YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
67349d9d71906
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 1 0 9
Bugün : 13772
Dün : 28478
Bu ay : 346566
Geçen ay : 983699
Toplam : 29200305
IP'niz : 3.233.242.216

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

BİLGE VE YİĞİT BİR ŞAHSİYET ÖRNEĞİ

YAKUP GÖZÜBÜYÜK

5 23 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Yorumu Takip Et
Bildir
25 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Sayın Galip’in Dikkatine!

Bilgeliği, feraseti bir çok faziletli yönü açık olan Üstad Ahmet Akgül Hocamızın bu üstün yönlerini, Yazarımız Yakup Gözübüyük iddia şeklinde gündeme getirmeyip, sayısız kişinin şahit olduğu tarihi örneklerle gerçekleri aktarmışlardır.

Bu gerçeklerin karşısından “ben nasıl sorumluklarımı kuşanabilirim” diye sormamız gerekirken, hala daha “böyle bir kişi varsa” demek “bakar kör”lük değilse ve aksini ispat edemiyorsanız bir gerçeği açık açık inkar etmiş oluyorsunuz demektir.

“Neden Türkiye’de gündemde değil, niçin kitleleri yönlendirmiyor…” gibi sorular sizlerin Hakka değil, halka/kitlelere, çoğunluğa taptığınızın göstergesidir.

Ve dikkat edin, makaleyi bir kez daha okuyun, kitlelerin/kişilerin önce itiraz edip sonra zamanla nasıl Milli Çözüm çizgisine (eninde sonunda bazısı en sonunda per perişan) geldiğini görün. 

Yorumunuzdan anlaşılan o ki, kitleler taraf olsa sizde taraf olacaksınız.
Bu demek oluyor ki Kur’an’ı Kerim’de örnek verilen onlarca peygamber döneminde yaşasaydınız; O kutlu şahsiyetler, kitlelere yön veremediği, çoğunluk taraf olmadığı, o günkü halk tarafından kabul gören kurumların başında olmadıkları için haklı oldukları halde onlardan taraftan olmayacaktınız. 

Yani Hz. Yusuf’u kuyuya atan çoğunluğu haklı görüp kuyudaki/zindandaki Hz. Yusuf’u yalnız bırakacaktınız. 

Yani, zalime zulme başkaldıran bir avuç “Ashabı Keyf’in” haklılığına kulak verip “yanlarında olmayı boş verin” gönülde tabi bile olamayıp, eleştirmek için bahaneler üretecektiniz. 

Sayız örnek var, bunlar yeter diye düşünüyorum.

Kaldı ki Üstad Ahmet Akgül Hocamız, hiç bir araya gelmez denilen kesimlerin arasın köprü olmuş ülkemizde birlik için en önemli girişimleri yapmıştır. Ve ötesi makalemizde en mükemmel şekilde anlatılmıştır.

Allah razı olsun mükemmel ve bir o kadar gündemi okuyan faydalı bir yazı olmuş kaleminize kuvvet

SELAM OLSUN!..

İnsanlık yaratılalı
Acaba,
Böyle vahşet gördü mü?!..
Büyük bir köy gibi,
Bir uçtan bir uca
Herkesin,herşeyden
Haberdar olduğu,
Olaylara 
Şahit olduğu…
Ve bu şahitliğe rağmen
Gazzede-Filistinde 
Kahredilirken insanlık,
Böylesine sessiz,duyarsız
Edilgen,ruhsuz
Olundu mu?!..
Evet belki, 
Vicdanını yitirmemiş
Hala insan kalabilmiş
Kimseler
Kitleler var…
Ancak;
Yöneticiler
Hele İslam ülkelerindekiler
Hiç böyle bayağılaştı
Böylesine kansızlaştı 
Bu seviyede 
“Dilsiz şeytan”laştı mı?!..
Hatta bazıları 
Bu katliama -vahşete rağmen;
Çok daha ileri gidip
Bin maske giyip,
Kahpe-domuz israille
Normalleşti
Onlara gıda,giyim
Yakıt-benzin
Hatta 
Patlayıcı maddeler 
Satacak kadar
Çukurlaştı mı?!..

2.Viyana’dan,
Maddi gücün
Irkçı emperyalistlerin
Eline geçmesi sonra,
Son üçyüz yılda
Kan ağlayan dünya,
Zulmun
En iğrenç haline 
Şahit oldu günümüzde!..

Bu vahşet
Bu çürümüşlüğe
Yok muydu bir ÇARE?!..
İnsanlık adım adım
Rezalete,felakete
Yokoluşa mı
Yuvarlanacaktı
Hep böyle?!..

Bu;
Tarihin en karanlık çağını,
Asr-ı Saadetin bir benzeri
En aydınlık 
Bir devre döndürecek…
Farklılıklarına bakmadan,
Zalim olmayan 
Tüm insanlığın 
Kurtuluşu için,
Ne yapılması gerekiyorsa!..
Planlarını
Alt yapısını
İlgili organizasyonlarını
Yapmış!..
İşin,
Yapılandırılması
Tamamlanması
FİNAL’i için
En Sadık bendesini
En SeçkinTakipçisini
Hazırlamış!..
Ve hala 
Ötelerden
Seslenişi
Yol göstermesi
Himmet ve şefeatiyle
Rehberlik eden
Kutlu ELÇİ’ye,
Selam olsun…

Ve
Selam olsun;
Zerre dûr olmadan
En sarsılmaz 
İman ve hidayetle
Üstün bir bilgelik
Engin bir derinlik
Şaşırtıcı bir öngörü
Ve ferasetle…
Yılmaz bir irade
Berrak bir netlik
Çetin bir gayret
Ve dirayetle!
Derûni bir aşk 
Adanmışlık!..
Ve azimetle!..
Şevk ve heyecanını
Hiç yitirmeden
Umudumu kesmeden 
Daima sefer üzre 
Zafere koşan;
Varis-i Serşah
Talib-i Hakikat
Rehber-i Sadakat
Ve İnsanat!..

İltifat-ı Sübhanî
Resûlün müjdesi
Hülüm belli;
Hakkı Üstün Tutan
 “Adil Düzen
Ve Yeni Bir Dünya”
SİZİNLE KURULACAK!..

Başta huzuru 
En çok hak eden,
Gazze-Kudüs-Filistin
Olmak üzere!..
Alem-i İslâm,
Bütün mazlum halklar,
Tüm insanlık
Barışa,huzura
Adalete,
İzzete…
Kısaca 
Saadete kavuşacak
Asr-ı Saadet,
İnsanlığın “İkinci Bahar”ı
Yeniden YAŞANACAK!..

Ya Rabbi bizlere Üstad Ahmet Akgül hocamızı tanıma ve tâbi olma şerefini lütfettiğin için sonsuz şükürler olsun.

Âl-i İmran 8
“Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra, bir daha kalplerimizi caydırma (ayaklarımızı kaydırma), bize katından rahmet ve inayet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen.”

https://www.mealikerim.com/3/ali-imran/8

Ya Rabbi, bizleri Üstadımıza sağlam ve sıkı yol arkadaşları olabilmeyi nasip eyle. Amin.

Evet, biz Ahmet Akgül Hocamızı; Allah rızası için… Onu, bizim hidayet ve istikamet bulmamıza ve Hakkın hâkimiyetine çalışmamıza bir vesile kıldığı için… Kur’an’ımıza tercümanlık yaptığı için… Bize öğrettiği ve öğütlediği şeyleri, önce kendisi yaşadığı için sevdik, saygı gösterdik ve sahip çıktık. Yoksa biliyoruz ve iman ediyoruz ki; hidayetin de, inayetin de yegâne kaynağı Cenab-ı Hak’tır. O’nun yoluna çağıran, Kur’an ahlâkı ve ahkâmı uygulansın diye çırpınan şahsiyetlere tebrik ve teşekkür etmemek, hadislerde bizzat Allah’a nankörlük sayılmıştır.

Tüm insanlığın sorunlarını çareleri ile birlikte anlatan ve kınayıcının kınamasından tehditlerinden zerre çekinmeyen bilge şahsiyet Ahmet Akgül’ü anlamya ve öğretileri istikameti üzere yaşamayı Allah bizlere nasib etsin inşaAllah..

“Kime güveniyorsunuz? Bu gerçekleri bu kadar net ve mert biçimde nasıl dile getiriyorsunuz? Nasıl başınıza birşey gelmiyor?” diye soruyorlar!
Kendi parti tabanımızdan bile zanda bulunanlar, iftira atanlar oluyor…
Allah’a güvenmek; bütün zalimlere tek başına kafa tutmak demektir!
Allah’tan başkasından korkmamak demektir!
Allah’ın dilemesi dışında, kimsenin bize zarar veremeyeceğine iman etmektir!
Davası için hapis yatmayı, şeref saymaktır!
Davası uğrunda mücadele ederken şehit olmayı arzulamaktır!
Çünkü; 25 bin kişilik orduya tek başına kafa tutan Hz. Muhammed (sav) in ümmetiyiz. Çünkü; Basel’de ilk Siyonist Kongrenin yapıldığını salona; Kelime-i Tevhid Bayrağını asan ve bütün zalimlere meydan okuyan tek kişilik ordu Erbakan Hocamızın tek ve yegâne temsilcisidir! Üstad Ahmet Akgül!

Biz senden razıyız hocam..

Ahmet Akgül Hocamızı tanımak için; İMAN NURU ile bakmak gerekir!
Onun, ilmi dirayet ve feraseti, yüksek cesaret ve metaneti…
Onun, imani haysiyet ve insani hassasiyeti, örnek istikamet ve fazileti…
Onu yakinen tanıyan talebe ve takipçilerini hayran kılmıştır.
Ahmet Akgül Üstadımızı daha farklı ve aranır bir konuma taşıyan;
Her şeye rağmen, samimiyet ve muhabbetle Ordumuza sahip çıkması…
Dini değerlerimizle Laiklik prensiplerini uzlaştırıcı yorumları…
Milli Görüşçü, Atatürkçü ve Ülkücü kesimlerden tutarlı ve duyarlı kimseleri ortak paydalar etrafında buluşturma ve bir Milli Mutabakat oluşturma yaklaşımlarıdır…
Derin ilmine, engin birikimine rağmen;
Sürekli okuyan, araştıran, tebrikten ziyade tenkitlerden hoşlanan ve yararlanan, asla bilgiçlik havasına ve gururuna kapılmayan, ama hak bildiği konularda ise kesinlikle geri adım atmayan…
İmkân ve iktidar sahiplerinin ne tehditlerine ne de tekliflerine kulak asmayan…
Allah’ın rızasını, halkın çıkarını ve davasının hatırını her şeyin üstünde tutan…
AHMET AKGÜL Hocamızı önümüzdeki süreçler ve gelecek nesiller daha iyi anlayacaklardır!
Siyonizm-Emperyalizm denen DECCAL ile…
İşbirlikçi hain SÜFYAN ile…
MİLLİ ÇÖZÜM mücadelesi mutlaka zaferle sonuçlanacaktır!
Ahmet Akgül Hocamızı Allah için sevdik!
Onu, bizim hidayet ve istikamet bulmamıza ve Hakkın hâkimiyetine çalışmamıza bir vesile kıldığı için… Kur’an’ımıza tercümanlık yaptığı için…
Bize öğrettiği ve öğütlediği şeyleri, önce kendisi yaşadığı için sevdik, saygı gösterdik ve sahip çıktık…
Yoksa biliyoruz ve iman ediyoruz ki; hidayetin de, inayetin de yegâne kaynağı Cenab-ı Hak’tır.
O’nun yoluna çağıran, Kur’an ahlâkı ve ahkâmı uygulansın diye çırpınan şahsiyetlere tebrik ve teşekkür etmemek, hadislerde bizzat Allah’a nankörlük sayılmıştır.

Üstad Ahmet Akgül’ü anlamak, onun ilim ve irfan tarihinde ne büyük bir yere sahip olduğunu takdir edebilmek için onun Kur’ân-ı Kerim’le olan birlikteliğini idrak etmek, Bütün insanlığın kurtuluşu için , Adil Düzen Projelerini geliştirip mensub olduğu Erbakan Hocamız’ı ve Milli Görüş geleneğini yakından tanımak gerekir.
Üstad Ahmet Akgül’ü öne çıkaran, büyük problemlerin çözümünde onu muvaffak kılan en temel hususiyet, ayet-i kerimeleri sorun çözen, yol açan, şevki veren, Hakk’a teslimiyeti aşılayan bir nazarla tefsir etmesiydi. Onun bu hali, Hz. Ömer’in şu hadisesine benziyor:
“Mümin, “olmuyor, yapamıyorum.” diye yeis cümleleri kurmaz. Çölü; yeşertir, dağ başlarını mektebe çevirir. Şartlar ne olursa olsun İslâm’ı yürekten yüreğe taşıma vazifesinden ödün vermez.

“Üstad, her eserinde Milleti İslâm’ı kardeş olmaya ve kardeşliği korumaya; tüm insanların huzur ve mutluluk içinde yaşayacağı Adil Düzen Projelerini geliştirmek için bir ömür; verdi .;

“Asrımızdaki bu siyonist hareketinin fitnesine karşı emsâlsiz bir mücahede ortaya koyan ve en göze çarpan zat hiç şüphesiz Erbakan Hocamız ve O’nun Temsilcisi Üstad Ahmet Akgül Hocamızdır. Bütün hayatı ve eserleriyle ve de Milli Çözüm Ekibi ile bunu göstermiştir

Bâtılla savaştı, tabular yıktı

Her iddiasından, hep haklı çıktı

Hakikat kurşunun, haksıza sıktı

Darlığa katlandı, feraha rağmen…

Türkiyede böyle bilge şahsiyetler varsa neden ön planda değiller. Neden değerlendirilmiyorlar. Neden bir partide önemli konumda değiller. Mesela bahsettiğiniz fikir ve ilim adamı Türkiyede gündemde olması gerekmezmiydi. Böylesi bir şahsın bir parti kurup kitleleri yönlendirmesi gerekirken ortamı boş bırakmakta neden..
Çok soru var bunlar yeterli olur diye düşündüm.

Galip beycim oda senin benim ayıbım… Niye sahip çıkmıyoruz niye tanıtmıyoruz … Latifeydi bunlar… Ancak Ahmet Akgül Hoca , hem ülkemize hem dünyaya yön veriyor… Nasıl mı?!! Örnekler çok qncak bikaç örnek yeterli olur sanırım: Şuan Milli Çözüm de yayınlanan makaleler şiirler videolar konferanslar ilgili kurumlarca dikkate alınmakta üniversitelerde ders olarak işlenmekte… Trt dizileri başta olmak üzere Diğer tv kanallarında da Ahmet Akgül’ün fikirleri işlenmekte toplum Milli Çözüm Zihniyetine doğru evrilmekte… Şuan Milli Çözüm 21.yılın içinde insanlara fikri olarak hizmet etmekte. Ve Ülkemiz başta olmak üzere tüm dünyada İSRAİL BİR TERÖR ŞEBEKESİDİR demeye başlaması İsrailin gerçek yüzünü görmesi ve Milli Çözüm’ün 21 yıldır ama taaa 1969 dan beri bu İsrail ve avanesini Siyonizm gerçeğini deşifre etmesi insanlığın bu gerçeği kavraması AHMET AKGÜL’ÜN BİLGELİĞİNE en büyük işarettir. Şuan tüm dünya Siyonizmi farketmiş kapitalizmle nasıl sömürüldüğünü farketmiş durumda ve insanlık ADİL DÜZEN ÖZLEMİYLE yanıp tutuşmakta olduğunu hep birlikte görmekteyiz. Yarın bir gün MİLLİ ÇÖZÜM ZİHNİYETİNE – ERBAKANIN HAS TALEBESİ VE TAKİPÇİSİNE ANAHTARLARIN TESLİM EDİLDİĞİNİ DUYARSANIZ ŞAŞIRMAYIN İNŞAALLAH…

Galip arkadaş,

Fetullah Gülen’e 50 seneden beri CIA VE MOSSADIN EN ÖRGÜTLÜ KURUMUNUN BAŞIDIR diyen ve hakkında daha Fetö denmeden 10yıllar öncesi 700 SAYFALIK kitap yazan ve ülkemiz insanlığını uyandırmak için gayret ve çaba göstermiş Aziz Erbakan Hocamızdan sonra Ahmet Akgül’den başka ikinci bir kişi gösteremezsiniz… Bakın dikkatinizi çekiyorum 50 senedir buna dikkat çeken diyorum… Ve onca gayret ve çabasıyla FETÖ olarak ilan edilmesini sağlayan BİLGE VE YİĞİT ŞAHSİYET AHMET AKGÜLDÜR ERDOĞAN DEĞİLDİR… Açın okuyun daha Fetö olarak ilan edilmesinden yıllarca evvel bastırdığı KÜRESEL FESATÇILIK VE FETULLAHÇILIK kitabını okuyun. BİLGE demek ; problemler oluşmadan önce tehlikeyi sezen ve o tehlikeye karşı önlemler alınmasını sağlayan kimseye denir… Evet Akp ve Erdoğan Siyasi irade olarak Fetullah’ın yanındaydı ona rağmen DEVLET HADİSENİN FARKINDAYDI VE ÜLKEMİZİ İŞGAL ETTİRMEDİ BİLGE VE YİĞİT ŞAHSİYET AHMET AKGÜL’ÜN ÇABALARIYLA…

SANA BU ÖRNEK YETER SANIRIM GALİP. YÜZLERCE ÖRNEK SAYILABİLİRDE. SANA YETSİN BU ÖRNEK.

Galip bey;

Galip bey; Uzun uzun yazasım vardı ama, siteye bugün giren bir yazı bana uzun uzun yazmaya gerek bırakmadı…

BAKMAK VE GÖRMEK FARKLIDIR

Sanırım siz de o bakar, bakar durur ama göremeyenlerdensiniz…

Umarım size de ilham olur, sorularınıza ve şüphelerinize derman olur…
Umarız ki o bakarlardan terfi eder de görenlerden olursunuz…

Selametle….

BAKMAK VE GÖRMEK FARKLIDIR ( Buradan okuyabilirsiniz…)

“Görenedir görene, nasipsize ne çare?
Köre nedir, köre ne, bakar görmez biçare!”

Galip Bey Merhaba,

Üstad Ahmet Akgül gibi, Aziz Erbakan Hocamız gibi zatlar İdeolog’dur. Yani fikirleri ve projeleriyle varlıkları tarihe iz bırakır. Onların fikir ve projeleri yaşadığımız süreçte ve tarih sahnesinde Allah’ın izniyle hayata geçer. Böyle büyük şahsiyetleri medya ön plana çıkarmaz. Hakkın ve adaletin karşısında olan tüm zümreler onların düşmanıdır ve reklamının yapılmasını ve geniş kitlelerin onları tanımasını istemezler yada kötü tanınması için çamur atmaya çalışırlar. Onlar zor günlerin adamıdır. Bir medeniyetin kıvılcımının çakılacağı, bir devrin sonlanıp yeni bir devrin başlayacağı gün ve sonraki süreç içindir tüm hazırlıkları.

Dolayısıyla şimdilik halkta pek bir tanınırlığı olmasa da akademide, bürokroside, diplomaside, siyasette, diyanette ve askeriyede kendisini tanıyan ve takip eden çoktur.

Halkların tanıtacağı ve TV ‘lerin ambargo uygulayamayacağı gün ise; yeni bir medeniyetin, bir zaferin, bir fethin ilan edildiği gün olacaktır.

Selamlar…

ÜSTAD AHMET AKGÜL’ Ü TANIYIP ANLAMAYA PENCERE ARALAMAK
Mütevazi bilge şahsiyetler normal zamanlarda halktan biri tevazusunda oldukları için ilk bakışta çözdüm diyenlerin çoğu yanılabilir. Çünkü O Zatı tarttığı terazi kendi bakış açısı, aklı ve yorumu ölçüsündedir. Fakat bilgi, birikim gerektiren bir soru ve olay karşısında o Zatlar farkedilebilir. 
Evet üstadımızı ilk görenler nurlu simasından Mü’min vasıflarıyla tanıyabilir. Fakat yıllardır yanında talebeleri olarak şu tesbiti yapmamız hiç de abartı değildir. Muhterem Üstadımız Ahmet Akgül; kapağı açılınca okunabilecek deruni bir ilim ve hikmet hazinesidir. Ayrıca cesaret, dirayet ve siyasi kabiliyet abidesidir. O’nu ancak samimi, seviyeli ihtiyaç duyarak okuyanlar niyet ve gayreti kadar anlayıp faydalanabilir. 
Üstadımızın fark ve faziletinin anlaşılması için bir kaç pencere aralayabilirsek;
– Önce çocukluk dönemi sonrası en az 70 yıllık bir talebedir. 
– Yine Gençlik yıllarının başından itibaren bir öğretmendir.
– 20 li yaşlarının başından itibaren kitap ve makale yazan bir yazardır.
– Yine aynı yıllar yazdığı “Tarikat Terbiyesi” kitabı ve sonraki yıllarda hazırladığı “Ruhlar, Sırlar, Uzaylılar” kitapları onun kesbi ilminin yanında vehbi ilim sahibi olduğunun kanıtıdır.
– Gençliğinden itibaren Aziz Erbakan Hocamızın manevi himayesinde Siyasi kabiliyet ve karakteri daha da kemale ermiştir. Her türlü siyasi teklif ve tehdit onu yolundan alıkoyamamıştır.
-Ayrıca eserlerin şaheseri, bugün ve geleceğe de ışık tutan bir “Meal-i Kerim” hazırlayıp bir kaç dile de çevrilip ilim erbabının, toplumun her kesiminin anlayış, yorum, ve tenkidine sunulmuş bir şaheserdir.
– Ahmet Akgül Üstadımız’ın Elâzığ, İstanbul ve Konya’da yaklaşık 8-10 bin ciltlik özel kütüphanesi vardır.  
– İlk defa “CİHAT İLMİHALİ” yazan, Erbakan Hocamızın hazırlattığı Adil Düzeni tamamlayıp kitaplaştıran şahsiyettir.
-700 sayfalık bir kitabı 1-2 saat içerisinde okuyup 10 sayfa tenkit yazdığına defalarca şahidizdir.
– Aziz Erbakan Hocamızdan sonra Milli Görüş ve Milli Çözüm noktasında fikir ve çözüm üreten; Adil Düzen, Adil bir Dünya yolunda sadece ülkesindeki olay ve ihtiyaçlara çözüm üreten değil, dünyadaki olay ve gelişmelere çözümler üretebilen bilgedir. Yani “Milli Çözüm, Adil Düzen” Lideridir”

Bilgelik denildi mi bilge başkan diye Temel Karamollaoğlu söylenir diye hafızalarda kalmış. Demekki tek kişiye has değilmiş

Merhaba Nurhayat…

Kıyas; birbirleriyle benzerleri arasında yapılır.

Bahsettiğiniz zat, sadece bir parti başkanıdır. Kendi kategorisinde, kendince prof filan gibi birtakım etiketlerle anılıyor da olabilir.

Ama… Bilgelik ise bambaşka bir şeydir. Sonradan olunmaz, doğuştandır.

Biz Ahmet Hocamızı anlatırken; kendi aklımız-anlayışımız kadar anlatabiliyoruz. Yoksa; Hocamızın bilgeliğini henüz -tam- kavrayabilmiş bir babayiğit çıkmadı…

Nurhayat Demir !!!!!!!

Mü’minun suresinde 3.ayette lağviyattan bahseder.
İşte o ayet : (Öyle mü’minler ki) Onlar lağviyattan (boş sözlerden ve nahoş işlerden, ömür ve gönül çürütücü ekran seyirlerinden) yüz çevirenler (hayırlı ve ihtiyaç karşılayıcı eylemlere yönelenler)dir. (Bütün okullarda, devlet kurumlarında, özel girişim ortamlarında, televizyon ve internet yayınlarında; yararsız, ayarsız ve hayâsız program ve davranışlardan vazgeçerek, her türlü gereksiz ve erdemsiz tavırlara, beyin ve vakit israfına muarız olup=itiraz edip bunlara muhalefete ve mücadeleye girişen, böylece verimli bir üretim sürecini ve sistemini gerçekleştirenlerdir.)

Bilgelik öyle lafla edebiyatla olacak iş değil. O Temel dediğin zaat hala insanlığın saadetine engel olmuş Akp yi kurmuş ve Milli Görüş’ü bölen, Aziz Erbakan Hocamızın ifadesiyle İSRAİL BALTASINA, İSLAMCI SAP OLAN Abdullah Gül’e sahip çıkan birisidir Temel dediğin temelsiz… Bilge Temel dediğin zattan en son veya hiç ADİL DÜZEN kurmayı – Adil Düzen projelerini anlattığını hatta Aziz Erbakan Hocanızın sağlığında defaatle anlattıkları ve parça parça yaptığını ifade ettikleri TEKNOLOJİ HARİKALARINDAN hiç bahsettiğini duydunm mu ? Duyamazsın. Ama şunu her defasında duyuyırsun : Abdullah Gül’e sahiplendiğini devamlı duyuyoruz duyuyorsun… En son daha bir hafta önce “Erdoğan Erbakan’ı hapse attırmak için evine polis gönderdi, Abdullah Gül ise affetti” diyerek güya Gül’ün temiz iyi olduğunu, Erdoğan ise zaten halkın gözünde bitti Erdoğan’a Saadeti yamamaya çalışsam tutmaz diye düşündüğü için Abdullah Gül’e Milli Görüşçüleri bağlamak niyetinde. Ama hamdolsun MİLLİ ÇÖZÜM VAR, ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCA VAR… TEMEL’İN BU GAYRETLERİNİ BOŞA ÇIKARTIYOR MİLLİ ÇÖZÜM…

Yani ezcümle; Temel gibilere BİLGELİK ifadesi yakışmıyor sadece sözde kalıyor, ama AHMET HOCA’YA BU ÜNVAN ÖYLE OTURUYOR Kİ; MİLLİ ÇÖZÜMÜ VE AHMET HOCAYI TAKİP EDENLER BUNUN FARKINDA ZATEN… SİZE DE TAVSİYEM BU FARKINDALIĞI ELDE ETMEK İSTİYORSANIZ : ÜSTAD AHMET AKGÜL’ÜN ÖZGEÇMİŞİ VE ÖĞRETİLERİ adlı eseri okumanızı tavsiye ederim.

Milli Çözüm’ün tam 40 sene önceki yazdıkları, konuştukları ve kitaplarıyla bugün hâlâ savundukları konular arasında hiçbir çelişki ve tutarsızlık bulunmamaktadır.
Çünkü “değişmeyen doğruları” ölçü almışlardır. O zaman samimi bir mümine yakışan, doğru bir sözü işittiği zaman “işittik ve itaat ettik” demesidir…

700 sayfalık bir kitabı 1-2 saat içerisinde okuyup 10 sayfadan fazla tenkit yazdığına defalarca şahidizdir. Onun ilmî dirayet ve derinliğinin, yüksek feraset ve bilgeliğinin en açık göstergesi ise; başta Meal-i Kerim olmak üzere, tamamı orijinal 100’den fazla eserleridir.

Yukarıdaki cümleleri insan dikkatle okuyunca Bu özelliğin ne büyük bir insana Şeref kazandıracağı izahtan varistedir Bizim Allah’tan niyazımız odur ki böyle yüksek istidatlara Cenabı Allah’ın bizi ulaştırmasıdır Rabbim hocamızın ilmini mübarek etsin en kısa zamanda Muzaffer etsin

Anlattı, bilinsin diye
Anlattığı görülsün diye
Bahaneler düşsün diye
Mühür kaldı vurulacak
Adil Düzen gelecek

Lakap değil, icraatle
Hem vicdani kanaatle
Her çevreden ittifakla
Herkes şehadet edecek
Gerçek “bilge” bilinecek

AHMET AKGÜL, ÜSTADIMDIR!

      

Facirler saldırmış, O direnmişti

Hem yüzlerce sahte, ilaha rağmen…

İthamlara karşı, şöyle demişti

“Kimse zarar veremez, Allah’a rağmen!..”

      

İlmi dirayetle, yüksek cesaret

Fazilet ehliydi, gerçek feraset

“Korkaklık, alçaklık; büyük esaret!..”

Olduğun söylerdi, melaha1 rağmen…

      

Bâtılla savaştı, tabular yıktı

Her iddiasından, hep haklı çıktı

Hakikat kurşunun, haksıza sıktı

Darlığa katlandı, feraha rağmen…

      

Fakirin garibin, sesin duyardı

Güçlü iktidara, suçun sayardı

Hak rızasın arar, Dine uyardı

Başına dayanan, silaha rağmen…

      

O çok şefkatliydi, hem de yiğitti

Sabırla çok sadık, kardeş eğitti

Çıkara ilgisiz, hayra seğirtti2

Makam istemezdi, günaha rağmen…

    

Dava aşıkıydı, cihad delisi

Erbakan hayranı, takva velisi

Hem ilim erbabı, şaşmaz “Beli”si3

Sıkıntı belaya, her aha rağmen…

    

“Tek kişilik ümmet…”, sırrına sahip

Hainse takmazdı, hoca şeyh rahip

Zalime karşıydı, âlime muhip

Fesat çıkarmazdı, salaha rağmen…

    

Sayesinde nice, gönül göverdi4

Ömürden ziyade, ölmü severdi

Yanlışa düşerse, dizin döverdi

Fıska yanaşmazdı, felaha rağmen…

    

Bağışlardı hayra, muvafık5 ise

Sevmezdi Siyonla, mutabık6 ise

Riyakâr sahtekâr, münafık ise

Başındaki beyaz, külaha rağmen…

      

1- Melah: Yüz ve öz güzelliği.

2- Seğirtmek: Yetişmek için hızla yürüyüp gitmek.

3- “Beli” demek: Âlem-i ervahta, Allah’a “Evet” diye söz vermek.

4- Gövermek: Ağaçların baharda yeşermesi ve filiz vermesi.

5- Muvafık: Uygun, uyumlu.

6- Mutabık: Anlaşan, uzlaşan.

Ahmet Akgül Hocamızı; Allah rızası için… Onu, bizim hidayet ve istikamet bulmamıza ve Hakkın hâkimiyetine çalışmamıza bir vesile kıldığı için… Kur’an’ımıza tercümanlık yaptığı için… Bize öğrettiği ve öğütlediği şeyleri, önce kendisi yaşadığı için sevdik, saygı gösterdik ve sahip çıktık. Yoksa biliyoruz ve iman ediyoruz ki; hidayetin de, inayetin de yegâne kaynağı Cenab-ı Hak’tır. O’nun yoluna çağıran, Kur’an ahlâkı ve ahkâmı uygulansın diye çırpınan şahsiyetlere tebrik ve teşekkür etmemek, hadislerde bizzat Allah’a nankörlük sayılmıştır.

FARKI FARKETMEKLE BAŞLAR HERSEY!

Bütün sevdiklerimiz; eşimiz, şeyhimiz, mürşidimiz, esasen Allah’ın bize ihsanından başka bir şey değildir. Dolayısıyla sevdiklerimizi Allah için sevmek, Allah’ın hakkını takdir etmektir. Çünkü her şeyi ve herkesi ihsan eden Rabbimizdir. İhsan eden kim ise, önce O sevilmeli; diğer sevdiklerimiz de yine O’nun için sevilmelidir.

Hâşâ; Allah gibi sevilen; bir peygamber, bir melek, bir veli kul bile olsa, bu şirke kaymaktır. Nitekim Hristiyanların Hz. İsa Aleyhisselama olan sevgileri böyle bir sapkınlıktır. Zira Allah için sevmek ile Allah’ı sever gibi sevmek arasındaki farkı bilmek lazımdır…”

Ne kadar güzel ve doğru tesbitler… Hangi tarikattan bunları duyabiliriz ki! Kimin dünya nın degisimi ve ahiret aleminde utanmaması için yaptığı bir projesi var ki!Tesbih çek ,oruç tut,sabret vs …İslam bu mu! Peygamberimiz savaştan savaşa koşmuşken şimdiki Ümmetin düştüğü durum ne kadar da acı! İnsanlık iflas etmişken zengin zengin oluyor ,fakir fakir oluyorken Müslümanlar en acı hayata terkedilmiş durumdalar…Allah yâr ve yardımcıları olsun…Üstad ve Hocalarımızdan Allah CC razı olsun!

Picture of Yakup GÖZÜBÜYÜK

Yakup GÖZÜBÜYÜK

YORUMLAR

Son Yorumlar
25
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx
Paylaş...