YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
692070ce26868
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 4 8
Bugün : 22848
Dün : 45549
Bu ay : 875572
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45279393
IP'niz : 216.73.216.128

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

 

MİLLİ ÇÖZÜM DERGİSİ’NİN

DEPREM BÖLGESİNDEKİ HİZMETLERİ

          

06 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen ve 11 ilimizde büyük bir felakete neden olan deprem sonrası, necip milletimizin her ferdi gibi Milli Çözüm Dergisi olarak bizler de “duygusal değil duyarlı olma zamanı” şiarıyla hazırlıklara başladık. Hemen depremin ilk günü; Kahramanmaraş, Elbistan, Adıyaman, Hatay (Antakya) ve Gaziantep’e; gerek arama-kurtarma ve sağlık eğitimi almış mensuplarımızın enkaz çalışmalarına katılması, gerek hayatta kalan vatandaşlarımızın yarasına bir nebze olsa da merhem olacak ihtiyaçların karşılanması ve gerekse de mensuplarımızın yakın aile ve akrabalarının tahliye edilmesi çalışmaları için Bölge Başkanlıklarımız ve Hanım Komisyonlarımızdan müteşekkil gönüllüler yollara çıktı.

Adıyaman’a giden ekibimiz enkaz altında arama-kurtarma faaliyetlerine katılmış, Hatay Antakya’ya giden ekibimiz sağlık ve aşevi hizmetlerinde bulunmuş, Elbistan ve Kahramanmaraş’a giden ekibimiz ihtiyaç malzemelerini ulaştırma faaliyetlerinde bulunmuşlardır.

Gaziantep’e giden ekibimiz ise bölge halkına ulaştırılmak üzere kendi imkânlarıyla topladıkları yardım malzemelerini yanlarına almışlardı. Yolculuk esnasında Gaziantep’in gece -6 derecelere kadar düştüğünü öğrenmeleri üzerine, Niğde’de araçlarına 130 adet kadar battaniye ve bir miktar mont alarak bölgeye ulaşım sağladılar. Gaziantep’te parklarda ve sokaklarda kalan insanlar arasında gerçekten ihtiyaç sahibi olduklarına kanaat getirdikleri afetzedelere gerekli miktarda yardımlarını yapmışlardı. Fakat bölgede iletişim kurdukları bir iş adamının, “Gaziantep merkezinin, diğer deprem bölgelerine nispeten, depremden çok ciddi oranda etkilenmediği, Kahramanmaraş’a bağlı Pazarcık ilçesinin Narlı beldesinde depremden asıl etkilenen ve gerçekten bu malzemelere çok acil ihtiyaçları olan Alevi köyleri olduğunu” söylemesi üzerine, ekibimiz hemen o bölgeye ulaşım sağlamak için yola çıkmıştı. Bölgeye çok zor şartlarda varan ekibimiz, Alevi vatandaşlarımızın ağırlıklı yaşadığı köylere malzemelerin dağıtımını sağlamıştır. Daha sonra tekrar Gaziantep’e dönen ekibimiz, yakınlarını bölgeden tahliye ederken yaptıkları gözlem neticesinde; enkaz çalışmalarının, eğitimli arama-kurtarma ekiplerine bırakılması gerektiğini fakat hayatta kalan vatandaşlarımızın çok acil; barınma, ısınma, ilaç, hijyen (WC, duş vb.) ve gıda ihtiyaçlarının çok ivedi sağlanması, bu çalışmaların bir bütün, anahtar teslimi şeklinde yapılması ve devletimizin ilgili kurumlarıyla organize olarak planlı ve programlı bir şekilde gerçekleşmesi gerektiği kanaatine varmıştır. Bu kanaat üzerine Üstad Ahmet Akgül Hocamızın yönlendirmesi ve Milli Çözüm İstanbul Bölge Başkanlığı Danışmanı ve iş adamı Yalçın Gözübüyük’ün teklif ve büyük ölçüdeki katkılarıyla, Gaziantep-İslahiye ilçesinde tam donanımlı 100 çadırdan oluşacak Çadır Kent projesi için kolları sıvadık.

İslahiye Milli Çözüm Çadır Kent Projesi için çok hızlı bir şekilde aksiyon alınarak bölge halkımıza ulaşmak adına, ihtiyaç listelerimiz hazırlandı ve aynı gün siparişlerimiz verilerek çadır üretimleri başlatıldı. İstanbul, Gebze, İzmit ve Konya Bölge Başkanlıklarımızdan Kadın-Erkek toplam 24 kişilik bir ekip, mahalden de yaklaşık 10 kişilik bir destek ekibi kararlaştırılarak görev dağılımı yapıldı.

Bir yandan planlanan malzemeler tedarik edilirken diğer yandan İslahiye’de binalardan uzak ve güvenli bir bölge olan, Fevzi Çakmak Mahallesi Şehit Jandarma Er Erol Şahin Caddesi proje için uygun görüldü. Seçilen bölgenin Mahalle Muhtarı Mehmet Hanefi Özdemir ile istişare edilerek çadırların kurulacağı caddenin trafiğe kapatılması kararlaştırıldı. Akabinde Gaziantep Valisi Davut Gül Beyefendi ile iletişim kurularak projemizden bahsedildi ve seçtiğimiz caddenin bu projeye tahsis edilmesi, tüm süreçler için iletişim kuracağımız resmi bir görevli, İstanbul ve Gebze’de sipariş vermek istediğimiz fakat termin süresinin çok geç olmasından dolayı satın alamadığımız WC ve duş kabinlerinin mahalden temin edilmesini talep ettik. Sayın Valimiz, büyük bir özveriyle “ne gerekiyorsa tam destek verileceğini” bildirerek taleplerimizin yerine getirileceğini vurguladı. Çok geçmeden İslahiye 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı’nın içerisine konuşlandırılan İslahiye Deprem Koordinasyon Merkezi’ne görevlendirilen Batman Vali Yardımcısı Şükrü Alperen Göktaş bizleri arayarak, Gaziantep Valimizden talep ettiğimiz her desteğin verileceğini hatırlattı.

Tüm hazırlıklar tamamlanır tamamlanmaz 4 kişilik öncü bir ekip; arabalarla, akabinde 18 kişilik bir ekip ise İstanbul’dan Valilik izni alınarak uçakla yola çıktı.

Yola arabayla çıkan ekiplerimizden bir tanesinin hiç planda olmamasına rağmen son anda, bir tanıdığının tavsiyesi ve kendi uğraşı neticesinde aracı Kızılay sistemine kaydettirerek aracı giydirmesi ve tepe lambası taktırması; bu süreç boyunca çok büyük kolaylık sağlamasına vesile oldu. Araçla yola çıkan ekiplerimiz 16 Şubat 2023 sabahı bölgeye varır varmaz önce Çadır Kent alanında keşif yaptı, akabinde Fevzi Çakmak Mahallesi Muhtarı Mehmet Hanefi Özdemir’le iletişime geçerek birlikte İslahiye 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı’nın içerisine konuşlandırılan İslahiye Deprem Koordinasyon Merkezi’ne gitti. Burada Sn. Vali Yardımcımız Alperen Bey ile son istişare gerçekleştirildi ve Çadır Kent kurulum planlaması yapıldı.

Öncü ekibimiz Deprem Koordinasyon Bölgesi’nden ayrıldıktan sonra, İslahiye’nin tamamını gezerek afet sonrası şehrin genel durumunu, afetzedelerin yaşam şartlarını ve ihtiyaçlarını, bölgede çalışan askeri, resmi, sivil toplum örgütleri, dernekler ve gönüllülerin ortak çalışmalarını yakından inceleme fırsatı buldu ve gerekli notlar aldı. Bölgeye girer girmez öncelikle havadaki ağır koku ve un ufak olmuş enkazlar dikkat çekti. Bölgede arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları yapılıyordu. Enkazlarda ve sahanın birçok noktasında, canhıraş çalışan Kahraman Askerlerimiz, AFAD, KIZILAY, civar illerden gelen Arama Kurtarma Ekipleri ve gönüllü vatandaşlarımız vardı. Geç de olsa bölgeye AFAD ve Kızılay çadırlarının ulaştığı ve dağıtıma başlandığı göze çarptı. Hem afetzedelerle girilen diyaloglarda hem de resmi görevlilerle kurulan temaslarda ortak izlenim; bölgeye organizeli yardımın ulaşmasının 3. günün sonlarında başladığı ve en önemli olan; bölgenin güvenlik sorununun Kahraman Askerlerimizin sahaya inmesiyle sağlandığıydı.

Deprem sonrası 11. güne gelindiğinde dahi halen birçok afetzedenin barınacak çadır bulamadığı, yemek yardımlarına ise çoğu zaman ulaşamadığı gözlere çarpıyordu. Enkaza dönen binaların neredeyse tamamında kiriş olmadığı, 5-6 katlı binaların bile sadece kolonlar ve dökme briket duvarlar üzerinde yükseldiği, daha doğrusu yerle bir olduğu görülüyordu. Depremde çok ciddi hasar almalarına rağmen ama yıkılmayıp ayakta kalan binaların ise kirişli olduğu apaçık fark ediliyordu. Bölgede elektrik sadece belli güzergâhlarda sokak aydınlatmalarına ve çok az bir noktada meskenlere veriliyordu. Afetzedelerin neredeyse tamamında görülen psikolojik izlenim; bundan sonraki süreçte yaralarını nasıl saracakları, hayatlarını nasıl idame edecekleri, tekrar nasıl bir yaşam ve düzen inşa edecekleri kaygılarıydı. Bölgede toplamda 4 gün çalışmalarını aralıksız sürdüren koordinasyon ekibimizin çok şaşırtıcı birkaç tespiti daha vardı; çalışmalarda bir tane bile siyasi parti temsilcisine veya teşkilat mensubuna rastlanmamasıydı!? Ayrıca Gaziantep gibi kadim ve büyük bir şehrimizin Belediye imkân ve çalışanları; İslahiye bölgesinde hizmet ve desteklerini öylesine az hissettiriyordu ki, bu; ekiplerimizin dikkatinden kaçmıyordu…

17 Şubat sabahı tırlarımız ve uçakla ulaşım sağlayan ekiplerimiz Çadır Kent proje alanımıza vardı ve hummalı bir çalışma başlatıldı. Öncelikle tırlarla gelen malzemeler indirildi. Akabinde; bir ekip çadırların profil iskelelerini, bir ekip çadırların yan alın branda vidalamalarını, iki ekip çadır üstüne izolasyon amaçlı keçe ve branda germe işlerini, bir ekip çadırların hizalanması ve yere sabitlemelerini, bir ekip soba kurulumlarını, hanım komisyonlarımızdan oluşan bir ekip çadırların ihtiyaç malzemeleriyle donatılmasını ve bir ekip ise bölgede kurulan Koordinasyon Merkezleri ile sürekli irtibat halinde olacak şekilde görevlendirildi.

Ekiplerimizin bölgeye bu denli planlı varması ve hassasiyetli çalışması; başta Sn. Vali Yardımcımızın ve Deprem Koordinasyon Merkezi’ndeki görevli ve yetkili diğer sorumluların dikkatini çekmiş ve kendileri ekiplerimize Çadır Kent için gerekli her ne ihtiyaç olursa sonuna kadar yardımcı olacaklarını bildirmişlerdi. Çadırların kurulumu başlar başlamaz muhtar ile iletişime geçerek; öncelikle caddenin kenarında bulunan, mescit alanı olarak kararlaştırılan boş toprak ve taşlı arazinin kepçe ile tesviyesi, sonrasında silindir ile zeminin sıkılaştırılması sağlandı. Deprem Koordinasyon Merkezi’nden temin edilen 1 adet 7’li WC konteyner bölgeye geldi, önce konuşlandırılacak alan kepçe yardımıyla düzenlendi, sonrasında bir vinç yardımıyla yerine sabitlendi, akabinde Belediye ekipleri konteynır WC’nin kanalizasyon ve temiz su bağlantısını gerçekleştirdi.

Çadırların yer izolasyonu için Sn. Vali Yardımcımızdan talepte bulunuldu ve kendileri Pınarbaşı İlkokulu’nda depolandığını ve oradaki sorumlu kişiyi arayarak ekiplerimizin geleceğini ve istenildiği miktarda alım yapılabileceğini söylemesi üzerine, Koordinasyon ekibimiz okula giderek izolasyon matlarını temin etti. Deprem Koordinasyon Merkezi’nden temin edilen 1 adet 120 m2’lik askeri çadırın kurulumu için Burdur İlinden gelen kalabalık bir öğretmen ekibi kurulum sağlamak üzere bölgeye akşam saatlerinde geldi ve zifiri karanlıkta o dev çadırı araba farlarının ışıkları altında kurdu. Öğretmen ekibinin başındaki sorumlu kişi ekiplerimize; “Eğer bu çadırı temin etmekte bir saat kadar daha gecikseydiniz kurulum gerçekleşemeyecekti, çünkü an itibariyle görevlendirmemiz sona erdi ve Burdur’a asli görevlerimizin başına geçmek için yola çıkıyoruz” dedi.

İkinci gün sabah erken saatlerinde ekiplerimiz kuruluma kaldıkları yerden devam etmeye başladı. Ekiplerimizin mahal bölgesinden tanıdığı yardımsever biri, Çadır Kente iki adet tekli WC getirdi ve kurulumları planlandı. Yanımızda götürdüğümüz battaniyeler, bölgenin hava şartlarına göre yetersiz kaldı ve çadırlar için battaniye ihtiyacı ortaya çıktı. Koordinasyondan sorumlu ekiplerimiz battaniye temini için Sn. Vali Yardımcımızın yanına doğru yola çıkacağı esnada bölgeye bir minibüs yaklaştı ve battaniye ve yorgan ihtiyacı olup olmadığını sordu. Gelen gönüllü arkadaşlar yanlarında olan toplam 80 adet kadar battaniye ve yorganı teslim edip ayrıldılar. Geri kalan 160 adet battaniye ihtiyacı için Koordinasyon Merkezi’ne giden ekibimize Sn. Vali Yardımcımız ve yetkili diğer kişiler; “Ne kadar ihtiyacınız var ise alabilirsiniz, araç tek seferde yeterli battaniyeyi alamayacağı için birkaç sefer yaptıktan sonra toplam adeti bildirip tutanağı tek seferde tutacaklarını” bildirdi. Battaniyelerin temin edildiği günün ertesinde tekrar başka bir ihtiyaç için ilgili hangara gidildi ve neredeyse tek bir battaniyenin bile kalmadığı görüldü.

Çadırları hizalamadan ve yere sabitlemeden sorumlu ekibimiz, yanlarında götürdükleri sabitleme demirlerinin kurulan zemine uygulamasında çok zorlandı ve çözüm üretmek için bir arayış içine girdiği esnada, bir aracın alt kısmında bir adet ucu sivri lama parçası gördüler ve devamının olup olmadığını araştırırlarken; afetzede bir genç kendisinde hurdaya satmak üzere bu ucu sivri lamalardan bir koli kadar olduğunu ve tamamını bir bedel beklemeden verebileceğini söyledi ve ekibimize teslim etti.

Kurulumu tamamlanan çadırlara bir yandan afetzedeler yerleştirilmeye başlandı. Çadırların yakacak ihtiyacı için -ekiplerimiz yola çıkmadan- önce, İslahiye’de kömür ve odun satışı yapan bir tanıdıklarının deposu olduğunu ve Çadır Kent’in yakacak ihtiyacını oradan karşılayacaklarını planlamışlardı. Fakat odun temin etmek için depoya gidildiği esnada deponun tamamen yağmalandığı fark edildi. İkinci günün sonuna gelinmiş ve hava soğumaya başlamıştı. Çadır Kent’e ilk olarak yerleştirilen yaşlı bir amcamız ve teyzemiz ekiplerimizin gece üşümemesi için “yıkılmak üzere olan evlerinde, birkaç torba kömür olduğunu ve istenilirse onu getirebileceklerini” teklif etmişlerdi. Koordinasyon ekiplerimiz tekrardan Deprem Koordinasyon Merkezi’ne gittiler ve oradan odun temini sağladılar, fakat yanlarındaki araç taşımaya uygun olmadığı için Çadır Kent’e geri gelerek afetzedelerden birinin depremde hasar gören kamyonetiyle tekrar bölgeye gidilerek, birkaç gece çadırların ihtiyacını giderecek miktarda odun temin ettiler. O gece geç saatlere kadar çadırların kurulumu ve bir yandan yerleştirilmesi devam etti.

Üçüncü gün sabahı kurulum ve ailelerin yerleştirilmesindeki son eksikler tamamlanmak üzere işe başlandı. Bir yandan Çadır Kent’teki çadırların büyük bir kısmı afetzedelerin hizmetine açılıyor ve barınma ihtiyaçları gideriliyordu, fakat artık başka bir ana ihtiyaç olan beslenmenin eksikliği iyice ortaya çıkıyordu. Ekibimiz yanlarında götürdükleri tüm gıdayı çadırlara ikram etti ama yaklaşık 700 kişinin barınacağı bu bölgede kalıcı bir çözüme ihtiyaç vardı. Koordinasyondan sorumlu ekiplerimiz sabah erken saatlerde Deprem Koordinasyon Merkezi’ne gitti. Öncelikle Çadır Kent’te gelinen nokta hakkında detaylı bilgi verildi ve beslenme ihtiyacının çok acil bir şekilde çözülmesi için yardım istedi. Ve bizi bölgede 5000 kişiye yemek dağıtımı yapan bir iş adamına yönlendirdiler. Kendisiyle buluştuğumuzda bize yardım edebileceğini ancak erzak temin edebilirsek pişirip dağıtımını yapabileceğini söyledi. Bunun üzerine “erzak teminini nasıl sağlarız?” diye Koordinasyon Merkezi’ne gittik ve Sn. Vali Yardımcımız o esnada sahada görevdeydi, kendilerine Koordinasyon Merkezi’nde depolardan sorumlu olan Burdur İl Sağlık Müdürlüğü’nden atanan Mehmet Bey, telefonla ulaşarak süreci anlattı ve o da beslenme ihtiyacının organizasyonundan İslahiye Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan ikinci bir (Gıda ve İlaç) Deprem Koordinasyon Merkezi’nin olduğu, sorumlu kişi olarak Valilerimizden Sn. Fatih Bey’in başında olduğu ve çözüm için ziyaret edilmesi gerektiğini söyledi. Kendilerine ekiplerimizin ziyarete gideceği bilgisi hemen verildi ve yola çıkıldı. Ekibimiz Sn. Valimiz Fatih Bey’e projemizi ve ihtiyaçlarımızı anlattıktan sonra kendileri; “Erzak tedariki ile çözüm zor olur, ben sizi yemek dağıtım işinden sorumlu ve Kızılay koordinasyonunda görevli olan Valimiz Sn. İbrahim Bey’e yönlendireyim” deyip, hemen kendileriyle iletişime geçti ve ekiplerimize Kızılay İslahiye Koordinasyon Sorumlusu olan Murat Demir’le iletişim kurulmasını sağladı. Ekiplerimiz teşekkürlerini ve dualarını ilettikten sonra o koordinasyon merkezinden ayrıldı. Yolda İslahiye Kızılay Koordinasyon Sorumlusu Murat Demir Bey telefonla arandı, Çadır Kent hakkında genel bilgi verildikten sonra kendileri öncelikle şaşkınlıklarını bildirdi. Çünkü afetin ilk günlerinden itibaren sahada canhıraş görevlerini ifa ettiklerini, kurulum yapılan bölge Kaymakamlık binasına çok yakın bir yer olmasından kaynaklı o bölgeye daha da hâkim olduğunu fakat hiç fark etmediğini ve hemen bölgeye intikal edeceklerini söyledi.

Koordinasyon ekibimiz Çadır Kent’e geri döndü ve Murat Bey’in gelmesini beklerken bu arada bölgeye kurdukları 120 m2’lik askeri çadırı Mescit olarak faaliyete geçirmek için birkaç sokak ötede olan ve depremde ağır hasar gören Sanayi Cami’nin imamı Bilal Hoca’ya ulaştı. Hocamız caminin yıkılmak üzere olduğu için girmekte tereddüt ettiyse de, ekiplerimiz kendileriyle birlikte camiden; ayakkabılık, kitaplık, ses sistemi, elektrikli ısıtıcılar, süpürge, sandalye, imam malzemeleri vs. gibi alınması gereken eşyaları toplayarak, afetzedelerden birine ait olan bir kamyonetle Mescit Çadırına getirdi ve yerleştirilmesini sağladı. Ekibimizin yanlarında götürdükleri 10 adet kadar Üstad Ahmet Akgül Hocamızın hazırladığı Meal-i Kerim’imiz de mescide bırakıldı ve afetzedelerin istifadelerine sunuldu.

Çadır Kent’e Kızılay sorumlusu Murat Bey geldi, öncelikle kendileri bölgede böylesine kapsamlı ve organizasyonlu bir projeyi hayata bu kadar kısa süre içinde geçirdikleri için ekiplerimize teşekkürlerini, hayır dualarını ve şaşkınlıklarını bildirdi. Koordinasyon ekiplerimiz ile bölgenin tamamını gezdikten sonra, oradaki beslenme ihtiyacının giderilmesi için çok acil bir şekilde gönüllü bir hayırsever ile irtibat kuracağını ve Kızılay koordinasyonunda bölgeye günde 2 öğün sıcak yemek temini için elinden geleni yapacağını bildirdi. Bu esnada kendisi ekiplerimize; “Koordinasyon bölgesine hayırsever vatandaşlarımızdan gelen yardım kolilerini eşleme yaparken, kolilerin birinde bir avuç nakit para buldum, bu parayı günlerdir yanımda taşıyorum ve burada sizlerin tanıdığı ve bildiği ihtiyaç sahipleri var ise onlara üzerimdeki bu emaneti pay etmek isterim” dedi ve kendilerine en çok ihtiyaç sahibi görünen 3 aile gösterilerek Murat Bey’in üzerindeki emanetleri ihtiyaç sahiplerine teslim etmesi sağlandı. Murat Bey, bir hayırsever koordine etmek için tam bölgeden ayrılacakken, “Aslında buraya çok yakın konumda Belediye’ye ait bir yemek dağıtım noktamız var, bildiğim kadarıyla oraya gönderilen yemekte 700 kişilik fazla vardı, hemen orayla bir iletişime geçeyim ve halen yemek fazla geliyorsa siz o yemeği her gün iki defa oradan kendi imkânlarınızla alıp, Çadır Kent’te afetzedelere dağıtabilirsiniz” dedi. Yemek dağıtım bölgesinden gelen olumlu haber üzerine, Murat Bey koordinasyon ekibimizle oradaki ilgili arkadaşlar arasında iletişim kurdu ve ekibimizi o bölgeye yönlendirdi. Koordinasyon ekibimiz; her gün iki defa Yemek Dağıtım Bölgesi’nden arabayla gidip yemek getirip ve Çadır Kentte dağıtımını sağlamak üzere afetzedelerden bir sorumlu tayin etmek istedi; öncelikle teklifi hem aracının uygun olması hem de bölgede sevilen biri olmasından dolayı İslahiye eşrafından Şaban Demirel’e teklif götürdü ama kendileri bu işe mahalle eşrafından Hasan Bey’in daha uygun ve ihtiyacı olduğunu söyleyerek ona teklif etmemizi istedi. Ekibimiz bu sefer Hasan Bey’e aynı teklifi götürünce, kendisi afetzedelerden Mahalle Muhtarı Azası Abdurrahman Bey’in daha uygun ve ihtiyacı olduğunu söyleyerek onun tayin edilmesini istedi. Buna istinaden bu organizasyon işinin başına sorumlu olarak Abdurrahman Bey, yemek taşıma masraflarının karşılanması için belli bir maaş karşılığında tayin edildi ve o kişiyle birlikte Yemek Dağıtım Merkezi’ne ziyarete gidildi. Yemek Dağıtım Bölgesi’nde gerekli tüm prosedür tamamlanıp yemek organizasyon ve dağıtım işi kalıcı olarak hayata geçirildi ve ilk yemekleri, ekiplerimiz bölgeden ayrılmadan önce geldi ve dağıtımı sağlandı.

Çadır Kentte sürekli bir yakacak ihtiyacı olduğu için; Mahalle Muhtarımızın büyük gayretleriyle, Orman Bölge Müdürlüğü’yle koordinasyon ekibimiz iletişime geçti ve bölgeye ihtiyaç oranınca odun gönderilmesi sağlandı. Çadır Kent’te düzeni tam anlamıyla sağladıktan sonra, araçla dönecek 3 arkadaş hariç, uçakla gelen ekiplerimiz bölge halkıyla vedalaşarak İstanbul’a yola çıktı.

Koordinasyon ekibimizden araçla dönecek 3 arkadaş bölgeden ayrılmadan önce, başta Sn. Vali Yardımcımız Alperen Göktaş, Burdur İl Sağlık Müdürlüğü’nden görevlendirilen Mehmet Bey, Vali Özel Kaleminden Muhammed Bey, Binbaşı Ediz Bey ve diğer tüm yetkili ve görevlilere öncelikle Çadır Kent projesinde sona gelindiğini ve detaylı raporunu sunmak, Çadır Kent alanında tayin edilen sorumlu kişileri ve tutulan tutanakları iletmek ve en önemlisi teşekkür etmek, helallik istemek ve sonraki süreçleri için hayır dualarını iletmek üzere Deprem Koordinasyon Merkezi’ne gitti. Rapor verilirken alanda kurulan 120 m2’lik çadırın Mescit olarak belirlendiği ve Fevzi Çakmak Mahallesi’ne bağlı Sanayi Cami’sinden belli oranda ihtiyaç olan malzemelerin de getirilerek hizmete açıldığı söylenince; İl Sağlık Müdürlüğü’nden görevlendirilen Mehmet Bey hemen İslahiye Müftülüğü’nü aradı ve derhal kurulan mescide halı serilmesini, gerekli tüm ihtiyaçların acil bir şekilde giderilmesini ve Müftülük bünyesine kayıt alınmasını rica etti. Koordinasyon ekibimiz teşekkürlerini ve dualarını ileterek Deprem Koordinasyon Merkezi’nden ayrıldı. Çadır Kente gelir gelmez Müftülük tarafından birkaç araç ve yetkili kişilerin ziyareti gerçekleşti ve Mehmet Bey’in ricası hemen yerine getirildi. Koordinasyon ekibimiz Çadır Kent’teki afetzedelerimizle de helalleşerek araçla İstanbul’a doğru yola çıktı.

Ekibimiz henüz Nurdağı’na bile ulaşmamışken, yolda kendilerini Kızılay Koordinasyon Sorumlusu Murat Demir Bey aradı ve görevlerinin an itibarıyla sona erdiğini, bundan sonraki süreçte yetkili kılınan kişinin iletişim bilgilerini ve özellikle ziyarete gelerek vedalaşmak istediğini bildirdi ama ekibimiz bölgeden uzaklaştığı için telefon üzerinden helalleşerek vedalaşıldı.

Çadır Kent alanında, hem yerleştirilen afetzedelerin organizasyonunda hem de oluşacak ihtiyaçların tek bir kişi üzerinden koordine sağlanması açısından alana sorumlu kişi olarak Hasan Demirel uygun görüldü ve tayin edildi.

Hijyenin sağlanması ve olası salgın hastalıkların önüne geçmek amacıyla; her iki çadırın arasına 1 adet olmak üzere toplamda 50 adet büyük çöp kovası ve uzun süre yetecek çöp poşeti bırakıldı.

Çadır Kent’te ortak depolama alanına uzun süre yetecek WC, banyo, çöp kovaları gibi ortak alanların temizliği için gerekli tüm temizlik malzemeleri bırakıldı.

Yine ortak depolama alanına afetzedelerin ihtiyaçlarını uzun bir süre karşılayacak bebek bezi, yetişkin ve engelli bezi, kadın pedi, çocuk ve yetişkin ilaçları, karton bardak, tek kullanımlık tabak, çatal, kaşık, peçete, tuvalet kâğıdı vb. malzemeler bırakıldı.

Çadır Kent’teki yavrularımız için bol miktarda oyuncak dağıtılmak üzere, ortak depolama alanına bırakıldı.

Her bir çadırın içerisine 4 adet yatak, 1 adet soba, 8 adet battaniye, 4 adet yastık, 1 adet çaydanlık, 1 adet güğüm, çocukların okuyabileceği dini ve milli şuur kitapları, sıvı el sabunu, bulaşık deterjanı, kolonya, dezenfektan, oksijenli su, batikon, mum vb. malzemeler bırakıldı.

Ekibimiz kitap dağıtımı yaparken, Erbakan hakikatini dile getirdiği bir esnada, vicdanlı ve duyarlı bir üniversite öğrencisi gencin; “Ben Erbakan Hoca’yı çok merak ediyorum” demesi üzerine; “Erbakan Devrimi” ve “İnsanın Yozlaşması” kitapları hediye edildi.

Mahalle imamına ve ilgili gençlere Meal-i Kerim ve Milli Çözüm Dergisi sitemizin tanıtımı yapıldı.

Ayrıca, ekiplerimiz bölgeden ayrılır ayrılmaz İslahiye Müftülüğümüz; Mescit çadırının yanına 1 adet 120 m2’lik çadır daha kurulumu sağlamış ve o çadırı ise Diyanet “4-6 Yaş Kur’an Kursu ve Kreşi” olarak hizmete açmıştır.

Depremlerin şiddetiyle, Gaziantep’in İslahiye ilçesinde, Değirmencik ve İdilli mahalleleri arasındaki dağ yolunun bulunduğu alanda jeolojik hareketlenme nedeniyle yolun iki yakasındaki dağlardan biri yıkılmıştı. Yıkılan dağdan kopan kaya parçaları ise yolun diğer yakasındaki dağ ile birleştiği haberlere yansımıştı. Milli Çözüm Dergisi’ne Çadır Kent alanı olarak tahsis edilen yerin; işte bu iki dağın birleştiği alanın 2-3 km mesafede tam önüne konuşlandırıldığı sonradan fark edilmişti.

Milli Çözüm Dergisi olarak, tüm ihtiyaçları düşünülmüş izolasyonlu ve sobalı 100 adet çadır, 9 adet WC ve sözü alınmış 5 adet duş alanıyla, Kreş ve Mescid alanlarıyla, düzenli yakacak ve Kızılay’ın günlük 2 öğün yemek desteğiyle tüm acil ihtiyaçları sağlanmış bir yaşam alanı ve 100 ailelik bir Çadır Kent kurmanın ve insanımıza gönüllü hizmet etmenin huzur ve mutluluğuyla bölgeden ayrıldık.

Ayrılırken; böyle durumlarda yardım hizmetlerinin yaşam alanı sağlayacak bir bütün şeklinde planlanması ve hatta bu tarz organizasyonların tüm yardım ve sivil toplum kuruluşları ve milletimizin desteğiyle ama kesinlikle TSK önderliğinde ve organizesinde gerçekleşmesi gerektiğini bir kez daha anladık.

Ve “Devlet ve Ordu-Millet” ne demekmiş, bir kez daha anladık ve şükürler ettik…

Tüm yukarıda anlatılan süreçler; Milli Çözüm Dergisi olarak kendi imkân ve organizemizle ama Devletimizin güzide kuruluşlarının da desteğiyle gerçekleşmiştir. Tüm yardım kuruluşlarıyla olan irtibatlarımız, Milli Çözüm Dergisi ön-arka logolu yeleklerimiz üzerimizdeyken yapılmıştır.

Rabbimiz Devletimize ve Milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın, vefat edenlerimize rahmet ve şehadet, geride kalanlara ve depremzede vatandaşlarımıza sabırlar lütfeylesin. Âmin.

Bu çalışmalar esnasında bizlere destek veren;

• Gaziantep Valisi Davut Gül’e,

• Batman Vali Yardımcısı Şükrü Alperen Göktaş’a,

• TSK’nın Kahraman Askerlerimize,

• Kızılay Koordinasyon Sorumlusu Murat Demir’e,

• Burdur İl Sağlık Müdürlüğü’nden Mehmet Bey’e,

• Burdur Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Güzide Öğretmenlerine,

• İslahiye İlçe Müftülüğü’ne,

• Orman Müdürlüğü’ne,

• İslahiye Belediyesi Çalışanlarına,

• İslahiye Fevzi Çakmak Mahallesi Muhtarı Mehmet Hanefi Özdemir’e,

• Milli Çözüm İstanbul Bölge Başkanlığı Genel Danışmanı ve iş adamı Yalçın Gözübüyük’e ve Başarı Kimya AŞ çalışanlarına,

• Ve mahalde desteğini esirgemeyen Gaziantepli iş adamı Adem Demirel’e şükranlarımızı sunarız.

            

            

cadir kent en son

 

 

 

 

 

 

0 0 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Yakup GÖZÜBÜYÜK

Yakup GÖZÜBÜYÜK

Subscribe
Bildir
11 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Emeği geçen herkesten Allah razı olsun
Yardım kuruluşu olmamasına rağmen yaşanan felakete hem manevi dualarını,hemde maddi imkanlarını kullanarak yüzlerce kişinin dışarda kalmaması için,Tarihimizde olduğu gibi gittikleri yere aşevi,mescit,hamam,kılık kıyafet hatta çocukları bile unutmadan onlara oyuncak eldiven temini için canla başla çalışıp mücadele eden herkesten Allah razı olsun.
Yardımları olan bütün resmî kurum yetkililerinede ayrı ayrı teşekkür ediyor,Görevlerinde başarılar dileriz

Milli Çözüm Dergisi, HİZMET NASIL OLMALININ cevabını bizatihi göstererek herkese emsal teşkil eden bu gayret ve çabasını yürekten kutluyorum. İyi ki varsınız.
Öncelikle deprem yaşanan 11 şehrimizin hayatta kalan değerli vatandaşlarımıza Geçmiş olsun dileklerimizi ve hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbimizden böylesi bir afetin bir daha yaşanmaması konusunda dua ve temennide bulunuyoruz.

Siyasi iktidarın 22 yıllık tahribatlarından biri olan halkımızı kutuplaştırıcı hamlelerinin bir depremle nasıl etkisiz kılındığını Milli Birlik ve dirliğin en üst seviyede gördüğümüz insanlarımızı hem kutluyorum hem de bu afetten gerekli dersleri hep beraber çıkarmamız gerekiyor.

Hassaten Milli Çözüm Dergisi’nin deprem bölgesindeki bu üstün özverili hizmetini hemde tam ve noksanı veya fazlası olmayacak şekildeki ÇADIRKENTİNİ – GÜNLÜK YEMEK HİZMETİNİ – MOBİL WC VE BANYO HİZMETLERİNİ – BÜYÜK ÇADIR MESCİT HİZMETİNİ yürekten kutluyorum…

İNSANLARIN EN HAYIRLISI (ONLARIN) İNSANLARA EN FAYDASI OLANIDIR.
Bismillahirrahmanirrahim

Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden (kapasitesinden) başkasını yüklemez. (Herkesin) Kazandığı (iyilikler) lehine, kazandırdıkları (veya sebep oldukları kötülükler ile, kendisine haksız şekilde kazandırılan şeyler ise) kendi aleyhinedir. “Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya (bu Kur’an’a, akla ve vicdana dayanarak vardığımız kararlarda ve içtihatlarımızda hataen) yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutarak azarlayıp cezalandırma! Rabbimiz; (hadlerini aştıkları ve azıp şımardıkları için) bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır (sorumluluklar) yükleyip (bizi bunaltma!) Rabbimiz, kendisine güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma! Bizi affet. Bizi bağışla. Bizi esirgeyip acı! Sen bizim Mevlâ’mızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et. (Nusret ve muvaffakiyet verip zafere eriştir. Amin.)” Bakara suresi 286

Allah için O’nun uğrunda (ve O’nun rızasına uygun tarzda) hakkıyla cihad edin! O sizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük yüklememiştir, atanız İbrahim’in dini(nde olduğu gibi). O (Allah) bundan daha önce de, bunda (Kur’an’da) da sizi “Müslümanlar” olarak isimlendirdi ki; Resul (Hz. Muhammed Aleyhisselam) sizin üzerinize şahit (örnek ve rehber) olsun, siz de insanlar üzerine şahitler (örnek mü’minler) olasınız diye. Artık dosdoğru namazı kılın, zekâtı verin ve Allah’a (Kur’an’a) sıkıca sarılın ki, O sizin Mevlâ’nızdır, (sahibiniz ve sığınağınızdır.) O ne güzel (ve mükemmel bir) Mevlâ(dır) ve ne güzel (ve mükemmel bir) Yardımcı(dır. Zafere ve başarılı neticeye ulaştırıcıdır… Ah bir bilseniz!..) Hacc suresi 78

Ey iman edenler! Eğer siz (cihad ederek) Allah’a (dinine) yardım ederseniz, Allah da size yardım edip (zafere ulaştıracaktır. Dünyada izzet ve hürriyete, ahirette ise cennete ulaşıncaya kadar sizi hidayet üzerinde devamlı kılıp) ayaklarınızı sabit ve sağlam tutacaktır. Muhammed süresi 7

Andolsun, Biz Senden önce birçok peygamberi kendi kavimlerine gönderdik de, onlara apaçık belgeler getirdiler (ama onlar buna rağmen inkâr edip azgınlaştılar); böylece Biz de suçlu günahkârlardan intikam aldık. İman edenlere yardım etmek (ve zafere eriştirmek) ise, Bizim üzerimize Hakk olmuş (bir va’ad)tır. (Mücahit ve müstakim mü’minlere nusret ve galibiyet vermek, Allah’ın izzet ve inayetinin şanıdır.) Rum suresi 47

Hatırlayın ki, o vakit siz Rabbinizden yardım dilemiştiniz de, O da hemen, “Ben peş peşe (inen) bin melek ile size yardım edeceğim” diyerek duanıza icabet etmişti.
(Aslında) Allah bunu, sadece bir müjde olması ve kalplerinizin tatmin bulması için yapmıştı; (yoksa) Allah’ın katından başkasında nusret (zafer ve yardım) yoktur. Hiç şüphesiz Allah Üstün ve Güçlü olandır, Hüküm ve Hikmet sahibidir. Enfal suresi 9-10

Elbette onlar; mutlaka kendilerine yardım edilecek (nusret verilecek ve zafere eriştirilecekler)dir.
Ve hiç şüphesiz; Bizim askerlerimiz (ve desteklediklerimiz) galip gelecek (zalimlerin ve kâfirlerin düzenlerini devirecek)lerdir. Sâffât suresi 172-173

(İnsanın) Onun önünden ve arkasından (devamlı) izleyenleri (ve takipçi melekleri) vardır. Onu Allah’ın emriyle (sürekli) gözetip korumaktadırlar. Bir millet kendi durumlarını değiştirmedikçe Allah onların durumlarını değiştirip bozmayacaktır. Allah da bir kavme (İslam’dan ve insanlıktan uzaklaştıkları için ceza olarak bela ve musibetler gönderip çeşitli) sıkıntı ve kötülükler diledi mi, artık onu önleyecek ve geri çevirecek (bir güç) de yoktur (bulunmayacaktır). Onların Allah’tan başka velileri (ve sahipleri de) yoktur (çıkmayacaktır).Ra’d suresi 11

Mü’minlerden (Hakkın hâkimiyetini ve zulüm düzeninin değişmesini samimiyetle istemek şartıyla, bazı mazeretleri sebebiyle cihada katılamayanlar hariç) bir özürü olmaksızın (evinde ve iş yerinde, ibadet, ticaret ve diğer dini gayretler bahanesiyle) durup oturanlarla; Allah yolunda, (adalet nizamı kurulsun ve insanlar huzura kavuşsun amacıyla) mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler, asla müsavi (eşit) değildir (bir tutulmayacaktır). Allah, malları ve canları ile (ülkesinde ve yeryüzünde Hakk hâkim olsun diye Kendi yolunda) cehdü gayret edenleri, yerinde oturanlara nazaran, derece bakımından çok daha faziletli kılmıştır. Gerçi Allah (mü’minlerin) hepsine güzellikler va’ad etmiştir; ancak Allah, mücahitleri, oturanlardan çok daha büyük ecirlerle üstün kılmıştır. (Meşru mazeretleri dışında, yapılan genel cihad çağrısına ve milli savunmaya katılmak ise farz-ı ayındır.) Nisâ suresi 95

Zaferi İhsan Eden Yalnız ve Yalnız Allah’tır

“Ümmetimden ilâhî yardımla desteklenen bir grup kıyâmete kadar mutlakâ bulunacaktır.”
Tirmizî, Fiten 27; İbn Mâce, Mukaddime 1; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 436
«İnsanların en hayırlısı, (onların) insanlara en faydalı olanıdır!» (Taberânî, Mecmau’l-Evsât, VI, 58) hadîs-i şerîfinin sırrına erebilmektir.

Rabbim bir daha böyle acılar yaşatmasın AMİN
Rabbim bizleri bu şuurla nusretine ulaştırsın İNŞAALLAH

Ordu – Millet el ele
28 şubat, ergenekon, balyoz, 15 temmuz…
Oynanan hiç bir oyun; milletimizin TSK ile sevgi bağını ve bütünlüğünü yok edemedi ve edemeyecektir.
Milli Çözüm Erbakan Hocanın çizgisinden en güzel şekilde yürümekte ve bir köprü vazifesi görmektedir.
İnşallah bu birlik ve beraberlik Armegeddon savaşında meyvesini zaferle verecektir.
Allah emeği geçen herkesten razı olsun.
Zafer inananlarındır ve zafer yakındır!

“Kal ile değil hal ile”
Eskilerimiz bizlere ders olacak nice kıymetli sözler söylemişlerdir. Bir işi yapmak noktasındaki samimiyetin anlaşılması için söz ile değil bizzat hareket geçme gerekliliğini, “kal ile değil hal ile” diyerek bizlere öğretmişlerdir. İşte Milli Çözüm, laf edebiyatı ile değil bizzat gayreti ile Aziz vatandaşlarımızın yardımına koşmuştur. Bu gayrete destek veren kıymetli devlet yetkililerini de saygı ve hürmetle anıyorum. İnşallah Adil Düzen günlerinde böyle gayretli devlet erkanının varlığı, yapılacak hayırlı işlerin başarılmasını kolaylaştıracaktır.

İşte bugün devletimizin tek ihtiyaç duyduğu bu inanç ve ciddiyet
Kısıtlı imkanlarına rağmen Milli Çözüm ekibinin hemen aksiyon alıp (deprem bölgesinin zorluklarına rağmen makalemizde geçen) hizmetleri deprem bölgesinde yürütmesi destanımsı bir başarıdır.
Bugün konteyner kurmak kolay. Fakat o gün (deprem zedelerin çoluğuyla çocuğuyla kaldırımda aç-açık geceledikleri, daha henüz iktidar hizmetlerinin ulaşmadığı bir zamanda) çadır kenti kurmak ve gerekli ihtiyaçlarını (çadır, wc, duş, temiz su, altyapı, yemek, mescit, ısınmayı) hem de kısıtlı imkanlarla sağlamak ve teşekkür dahi beklemeden yapmak; inanç, ekip, organize, gayret, bereket, fedakârlık, ciddiyet… ister.
İşte bugün devletimizin tek ihtiyaç duyduğu bu inanç ve ciddiyet.

Desteklerinden Dolayi Yetkililere Çok Teşekkür Ederiz.İman Varsa İmkanda Vardır
Bu tür felaketlerin tekrar yaşanmaması niyazıyla tüm milletimize geçmiş olsun. Milli Çözüm duyarlı davranarak elinden gelen tüm imkanlarla olay bölgesine çok ivedi intikal etmiş ve özellikle koordinasyon nasıl yapılır hepimize göstermiştir. Zor zamanlarda Türk,Kürt,Alevi,Sünni demeden toplumu tamamını kucaklayan Adil Düzen bereketi ile hizmet gerçekleşmisdir.Allah emeği geçen kardeşlerimizden ebediyyen razı olsun.Ancak hükümet malesef koordine olamamış insanlara yardım imkan olmasına rağmen geç ulaşmış veya hiç ulasmamıştır.Milli Çözüm küçük bir örneğini gösterdiği bu şuurlu iradeyi inşaAllah yakın gelecekte tüm dünyada ve Türkiyede hakim olacak Aziz Erbakan Hocamızın başlattığı Muhterem Üstat Ahmet Akgül Hocamızın geliştirdiği Adil Düzene ve Milli Mütabakat hükümetine ihtiyaç vardır.

Milli Çözüm Duygusal Değil, Duyarlıdır!
Ah vah diyip sadece üzülmek duygusallıktır. Gereğini yapmak, aksiyon alıp yaraya merhem olmak duyarlılıktır. Milli Çözüm toplumun her sorununa çözüm sunduğu ve çözüm olduğu gibi bu büyük felakette de gereğini yaparak bu necip milletin yaralarını sarmaya gayret etmiştir. Tebrikler Milli Çözüm. İyi ki varsınız.

Rabbimiz Devletimize ve Milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın. Rabbim bizlere hukukun, adaletin ve denetimin olduğu bir Türkiye’yi kurmayı nasip etsin.

Acilen milli mutabakat hükümeti kurulmalı
Bir dış proje ile gelen,Akp hükümeti 20 yıldır anlata anlata bitiremedikleri, bu halkın parasını çarçur edip gömdükleri o betonlar gitti ve altında milyonlarca insan kaldı. Yaşadığımız doğal bir afetti ama bu afeti felakete çeviren sadece para hırsıyla ülkemizi “beton ekonomisine” mahkum ettiler.

Usulsüz ihalelerle, yandaşlara peşkeş çektirerek yapılan yollar, havaalanları, binalar çökmüştür ama düzeninin kendisi de çökmüştür. AKP’nin kurduğu Saray Rejimi çökmüştür.

Çadır Kent
Rabbimiz Devletimize ve Milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın, vefat edenlerimize rahmet ve şehadet, geride kalanlara ve depremzede vatandaşlarımıza sabırlar lütfeylesin. Âmin.

Emeği geçen Milli Çözüm Ekibimizden ve herkesten tekrar Allah razı olsun .

Yüreği Büyük Milli Çözüm…
Milli Çözüm’ün olaylara sadece Milli, İnsani ve İslami çözüm üretmediğini; aynı zamanda fiilen de örnek olarak nasıl çözüm ürettiğini göstermişsiniz. Allah emeği geçen herkesten razı olsun…

Bölgeyi bilen bir vatandaş olarak şunu söylemek istiyorum;

Bölgeye Necip Milletimiz akın akın yardım gönderdi, Allah hepsinden razı olsun, ama malesef Hükümet “organize olmak” konusunda sınıfta kaldı ve yardımların çoğu doğru ve zamanında ulaştırılamadı ta ki Kahraman Ordumuz olaya el atana kadar. Anlaşılan Milli Çözüm bu ince nüansı farketmiş olacak ki anahtar teslim bir proje üretmiş ve uygulamış.

Tebrik ederim…
Rabbimiz bir daha böyle büyük acılar yaşatmasın bu necip millete…

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
11
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...