ÖZLEDİM EY DOST
Günahım pek çoktur, ondan mahcubum
Pişmanlıkla yürek, közledim ey Dost…
Gaflet ehli kınar, sanır meczubum1
Oysa ben aşkımı, özledim ey Dost
Yıllardır yolunu, gözledim ey Dost…
Ey Can hidayetin, bize hediye
Bu şevkle Şeytana, yazdım reddiye2
İnşallah rü’yama, gelirsin diye
Her gece yolunu, gözledim ey Dost
Arz-ı cemal eyle, özledim ey Dost…
Altın takılmazmış, ite çakale
Çimentosuz kumdan, olmazmış kale
Hep Seni anlattım, şiir makale
Şükür kitapları, yüzledim3 ey Dost
Tecellin tesellim, özledim ey Dost…
Düşe kalka rızan, dairesinde
Hayat; iman cihat, devriyesinde
Kur’an’ın kulluğa, dair dersinde
Yaratış sırrını, çözledim4 ey Dost
Hasretinle yandım, özledim ey Dost…
Çok kire bulaştım, suya daldırdın
Nice yanlış yaptım, tutup kaldırdın
Şeytan tuzağından, çekip aldırdın
Kur’an’la eğrimi, düzledim5 ey Dost
Yandım hasretinle, özledim ey Dost…
Ömrüm hizmetine, verirsem eğer
Ancak böyle hayat, övmeye değer
Sensizlik en büyük, cezaymış meğer
Hasretin içimde, gizledim ey Dost
Yetiş imdadıma, özledim ey Dost…
Hayat imtihanım, alın yazımdı
Lütfunla Zikrullah, gönül hazzımdı
Sana varmak için, rehber lazımdı
Hep Rahmet Elçini, izledim ey Dost
Hasretinle yandım, özledim ey Dost…
Çoğu sermayemi, boşa saçmışım
Şükür ki sonunda, Sana kaçmışım
Siyonist Şeytana, savaş açmışım
Adil Düzen savın6, tezledim7 ey Dost
Göster nur cemalin, özledim ey Dost…
Mevlâ’m bu duamı, salih kabul et
Cümle iddiamı, halis kabul et
Kulunu Elçine, varis kabul et
Ta “Kalu Belâ”da, sözledim8 ey Dost
Lütfet cemalini, özledim ey Dost…
1- Meczub: Deli, divane.
2- Reddiye: Haksız ve yanlış iddialara verilen doğru yanıtlar.
3- “Yüz”lemek: Yüz sayısına tamamlamak.
4- Çözlemek: Çözmek, sezmek.
5- Düzlemek: Düzeltmek.
6- Sav: İddia, dava.
7- “Tez”lemek: İspat edici bilimsel makale yazmak.
8- “Söz”lemek: Söz vermek, sözleşmek.
Mührün sahibi
Önümüzde ışık oldu cehdiniz
Dur durak bilmeden gayret ettiniz
Adil Düzen diye gayret çektiniz
Mevlamız muvaffak eylesin sizi
Bu nimetten payidar eylesin bizi..
Minnettarım Sultanım
Beni, benliğimi harladın
Şükür ki yoluna bağladın
Lütfedip hasretinle darladın
Aldın ayıkladın, mahçup sadıkların
Kabul buyurdun minnettarım Sultanım!
Ey Özüm,Sana Sözüm…
Bilen özler
Sezen, gözler…
Temiz özler
Yol arar,
Dert edinir
Dava bilir Davasını,
Adanmayı cana minnet sayar
Sevdası uğrunda ;
Malını,canını,varını
Yüz görümlük için feda kılar!..
O’na,
En ufak bir söz geleceğine
İncineceğine Canan’ını…
Şeytan ve avaneleri,
İnciteceklerine Sultan’ını
Buna göğüs germeyi
İblisleri yere sermeyi
Hadlerini bildirmeyi
Uğrunda riske girmeyi
Rahmandan ikram bilir!..
Bu yolda,
Ezilmeyi,üzülmeyi,sürülmeyi
Dışlanmayı…
Gerekirse en yakınından,
Dişlenmeyi ,
Rahmet sayar Rabbinden!..
Zalimlerle çatışmayı,
Hainlere,işbirlikçiye,tüm döneklere
Arslan gibi atılmayı…
Bu kutlu uğurda,
Canına zahmeti
Canına hayat bilir!..
Ancak;
Günahları gelince aklına,
Bu en büyük hidayete
Bu en yüce gerçeklere…
Tüm bu sonsuz ikramlara rağmen,
Haltlarını,hadsizliklerini
Hatırlayınca birden!..
Yüzünü yere serer…
Sızlayan vicdanı
Daralan kalbiyle
Tüm acziyet
Ve mahcubiyetiyle,
Başını bile kaldıramadan
Rahmet eşiğine yüzünü sürer…
Af…
Bağışlanma…
Kulluğa kabulünü diler
Rahmeti sonsuzdan…
Tıpkı ilk anne ve babası gibi;
“Biz nefsimize zulmettik
Eğer bizi bağışlamaz
Rahmet buyurmazsan
Hüsrana düşeriz…”
Der yürekten…
Eğer Sen,
Tutup kaldırmazsan elimizden…
Bizi bize bırakırsan
Şaşar -şımarır,yozlaşırız
Sapanlardan,gazaba uğrayanlardan oluruz
Ey Rahimü Rahman…
Bize acı,bize merhamet et
Ayıplarımızı ört,
Rahmet ve hidayetinle
Sonuna kadar,
Sonsuza kadar kuşat bizi…
Et Dost
Ey SULTAN,
El aman…
Aşkın gerçek tarifi bir şiir.
Sonsuz rahmet ve merhamet sahibi Rabbimize ve her asırda var olan ve bu asırda gönderildiğine inandığımız, Allah (cc)’nün davasını mükemmel tarif eden aynı zamanda yaşantısıyla örnek olan, Resulün tercümanı olma yolunda Hz Peygamberi iliklerimize kadar hissettiren Aziz Erbakan Hocamıza; duyulan zirve sadakatin, örnek itaatin, gerçek aşkın tarifi bir şiir olmuş.
Böylesine hikmet ve şuur yüklü sözlere ancak:
Kur’an-ı Kerimin talim ve terbiyesinde, Resulullah Efendimizin sünneti ve hayat sistemi çerçevesinde ve Milli Görüş mektebinde; sadece Hz. Allah’ın rızası ve insanlığın hayrı hatırına, nefsi ve siyasi cihadını canla başla sürdüren, imanın zirvesine ve zevkine erişen yazabilecekti.
Bizlerinde böylesine maneviyat ve hakikat yüklü sözlerden, hallerden istifade edebilmesi duasıyla.
AZİZ ERBAKAN HOCAMIZA ATFEN-ÖZLEM
AZİZ ERBAKAN HOCAMIZA ATFEN-ÖZLEM
Bazen sohbetini
Bazen hasretini
Ve rüyalardaki rüyetini özlerim!..
Bazen, gönlüme gül diken Gözlerini…
Bazen, çıbanlarımı deşen Diken diken sözlerini özlerim.
O, gözaltından Cilveli bakışını…
Ruhuma, sûrur ve feyiz veren Bir nur ırmağı gibi Hayatıma akışını…
Özene bezene çizilen O gül yüzünün nakışını…
Sevdanla yürek yakışını..
Ve özellikle Namaz kılışını özlerim!..
“Nihansın didede, ey “mest-i naz”ım[1]
Sensiz cihanda bana can ne lazım!
Sensin alemlerde, tek “çare saz”ım[2]
Bana sensiz cihanda can, ne lazım!”
Hasretle Ve hararetle beklerken Güller arasından çıka gelişini:
O vakarlı yürüyüşünü.
Muhabbetle selam verişini
Her zaman onurlu Ve dimdik duruşunu.
Ey güzel huylu Huzurlu gülüşünü özlerim!..
Nur cemaline bakınca Günahlarımı hatırlatıp Mahcubiyet terleri döktüren Asaletini özlerim…
Münafık maskelerin gizlediği Şifreleri çözen Ve seneler sonrasını sezen Ferasetini özlerim…
Fırsatçılara göz yummalarını Fesatçıların yularlarını uzatmalarını
Ve böylece, kendi ayaklarıyla Uçuruma yuvarlanmalarını Sağlayan sabrını ve siyasetini özlerim…
Vefasızlara kök söktüren Faziletini. Nezaketini özlerim!…
Gönül sana hayran, yoktur misalin
Hasretin cehennem, cennet visalin
Kurban et kulunu , budur niyazım..
Sensiz cihanda bana can , ne lazım !..
Tutmaya kıyamadığım Öpmeye doyamadığım İpek gibi ellerini…
Biat etmekle şeref kazandığım Mübarek ellerini özlerim!..
İbretli misallerini
Kıymetli mesellerini
Ve hikmetli,Hakikatli hallerini özlerim…
Tenindeki Tecellinin dokusunu
Nur taneleri terinin Kokusunu özlerim!…
Taklit edilmeyen tarzını
Teskin ve teselli veren tavrını
Ve Şaronlara meydan okuyuşunu özlerim!..
Sen olmazsan sarayımda sultanım
Sensiz zindan olur bana vatanım
Sensin beni bu alemde tutanım
Bana sensiz cihanda can ne lazım !..
Ah sevgili
Hep seni..
Sesini,
Nefesini,
İşveni[3]
Neşveni[4]
Herşeyini…
Sohbetini,
Hasretini,
Hayalini özlerim!..
Seninle bahardır kara kışlarım
Cemaline vurgundur bakışlarım
Esen yeller sana taşır avazım
Sensiz cihanda bana can, ne lazım!
Üstat Ahmet Akgül
1 Mest-i naz:Baygın bakışlı
2 Çare saz: Çare bulan, devran bulan
3 İşve: Güzellerin, gönül çelen naz ve edası
4 Neşve: Sevinç, neşe