YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
664a02754cac8
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 7 6 9 9
Bugün : 14151
Dün : 23538
Bu ay : 399588
Geçen ay : 737322
Toplam : 23915874
IP'niz : 18.191.128.22

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

ŞEYTANIN DİNİ VE GİZLİ YÖNTEMLERİ

4.8 24 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Ahmet AKGÜL

Ahmet AKGÜL

Yorumu Takip Et
Bildir
guest
13 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
zaimaa

Şeytanın Hileleri: Ne kötüdür, insanı, nefsine düşman, kendine ayan eder.

Zamandan ve mekandan münezzeh Allah’ım. Şeytan da her an vesvesesiyle yanımızda! Şeytan sinsidir uyumaz.

Kurtulmanın en etkili çaresi, bir mürşidi kamilin terbiyesine girmekte.

Allah (C.C.) tüm inananlarını hidayetten ayırıp, delalete düşürmesin.

Tüm inanmayanları da hidayetine celp etsin.

Hasan Ç.

Elbette, şeytanın tüm bu oyunları ancak iman etmeyenler üzerinde etkili olabilir. Yoksa Kur’an’ı kendilerine rehber edinen, takva ve tasavvuf terbiyesine girip nefsiyle mücadele eden kimseler için şeytanın sesi ile vicdanın sesi arasında çok açık ve net bir farklılık sezilir. Vicdan insana daima Kur’an ahlâkına uygun olan davranışları ilham etmektedir. Şeytan ise her ne kadar sinsice oyunların ardına gizlemeye çalışsa da daima Allah’ın razı olmayacağı bir ahlâka teşvik etmektedir. Dolayısıyla iman eden bir insan bu ikisi arasındaki farkı hemen görür, şeytanın etkisinden Allah’a sığınarak vicdanının sesine kulak verecektir. Ancak iman etmeyenler için böyle bir netlik söz konusu değildir. Bu nedenle şeytan bu kimseler üzerinde istediği gibi etkili olabilir.

A’raf 200
Eğer Sana şeytandan yana bir kışkırtma (vesvese veya iğva) gelirse, hemen Allah’a sığın. Çünkü O, (her şeyi) İşitendir, (hakkıyla) Bilendir. (Şeytani düşünceleri giderecektir.)

https://www.mealikerim.com/7/araf/200

A’raf 201
Gerçek şu ki müttakilere şeytan (tarafından ve tayfasın)dan bir vesvese ve tahrik dokunduğu vakit; (derhal Allah’ı) zikrederler (Kur’an’ın öğütlerini ve ölçülerini hatırlayıp gerçeği görürler) ve o zaman (iman ferasetiyle anında) basiret sahibi olarak (doğru yolu seçerler ve şeytanın vesvesesini defederler.)

https://www.mealikerim.com/7/araf/201

Gereği gibi davranma konusunda dirayetli davranmayı nasip eyle Allah’ım.

Son düzenleme 5 ay önce Hasan Ç. tarafından
Mus'ab Eryıldız

Bu güne kadar şeytana dair duyduğunuz her şeyi unutun ve bırakın.
En büyük düşmanımız ins ne cin şeytanı tanımak ve hile dolu sesini ve girişimlerini fark etmek ve korunmak için Üstad Ahmet Akgül Hocamızın “Kur’an’ın rehberliğinde” kaleme aldığı bu muhteşem makale okuyalım.

Mücahit Dinç

Rabbim, bizleri biran olsun nefsimizle baş başa bırakma.
Ömrümüz boyunca hakkı hak olarak görüp tabi olmayı, bâtılı bâtıl olarak görüp sakınmayı nasip eyle.
Ayaklarımızın Hakk davada sabit durması için bizlere sabır ihsan eyle. Amin

Osman Nuri

Şeytanın kullandığı yöntemler anlatılırken 4.maddede anlatılan şu yöntem oldukça ilginçti:


d- İnsanlara, yapacakları kötülüğü ispat edilemeyecek şekilde yaşamayı öğretmesi
Şeytanın, insanları kendi ahlâkına çağırmakta kullandığı sessiz dilin önemli prensiplerinden biri de “yapılan kötü davranışın ustalıkla gizlenmesi”dir. Şeytanın, etkisi altına aldığı kimselere öğrettiği bu gizli din, “ispat edilemezlik” ilkesine dayalı eylemlerle yaşanma prensibidir. Bu kimseler açık bir şekilde kötü ahlâk özellikleri göstermez, bunu çok ince detayların arasına gizlerler. Bu öyle sinsi bir sistemdir ki, bu gizli ve sessiz dil ile karşılarındaki insanlara hem ne demek istediklerini çok açık bir şekilde ifade etmiş olurlar, hem de karşı tarafın bu kötü tavırlarını deşifre edebileceği hiçbir delil vermezler.

Bu yöntemle bir yandan da, aynı şeytani ahlâkı yaşayan kimselerin birbirlerini kolaylıkla tanıyabilmeleri de sağlanabilmektedir. Kendi kullandıkları şeytani dilin tüm inceliklerini bilen bu kimseler, aynı alâmetleri başkalarında gördüklerinde bu kişilerin de kendileri gibi şeytanın etkisi altına girmiş olduklarını sezmektedir. Bu durumu bilmek ise onlara, bu kimselerin yanında şeytanın ahlâkını çekinmeden ve gizlenmeye gerek duymadan yaşayabilecekleri konusunda büyük bir cesaret vermektedir. Kendileriyle aynı ortak dili konuştuğunu bildikleri insanların yanında, diğer insanların yanında gizledikleri gerçek yüzlerini hiç çekinmeden ortaya koyabilmektedir.

“İspat edilmezlik ilkesi” kötülüğün sessiz dilini konuşan kimselerin vicdanlarını örtebilme amacına da hizmet etmektedir. Şeytan bu dili öğrettiği insanlara, kötülüğe açıktan açığa yanaşmamalarının toplum nazarında güzel ahlâklı ve iyi bir insan olmaları için yeterli olduğu fikrini öğütlemektedir. Bu nedenle sessiz dili konuşan kimi insanlar, vicdanlarını örterek, kötü bir ahlâk göstermelerini hiç önemsemeden şeytani dilin sinsi yöntemlerini uygulamaya devam etmektedir. Çevrelerindeki insanların, ince detaylara dayandırdıkları kötü ahlâklarını kendilerine ispat edememeleri de, yine onları daha ahlâksız ve acımasız gizli davranışlara yönlendirmektedir.


İşte bu vb. Hakikatleri görebilmek duyabilmek okuyabilmek için MİLLİ ÇÖZÜM’Ü TAKİP ETMEK şarttır. Başka yerlerde bu hakikatlere ulaşmak mümkün değildir…

Son düzenleme 5 ay önce Osman Nuri tarafından
Ömer Ali

İNSANLAR VE KARAKTER YAPILARI 
1-ŞEYTAN NEFİS TAŞIYANLAR 
Şeytanlaşmış insanlar bunlar münafık,zulümkarlık,hilekarlık,nemelazımcılık vicdansızlık özellikli siyonist çete reisleri bu takımdandır.
2-ŞARLATAN NEFİS TAŞIYANLAR 
İşbirlikçi özellikle İslam ülkelerindeki bütün yöneticiler hain hükümetler bu kapsamdadır.
3-YOLDAŞ NEFİS SAHİPLERİ 
Bakanlar bürokrasi kiralık yandaş ve yorumcu ekibi bunlar arasındadır.
4-YANDAŞ NEFİS SAHİPLERİ 
Şuuursuzca tarafgirlik yapan halk kesimleri bu karakteri taşımaktadır.
5-HAYVANİ NEFİS SAHİPLERİ 
Gündüz otlak gece yatak sürüleriMidesinden ve zevkinden başka bir şey düşünmeyen kalabalıklardır.
6-ŞUUUR VE HUZUR SAHİBİ OLAN OLGUN NEFİS TAŞIYANLAR 
Bunlar muttaki ve mücahit kimselerdirki şuurlu ve huzurlu insanlardır
7- SORUMLULUK VE ONUR SAHİBİ NEFİS TAŞIYANLAR 
Bu makama ulaşanlar vardır onlar halifetulllah sırrına erenler,Allahın temsilcisi Resullahın takipçisi ve Kuranın tatbikçisi olma şerefini kazananlardır.

Gülcan

Kur’an’ı kendilerine rehber edinen, takva ve tasavvuf terbiyesine girip nefsiyle mücadele eden kimseler için şeytanın sesi ile vicdanın sesi arasında çok açık ve net bir farklılık sezilir. Vicdan insana daima Kur’an ahlâkına uygun olan davranışları ilham etmektedir. Şeytan ise her ne kadar sinsice oyunların ardına gizlemeye çalışsa da daima Allah’ın razı olmayacağı bir ahlâka teşvik etmektedir. Dolayısıyla iman eden bir insan bu ikisi arasındaki farkı hemen görür, şeytanın etkisinden Allah’a sığınarak vicdanının sesine kulak verecektir. Ancak iman etmeyenler için böyle bir netlik söz konusu değildir. Bu nedenle şeytan bu kimseler üzerinde istediği gibi etkili olabilir.

Necmiye

Hikmet ehli, insanoğlunun yeryüzüne gönderiliş amacını; bir terbiye ve tekâmül sonucu, asli doğasına yeniden ulaşma olarak değerlendirir. Dolayısıyla insanın, dünyaya gönderilmesi bir imtihan içindir; eğitim, ibadet ve mücadele ile olgunlaşmaya yönelmelidir.

1- Nefs-i Emmare: Kin, düşmanlık, yalancılık, nifak, isyan ve küfür üzere olma halidir. Bunlardan kurtulmak üzere insanın manevi bir seyr-ü seyahate girişmesi, nefsin, Kur’an’da belirtilen aşamaları gerçekleştirmesi gerekmektedir.

2- Nefs-i Levvame: Bütün kötülüklerden kaçınma yönünde bir duyarlılık ve pişmanlık halidir.

3. Nefs-i Mülhime: Kişiye iyiliklerin ilham olduğu, kötülüklerini terk edilmeye koyulduğu bir ahlâk mertebesidir.

4- Ardından, imani ve insani doygunluğa yetişip, Rabbiyle huzur bulmuş Mutmain Nefis düzeyine erişir.

5- Nihayet, Allah’ın her hükmünde ve takdirinde hikmet ve ibret arayıp teslimiyet gösteren, ibadet ve istikamet üzere Rıza makamına ulaşmış halde Nefs-i Raziyye makamına gelecektir.

6- Derken Marziyye makamında, Allah o kuldan razı olup seçmiş demektir.

7- Ve Nefs-i Kâmile, (olgun, huzurlu ve şuurlu nefis), Allah’ın halifesi olarak insanları irşatla şereflendirilmiştir. Bunlar toplumda gönüllü barış elçileri ve hakikat davetçileridir.

Uyarı: Bu kısa ve özlü testin sonuçları, kişilik ve karakterimizi aksettiren yaklaşık bir puanlama yerindedir, yani bizi tanıtan bir ayna gibidir. Asla aynaya bakmaktan çekinmemeli; kendimizi tanımaya, eksiklerimizi tamamlamaya ve aksiliklerimizden kurtulmaya gayret etmelidir.

Elvide

Vicdan rahmani,
Nefis şeytanidir.
İyilikleriniz sizi sevindiriyor, kötülükleriniz üzüyor ise mümin siniz.
Olgun insan duyarlı, laçka insan duygusaldır.duygusallık şeytan dandır. mümin her zaman Allah’ın huzurunda imiş gibi yaşar.
Bu da insanı hem olgunlaştıracak hemde huzura kavuşturacaktır.

Hüseyin Selman İsen

KÖTÜLÜĞÜN SESSİZ DİLİ; “ŞEYTAN” IN TILSIMLARI

1-Vicdanı etkisiz hale getirmek için bahaneler öne sürer,
2-İyiyi kötü, kötüyü iyi göstererek insanları aldatır,
3-Sinsice yöntemler kullanır ve insanları da sinsiliğe teşvik eder,
4-İnsanlara, yapacakları kötülüğü ispat edilemeyecek şekilde yaşamayı telkin eder,
5-İnsanlar üzerinde, onların fıtratlarını bozarak etkili olmaya yeltenir,
6-İnsanları, Allah’ın adını kullanarak kandırmaya çalışır,
7-İns ve cin şeytanları kullanarak insanlara yaklaşıverir…

Ali Çağıl.

Her an yaşadığımız ve karşı karşıya kaldığımız şeytanın tuzak ve vesveselerinden Allah’a sığınırız.
Önce şeytanın da senin iznin dışında hareket edemeyeceğine iman ediyoruz.
Rabbimiz bizi kendi yanlış düşünce ve davranışlarımızın sebep olduğu gadabından muhafaza buyur.
Ayetlerin ve hikmetli bu uyarılarını her an yaşamaktayız.
Rabbimiz doğruyla sarılmış yanlışları bazan ayırt da edemiyoruz. Lütfu inayetinle bu durumlardan bizi ancak sen koruyup kurtarırsın. Koru ve kurtar Ya Rabbi…
-Yarabbi bizi Kur’anın ve Resulünün uyarılarını duyan ve gereğini yerine getirme şuuru ve başarısını ver. Ve bizi davanda niyeti halis, azmi yüksek razı olduğun kullarına kat. Bizden Razı ol. Bizi şeytanın ve şeytanlaşmış insanların her türlü tehlikelerinden koru Allahım. Amin…
Senden yine Sana sığındık.

Fatma Mert Bişkin

Şeytan Nedir?;
Gözle görülmeyen fakat varlığı kesin olan, azgınlık ve kötülükte çok ileri giden, kibirli, âsi, insanları saptırmaya çalışan varlıktır şeytan!
Kur’ân-ı Kerîm’de ilk şeytandan İblîs diye söz edilir, İblîs, azmış ve Rabbinin buyruğuna isyan ederek sapıklığa düşmüş cinlerdendir.
Şeytan melekler ve cinler gibi duyu organlarıyla algılanamaz.Fakat varlığı Kur’ân-ı Kerîm ve sahih hadislerde kesin biçimde haber verilir.
Şeytan;ateşten yaratılmıştır. Hz. Âdem’in çamurdan, kendisinin ise ateşten yaratıldığı gerekçesiyle ondan üstün olduğunu iddia etmiş, Âdem’e secde etmekten kaçınmış, Allah’ın lânetine uğramış ve O’nun huzurundan kovulmuştur. Daha sonra Hz. Âdem ve eşi Havvâ’yı yanıltarak, onların cennetten çıkarılmalarına sebep olmuştur.
Yetinmemiş,şeytan ilk insandan bu yana bütün insanlara kötülükleri, küfür ve günahları süsleyip güzel göstermiş, insanları hak yoldan uzaklaştırmak için elinden geleni yapmış her türlü hileye basvurmuştur.
Allah’ın gösterdiği doğru yoldan uzaklaşmak,yasakları çiğnemek,yasakları çiğneyenlerle birlikte hareket etmek,onlara gönül vermek şeytana imkân ve fırsat vermek demektir.
Sapıklık ve azgınlıkta devam edenler, şeytanın kendilerini çepeçevre kuşatmasına, kendilerinin de şeytanın esiri olmalarına sebep olurlar.
Rabbimiz insanları şeytanın düşmanlığına,hile ve aldatmacalarına karşı uyarmıştır.
Şüphe yok ki şeytan bizim apaçık düşmanımızdır!.
Ve bu düşman gece gündüz;”
a- Vicdanlarımızı etkisiz hale getirmek için bahaneler öne sürerek…
b- İyiyi kötü, kötüyü iyi göstererek bizleri aldatıverek…
c- Sinsice yöntemler kullanıp ve bizleri de sinsiliğe teşvik ederek…
d- Bizlere, yapacağımız kötülüğü ispat edilemeyecek şekilde yaşamayı öğreterek..
e- Bizlerin fıtratlarını bozup etkili olmaya yeltenerek…
f- Bizleri Allah’ın adını kullanarak kandırmaya çalışarak…
g- İns ve cin şeytanları kullanarak bize yaklaşmaya çalışarak Rabbimizden uzaklaştırmaya hem dünyamızı hemde ahiretimizi boşa çıkarmaya çalışmaktadır.
Şeytanın görevi budur,inanan insanın görevi ise şeytana fırsat vermemektir.
Ya Rabbi bizler her nefesimizde kovulmuş şeytanın şerrinden Sana sığınırız…Bizleri rahmet ve merhametinle kuşat…
Elimizi dilimizi kalbimizi zihnimizi elinde tut ve biran bile şeytanın sızmasına müsade etme!..

Arzu Akdağ

“De ki: ‘İnsanların Rabbine sığınırım. İnsanların Malikine (ve Melikine, yani gerçek sahibine ve her insanın tüm hücrelerini ve organlarını her an yaratıp yönetenine avuç açıp yakarırım,) İnsanların İlahına (Rızası aranan, Kanun koyan, İbadete layık ve müstahak olan ve ancak Kendisinden Yardım umulan tek ve gerçek Mevlâ’sının hükmüne ve rahmetine sarılırım.)

Kalplere, sinsice (küfür ve kötülük tohumları ve) şüphe duyguları eken ve bunu sürekli tekrar eden vesvesecilerin şerrinden (sakınırım.) Ki o (pusuya yatıp, şeytani heves ve dürtüleri kışkırtmak üzere) insanların göğüslerine (gönüllerine) vesvese vermekte (zihinlerine şüphe ve fitne düşürmektedir, devamlı ve farklı şekilde içlerine kuşku ve kuruntu üflemektedir.) Gerek cinnlerden, gerekse insanlardan (olan her hannas’tan, yani; hem cinn olarak enerji boyutundaki, hem de insan suretindeki safsatacılardan; kalpleri İblisin karargâhı olmuş: Ahlâk fesatçısı, günah fetvacısı, münakaşa ve kavga fırsatçısı vesveseci şeytanlardan Allah’a sığınırım.)” (Nâs: 1-6)

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
13
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx