyorum. Kendi partimize kavuştuk. Elhamdülillah.”

Milli Görüş davasının gerçek dertlisi olan Ahmet Akgül Hocamız; günümüz şartlarına uygun hazırladığı Meal-i Kerim’iyle, yazdığı 100’ü aşkın kitabıyla (ki bu yayınlardan, Milli Görüş teşkilatlarındaki eğitimlerde ders konusu olarak faydalanılmıştır), 2004 yılından beri çıkarılan Milli Çözüm Dergisi makaleleriyle, sohbetleriyle, video konferanslarıyla vs. her yolu kullanarak, Araştırmacı-Yazar ve bir Düşünür olarak Adil bir Düzenin kurulması için ömrünü harcamıştır.

Aynı zamanda Milli Görüş içindeki zahit görünümlü dünya rağbetlilerinin de münafıklıklarını ortaya çıkararak teşkilat mensuplarının da uyanmalarını ve aynı delikten tekrar tekrar ısırılmayarak mü’min vasıflı hakiki cihad ehli olmalarını ümit etmiştir.

Milli Görüş’ün tek siyasi adresi olan Saadet Partisi’nde; Erbakan Hocamızın “İsrail baltasının yerli sapı” olarak tanımladığı Abdullah Gül’ü, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “Çatı Aday” yapabilmek için çırpınıp duran bir temel Karamollaoğlu Genel Başkanlık yapıyordu. Ve Milli Görüşçülerden çıt çıkmıyordu. Daha önce de Saadet Partisi’ni AKP’ye kuyruk yapmak isteyen kişiye karşı da aynı sessizlik olmuştu. Neyse ki ömrü vefa etmemişti bu kişinin.
 
“İşte bu Abdullah Gül şimdi; iyice yıpranan R. T. Erdoğan’ın yerine, iktidara taşınmak üzere, maalesef Sn. Temel Karamollaoğlu tarafından geçen seçim süreçlerinde defalarca Cumhurbaşkanı adayı gösterilmeye çabalanmış, şimdi de SP’nin de içine katılıp eritileceği 3 partinin başına oturtulmaya çalışılmaktaydı. Milli Çözüm Dergisi’nin bu konudaki saptama ve uyarılarına, tebrik ve teşekkür etmek bir tarafa, hâlâ hakaretle yaklaşanlara soruyoruz:
 
İçinize Şeytan mı kaçmıştı, yoksa vicdan ayarlarınız mı laçkalaşmıştı?
 
Erbakan Hocamızın Son Uyarısı!
 
Aziz Hocamız: “Saadet, son imtihanı da kazananların Partisidir!..” buyurmuşlardı. Bu, hem bir müjde mesajı hem de bir uyarıydı. Hocamızın bu sözlerini: “Oh be, ben başka yere kaymadım, Saadet’te kaldım; öyleyse imtihanı kazandım…” diye anlayanlar yanılmaktaydı. Çünkü Hocamız bu uyarılarıyla: “Bizden sonra Milli Görüş’ün tek ve gerçek siyasi temsilcisi olan SP içerisinde; Genel Başkan seçimlerinde, alınan olumlu kararlara itaat etmede, farklı parti ve hiziplere gitmede, Partimizin tescilli hainlerin güdümüne verilmesinde… Ve SP’nin Milli Görüş = Adil Düzen = İslam Birliği hedeflerinin unutturuverilmesinde… Evet bunların hepsinde dik ve sağlam duranlar ve yozlaşmalara karşı çıkanlar, ancak imtihanı kazanacak ve onurlu başarıya ulaşacaktır!” hatırlatmasında bulunmuşlardı…”
 
Milli Görüş’e tuzak kurmaya kalkışanlara uymayın, Erbakan Hocamızın üzerine beton dökenlerden olmayın!
“… Doğrusu Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.” Enfâl: 30

“Ki onlar (müjdelenmiş mü’min kullar, her konuda yazılan ve konuşulan) sözü (dikkatle) dinleyip duyarlar, (ama bunlardan Kur’an’a ve vicdana en yakın bulduklarına ve) en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah’ın kendilerini hidayete erdirdiği kimselerdir ve onlar, temiz akıl sahipleridir.” Zümer: 18

http://www.millicozum.com ‘u takip edin…

Erbakan Hocamızı ve  Milli Görüş davasını bitirmek ve üzerine beton dökmek için gayret edenler iflah olmayacaklardır. Çünkü Milli Çözüm ün bu gayret ve çabaları inşallah sonuç verecektir. Adil Düzen Projeleri sayesinde insanlık huzura kavuşacak hainlerde hak ettiklerini bulacaktır. 
Saadet partisimizin  genel kongresinde  Milli Görüşçü olmanın ağır bir sorumluluğuyla  çok ciddi uyarılarda bulunan, Üstad Ahmet Akgül Hocamız ve Milli Çözüm , inşallah dikkate alınır. Ey Millî Görüşcü dostlar! Bu gerçeklere duyarsız kalmanın vebalini almayalım.
Bu büyük  bir sorumluluk tur. Ümmetin, mazlumların ve tüm insanlığın beklediği kurtuluş proje ve programların gecikmesine vesile olmayalım. 
Zalimler istemese de, Biz kesinlikle İnanıyoruz ki Allah davasını zafere kavuşturacaktır. Biz imtihanı ve O nun rızasını kazanmak için gayret edelim.

Her kim Allah’ın ona (Hakka davet ve istikamet yolundaki sebat ve sadakat ehli kuluna) ne dünyada ne de ahirette asla yardım etmeyeceğini (başarıya eriştirmeyeceğini, zafer ve galibiyet vermeyeceğini) sanıyor (ve savunuyorsa, kesinlikle aldanıyor ve şeytani karakterinden böyle söylüyor.) Hele göğe (darağacı gibi) bir araç uzatsın (ve ipi boynuna taksın), sonra (ayaklarını yerden) kesiversin de baksın (bakalım, ruhundaki nifaktan dolayı) kurduğu tuzak içindeki öfkesini giderebilecek mi? (Halbuki hainler ve kâfirler çatlasa da, Allah elçilerini muvaffak, dinini ise hükümran kılıverecektir.)(Hac 15)
Amenna ve sadakna.

Mücadele 14
Allah’ın kendilerine karşı gazaplandığı bir kavmi (Siyonist Yahudileri, işbirlikçilerini ve zalim müşrikleri) veli (dost ve müttefik) edinenleri görmüyor (ve hâlâ anlamıyor) musun(uz)? Onlar ne sizden, ne de onlardandırlar. (Bunlar ortada kalmış hain ve gafil takımıdırlar.) Kendileri de (açıkça bu gerçeği) bildikleri halde, (Hakk ve hayır niyetli olduklarına) yalan üzere yemin edip durmaktadırlar (ve bunlar mü’minleri aldatıp oyalamaya çalışmaktadırlar).

https://www.mealikerim.com/58/mucadele/14

Mücadele 19
(İşleri güçleri yalan olan ve bâtıla daldıkları halde kendi kendilerini hayırlı bir şey üzerinde sanan kimseleri) Onları şeytan kuşatmış (etkisi altına alıp ruhlarını kapsamış) ve kendilerine Allah’ı hatırlamayı (O’nun emir ve yasaklarına göre yaşamayı ve zikrullahı) unutturmuş (durumdadır). İşte (haramlara ve hayırsız yollara düşen) bunlar Hizbüşşeytan’dır. Ve Şeytan’ın partisi (tarafgirleri, ekibi, takipçileri) mutlaka hüsrana uğrayacaklardır.

Mücadele 16

Onlar (“Biz İslam’a hizmet için Yahudi ve Hristiyanları oyalamaktayız,” diyerek) yeminlerini bir siper edinip (dindarlıklarının arkasına saklanarak), böylece (mü’minleri) Allah’ın yolundan alıkoyup (Hakk’tan saptırmaya çalışmaktadırlar). Artık onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

Mücadele 18
Allah’ın onların hepsini dirilteceği gün; sizlere (yalan yere) yemin ettikleri gibi O’na (Allah’a) da yemin etmeye (ve hâşâ aldatıvermeye) kalkışacaklar ve kendilerinin (haklı ve akılcı) bir şey üzerine olduklarını (ve numaralarının tutacağını) sanacaklardır. Dikkat edin; gerçekten (bu münafıklar var ya) asıl yalancı onlardır.

Mücadele 20
(Unutmayınız ki) Allah, “muhakkak Ben ve Elçilerim galip geleceğiz” diye yazmış (ve kararlaştırmış)tır. (Allah’ın partisi ve Kur’an’ın takipçisi olanlar mutlaka kazanacak ve başarıya ulaşacaklardır.) Gerçekten Allah, en büyük Kuvvet sahibidir, Güçlü ve Üstün olandır.

https://www.mealikerim.com/58/mucadele/20

Mücadele 21
(Unutmayınız ki) Allah, “muhakkak Ben ve Elçilerim galip geleceğiz” diye yazmış (ve kararlaştırmış)tır. (Allah’ın partisi ve Kur’an’ın takipçisi olanlar mutlaka kazanacak ve başarıya ulaşacaklardır.) Gerçekten Allah, en büyük Kuvvet sahibidir, Güçlü ve Üstün olandır.

https://www.mealikerim.com/58/mucadele/21

Mücadele 22
Allah’a ve ahiret gününe (gerçekten) iman eden hiçbir kavmi (kesimi ve kişileri); Allah’a ve Resulüne başkaldıran, (Ayet ve Hadislere ve bilimsel gerçeklere dayalı İslam düzenine ve Müslüman ülkelere düşman olup savaş açan) kimselerle destekleyici bir sevgi (ve işbirliği) içinde asla bulamazsın; velev ki, bu (zalim ve hain çevreler), isterse kendi babaları (olsun), ister çocukları (olsun), ister kardeşleri (veya tarikat-cemaat ihvanı olsun), isterse aşiretleri (partileri, müttefikleri) olsun, (yine de şuurlu mü’minler asla dini yozlaştıran işbirlikçi takımının başarısını arzulamaz, destek çıkmaz ve onlara saygı duymazlar. Çünkü, ülkede faizi, fuhşu, içki ve uyuşturucuyu, kumarı ve şans oyunlarını yürütenlere, Siyonist Yahudi ve Hristiyan merkezlerin güdümüne girenlere “meveddet”=benimseyip desteklemek ve sevgi göstermek imana ve insanlığa aykırıdır); işte bunlar (sadık ve sağlam Müslümanlar), öyle(sine samimi ve nasipli) kimselerdir ki, (Allah) kalplerine imanı yazıp (yerleştirmiş) ve onları Kendinden (İlahi izzet ve inayetinden) bir ruh (ve şuur) ile desteklemiştir. (Ahirette de) Onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacak ve orada süresiz kalacaklardır. Allah onlardan razıdır, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte bunlar, (Kur’an nizamına karşı çıkanlarla kalbi alâkalarını koparanlar) Allah’ın hizbi (partisi, takipçisi, ekibi ve taraftarları)dır. Dikkat edin (kesinlikle bilin ve bekleyin) ki; şüphesiz Allah’ın fırkası olanlar, felaha ulaşacak (dünyada zafer ve devlete, ahirette ise cennet ve saadete kavuşacak)lardır.

Son düzenleme 18 gün önce Hasan Çelik tarafından

Mücadele 20
Şu kesin bir gerçektir ki; (Hakkı ve hayrı tanıdıktan ve katıldıktan sonra, dünyalık hesaplarla) Allah’a ve Resulüne (muhalefet bayrağı açıp) karşı çıkarak (İslam davasına hıyanet edip ayrılanlar var ya) işte onlar mutlaka rezil ve zelil düşecek aşağılık kimseler arasındadırlar.

https://www.mealikerim.com/58/mucadele/20

”SİYONİZMİN EN BÜYÜK KORKUSU, TÜRKİYE’NİN MİLLİ GÖRÜŞ ÇİZGİSİNE DÖNMESİDİR!” ÜSTAD AHMET AKGÜL

Ahmet Hocamız, 40 yılı aşkın süredir Milli Görüş’ün içerisine sızmış olan kriptoları deşifre etmektedir. Milli Görüş’ün içerisine sızmış kriptoların bir kısmı Milli Görüş gömleğini çıkarmış ve AKP’nin kurucularından olmuş, bir kısmı AKP’lilerin çantacısı olmuş, bir kısmı SP’yi AKP’ye çekme hazırlığı yaparken Allah izin vermemiş ve son nefesini vermiş.
Bir kısmı ise hala Milli Görüşçü geçinip Erbakan Hocamızın tabiriyle ”İsrail Baltasına Yerli Sap” olan Abdullah Gül’ü SP’nin başına getirip, Milli Görüş’ü tarih sahnesinden silmek için gayret etmektedir.
Evet Erbakan Hocamızın davası ve partisi Allah’ın izniyle kıyamet sabahını görecektir ancak her birimizin paçasını kurtarmak için geldiği dünya hayatında, biz sınavı geçebilecek miyiz?
Yine Erbakan Hocamızın buyurdukları gibi ”Bu dava öyle bir davadır ki içende pislik barındırmaz, pisleneni bir şekilde dışarı atar. Yada o kendisi gider.”
Peki ya son imtihanı kazanan Saadetliler olmak isterken, hakkı haykıranlara düşmanlık edersek? Milli Görüş’ü bitirmeye çalışanlara hizmet edersek? O zaman imtihanı kazanabilir miyiz?
Milli Çözüm, Abdullah Gül ile Milli Görüş’ü bitirme planlarını aylardır yazmakta ve nice saldırı uğramaktadır. Bir kısım SP’li kardeşlerimiz ise Abdullah Gül’ün SP’nin başına gelme ihtimali olmadığını iddia etmektedir. Bir kısmı ise ”büyüklerimiz” daha iyi bilir demektedir!..
Bu tavır ve vurdumduymazlık, Milli Görüş ruhuna ve onuruna tamamen zıttır!
Peki, siyasete girmeyeceğim diyen Abdullah Gül’ün son yaptığı açıklamaları nasıl değerlendirmeliyiz? Tamda Milli Çözüm bu gerçekleri yazarken, Gazze katliamları bir yılını devirmişken hiç sesi çıkmayan Gül, şimdi neden bir anda ortaya çıkıvermiştir?

ÜLKEMİZDE Kİ TEK SORUN, İŞBİRLİKÇİ ZİHNİYETLERDİR!

Cennet vatanımızda Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Kıbrıs sorunu da yoktur. Ülkemiz de, vatanını seven Ermeni kökenli vatandaşlarımızla ilgilide bir sorun yoktur.
Sorun Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasına sebep olmuş ve Türkiye Cumhuriyetini parçalamak isteyen, Ermeni veya Müslüman görünümlü Kripto Yahudiler ve Pakraduniler’dir!
Asıl mesele Haim Nahum Doktrinini uygulayan işbirlikçilerinin artık yorulması ve son kullanım tarihinin dolmasıdır. Asıl mesele, Siyonizmin ”piyon değiştirmek ve Milli Görüş’ü bitirme projesidir.
Asıl mesele 2. Sevr’i imzalatmaya mecbur bırakmak, BOP’un son aşamasını tamamlamak, Türkiye’yi parçalamak, Irak’ın ve Suriye’nin Kuzeyi ile birlikte Ülkemizin Doğu ve Güney Doğu’sunu birleştirerek sözde Kürdistan’ı kurmak ve Büyük İsrail (arz-ı mevud) hayaline kavuşmaktır.
Ancak Siyonistlerde çok iyi bilmektedir ki, Türkiye’yi askeri olarak işgal etmek mümkün değildir! İşte bu yüzden, bizleri birbirimizle çarpıştırıp, işbirlikçilerin eliyle iç karışıklık (ayaklanma) çıkarmak ve bir oldu bitti ile vatanımızı parçalamaktır.
Gelinen noktada ise ülkemiz fiilen olmasa da resmen işgal altındadır ve Yeni Bir Kuva-i Milliye ruhu ile zalimleri ve işbirlikçi hainleri dize getirmek lazımdır. Yetmez, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Adil Bir Dünya kurmamız lazımdır! ”Çünkü, bütün dünyaya hükmetmezsen, bir kasaba da dahi Adil Düzen’i kurmak ve yürütmek imkansızdır!”
Maalesef bozulmayan, yozlaşmayan bir kurumumuz kalmamış, siyasilerin hiçbiri bir kurtuluş reçetesi ortaya koyamamaktadır! Ancak biz inanıyoruz ki, Allah nurunu tamamlayacaktır!
Bunun için 50 yıldır hazırlık yapan, inanan, çalışan, Adil Düzen’e sahip çıkan tek bir oluşum vardır!
Her konuda haklı çıkmıştır, çoğu gitmiş artık azı kalmıştır! Zafer inananlarındır ve zafer yakındır!..

Milli Çözüm Dergisi’nin bu konudaki saptama ve uyarılarına, tebrik ve teşekkür etmek bir tarafa, hâlâ hakaretle yaklaşanlara soruyoruz:

İçinize Şeytan mı kaçmıştı, yoksa vicdan ayarlarınız mı laçkalaşmıştı?

Milli Çözümle:

Yaşanan olayları ve kişileri en iyi şekilde analiz yapıp ,davamızda nerde nasıl duracağımızı bilmek.

Milli Görüş’ü Bitirme Planları ve Abdullah Gül’ü Parlatma Çabaları

• Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Milli Görüş’ün bitirilmesi ve Abdullah Gül’ün partiye getirilmesiyle ilgili itiraflarda bulundu.

• Kamalak, 2016 yılında genel başkanlıktan ayrıldığını ve parti zarar görmesin diye birçok talebi geri çevirdiğini söyledi.

• Ancak dünürler toplandı ve Yasin Ağabey, Temel Bey, Oğuzhan Ağabey gibi isimlerden oluşan bir grup, Temel Bey’i genel başkan ilan etti.

• Kamalak, Temel Bey döneminde partiden uzak tutulduğunu ve Yüksek İstişare Kurulu toplantılarına çağrılmadığını belirtti.

• Milli Çözüm Dergisi, daha önce de Abdullah Gül’ün Milli Görüş’e peşkeş çekilmesiyle ilgili uyarılarda bulunmuştu.

• MHP Milletvekili Arzu Erdem, Ahmet Davutoğlu’nun Gökçeada’da Bartholomeos ve ABD İstanbul Başkonsolosu ile görüştüğünü iddia etti.

• Emekli Tümamiral Cihat Yaycı da Erdem’in sözlerini destekleyerek Gökçeada’da karanlık işler döndüğünü söyledi.

https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/milli-gorusu-bitirme-planlari-ve-abdullah-gulu-parlatma-cabalari-4/

Milli Çözüm Dergisi’nin bu konudaki saptama ve uyarılarını, tebrik eder ve teşekkürü borç biliriz. Hiç kimseyi bilmiyordum, duymadım, uyarılmadım bahaneleri kurtarmayacaktı.İmtihan devam ediyordu. Haksızlık ve yanlışlığın karşında dik ve sağlam duranların kazanacağını unutmadan, uyanık kalmanın da vicdani bir sorumluluk olduğunu unutmamak lazımdı.

Milli Görüş = Adil Düzen = İslam Birliği

“İşte bu yüksek marifet ve meziyetlerin(!) sahibi Sn. Abdullah Gül şimdi; iyice yıpranan R.T. Erdoğan’ın yerine, iktidara taşınmak üzere, maalesef Sn. Temel Karamollaoğlu tarafından geçen seçim süreçlerinde defalarca Cumhurbaşkanı adayı gösterilmeye çabalanmış, şimdi de SP’nin de içine katılıp eritileceği 3 partinin başına oturtulmaya çalışılmaktaydı. Milli Çözüm Dergisi’nin bu konudaki saptama ve uyarılarına, tebrik ve teşekkür etmek bir tarafa, hâlâ hakaretle yaklaşanlara soruyoruz:

İçinize Şeytan mı kaçmıştı, yoksa vicdan ayarlarınız mı laçkalaşmıştı?”

Erbakan Hocamızın Son Uyarısı!

Aziz Hocamız: “Saadet, son imtihanı da kazananların Partisidir!..” buyurmuşlardı. Bu, hem bir müjde mesajı hem de bir uyarıydı. Hocamızın bu sözlerini: “Oh be, ben başka yere kaymadım, Saadet’te kaldım; öyleyse imtihanı kazandım…” diye anlayanlar yanılmaktaydı. Çünkü Hocamız bu uyarılarıyla: “Bizden sonra Milli Görüş’ün tek ve gerçek siyasi temsilcisi olan SP içerisinde; Genel Başkan seçimlerinde, alınan olumlu kararlara itaat etmede, farklı parti ve hiziplere gitmede, Partimizin tescilli hainlerin güdümüne verilmesinde… Ve SP’nin Milli Görüş = Adil Düzen = İslam Birliği hedeflerinin unutturuverilmesinde… Evet bunların hepsinde dik ve sağlam duranlar ve yozlaşmalara karşı çıkanlar, ancak imtihanı kazanacak ve onurlu başarıya ulaşacaktır!” hatırlatmasında bulunmuşlardı…”

Erbakan Hocamızın Son Uyarısı! Aziz Hocamız: “Saadet, son imtihanı da kazananların Partisidir!..” buyurmuşlardı. Bu, hem bir müjde mesajı hem de bir uyarıydı. Hocamızın bu sözlerini: “Oh be, ben başka yere kaymadım, Saadet’te kaldım; öyleyse imtihanı kazandım…” diye anlayanlar yanılmaktaydı. Çünkü Hocamız bu uyarılarıyla: “Bizden sonra Milli Görüş’ün tek ve gerçek siyasi temsilcisi olan SP içerisinde; Genel Başkan seçimlerinde, alınan olumlu kararlara itaat etmede, farklı parti ve hiziplere gitmede, Partimizin tescilli hainlerin güdümüne verilmesinde… Ve SP’nin Milli Görüş = Adil Düzen = İslam Birliği hedeflerinin unutturuverilmesinde… Evet bunların hepsinde dik ve sağlam duranlar ve yozlaşmalara karşı çıkanlar, ancak imtihanı kazanacak ve onurlu başarıya ulaşacaktır!” hatırlatmasında bulunmuşlardı…

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
21
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx
Paylaş...