YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6922a773ba295
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 5 3
Bugün : 4931
Dün : 47039
Bu ay : 945893
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45349714
IP'niz : 216.73.216.189

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

İktidarla Gizli Bir Pazarlığı mı Vardı?
MERAL AKŞENER NİYE İYİ PARTİ'NİN ALTINI OYMAKTAYDI?
ve
HAMAS'ı Neden Terörist Saymıştı?

5 3 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Subscribe
Bildir
18 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Vatanına,milletine, inancına hıyanet eden biri görüldüğü zaman bakılıyor ki arkasında bir yahudi damarı-kanı çıkıyor!..] Üstat Ahmet Akgül Hocamız bir konuşmalarında mealen:Nasıl ki, insanlara kötülüğü emreden bir nefsi emmare varsa… İnsanlık bünyesinin nefsi emmaresi de, yahudilerdir” buyurmuşlardı!..

Siyonist yahudi anlayışının tarih boyunca irtikap ettikleri zulüm ve kötülükler;Milli Çözüm sayfalarında defalarca, detaylıca ele alınmıştır. Bu siyonist yahudi düşüncesinin insanlıktan zerre nasibini almamış vahşet, kötülük ve ahlaksızlığının tüm dünya tarafından anlaşılması noktasında, “Şanlı Aksa Tufanı”kıyamı, çok büyük bir etkiye sahiptir!..

Hamas,bugün insanların ayarlarını tespit noktasında bir katalüzör görevi görmektedir!..Şaşı bakmayan herkes rahatlıkla görebilmektedir ki;Filistinli kahramanlar,Şanlı Milli Mücadelemizin aynını bugün Kutsal Filistin topraklarında yürütmektedir!

 Gerçek anlamda vatansever,Milli duyarlı ve insani hassasiyet sahibi kimselerin bu konuda tarafsız bile kalmaları mümkün değilken!..Vatan,namus ve onurlarını koruma mücadelesi veren bu asil insanları, “TERÖRİZM”le birlikte anmak ;mantık bozukluğu,vicdan sakatlığı ,insanlık yoksunluğu…ya da yahudilik damarının bir tezahürü olabilir!..

Milli Çözüm Makalelerinde yer alan tespitler,çok farklı açılardan pek çok önemli konuya açıklık getirirken… Vurucu analizler ve daha önceleri gündeme hiç getirilmemiş orjinal haber ve şok öngörülerle, ülkemize ve insanlığa ışık tutmaktadır!..

Makalede,özellikle Akşenerle ilgili,Milli Güvenlik toplantısında UNUTULAN(!..) veya UNUTULMUŞ NUMARASI çekilen evrak konusu, 54. Hükümetin Milli icraatlarını engellemek ve toplumsal barışı tehdit etmek amacı sırıtan ayak oyunlarını,anlayanlar için sarsıcı şekilde bir kez daha deşifre etmişti!..

Bu sakat zihniyetin şimdilerde, siyonist mihrakların baş piyonu
AKP nin yardımına yetişmek amacıyla, kendi partisini bile dağıtıp- ekarte edecek hamleleri,nasıl bir tezgahla karşı karşıya olunduğunun apaçık bir göstergesidir!..

Teoman Koman’ın yetiştirmesi olduğunu itiraf eden; sözümona milliyetçi ama dış güçlerle irtibatını inkar etmeyen Meral hanım, son hamlesini yapmış gibi görünüyor. Tanıyanların “parayı çok sever” dediği bu hanımefendi galiba onları haklı çıkardı. Belli ki yerel seçimlerde açıktan taraf değiştiremeyeceğini anlamış, ortaya çıkarılan iddiaları bahane etmek suretiyle yeni bir oyun kurulmasına alet oluyor. Tabi ülkemizdeki mevcut bataklık düzeninin siyaseten onu da içine çekip siyasi manada etki edemez hale getireceğini kendisi de görmüştür artık. Umarız kendisi ve tüm paydaşları Türk siyasi arenasından çekilirler ve Adil Düzen’i kuracak kadrolar gelir.

NE ZAMAN AKP İKTİDARI SALLANMAYA BAŞLASA BU HANIMEFENDİ ORTAYA ÇIKIYOR.ÖNCE MHP yi BÖLDÜ,AKP’yi İKTİDARDA TUTTU.Son CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE ,İTTİFAKI ARKADAN HANÇERLEDİ.Şimdi Tekrar Podyuma Çıktı,AKP ‘YE YEDEK LASTİK OLDU.REFAHYOL’da ERBAKAN HOCAMA HER TÜRLÜ ZORLUGU ÇIKARAN BU HANIMEFENDİ.SİYONİZM HİÇBİR TAŞIN ALTINI BOŞ BIRAKMIYOR.AMA ÇARESİ YOK, ADİL DÜZEN’E, MİLLİ ÇÖZÜM’E ve ERBAKAN ZİHNİYETİ’NE GEÇİLECEK İNŞALLAH.

Belki her taşın altından Yahudi çıkmaz ama, “Yahudi hiç bir taşın altını boş bırakmazmış.! ”

İnsanlığın huzur ve emniyetini adaletle sağlama görevine soyunacak İman ve şuur ehlinin;
♦️Aklı Selimle
♦️Müspet ilimle
♦️ Vicdani kanaatle
♦️ Tarihi Birikimle
♦️ Evrensel Hukuk normlarıyla
♦️ Ve tüm bu esasları bünyesinde barındıran Kuranı Kerimin temel ölçüleri ile,
Ülkesini, Bölgesini, Dünyasını her yönüyle tanımalıdır.
Ülkesindeki yerleşik Siyonist düzenin, gönüllü uşaklarını, paralı şarlatanlarını, tutsak gafil takımını mutlaka tanımalıdır..
Siyonizmi ve bu şer şebekesinin ördüğü bu kötülük ağını, bilmeden insanlığın huzurunu tesis etmek hayaldir..!
Peki Siyonizmi tanımanın en önemli adımı nedir?
Siyonizmi,insanlığa deşifre eden ve ona karşı en etkin önlemleri alarak,gerekli olan küresel kurum ve projeleri oluşturan Prof Necmettin Erbakan Hocamız’ı tanımaktır..
Erbakan Hocamızı en mükemmel, en kamil ölçüde tanımanın tek yolu ise, Onun cihadına, projelerine ve inancına, sahip olan Milli Çözümü ve Üstad Ahmet Akgül Hocamızı tanımaktan anlamaktan geçer.

Milli Çözümü ve Ahmet Akgül Hocamızın ortaya koyduğu ölçülere kafa yormayan, onu tanımayan bir kafa yapısının, eninde sonunda Siyonizme uşak olması kaçınılmazdır…

ÇÖZÜM ODAKLI BİR YÖNETİM İHTİYACI
Artık ülke bunların eline bırakılamazdı.İnanıyorumki Allahın izniyle çok yakın bir zamanda,gerçek bir devlet otoritesi yetkili makamlara oturup başta ülkemiz ve dünyadaki yaşanan bütün kötü gidişatı durdurup,yepyeni Adil bir düzen kurması ve bütün insanlığın yüzünün gülmesi.

105 (yüz beş) eseri bulunan Üstad Ahmet Akgül Hocamız, ülkemizin ve insanlığın içerisinde bulunduğu zor şartlardan kurtarılması adına Kendileri bir kurtuluş adresidir.  

Belki 40 yıla yüzbeş eser yazabilen çıkabilirdi fakat her biri ülkemiz ve insanlık için en gerekli konuları içeren; “Yüce Kur’an’ın Manası ve Mesajı, Adil Düzen ve Yeni Bir Dünya, Milli Sorunlarımız ve Sorumluluklarımız (2 Cilt), Dünyanın Değişimi ve Erbakan Devrimi, Refah-Yol’la Rantiyenin Savaşı, Cemaatin Cılkı Erdoğan’ın Çarkı Erbakan’ın Farkı, Türkiye Kuşatılırken, Kuklaların Kapışması, Adil Düzen ve Yeni Bir Dünya (İngilizce, Rusça, Çince, Japonca, Arapça ve İspanyolcaya çevrildi), Bizim Atatürk, Küresel Fesatçılık ve Fetullahçılık, Dış Politika Yazıları (I) BOP’un Temel Taşları (1988-1998), Dış Politika Yazıları (II) Tarihin En Talihsiz Yılları (2002-2015),Siyaset ve Strateji Bilgeliği, Osmanlı Sistemi ve Abdülhamit Siyaseti, İslam Davası ve Cihat Kavramı (İngilizceye çevrildi), İnsan’ın Yozlaşması (İngilizce ve Rusçaya çevrildi.), Ah-u Figan’ım (Şiir), Başörtüsü İnkârı ve İstismarı, İslamcı Münafıklar…” gibi kitapları itiraz edilemez nitelikte belgeler ve mantıkla yazan, aykırı görünmesine rağmen zamanla doğru olduğu anlaşılan konuları gündeme getirebilen ve özellikle Filisten’de alenen şahit olduğumuz yeryüzünün en zalim gücü “Siyonizm”i hedefine açıkça alan ve kapitalist sistem yerine çözüm yolu (Adil Bir Düzen) sunabilen günümüzde ikinci bir isim bulmazsınız?

Tüm bunları “bizim Hocamız sizin hocanızı yener” cinsinden basit niyetli açıklamalar değildi!

Niyetimiz, gayretimiz;
Ülkemiz yanıyor, evlatlarımız insanlıktan çıkarılmaya çalışılıyor, insanımızın-gıdamızın genleri değiştiriliyor, geleceğimiz karartılıyor, dünyamız yok ediliyorken tek çare ve çözüm sunan ele sarılıp tüm insanlığın kurtuluşunu vesile olalım…

Tüm insanlığın kurtuluşu için adım atma imkanı dururken; Nefsi dürtüler, kuruntular, sen ben kavgaları, kibir-gurur-çıkar ile kurtuluş adresine ters(şaşı) bakma suretiyle ağır veballere ortak olmayalım!..

 

“Siyonizm’in en büyük hedefi AKP’yi iş başında tutmaktır!”
“Yanlışın en tehlikelisi, doğruya en yakın olan yanlıştır. 
Çünkü, doğruyla karıştırılması ve insanların daha kolay aldatılması ihtimali taşımaktadır.
Prof.DR. Necmettin ERBAKAN

İyilikten maraz doğdu! Gittikleri her ülkede; fitne ve fesat çıkaran Yahudiler, İspanya’dan kovulmuş ve dünya tarihinin en Adil Süper Gücü olan Osmanlı İmparatorluğunun başına bela olmuşlardı?!

Hiç gereği yokken Osmanlıyı; Trablusgarp, Balkan Savaşları ve 1. Dünya Harbine sokan 3 dönme, maalesef Osmanlının yıkılmasına sebep olmuşlardı!

Genel olarak; Yahudi, Ermeni sonrasında Aleviliğe dönen Kripto Yahudiler, kendilerine verilen görevleri yerine getirebilmek için, bazen tarikat şeyhi, bazen partiler içine sızan münafık, bazen din düşmanı olarak karşımıza çıkmaktadırlar!

İnönü dönemiyle baskı, ardından Adnan Menderes ile Ilımlı İslam Projelerini uygulayan Siyonistler;
BOP Eşbaşkanının yaptığı tahribatı, Mason liderlerin bile yapamadığını görmüşlerdi!

Hakk Dava içerisine de ustalıkla sızan Kriptolar; çoğu zaman da, Siyonistlerin İktidarda tutmak istedikleri partiye yedek lastik olmak için görevlendiriliyorlar.

Siyaset hayatı döneklik, ihanet ve kahpeliklerle dolu olan dönmelerini, bazen Sultan Abdülhamid bazen Atatürk’e çoğu zaman da Erbakan Hocaya olan nefretlerini kustuklarını görüyoruz.
Bazen de büyük liderleri ve davalarını istismar ederek büyük tahribatlara yol açmaktadırlar.

Ama unutmamalılar!
Bu dönmelerin niyet, tihniyet ve ihanetlerini en iyi bilen, yaptıkları tahribatları haber veren onlarca makale yazan yetmez kitaplar yazan..
Yıllarca bu gerçekleri anlattığı için iftiralara maruz kalan ancak hep haklı çıkan Üstad Ahmet Akgül var!

Ve huzur bırakmadığınız bu topraklarda huzur bulamayacağınız, hesap vereceğiniz güçleri çok az kaldı İnşAllah!

Rahmetli Başbakan Erbakan’ın Refah-Yol iktidarından ABD, AB ve tabi Siyonist sermaye odakları oldukça rahatsızdı. Bu şeytani çevreler, hep kullanıp kışkırttıkları gibi yine TSK’yı tahrik etmeye başlamışlardı; ama Erbakan Hoca duyarlı ve tutarlı yaklaşımlarıyla komutanları iknayı başarmış ve yatıştırmışlardı. İşte böyle kritik bir ortamda, “İktidara bağlı Emniyet İstihbaratının ve MİT elemanlarının Genelkurmay’ı ve Kuvvet Komutanlarını izleyip rapor tuttukları” yolundaki el yazması çok özel ve gizli notları, askerlerin eline geçmek üzere masada -güya düşüren veya unutuveren- Sn. Meral Akşener bunu kasıtlı yapmış olmasındı?! Zira, o dönemle ilgili çok önemli bir şahsiyet bize: “Kabinede konuşulup tartışılan ve özellikle İsrail aleyhine alınan kararların, lavaboya çıkmak bahanesiyle ayrılan birisi tarafından masonik merkezlere ve Siyonist mahfillere rapor edildiğini” aktarmıştı… Ve buna başka şahitlerim de vardı.

Yandaş gazetecilerden Mahmut Övür, defalarca şu iddiaları ortaya atmışlardı. Yanlış hatırlamıyorsam, 19 Aralık 2022 akşamı CNN Türk’teki “Ne Oluyor?” programında da bunları tekrar gündeme taşımışlardı…

“Küreselciler, Kemal Kılıçdaroğlu’nun üzerini çizdiler… Küresel güçler, Muhalefetin kazanabilecek bir adayla seçime gitmesini istemekteler… Bu nedenle Kemal Kılıçdaroğlu’nu değil, Ekrem İmamoğlu’nu desteklemekteler…” ifadelerini kullanmışlardı.

Şimdi Mahmut Övür’e ve ona hak veren yandaş kesimlere sormak lazımdı:

1- Küreselcilerin, kazanamayacağı gerekçesiyle Kemal Kılıçdaroğlu’nun üzerini çizdiklerini ve Ekrem İmamoğlu’nu desteklediklerini, Sn. Mahmut Övür nereden biliyorlardı? Küreselci odaklarla hangi irtibatları vardı veya hangi aracılar bu bilgiyi kendisine ulaştırmışlardı?..

2- Bu dedikleriniz doğruysa; Kemal Kılıçdaroğlu’nun önünü kesmek için, ikide bir Mansur Yavaş’ı ve Ekrem İmamoğlu’nu öne süren Meral Akşener’e ve ekibine de; bu aklı Küreselciler mi verip durmaktalardı?

3- Bu mantıkla; Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu Küreselcilerin, yani dış güçlerin mi adamlarıydı?

4- Öyle ise; tam yirmi yıldır, Sn. Erdoğan’ı iktidara taşıyanlar ve orada tutanlar Küreselciler mi olmaktaydı?

Bu zevatın “Küreselciler” dedikleri, aslında dış güçler ve Siyonist odaklardı… Bunlar ABD ve AB’ye yön veren malum ve mel’un mihraklardı. Dünya ekonomisine ve bu zulüm ve sömürü sistemine hâkim olan faizci ve tekelci sermaye baronlarıydı… Eh, bu şeytan şebekesinin, yani Küreselci Çete’nin istemediği adam da, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmalıydı!..

Allah Razı olsun Hocam yazılarınızla gündemi çok net okuyoruz…Erbakan Hocamızın hükümetini dağıtanlar ,Ümmetin ve tüm insanlığın saadetini bitirenler görecekler yakın da zalimlerin hizmetkârlığını yapmak neymiş…Yazıklar olsun elinde müslüman kanı ile dolaşanlara…

“Allah, zalim güçlerin mekir ve tuzaklarını kendi başlarına saracaktır.”
Erbakan Hocamızın 54. Refah-Yol Hükümetini yıkmak için tüm gücünü kullanan Siyonist çete, şimdi de iktidara taşıdığı işbirlikçi Akp’yi hâlâ burada tutabilmek için çaba gösteriyor. Daha evvel T. Erdoğan ve Akp hakkında hakaretlere varana kadar söylemlerde bulunanların, sonunda; yapılan bütün haksızlıklara, adaletsizliklere, yolsuzluklara, türlü türlü melanetlere… Ortak olma noktasına geldiklerini gördük. Bu zamana kadar, Akp’ye yarayacak politika yürüten Akşener’in İYİ Partisi de Belediye seçimleriyle birlikte misyonunu tamamlayacak görünüyor.
Bu yaşananlar bir tesadüf değil elbette…
Erbakan Hocamız derlerdi: “Biz her taşın altında Siyonizm var demiyoruz. Sadece Siyonizm hiç bir taşın altını boş bırakmaz diyoruz.”
“Gerçek şu ki, onlar (zalimler ve hainler, mü’minlere ve İslami girişimlere karşı) hileli planlar kurdular (ve kuracaklardır). Oysa eğer onların (şeytani) hile ve hazırlıkları, dağları yerinden oynatıp kaydıracak (zelzeleler oluşturacak derecede bugün nükleer silahlara ve teknolojik imkânlara dayanmış) olsa bile, Allah katında da (kesinlikle onları boşa çıkaracak ve etkisiz kılacak kudret) planları ve programları vardır! (Allah zalim güçlerin mekir ve tuzaklarını kendi başlarına saracaktır.)” https://www.mealikerim.com/14/ibrahim
Özetle: Ya millet bu gidişattan ve bu iktidardan kurtulacak, veya içten içe kökümüz, özümüz ve kültürümüz kuruyacaktı… İşte bütün bu sorunların aşılması, huzurlu ve onurlu bir ortama kavuşulması için ADİL DÜZEN’E, MİLLİ ÇÖZÜM’E ve ERBAKAN ZİHNİYETİNE acilen ihtiyaç vardı…
Zalim Siyonist sistemle birlikte işbirlikçilerinin de devrilecekleri günler yakındır inşaallah.

Seçim arefesinde can çekişen akp yi ihtiyacı kan meral akşener sayesinde bulunmaya çalışılıyor. Yinede cançekişen akp ye kanda bulsa suni tenefüste yapsa, ölmeye mahkumdur. Ama malesef iç hesaplaşmalar, mafyacılık, fuhuş, dini kendilerine kalkan ederek hertürlü pisliği yapan guruhlar halkımıza ama ençokta gençlere zarar vermektedir, malesef 20 yıllık iktidar hevesleri büyük enkazlar sosyal çürümeleri beraberinde getiriyor,gençlerimiz artık yozlaşmış sadece algı ve sahtekarlık üzerinden yürütülen hükümetten ve onun yardakcılarından, bıktı bunun sonucunda, gençler ya dinden soğuyor ya siyasetten yada yurt dışına kaçma eylemi oluyor milliyetcilik kavramları, Allah rızası, dini hassasiyetleri yok oluyor yani acilen Adil düzene ihtiyaç vardır.

“AKP yi iş başında tutmak Siyonizmin ana vazifesidir”
Prof. Dr. Necmettin Erbakan

https://youtu.be/zJNTv07Jmbs?si=GsRe3D9hphsN78nZ

Siyonist işbirlikçilerinin işbirliği!
Siyonist işbirlikçileri hem “dönme” idiler hem de “dönek” karakterliydiler ve her türlü kılığa giriyorlardı.
Hem iktidardaki hem muhalefetteki işbirlikçiler sinsi ve kirli bir işbirliği içerisindeydi.
İşbirlikçiler her ne kadar sinsi ve kirli bir işbirliği yapsalar da çıkarları ve ihtirasları uğrunda her an kapışmaya hazır haldeydiler.
“… (Müşriklerin ve münafık kesimlerin) kendi aralarındaki çarpışmaları (birbirlerine kin ve haset duyguları) ise pek daha şiddetlidir. Sen onların (zahiren) birlik ve dirlik (içerisinde olduklarını zan ve) hesap edersin; oysa onların kalpleri paramparça vaziyettedir (çıkarları ve ihtirasları uğrunda her an kapışmaya hazır haldedirler). Bu, şüphesiz onların akletmeyen (ve imana gelmeyen) bir kavim olmaları dolayısıyla böyledir.” (Haşr 14)
İşbirlikçilerin iktidarında;
Mason Localarını, dış Siyonist odakları ve hükümet ortaklarını arkasına alan bazı polis müdürleri, uyuşturucu, fuhuş ve kaçakçılık mafyalarıyla, makam ve çıkar karşılığı iş birliği yapmaktaydı.
Devlet laçkalaşmış, Emniyet ve Adalet mekanizmasının terazisi şaşmış, vatandaşın; can, mal, namus ve düşünce özgürlüğü mafya maşası müdürlerin ve hâkimlerin insafına bırakılmış durumdaydı.
Diyanet’te ve tarikatlarda vurgunlar-soygunlar ve en çirkin cinsel istismarlarla ilgili tuzaklar mahkeme kararlarıyla ortaya çıkmaktaydı.
“kaporta İslamcılığı” yaygınlaşmakta, ama riyakârlık ve sahtekârlıkla iman, ahlâk ve vicdan motoru çürümekteydi.
“Din İstismarı”ndan nefret eden gençlerimiz Ateizm’e ve Deizm’e kaymaktaydı.
Ülkemizde geçim darlığı, hayat pahalılığı ve ekmek, kira parasızlığı yüzünden insanca yaşam zorlaşmakta, aile ve toplum yozlaşmaktaydı.
Özetle: Ya millet bu gidişattan ve bu iktidardan kurtulacak veya içten içe kökümüz, özümüz ve kültürümüz kuruyacaktı…
İşte bütün bu sorunların aşılması, huzurlu ve onurlu bir ortama kavuşulması için ADİL DÜZEN’E, MİLLİ ÇÖZÜM’E ve ERBAKAN ZİHNİYETİNE acilen ihtiyaç vardı…

Evet Şeytanilerin veya Batılın temsilcisi veya Küreselcileri Siyonizmi anlamamıza büyük katkılar sunan bir makale … Siyonizm gerçeğini anlamadan günümüz hadiselerini anlamamız mümkün değildir… “Siyonizmi anlasak ne anlamasak ne” diyen önem vermeyen dikkate almayan , ülkemizde yüzlerce tarikat cemaat vakıf kurum kuruluş dernekler , ilim erbabı geçinen alim prof hoca efendiler var ve bakıyorsunuz gece gündüz namaz abdest tesbih Arabca Kur’an okumakla ibadet etmekle hatta geceleri teheccüt namaxları binlerce zikir şükür ile meşguller ama baktığımızda incelediğimizde ne İslamı doğru yaşıyorlar ne de Siyonistlerin ve işbirlikçilerinin plan projelerine alet olmaktan kendilerini alıkoyamıyorlar. Nasıl anlıyoruz bunu : Bakın o tarikat cemaat vakıf dernek üyelerinin çoluğu çocuğu başta olmak üzere, genel insanlık tablosuna bakalım kimlerde maddi ve manevi huzur saadet refah var … Kimsede yok… Hele gençler en ufacık bir zorluk, yaşantılarında birazcık konfor eksiliversin intihar etmeye yatkın bir nesil varedildi… Aklı bel ile diz kapağı aradı çalışan bir nesil türettiler… İşte Siyonizm kötünün yanlışın zararlının çirkin şeylerin ve zulmün hat safhaya gelmesinin öncüsüdür…Bunun için çırpınmaktadır Siyonizm… Ama o sarıklı cübbeli namazlı abdestli tarikat cemaat üyeleri banane bu halden ben kendimden sorumluyum deyip bu batıl düzene karışmıyor yıkmak yerine Adil bir Nizam kurma gayreti çabasını geçelim , böyle bir derdi tasası bile yok hale geldi çünkü bağlı oldukları şeyhleri mürşitleri şu garantiyi veriyor : Siz hiç merak etmeyin müritlerim ben sizi sırattan geçerken cebime koyacağım sizi geçirteceğim diyor buna inanan da milyonlar var… Müslüman olan Kur’an okuyan biri buna inanır mı ama Kur’anın mealini okutmuyorlar böylesi koyunlar türüyor ondan sonra… İşte Siyonistlerden ve işbirlikçilerini tanımadan saadet yok ..

Makalede geçen şu ifadeleri hatırlatmak istiyorum:
….
Özetle: Ya millet bu gidişattan ve bu iktidardan kurtulacak, veya içten içe kökümüz, özümüz ve kültürümüz kuruyacaktı… İşte bütün bu sorunların aşılması, huzurlu ve onurlu bir ortama kavuşulması için ADİL DÜZEN’E, MİLLİ ÇÖZÜM’E ve ERBAKAN ZİHNİYETİNE acilen ihtiyaç vardı…

.

Erdoğan Akp’si hangi seçim arefesinde sıkışmaya başladıysa, mutlaka imdatlarına birileri yetişiyor. Şimdi yaklaşmakta olan belediye seçimlerine üç ay gibi bir zaman kalmışken, Meral Akşener’in partisi içerisinde karmaşık bir yapı ve istifalar başgöstermeye başladı. Özellikle Meral Akşener’in daha düne kadar Cumhurbaşkanı adayı olarak göstermeye çalıştığı, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu ile ilgili sert sözleri ve ortamı germe çabaları, Erdoğanın ekmeğine yağ sürme olarak tanımlanmaya başladı. Yani görülen oki, Meral hanım bu tavırlarıyla Erdoğan’a yeşil ışık yakmaya ve yedek lastik olmaya çalışıyor.

İçimizdeki İki Yüzlüler “Yahudi Dönmeleri”

           “Türkiye Müslümanları, yaklaşık 400 yıldır sahte din kardeşleri tarafından kandırılıyor. Bu sahte din kardeşleri, kendilerini Müslüman gibi göstermelerine rağmen en çok Müslümanlardan nefret ediyorlar. Müslümanlar adına konuşuyor, fikir üretiyor, sanattan, siyasete, eğitimden, iş dünyasına birçok noktada önemli konum ve mevkilerde bulunuyorlar”



           Yahudilerin, Babil’den çıkışlarından, 1948 yılanda, korsan ve sözde devlet İsrail kurulana kadar, belirli bir yurtları toprakları olmamıştır. Dağınık bir vaziyette yaşayan Yahudiler, dahil oldukları topluluklar içinde, kültürel ve dini inançları noktasında, asimile olmadan yaşamaya devam etmişlerdir.

           Tarihte yaşamış ve yaşamakta olan toplulukları incelediğimiz zaman, önümüze Yahudiler gibi vatansız yaşayan, aynı kaderi paylaşan topluluklar çıkar. Lakin bu topluluklar bulundukları ülkelerde, kendi etnik kültür ve kökenlerini, inançlarını koruyarak aynı zamanda devlet yapısına zarar vermeden, statüko ile uyum içinde yaşamış ve yaşamaya devam etmektedir.  

           Yahudiler için aynı şeyi söylemek ve düşünmek pek de mümkün değildir. Geçmişlerine bakıp tarihlerini incelediğimiz zaman bu gerçek daha da net ortaya çıkar. Sürgün, kargaşa, karmaşa ile dolu serüvenleri vardır. Çünkü Yahudiler inançları gereği başka bir topluluk ile uyum içerisinde yaşayamazlar. Bu duruma basit bir örnek ile bakacak olursak, iman ettikleri Muharref Tevrat, Yahudi ırkından olmayanı, Goyim (hayvan) olarak görmektedir. Haham sınıfının nefsi, şeytani, hırs, istek ve duygularını katarak tahrif ettiği bu kitap, kendilerinden olmayan diğer topluluklara karşı, kin, nefret ve vahşet emretmektedir. İnsanları tedirgin eden korkunç nokta ise, Yahudilerin Yahudi olmayanlara karşı yaptığı tüm bu vahşet, fitne, zulümleri, disiplin ve ciddi bir ibadet şuuru ile yapmasıdır.

“Seni aralarına dağıttığım milletleri bütün bütün sona erdireceğim.” (Tevrat, Yeremya Bölümü, 30/11)

“Seninle valileri ve kaymakamları kıracağım.” (Tevrat, Yeremya Bölümü, 51/23)

“Sana kulluk etmeyen millet ve ülke yok olacak.” (Tevrat, Yeremya Bölümü, 60/12)

“Ve Allah Rab o milletleri senin önünden azar azar kovacak, onları çabuk bitiremezsin yoksa senin üzerinde kır hayvanları çoğalır.” (Tevrat, Tesniye Bölümü, 7/22)

“Onların üzerine tek çoban koyacağım, onları güdecek…memlekette kötü hayvanları sona erdireceğim.” (Tevrat, Hezekiel Bölümü, 34/23-25)

 

Bu kin, nefret ve sinsi düşmanlık, Yahudileri yaşadıkları toplulukların içinde bulunan insanların, zayıf noktalarını, inanış biçimlerini ve kültürlerini benimseterek, kamufle amaçlı ikinci bir kimliğe dahil etmiştir.

İkinci bir kimlik sayesinde, bulundukları toplumlar içinde kamufle olarak, yönetimi ele geçirmeye çalışmışlar ve içten çürütme taktiğini uygulamışlardır.

Günümüzde ise, başta ülkemiz olmakla üzere diğer ülkelerde de bu taktiği uygulamaya devam etmektedirler.

Geçmiş tarihte, bu sinsi, kindar ve vahşet ile dolu inanışlarından dolayı, Babil, Macaristan, Fransa, İspanya gibi ülkelerden kovulmuş ve sürgün edilmişlerdir. Az çok demeden bulundukları toplumlar içerisinde, kindar, fesat ve sinsi davranışları sergilemişlerdir.

Yahudilerin yaşadıkları ülkelerde, ülke yönetimleri bu tip sıkıntı ve problemlere yönelik tedbirler almış lakin Yahudiler ‘de tüm bu tedbir ve baskılara karşı en sinsi silahlarından olan “DÖNMELİK” tedbirini uygulamıştır. Dönmelik dediğimiz çift kimliklik, iki yüzlülük taktiği Yahudilerin tarih boyunca uyguladığı bir taktiktir. Tarihçilerin büyük bir kısmı “DÖNMELİĞİ” 1626-1675 yılında yaşamış, İzmirli sahte Mesih Sabetay Sevi ile ele alırlar ve tanımlamaya çalışırlar. Lakin işin aslına baktığımız zaman, böyle bir tanımlamada bulunan tarihçilerin Tevrat okuyup incelemediği açıkça ortadadır. Muharref Tevrat’a göre dönmelik, çok eski bir Yahudi taktiğidir. Tevrat içindeki “Ester” bölümü bunu açıkça bize gösterir. Bu bölümdeki anlatılmak istenen olayı kısaca özetleyecek olursak; Ester adında bir kızın, Yahudiliği sözde inkâr ederek, yaşadığı ülkede kraliçeliğe kadar yükselişini ve bu sayede soydaşlarını ülke yönetiminin önemli noktalarına yerleştirdiği, 75.000 muhalifi ise katlettiğini anlatılır. Tevrat’ta ki bu bölümde, dünyanın dört bir yanına dağılmış bir vaziyette yaşayan Yahudilere, dönmelik taktiği verilmektedir.

Yahudiler, uygulamış ve dünyanın birçok ülkesinde uygulamakta oldukları bu iki yüzlü, ibadet kılıfı geçirdikleri, sinsi ve şeytani yöntemleri ile bulundukları ülkelerde fitne çıkarmışlar ve çıkarmaya devam etmektedirler. Lakin unutulmamalı ki Yahudi değilmiş gibi davransalar da hiçbir zaman dinlerini terk etmemişlerdir…

Artık kavramlarla AK lanmaya çalışanlar odak kötülük merkezi olduklarını gizleyememektelerdi. AK(P)ŞENER’in durumu da, hem mahkeme kararı hem geçmişteki icraatları hem de şimdiki misyonuyla siyasi (siyonist) odak konumundaydı. Fakat Allah cc intikam sahibi olmasından dolayı aslında çok büyük farkları olmayan siyasi aktörlerin aynı yapının farklı parçaları olduğu da sırıtmaktaydı.
Şimdi yerel seçimlerde AK(P)ŞENER’İN rolü daha da belirgindi. Seçim öncesi muhalefetin elinde kullanabilirse çok büyük kozlarda geçmişti. Bunlar;
A) AK(P)ŞENER’in partideki yolsuzluğu.
B) Hükümetin ve eski emekli Emniyet Müdürlerinin bağlantılı olarak gayrimeşru otel işletmeciliği, cocuk fuhuş dosyaları vs.
C) Bu işlerle elde edilen görüntülerin Milletvekili, bürokrat, işadamlarına yapılan şantajlar da akıllı muhalefetin değerlendireceği önemli konulardı.
D) Şahısların geçmişteki bağlarının gelecek siyasi yapılarda nasıl etkili olacağı konusunda da devletin ilgili birimlerinin elindeki önemli bir argümandı.

Allah ihtiyaçları en iyi bilen ve görendir. Makalede izah edilen tüm konular sorunları ve çözümleri sunmakta. Bu hakikatler yıllardır anlatılıp konuşulmakta. Ancak toplum bu gerçeklere dilsiz ve sağır kalmakta. İnşallah umut ediyor ve dua ediyoruz ki: Yüce Rabbimiz insanlığın ve ezilen toplumların ihtiyacına cevaben bizlere Adil Düzen’i nasib eder inşallah

Aslı ve ayarı belli Meral olan hanım her zaman kendisine verilen vazifesini layıkıyla yapmaya çalışıyordu. Asker ve polis arasını açmak iki kurumu bir birine düşman etmeye çalışmak tam siyonist şeytanların yani küreselcilerin başarmak istediği şeydi ve aziz Erbakan Hocamızda bunların oyunu her zaman için bozmuştu. Önceki yerel seçimlerde iyi bir yenilgi alan akp’yi, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizi fırsata çevirip millet ittifakını dahada güçlendirip iktidarı daha büyük bir yenilgi ile pişman etmek varken demekki millet ittifakının bu seçimlerde daha büyük işler başarabileceği anlaşıldı ki iyi partinin ipi çekip işbirlikçi iktidar karşısında parçalı bir muhalefet işlerine gelmekte idi. Şeytanın bir hesabı var ise bekleyin görün Allah’ın da bir hesabı vardı. Rabbimiz neyler neylerse güzel eylecekti ve bizde oturup seyreyleyecektik.

Picture of Ahmet AKGÜL

Ahmet AKGÜL

AHMET AKGÜL KİMDİR?

INTRODUCTION OF USTADH AHMET AKGÜL

رسالة تعريفية لمعلمنا أحمد أكجول

قبل مؤتمر النظام العادل في جامعة قيرغيزستان أراباييف، والذي حضرناه، قدم أحد المحاضرين أستاذنا أحمد أكجول على النحو التالي: أحمد أكجول موجود في تركيا؛ إنه عالم ومثقف نادر جدًا يجمع بين المبادئ الإسلامية والمتطلبات الإنسانية، وفكر أتاتورك في التغيير والقومية الإيجابية والتوازن الاجتماعي. ألف حوالي 100 كتاب، بعضها في 3 مجلدات، وجميعها أعمال فريدة وأصيلة. 10 من الكتب؛ تمت ترجمته إلى الإنجليزية والروسية واليابانية والفارسية والفرنسية والعربية. البروفيسور الراحل، أحد رؤساء وزراء تركيا الأسطوريين. دكتور. ويعتبر من أكثر الطلاب المميزين وأتباع نجم الدين أربكان.
لقد حضر المؤتمرات العلمية في جميع أنحاء تركيا وأوروبا والجغرافيا الإسلامية منذ ما يقرب من 40 عامًا. إنه رجل حكيم تنبأ وشرح التطورات المهمة في تركيا ومنطقته والعالم قبل عقود، وتعرض للعديد من المشاكل والهجمات لهذا السبب، لكنه كان دائما على حق في النهاية. وهو رئيس تحرير مجلة الحل الوطني، التي يتابعها عن كثب كبار البيروقراطيين العسكريين والمدنيين، وأساتذة الجامعات، والكتاب والمعلقين المهمين، ومسؤولي الدولة في تركيا. ضد الأنظمة الرأسمالية والاشتراكية والليبرالية في العالم؛ فهو يحتوي على الجوانب الجيدة والمفيدة لجميعها، لكنه يترك الجوانب السيئة والضارة؛ سيدنا، الذي أعد ودافع عن برامج النظام العادل الأصلية القائمة على العقل والعلم والتاريخ والضمير والقرآن، يبلغ من العمر 74 عامًا وأب لخمسة أطفال. لا يتقاضى إتاوات أبدًا عن أي من كتبه أو مجلاته أو مقالاته أو مؤتمراته، ويعيش حياة متواضعة بعيدًا عن الترف والراحة، ويغطي نفقات كل ذلك بحوالي 40 من الرفاق المتطوعين والمخلصين في سبيل الله. المعلم الذي يدافع عن "حرمة التبشير بالعلم" وبالتالي لا يدين بالشكر لأي مركز أو حكومة. باستثناء ما يقرب من 105 من أعمال أستاذنا، حتى الأحزاب والحكومات تظل غير مبالية؛ الدين والأخلاق في المرحلة الابتدائية: 4-5، المرحلة المتوسطة: 1-2-3، المرحلة الثانوية: 1-2-3-4 والجامعة: 1-2-3، وفقاً للحقائق العلمية وجوهر الإسلام. ولكن بغض النظر عن أي طائفة، فقد أعد كتب العلم. خلال أحاديثهم المميزة جداً، كتلاميذه ومتابعيه المخلصين: "كيف أعددتم هذه (100) كتاباً يزيد عن مائة، كيف رتبتم وقتكم؟" أجاب أستاذنا أحمد أكجول على أسئلتنا كالتالي، ليكون قدوة وتشجيعًا لنا:



1- منذ ما يقرب من 60 عامًا، باستثناء الأمراض الخطيرة والصعوبات الكبيرة؛ ولم أؤجل عمل اليوم إلى الغد، كما أنني لم أحاول تأجيل عمل الصباح إلى الظهر أو عمل الظهر إلى المساء. لأنه لا ينبغي لي أن أضيع رأس مال حياتي المحدود في مساعي فارغة ومجانية يسميها القرآن الإلغاء ويحرمها

 

2- حتى لو كان شخصًا لديه معرفة وخبرة في موضوع ما، حتى لو كان أصغر منا كثيرًا... حتى لو كان شخصًا عاديًا وبسيطًا، فأنا لا أشعر بالإهانة أبدًا عند الاستماع إليه أو تعلم شيء ما، لأن أكبر عائق أمام التعلم والحصول على العلم هو الكبرياء والكبر

-3ما حصلنا عليه؛ حاولت أن أقرأ وأفهم كتابات وكتب الجميع، محليًا أو أجنبيًا، يساريًا أو يمينيًا، أعرفه أو لا أعرفه، أحبه أو أكرهه.
4- كنت أسجل المعلومات التي تعلمتها وأجد أهميتها منها أو مما سمعته في البرامج والمؤتمرات التليفزيونية، ولم أتردد قط في كتابتها ونقلها بذكر أصحابها
5- من خلال الوقوع في الرغبات والاعتراضات التعسفية من أقرب أقاربي ورفاقي وأعضاء الحزب وذوي المناصب ذات النفوذ والكفاءة... أو من منطلق حرصي على راحتي ومصالحي الشخصية، لم أخفي أبدًا الحقيقة التي قالها لي يجدها العقل والضمير نافعة ومفيدة، ولم أصعب فهمها بتغليفها بأغلفة مختلفة
6- كل الأشخاص الذين التقينا بهم في أي مناسبة وأصبحنا قريبين بما يكفي لتناول كوب من الشاي أو السفر لمدة ساعة على متن الطائرة؛ حاولت مساعدتهم على اكتساب وزيادة وعيهم الأخلاقي والضميري وكرامتهم، وخاصة سلامهم الروحي والعالمي. بمعنى آخر، كنت أهدف إلى أن أكون مفيداً له، وليس أن أستفيد من منصبه وفرصه ومجاملاته.
7- ولعل ذلك يعتبر ثمرة ومعجزة للأهداف والجهود المخلصة... وطبعا بفضل الله تعالى وفضله لا بد من قراءة كتاب ما يقارب 700 صفحة بسرعة في ساعة أو ساعتين. وتهنئة هذا الكتاب وانتقاده عمدا، والحمد لله أن إنتاج ملاحظات من 10 صفحات أصبح أسهل بالنسبة لنا.
أطيب التحيات…

YORUMLAR

Son Yorumlar
18
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...