- Recep KIZILKAN
KISKANÇ NEFSİME UYARI!
Vicdanın yamuklaşır
Haset fesat peşinde…
İz’anın donuklaşır
Yalan plan işinde
Gezme fesat peşinde…
Takdire iman etsen
Taksime güman etsen
Doğruluk ferman etsen
Gezmen haset peşinde
Ahmak dünya leşinde…
Haset bırak, şefkat et
Nefret değil, rikkat et
Uca geldin, dikkat et
Yalan plan işinde
Haset fesat peşinde…
Serçeden şahin olmaz
Arpadan tahin olmaz
Yalancı kâhin onmaz
Piş tevbe ateşinde
Gezme haset peşinde…
Elliden sonra sapan
Din diye dünya tapan
Dosta kurulmaz kapan
Aklın makam leşinde
Haset fesat peşinde…
Kur’an mesajın duyan
Gözyaşıyla kir yuyan
Artık utan ve uyan
Gezme Şeytan düşünde
Fitne fesat peşinde…
İblis nefse, tez kanma
Kardeşlerin, kıskanma
Mal makam, aşkın amma
Hayr yok Şeytan işinde
Gezme fesat peşinde…
Dost rızasın, arasan
Hak davaya, yarasan
Kıskanç yer ile yeksan
Vicdan yok mu döşünde
Gezme fitne peşinde…
Yanlış ilmeklerine
Hakkı eğmeklerine
Yazık emeklerine
Dürüst ol, her işinde
Gezme Şeytan peşinde…
Çok hizmetin, var senin
Hoş kısmetin, var senin
Tek hasetin, var senin
Hep yakar ateşinde
Gezme fesat peşinde…
Belki bu son uyarı
Kalp kulağın duyarı
Düzelt bozuk ayarı
Şer var haset işinde
Gezme fitne peşinde…
Tevbe 51
De ki: “Allah’ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiçbir şey isabet etmeyecektir. O bizim Mevlâ’mızdır. Ve mü’minler yalnızca Allah’a tevekkül etmelidirler.”
https://www.mealikerim.com/9/tevbe/51
“De ki: “Allah’ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiçbir şey isabet etmeyecektir. O bizim Mevlâ’mızdır. Ve mü’minler yalnızca Allah’a tevekkül etmelidirler.” Tevbe Suresi 51
Takdirden öte yol yok
Razı olsam, gönlüm tok
Hadsizliğin sonu şok
Vicdan olsa işimde
Gezmem fesat peşinde!..
¡
NEFSİME SÖYLERİM, DOSTUM SEN ANLA!
Dünya bir imtihan, fani meskeni
Hazır cennet sanıp, kaydın mı gönül…
Özünden yüzünden, nifak maskeni
Mü’mince mertlikle, soydun mu gönül…
Kim hayra ulaşmış, nefs-ü hevadan
Afiyet bulaman, kaçsan devadan
Hakka varılır mı, kuru sevdadan
Davadan usanıp, caydın mı gönül…
Vesvese ve şüphe, beyinde bir ur
Kalpler zikrullahla, mutmain olur
Herkes aradığın, ne ise bulur
Dünya hevesiyle, doydun mu gönül…
Bâtıl fetva verir, çağın Bel’amı
Bak Milli Çözüm’den, keser selamı
Kur’an Meal Kerim, Hakkın kelâmı
Hiç can kulağınla, duydun mu gönül…
Cenneti bırakıp, Arz’a kanarsın
Rahman’ı konuşup, Şeytan anarsın
Hakk’la irtibatın, kopar yanarsın
Bilerek Bâtıla, uydunmu gönül…
İslam baştan sona, Hakk’tır hayırdır
Şeriatsiz bir Din, otlak çayırdır
Cihat sabır ister, zordur bayırdır
Her hükmü yerine, koydun mu gönül…
AKP tuzaktır, faiz ve fuhuş
Nefs dağı aşılmaz, tembel ve uyuz
Ne Cehnem lüzumsuz, ne Cennet ucuz
İğne ile tünel, oydun mu gönül…
Ahmet hakkı söyler, halka dokunur
İnşallah göklerde, meal okunur
Mahşerde mizana, elbet o konur
Dost için ne yaptın, saydın mı gönül
Allah’ın Resulullah’ın ahlakıyla ahlaklananlar” ve Kur’an’ın ifadesiyle “Allah’tan kendilerine güzellikler (ve üstün özellikler) geçmiş bulunanlar.
zahmet içindeki rahmeti, zorluk içindeki hikmeti, ibadet ve teslimiyet içindeki saadeti fark edip, zevk edip yaşayanlar.. Ve sonuna yani ölümü anına kadar hayır da yarışanlar… iyilerle, kötülerin, sağlamlarla çürükleri, Elmaslarla kömürlerin.. Müminlerle kafirlerin denenip elenmesi için, bu dünyada imtihanda bulunduğunun ve her an ayrı bir imtihana tabi tuttuğunun şuuru ve sorumluluğu içinde davrananlar… En Başa çıkılmaz sıkıntılar… En dayanınmaz sarsıntılar ve en aşılmaz görünen sorunlar karşısında, kısaca Kur’an’ın “yüreklerin hançere ya dayandığı anlar” diye tarif ettiği durumlarda bile, Metanet ve istikametini bozmayan ve Allah’ın razı olduğu tavırdan ayrılmayanlar… Kısaca, ömür boyu küfürle ve kötülüklerle boğuşanlar, sonunda ayetlerin haber verdiği şekilde “yeryüzünün varisi ve insanlığın hamisi i olacaklardı…
Amma bu dünyaya sadece zevk ve zenginlik için geldiğini zannetip, ruhundan ve Rabbinden habersiz yaşamak, hayvanlık mertebisidir. Hile ve hıyanete yönelmek haksızlığa ve ahlaksızlığa ve heveslenmek ise, şeytanlık halidir. Ama ibadet ve istikamet çizgisinde, fikir ve zikir disiplininde şehvet mikroplarını ve Enaniyet putlarını öldürebilenler ise insanlık derecesine
yükselir..
Nesiyle bin kere ölüp, Hak ile var olanlar,
Rahmana dönüp gönülden, derdi didar olanlara, selam olsun….
Belki bu son uyarı
Kalp kulağın duyarı
Düzelt bozuk ayarı
Şer var haset işinde
Gezme fitne peşinde…
Peygamberimiz (s.a.s.), ashabına; “Gıybet nedir bilir misiniz?” diye sormuş, sahabe; “Allah ve Resûlü daha iyi bilir” cevabını vermişler, bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.s.); “Kardeşini onun hoşlanmadığı bir nitelik ile anmandır.” diye tarif etmiştir. Kendisine, “Kardeşimde dediğim nitelik varsa, ne buyurursunuz?” denilmesi üzerine; “Eğer dediğin sıfat kardeşinde varsa, işte o zaman gıybet olur. Yoksa ona bühtan ve iftira etmiş olursun” (Müslim, Birr, 28).buyurmuştu
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) hasetten sakınılması hususunda şöyle buyurmuştur: “Hasetten sakının. Çünkü ateşin odunu yakıp tükettiği gibi haset de iyi amelleri yakar, bitirir.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 44; İbn Mâce, Zühd, 22), Haset eden kıskançlık duygusu ile harekete geçip zarar verirse kul hakkına sebep olur.
Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “…Bir insanın kalbinde iman ile haset bir arada bulunmaz.” (Nesâî, Cihâd, 8)
Bir sonraki nefesin garantisi olmayan şu ömrü hayatımızda Rabbim kibir,hased, gösteriş, gıybet ve diğer günahlardan muhafaza kılsın.
Hiç sağa sola bakma
Üstüne alın artık
Bahanelere sapma
Nefsim ettiğim yazık
Yeryüzünde kötülüğü örgütleyen Siyonizm’e karşı en etkili mücadeleyi yürüten Milli Görüşten (Milli Görüşü temsil eden Milli Çözümden,) taraf olmaktan daha büyük bir nimet yoktur.
Tüm insanlığa huzur, barış, bereket getirecek, Kur’an’a uygun devlet modeli olan ve Aziz Erbakan Hocamızın temelini atıp, üzerinde çalışılması, tamama erdirilmesi yönünde hedef gösterdiği “Adil Düzen” projelerini olgunlaştırıp/tamamlayan “Milli Çözüm” safında (gayret içre) olmak eşsiz bir ecir/şereftir.
Münafık sayısının pik yaptığı günümüzde, insan evladını bulmayı geçelim, bu toz duman içerisinde güneş gibi duran Aziz Erbakan Hocamızı gerçek manada (münafıkların çarpıtmalarından
kurtularak doğru) anlamak, Milli Çözümsüz imkansızdı.
Bundan dolayı ve münafıklığa düşmememiz için çağımızda münafıklık karakterini en net analiz eden, her bir münafığı deşifre edip oyuncakları olmaktan (kulak verip dinleyenlerini) kurtaran, Aziz Erbakan Hocamızı tanımamıza/taraf olmamıza vesile olan Üstad Ahmet Akgül Hocamızın, talebesi olmak en büyük değer iken kıskançlığa, hasede, fesada, dünyaya… düşmekten Allah’a sığınırız.
Bu nimetlerin şükrünü yerine getirme hali/huzuru/şuuru/mutluluğu gecemize gündüzümüze sirayet etmesi gerekirken, şeytanın bin bir hilesiyle (kıskançlığa, hasete…) düşmekten Allah sığınırız.
Allah’ın her takdiri ve taksimi hikmetlidir ve adaletlidir.
Haset; Allah’ın Kendi fazlından insanlara verdiklerini kıskanmaktır…
Haset; Allah’ın takdirine ve taksimine itiraz etmektir…
Haset, insanın vicdanını yamuklaştırır, anlama ve kavrama yeteneğini donuklaştırır, yalana sevk eder, dostlarına karşı hileli planlar yaptırır, fesada götürür!
Haset; Şeytan ahlakıdır!
Tevbe temek, dünyalık mal makam peşinde koşmaktan vazgeçip Allah rızası için Hak davaya hizmet etmek gerekir.
Ezeli takdir programında tayin ve tespit edilmiş nimet ve faziletler dolayısıyla havalanıp şımarmamak, elimizden çıkanlara karşı üzüntü duymamak gerekir.
Hasetten kurtulmanın yolu; Allah’ın her takdirinin hikmetli olduğuna iman etmek, her taksiminin adaletli olduğuna güman etmek, özünde ve sözünde doğru olup, fesat peşinde koşmamaktır.
“Ve kıskanıp (hıyanete ve zarar vermeye yeltendiği) zaman da, hasetçinin şerrinden (kâinatın Mevlâ’sına sığınırım.)” (Felak Suresi 5. Ayet)
Hasetçinin şerrinden Mevla’mıza sığındığımız gibi, hasetçi olup davamıza ve kardeşlerimize hıyanete ve zarar vermeye yeltenmekten, bütün mahlûkatını, yokluk karanlığından varlık aydınlığına çıkaran, zulüm ve zulmetten sonra İslami düzen onuruna ulaştıran Sahibimize sığınıyoruz.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) hasetten sakınılması hususunda şöyle buyurmuştur: “Hasetten sakının. Çünkü ateşin odunu yakıp tükettiği gibi haset de iyi amelleri yakar, bitirir.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 44; İbn Mâce, Zühd, 22)
Felak 5
Ve kıskanıp (hıyanete ve zarar vermeye yeltendiği) zaman da, hasetçinin şerrinden (kâinatın Mevlâ’sına sığınırım.)”
https://www.mealikerim.com/113/felak/5
Rabbim, Hased eden olmaktan da hasedçinin şerrinden de tüm kardeşlerimizle birlikte bizleri korusun inşallah. Bu tür hastalıklarımızdan da bir an evvel kurtulmayı nasip eylesin.
Haset bırak, şefkat et
Nefret değil, rikkat et
Uca geldin, dikkat et
Yalan plan işinde
Haset fesat peşinde…
Yaklaşmakta olan yaklaştıkça şeytan daha çok uğraşacak, Rabbim her daim şuurunda olmayı, şeytana prim vermemeyi nasip eylesin.