YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
674f9ce998a79
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 1 5 6
Bugün : 2360
Dün : 30630
Bu ay : 117175
Geçen ay : 890827
Toplam : 29861741
IP'niz : 18.97.9.175

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

Yeni Çözüm Safsataları
ve
ÇÖZÜLME TUZAKLARI

  1. Bu notlar; PKK ile Pazarlık, Ü. Özdağ, Kripto Yay. 11. Baskı 2019’dan alınmıştır.
5 18 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Rahmet PAKGÜL

Rahmet PAKGÜL

Yorumu Takip Et
Bildir
16 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

“Erbakan Hoca’nın Efsane Başbakanlığındaki Refah-Yol iktidarınca başarılan (28 Haziran 1996 – 30 Haziran 1997) ıslahat ve kalkınma hamleleriyle başlayan barış ve bereket süreciyle, terör ateşi sönmeye başlamıştı. Öyle ki; 2000 yılından önce, yılda 200’ün üzerinde şehit verilirken 2000 yılında bu sayı 29’a, 2001 yılında 20’ye düşürülmüş durumdaydı.

Evet, 2000’lerin başlarında terör durma noktasına dayanmışken, AKP iktidarıyla beraber 2003’ten itibaren devamlı artmaya ve azıtmaya başlamıştı. Durma noktasına gelmiş olan terörün yeniden canlanmasına sebep olanlar bunlardı. Sonra da “güvenlik politikalarıyla önlenemiyor, o hâlde gelsin açılımlar, gelsin İmralı süreçleri” diyen bunlardı. Oysa terör, ekonomik ve sosyal kalkınma programlarıyla ve tüm halkımıza temel insan haklarının sağlanmasıyla… Ve tabi ülkemizin dış güçlerin güdümünden kurtulmasıyla, yani milli ve dirayetli iktidarlarla ortadan kaldırılırdı.”

https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/yeni-cozum-safsatalari-ve-cozulme-tuzaklari/

BÜYÜK İSRAİL PROJESİNİN ADIMLARINDAN BİRİ OLAN, SURİYE-KUZEY IRAK VE TÜRKİYENİN DOĞU VE GÜNEYDOĞUSUNU İÇİNE ALAN KÜRDİSTANIN KURULMASI İÇİN ADIMLAR ATILMAKTADIR. KUZEY IRAKTA BARZANİSTANI KURDULAR. SURİYEDE DE BENZERİNİ KURMAK İÇİN YENİ ABİR AÇILIM YAPMAKTALAR. ALLAH FIRSAT VERMEYECEK, BU ÇIRPINIŞLARI SON ÇIRIPINAIŞLARI OLACAKTIR. ALLAHIN İZNİYLE YENİ DEVİR BAŞLAYACAK MİLLİ ÇÖZÜM HÜKÜMETİ İLE TÜRKİYE VE BÜTÜN İNSANLIĞIN KURTULUŞU GERÇEKLŞECEKTİR İNŞALLAH. KURUTULUŞ HAREKETİNİN MİLLİ ÇÖZÜM ÖNCÜLÜĞÜNDE OLACAĞI MÜJDESİNİ ERBAKAN HOCAMIZ 45 YIL ÖNCESİNDEN VERMİŞ ŞÖYLEKİ;

“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki; TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU; Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!”
 
(PROF.DR. NECMETTİN ERBAKAN 1980 TRT)

“İslamla bütünleşmiş Kürt, merhamet ve sadakat sahibi olur.. İslamdan kopmuş bir kürt ise canavardan bile beterdir..
İslamla bütünleşmiş bir Türk, yeryüzünde nizam kuracak bir seviye kazanır. İslamdan kopmuş bir Türk, münafıktan beter bir hal alır.. “evet Ahmet Akgül Hocamızın bu manadaki sözü ne kadar anlamlıdır… Çözülmenin önündeki en büyük engel İslam kardeşliğidir, İslam Birliğini kurmaktır.. Bunu da ancak Milli Çözüm iktidarının Adil Düzen inkılabı gerçekleştirecektir..

“Türk ile Kürt’ü ayırırsanız, ne Türk kalır ne de Kürt. Eğer Çanakkale misali birleştirirseniz, ne İngiliz kalır ne de Fransız.”
Prof.Dr.Necmettin ERBAKAN

Aziz Erbakan Hocamızın bu sözündeki duruşa sahip olan kadrolara ülkemizin acilen ihtiyacı var.

Üstad Ahmet Akgül Hocamız, siyonist yahudiler için “insanlığın nefsi emmaresi” demişti. Nefsi emmare olarak tarif edilen ve sürekli kötülüğü emreden nefis olarak bilinen nefis mertebesinin temel özelliklerinden birisi de inatla kötülüğe devam etmesidir. Bu pencereden bakınca siyonist şeytan israil, inatla bölgeyi karıştırmak ve özellikle kan dökerek büyük İsrail denen safsatayı hayata geçirmek için gayret çekmektedir. Bu çalışmalarının neticesi olarak da vadedilmiş toprakların parçası olarak gördükleri bölgemizde karışıklık ve kargaşa peşinde koşmaktadırlar. Bu kargaşa çalışmalarının ülkemizdeki en popüler olanı ise “kürt sorunu” başlığı ile organize edilen süreçlerdir. Şimdi sürekli bu sorunu! var etmeye çalışanların, yukarıda ifade ettiğimiz gerçekler açısından değerlendirmesi yapıldığında karşımıza çıkan neticeye şaşırmamamız gerekir.

ABD’yi deniz ya da su; Erdoğan’ı balık; PKK’yı karınca olarak düşündüğünüzde şöyle bir hükme varmamız mümkündür:  Sular yükseldiğinde balıklar karıncaları yiyor. Sular çekildiğinde de karıncalar balıkları yiyor.  Bu durumda kimin kimi yiyeceğine balıklar ve karıncalar değil, sular karar veriyordu.

Makalede hatırlatılan şu hadisi şerif hayatımızın her safhasında aklımızda olması ve gereğini yapmamızı ikaz buyurmakta:
“Bir mü’min aynı delikten iki sefer ısırılmaz!”

Eğer ki ısırıldı o zaman mü’minlikten çıkıyor ısırılan … Veya ısırıldığı deliğe elini ikinci kez uzatması durumunda o canlıya insan denmez manasıda çıkabilir.

Daha evvel açılım süreci denen süreci deneyen şimdiki AKP İKTİDARI ülkenin başına ne belalar açtı hepimiz gördük yaşadık… Şimdi tekraren benzer ve daha kötüye götürme noktasında ki hamleleri insanlığı mü’minliği geçtik bunlar ancak ve ancak ülke düşmanı veya haini olmalı ki bu hamleyi tekrarlasınlar… Başka bir sonuç çıkmıyor böyle olunca…

Biranevvel Türkiye merkezli MİLLİ ÇÖZÜM ZİHNİYETLİ MİLLİ BİR MUTABAKAT HÜKÜMETİ VE YİNE MİLLİ ÇÖZÜM’E İNANMIŞ BİR CUMHURBAŞKANININ O MAKAMA OTURMASI EN ACİL KONULARIMIZ ARASINDADIR… Çünkü ülkemizi eskiden gizli gizli Siyonizmin hedeflerine yamamaya çalışanlar şimdi artık herşeyi aşikar bir şekilde açık açık yapmaktalar… Hem Cumhur ittifakı ortaklarının hem de muhalefetin günü kurtarmak ve ülke insanlığını oyalayıp aldatmaktan başka bir işe yaramadıkları ortada.. Artık Milli Çözüm merkezli bir Milli mutabakat iktidarı kaçınılmazdı!..

Son düzenleme 13 gün önce Osman Nuri ÇELİK tarafından

Siyonist şeytanlar bukalemun gibidirler. Bir bakmışsın Fetö, bir bakmışsın PKK, bir bakmışsın DEAŞ olup yani her türlü kılığa girip yeryüzünü ifsat için çalışırlar.

Aklı başında, ehli vicdan hiçbir Kürt göremezsiniz ki, PKK ve teröre taraf olsun… Onlar da vatanını seven temiz özlü insanlardır. Biz; İslam mayasıyla yoğrulmuş bir milletiz vesselam…

Aziz Erbakan Hocamız konunun özünü bir cümleyle ne güzel özetlemişlerdi:

“(Bu Siyonist sistemde) Sömürüldükten sonra Türk olsan ne olur, Kürt olsan ne olur?
Adil bir Düzen’de yönetildikten sonra, Türk olsan ne olur, Kürt olsan ne olur?”

Velhasıl; herkesin huzur ve adalet içinde yaşaması için, her yol ADİL DÜZEN’e çıkıyor.

Adil Düzen’e ulaşmanın yolu da sadece MİLLİ ÇÖZÜM’den geçer.

Bu bizim iddiamız değil, bizzat Erbakan Hocamızın tespitidir.

“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki; TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU; Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!”

Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN

Yıllarca milletimizi Sağ-Sol, Türk- Kürt kavgalarıyla ayrıştıran dış güçler aynı piyesi ıslatıp ıslatıp sahneye koymaktadır. Bizim kürt kardeşlerimizle hiç bir sorunumuz yoktur olamaz.İslam ve Vatan ortak paydamızdır. Bazı mekanizmaları kontrolüne alıp harekete geçirip kaleyi içten feth etmek isteyen mihraklar şimdi BOP uğruna 2. Açılılım safsatasının peşine düşmüşler tahribatlarına kaldıkları yerden devam etmek istemekteler hemde Devlet Bahçeli gibi sözde Milliyetçi parti söylemiyle ve eliyle..Azıcık vicdanı olan MHP tabanındaki insanlara sormak istiyorum 1. Açılımın ülkeyi hangi duruma getirdiği belli iken ve siz ozaman hükümeti eleştiriyorken şimdi düştüğünüz veya düşürüldüğünüz bu durumu nasıl açıklarsınız? Halkımıza ve tabanınıza…Bu yanlıştan derhal dönülmeli PKK Barzanistan ardından büyük Kürdistan planlarına yani BOP’a taşeronluk yapılmamalıdır.Ama inşaAllah Milli Çözüm feraseti tüm oyunlarını bozacak şuur ve dirayet sahiptir.Elhamdülillah

Son düzenleme 14 gün önce Ömer Çağıl tarafından

Konstantiniyye mutlaka fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır! Ve o asker, ne güzel askerdir!” Hz. MUHAMMED (SAV)

Anadolu neden Türklerindir?
Kâinatın Efendisi Peygamber Efendimizin, müjdesini mazhar olabilmek için İslamiyetin yayılmasıyla birlikte Müslümanlar, İstanbul’u fethetmek için büyük seferler düzenlediler ve büyük mücadeleler ettiler.
Ebu Eyyub el-Ensari Hazretleri ve Fatih Sultan Mehmet başta olmak üzere Osmanlı Sultanları, İstanbul’un en büyük simgelerindendirler.
Bereketli toprakları, Avrupa’nın Kudüs’e geçiş güzergahı olması ve tarihin büyük medeniyet ve imparatorluklarına ev sahipliği yapmış olması da İstanbul ve Anadolunun önemini artıran başlıca sebeplerden sayabiliriz.
Alparslan, Anadolunun kapısını Türkler’e açtıktan sonra “size öyle bir vatan aldım ki, ebediyen sizin olacaktır!” derken neyi kastediyordu?
Tarihin en büyük İmparatorluklarından biri olan Doğu Roma (Bizans İmparatorluğu) ya karşı çok büyük bir zafer kazanmıştı. Bu kutsal topraklardan, şerefli Türk milletini kimsenin söküp atmayacağının farkındaydı.

Ecdadımızın, Tüm Cihana Karşı Verdiği Mücadele!

Anadolu Selçuklu Döneminde, Selçuklu Sultanları; Haçlı Birliği,
Doğu Roma (Bizans İmparatorluğu) ve Moğollara karşı büyük mücadeleler vermiş ve Kudüs’ün koruyuculuğu yapmışlardır. Ardından dağılma dönemine girdikten sonra hanedan değişikliği ile Osmanlı Devleti kurulmuştur. Dünyanın en Adil Süper Gücü kabul edilen Osmanlı İmparatorluğu, yüzlerce savaş ve isyana rağmen bütün dünyaya adalet getirmişlerdir. Farklı mezhep, ırk ve dine mensup olan halkına adaletle hütmetmişlerdir. Ve bedel olarak, şuan toprakları üzerinde yaşayan evlatları kadar da toprağın altına şehit vermişlerdir.
Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasıyla birlikte, Atatürk önderliğinde bir rejim değişikliği yaşanmıştır ve İslam’ın son ordusu olan Mehmetçik ve Türk halkı bu kutlu mücadeleyi sürdürmektedir ve hiçbir güç Türk milletini Anadolu’dan söküp atmaya, esir etmeye, parçalamaya güç yetirememiştir ve yetiremeyecektir Allah’ın izniyle.

Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti

Osmanlı ve Selçuklularda olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin politikası hiçbir zaman ırkçılık ve asimile etme gayesi üzerinde olmamıştır. Erbakan Hocamızın buyurdukları gibi ülkemizde Kürt sorunu yoktur, Güneydoğu meselesi vardır. Ve Erbakan Hocamız bu sorunların büyük kısmını çok kısa sürede çözmüşlerdir. AKP İşbaşına gelip, terörü hortlatmıştır.
Ülkemizde Kürt sorunu var diyenlere ve kimlik kargaşası yaşayanlara;
“Türk milleti olarak kimlik sorunumuz yoktur. İslam, ortak kimliğimizi belirlemektedir. ‘Türk Milleti’ belli bir ırkı ve belli bir dili konuşanları ifade etmez. Bu kavram, ırkî bir kavram değildir. Bu kavram inanç, düşünce, söylem ve eylem birliğini ifade eden, ortak tarihe ve ortak dünya görüşüne, milli ve manevi değerlere sahip olan insanların birliğini ve kimliğini ifade eder.”
İşte bizi Millet olarak ayakta ve Anadolu’da tutan güç, birlik ve beraberliğimizdir. Bu düşünce haricinde olanlar, Siyonistlere bilerek veya bilmeyerek askerlik yapmaktadır.

Terörden ve Muhalefetten Beslenenler!

DEM Parti, PKK’nın siyasi Partisi’dir ve kapatılmayı yüzlerce defa haketmiştir.
Peki hükümetin bahanesi nedir? “Kapatsak, adını değiştirir yenisini açarlar.”
Peki yenisini açamayacakları önlemleri almak neden işlerine gelmemektedir? Siyonist ağabeyleri, izin vermemektedir!
Seçimlerde koalisyon kurulamadığı günlerde, Fetö ve PKK işbirliği ile (fetöyle aynı yatakta yatan hükümetide unutmamak gerekir) ülkemizin büyük şehirlerinde bombalar patlarken Sn. Erdoğan çıkıp “halkım huzur istiyorsa, sandıkta ne yapması gerektiğini bilmelidir!” anlamında beyanatlarda bulunurken, Türk Halkına aba altından sopa göstermiştir!
Suriye’de Kahraman TSK’mız operasyon yaparken, ABD’den gelen “mal varlığını açıklarız.” tehdidi ile ordumuz operasyonu durdurmak zorunda kalmışlardır.
1. Dünya Savaşında, Ecdadımız 10 yıl savaşmış ve 19. Haçlı Seferini yapan Siyon güdümlü Emperyalistleri topraklarımızdan sürmüştür. Savaşla bizi yenemeyeceğini anlayan Siyonistler, Haim Nahum Doktrinini uygulamaya geçmişlerdir.

Öldüren Kucaklama (Öldürene Kadar Sevmek, Sonra da Kullanıp Atmak)

Siyonistlerin kullandığı Siyasal İslamcılar, Din Düşmanı Kemalistler ve PKK’lılar.
“Bunlara ne Mü’minler tarafından rağbet edilir ne de zalimlerce kıymet verilir.”
Kemalizm’i uyduran Mason odaklar ve uygulayan İnönü, ardından tarihte ki ilk Siyasal İslamcı Menderes ve kandırılarak PKK’yı destekleyen Kürt vatandaşlarımız…

İnönü’ye rahmet okuyan olmadığı gibi Siyonistlerce kullanılan diğer isim Menderes’e de sahip çıkan olmamıştı..
Hendek Olaylarında ise PKK, Kürt Halkına zulmederken, Türk Askeri Kürt kardeşlerimizi kurtarmıştı..
Bugün ise mal, makam ve şahsi ihtiraslarla vatanımıza ihanet eden Siyasilerin akıbeti ne olacaktı? Elbette son kullanma tarihleri bitince, Siyonistler tarafından bir kenarıya atılacaklardı..
Bugün, Haim Nahum Doktrininin en büyük uygulayıcısı Cumhur İttidakı’dır. BOP Projesinin en büyük hizmetkârıdırlar.
Siyon – Haçlı Birlikleri, Ordumuzun karşısına çıkamadığı için, yeni bir ayaklanma, Yeni Bir Anayasa, Türk Halkını çarpıştırıp küçük lokmalar halinde yutma hesabındadırlar.
Kürdistan hayallerine bilerek hizmet edenler, tarihten ibret almalıdırlar ve acı akıbetine koşmaktadırlar.
Kürdistan hayaliyle kandırılan Müslüman Kürt kardeşlerimize ise hatırlatmak lazımdır. İsrail ve ABD’nin ortaya çıkardığı DAEŞ militanları, Suriye ve Irak’ta PKK’lılar yok etmediler mi? Şimdilerde beraber hareket etseler de, Dünya nüfusunu 500 milyona indirmek isteyen Siyonistler, 5765 yıldır çalıştıkları Büyük İsrail hayallerinden vazgeçip, Kürdistan’ı tanıyacaklar mıydı?
Elbette böyle bir şey imkansızdı, çünkü Türk Milletinin karşısında hiçbir güç duramamış ve duramayacaktı.
Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti ilelebet pâyidar kalacaktır.
1969 yılında Erbakan Hocamız tarafından başlatılan Milli Görüş Harekatı, Sultan Alparslan’dan günümüze kadar bütün şanlı zaferlerimizin ortak gayesidir.
Ve bu sancağı günümüzde Milli Çözüm devralmıştır!
Vakit artık kalmamıştır çünkü zulüm arşa dayanmıştır. Türkler çok yakında yeniden sahne alacak ve Milli Çözüm iktidarı ile birlikte, Türkiye merkezli Yeni Adil Bir Dünya mutlaka Kurulacak ve herkes hak ettiğini bulacaktır. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır!

Siyonist şebeke adım adım bop hedefi için çalışıyor. Yerli yabancı işbirlikçileri eliyle zehrini janjanlı ambalajlara sarmış halkımıza yedirmeye çalışıyor. Sözde dindar kahraman akp ve milliyetçi mhp eliyle işlerini yürütüyor. Bu işbrlikçi iktidar zannetmeyin acemiliğinden yada işbilmezliğinden bu iha etleri yapıyor. Bile isteye getirildikleri koltuk ve dünyalık bir takım menfaatler karşılığı bu ihanetleri gerçekleştiriyor.
Ancak kimse haberimiz yoktu, kandırıldık, bilemedik yada yanıldık diyemez. Tüm bunları haykıran MİLLİ ÇÖZÜM var.

Terör, ekonomik ve sosyal kalkınma programlarıyla ve tüm halkımıza temel insan haklarının sağlanmasıyla… kurutulacağını Aziz Erbakan Hocamızın hükümetleri uygulamalı olarak milletimize yaşattı.

Terörü kışkırtan/azdıran en önemli hatta neredeyse tek etken dış güçler ve güdümündeki işbirlikçi hükümetlerdi.   Milli ve dirayetli (Erbakan) iktidarının, terör sorununu nasıl kuruttuğu evet, gözler önündeydi.  Bölgeye terörün yuvalanmasını engelleyen yaklaşımı ise başlı başına devletimizin tez konusu ve ülkemizin “teröre karşı” şuan içmesi gereken tek ilacıdır.

İşte bugün o ilacı üreten ve suna bilen doktor, terörü kurutmaya ve tekrar terörün üremesine engel olmaya yönelik tek kurtuluş çaresizdir!

Çünkü Erbakan sadece devlet gücü ile terörün belini kırmadı aynı zamanda terörün fıtrata/insanlığa aykırı fikrini duyurdu. Yetmez Türk Kürt, Alevi Sünni… arasından köprü oldu ve vatandaşlarımıza asıl düşmanı/topraklarımızda gözü olan Yahudi hariç tüm ırklara hayvan gözüyle bakan bebek katili Siyonizm’i ve bunların işbirlikçilerini (parti, tarikat, cemaat, yazar, işadamı… uzantılarını) tanıttı.

 İşte bugün terörü yok etmek, kardeşliği tesis etmek, Adil Bir Düzen kurmak için gereken tek şey Erbakan izinde şaşmadan, şaşırmadan giden ve olaylara Erbakaca bakan Bilgenin iş başına gelmesiydi!!!

Peygamber Efendimiz, bir hadisinde:  “Bir mü’min aynı delikten iki sefer ısırılmaz!”  buyurmaktadır.

***Yıllardır Ülkemizde ve İSLAM BELDELERİNDE insanlara kan kusturan ölüm saçan insanlar elbette zulümden vazgeçmezlerdi…İsrail ve Abd politikasını benimsemiş varlıklar elbette ki ne yaptıklarına pişman olurlar ne de bundan sonra zarar vermeden durabilirler…Bu asla mümkün olamaz…

Ülkemizi İnönü misali masada verilmeye çalışılmaktadır sanki….
Düşman biliyor ki Türkiye Prof.Dr.Necmettin Erbakan Hocamızın teknolojileri ile korunmaktadır…Fakat başbelaları bunu bilmedikleri gibi bilmek için bir çaba göstermemektedirler…Çünkü yularları Abd ve İsrail e bağlıdır…
Allah CC planlarını bozacaktır Elhamdülillah…

Son düzenleme 15 gün önce Elif Çağıl tarafından

Serok Bahçeli’nin başlattığı pkk söylemleri ardına atanan kayyumlar çok karmaşık geliyor. Sonucuna baktığımda ırkçılığın ve sataşmanın ciddi anlamda arttığını görüyorum ülkemizde sanki Türklerle Kürtleri ayırıyorlar nefret tohumlarını ekiyorlar. Zaten terörist veya yanlısı olduğu bilinen şahıslar seçilene kadar sorun yok sonrasında kayyum bukadar yanlış strateji ancak bilinçli yapılır. Ülkemizi iyi karıştırıyorlar. Dışarıya bakmamızada fırsat kalmıyor çok acı. İnşallah milliçözüme inanan yönetimi en kısa zamanda görürüz Allah’ın izni ile

Yeni Çözüm Safsataları ve Çözülme Tuzakları

• Milli Görüş Dergisi’nde yayınlanan makalede, Türkiye’deki Kürt sorununa ilişkin olarak geçmişte yaşanan hataların tekrar edilmemesi gerektiği vurgulanıyor.

• 1996-1997 yıllarında Refah-Yol iktidarının uyguladığı ıslahat ve kalkınma hamleleriyle terörün azaldığı, ancak AKP iktidarıyla birlikte 2003’ten itibaren yeniden arttığı belirtiliyor.

• Makalede, Kürtlerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun yerlileri olmadığı, ancak bölgede bazı yörelerde bulundukları ifade ediliyor.

• ABD’nin bölgeden çekilmesinin bir palavra olduğu ve yerine vekil güç olarak kuklalarını bırakacağı belirtiliyor.

• ABD’nin Kuzey Irak’ta kurduğu Kuzey Irak Kürt Yönetimi’nin geleceğini garanti altına aldıktan sonra ayrılacağı ve en çok korkulanın bir Kürt/Arap çatışmasının çıkması olduğu vurgulanıyor.

• PKK’nın bölgedeki istikrarsızlığa büyük katkı sağladığı gibi Türkiye ile Erbil Yönetimi arasında iyi ilişkilerin kurulmasına da dolaylı katkı sunduğu ifade ediliyor.

• Türkiye’nin “Kürt Açılımı” projesinin öncelikle ABD’nin bir dayatması olduğu ve Atlantik Konseyi’nin bu konuda Türkiye’ye yaptığı önerilerin bir tuzak olduğu belirtiliyor.

https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/yeni-cozum-safsatalari-ve-cozulme-tuzaklari/

1’inci Açılım Süreci’ni ve bize çok pahalıya mâl olan acı neticelerini yaşamış insanlar olarak, 11 yıl sonra şimdi aynı yanlışları tekrar etmek, akıl ve anlayış kısırlığından öte, kasıtlı ve karanlık bir amacı yansıtır. Erbakan Hoca’nın  “Denenmiş denenmez!..”  sözlerini hatırlamanın tam zamanıdır.

Evet aynen öyle Mümin aynı delikten iki defa ısırılmaz kökü kesilmiş terörizmin yeniden canlandırılmasının bir manası yok

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
16
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx
Paylaş...