NAMERT, MÜ’MİN OLMAZ!
Yalanla haramla, iman barışmaz
İçi dışı aynı, net olmak lazım!
Bal ile yal; iman, zulüm karışmaz
Hakka destek, zulme; set olmak lazım
Mü’min kişi metin, mert olmak lazım!
Namerdin, kahpenin; kahrı çekilmez
Kayanın üstüne, tahıl ekilmez
Dini düzgün olsa, dili bükülmez
O dil; kırk değil bir, kert olmak lazım
Gerçek mü’min ise, mert olmak lazım!..
Ayarı bozulmuş, yalama kabuk
Çelik motor olmaz, kırılan pamuk
Ne İslam, ne insan; sayılmaz yamuk
Özü sözü doğru, fert olmak lazım
Şerefli bir mü’min, mert olmak lazım!
Yalaka, riyakâr; sanma diridir
Canlı cenazedir, ruhsuz biridir
Yüzünün karası, günah kiridir
Mazlumun feryadı, dert olmak lazım
Duyarlı Müslüman, mert olmak lazım!..
İmansız adamda, dava ne arar
Şeytani duygular, benliğin sarar
Sağ-sol kavgaları, Siyon’a yarar
Uslanmaz haksıza, sert olmak lazım
Onurlu, şuurlu; mert olmak lazım!..
Namert kişi kaypak, münafık olur
Dost satar, düşmanla; muvafık1 olur
Şer işte, Şeytanla; müsabık2 olur
Her tür kötülüğe, bent olmak lazım
Adam gibi adam, mert olmak lazım!
Allah birdir, asla; neziri3 olmaz
Ortağı, aracı; veziri olmaz
Tecellisi Hak’tır; benzeri olmaz
Gönlümüz lâmekân4, kent olmak lazım
Mü’min tam muvahhid5, mert olmak lazım!
Gir, tevbe kapısı; her an açıktır
Umudunu kesen, aklı kaçıktır
Fesatçı, fırsatçı; hain kancıktır
Sadıklar barınan, semt olmak lazım
Mü’min; dürüst, halis; mert olmak lazım!
Bu yol; Milli Görüş, Milli Çözüm’dür
İslam; davam, sevdam, derdim, özümdür.
Tüm dosta düşmana; açık sözümdür
Hak için, nefsiyle; mevt6 olmak lazım
İnsan davasında, mert olmak lazım!..
- Muvafık: Uyuşmak.
- Müsabık: Yarışan.
- Nezir: Denk, benzer.
- Lâmekân: Mekânsız, manevi ortam.
- Muvahhid: Bir Allah’a iman eden, her şeyde “Bir’i” gören, her şeyi Allah’tan bilen.
- Mevt: Ölmek, kendinden geçmek.
Yunus 62
İyi bilin ki; Evliyaullah’a (Allah’ın dinine ve düzenine sahiplik eden ve Allah tarafından sevilen ibadet ve istikamet ehli veli kullara) asla korku (kuşku, stres ve bunalım) yoktur; onlar mahzun (ve mahrum) da olmayacaklardır! (Çünkü iman tevhidi, tevhid teslimi, teslimiyet tevekkülü ve Rabbine güveni, bu ise dünya ve ahiret saadetini gerektirmekte ve getirmektedir.)
https://www.mealikerim.com/10/yunus/62
Yunus 63
(Evliya-Allah’ın has kulları) Onlar, (hakkıyla) iman edenler ve (Allah’tan) korkup (kötülükten sakınan, takva sahibi) olan kimselerdir.
https://www.mealikerim.com/10/yunus/63
Yunus 64Her türlü mutluluk ve müjdeler; dünya hayatında da, ahirette de onlar içindir. (Dünyada izzete ve devlete, ahirette cennete ve rü’yete erişeceklerdir.) Allah’ın sözleri (va’adleri) için değişiklik söz konusu değildir. İşte bu en “büyük kurtuluş, zafer ve huzur” (saadetidir.)
https://www.mealikerim.com/10/yunus/64
Namert kişi kaypak, münafık olur
Dost satar, düşmanla; muvafık olur
Şer işte, Şeytanla; müsabık olur
Her tür kötülüğe, bent olmak lazım
Adam gibi adam, mert olmak lazım!
Mü’min odur ki; en yakınların bile , dostların bile, eski dava arkadaşların bile, dönek iktidarın türlü itham ve iftiralarına , sıkıntı ve saldırılarına uğrayacaksınız.
Ama asla;
YILMAYACAKSIN,
YORULMAYACAKSIN,
YALPALAMAYACAKSIN,
YIKILMAYACAKSIN
YIPRANACAKSIN belki amma
YAMULMAYACAKSIN ,
YALNIZ KALACAKSIN AMA YE’SE YANAŞMAYACAKSIN. Allah’ın davası Hakk’tır ve Erbakan Gibi Zafer İnananlarındır ve Zafer Yakındır diyeceksin.
(Üstad Ahmet AKGÜL)
MAİDE SURESİ 54-55-56. AYETLER
Ey iman edenler! İçinizden kim (ve hangi kesim) dininden (haklı ve hayırlı çizgisinden) geri döner (irtidat eder)se, Allah (yerlerine) Kendisinin onları sevdiği, onların da Kendisini sevdiği; mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı ise ‘güçlü ve onurlu’ olan, Allah yolunda cihad edip (çaba harcayan) ve (gerçekleri savunmak hususunda hiçbir) kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk (ve ekip) getirir. İşte bu Allah’ın bir (ikramı ve) fazlıdır ki, onu dilediğine verir. Allah (rahmetiyle Vâsi) geniş ve kuşatıcıdır, Alîm’dir.”
(Ey mü’minler!) Sizin (gerçek) veliniz (sahibiniz ve destekçiniz) ancak Allah’tır, O’nun elçisidir, (ve yine) rükû ediciler (İslam nizamına boyun eğiciler) olarak namazı dosdoğru yerine getiren ve zekâtı veren mü’minlerdir.
Her kim Allah’ı, O’nun Resulü’nü ve (Kur’an’a uyan ve İslam’ı uygulayan) mü’minleri veli edinir (onları sever ve seçerse), muhakkak (biliniz ki) galip gelecek olanlar, yalnız Allah’ın partisidir. (Hakkın takipçileri ve tarafgirleri olan hizip ve ekip başarıya erişecektir.)”
KAYNAK: http://www.mealikerim.com
Rabbani Yaklaşım ve Anlayışımızla
Yüce Kur’an’ın Manası ve Mesajı
Hazırlayan: Abdullah Akgül, Ezher Üniversitesi Mezunu
Yorumlayan: Üstat Ahmet Akgül
Ayarı bozulmuş, yalama kabuk
Çelik motor olmaz, kırılan pamuk
Ne İslam, ne insan; sayılmaz yamuk
Özü sözü doğru, fert olmak lazım
Şerefli bir mü’min, mert olmak lazım!
* Yalanla haramla, iman barışmaz
* Hakka destek, zulme; set olmak lazım
* Namerdin, kahpenin; kahrı çekilmez
* Özü sözü doğru, fert olmak lazım
* Yalaka, riyakâr; sanma diridir
* İmansız adamda, dava ne arar
* Namert kişi kaypak, münafık olur
Dost satar, düşmanla; muvafık olur
* Her tür kötülüğe, bent olmak lazım
* Fesatçı, fırsatçı; hain kancıktır
* Mü’min; dürüst, halis; mert olmak lazım!
“Gir, tevbe kapısı; her an açıktır
Umudunu kesen, aklı kaçıktır
Fesatçı, fırsatçı; hain kancıktır
Sadıklar barınan, semt olmak lazım
Mü’min; dürüst, halis; mert olmak lazım!”
Ne diyem bilemedim deştiniz nefsin te dibini
Sen bilirsin herkesin özünü,
Namert ve kahbe kişi barınamaz burada ama her zaman açıktır, kapatmaz tövbe kapısın,
Taki küçük görürsen günahını halin harap bittin o zaman,
Gösterdin bize bir şiirle herşeyi ne olmalı, ne olmamalı,
Mümin kişi uyanık olur, riyakar ve münafığa dikkatli olur,
Netlik ve mertlik er kişinin hali, tükenecek nefes sonunda dikkat et kim ve neyin yolunda
YA RABBİ SADIKLARDAN VE SADIKLARLA BERABER EYLE,sakın nankörlerden eyleme bizi…
Gir, tevbe kapısı; her an açıktır
Umudunu kesen, aklı kaçıktır
Fesatçı, fırsatçı; hain kancıktır
Sadıklar barınan, semt olmak lazım
Mü’min; dürüst, halis; mert olmak lazım!
Nefis ve şeytan gibi iki düşmana sahip olarak yaratılan bizler elbette bir takım yanlışlar yapmış olabiliriz önemli olan bu yanlışların farkına varıp bir daha yapmamak üzere halis tövbe etmemiz gerekir. Muhterem üstadımızın herbirimizin içini dışa vuracakhatırlatmaları kendi üstümüze alıp mutlaka gereği olan tutum ve davranışlarımızı düzeltmeliyiz. Yıllardır Milli Görüş yetmez Milli Çözüm ve şahsi manevisi Muhterem Üstadımızın bu uyarıları hastalıklarımızın teşhisi bizim için adeta bir şifa kaynağıdır. Elbette umutla bekleyerek Rabbimizin Kelamı olan Kur’an Azimüşşan’ın olan teslimiyetimiz bizi kutlu neticelere mutlaka ulaştıracaktır.
Mü’minlerden öyle (mert ve metin) erkişiler vardır ki, Allah üzerine yaptıkları ahde (iman, itaat ve cihad sözlerine) sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirip (Hakk uğrunda canını vermiştir), kimi de (gönülden cenneti ve şehadeti umup) beklemektedirler. Onlar hiçbir vazgeçme ve yan çizme (bedel ve bahanesi) ile (Allah adına verdikleri sözlerini) değiştirmemişlerdir.(Ahzab 23)
Allah’ı seven O’nun rengine boyanacak…[15] Düşünce ve davranışlarında İslâm okunacak ve her şeye Kur’an’ın gözlüğüyle bakacaktır. Nasıl ki kalp içindeki kanı damarlar yoluyla bütün azalara pompalıyor ve vücudun her zerresinde kanın eseri görülüyorsa bunun gibi gönüldeki Allah muhabbeti de bütün düşünce ve davranışlarımızda kendini gösterecektir. Kalpte Allah sevgisi varsa, akıl Allah’ı düşünecek, dil Rabbini zikredecektir. Akılları hep şeytanlık düşünenlerin, dilleri ise devamlı fasıkları ve münafıkları övenlerin kalbi kirlidir. Hâlbuki “Padişah konmaz saraya, – hane ma’mur olmadan” yani gönül evi şeytanların ve şeriat düşmanlarının sevgisi ile dolu ve kirli bulundukça oraya ezel ve ebed sultanının sevgisi gelip yerleşmeyecektir.
DAVASI İSLAM OLAN, NAMERT OLUR MU?!
RABBİM, BİZLERİ KORUSUN.
NEFSİMİZLE BAŞ BAŞA BIRAKMASIN İNŞALLAH.
Bu yol; Milli Görüş, Milli Çözüm’dür
İslam; davam, sevdam, derdim, özümdür.
Tüm dosta düşmana; açık sözümdür
Hak için, nefsiyle; mevt6 olmak lazım
İnsan davasında, mert olmak lazım!..
Mü’min; dürüst, halis; mert olmak lazım!
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Mü’minlerden öyle (mert ve metin) er kişiler vardır ki, Allah üzerine yaptıkları ahde (iman, itaat ve cihad sözlerine) sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirip (Hakk uğrunda canını vermiştir), kimi de (gönülden cenneti ve şehadeti umup) beklemektedirler. Onlar hiçbir vazgeçme ve yan çizme (bedel ve bahanesi) ile (Allah adına verdikleri sözlerini) değiştirmemişlerdir. (33:23)
Hep günah ekenler, sevap derer mi
Hakkı tutmayanlar, hayra erer mi
Namert, Mevla için, göğüs gerer mi
Zatının nuruna, pervane gönlüm!
(MÇ 2016)
MERT KÂFİR, MÜNAFIKTAN ŞEREFLİ
Hasret kaldık Ebu Cehil, gibi mert kâfirlere
Altından da azmış meğer, sadık sağlam Müslüman!
Mücahit sıfatı taktık, manken misafirlere
Çoğu insan derisine, konmuş bir çuval saman!
Palazlanan kaçıp gitti, hepsi kaypak dönekmiş
Palavraymış nutukları, basit korkak ödlekmiş
Küheylanla yarış yapan, pinti paytak ördekmiş
Yahudiden madalyalı, suni sahte kahraman!
Hıyanete takar bunlar, jelatinli kılıflar
Onur, şuur yoksunları; yuhlar, vahlar, hayıflar.
Cüzdanları şişmanlıyor, vicdanları zayıflar
Kanmayın bu kahpelere; aman, sakın ha aman!
Papayı peder görüyor, diyalogcu densizler
İzzet zafer bulur mu hiç, bu davasız dertsizler
Tüm Siyonist şebekeler, ve de Haçlı dinsizler
Bak, “bunlar düşmandır” diyor; oku, Hazreti Kur’an!
Cahiliye döneminden, bin beter devran bugün
Kâbe diye Brüksel’e, yönelmiş kervan bu gün
Yüz yılda yapılan zulüm, işlenir her an bu gün
Sen insan mı sayılırsın, eğer hala mutluysan!
Dinleri dolar, makamdır; bunların Elifi yok
Bu gâvur uşaklığının, İslam’la telifi* yok
Katmerli günah kirini, yıkyacak bir lifi yok
Mehdiyet devrimi lazım, yaklaştı ahir zaman!
İkisi de kukladırlar, Siyon Lobi partili
Obama’nın arkadaşı, bunlar İslam katili
Irak’ta Afganistan’da, yoktur zulmün tatili
Adil Düzen gereklidir, fayda vermez pansuman!
* Telif: Uyuşma, kaynaşma
https://www.millicozum.com/mc/2010/ocak-2010/mert-kafir-munafiktan-serefli/