YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6635869de99b8
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 7 6 6 4
Bugün : 3981
Dün : 19529
Bu ay : 68893
Geçen ay : 737322
Toplam : 23585179
IP'niz : 18.223.172.224

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

 

Birkaç ay önce dergimize fakslanan "Marx'ı Keşfetmek" başlıklı bir yazı almıştık.

            Yahudi ve Mason TUSİAD'cı İshak Alaton'un: "Adam Simith öldü sanırım. Çözüm için, insanlığın Karl Marx'ı yeniden keşfetmesi mi gerekiyor?" sözlerinin, ulusalcı Marx'çılarımıza 23 Nisan bayramı sevinci yaşattığını anlamıştık. Niye saklayalım, gerçekten hayıflanmıştık. Yazık… Ey, ya Adam Simith'in, olmazsa Marx'ın veya Engels gibi çoğu Kabalist Yahudi kökenli ve cin fikirli Batılıların öğretilerine sığınıp kurtuluş arayanlar! Hani siz ulusalcıydınız? Yahu hiç milli ve yerli bir proje üretmek aklınıza gelmez mi?

            İshak Alaton, öyle gafil değil, bilinçli ve sinsi bir siyonistti.. Masonluğuyla iftihar eden ve Mason Localarını kapatan Atatürk'ten intikam alacaklarını söyleyen birisiydi..

            O bu sözleriyle, kapitalist sömürü sisteminden bunalan ve iyice belasını bulan toplumu, bu sefer yine kendi saltanatları sürsün diye, yine kendi adamları olan Karl Marx'ın komünizmini hatırlara getirip, Türkiye'nin milli ve İslami bir diriliş ve yönelişe kaymasını önlemek hevesindeydi. İshak Alaton masonu Eski CHP'li Vali Nevzat Tandoğan gibi: "Gerekirse bu ülkeye komünizmi de biz getiririz" zihniyetinin günümüzdeki temsilcisiydi. Zaten ATV'deki "hatırla sevgili" dizisi de, Marxizmi masum göstermeye, sağ-sol çatışmasını yeniden körüklemeye ve komünist devrimciliğe özendirmeye yönelik olduğu ve tam da uygun bir dönemde vizyona konduğu her halinden sırıtır gibiydi.

            İshak Alatonların ve Masonların bütün bu gelişmelerle ilgisi, araştırılmaya değerdi.

            Ama bizce boşuna bir gayretti.. Sadece Türkiye'yi değil, tüm dünya düzenini dönüştürecek milli bir değişim süreci artık son aşamasına gelmişti.

            Çünkü Erbakan Hoca'nın mükemmel teşbih ve tespitiyle:

            "Kapitalizm ve komünizm bir timsahın alt ve üst çenelerine benzemekteydi. Bu iki çenenin çarpışıyor gibi görünmesi, düşmanlıklarından değil, tuzaklarına düşen avlarını parçalayıp öğütmek ve asıl gövdeyi, yani, küresel Siyonist sömürü sermayesini beslemek içindi. Komünizmin iflasından ve ırkçı emperyalizmin tek kutuplu dünya hakimiyeti sevdasından sonra, komünizm çenesinin görevi AB'ye verilmişti.

            Şimdi gelelim, Kimdir, PKK'nın da ideali ve inancı, Abdullah Öcalan'ın da fikir babası olan bu Karl Marx?. Ve neydi, Rusya'da, Orta Asya Türk diyarında, Çin ve Uzakdoğu'da on milyonlarca mazlum insanın katledilmesiyle kurulan, ama toplumlara esaret ve sefaletten başka hiçbir şey veremediği için 60 yılını bile doldurmadan iflas edip yıkılan bu komünizm?..

            Sorusunun yanıtına….

            Karl Marx'ın Karışık Kimyası

            Marx, "sosyalizmin babası", sömürülen işçi sınıfının en büyük "koruyucusu", materyalizmin ateşli savunucusu, ama dinin de en büyük düşmanıydı. "Proleterlere sözde bir yeryüzü cenneti vaat ediyordu. İlk şartı ise: insanlarının din ahlakını tamamen bırakmalarını istiyordu. Bu konuda, aslında kapitalist Batı görüşüyle ortak bir noktada, "din dışı"lıkta birleşiyordu. Sosyal bilimci Karl Popper bile, Marx ile Eski Ahit (Tevrat) arasındaki paralellikten söz ediyordu. Marx son derece dindar bir Musevi aileden geliyordu, ama Musa'nın Tevrat'ına değil, Kabalist öğretilere inanıyor ve Hak Dinleri inkâr ediyordu. Yani komünizm, öyle çağdaş bir ideoloji olmayıp, ta Firavunlar döneminin zalim düzenini hatırlatıyordu. Marx'ın geçmişine baktığımızda bu tezleri doğrulayacak bilgiler ortaya çıkıyordu:

            "Marx, Batı Prusya'da Yahudi bir ailenin oğlu olarak doğmuştur. Babası Heinrich'in esas adı Hirchel Ha-levi ve bir Talmud öğrencisi, dedesi ise haham. Marx'ın yazdığı ilk makale Yahudi sorunlarıyla ilgili. Marx'ın ailesi birkaç nesildir Talmud öğrencisi, Hirchel'in erkek kardeşi Truer'in başhahamı, Heinrich Marx, Hanrietta Pressburg adında Nijmegen'li bir hahamın Macar kökenli kızıyla evleniyor."8

Ancak ne ilginçtir ki Yahudi inancını reddeden Marx, bu inancın içindeki dejenere bir öğretiden, yani Kabala öğretisinden etkileniyordu:

            "Marx'ın yabancılaşma ve özgürlük teorileri sürgünden bir dönüş gibi, Lurianic Kabala gibi anlaşılmalıdır. Fishman, Marx'ın sosyal gerçek anlayışında Yahudiliğe dayalı bir yan bulduğunu ortaya koydu."9

            Hz. Musa'nın Yahudi dinini reddeden ve Firavunun Hocaları Kabalistlerin yoluna giren Marx, koyu bir din düşmanı oluyordu. Olayın bir de "metafizik" boyutu vardı. Kabala'dan esinlenen Marx'ın, bunun sonucu olarak "satanizm" (şeytana tapınma) ile de ilginç bağlantıları tespit ediliyordu:

            "Gençlik dönemlerinde, Berlin Üniversitesi'nde Karl Heinrich Marx, kin duygusunu depreştiren çok tehlikeli törensel bir tür satanizme ilgi gösterdi. O günden sonra yazdığı şiirleri 'Oulanem'e adadı. 'Oulanem' şeytan için kullanılan mistik bir isimdi."10

            Marx'ın karanlık yönleri bunlarla sınırlı değildir. Sosyalizm-kapitalizm birlikteliğinin ilk örneği belki de Marx"tır. Çünkü, garip ama gerçek, ateşli burjuvazi düşmanı Karl Marx, İngiltere'nin en büyük "burjuva"sı Yahudi banker Rothschild ve benzeri kişilerle ilişki içindeydi.

            "Marx'ın ekonomik görüşleri City of London'daki banka kuruluşlarının ve özellikle The House of Rothschild (Rothschild Bankası)'in görüşleri ile tamamen uyumlu idi, Karl Marx'ın Moskova'da değil, Londra'da ortaya çıkmış olmasının bir rastlantı olmaması gibi. Rothschildlar tarafından, Çar'ın Avrupa ve New York bankalarında bulunan 1 milyon dolarının getirilmesinin Bolşeviklerin zaferindeki payı da bir rastlantı değildi. Marx'ın, Jenny von Westphalen'le olan evliliği aracılığıyla İngiliz aristokrasisiyle olan yakın ilişkisini de çok az kişi bilir."11

            Marx, Mason yandaşıydı!

            Bunun yanı sıra Marx, devrin mason locaları ile de yakın iş birliği içindeydi. Almanya'da Adam Weishaupt'un örgütlediği "illümine"; masonların kurduğu "Bund der Gerechten" (Doğrular Birliği) Marx'ın ilişki içinde olduğu loca idi. Bu locanın ismi daha sonra "Bund der Kommunisten"e dönüştü. Marx ve Engels Komünist Manifesto'yu bu loca için kaleme aldılar. Manifesto'nun 20 yıl boyunca yazar ismi olmadan çıkmasının nedeni buydu.

            "Komünist Derneği'ni yöneten illümine masonlar Karl Marx'dan Bavyera illümineleri'nin programını bir manifesto şeklinde hazırlamasını istediler. Marx, 1847 Aralığı'nda çalışmalarına başladı. Çalışmanın adı da Komünist Manifesto oldu. Marx'ın burada yaptığı, Bavyera illüminelerinin kurucusu olan Adam Weishaupt tarafından 70 yıl önce geliştirilen devrimci prensip ve programları gün ışığına çıkarıp düzenlemekti."12

            "Komünist Manifesto'yu hazırlayan üçüncü kişi de yine Yahudi bir aileden gelen Jean Laffite idi… Gerçekte Komünist Manifesto'nun başlangıcı üç zengin burjuvaya dayanıyordu, Marx, Engels ve Laffite."13

            "Burjuvazi örgütü" olarak nitelendirilen masonluğun, Marx'ın ardından komünizmin yayılması için gösterdiği gayret de ilgi çekiyordu. Bu durum, ister istemez Paris Komünü'nde "kahramanca çarpışan" loca üyelerini akıllara getiriyordu.

            Anarşist Komünizmin Kurucusu: Joseph Proudhon'un hırçınlığı

            Komünist felsefenin gelişmesinde Marx'ın yanı sıra, başka ilginç kişiler de vardı. Bunlardan biri "anarşist komünizm"in kurucusu Proudhon'dur.

            Proudhon, anarşist bir bireyciydi, geliştirdiği kuram ve doktrinler 'Anarşizm' diye tanındı. Proudhon fikirlerini, "Anarşi, bugünkü toplumların, hiyerarşik ilkel toplumların var oluş şartıdır" diyerek ifade etmekteydi.14 1840 yılında yayınlanan ünlü kitabı "Mülkiyet Nedir?" anarşist komünizmin temel kaynağı oldu.

            "Proudhon, zamanın tüm sosyalist önderleri gibi masondu"15

            Fikir alışverişinde bulunup yardımlaştığı çevresi de hep masondur. 1843-46 yılları arasında Paris'te Martin Nodand masondu16, Bakunin de masondu.17 Her ikisi de Karl Marx ile sık sık görüşüp birlikte olmuşlardır. Marx, "La Sainte Famille" adlı eserinde "Mülkiyet nedir?"i ve Proudhon'u uzun uzun övmüştür.

            Proudhon, 1848"de mason olan Fransa Kralı Napoleon Bonaparte18 ile tanışıp sürekli görüşmeye başlamıştı; hatta çevresindekiler Proudhon'u, Napoleon'un ajanı olarak nitelendiriyorlardı.

            Proudhon'un ortaya attığı bu sapkın sistem, yani ANARŞİZM, kişi üzerindeki her türlü otoritenin reddidir. Bu otorite özellikle din ve ahlak öğretileri ve devlettir. Proudhon'a göre, hakim sınıfın maşası olan devlet, en kısa zamanda yıkılmalı, yerini halkın tümünü temsil eden bir rejime bırakmalıdır ve bu rejim de komünizmdir. Devletin yıkılması için asıl yöntem kanlı ihtilallerdir. Tıpkı Fransız, Rus ve Alman ihtifallerinde olduğu gibi. Ayrıca din ve ahlak öğretileri diye adlandırdığı kıstasların da kişilerin özgürlüğünü engellediğini savunmuştur. Bu yüzden devlet gibi, dini ve ahlakı da reddetmiştir.

            Oysa bu değerlerin hiçbiri insan üzerinde otorite kuran unsurlar değil, tam tersine insanın huzur ve güvenliği için şart olan öğelerdir. Devletin, ahlaki değerlerin ve en önemlisi de din ahlakının olmadığı bir ortam, sürekli kaosun hakim olacağı bir ortamdır. Kaos ise insanlığa hiçbir zaman fayda getirmez.

            Rusya'daki Komünizmin Kanlı Devrim Aşamaları

            Komünist ihtilal, Marx'ın öngördüğünün tersine, gelişmiş Batı'da değil, tarım toplumu olan Rusya'da gerçekleşti. Bir diğer deyişle "gerçekleştirildi". Çünkü olayın sosyolojik faktörlerinin yanı sıra çok önemli politik faktörleri vardı. Bu faktörlerin başında, Rus ihtilalinin altyapısının büyük sermaye sahipleri tarafından gerçekleştirilmesi geliyordu.

            "Banker Jacop Schiff'in özel ajanı George Kennan 19. yüzyılın ikinci yarısında Rusya'yı gezerek komünist ihtilalcilere para ve silah sağlamıştı. Kennan ayrıca 1905'teki Rus-Japon Savaşı'nda (savaştaki Rus yenilgisi ihtilale ortam sağladı) Japonlara finansman sağladı. 1915'te New York'ta American International Corporation-AlC (American Uluslararası Şirketi) kuruldu. Şirketin asıl hedefi, önceden Schiff ve diğer bankerlerce desteklenen Bolşeviklere finansal yardım sağlamaktı. Bu yeni firma S.P. Morgan, Rockefellerlar ve National City Bank tarafından kurulmuştu. Yönetim Kurulu Başkanı National City'nin eski Başkanı olan Frank Vanderlip'ti. Kendisi 1910'da Federal Rezerve Kanunu'nu yazan grubun da üyesiydi. Yöneticileri; Pierre Du Pont, Kuhn & Loeb & Co.'den Otto Kahn, Başkan George Bush'un büyük babası George Herbert Walker; N.Y. Federal Rezerve Bankası Başkanı William Woodward; Loeb Union Pacific Demiryolları'ndan Robert S. Lovett; Perey Rockefeller, John D. Ryem, A. Stillman, A.P. Wiggin ve Beekman Winthroop'tu.

            Kapitalizmin Karun'u Rockefeller Yahudisi, Komünist Devrimin kasası!

            1928'de AIC yöneticileri arasında Perey Rockefeller, Pierre Dufont, Kuhn&Loeb Co.'den Elisha Walker ve Lazara Freres'den Frank Artschul vardı. Komünistlere yardım programında AIC, büyük ölçüde Morgan Guaranty Trust ile iş birliği yaptı. 1903'te Guaranty Trust'ın yöneticileri; First National Bank'ın kurucusu George F. Baker; Rothschildlerin temsilcisi August Belmont; Union Pasifik Demiryolları kurucusu E.H. Harrimon; ABD eski Başkan Yardımcısı Levi Morton; John D. Rockefeller'in Standart Oil'da ortağı olan Henry H. Rogers: H. Mc. Twobly ve Frederick W. Vanderbilt idi.

            Hiç kimse bu büyük bankacıların 'anti-kapitalist' bir komünist ihtilali finanse edeceğini tahmin edemezdi. Ama aynen böyle oldu. Aynı kişiler Woodrow Wilson'un seçim kampanyasını da finanse ettiler. Wilson, Paris Barış Konferansı'nda: 'ABD'de Bolşevizme yakın kişiler vardır, çünkü bu rejimle istedikleri birey modelini oluşturmak için bir fırsat doğmuştur' diyordu. VWilson'un bahsettiği bu kişiler Morganlar ve Rockefellerlar'dı."19

            Bu anlaşılması zor ilişkide Rothschild, Schiff, Rockefeller, Morgan gibi isimlerin geçiyor olması ister istemez "Siyonizm faktörü"nü akla getirmektedir. Olayı bu yönüyle incelediğimizde ise ilginç başka bilgilere rastlarız.

            "Yahudiler, Bolşevizmin ve Sovyet rejiminin kuruluş yıllarında çok önemli rol oynamışlardır. Komünizmin Rusya'da ve daha sonra Avrupa'da yaptığı atakta, Yahudiler Sovyet rejiminin yerleşmesinde büyük pay sahibidirler"20

            Bu "faktör"ün en önemli temsilcilerinden biri Parvus Helphand'dır. Asıl adı Israel Helphand olan Yahudi yazar, 1904 Rus-Japon Savaşı'nın olacağını 1895 yılında yazmış ve bu savaşın Rus devrimiyle sonuçlanacağını ileri sürmüştü. Parvus, daha sonra da komünist harekete aktif destek verdi.

            Seküler Yahudiler, komünist düşünceyi yaymak için Rusya'da çeşitli organizasyonlar kurdular. Bunların en önemlileri The Bund (Yahudi İşçi Partisi), The Farejnikte ve Po'alei Zion idi.21 Bunlardan özellikle The Bund, komünizmin gelişmesinde önemli rol oynadı. Daha sonra Lenin'in önderliğinde devrimi gerçekleştirecek olan Rus Sosyal Demokrat Partisi'ne katıldı.

            "1905-1906 yılları arasında Bund bir çok konuda Bolşeviklerle beraberdi. Bund onların yardımı sayesinde Sosyal Demokrat Parti'nin Stockholm'deki kongresinde bütün Rus organizasyonlarının arasına döndü"22

            Komünizmin Yahudilikle olan bağlantısı hakkında o dönemde ilginç tezler üretiliyordu:

            "A. Lunacharsky dinle ilgilenen bir kişiydi. Kitab-ı Mukaddes'in, özellikle peygamberlerin devrimci yanları olduğunu ve Tevrat ile işçi dini arasında bağlantı olduğunu söylüyordu. Maxim Gorki ise antisemitizmi kınıyordu. Gorki, Siyonizm konusundaki pozitif düşüncelerini ilk olarak 1902'de kaleme aldı. 1906'da Bolşeviklere katıldığında kitabını tekrar yayınladı. Yahudi etniklere yardımı ve onları güçlendirmeyi savunuyordu."23

            Komünist İhtilalin Kapitalist Ağababaları!

            "Hiçbir ihtilal teşkilatsız ve parasız gerçekleştirilemez. Sömürülen yoksul kitleler bunlardan birincisini kısmen sağlar, parayı ise asla! Sermaye sahipleri ise her ikisinin de üstesinden gelirler."24

            İhtilalin finansman gibi çok önemli bir sorununun kimler tarafından halledildiği incelendiğinde yine garip tablolara, sosyalizm-kapitalizm arasındaki ilginç birlikteliklere rastlanır:

            "ABD'nin Rusya Büyükelçisi'nin, Dışişleri Bakanlığı'na gönderdiği telgraf:

            Dosya No: 881.00/288

            Rusya'daki Büyükelçi (Francis)den Dışişleri Bakanı'na.

            Petrograd, 19 Mart 1917, saat 09:00 (20 Mart saat 18:00'de alındı)

            Asayiş berkemal, Çar ve Çariçe'nin tahtı terk      etmelerinden sonra Dük Mikhail gibi tahtta hak iddia edecek kimselere ve bu tür girişimlere karşı her türlü tedbir alınmıştır. Geçici hükümetin paraya acilen ihtiyacı olduğu için, İngiltere Rusya'ya mali yardımda bulunmuştur ve bütün müttefikler yeni hükümeti tanıyıncaya kadar da muhtemelen yardıma devam edecektir. Acil bir yardım çok yerinde olur. Şimdi Amerika'dan gelecek bir malı yardım ise en iyisi olurdu. Bu ihtilalin başarılı olması, Yahudiler için çok önemlidir. Şayet Yahudiler bu şekilde mesafe katederlerse, bu hususta gizliliğe titizlikle uyulması lazım gelecektir. Aksi takdirde ihtilal, burada sayıları bir hayli kabarık olan Yahudi aleyhtarlarının muhalefetini uyandıracak bir safhaya girebilecektir. FRANCIS"25

            Rus İhtilali'nîn gerçekleştirilebilmesi için dev boyutlarda para harcandı. Küçük bir grubun koca bir devleti ele geçirebilmesi şüphesiz büyük ölçüde maddi güce dayalıdır. Üstteki telgrafta ifade edilen hayati öneme sahip bu parayı kimler vermişti? Rus devriminin maddi desteğini sağlayanlar dünya çapında faal büyük Yahudi bankerlerdi. Bunların başında ihtilalde en az Lenin kadar rolü olduğu söylenen Jacob Schiff geliyordu.

"Roger Lambelin ile O. Pettrovsky gibi yazarlar da I. Dünya Savaşı'ndan önce, Amerika'da, Yahudi bankerler tarafından, Rusya'daki devrimci faaliyetleri, propagandaları desteklemek amacıyla bir ortak fon kurulduğunu yazıyorlar. 1917 baharında ise Jacob Schiff, devrime verdiği parasal destekle Çarlık rejiminin devrilmesinde en büyük payın sahibi olmakla övünüyordu."26

            Lenin ve arkadaşlarına para yağdıranlar arasında Warburg ailesi ve ihtilalin "kahin'lerinden olan Yahudi asıllı Parvus da vardır.

            "Lenin ünlü mühürlü vagon içerisinde yola çıkarıldı. Beraberinde 5-6 milyon dolar tutarında altın para bulunduruyordu. Bu işi yapanlar, Alman yüksek makamları ile Max Warburg ve bütün hayatı boyunca Sosyalist olan Alexander Helphand'dır. A. Helphand çok zengin biriydi ve Parvus takma adını kullanırdı.27

            İhtilalin finansörlerinin sayısı oldukça kabarıktır. Bunların hepsi de uluslararası Yahudi bankerlerdi:

            "Yahudi Schiff'in, Bolşevik ihtilali'ndeki rolü, müttefik haber alma servislerince iyi bilinmektedir. Bu noktadan hareketle Bolşevizmin bir Yahudi hareketi olduğunu söyleyenler vardır… Daha sonraları ortaya çıkarılan belgelerle, ihtilalin daha başka uluslararası bankerler yanında, Schiff, Warburg ailesi, Rockefellerlar ve Morganların desteğiyle gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Belgeler, Morgan kuruluşlarının da Kızıl ihtilal için en az bir milyon dolar harcamış olabileceğini göstermektedir…

            Bolşevik İhtilali'nin diğer büyük parasal destekçisi de Lord Alfred Milner adlı İngilizdir. Milner, 'Round Table Groups' adlı gizli bir örgütün organizatörü ve başıdır. Bu örgüt, Lord Rothschild tarafından desteklenmektedir."28

            Bolşevik Partide önemli görevlerde yer alan Yahudilerden Bazıları

            Maxim Litvinov (Wallach), M. Liadov (Mandelshtham), Grigori Shklovsky, A. Soltz, S. Gusev (Drabkin), Grigori Zinoviev (Radomyslsky), Lev Kamenev (Rosenfeld), Rozaliya Zemliachka (Zalkind), Helena Rozmirovich, Yemeli Yaroslavsky (Gubelman), Serafima Gopner, G. Sokolnikov, I. Piatnitsky Jacob Sveıdloy, M. Vladimirov, P. Zalutsky, A. Lozovsky, A. Yaklovlev (Epstein), Lazar Kaganovich, D. Shvartsman, Simon Dimanstein, Trotsky M. Uritsky, M. Volodarsky, J. Steklov, Adolf Joffe, David Riazanov (Goldendach), Yuri Larin, Kari Radek (Sobelsohn)29

            Uluslararası Yahudi örgütü B'nai B'rith ve İskoç riti localarının da aktif desteği söz konusuydu:

            "B'nai B'rith Çarlık aleyhtarı isyankarlara silah sağladı. Böylece B'nai B'rith, 1905 Rus İhtilali'nde aktif bir rol oynadı. Bu hareket nedeniyle ünlü Amerikan Yahudileri Bolşevik olmakla itham edildi. Kuhn, Loeb Company sahibi Warburg ailesi Lenin'i ve Troçki'yi finanse etti; baba oğul 'Bolşevik ajanları' Yahudi Julius ve Armand Hammer ABD Komünist Partisi'ni kurdu ve Amerika'da Bolşevik hareketini yayarak 1917 Sovyet ihtilali'nden sonra ülkede on yıl geçirdi. Aslında Çar'ın devrilmesi ve Rusya'da Bolşeviklerin başa geçmesiyle İskoç riti tarafından oluşturulan hedefler gerçekleştirildi."30

            Komünizmin Temel İşlevi: Din Düşmanlığı

            "Din halkın afyonudur. Halkın bu aldatıcı düzmecelerden kurtulması ve dinin ortadan kaldırılması, bir zorunluluktur."31

            "Bir Marxist materyalist olmalıdır, yani Marxizm, kesinlikle din düşmanı ve maneviyat karşıtıdır"32

            Yukarıdaki sözler, komünist ideolojinin dine bakış açışım gösteren örneklerdir. Görüldüğü gibi, Marx ve Engels dini, açık bir düşman olarak görürlerken, Lenin de "gerçek bir Marxist'in din düşmanı olması gerektiğini" şart koşmuştur. Dolayısıyla, komünizmden kalan en büyük sonuç da, din ahlakını ortadan kaldırması olmuştur. Dini inançların ve ahlak anlayışının yıkıldığı, insanların komünist liderleri neredeyse insan üstü varlıklar gibi görüp tapındığı bir toplum, Siyonizmin dünya yönetimi hedefine de oldukça büyük bir zemin oluşturmuştur. Bu ise çok önemli bir tehlikeye yol açmıştır. Çünkü din ahlakını bilmeyen ve yaşamayan toplumlar, vicdani ve ahlaki çöküntü içine girmeye mahkûm ve mecbur bırakılmışlardır.

            Aslında, din dışı her sistem, İslam'ın yok edilmesini hedef almıştır. Faşizmde bu sonuç dinin yerine ırkçı hislerin aşılanmasıyla elde edilmeye çalışılmıştır. Kapitalizmde insanların ahiret hayatını unutup yalnızca dünya zevklerine yönelmeleri sağlanır. Komünizm ise, dine karşı doğrudan bir düşmanlık uygulanır. Dine karşı açık bir baskı ve aleyhte propaganda kullanılır. Bunun yanı sıra faşist rejimlerde görülen 'insan üstü liderler', komünist sistemin de kullandığı etkili bir yöntem olmaktadır. Materyalist dünya anlayışı, söz konusu sistemlerin ortak özelliğini oluşturmaktadır.33

            Son söz: Beyler, Marx'cılık ulusalcılık değil, siyonizme hizmet eden "global"cılıktır. İslam düşmanlığıyla Türk ulusalcılığı, asla bağdaşmayan ve bir arada bulunması mümkün olmayan bir sahtekârlıktır. Çünkü Türklükle İslam, Haçlı gavurların bile kabullendiği asla ayrışmayacak şekilde kaynaşmıştır!..

8 (Encyclopedia Judaica, cilt 11, sf. 1071-1074)

9 (Jewish Chronicle, 10 Nisan 1992)

10 (The Keys of This Blood, Malachi Martin, sf.200)

11The World Order, A Study in Hegemony of Parasitism, Eustace Mullins, sf.48)

12 (Le Pouvoir Occulte, Fourrier du Communisme, Jacques Bordiot, sf.102, 103)

13(Le Pouvoir Occulte, Fourrier du Communisme, sf.120-131)

14 (Meydan Larousse, cilt 10, sf. 349).

15 (Le Nouvel Observateur, France 30 Ocak – 5 Şubat 1987 – Le Crapouillot, Yeni Dizi, no:49, Paris 1979)

16 (Mülkiyet Nedir? Kronoloji Bölümü, sf.10)

17 (Dictionnaire de la Franc-Maçonnerie, Daniel Liou, sf.102)

18  (Masonluk Üzerine, sf.10)

19 (The World Order – A Study in the Hegemony of Parasitism, Eustace Mullins, sf.64, 65)

20 (Encyclopedia Judaica, cilt 5, sf.792)

21 (Encyclopedia Judaica, cilt 5, sf.797)

22 (Encyclopedia Judaica, cilt 4, sf.1501)

23 (Encyclopedia Judaica, cilt 5, sf.796)

24 (Gary Allen, Sermaye ve Sosyalizm, sf.96-97)

25 (Henry Coston, Lectures Françaises, Numero Special, Nisan 1963)

26 (Czarism and the Revolution, Arsene de Goulevitch, sf.10)

27 (Sermaye ve Sosyalizm – Orijinali: None Dare Call İt A Conspiracy, Gary Ailln, sf.90-91)

28 (Sermaye ve Sosyalizm – Orijinali: None Dare Call İt A Conspiracy, sf.92-93)

29 (Encyclopedia Judaica, cilt 5, sf.794)

30 (The Ugly Truth about the ADL, Executive Intelligence Rewiev, sf.27)

31 (Karl Marx, F. Engels, Din üzerine, sf.38)

32 (V.I. Lenin, Toplu Eserler cilt 35, sf.121)

33 Bak: Kabala ve Masonluk / Global yy

0 0 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Yorumu Takip Et
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Bayram YÖNEM

Bayram YÖNEM

YORUMLAR

Son Yorumlar
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx