v Allah’ın taksimine, yani hayır ve şerden kısmetine razı ol ki, takdire iman etmiş olasın. İbadet, hizmet ve hareketlerine nefsini katma ki, nefeslerin kıymet kazansın!..
v Herkesin kıymeti gayreti kadardır; gayreti ise gayesi ve hedefi oranındadır. Hedefleri ve hayalleri kutsal ve kuşatıcı olanlar, büyük insanlardır. Gayesi ve gailesi (derdi) küçük olanlar, ayarı düşük olanlardır.
v İslamsız insan, Kur’an’sız irfan, imansız vicdan olgunlaşamaz… En büyük akılsızlık; başkalarına haksızlık ve ahlaksızlık yapmaktır.
v Düşman gibi dine sataşanlar, şeytan gibi din istismarı yapanlar ve dünyalık hesapları için dinlerini ve davalarını satanlar; hepsi aynı ayardadır.
v Herkes senin aynandır. Akıllılık, güzel yönlerini de, çirkin hallerini de, başkalarında görüp anlamandır. Çirkinliğini gördüğün aynaları kıracağına, kendini düzeltip temizlemen daha akıllıcadır.
v Sadece kendisini ve ailesini düşünenler ve “başkasından bana ne” diyenler, şeytanın taifesidir. Çünkü şeytan da benlik ve bencilik yüzünden lanete uğramıştır.
v Biz Hak davanın ve Onun şahsı manevisi olan ZAT’ın kapısındaki KITMİR’leriyiz. Haşa bu kutsal hareketin kurmayı değil, komutanı değil, birim başkanı değil; sadece hizmetçileriyiz. Hem öyle resmi ve besili değil, hasbi bir köpeğiyiz. Tehlikeli bir süreçte O’na suikastçiler ve saldıranlar olabilir düşünce ve endişesiyle Hz. Peygamber Aleyhisselam Efendimizin evi etrafında ve hiç kimseden talimat almadan ve başkasına çaktırmadan gizlice nöbet tutan ve Resulullah’ın çok özel duasına mazhar olan Sahabe-i Kiram’dan Ebi Vakkas oğlu Sa’d gibi sevdamızın ve sultanımızın gönüllü neferleriyiz.
Tevhid dininden dönmemek, zalim ve kafir diktatöre boyun eğmemek için şehirden kaçıp bir mağaraya sığınan gençler olan (Bak: Kehf Suresi: 9-22. Ayetleri) Ashab-ı Kehf’in sadık köpeği kıtmir bile (Kehf Suresi: 18) makbul sayılıp Kur’ani Kerim’de zikredilmek ve cennete girmek şerefine eriştiği halde; tarihin en büyük ve en muhteşem inkilabı olan Yeni İslam (Barış ve Bereket) Medeniyetinin ve Mehdiyet devriminin kutlu Liderinin gönüllü kıtmirlerinin, Rahmeti İlahiden mahrum bırakılacağını sananlara hayret etmekteyiz.
v Duvarda asılı bulunan ve belirli aralıklarla çalıp bizi uyaran saati duymamak ve hatta görmemek; gaflettir.
O saatin, sadece rakamlarını, akrep ve yelkovanını görmek ve kendi kendine hareket ettiğini zannetmek; cehalettir.
O saatin perde arkasındaki onlarca dişliyi, çarkı ve mekanik yapıyı akla getirmek ve hayalen görmek; basiret ve ferasettir.
Ama asıl, o saati kurgulayan ve kuran zatı düşünmek ve bilmek ise, marifettir.
v Hadisi Kutside buyrulan;
“Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek istedim ve bu maksatla alemi halk ettim” hikmetinin bir anlamı da; Ey insanlar, siz benim ilmimde saklı bir hazine idiniz. Sizi size bildirmek, ve habibim Muhammed’i (sav) zatıma bir ayna yapıp onda kendimi görmek ve sizlere göstermek için mahlukatı var ettim” demektir.
v Kızdığımız, kıskandığımız ve kin bağladığımız kimseleri, horlamak ve hırpalamak niyetiyle; onların hata ve haksızlıklarını ayet ve hadislerle ortaya koymak ve yüzüne vurmak: Allah için tebliğ ve tavsiye değildir. Sadece kendi öfkemizi ve nefsi hakaretimizi, o kişilere yansıtmak için, Kur’anı Resulullah’ı istismar etmektir.
v İslam kristal bir şişe içindeki safi ve şafi ilaç gibidir. Akıllı ve insaflı doktor, o şişeden çıkardığı ilacı hastasına ölçüyle, tatlandırılmış şekilde ve tedricen verir. Ahmak kimse ise, hastasına o ilaç şişesini olduğu gibi ve zorla yutturmak için boşuna gayret gösterir… Ve tabii hastaların çoğu bu şişeyi yutamaz; yutanların da boğazına takılıverir.
v Tavşan besleyenin küheylan yetiştirdiği, arpa ekenin de hurma devşirdiği hiç görülmemiştir. Demirden tas, kömürden elmas yapılmaz.
v Senin yuların, nefsani gururunun veya Siyonist gavurunun elinde olduktan sonra; ha merkep olmuşsun ha deve… Ha fare olmuşsun ha fil… Ne fark eder be gafil!
v Küçük heveslerle, büyük hedeflere varılmaz… Amacı küçük olanların, aracının büyük olması da işe yaramaz. Tuvalete beygirle, meyhaneye lüks ciple gideni kimse alkışlamaz.
v Davası hakkın ve hayrın hâkimiyeti olanların, bütün sevdası ve maksadı; Allah’ın rızası ve insanlığın rahatı ve refahıdır. Nefsü hevasını İlahlaştıran ve dünyaya tapınanların, aşk şiirleri safsatadır.
v Kâbe’si Amerika, Medine’si Avrupa olanların, Hacca gitmesi ile Haç’a secde etmesi farksızdır.
v Dostunu harcayan, postunu harcamıştır. Dostunu ucuza satan, kendisini şeytana kiralamıştır..
v Hak, hakikat gözetmeyenlere hürmet gösterilmez. Şeriat (hukuk ve adalet) gütmeyenlere, şefaat edilmez. Tapındığın putların heykeli, ha ağaçtan, ha altından yapılsın, fark etmez…
v Servet ve rütbe( etiket) için, şeref ve haysiyetini rüşvet verenler, ekmek parası için fahişelik edenlerden daha alçaktır. Makam ve menfaat için hak davasından cayıp dönenler ve bu döneklere mazeret ve keramet düzenler, İslam’a açıkça düşmanlık güdenlerden daha zararlı ve aşağıdır.
v Zalimleri büyük gören ve destek veren kimselerin izzeti nefsi ve insanlık haysiyeti kalmamıştır. Kahpeye kahramanlık zırhı giydirmek ve döneklere akıllılık sıfatı geçirmek ne işe yarayacaktır?
v Araştırıp düşünmeden, okuyup öğrenmeden; sadece gelenek ve görenek inancı, şeytanın oyuncağıdır. Taklidi Müslümanlık, itikadi sapıklığın açık kapısıdır.
v Dili uzun olanın ömrü kısa olur. Dili yaralayıcı olanın başı belalı olur. Dili tatlı olanın kabahati tez unutulur. Dili acı olanın kalbi sancılı, akibeti feci olur. Dili bozulanın, dini de bozulur. Ancak haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytan olur ve imani haysiyet ve hassasiyeti kaybolur.
v Yalan ve palavrayla hava atılır, ama hedefe varılmayacaktır. Yalanla, belki o anı kurtarırsın ama, bütün geleceğini karartırsın. Yılana sığınmak, yalana sığınmaktan daha kârlıdır.
v Başkalarına hakaret edenin, onlardan hürmet beklemesi; insanlara nefret besleyenin, karşılığında muhabbet ve merhamet istemesi; hem boşunadır, hem de haksızlıktır.
v Tembellik, teneşir ehli cenazelerin halidir. Yürüyen karınca, yan gelen karacadan daha önce hedefine erişir.
v Herkesin ayarı, tarafıyla belli olur. Şeytani güçlerin safında olanların, Rahmani görüntülerine aldanmak saflıktır. Zalimleri destekleyen, dolayısıyla mazlumları ezen konumundadır.
v AB’den, ABD’den ve işbirlikçi partilerden hayır beklemek; akrepten hayır beklemekten daha akılsızcadır. Bin kere denenmişi, bir kere daha denemeye kalkışmak, ahmaklıktan da öte, manyaklıktır. İşbirlikçiliği, “işbilir”lik sanmak saflıktır.
v Şahsi heves ve hesapları için, Saadet Partili olmakla, diğer sağcı veya solcu partilerden birine katılmak arasında fark yoktur. Allah ne aradığına bakar, nerede aradığına değil. Tabi bu arada makul amaçlar için, gayri meşru araçların kullanılmayacağını da bilmek gerekir.
v Döşek gibi semirmek isteyenler, eşek gibi minnet çekerler. İman ve ümit pili bitenler, zulme direnemez, tez çökerler.
v Faziletli adam, her kes su içsin doysun diye; kötü tiyniyetli adam ise, insanlar düşüp boğulsun diye kuyu kazar… Ve elbette herkes niyetinin karşılığını bulur.
v Samimiyet ve merhametle yapılan öğüt ve uyarı; şifalı merhem yerindedir. Kötü niyet ve hakaretle yapılan nasihat ise, kuyruk altına batırılan diken gibidir. Biri yatıştırır, diğeri hırçınlaştırır.
v Huysuz kişiyi kışkırtmak, kuduz köpeğe karışmaktan beterdir. Unutmayın, huzursuzluk uğursuzluk getirir.
v Kendi iktidarını, milletin ızdırabı üzerine kuranlar, sonunda öfke infilakıyla derbeder olurlar.
v Büyük liderlerin, stratejik tedbir ve hedefleri, sadece kendisinde saklı bir sırdır. Çünkü Hz. Peygamber SAV Mekke’yi fetih niyetini ve projesini, herkesten saklamıştır.
v Elinden geldiğince herkese iyilik et. Böylece iyi kimseleri minnet, kötü kimseleri mahcubiyet altına sokarsın.
v Sonunda ölüm olduktan sonra, ha susuzluktan telef olmuşsun, ha suda boğulmuşsun!
v Doktoruna âşık olan hasta, onunla buluşmak için, sağlığına kavuşmayı değil, hastalığının devamını ister. Mevlasına sadık ve âşık kişi de; onun takdir ettiği belayı ve onun yolunda sıkıntıya katlanmayı bal kaymak bilir.
v Ateş böceği gece gündüz devamlı ortalıkta ve yazı yabanda bulunuyor. Ancak güneşin ışığından dolayı gündüzleri fark edilmiyor. Ahmaklar ise onun sadece geceleri yuvasından çıktığını sanıyor!
v Akıllı ve hayırlı adam, hep kendisinden bilgili ve bereketli insanlar arar, daha da yücelmek için.. Ahmak ve alçak adam ise, hep kendisinden aşağı kimseler içinde bulunmak arzular.. Küçükler arasında büyük görünmek için.
v Tur dağı, dağların en küçüğüdür ama Hz. Musa’nın ve Tecelli-i Rahman’ın sayesinde en meşhuru ve makbulüdür.
v Seni kıskanandan, senden korkandan ve senin kahrına uğrayandan kork! En doğrusu, hırsını ve hıncını gizli tutmaktır…
v Münafık ve Masondan başkan, kurttan çobana benzer.
v Derviş hırkası giyen riyakâr, Kabe örtüsünü eşeğine çul yapan adam gibidir.
v Paslı demiri cilalamak, boyamak değil; önce törpüleyip temizlemek gerekir. Günah kirini tevbe ile temizlemeyenlerin, sarık cübbe giymesi neyi değiştirecektir?
v Güneş kışın daha çok aranır ve sevilir, çünkü süreklilik bıkkınlık getirir.
v Arpa kadar altın, altı bin uyuşuk ahbaptan etkilidir. Ama bir sadık ve sağlam dava yoldaşı bin tonluk hazineye bedeldir.
v Büyük sevgilini kendine tercih etmedikçe, aşkın sahtedir.
v Nasipsiz ve beyinsiz insanı akıllandırmaya kalkışman, sonunda seni de deli edecektir.
v Nefsanî ve şeytani dürtülerine direnemeyen, hakikatte akıl baliğ değildir.
v Para kazanıp hayra harç etmeyen ve ilim öğrenip amel etmeyen, en ahmak kişidir.
v Aşırı hiddet muhabbeti, aşırı merhamet mehabeti (saygınlığı) giderir.
v Cahillerin takdirinden ise, âlimlerin tekdirini ve tenkidini tercih etmelidir.
v Şeytanlar ihlâsa ermiş kimselerle; başkanlar ise, ahlaken iflas etmiş kişilerle başa çıkamaz.
v Bir değersiz taş, mücevherden bir vazoyu kırabilir. Ama bu onu kıymetli hale getirmeyecektir.
v Kuvvetsiz fikir, zekâvetli fakire benzer; fikirsiz kuvvet ise, cahil ve beyinsiz vezire benzemektedir.
v Ahmak ve alçak insanlara hürmet ve rağbet etmek, onların azgınlık ve sapkınlıklarını körüklemek demektir.
v Nasıl ki eşek arısı bal vermezse, döşek hırsı (tembellik) de mal getirmez. Hak davadan döneklerden hayır, ödlek tiplerden kayır beklenmez.
v Kendi nefsini gören, Rabbini görmez; derdini bilen, dermansız ölmez.
v Kibirli insan kirli vicdan sahibidir. Mütevazı günahkâr, gururlu abidden nasiplidir.
v Hz. Süleyman rolüyle, onun yerine konulan İfrit Süleyman bir olmaz. Her tacu taht sahibi de, Sultan sayılmaz.
Şiir
“Bütün putların anası, nefistir.
Münafık; nefs zindanında hapistir.
Her süslüye, hoş sözlüye aldanma
Dışı güzel ama, içi habistir!”
“Riyakar Müslümanla, sahte para basan insan aynıdır. Herkes onlara imrenir ama, o pazardan bir ekmek bile satın alamaz”
Şiir
“Seni de Allah besler, eşini de
Ondan bil, geleceği de, peşini de
Çünkü bebeğinin dişini veren
Aşını da verecek, işini de…”
“Kendini yenemeyen, rakibini yenemez… Nefsini aşabilen engellerin hepsini aşabilir. Siyaset (İdare etme sanatı) bilmeyen, riyaset (Başkanlık) yürütemez.”
Şiir
“Her hanım bir gonca güldür, onu tatlı söz güldürür
Her erkek aşık bülbüldür, onu da kem göz öldürür
Böcekte de, çiçekte de; tecelli eden Allah’tır.
Bu vahdete eren insan, tüm masivadan özgürdür.”
Şiir
“Kalbin hayra, ayak şerre giderse
Adın Ahmet, tadın zahmet olmasın
İman, akıl, vicdan; el ele verse
Bu alemde, niye rahmet olmasın”
CÜBBELİ AHMET “BEL’AM”CIK’I VE MAHMUT EFENDİ YAKINLARINA UYARI!
FETULLAH GÜLEN DOSYASI
FİLİSTİN’DE; BÜYÜK BAYRAMIN BÜYÜLÜ BAŞLANGICI VE ZEKİ GEÇKİL’İN ŞARLATANLIĞI
FİLİSTİN’DE; BÜYÜK BAYRAMIN BÜYÜLÜ BAŞLANGICI VE ZEKİ GEÇKİL’İN ŞARLATANLIĞI
Dünyanın Fikri Değişimi Türkiye’den, FİİLİ DEĞİŞİMİ İSE FİLİSTİN’DEN BAŞLAMIŞTIR!
OĞUZHAN ASİLTÜRK’ÜN ERBAKAN’A İFTİRALARI
KUR’AN’A TERCÜMAN, OLDUM KOVULDUM! (ŞİİR)
KUR’AN’A TERCÜMAN, OLDUM KOVULDUM! (ŞİİR)
AKGÜLÜMÜZ!.. (ŞİİR)
DEVLET VE HÜKÜMET YETKİLİLERİNİN VE DİĞER İLGİLİLERİN DİKKATİNE!..
ZALİMLE DOST OLDUNUZ! Bu dünyayı gözümüzde ne çok büyüttük! Oysa misafiriz geçip gidecektir! Müslüman zalimle…
Ülkemizin her anlamda bir sarmalın içine girmiş durumda olduğunu çok net anladığımız bir dönemden geçiyoruz.…
Aziz Erbakan Hocamız: Bizi toprağa gömüp üzerimize beton dökmeye çalışanlar bilsin ki, Bizi mağmaya da…
Düşman stratejisini, Siyonizmin hilesini ve hedefini savaştan önce öğrenen BİLGE ve CESUR bir komutan için zafer,…
Yani anlaşılıyor ki; Aziz Erbakan Hoca, Siyonist şeytanı devirmek için; birtakım taktik tavizler vererek, stratejik…
Kofda olsa " Milliyetciliği kimseye bırakmayan " "En Milliyetçi" olan gibi söylemlerde bulunan Bahçeli Bey'in…
Her konuda olduğu gibi, siyasette de başlangıç değil sonuç önemlidir. Çünkü “Rağbet, akıbete göredir” ve akıbet muttakilerin…
Bakara 146 Kendilerine kitap verdiklerimiz (Yahudi ve Hristiyan bilginleri), Onu (Kur'an’ı ve Resulüllah’ı) öz oğullarını…
“İsrail baltasına, İslamcı sap”tan Hayır uman ahmak, çakmaz hesaptan Hiç doktor olur mu, usta kasaptan…
Kendilerine kitap verdiklerimiz (Yahudi ve Hristiyan bilginleri), Onu (Kur'an’ı ve Resulüllah’ı) öz oğullarını tanıdıkları gibi tanıyıp…