Özgür Özel’in gelmesi, Erdoğan'ın işini ZORLAŞTIRDI MI, KOLAYLAŞTIRDI MI?
5 bini çocuk, 2500’ü kadın, 10 bin kişi katledilmişti. 1000’e yakın aile tüm fertleriyle topyekûn şehit edilmişti. Kuduz İsrail’in bahanesi Hamas ve Gazze gösterilse de, Filistin’in parçalanmış bütün bölgelerinde zulüm ve katliamları devam etmekteydi. Tam böyle bir süreçte CHP Kongresi’ne gidilmişti.
“Biz iktidar olursak ‘İsrail nasıl durdurulur?’ göreceksiniz!” diyen Kılıçdaroğlu kaybet(tiril)miş, Genel Başkan adayı ve Grup Başkanı sıfatıyla; “Hamas bir terör örgütüdür!..” diyen Özgür Özel, CHP’nin başına geç(iril)mişti!.. Acaba, “Bir ülkede işbirlikçi iktidarı devam ettirmek için, muhalefeti de bizim ayarlamamız gerekir!..” şeklindeki Siyonist prensibin gereği mi yerine getirilmişti? Bu sonuç, Sn. Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakı’nın lehine mi yoksa aleyhine mi bir gelişmeydi? Sn. Erdoğan’ın ve Bahçeli ortağının ağızlarını doldura doldura: “Ey millet! Bu İslam karşıtına, bu Hamas düşmanına, bu İsrail yandaşına mı oy vereceksiniz?” diyerek Din, devlet ve Filistin’e destek istismarlarına fırsat doğduğu için sevineceklerdi… Ama CHP’nin yeni bir umut ve heyecan dalgasıyla, önümüzdeki Mart 2024 Yerel Seçimleri’ne daha bir avantajlı girmeleri ise, elbette kendilerini endişelendirmekteydi. Tabii her iki tarafın da unuttukları ve hesaba katmadıkları GERÇEĞİ bizim hatırlatmamız gerekirdi: “Yegâne kuvvet ve kudret sahibi Âlemlerin Rabbidir… Ve kutlu akıbet sadece muttaki mü’minlerindir!..”
Bakınız, Demir Kubbe Savunma Sistemi İsrail’i Vurmaya Başlamıştı.
İsrail’in hava savunma sistemi, Filistin’den atılan roketleri engellemek isterken kendi topraklarını hedef almaya başlamıştı! Yaşanan panik anları kameralara yansımıştı. Filistin’den ise İsrail’e doğru atılan füze ya da roketler, Demir Kubbe hava savunma sistemi tarafından engellenmeye çalışılmaktaydı. Sosyal medyada paylaşılan ve iki farklı açıdan çekilen görüntülerde, atılan roketleri imha edemeyen Demir Kubbe’nin, dönüp, İsrail’i vurduğu anlaşılmıştı.
İsrail’in hava savunma sistemi Demir Kubbe (Iron Dome), son İsrail-Filistin çatışmasında atılan füze ve roketleri kısmen önleyebilse de yoğun roket atışına maruz kalması ve operasyonel olarak kısıtlı olması nedeniyle zorlanmaktaydı. Tüm hava koşullarında etkili şekilde çalışması için tasarlanan Demir Kubbe, ABD desteği olmadan geliştirilse de 2011’de İsrail’in müttefiki ABD, programı finansal olarak desteklemeye başlamıştı. Bu sistemin tamamının batarya başına 100 milyon dolar maliyeti olduğu belirtilirken, Demir Kubbe’nin tek bir roketi dahi önleme maliyetinin 20 bin ila 100 bin dolar arasında değişebildiği, ancak Hamas saldırılarında engellenen en ucuz roketlerin maliyetinin ise 100 doları aşmadığı konuşulmaktaydı.
İşin aslı, İsrail’in fırlattığı füzelerin dönüp kendi başlarında patlaması, Erbakan Hoca’nın anlattığı çok ucuza mâl olan teknoloji harikalarının bir yansımasıydı!
Deneyimli bir diplomatın itirafları!
2015 yılında vefat eden, Bitlis Hizan kökenli, eski diplomat ve siyasetçi rahmetli Kamran İnan; “Türkiye, haini en bol olan ülkelerin başındadır!..” diyen kişiydi. 1973’te AP’den Bitlis Senatörü seçildi. 1983’te MDP’den Bitlis Milletvekili idi. 1979’da BM Cenevre Temsilcisi görevine getirildi. TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanlığını üstlendi. Avrupa Parlamentosu altın madalyası ve Fransa Lejyon nişanı sahibiydi. 1987’de Anavatan Partisi’ne geçti. Gavs-i Hizan diye meşhur, Seyyid Nur Muhammed’in torunlarından birisiydi.
İşte bu zat, 1979 Kısmi Senato Seçimleri sırasında, Bitlis’e geçmek üzere uçakla Van’a inmiş ve bir gece dinlenmişti. Biz de MSP adayı Şevket Kazan’ı desteklemek üzere Van’da idik. En güçlü rakibimiz, eski Başbakanlardan (1982), eski Maliye ve Milli Savunma Bakanlarından Ferit Melen’di.
Karşılaştığımız otel lobisindeki kısa sohbetimizde, rahmetli Kamran İnan şunları hatırlatmıştı:
“BM toplantılarında olsun, AB Parlamentosu’nda olsun; söylemlerini eyleme geçirecek gücü olmayan ülke temsilcilerinin, söz alıp hamasetli konuşmalarına “GEVEZELİK” denirdi!..”
“ABD’deki Yahudi Lobileri, Ankara’ya gönderecekleri Büyükelçilerin ve Türkiye’yi yönetecek kimselerin seçimine, ülkelerine devlet başkanı seçiyor gibi titizlik gösterirlerdi… Çünkü İsrail’in varlığının ve kutsal amaçlarına varmasının, Türkiye’deki yönetimin zihniyeti ile doğrudan alâkalı olduğunu bilirlerdi. Bu nedenle sadece hükümeti değil, hatta Türkiye’deki muhalefeti bile, kendi hesaplarına göre dizayn ederlerdi!..”
Rahmetli, bu öğüt ve uyarıyla, hem bize kendince; “Boş hayal ve heveslere kapılmayın!” mesajı vermek istemişlerdi. Hem de, masonik mahfiller ve Siyonist merkezlerle irtibatının “Ülkeye hizmet için bir mecburiyet!..” olduğu mazeretini dolaylı şekilde beyan etmişlerdi.
“Helalleşme Girişimi”nin Faturası Kılıçdaroğlu’na Çıkarılmıştı!
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Helalleşme’ çıkışını destekleyen vicdan ehli yazar ve yorumcular, bu ‘Toplumsal barışma’ girişimine destek çıkmışlardı. CHP’nin bir tür ‘orkestra şefi’ rolü oynayabileceği bir genel seferberliğin olacağını belirten Murat Belge, ‘Tayyip Erdoğan’ın ve onun komutasında davranan AKP’lilerin yarattığı bunca kutuplaşmadan sonra, zaten birbirine kuşkuyla bakmaya alışmış bu toplumda bir ‘empati’ atmosferi oluşması için büyük çaplı bir girişim gerek’ yorumunu yapmıştı.
Bugünün siyasi yelpazesinin biçimlenmesine göre genellikle CHP yakınlarında yer tutan malum ve marazlı bir kesim, Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ politikasından hiç hazzetmemişlerdi. Bunlar, CHP’nin, daha doğrusu Kemalizm’in eleştirilecek hiçbir tasarrufu olmadığını düşünürlerdi. Anlaşılan Kılıçdaroğlu’nun zihninde genel bir ‘toplumsal barışma’ girişimi şekillenmişti. Dini, etnik, sınıfsal, bütün önyargı çeşitleriyle incinmiş, aşağılandığını hissetmiş herkesi kapsayan bir girişimdi. Maalesef birbirine kuşkuyla bakmaya alışmış bu toplumda bir ‘empati’ atmosferi oluşması için büyük çaplı bu girişim desteklenmeliydi.” tespitleri yerindeydi, belki de Kılıçdaroğlu’nu hedef haline getiren bu helalleşme girişimiydi.
Özgür Özel’in; Küresel Lobiye “Beni de görün!” mesajı; “Hamas terör örgütüdür” saptırması!
Türk ve Kürt ırkçılarının Hamas’a karşı topyekûn saldırıya geçtiği bir dönemde, ABD ve Siyonistleri sevindirecek bir açıklama da CHP Genel Başkanlığına soyunan Özgür Özel’den gelmişti. Özgür Özel; Hamas’ın, İsrail ile Filistin arasında çatışma olmadığı bir dönemde taarruza geçtiğini iddia etmişti. Özel’in; Filistin’de günbegün yaşanan yıkım, baskın, tutuklamalardan haberinin olmaması dikkatlerden kaçmamıştı. Özgür Özel’in yanı sıra Ümit Özdağ, Meral Akşener gibi politik figürlerin “Dostlar alışverişte görsün” cinsinden Netanyahu’ya güya tepki gösterip Hamas’ı terörist olarak nitelemeleri kayıtlarda yerini almıştı. Söz konusu siyasetçilerin hatta başta Erdoğan, AKP’li yöneticilerin İsrail zulmünü değil de Netanyahu’nun şahsını hedef almaları da ayrı bir münafıklıktı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in Kur’an Kursları için “Orta Çağ zihniyeti” çıkışı!
Özgür Özel, 29 Aralık 2021’de yaptığı konuşmasında, milli eğitim politikalarını eleştirerek şu ifadeleri kullanmıştı: “Eğitimde birlik var, kanun var. Okul öncesi eğitim Diyanet’in işi mi Milli Eğitim’in işi mi? Sübyan mekteplerini kurmuşlar, kurumsallaşmayı zorunlu yapmaya çalışıyorlar. Bu kafayla, bilimin B’si, fiziğin F’si, matematiğin M’si de olmuyor üniversiteye gidince. Çocukları bütün dünya nasıl yetiştiriyorsa öyle yetiştirmek varken bir Orta Çağ zihniyetine yönelmenin, bunu kurumsallaştırmaya çalışmanın ne bu Cumhuriyet’e ne bu millete faydası var; ne de Anayasa’ya uygunluğu var.”
“Anadolu Müslümanlığı” diyerek içkiyi meşrulaştırma mantığı!
Fransa, Almanya ve Çin gibi İslam düşmanlığı yapan ülkelerin kuyruğuna takılarak İslam’ı bölmeye çalışan CHP’li Özel, “Anadolu Müslümanlığı” tanımını ortaya atarak yılbaşında içki içmeyi meşrulaştırmaya çalışmıştı. İslam’ı öğrenmeyi gericilik, içki içmeyi ilericilik zanneden CHP’li Özel, “Yılbaşı gecesi ailesi ile birlikte içeceği iki kadeh içkiyi günah saymayan bir Anadolu Müslümanlığı var. Onun günahına katlanıp bu ritüelle yaşayan bir Anadolu Müslümanlığı var” deyip cehaletini ve şeytani cesaretini ortaya koymuşlardı.
FETÖ ‘Parlatması’ CHP’li Özgür Özel, Gözaltındaki FETÖ’cülere de Sahip Çıkmıştı!
12 Kasım 2015 günü Manisa’da yapılan FETÖ operasyonunda gözaltına alınanları ziyaret eden CHP Milletvekili Özgür Özel, Emniyet’in kapısında şunları açıklamıştı: “Kamuoyunda çeşitli isimlerle anılan, FETÖ terör örgütü diye yetkililerin ifade ettikleri Manisa’daki bir inanç grubuna, bir cemaate, kendilerini ‘Hizmet Hareketi’ olarak ifade eden kişilere yapılmış operasyondan sonra bugün Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında olanları ziyaret ediyoruz şimdi, dört tanesiyle görüştüm…” İlk anda Özgür Özel’in insani duygularla yaptığı bir ziyaret gibi görünse de, bu, FETÖ’cülerin organize ettiği bir çalışmanın sonucundandı. Belgesi de Adliye, MİT ve Emniyet’teki Bylock yazışmalarındaydı.
Bylock’ta Özgür Özel irtibatı!
FETÖ’nün Manisa yapılanmasına yönelik operasyon günü olan 12 Kasım 2015’te FETÖ’nün “Gazete Mesulü” Murat Şimşek ile ED-Eğitim danışmanı Seyit Ahmet Akçalı arasında, Manisa’daki FETÖ operasyonu sonrasında Özgür Özel’in yaptığı çalışmalar şöyle anlatılmıştı:
CHP Milletvekili Özel, bugün gözaltına alınan 5 bayanı tek tek ziyaret ederek destek olmuştur. Kendilerini arayarak teşekkür edelim, destek olalım. 0 53.. 423…. (Ö. Özel’in telefonu)
Manisa’daki FETÖ soruşturması dosyalarına göre; meğer FETÖ’cülerle Özgür Özel’in ilişkisi 2015’e değil, 2007 yılına dayanmaktaydı. Enis Ulueren isimli FETÖ mensubunun, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kendiliğinden; önce Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda, sonrasında Turgutlu Cumhuriyet Savcılığı’nda “tanık” sıfatıyla verdiği ifadeler, FETÖ ile Özgür Özel’in ilişkisini gözler önüne çıkarmıştı.
Ö. Özel’in eniştesi Karakoç, FETÖ Yöneticisi çıkmıştı!
2007-2009 yılları arasında MASİAD Yönetim Kurulu Üyesi olan, lojistik şirketi sahibi Uludemir, 2009’da örgütle bağını kopardığını açıklamıştı. Ailesinin FETÖ’nün kuruluşundan itibaren örgüt ile ilişkili olduğunu söyleyen Uludemir, FETÖ elebaşı Gülen’in en yakınında olan ve örgütün kurucularından Halil Karakoç’un da teyzesinin eşi olduğunu hatırlatmıştı. MASİAD’a üye olmasının da Halil Karakoç’un önerisiyle gerçekleştiğini söyleyen Uludemir, örgütün özel önem verdiği Turgutlu’nun, ilçe olmasına rağmen FETÖ içinde il yapılanması statüsünde olduğunu vurgulamıştı.
Uludemir, CHP’li Özgür Özel ile ilgili şunları aktarmıştı: “FETÖ/PDY örgütü her alanda olduğu gibi siyasi alanda da faaliyet yapmaktadır. Özellikle Salihli bölgesinde AKP’ye sempati az olduğu için CHP içinde örgüt yapılanması vardır. Bu kapsamda Salihli İlçesi’nde eczacılık yapan Özgür Özel’e maddi ve manevi destekte bulunmuşlardır. Bu destek, aracı vasıtasıyla Özgür Özel’e ulaştırılmaktaydı. Örgüt içerisinde bu destekleme, ‘parlatma’ olarak tanımlanmaktaydı!”
CHP’li Özgür Özel’in FETÖ’yle İlişkisinin Kanıtı: Kızı FETÖ’nün eğitim üssünden mezun olmuştu. Zaman ve Taraf gazeteleri Özel’i parlatmıştı!
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in 15 Temmuz’da hain darbe girişimine kalkışan FETÖ ile ilişkisine yönelik yeni belgeler ortaya çıkmıştı. Özel’in Manisa’da eczacılık yaptığı dönemden milletvekili olma sürecine kadar FETÖ tarafından parlatıldığı, FETÖ’cü isimlerin ifadeleriyle gün yüzüne çıkarken; Özgür Özel’in kızının FETÖ’nün eğitim üssü Yamanlar Koleji’nde okuduğu ve ödül aldığı, aynı zamanda Özel’in kendisine ise Zaman ve Taraf gibi FETÖ’nün yayın organları tarafından da güzellemeler yapıldığı anlaşılmıştı.
Tekrar İsrail Vahşetine Bakalım; Ülke Yöneticilerinin Siyonizm’e Uşaklık İlanları!
İsrail haftalardır soykırıma varan sivil katliamına devam ediyordu. Dünyadan yer yer tepkiler yükselirken, bazı liderler ise destek için Tel Aviv’in yolunu tutuyordu. Filistin’e yapılan zulmü görmezden gelerek İsrail’e “arkanızdayız” diyor, yardımlarını sunuyor, uşaklıklarını dile getiriyorlardı.
ABD Başkanı Biden’dan “tam destek” sunulması!
Farklı dönemlerde yaptığı röportajlarda “Ben bir Siyonistim” açıklaması yapan ABD Başkanı Joe Biden, İsrail’e yakınlığıyla hatta hizmetkârlığıyla tanınmıştı. Maddi ve manevi desteklerini her zaman dile getiren, hatta yeri geldiğinde İsrail’in avukatlığını yapan Biden, yerinde de bağlılığını kanıtlamak için İsrail’e uğradı ve Netanyahu’dan da teşekkürü kaptı. Biden, ABD’nin konumunu kesinleştirmek için de şunları aktarmıştı:
“Bugün burada bulunmamın basit bir nedeni vardır, İsrail halkı ve dünyadaki herkesin ABD’nin nerede durduğunu bilmesi lazımdır. Dışişleri Bakanı (Antony) Blinken da buradaydı. Buraya birkaç kez geldi. Ama benim şahsen gelmem, kutsal görevim icabıydı!”
Almanya Başbakanı Scholz’un: “Almanya’nın görevi güvenliğinizi sağlamaktır” Uşaklığı!
İsrail’i ziyaret eden Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ortak bir basın toplantısı yapmıştı. Scholz, “Almanya’nın görevi İsrail’in varlığını ve güvenliğini sağlamaktır” buyurmuşlardı. Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, ülkedeki Hamas destekçilerini sınır dışı etmek için tüm yasal araçları kullanacaklarını açıklamıştı.
İngiltere’nin Hindu asıllı Başbakanı Sunak’ın: “Sizin kazanmanızı istiyorum!” Yavşaklığı!
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Netanyahu ile yaptığı görüşme öncesinde İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile de buluşmuşlardı. İsrail’in sivil katlinden bihaber davranan Sunak, “İsrail’in sivillerin zarar görmemesi için adımlar attığını bildiğini” söyleyecek kadar alçalmıştı.
Netanyahu da İsrail-Filistin çatışmaları başladığından bu yana “gösterilen dayanışma, açık ve tereddütsüz destek” için Sunak’a teşekkürlerini hatırlatmıştı.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un: “Dayanışma içindeyiz ve hizmetinizdeyiz!” riyakârlığı!
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da İsrail’i ziyarete koşmuşlardı. Filistin’e destek eylemlerinin yasaklandığı Fransa’nın Cumhurbaşkanı Macron da Biden’a benzer şekilde basına, Netanyahu ile kucaklaştığı samimi bir poz vermiş, İsrail’le dayanışma içinde olduğunu açıklamıştı. Gazze’deki tüm esirlerin serbest bırakılması beklentisini ifade eden Macron, terör örgütü DEAŞ’a karşı ABD öncülüğünde oluşturulan uluslararası koalisyonun aynı zamanda Hamas’a karşı da mücadele etmesi tekliflerinde bulunmuşlardı…
İtalya Başbakanı Meloni’nin: “Kendinizi savunma hakkınız vardır!” yardakçılığı!
Netanyahu’yu ziyaret edenler kervanına İtalya Başbakanı Giorgia Meloni de katılmıştı. İtalya’nın Mussolini’den beri ilk aşırı sağcı Başbakanı Meloni, Netanyahu ile yüz yüze görüşürken, Cumhurbaşkanı Herzog ile de telefon görüşmesi yapmıştı.
“Başbakan (Meloni), İsrail’in uluslararası hukuka göre kendisini savunma ve barış içinde yaşama hakkına sahip olduğunu yinelerken Gazze’ye insani erişimin garanti altına alınmasının ve bölge için barış ihtimalinin öneminin altını çizdi” açıklaması enteresandı.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in yağcılığı!
Gazze’ye destek için eylemlerin düzenlendiği Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Kudüs’e giderek, Tel Aviv yönetimine desteğini bir kez daha yinelemiş ve Hamas’ın saldırılarını kınamıştı.
İsrail’in Hamas’a karşı ‘meşru müdafaa hakkı olduğunu’ savunan Miçotakis, sivillerin korunması gerektiğini vurgulayarak, Hamas ve farklı örgütler tarafından alıkonulan İsrail vatandaşları ile yabancı yurttaşların bir an evvel serbest bırakılması gerektiğini vurgulamıştı.
Kıbrıs Rum Kesimi’nin Alçaklığı!
Miçotakis’in İsrail ziyareti öncesinde, Yunanistan’ın bölgedeki müttefiki Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Lideri Nikos Hristodulidis de Tel Aviv’e destek ve dayanışma ziyareti yapmıştı. Ülkesine dönüşünden sonra ise Hristodulidis Avrupa Birliği’nin, Ortadoğu’daki krize yanıt vermekte ve İsrail’i desteklemekte geç kaldığını hatırlatmıştı.
Hollanda Başbakanı Rutte: “İsrail’in yaptıklarına saygı duyuyorum!” utanmazlığı!
Hollanda geçici hükümetinin Başbakanı Rutte, Gazze’ye saldırılarını sürdüren İsrail’de Başbakan Netanyahu’yu ziyaret edip: İsrail ordusunun ülkenin güvenliği için yaptıklarına saygı duyduğunu söylemekten utanmamıştı.
Arjantin: Başkan Alberto Fernandez’in Hamas suçlaması!
İsrail’e yönelik “acımasız terör saldırılarını” kınarken, Dışişleri Bakanlığı “Hamas’ın İsrail topraklarına yönelik terörist eylemlerinden üzüntü duyduğunu” belirterek, İsrail halkıyla dayanışma içinde olduğunu vurgulamıştı.
Brezilya Dışişleri Bakanlığının küstahlığı!
Brezilya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin dönem Başkanı olarak kurumu acil toplantıya çağıracağını ve gerilimi düşürmeye çalışacağını hatırlatmıştı. Brezilya, İsrail’e yönelik saldırıları kınamış ve İsrail halkına başsağlığı dileğinde bulunmuşlardı.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun İsrail’e arka çıkması!
“Kanada, İsrail’e yönelik mevcut terör saldırılarını güçlü bir şekilde kınıyor” diyerek ülkenin İsrail’in yanında yer aldığını ve İsrail’in “kendini savunma hakkını” tamamen desteklediğini vurgulamıştı.
Filipinler Başkanı Ferdinand Marcos’un İsrail’e acıması!
Başkan Jr.’ın ofisi, “son saldırılarda aile üyelerini ve sevdiklerini kaybedenlere en derin taziyelerini” ileten bir bildiri yayımlamıştı. Ayrıca saldırıyı kınamış ve “Filipinler, Birleşmiş Milletler Tüzüğü’nde tanınan dış saldırılar ışığında devletlerin meşru müdafaa hakkını anlıyor” buyurmuşlardı.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin dinsizlik damarı:
“İsrail’deki terör saldırıları haberiyle derinden sarsıldım. Düşüncelerimiz ve dualarımız masum kurbanların ve ailelerinin yanındadır. Bu zor zamanda İsrail’le dayanışma içindeyiz” yorumunu paylaşmıştı. Yani katledilen on binlerce Filistinli bunların umurunda bile olmamıştı.
Japonya Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün aşağılık tavrı:
Ülkesinin “Hamas’ın, İsrail’e yönelik roket saldırılarını ve silahlı saldırıları güçlü bir şekilde kınadığını” belirterek, “yaslı ailelere başsağlığı ve yaralılara en içten taziyelerini” tekrarlamıştı.
Tayvan Dışişleri Bakanlığının soytarılığı!
Ülkesinin “Hamas tarafından İsraillilere yönelik ayrım gözetmeyen saldırıları” güçlü bir şekilde kınadığını belirten bir bildiri yayımlamıştı.
Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg’in terör şakşakçılığı!
Hamas’ın saldırısına yanıt olarak 9 Ekim’de Filistin bölgelerine 19 milyon avroluk (20 milyon dolar) yardımın askıya alındığını açıklamıştı. Ayrıca İran’ın saldırıya yönelik “iğrenç tepkilerini” ele almak üzere İran Büyükelçisini çağırmışlardı.
Azerbaycan Milli Meclisi’nin mazlumlara değil, zalim soysuzlara sahip çıkması!
Azerbaycan-İsrail parlamentolar arası ilişkileriyle ilgili çalışma grubu, yayımladığı bir açıklamada Gazze Şeridi topraklarından İsrail’e yönelik saldırıları, sivil nesneleri, yerleşim yerlerini ve bireyleri kasten hedef alan roket saldırılarının eşlik ettiği saldırıları şiddetle kınamıştı.
Bulgaristan Başbakanı Nikolay Denkov’un Siyonizm ve terörizm aşkı!
Ülkesinin İsrail halkıyla dayanışma içinde olduğunu ifade ederek, Hamas’ın saldırısını kınamış ve Ulusal Meclis binası İsrail bayrağının renkleriyle aydınlatılmıştı.
Finlandiya Dışişleri Bakanı Elina Valtonen’un gâvurluk tavrı:
“İsrail’i hedef alan terörist roket saldırılarını” en güçlü ifadelerle kınamıştı.
Gürcistan Dışişleri Bakanlığının şaşkınlığı!
İsrail’e yönelik saldırıyı şiddetle kınamış ve İsrail hükümeti ve halkıyla dayanışma içinde olduğunu vurgulamıştı.
Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenković’in İsrail’le dayanışma ilanı!
Saldırıları “sivillere yönelik terör eylemleri” olarak nitelendirip kınamış ve İsrail ile dayanışma içinde olduğunu hatırlatmıştı.
Karadağ Başkanı Jakov Milatovic’in soytarılığı!
“Hamas’ın İsrail’e karşı gerçekleştirdiği saldırıyı” kınamış ve “bu saldırılarda İsrail’in kaybettiği canlar için taziyelerini” açıklamıştı.
Kosova Başkanı Vjosa Osmani’nin bayağılığı!
Hamas’ın saldırısını kınamış, bunu “İsrail’in masum halkına yönelik bir terör saldırısı” saymıştı.
Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın yanaşmalığı!
İsrail’e yönelik saldırıyı şiddetle kınamış ve İsrail’in meşru müdafaa hakkını açıkça desteklediğini vurgulamıştı. Başbakan Binyamin Netanyahu’ya da “sempati ve taziyelerini” ifade ederek, “Düşüncelerimiz ve dualarımız bu karanlık saatlerde İsrail halkıyla birliktedir” açıklamasını yapmıştı.
Hayret, Hamas’ı kınayıp İsrail’e taziye sunanların birçoğu Sn. R. T. Erdoğan’ın da samimi dostlarıydı!?
İşbirlikçi ve hain iktidarlar hâlâ İsrail’e uşaklık yapsalar da, Doğulu ve Batılı halkların artık uyandıkları ve Siyonist vahşete karşı tavır alarak meydanları doldurup haykırdıkları umut aşılayıcı gelişmeler olmaktaydı!
Biz yıllardır, “Bütün dünyayı, Mason Locaları ve işbirlikçi iktidar lejyonları eliyle, Siyonist odaklar yönetmektedir” diye yazdığımız için bizi komploculukla suçlayanların artık biraz olsun utanmaları lazımdı. Sağcı-solcu, Hristiyan, Putperest veya Müslüman, İsrail’e destek açıklaması yapan bu uşak ruhlu devlet ve hükümet başkanlarının hepsi, kendilerini kimlerin iktidara taşıdığını ve yularlarını kimlerin ellerinde tuttuklarını biliyorlardı!..
ABD Temsilciler Meclisi’nin Evanjelik Başkanı Mike Johnson: “İsrail’i kutsayıp destek çıkanları, Tanrı da kutsayıp bağışlayacaktır!” şeklinde şeytanın avukatlığını yapmışlardı.
Fransa’da Senato Meclisi ise, medyada ve meydanlarda “İsrail’e hakaret edenlere, 2 yıl hapis ve 75 bin avro para cezası verilmesi için yasa tasarısı” hazırlayıp sunmuşlardı.
ABD E. Askeri İstihbarat Başkan Yardımcısı: “Daha önce İsrail’e verdiğim destek için pişmanım. Şimdi anladım ki, İsrail Siyonizmi’ne destek, dünya barışına ve insanlığın huzuruna köstek anlamını taşımaktadır!” diyerek asırlardır gizlenen bir gerçeğe tercüman olmuşlardır. Evet, ya İsrail ortadan kaldırılacaktı veya dünyanın başına büyük bir bela sarılacaktı… Anlaşılan o ki, Allah İsrail’den intikam alacaktı ve Aksa’ya sataşan kuduz itin eceli yaklaşmıştı.
İsrail E. Gn. Kurmay Başkanı Yair Golan:
“Acı gerçeği hatırlatıp uyarıyorum; İsrail askerleri Gazze tünellerine girmekten mutlaka sakınmalıdır… Şayet bu yanlışı yapacak olurlarsa, mutlaka ölüm ve yenilgiyi tadacaklardır!” sözleriyle İsrail ordusunun Hamas karşısında çaresizlik durumlarını açığa vurmuşlardı!..
Şiir:
İNSANLIĞIN İFLASI!
Bütün dünya seyredip duruyor
Her geçen saat
Hayat damarlarım kuruyor!..
Gazze kavruluyor…
Bu nasıl insanlık
Herkes rahat
Keyfini sürüyor…
İsrail kudurmuş, vuruyor
ABD İngiltere destek veriyor…
Canavarlarda ise sezilmiyor zerre pişmanlık…
Gazze yıkılıyor
Gazze yanıyor
Gazze kanıyor
Bebekler çocuklar
Gelinler civanlar ölüyor…
Ve cenazeleri toprakla yıkanıyor…
İnsanlık Filistin’de can çekişiyor!..
Ama hâlâ el atanımız yok
Toprağımız yuvamız gasbedilmiş
Öz yurdumuzda, vatanımız yok…
Kreşler, mektepler
Hastaneler bombalanıyor
Camiler kiliseler
Mü’minlerin başına çöküyor!..
Fakat
Yok olduğumuzu sananlar aldanıyor…
Çünkü biz öldükçe dirilenleriz
Biz ölmeden tünellere
Kabir diye girenleriz…
Su yok, ekmek yok
Elektrik yok, ilaç yok…
Ama elbette Mevlâ’mız var
Hiç tükenmeyen inancımız var…
Ve şehadet gibi
Sonsuzluğa doğuş heyecanımız var…
Ve hâlâ elimizden tutanımız yok
Yurdumuz yuvamız dağıtılmış…
Toprak bizim, üstü ve dibi
Ama vatanımız yok…
Parlak Çocuklar, Genç yetenekler…
Türk siyasi tarihini bilenler özellikle cumhuriyet döneminde bir siyasi harekete kendi içinde bir ihanet olacaksa mutlaka gelecek vadeden parlak gençler eliyle yapıldığını hatırlayacaktır. Gençliği, enerjisi, azminin yanında içinde barındırdığı derin ihtiraslar nedeniyle son dönemde meşhur tabirle “kifayetsiz muhteris” olan bu zevat, makam ve çıkar uğruna her türlü fenalığı yapmaya hazır bir halde yola koyulmaktan çekinmiyorlar. Bir de önlerinde AKP gibi başarılı! girişimler olunca hevesleri daha da artıyor. İşte Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu da bu gençler! grubuna gün itibariyle istatistik anlamında katıldılar. Eylem ve söylem olarak da ihanet olarak adlandıracağımız tavırları alenen ifade etmekten çekinmiyorlar. Bakalım bu kritik dönemde tüm Türk siyaseti siyonist manda kafasına teslim olacak mı onu da biz göreceğiz.
Özgür Özel , ve onun gibi düşünenlere soruyoruz: Diyorsunuz ya, Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkanlığı döneminde 13 kez seçim kaybetti artık bu görevden inmeli… Ulen sahtekarlar (okuyucularda özür dilerim bu ifade için) , haydi 1 kaybetti 2 kaybetti 3 kaybetti 4 kaybetti hadi 5 kaybetti ozamanlar çıkıp da şimdiki gibi niye indirmeye çalışmadınız veya kurultay yapmadınız da şimdi 13.kaybedişini beklediniz… Sizi sizi….Bunun cevabını bir yaşadığım örnek ile anlatayım: Bu en son ki seçimlerde , seçim tarihinden 9-10 ay öncesinden bir akrabamız ( hayatı boyunca Ecevit ve türevlerine oy veren bir yakınımızdı kendisi öğretmen kocası ise Asker emeklisi idi) ilk defa bizi aradı ve dedi ki ” BU SEÇİMDE HANGİ PARTİYE OY VERECEĞİZ ?!!! O sorduğu dönemde de 6lı masa kurulmuştu dedim 6lı masaya oy vereceğiz Milli Bir Mutabakat oluştu , kutuplaşmayı ortadan kaldıran , birlik beraberlik ruhunu oluşturan vb sebeblerden ötürü diye söyledik. Tamam dediler bizde öyle yapalım dediler… Milli Çözüm ve Özellikle Ahmet Akgül Hocamız yüksek bir ferasetle 6lı masanın adayının da Kemal K. olmasını ilk seslendiren kişiydi ve sonuçta öyle de oldu… Makalede de ifadede edildiği üzere en uygun adaydı Kemal bey… Bunu niye anlattım… Geçen Chp kurultayı oldu Özgür Özel seçildi Kemal Bey kaybetti… Bu akrabamıza sorduk : Kemal Beyi neden seçmediler sence dedik cevabı manidardı: ÇÜNKÜ ARKASINDA SİZ VARDINIZ… EN BÜYÜK DESTEKLEYENİYDİNİZ dedi. Erbakan Hocanın Siyonistler diye bahsettiği kesime , Kemal Dedenin icraatları çok dokundu manasında ifadelerle cevap vermişti…
Evet Özgür Özel’ i kısacık bir makaleyle işin özü verilerek kaleme alınan bu makale yine YÜKSEK BİR HİDAYET – FERASET VE DİRAYETİN GEREĞİ HAKKA TERCÜMANLIK YAPILDIĞINI görüyoruz. Evet Özgür Özel , İşbirlikçi Akp ve Erdoğan’ın işini kolaylaştıracak bir adaydır… Ama ne yapsalar boş… Artık Milli Çözüm ve Ahmet Akgül Hocamızında defaatle haykırdığı gibi : DÜNYANIN FİKRİ DÖNÜŞÜMÜ TÜRKİYE’DEN , FİİLİ DÖNÜŞÜMÜ FİLİSTİNDEN 7 EKİM DE BAŞLAMIŞ OLMAKTAYDI… Filistinlilerin verdiği bu Kurtuluş Savaşı mücadelesi sonucu Allah’ın izniyle İSRAİL’İN YIKILIŞIYLA SON BULACAK YETMEZ BERABERİNDE AKP’NİN DE ÇÖKÜŞÜ ART ARDA GERÇEKLEŞECEK AKABİNDE TÜRKİYE EMİN ELLERE KANAATİMİZ MİLLİ ÇÖZÜME İNANMIŞ BİR CUMHURBAŞKANINA ANAHTARLARIN TESLİMİ VE ADİL DÜZENİN İLANI İLE İNŞAALLAH MAXLUMLAR NEFES ALACAK , ZALİMLER İSE NEFESLERİ SON BULACAK… Dolayısıyla Çıbanbaşı İsrail çöktükten sonra işbirlikçileri artık Milli Çözüme inanan Cumhurbaşkanına tâbi olacaklar ve ifsat yapmayı geçin akıllarına düşüncelerine bile alamayacaklar ifsat yapmayı… Müjdeler olsun YENİ DÖNEM GELİYOR İNŞAALLAH…
“Siyonizmin en büyük hedefi AKP’yi iş başında tutmaktır!”
Yıllardır AKP’yi ayakta tutan din düşmanı, istismarcı Kemalistler;
Kılıçdaroğlu’nun eksik ve hatalarına rağmen “önce Türkiye” demesi üzerine siyonist ve işbirlikçiler tarafından genel başkanlıktan alındı…
İsrail’i haritadan silebilecek tek güç Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğunu bilen siyonistler,
AKP iktidarının edebiyat yapıp gaz almasına müsaade etse bile işbirlikçi iktidarın icraatını göremedik ve şaşırmadık.
Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır!
İsrail’i koruyanlar yakında kaçacak delik arayacaklardır.
Dünya yeni bir düzene hazır elhamdülillah.
Allah nurunu tamamlayacak!
AKP’nin iç politikada olduğu gibi,dış politakada da köşeye sıkıştığı böyle bir süreçte, CHP’de yaşanan değişim görünen o ki Tayyip Erdoğan’ın rahatlatmıştı!..
Zira Kemal Kılıçdaroğlu;Başta Filisin meselesinde AKP ve Erdoğandan daha tutarlı,insani, vicdani ve değerlerimize uygun bir tutum takınmıştı,elbette bu siyonizmin hoşuna gitmemiş ve Erdoğanın elini zayıflatmıştı!.. Sn Kılıçdaroğlu’nun; başörtüsü meselesiyle ilgili pozitif tutumu,helalleşme çağrısı,milli ve manevi değerlere saygılı yaklaşımları…Milli birlik ve toplumsal uzlaşıya büyük katkılar yapmıştı.Bunlarda hem Erdoğan politikaları,hemde siyonizm açısından kayıp demekti!..
Bizim Milli Kurtuluş Savaşımızın bir benzeri olan,şanlı “Aksa Tufanı Harekatı” ile başlayan bu onurlu süreç çok daha büyük,tarihi gelişmelerle yol açmaktaydı!. En son 5 Kasım 2023 tarihinde kameralara yansıyan israil Demir Kubbesinden atılan füzelerin,; kendi başlarında parçalanması… Büyük ilim, fikir,siyaset ve devlet adamı Aziz Erbakan Hocamız tarafından müjdelenen ve Milli Çözüm Lideri Ahmet AKGÜL Üstadımızca haber verilen bu teknolojiler ve halen deşifre edilmeyen pek çok teknolojik gelişmeleri akıllara getirmekteydi!..
Görüp bilenlere gün gibi ayandır ki;dokunulamaz sanılan siyonist zalimler ve kurdukları “şeytan şaheseri” karanlık sistem, büyük bir gürültüyle darmadağın olmaktadır!..
Ve bu karanlık gecenin nurlu sabahı Allah’n inayetiyle “Adil Düzen Bayramı” olarak kullanacaktır!..Bunu yakinen kavramak isteyenler Milli Çözümü dikkatle takip etmelidir!..
Sevin Türkiye iyi ki, iktidardan-iktidarları yöneten Siyonizm’den korkmayan ve oyunlarını deşifre eden Üstad Ahmet Akgül Hocamız var.
İsrail’e karşı olan indirildi “Hamas”a terörist diyen ise başkan seçildi. Sevinin Akp, sevinin masonlar, sevinin ABD AB’ciler.
Fakat unutmayan;
“Onlar (Yahudilerden inanmayanlar, Hz. İsa’yı öldürmek üzere) bir düzen kurdular. Allah da (buna karşılık onlara) bir düzen kurdu (ve şeytani oyunlarını bozdu). Allah, düzen kurucuların (ve tuzak hazırlayanların) en hayırlısıdır.” Al-i İmran 54
Gâvur yöneticiler (neredeyse tüm dünya) İsrail’den tarafını seçti, desteğini sağladı, İsrail’e ziyaretini yapıp dünyaya mesajını verdi.
Mümin, İnsanlıktan nasibini almış yöneticilerde tarafını seçti, düşman İsrail’e karşı füzelerini göndermeye başladı, elinden geleni ardını koymadı.
Münafık yöneticiler ise laf salatasında ya da Müslümanları oyalama, İsrail’in Filistin’i daha beter etmesi için zalime zaman kazandırma işlevinde!
Makalemiz gündeme dair en doğru okumayı yapmış bulunmakta.
En ileri gelen uzmanlardan bile bu gerçekleri tam olarak duymamız mümkün değil!
Çoğunluğu doğru okumayı yapmaktan aciz. Kalan kısmı gerçeği tam manası ile görmekten aciz ve gördüğü doğruları söylemekten korkar…
Sevin Türkiye iyi ki, iktidardan-iktidarları yöneten Siyonizm’den korkmayan ve oyunlarını deşifre eden Üstad Ahmet Akgül Hocamız var.
Siyonizmin beyninin dağıtılmasının fragmanı izleniyorken, dayak yiyen çocuğun kaçarken taş atması olayına benziyor. Küfrün merkezi dağıtılacak ama elindeki etki alanlarına müdahale etmeye devam ediyor. Ama ne çare ki iş kökünden çözülmek üzere bi iznillah. Son çırpınışları..
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
(Ey Siyonist ve emperyalist zalim güçler ve Allah’tan ziyade bunlardan çekinen ve güvenen gafiller! İşte bu yegâne kuvvet ve kudret sahibi olan) Rahman’a karşı (ve O’na rağmen), size yardım edeceğine (inandığınız ve süper güç sandığınız) şu sizin ordunuz (uçak gemilerinizden, balistik füzelerinizden ve tank roketlerinizden oluşan bir sürü devasa filonuz; Cenab-ı Hakkın Kudreti karşısında neymiş ve) kimmiş (ki onlardan korkup sığınmaktasınız…?) Oysa gerçekte bütün kâfirler, sadece boş bir gurur ve aldanış içinde bulunmaktadırlar. (67:20)
Bütün dünya seyredip duruyor
Her geçen saat
Hayat damarlarım kuruyor!..
Gazze kavruluyor…
Bu nasıl insanlık
Herkes rahat
Keyfini sürüyor…
İsrail kudurmuş, vuruyor
ABD İngiltere destek veriyor…
Canavarlarda ise sezilmiyor zerre pişmanlık…
Gazze yıkılıyor
Gazze yanıyor
Gazze kanıyor
ALLAH NURUNU MUTLAKA TAMAMLAYACAK
MUTLAK HÜKÜM ALLAH‘INDIR SAYILARI AZ DA OLSA ALLAH SADIK KULLARINA NUSRETİNİ GÖNDERECEK VE ONLARI TÜM KAFİRLERE MÜŞRİKLERE MÜNAFIKLARA SİYONİSTLERE EMPERYALİSTLERE VE DE İŞBİRLİKÇİLERİNE KARŞI MUZAFFER KILACAKTIR!. HEM İLİM HEM GAYRET HEM İBADET HEM İZAN!
Merhum Başbakan Pro Dr Necmeddin ERBAKAN HOCAMIZ CHP’ye aldanıp Akp’nin kuyruğuna yapışmaaaa…… ne CHP’si ne AKP’si bunların ikiside işbirlikçi, ikiside amerikancı, ikiside israil’ci bunların arasında bir fark yok..!! Chp seni narkozsuz ameliyat yapar Akp ise seni narkozlar ve bütün organlarını çalar.. demekle hem tarihi sorumluluğunu hemde Kulluk vazifesini yerine getirerek bizleri her daim uyarması ve bu günlerin yaşanmasıyla Her daim hakı çıkmıştır. Ayrıca MİLLİ ÇÖZÜM DERGİSİ kadrosunu kutluyorum tarihi sorumluluk ve VATAN sevgisiyle bizlerin her zaman fikren, ilmen ve manen ayakta kalmamızın mihenk taşı olmuştur ve kritik saptama, analiz ve çareleri gösteren MİLLİ ÇÖZÜM ekibi bu konudada yine haklı çıkmıştır..
“Biz iktidar olursak ‘İsrail nasıl durdurulur?’ göreceksiniz!” diyen Kılıçdaroğlu kaybet(tiril)miş, Genel Başkan adayı ve Grup Başkanvekili sıfatıyla; “Hamas bir terör örgütüdür!..” diyen Özgür Özel, CHP’nin başına geç(iril)mişti!..
İktidara uygun bir muhalefet…
Siyonistler Prensip:
Bir ülkede işbirlikçi iktidarın devamı için, muhalefetin de işbirlikçi olması gerekir! Bu amaçla işbirlikçi bir muhalefetin yedekte bulunması, ya da bunun olmaması durumunda oluşturulması gerekli görülmektedir!
İşbirlikçi iktidarın ve işbirlikçi muhalefetin söylemleri tesadüf sanılmamalıdır, tam aksine ince ince düşünülmüş söylemlerdir! Bütün bu söylemler toplumu işbirlikçi iktidarın hıyanet girişimlerine razı etme amaçlıdır!
İşte “Biz iktidar olursak İsrail nasıl durdurulur? göreceksiniz!” diyen bir muhalefetten “Hamas bir terör örgütüdür!..” diyen bir muhalefete geçiş yapıldı!
Aslında İşbirlikçi muhalefetin söylemlerinin toplumda bir karşılığı olmadığını, bu söylemlerin işbirlikçi iktidara Din, devlet ve Filistin’e destek istismarlarına fırsat doğurduğunu çok iyi bilmektedirler! Yani bilerek ve isteyerek işbirlikçi iktidarın istismar politikalarını desteklemektedirler!
İşbirlikçi medyadaki kamuflaj uzmanları tarafından toplumdan gerçeklerin gizlenmesi, ordulardan çok daha tehlikeli bir silah olarak kullanılmakta, hem işbirlikçi iktidarın hem de işbirlikçi muhalefetin söylemleri kullanılarak toplum aldatılmaktadır!
“Gerçek şu ki, onlar (zalimler ve hainler, mü’minlere ve İslami girişimlere karşı) hileli planlar kurdular (ve kuracaklardır). Oysa eğer onların (şeytani) hile ve hazırlıkları, dağları yerinden oynatıp kaydıracak (zelzeleler oluşturacak derecede bugün nükleer silahlara ve teknolojik imkânlara dayanmış) olsa bile, Allah katında da (kesinlikle onları boşa çıkaracak ve etkisiz kılacak kudret) planları ve programları vardır! (Allah zalim güçlerin mekir ve tuzaklarını kendi başlarına saracaktır.)” (İbrahim Suresi 46. Ayet)
Gazze yıkılıyor
Gazze yanıyor
Gazze kanıyor
Bebekler çocuklar
Gelinler civanlar ölüyor…
Ve cenazeleri toprakla yıkanıyor…
İnsanlık Filistin’de can çekişiyor!..
Hala Siyonist işbirlikçisi iktidarların hıyanetlerine kılıf uydurmaya çalışanlara yazıklar olsun!
Bir tv programında ismini hatırlayamadığım bir şahıs üniversitede Uluslararası Hukuk dersinin sonun da Hocasıyla aralarında geçen bir anektodu aktarırken Hocası kendisine dönerek; “Şimdi kitabı kapat. Onlar kitabi bilgiler. Uluslararası Hukuk demek, Uluslararası güç demektir. Gücün yoksa hukukta yoktur!” sözleriyle gerçeği öğrenmiş ve de şaşırmıştı. Evet gücü elinde tutan Siyonist Dünya Düzeni sadece dış hukuku değil, iç hukuku da elinde tutarak kör vicdanlarla etki alanını çok geniş tutmuştu. Bu durum malesef kimi zaman Filistin’de, kimi zaman CHP’de özetle dünya gücü kimin elindeyse hak-hukuk da o yöndeydi. Ayeti kerimede bu durum şöyle teyit edilmekteydi. “Ey Yahya, (Allah’ın vahyi olan) Kitabı kuvvetle tut.” (Çünkü kitabın hükmü ancak 1- Sağlam manevi teslimiyet ve ciddiyetle, 2- Zahiri devlet otoritesi ve gücüyle yürütülebilir.)…”
Evet küresel gücü elinde tutan Siyonist Dünya Düzeni yıkılmadan;
Teraziler yanlış tartacak.
Vicdanlar bozuk kalacak.
Hukuk Adil olmayacak.
Bu bağlamda insan ve insanlıkta kalmayacaktı.
Siyonizm şu an itibari ile, gerek iktidarı gerekse Chp’yi kontrolüne almış görünüyor. Chp eski günlere dönüştürelecek ve buda Erdoğan’a pirim kazandıracak. Yani şimdilik eski tas eski hamam oldu ülkenin durumu..
Onlar, Allah’ın nurunu ağızlarıyla (kuru laf kalabalığıyla) söndürmek istemektedirler. Oysa Allah, Kendi nurunu tamama (başarıya) eriştirecektir; kâfirler hoş görmese bile (Kur’an’ın Adil Düzenini yerleştirip yürütecektir).
(Saf suresi 8.ayet)
yedek lastikte tamam
Sayın kılıçtaroğlunun yıllardır çalışmış olduğu birlik beraberlik sisteminden rahatsız olanlar en sonunda onu başkanlıktan aldılar.Özgür özel ise daha göreve başlamadan kimlere nasıl yedek lastik olacağı sinyalini verdi.
Burdan Kılıçtaroğluna:Gerçekten birlik beraberlik ve Gazze konusunda samimi iseniz buyrun saadet meclis grubuna
Özgür Özel’in; Küresel Lobiye “Beni de görün!” mesajı; “Hamas terör örgütüdür” saptırması ile mel’un ve malum odaklarca belliki görülmüş. Siyonist prensibin gereği yerine getirilmiş ve işbirlikçi fırsatcılarada gün doğmuş. Ama onların planları kendilerince:)
Hatırlatma: “Tabii her iki tarafın da unuttukları ve hesaba katmadıkları GERÇEĞİ bizim hatırlatmamız gerekirdi: “Yegâne kuvvet ve kudret sahibi Âlemlerin Rabbidir… Ve kutlu akıbet sadece muttaki mü’minlerindir!..”
Yok olduğumuzu sananlar aldanıyor…
Çünkü biz öldükçe dirilenleriz
Biz ölmeden tünellere
Kabir diye girenleriz…
Devletlerin vatandaşları Filistin’e yapılan soykırımı zulmü kınamak için meydanlarda toplanırken devlet başkanlarının İsrail’e kuyruk sallamaları ve yanaşmaları bunların yularlarının kimin elinde olduğunun çok açık bir göstergesi Yani demem o ki devlet başkanlarının dizginleri hep siyonist merkezlerinin elinde
FATİHLER ÇOKKEN FETİHTE YAKINDIR…
Mazlumun feryadı arşa dayandı!
Cennetler yine şehitle doldu!
Hak hakim olacak elbette göreceğiz!
İNNA FETEHNA LEKE FETHÂMMÜBİYNA.
Ekmek yerken, su içerken utanıyoruz!
Yardımlar gidiyor malisef kızılay ‘a!
Filistin ve dünyanın çigeri yanıyor!
İNNA FETEHNA LEKE FETHAMMÜBİYNA
İtrail aslında sonunu hazırlıyorken!
Dünya bıktı artık çözümü yoktur!
Öksüz yetimin âhı yürek dağlıyorken!
İNNA FETEHNA LEKE FETHAMMÜBİYNA.1
1:ŞÜPESİZ BİZ SANA APACIK BİR FETİH VERDİK (Fetih Süresi 1.Ayeti Kerime)
Erbakan Hocamın dediği gibi ,Siyonizim hiç bir taşın altını boş bırakmıyor.Bunun son örneği CHP’de yaşandı.Sagcısını,solcusununu,tilkicisini bir araya getiren ,Ülkede barış rüzgarları estiren,dürüstlügü ve ,nezaketiyle insanlara umut aşılayan ,CHP’yi kemalist çizgiden ATATÜRK Çizgisine geri getiren,KEMAL KILIÇDAROGLU genel başkanlıktan indirildi. Bunu da Akp medyasıyla beraber yaptı siyonizm. İktidarıda Muhalefetine dizayn ediyor kendince.Ama Dünyanın Fikri değişimi Türkiyede ERBAKAN Hocamla başlamış,Fiili değişimi ise Filistinden Çoktan başlamıştı.Zalimler İstemese de ALLAH Nurunu tamamlayacaktır İnşallah.YA RABBİ BİZİDE BU UĞURDA HİZMETKAR EYLE,Amin
SİYONİZM VE İŞBİRLİKÇİLERİNİN ACI AKIBETİ!
Kutlu AKSA TUFANI tüm ülkelerin ve insanların gerçek yüzünü, safını ortaya çıkarmıştır!.. Siyonizm zahiren maddi gücü ele geçirmiş ve işbirlikçileri vasıtası ile tüm dünyada güç-kontrol bende diye kibirlense de, AKSA TUFANI ile başlayan Kutlu Mücadele Allah’ın izniyle mutlaka Siyonist zalimlerin yok olması ve işbirlikçilerinin en büyük rezilliği yaşamaları ile sonuçlanacaktır!.. Elhamdülillah ERBAKAN TEKNOLOJİLERİ ile gün yüzüne çıkan hadiseler, Siyonist İsrail’in attıkları füzelerin kendi başlarında patlaması ve daha bir çok olay, yaşanacak olan Mehleme-i Kübra ( Armageddon ) savaşında kimin kazanacağını göstermekte!.. Siyonizm Türkiye’de iktidarı-muhalefeti kendi istediği gibi Siyonist uşaklarını getirse de acı ve alçaltıcı akıbetten kurtulamayacaktır!
NE GÜNLERE KALDIK…
Din istismarcısı, dava haini
Münafık kâfirden, daha aşağı…
Serçe yürekli ya, oynar şahini
Buğday sanılsa da, arpa başağı…
İslamca konuşur, Siyon ağırlar
Kahbeler yüzünden yandı bağırlar
Hâlâ anlamıyor, kalbi sağırlar
Dindar kahramanmış, gâvur uşağı…
Ekonomik iflas, sosyal bunalım
Aile dağılır, hoş mu sanalım
Bunları hayırla, nasıl analım
Hep oldular Haçlı, AB aşığı…
Gelecek karanlık, gençliğim heder
Kızını pazarlar, şerefsiz peder
Ya büyük felaket, ya Kutlu Lider
Gelmezse kim korur, bedbaht kuşağı…
Bu bozuk düzeni, seven bir toplum
Soysuz yönetimi, öven bir toplum
Hakkı haykıranı, döven bir toplum
Nasıl bulacak ki, nurlu ışığı…
Kur’an’la konuşsan, deli diyorlar
Çağdaş Bel’amlara, veli diyorlar
Düzeltir keramet, eli diyorlar
Harama daldırır, faiz kaşığı…
Bu tahribatlara, vicdan dayanmaz
Bir nesil mahfolur, yüreği yanmaz
Ne derin gaflettir, kimse uyanmaz
Sırtına sürtülse, manda kaşağı…
“Oysa Allah, içinizden iman edenlere ve salih amel işleyerek (hakikat ve cihat yolunda sabredenlere) yeminle şöyle va’ad etmiştir ki: Onlardan önceki (iman ve İslam davasında sebat ve sadakat gösteren)leri, (nasıl kâfir ve zalim yönetimleri yıkıp,) yerlerine halifeler ‘güç ve iktidar sahibi’ kıldıysa (aynen onlar gibi bugünkü bâtıl ve barbar dikta rejimlerini devirip) iman, istikamet ve cihat ehli olanları yeryüzünde hükümran kılacaktır… (Böylece) Kendileri için seçip beğendiği (İslam) dinlerini (ve Kur’an hükümlerini) sağlam temeller üzerinde yerleştirecek (ve yürütecek) ve onları (uzun zaman ve imtihan sırrıyla yaşayıp katlandıkları) korku ve sıkıntı döneminin ardından (çok şerefli bir izzet ve) emniyet ortamına eriştirecek, (tedirginliklerini güvene çevirecektir. Çünkü) Onlar, ancak ve yalnız Bana ibadet yapar (sadece Kur’an’ın adalet ve ahlâk kurallarını uygular ve) hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. (Ne nefsani şehvetlerinin ne de şeytani rejimlerin peşine takılmazlar.) Ve kim bundan sonra (tekrar) küfre ve nankörlüğe düşerse, onlar (her türlü cezayı ve belâyı hak etmiş sapkın ve) fasıklardır.” Nur Suresi 55.ayetin tecelli edeceği günü hasretle bekliyoruz. Zalimler ve işbirlikçiler için yaşasın cehennem.
CENNET UCUZ DEĞİL!
Eğer gerçekten iman etmişseniz, onlardan (düşmanlarınızdan)değil, Benden korkun! (Ki size bu yaraşır.)(Ali imran 175) emrine uyarak Hakkı haykıranlara ve cihat edenlere selam olsun…
Selam olsun,
Su yok, ekmek yok
Elektrik yok, ilaç yok…
Ama elbette Mevlamız var
Hiç tükenmeyen inancımız var… diyenlere,
Ve şehadet gibi
Sonsuzluğa doğuş heyecanımız var… diyerek cesaretle, dirayetle, sabırla Hak yolda, tüm olumsuz şartlara ve tüm imkansızlıklara rağmen hem ayarı belli zalimlere hemde kaypak işbirlikçi hainlere karşı, onurluca Maide suresinin 8.ayeti (Herhangi bir kavme (partiye, meşrebe, tarikata veya kişiye) olan kininiz (kırgınlık ve kızgınlığınız) sakın sizi adaletsizliğe sürüklemesin!. ) emrine göre cihat ederken düşmana dahi zulm etmeyenlere selam olsun…
Şehadeti yalnızca kurşun yada bombayla vurularak Hakka yürümekti sanmayın, en büyük şehadet zalim, arsız ve soysuz firavunlara karşı Hakkı haykırarak, Hakkı üstün tutmak, ve firavun sistemini yıkıp yeryüzünde Adil Düzen kurmak için ömür harcamaktı…
İnancını hayatına rehber yapan, hayatını da imanına şahit tutanlara selam olsun…
Selam sana ey büyük lider Erbakan Hocam, siz söylemiştiniz ‘’Siyonist İsrail güçten anlar, ve yine siz demiştiniz ‘’kukladan lider olmaz’’ şimdi hepsi bir bir ortaya çıkıyor. Ama hala ampül Hasan uyanmıyor.
Şuan Gazze’de kıyamet yaşanıyorken, Allah cc mümin kuluna ölümün acısını tattırmayacaktı. Onun için Gazze’de şehitler ölümü gülerek karşılamaktaydı …
Ve Hakkı üstün tutanlar korkmayın, bu rüya aleminden gülerek ayrılanlar, gülerek uyanacaklardı…
ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM!
İnsanlık Gazze de can çekişirken hangi dinden, dilden ve renkten olursa olsun sessiz ve seyirci kalan ey zalimler ve onun yandaş ve yalakası domuz uşağı hainler! Sizin ağababanız Nemrut’u, bir kulağı sağır, bir gözü kör, bir ayağı topal, bir kanadı kırık sinekle, nasıl aşağılayarak geberttiyse Allah cc, sizde hep beraber aşağılıklar olarak aşağılanarak gebereceksiniz…
Ve ey Siyonist yahudiler ve onların veledi zinası iş birlikçi hainler, evet Rahman’dan size vaat edilmiş bir şey vardı, ancak oda sizin için hazırlanmış acı, alçaltıcı, sonsuz ve alevli bir Cehennemden başkası sanılmasındı…
Ey bunca zulme kendi menfaatleri gereği sessiz duyarsız kalanlar, ve Hak gün gibi aşikarken, Hakikat çılgınca sizin vicdanlarınıza haykırırken, duymadan ve umursamadan aşağılık taklitçi maymunlar gibi davrananlar, unutmayın! Zebanilerde sizi duymayacak ve umursamayacaklardı. Şimdi mazlumların feryadını duymayanlar, yarın Cehennemde ‘’tadın bakalım önceden hazırlayıp yolladığınız azabı’’ sözünden başkasını duymayacaktı.
Her ne kadar Siyonist İsrail’e destek mesajları yayınlasanızda biz biliyoruz ki ‘’Sen onların (zahiren) birlik ve dirlik (içerisinde olduklarını zan ve) hesap edersin; oysa onların kalpleri paramparça vaziyettedir (çıkarları ve ihtirasları uğrunda her an kapışmaya hazır haldedirler). Haşr 14 birliliğiniz yıkılacak.
Biz biliyor ve inanıyoruz ki hor ve hakir olarak kaybedeceksiniz. Çünkü ‘’zulmedenlerin yardımcıları da yoktur (ve asla olmayacaktır).’’ Ali imran 192
Makale başlığına gelince; kim bilir birbirlerine musallat olacaklardı…Halk uyanacaktı…Adil Düzen kurulacaktı…
MİLLİ ÇÖZÜM ŞEYTANLARIN VE MÜNAFIKLARIN CİĞERİNİ, YİNE DEŞMİŞ, ELHAMDÜLİLLAH!
CHP, Milli ve Manevi değerler ile barışırken…
Helalleşme gibi, önemli, büyük ve erdemli bir adım atılmışken…
Böyle bir değişim, ne kadar da şaibeli!
Görünen o ki; Sabetaycı Zümre, kontrolünü kaybettiği CHP’yi ele alma noktasında, oldukça kararlı!
Zaten Özgür efendi de, daha seçilmeden, kongre konuşmasında, “Hamas Terörist” diyerek dünyanın efendilerine gereken mesajı verdi!
Ben buradayım, beni görün, sezin ve iktidar yapın, gibisinden…
İsrail için, Dünya Şeytanları birleşirken ve münafıklar çanak tutarken, acaba bizim hüsnü ve hüsniye’ler, yerli ve hormonlu münafıklardan ne zaman ümit kesecek?
Kamran İnan’ın belirttiği gibi; muhalefeti de Siyonist mahfiller ayarladığına göre; yeni(!) muhalefet lideri de FETÖ’cü olduğuna göre, AKP-FETÖ ortaklığının hâlâ devam ettiği de böylece bir kez daha tescillenmiş oldu.
“Biz iktidar olursak ‘İsrail nasıl durdurulur?’ Göreceksiniz!” diyen Kılıçdaroğlu kaybet(tiril)miş, Genel Başkan adayı ve Grup Başkanvekili sıfatıyla; “Hamas bir terör örgütüdür!..” diyen Özgür Özel CHP’nin başına geç(iril)mişti!. Evet safını daha gelmeden İsrail’e verdiği mesajla belli eden Özgür Özel “Beni CHP’nin başına getirin ki daha iyi kullanasınız!” demek mi istemiştir diye sormak lazım. BOP eş başkanlığı yapmış olan, Sarayda İsrail Cumhurbaşkanını ağırlayan Sayın CumhurBaşkanı ile daha uyumlu bir muhalefet partisi CHP Genel Başkanı topyekün İsril’in çıkarları için omuz omuza çalışacaktır.Elbette bu oyunu bozacak Milli Türkiye’ninde kendine göre hamleleri vardır. Sıcak gelişme olarak İsrail vahşetinin yaşandığı şu günlerde ülkemize gelen ABD Dış ilişkiler bakanı Antony Blinken’in Türkiyede nasıl karşılandığına bakılırsa işlerin öyle hükümet üstü bir organize el tarafından yürütüldüğü görülmektedir.Çok şükür ki bu gerçekleri yazıp bizi aydınlatan Milli Çözüm Dergisi bize rehber olmaktadır.
Fİ-Hİ MA FİİH
“Biz iktidar olursak ‘İsrail nasıl durdurulur?’ Göreceksiniz!” diyen Kılıçdaroğlu kaybet(tiril)miş, Genel Başkan adayı ve Grup Başkanvekili sıfatıyla; “Hamas bir terör örgütüdür!..” diyen Özgür Özel CHP’nin başına geç(iril)mişti!.. Acaba, “Bir ülkede işbirlikçi iktidarı devam ettirmek için, muhalefeti de bizim ayarlamamız gerekir!..” şeklindeki siyonist prensibin gereği mi yerine getirilmişti? Bu sonuç, Sn. Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakının lehine mi yoksa aleyhine mi bir gelişmeydi? Sn. Erdoğan’ın ve Bahçeli ortağının ağızlarını doldura doldura: “Ey millet, bu İslam karşıtına bu Hamas düşmanına, bu İsrail yandaşına mı oy vereceksiniz?” diyerek Din, devlet ve Filistin’e destek istismarlarına fırsat doğduğu için sevineceklerdi…
(Alıntı)
Özgür Özel’in CHP genel başkanlığına seçildiği akşam cocuklarımdan duymus ve yalan yok üzülmüştüm.Ayete Hadise helale harama bakışı sert ve küstah açıklamaları en son “Hamas terör örgütüdür” şeklindeki talihsiz ve kendini İsrail’e gösterme çabası kokan demeci gözümün önüne geldi ve çocuklara;”hayırlı olsun siyonizm Özgür Özel’i patlatmış boyamış cilalamış piyasaya sürmüş ve özellikle son seçimlerde insanı ve vicdanı açıklamalar yapan Kılıçdaroğlunu devre dışı bırakarak cezalandırmış” dedim.Makaleyi okuyunca yanılmadığımı anladım. İşin içinde aklımın hafsalamın almayacağı başka başka oyunların planların olduğunu gördüm.
Fakat onların planının en güzel plan kuran Rabbimizin karşısında hiç bir hükmünün olmadığını hatırladım içim ferahladı…
******
Hamas’ın verdiği istiklal mücadelesi karşısında gavurun gavurluğunu yapıyor olması çok normaldi elbette.Hic birinden vicdan insaf beklemiyorduk..
Bir coğu Başbakanlık düzeyinde bizzat İsrail’e giderek gidemeyenler de koltuklarında üzüntülerini ve bağlılıklarını bildirmişlerdi.
Biden, ABD’nin konumunu kesinleştirmek için de şunları aktarmıştı:
“Bugün burada bulunmamın basit bir nedeni vardır, İsrail halkı ve dünyadaki herkesin ABD’nin nerede durduğunu bilmesi lazımdır. Dışişleri Bakanı (Antony) Blinken da buradaydı. Buraya birkaç kez geldi. Ama benim şahsen gelmem, kutsal görevim icabıydı!”
(Aynı Blinken şimdi ülkemde ağırlanıyor ve Allah biliyor hangi emirleri verip yine hangi tavizleri koparıyordu.Fakat nasıl olsa Fidan Blinken’i kucaklamamış,hatta büyük bir kahramanlık göstererek Blinken’in belkide hiç görmediği bir küçük Mescidi Aksa maketini arkalarında kalan masaya,masadaki dosyaların en arkasına iliştirmiş,Türk bayrağımızı da Amerikan bayrağının bir santim önüne yerleştirtmişti!.
Alın size kahramanlık alın size Filistin’e destek çıkma,malesef halkımızda bu oyunu yemişti…)
Türkiye Cumhurbaşkanı itidale çağırarak dolaylı bir şekilde İsrail’i desteklemiş,üslerimizi kullanımlarından almamıs hiç bir anlaşmayi iptal etmemişti.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni
Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Lideri Nikos Hristodulidis
Hollanda geçici hükümetinin Başbakanı Rutte
Arjantin: Başkan Alberto Fernández
Kanada Başbakan Justin Trudeau
Filipinler Başkanı Ferdinand Marcos
Hindistan Başbakanı Narendra Modi
Bulgaristan Başbakanı Nikolai Denkov’un
Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenković
Macaristan Başbakan Viktor Orbán
Karadağ Başkanı Jakov Milatović
Kosova Başkanı Vjosa Osmani
Japonya Dışişleri Bakanlığı
Brezilya Dışişleri Bakanlığı
Tayvan Dışişleri Bakanlığı
Avusturya Dışişleri Bakanlığı
Finlandiya Dışişleri Bakanlığı
Gürcistan Dışişleri Bakanlığı
Makalede de belgeleriyle ortaya koyulduğu üzere herkes net bir şekilde tarafını belli etmiş,Hak Batıl mücadelesinde gavuru (sözüm ona) müslümanı Batıla hizmetkar ve yağdanlık olmayı seçmişti.Elbette herkes kararında özgürdü ve dileyen dilediğini seçecekti fakat herkes seçiminin sonucunun semeresini de çekecekti.İlahi adalet bunu gerektirirdi.
Filistinimizden elbette içimizi yakıp parçalayan haberler geliyordu.Demir kubbeleri bile isyan edip kendi füzelerini İsrail’e çevirmiş çok büyük yıkıma sevap olmuştu. Rabbimizin yardımının,Erbakan Hocamızın yıllar evvel anlattığı teknolojik silahların kullanıldığının en güzel örnekleri görülüyordu
Yetmez;Hamas yiğitçe mücadele edip direniyor,israiilli yetkililerin açıklamaktan korktacakları sayıda askerlerini cehenneme gönderiyordu.
Yine yetmez can alıcı açıklama İsrail E. Gn. Kurmay Başkanı Yair Golan;”
Acı gerçeği hatırlatıp uyarıyorum; İsrail askerleri Gazze tünellerine girmekten mutlaka sakınmalıdır… Şayet bu yanlışı yapacak olurlarsa, mutlaka ölüm ve yenilgiyi tadacaklardır!” sözleriyle İsrail ordusunun Hamas karşısında ki çaresizliklerini açığa vuruyordu!..
Gelmekte olan bahar geliyordu ve zafer kokuları şehit gülümsemelerine karışıyordu..
Aynı şehid gülümsemeleri bize Mescidi Aksa’da şükür secdesi yapmaya hazırlanın diyordu..
Ve o secdede siyonizmin iş birlikcilerine ve onların yardakçılarına asla yer yoktu!.
Tüm Dünya bir olsada Hakkın Hâkimiyeti yakındır.
Le Galibe İllallah…