SORUMLULUĞUMUZ AĞIRDIR!
“Sultanların atiyelerini, ancak kendi matiyeleri taşıyabilir…”
Anlamı: Padişahların hediye ve ödülleri öylesine kıymetli ve ağırdır ki; bunları ancak, kendilerine ait özel ve çok güçlü katırları yüklenip götürebilir. Yani; şerefli ve riskli büyük davaları, Allah seçkin ve sebat ehli kullarına nasip etmektedir!..
ŞİİR
Hiç kimse altından, kalkamaz bunun
Bu yük sanılandan, daha ağırdır!..
“Dağına göre kar…”, İlahi kanun
Hidayet olmazsa, kulak sağırdır!..
Tanımak istersen, “Ulû’l elbabı” 1
Oku hikmet dolu, Meal her babı2
Herkes olmaz Milli, Çözüm erbabı
Onlar tepe değil, birer Ağrı’dır!..
Ölümü öldüren, erlere şaşır
Ancak Milli Çözüm, bu yükü taşır
Recebin hıyanet, kabuğun kaşır
Gevşek kulu avaz, avaz bağırdır!..
Sizi olgunlaşmış, görmek istemem
Suç mudur dostlarım, çok sitem etmem
Bu can tende iken, asla pes demem
Öz cevher var sizde, fıtrat fahrıdır!..3
Şanu şerefimiz, ahde vefalar
Gazze kıvranırken, ayıp sefalar
Bize imtihandır, derdü cefalar
Münafık zanneder, yastır kahırdır!..
İktidarı sarmış, Siyon korkusu
Çürümüş hep Milli, Görüş dokusu
Havaya bulaşan, ciğer kokusu
Gazzeli ananın, yanan bağrıdır!..
Saplanıp kaldığı, günah batağı
Allah için yoktur, hiçbir atağı
Her türlü hayvani, duygu yatağı
İnançsız vicdansız, gönül ahırdır!..
Gafil cahil aynı, ha erkek dişi
Çalış yat, ye iç eylen; hayatı işi
Davası sevdası, olmayan kişi
Şuursuz sorumsuz, sürü nahırdır!..4
Adil Düzen yoksa, zulm gelir yurda
Teslim edilir mi, hiç kuzu kurda
Gelin Kur’an’a ki, selamet burda
Bu tüm âlemlere, kutlu çağrıdır!..
Şükür verdin üç yüz, arkadaşları
Alınları açık, diktir başları
Gevşek ürkek dostlar, böbrek taşları
Eşek dağ sandığı, atın sağrıdır!..5
Strateji gizli, söylemi nettir
Dava ciddiyeti; Üstadı serttir
Milli Çözüm hepsi, mahirdir merttir
Aklı nefs emrinde, olan sığırdır!..
1- Ulû’l elbab: Akıl, vicdan ve olgun fikir sahipleri.
2- Bab: Bölüm, kapı, kısım.
3- Fahrı: Övünç ve kutluluk kaynağı.
4- Nahır: Sığır sürüsü.
5- Sağrı: Dört ayaklı memeli hayvanların bel ile kuyruk arası kısmı, hayvan kalçası.
Ey iman edenler, Allah’ın (Dininin) yardımcıları olun (Hakk davanın ve mazlum halkların gayretini çekin). Şunun gibi ki; Meryem oğlu İsa Havarilere: “Allah’a (giden yolda ve Hakk Dini uğrunda) benim yardımcılarım kimlerdir?” demişti de, Havariler Ona; “Allah’ın yardımcıları bizleriz” (diye yanıt vermişlerdi.) Böylece İsrailoğullarından bir topluluk iman etmiş, bir topluluk da inkâr etmişti. Sonunda Biz iman edenleri düşmanlarına karşı destekleyince, onlar da üstün gelmişlerdi. (Saf Suresi 14.Ayet)
Tanımak istersen, “Ulû’l elbabı” 1
Oku hikmet dolu, Meal her babı2
Herkes olmaz Milli, Çözüm erbabı
Onlar tepe değil, birer Ağrı’dır!..
Sadık Milli Çözüm ekibinin bu erişilmez merhaleye gelmesinin mimarı şüphesiz Üstad Ahmet Akgül Hocamızdır.
O’nun beyaz pirincin içerisindeki beyaz taşı görme feraseti, Kur’an’ın izinden zerre şaşmayışı ve Aziz Erbakan Hocamızın siyaset ve stratejisine olan tam vukufiyeti sonucunda yetişmiştir bu seçkin kadro.
Demiri, dağların bağrından söküp getiren, çelikleşmesi için ateşte eritip hazır hali aldıran ve kıvamında dövüp demiri çelik yapan (Yeni Bir Dünya için gerekli kadroyu hazırlayan) Üstaddır Ahmet Akgül Hocamız.
Yeryüzünün bu eşsiz kadrosu/Milli Çözüm erbab’ları da bilir ki; Üstad Ahmet Akgül Hocamız milyonların başındaki 1dir.
Yolunda yorulmadan, sadakatle yürüyenlerden, şaşırıp şımarıp nankörlüğe kaymayanlardan olmayı Cenab-ı Zülcelal Hazretleri cümlemize nasip etsin inşallah.
AMİİİNNN Ecmain!
Milli Çözümcü olmak emek, zahmet çekilerek olunacak birsey değildir. Amma çok büyük emek ve gayret çekilerek kalınır bu yolda, değil se freni patlamış yokuş aşağı giden kamyon misali yuvarlanır gidilir Allah muhafaza…
Allah bizlere verdiği bu büyük nimetin şükrünü tam manasıyla eda edebilmek mümkün değildir. Sadece dava Rabbimiz nankörlük ettirmesin yeterlidir işin özünde.
Milli Çözüm erleri öyle erlerdirki üstadımızdan dinlemiştik aklımızda kaldığı kadarıyla Bediüzzaman Hz.leri hakiki imanı elde eden kimse kainata meydan okur diye bir sözünü paylaşmıştı ve ilave etmişti gerçekten iman eden kimse zaten kainata meydan okur demişti. Bu misal üzerine Milli Çözüm erleride Elhamdülillah dünyaya meydan okuyan yiğitlerdir. Bu kendilerinin marifeti değil Hocalarının onların üzerindeki tezahürüdür.
Üstadım derdi olgunlaşmış görmektir derdi, kurtarmak istemektedir hepimizin ahiret yurdunu, hazırlamak istemektedir cennete bizleri Hocamızın yanına hepimizi…
Akıl bilim kıstaslı, hem Kur’an’dır mihveri
Esasları dip diri, el-hak Erbakan Piri
İlim ve irfan ehli, Ahmet Akgül rehberi
Her din ve kavme eşit, seçmez yabancı kuzen
Sistemler iflas etti, son umut Adil Düzen…
Hidayet en büyük, nimettir sana
Sakın şımarıp da,nankör olma ha
Hakikat yolunda ,çekilen cefa
Ruhuna esenlik,nefse ağırdır!..
Milli Çözüm nedir,kalbine duyur
Resul kardeşlerim,buyurduğudur
Sıdk ile cehd etsen,nasibin olur
Anlayıp ters giden,sonu kahırdır!..
El aman Ya Rabbi….
Bizi de kat Ya Rabb, kutlu yollara
Dost Halil’in misali, örnek kullara
İmtihan geçerek, ersek vuslata
İman ihlas ile versak yanına
Erişsek rüyete, varsak tadına…
Bizlere miili çözümü nasip buyuran mevlamiza sonsuz kere şükürler olsun,
Aziz Erbakan Hocamıza, Muhterem Ahmet Akgül üstadımıza ise üzerimizdeki hakları ve emekleri için minnettarız ve sonsuz teşekkürler ediyoruz.
Şimdi düşünelim misafir olduğumuz bir yerde önümüze tüm lezzetlerin bulunduğu bir sofra kurulmuş, bizde açız o sofradan yemeden orayı terk edermiyiz, yada terk edebilirmiyiz, işte bizlere sunulan maddi manevi açlığımızı gideren, Meali kerim sitedeki yazılar, şiir makale ve videolar,
Bunca nimet önümüzde dururken, hem bizleri , hem tüm insanlığı bu açlıktan kurtarmak için cehdu gayret gösteren, Üstadımızın nasihatlerine kör sağır olmayalım .
Sizi olgunlaşmış, görmek istemem
Suç mudur dostlarım, çok sitem etmem
Bu can tende iken, asla pes demem
Öz cevher var sizde, fıtrat fahrıdır!..
miili Çözüm sofrasını bizlere ikram eden Rabbımize sonsuz şükürler eder.
Üstadımıza ise sonsuz teşekkür ve minnettarlığımızı sunarız.
Sizi olgunlaşmış, görmek istemem
Suç mudur dostlarım, çok sitem etmem
Bu can tende iken, asla pes demem
Öz cevher var sizde, fıtrat fahrıdır!..3
Şanu şerefimiz, ahde vefalar
Gazze kıvranırken, ayıp sefalar
Bize imtihandır, derdü cefalar
Münafık zanneder, yastır kahırdır!..
İktidarı sarmış, Siyon korkusu
Çürümüş hep Milli, Görüş dokusu
Havaya bulaşan, ciğer kokusu
……..
İMTİHAN dolu dünyasın! Zalim zalimlikte yarışırken bizim hâk davamızda daha çok çalışmamız gerekirken tembellik asla yakışık almaz…Asla yılgınlık ve ümitsizliğe kapılmamalıyız…
Rabbimiz merhamet ve rahmet sahibi olduğuna göre zalimler mutlaka cezalarını hem bu dünyada hem ebedi ahiret hayatında yaşayacaklar…Peki biz ne yapıyoruz , biz ne kadar çalışıyoruz o da bizim sınavımızdır…İnsanlar açlıktan ölüyorken Rabbimiz bizlere Milli Çözüm nimeti nasip eylemişken biz bu nimetin kıymetini ne kadar biliyoruz…Evlatlarımıza çevremize ne kadar anlatıyoruz bu sorularla güne baslayıp günü bu sorularla bitiriyorsak bu bizim kurtuluş reçetemiz olur insaAllah…
Hayatı; onurlu, şuurlu ve huzurlu yaşamanın ve ahirette ise Cennete, Cemalullaha ulaşmanın yolunu, en güzel şekilde öğrendiğimiz ve anladığımız kapı Milli Çözüm kapısıdır. Milli Çözüm kurtuluşa ve “Adil Düzene” çağrıdır. Rabbim sorumluluklarımızı kuşanmayı, gayret ve titizlikle çalışmayı nasip eylesin. Milli Çözüm İstikametinden ayırmasın.
“Haksız bir davada ZİRVE olmaktansa, haklı bir davada ZERRE olmayı tercih ederim!”
Hakk davada kıtmir olmayı dünyada verilebilecek en büyük şeref sayanlara selam olsun…
Biz bu davaya koşarak gideriz
Koşarak ğidemessek yürüyerek gideriz
Yürüyerek ğidemessek sürünerek gideriz
Prof Dr Necmettin Erbakan.