YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6918307e1f3ba
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 2 6
Bugün : 10555
Dün : 37133
Bu ay : 612360
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45016181
IP'niz : 216.73.216.10

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

 

Kemiyeti (sayısı) küçük, ama keyfiyeti (özgül ağırlığı) büyük bir gurup.. Farklı kesim ve görüşlerden, ama ortak paydaları: bağımsızlık aşkı ve vatan sevdası olan, onurlu ve şuurlu bir ekip… Her türlü zulme ve emperyalizme karşı, vakur ve cesur tavırlarıyla göz ve gönül dolduran yeni bir Milli Mücadelenin metin ve çetin öncüleri… Evet gerçekten bağımsız ve her yönden kalkınmış; örnek bir demokrasiyi ve yüksek bir medeniyet seviyesini sağlamış mutlu bir Türkiye'nin aydın ve saygın müjdecileri, ellerindeki ay yıldızlı al bayraklarla, İsviçre'nin Lozan kentinde ve Adliye binası önünde toplanmıştı.. Lozan akıncıları yine bir destan yazacaktı… Türkiye'yi sahipsiz sanan soysuzlar aldanmıştı.

 

Emperyalist merkezlerin şişirmesiyle "Ermeni soykırımı yoktur" demeyi suç sayan bir kanun tasarısını onaylayan İsviçre'nin Lozan kentinde tarihi bir duruşma yapıldı. 2005'teki Lozan harekatında "Ermeni soykırım iddiaları büyük bir yalandır. Bunlar kasıtlı ve asılsız dayatmalardır" dediği için hakkında dava açılan İ.P. Genel Başkanı Sn. Doğu Perinçek'in savunması, mahkeme heyetini de, bütün İsviçre'yi de sarsmıştı. Belki de yıldırma ve psikolojik baskı uygulama niyetiyle, 11 saat kadar süren duruşmaya, AKP iktidarının Ermenistan'la birlikte kurduğu sözde "uzlaşma komisyonu"nun hazırladığı uydurma raporlarını, buradaki Ermeni Diasporası, Türkiye'nin aleyhine delil olarak kullanmıştı.

Meşhur Siyonist spekülatör Soros'un fonlarından beslenen Eğitim-Sen gibi sivil örgütlerin konuyla ilgili açıklama ve kitapçıkları yine ülkemizi mahkum edecek belgeler arasındaydı.

Lozan'da görülen davada sadece son Osmanlı idarecileri değil bizzat Mustafa Kemal'de yargılanmaya ve "savaş suçlusu" olarak tanıtılmaya kalkışılmıştı.

Almanya İstihbaratının Kafkas Masası Şefi Hoffman, Ermeni soykırım safsatasını savunmak üzere mahkemeye katılıp, bir sürü yalan ve iftira sıralamıştı.

Ama meşhur Amerikalı tarihçi MC. Arth ve eski İngiltere Başbakanı Teacher'ın baş danışmanı gibi onurlu ve olumlu bilim adamları da hazır bulunup "Bir Ermeni soykırımı yaşanmadığını" anlatmış ve Doğu Perinçek'i savunmuşlardı.

İsviçre yönetiminin Talat Paşa harekatına katılan aydınlara ve konuklara karşı tavrı da oldukça ön yargılı ve taraflıydı. Daha önce izin alınmasına ve ona göre program yapılmasına rağmen birçok salon toplantısı: "Kürtler ve Ermeniler aleyhine konuşmalar yapılabilir" gibi muhtemel bir suç bahanesiyle son anda iptal edilmiş ve çeşitli zorluklar çıkarılmıştı.

Ama bu olaya "Talat Paşa'cılar kapıda kaldı" gibi kırıcı ve alaycı manşetler atan Hürrüyet gibi haysiyet ve hassasiyet mahrumu marazlı medyamıza karşılık, İsviçre basını çok daha duyarlı ve tutarlı yaklaşmıştı.

İsviçre'nin önde gelen gazeteleri şu manşetleri atmıştı,

  • Bu asılsız Ermeni soykırım davası, İsviçre'nin üzerine yıkılmıştır!
  • Savcı, soykırım olmadığına inanmaya başladı!.
  • Doğu Perinçek, 11 saat tarih anlattı!
  • Bu uyduruk dava ile Türkiye ile İsviçre ilişkilerine dinamit atıldı!…

Ve hele isviçre'li bir Milletvekilinin bizzat değerlendirme toplantısına katılıp:

"Ben İsviçre'li olmaktan gurur duyuyorum. Ama sizleri de Türkiye'nin onurunu savunduğunuz ve Avrupa Birliği potasında erimemek için koşturduğunuz için kutluyorum" şeklindeki sözleri bizim gaflet ve hıyanet ehli yöneticilerimize çarpılan bir tokattı.

Genel yayın yönetmenimiz Ahmet Akgül Hocamızın katıldığı ve değerlendirme toplantısındaki konuşma ve şiirinin büyük bir ilgi ve sevgiyle karşılandığı bu tarihi seyahatte Sn. Rauf Denktaş ta çok önemli ve anlamlı bir konuşma yapmış; bu tür Milli hareket ve heyecanların manevi destek ve dinamiklerine dikkat çekerek şu ibretli hatırasını anlatmıştı.

"Şanlı 1974 Kıbrıs Barış harekatının gerçekleştiği ilk dakikalarda hemen sahile varıp Nurettin Ersin Paşayla buluşmuş ve yanındaki teğmene -bir Türk askerine sorulmaması gereken- şu soruyu yöneltmiştim:

– Barbar Batı destekli Rum çetelerinin her tarafı ateş ve ölüm cehennemine döndürdüğü bu ortamda, paraşütle atlamaktan hiç korkmadınız mı?

Teğmen komutanın "cevap verebilirsin" işareti üzerine bana, şu unutamadığım şeyleri anlatmıştı.

"Efendim ben üniversite tahsili yapmış, aydın bir insanım. Hurafelere asla inanmam. Ancak, paraşütle atladıktan sonra, 1571 yılında Kıbrıs'ı fethederken şehit düşen binlerce Osmanlı-Türk askerlerinin, kanatlı beyaz atlar üzerindeki ruhaniyetlerinin çevremizi kuşattıklarını gözlerimizle gördük ve artık bütün korku ve kuşkularımızdan kurtulup manevi bir huzur ve cesaretle donandık!."

Evet, Kuvayı Milliye ruhu yeniden diriliyor…

Türkiye'de Milli ve haysiyetli cephe, cesaret ve metanetle direniyor.

Yeni ve büyük bir devrim ve değişim doğum sancıları yaşanıyor..

Ve kutlu yarınlar yaklaşıyor!.

Sonuç:

"Ermeni soykırımı bir yalandır" şeklinde doğru ve onurlu bir açıklama yaptığı için, hakkında dava açılan ve duruşmalarda en sağlam belgelerle bu iddialarını ispatlayan Sn. doğu Perinçek'e; İsviçre mahkemesinin verdiği para cezası, geçenlerde Lahey Adalet Divanının Bosna'da Müslüman Boşnakları toplu soykırıma uğratan Sırp canilerini aklamasının aynısıdır.

Bu karar, Müslüman Türklere ve Türkiye'ye karşı hep önyargılı ve düşman tavırlı davranan Batının Barbarlık kanıtıdır. Bu Avrupa adaletinin intiharıdır ve cenaze namazıdır.

Aslında Sn. Perinçek'in şahsında Türkiye'miz, Milletimiz ve Devletimiz yargılanıp cezalandırılmıştır.

Bu haksız ve ahlaksız karara karşı: topyekün Milli bir tepki cephesi oluşturulmalıdır.

Ülkemize fiilen bir askeri saldırı yapıldığında: nasıl ki, "ben şu görüştekilerle, bu partililerle, filan kimselerle birlikte cepheye koşmam, yurdumu bunlarla birlikte savunmam" denilemezse, işte şimdi de, İsviçre mahkemesinin bu dayanaksız ve alakasız kararı karşısında; Basınımızla, barolarımızla, aydınlarımızla, sivil kurumlarımızla ve tüm devlet olanaklarımızla Doğu beyin yanında olmak zamanıdır. Sn. Perinçek asla yalnız bırakılmamalıdır ve bırakılmayacaktır.

Ve tabi bu vesile ile herkesin ayarı ve tarafı da bir kere daha ortaya çıkacaktır. Biz Milli Görüşçü ve Milli Çözüm ekibi olarak sorumluluğumuzun farkındayız ve her türlü fedakârlığa hazırız.

                        ŞİİR:

Ülkemiz kuşatılırken, yatan utansın

Makam için kutsalını, satan utansın.

Türkiyemizi sahipsiz, sanan alçaklar

Sağ sol diye bizi bize, katan utansın!.

0 0 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Subscribe
Bildir
0 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
Picture of Halil YAMAN

Halil YAMAN

YORUMLAR

Son Yorumlar
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...