AYIN AYNASI

ÖZDEYİŞLER!…

• "Saadet güneşi doğunca, sefalet ampulü söner. Milli ve sürekli enerji lazım. Pille ampul uzun çalışmaz! Güneş yerine, ampulü seçen ise, iflah olmaz!"
• "Çamurdan çekiç, hamurdan kılıç yapılmaz!"
• "Mayasızdan ekmek, hayasızdan erkek çıkmaz!"
• "Her madenden kolye, her ademden şövalye olmaz!"
• "Ördekten kartal, dönekten kahraman çıkmaz!"

• "Milli gömleğini ve dini kimliğini çıkarıp atanlar, artık vicdani ayarını ve insani değerlerini de koruyamaz!"
• "Kıbrıs; tabii ve tarihi hiç batmayan bir uçak gemisi konumundadır. Kıbrıs'a sahip olan, tüm Ortadoğu'ya sahip olacaktır. Kıbrıs olmadan, Büyük Türkiye kurulamaz!"
• "Kıbrıs'ı satmakla kutsalını satmak… Tamamını satmakla, yarısını satmakla aynı şeydir. Çünkü imanın, namusun ve vatanın birazı satılmaz!"
• "Kıbrıs 1974'te Milli Görüş'ün girişim ve gayretleriyle alınmıştır. Bugüne kadar Milli Görüş sayesinde elimizde kalmıştır. Yine ancak Milli Görüşle sahip çıkılacaktır! Milli Görüş olmadan, Milli hamle yapılamaz!"
• "Her toplum layık olduğu idareyi bulur… Hainlerin peşine takılanlar huzura… İşbirlikçi piyonlara arka çıkanlar onura… IMF'cilere ve faizcilere oy verenler refah ve mutluluğa kavuşamaz !"
• "Şeref; kalabalıkta değil, hayırda ve haklılıktadır. Adil ve asil olan "az"ları bırakıp, gafil ve cahil "çok"ların arkasına düşenler, Saadet sabahına ve Selamet bayramına ulaşamaz!"

ROMAN BİLE OKUNMAZ

        Milli gazetenin değerli yazarı Afet Ilgaz Hanımefendi ne güzel söylüyor.

        Annan planı çok akıcı ve anlaşılır bir Türkçe ve tatlı bir roman olarak yazılmış olsa yine de okunması aylar sürer.

        Peki İngilizce yazılmış, tuzak ayrıntılar özenle kılıflanmış ve saklanmış, yıllardır çok özel ekipler tarafından hazırlanmış… Hem de kendilerine karşı Çanakkale savunmasını, Kurtuluş savaşını ve Kıbrıs çıkarmasını yapmaya bizi mecbur bırakmış ve sürekli arkadan bıçaklamış kimselere karşı, bu 9 bin sayfalık metni 9 saatte sözde okuyan ve imzalayan Başbakan, Bakan ve Kurmay başkanı, herkesi ahmak, kendilerini dahi mi sanıyor?

KIBRIS GİTTİKTEN SONRA!

       MGK toplanıp 9 bin sayfalık Annan planının detaylarını görüşeceklermiş…

       Sanığın idamına, ceza gerekçesinin daha sonra icadına…

       Girit te böyle gitti. Girit Kıbrıs'tan daha büyük ve bereketli bir ada…

       1750 yılında nüfusu 260 bin kadardı. Bunun 200 bini Müslümandı.

       İşte Kıbrıs'takine benzer gaflet ve bu hıyanetler sonucu bugün Girit te 10 tane Müslüman kalmamıştır.

       Başbakan 60 sene önce Komünist zulmüyle Kırımdan Sibirya ya zorla sürgün edilen Tatar Türklerine "Bu zulmü yapanlara lanet okumuş!?" Ya şimdi Kıbrıs'ta 60 bin Türkü mecburi göçe zorlayanlara kim dua edecek?

HUKUK MU GUGUK MU?

         Bizim Anayasamıza göre, altına Hükümetin imza atmadığı hiçbir anlaşma T.B.M.Meclisine taşınamaz, onaylanamaz.

         Ama Annan planında böyle bir imzamız olmadığı halde Meclise getiriliyor ve resmen anayasa çiğnenerek  Millet aldatılıyor!

ANLAYAN BERİ GELSİN!

       Yugoslavya'yı, Kosova'yı, Kafkasya'yı bölen, etnik ve dini kesimleri ayıran Batı, Kıbrıs'ta Rumlarla Türkleri niye ille de karıştırmak istiyor?

       BM. Barış gücünün korumasına teslim edilen Boşnak ve Arnavutların başına gelenler ortada iken, Kıbrıs'tan askerimizi çekip, soydaşlarımız, onların merhametine nasıl teslim ediliyor?

      "Aman AB müzakere tarihi vermez" endişe ve bahanesi yersizdir. Türkiye bir ara soğuk davrandı. Avrupa kapımıza yanaştı. Türkiye'nin  kontrollerinden çıkmasına, Asya'ya kaymasına fırsat vermezler!

       Ve hele delegasyon (istisnai garantiler) konusunun Avrupa'nın birincil hukuk kapsamına alınması Türkiye için asla vazgeçilmeyecek bir şart olmalıdır.

DENKTAŞ'A SİTEMLİ SELAM!…

       Şimdi ateş bacayı sarınca "ey halkım, sakın ha Avrupa tuzağına kapılıp bu Annan planına evet diyerek geleceğimizi karatmayın!" diye çırpınacağına keşke, 30 yıldır dini ve ahlaki eğitimden yeterince nasibini alamayan Kıbrıs Türk Geçliğine, Milli ve Manevi sorumluluk duygusunu aşılasaydın!..

        Keşke bu amaçla, hiç değilse bir tek olsun İmam-Hatip okulu açsaydın!..

        Ve keşke bu Annan batağına hiç bulaşmasaydın, yanaşmasaydın!..

        Haydi bulaşıp çıktın, hiç değilse oğlunuz Sn. Serdarı yollamasaydın!..

        Ama dayan, ey ulu çınar! Yanındayız, yakınındayız, davandayız ve duandayız…

NATO ZİRVESİ

      NATO zirvesi için Bush Türkiye'ye geliyor. Bu zirveye ev sahipliği yapmamızın maliyeti ülkemize 35 trilyon…

      Zavallı işçi, memur, emekli vatandaşa yıllık zam: 35 milyon

      Busht oğlu Busht'a bir ziyaret bir ziyafet: 35 trilyon

      İşte AKP ve Tayyip Recep Erdoğan!…

BİR DİPLOMATIN İTİRAFLARI:

       Eski Maliye müsteşarlarından  bir diplomatımız, Roma'da Erbakan Hoca'yı görünce:

          Muhterem Hocam, Siz ta Odalar Birliği başkanlığından beri, dış güçlerin bizi sömürmek, küçültmek ve çökertmek için, sürekli ve sinsi tuzaklar kurduklarını söylediğinde ben, "Bu hoca, komplo teorileri anlatıyor… Hayali kuşku ve korkular üretiyor!" derdim.

          Ama şimdi, çok geç te olsa fark ettim ki, ilk bakışta bizim yararımıza görünen teklif ve tasarılarının altında bile, sonunda mutlaka ülke zararımıza olan planlar çıkıyor.

          Sizden samimiyetle özür diliyorum ve değerinizi bilemediğimiz için pişmanlık duyuyorum. Demek ki bu toplumun uyanması, dostu düşmanı tanıması için henüz çekecekleri var!

SEVR VE LOZAN:

          Sevr: Osmanlı'yı yıkma, Türkiye'yi parçalama ve Büyük İsrail Planına zemin hazırlama belgesidir. Şimdi ortaya atılan Büyük Ortadoğu Projesi de bu hedefin bir gereğidir.

          Lozan ise; Sevr'in yani Ülkemizi bölme ve tarihe gömme ameliyatının yapılabilmesi için; Milletimize narkoz verme ve bayıltıp uykuya geçirme halidir.

          Atatürk'e gelince: zaruri şartlar ve mecburi ihtiyaçlar altında buna rıza göstermiş, ileride bu aziz  Milletin yeniden uyanıp toparlanacağı günler için, hiç değilse sınırları belli ve bağımsız bir ülkenin kurulmasını istemiştir. Ancak eline geçen ilk fırsatta, Milleti bu narkozdan kurtarmaya ve gerekli diğer tedbirleri almaya girişmiş ve bu maksatla Mason localarını kapatmayı vatani bir vazife bilmiştir.

ERBAKAN'IN ÇAĞRISI,  MÜNAFIKLARIN YARASI!

        Erbakan Hoca Flash TV de seçim öncesi Tarihi bir konuşma yaptı. Bugünkü Genel Kurmay yetkililerinin, demokratik sınırlar içerisinde kalmak şartıyla, hükümetin Kıbrıs konusundaki gafleti karşısında, daha ciddi ve gerçekçi bir tavır takınmalarını hatırlattı…

        Bu uyarı, karanlık odaklarda ve kiralık adamlarında panik yarattı…

        Daha önce Milli Görüşle Ordumuzu birbirine düşmanmış gibi gösterenler, şimdi Ordu ile Erbakan'ı hükümete karşı ortak tavır almakla suçlamaya ve saçmalamaya başladı… Oysa asker-sivil, tüm milli düşünce erbabı her zaman yan yanaydı… Masonlardan madalyalı asker ve sivillerin ortak oldukları gibi!…

AKP ADAYLARI BARTHOLOMEOS'UN AYİNİNDE

        AKP Sarıyer Belediye Başkan adayı Yusuf Tülün, Sarıyer Bakırköy'deki Rum Ortodoks kilisesinde kutlanan müjde bayramı ayinine katıldı. Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos  tarafından yönetilen ve bir saat süren ayin, Hz. Meryem'in Hz. İsa'ya hamile kaldığı gün anlamına geliyor. Ayin boyunca kilisede özel misafirler için ayrılan yerde töreni izleyen Tülün, "ilk defa bir ayine katılıyorum. Dinler arası diyaloğun önemini daha iyi kavramış oldum." Diye konuştu.

        AKP'li gurup içerisinde başörtüsü ile ayine katılan Ali Rıza Demircan'ın kızı Beyza Demircan'da kilisede ilk defa ayin izlediğini söyledi. Beyza Demircan, "20 yıldır bu çevrede yaşıyorum. Çevrede bulunan kiliselerde ayinlerin nasıl yapıldığını hep merak ederdim. Bugün ayine katılarak nasıl yapıldığını görmüş oldum. Ayin ve duaları diğer yerlerde hissedilen duygular içerisinde dinledim." Şeklinde konuştu.

          Ayin sonrasında kilisedeki cemaate dualı ekmekler dağıtılırken, salonda da vişne suyu ile tahinli börek dağıtıldı. (iha)

          Ülkemiz ve Milli menfaatlerinden dolayı "Vatana ihanet" suçundan, T.C. Vatandaşlığından çıkarılan Batholomeos'u Özal affedip yeniden Türkiye'ye getirdi.

          Bu adam şimdi "Ekümenik-evrensel" bir sıfat ve statü ile, Türkiye'den bağımsız ve başına buyruk hareketler ve hıyanetler içinde iken, AKP'li adayların, hem de İslamcı-İlahiyatçı bilinen bazı Hoca takımının kızlarıyla, bu hainin ve haddini bilmezin ayinlerine katılmaları, övgü ve dualarını almaları size neyi hatırlatıyor?

 GAFİLLER!

          Maliye Bakanı ve IMF tahsildarı olan Kemal Bey'in hanımı, Amerikan bayraklı bir tişört giyinmiş… Ve böylece Amerikan çuvalından Amerikan tişörtüne terfi etmiş… Niye böyle giyindiğini soranlara ise :

         "- Aaa, tişörtümde ABD bayrağı olduğundan haberim yok…" demiş.

         Bu AKP'lilerin hepsi böyle… Ne giydiklerini, ne yediklerini, ne işlediklerini bilmiyorlar!

VURAL SAVAŞ!

          Yıllar öncesinde Ahmet Akgül Hocamız bizlere, Türkiye'de artık hain ve kirli derin devlet karşısında bir de Milli bir organizenin bulunduğunu ve Vural Savaş Bey'in de bu Milli ve haysiyetli cephede olduğunu söylediği zaman, birçokları buna inanmamıştı…

          Ancak Sn. Vural Savaş'ın Kıbrıs ve Kuzey Irak konularında, AB'ye giriş hatırına çevrilen entrikalar karşısında gösterdiği ciddiyet ve cesaretli tavırları…

Ve hele Erbakan Hoca'nın ve icraatlarının taktir edilmediği ve kıymetinin bilinmediği noktasındaki itirafları, özellikle Refah ve Fazilete karşı tutumlarının, Erbakan dan değil, şimdi AKP'ye kayan unsurlardan ve SP içindeki bazı "ur" lar dan kaynaklandığını açıklamaları, onun saygınlığını daha da artırmıştır.

Evet "söyle safını, söyleyeyim sıfatını…"

         Siyonist ve hain cephede olup ta, ayet-hadis okuyandan ise

         Milli ve yerli cephede bulunup sert ve sivri konuşanlar daha makbulümüzdür…

         "Havra" da hafızlık yapıp, Müslümanları ayartanlar değil, bu münafıklara karşı Milletimizi uyaranlar dostumuzdur…

LAYT İSLAM- BARBAR İSLAM!

       Amerika'daki Hocaefendi, Taliban ve Bin Ladin için "Bunlar İslamın aydınlık yüzünü karartıyor" buyurmuş… Doğru… Siyonist merkezler İslamı kaba, katı, barbar ve karanlık göstermek için Bin Ladin'i kullanıyorlar…

       Ama aynı şeytani güçler, İslamı layt, ılımlı… Yani Siyonizm ve emperyalizmle uyumlu göstermek ve Müslümanların izzet, adalet ve hakimiyet şuurunu söndürmek için de zatı aliniz gibileri kullanıyorlar…

       Yani Bin Ladin ve siz, dış güçlerin kullandığı bir bıçağın iki ağzı gibisiniz!…

MÜSLÜMANA AT TAŞI… GAVUR'A DÖK GÖZYAŞI!

       Seçim öncesi STV'ye çıkan Tayyip ERDOĞAN'a , sulu sunucu soruyor:

       -Hiç ağlıyormusunuz?

       Cevap: Evet… Mesela geçenlerde İspanyadaki terör kurbanlarına bizim hanım çok ağladı. Ben de dayanamayıp duygulandım ve ağladım!

       Evet biz terörün her türüne karşıyız ve bütün mağdurlara acırız…

       İyide, acaba AKP'nin desteği ile, ABD nin Irak'taki saldırılarında ve şimdi sokak aralarında vahşice katledilen binlerce mazlum Müslümana niye acımıyorsunuz?…

       Bunların Amerika'daki Hocası da böyleydi…

       Filistin'de diri diri doğranan masum yavruları hiç dert etmiyor, ama Saddam'ın bir serseri füzesi Telaviv'e düşünce sabahlara kadar gözyaşı döktüğünü söylüyordu!?

İSLAMCI YARAMAZLAR!

        Akit yazarı Abdurrahman Dilipak 23 Mart Salı günkü köşesinde "Pendik'te ilginç seçim" başlıklı yönlendirmesinde bakın neler söylüyordu:

        "(CHP Pendik belediye Başkan adayı Mehmet Salih) Usta işini bilen biri… Sadece kendi aldığı oylarla menzile ulaşamayacağını bildiği için, en büyük rakibi ve zaten seçimi almasına kesin gözüyle bakılan AKP'nin oylarını aşağı çekmek için, umudunu Saadet Partisine bağlamış durumda…"

        Yani Dilipak demek istiyor du ki:

• 1- Pendik'te AKP kesin kazanıyor ve kazanmalıdır. Oylarınızı kazanacak tarafa verin.
• 2- AKP kazanmazsa, CHP kazanacak. Sakın buna fırsat vermeyin…
• 3- AKP'yi bölecek parti ise, Saadettir. Saadet Partisine verilecek oylar dolayısıyla CHP'ye gidecektir.
• 4- Pendik sadece bir örnektir. İstanbul'un her yerinde ve Türkiye genelinde, Saadete oy verenler, AKP'nin düşmesine ve CHP'nin güçlenmesine yardım ediyor demektir.!?

      Erbakan Hocanın dediği gibi: Ey Milli Görüşü bölenler… Ey, şimdide oyları AKP'ye yönlendirenler ve özellikle Saadet tabanını etkileyecek tavsiyeler üretenler!…

      "Bari gidin İsrail'den komisyonunuzu isteyin…!"

İŞBİRLİKÇİ BAŞBAKAN!

        Sn. Tayyip Erdoğan, seçim mitingi için gittiği Bolu'da: "Bize işbirlikçi diye sataşıyorlar… Elbette işbirliği yapacağız…" anlamında sözler sarf etti ve böylece "malum güçler ve mel'un merkezlerle işbirliği yapmaktan gurur duyan ilk insan" şerefine erişti…

        Aynı konuşmasında "Abant'ı bir Davos yapacağını" da ilan etti. Yani Siyonistlerin dünyayı sömürme ve sindirme görüşmelerini artık Türkiye'de yapacakları mesajını verdi…

        Vay İşbirlikçi, Vay!?…

KUMANDALI ROBOT

        Erbakan Hoca'nın tarihi tespitiyle bu AKP, Milli Görüşten sezaryenle alınmış bir çocuk gibidir. Sonra bu bebeğin beyni çıkarılarak yerine dış mihrakların hazırladığı bilgisayar programı yerleştirilmiştir ve artık uzaktan kumanda ile yönlendirilmektedir.

        Öyle ya, fıtri ve asli beyinleri yerinde kalsaydı:

        "İslam Ortak Pazarına karşıyım!, Kıbrıs'taki mevcut çözümsüzlük çözüm değildir!, Direnen Denktaş'ı dışlayalım!…

         Çağdışı zihniyetle mücadele ettiğim için, (Yahudi lobilerinden) cesaret ödülü aldım!" gibi sözleri söyleyebilirciydi?

SİYONİSTLERİN SONU YAKLAŞTI

Bakınız Osmanlı'nın üç önemli kalesi ve stratejik savunma bölgesi vardı.

• 1. Avrupa'da, Bosna-Hersek
• 2. Kafkasya'da, Çeçenistan
• 3. Ortadoğu'da, Kudüs ve Filistin

Hatırlayın, Bosna düştü. Haçlı sürüleri Edirne'yi bile geçerek İstanbul'a kadar geldi.

Çeçenistan düştü. Ruslar Kafkas'ları aşıp Erzurum'a girdi.

Kudüs düştü. İngiliz ve Fransızlar Adana, Antep ve Maraş'ı ele geçirdi. Ve bildiğiniz gibi şanlı bir kurtuluş mücadelesiyle, Anadolu düşmanlardan temizlendi…

• Ama devran değişti… Bosna'da yeniden bayrak dikildi…
• Çeçenistan tekrar dirildi… Ve son olarak,
• İsrail Filistin'de can çekişmektedir!

Şu imanın ve maneviyatın hikmetine ve bereketine, dikkat edin:

• İsrail kudurmuş, kan dökmek için saldırıp duruyor… Ama vurdukça kendisi bitiyor, tükeniyor… Ve sonunu sezmiş, suçluluk duygusuyla titriyor!…
• Filistinli ise, eziliyor, ölüyor… Ama her geçen gün biraz daha diriliyor ve güçleniyor!…

DENİZ BAYKAL'DAN İLGİNÇ İDDİA

Gazeteler, ABD'nin CHP'de Derviş'i yeniden öne çıkarma projesini seslenirken, Deniz Baykal'da Pentagon'un hedefi olduğunu açıkladı. Baykal, bu haberler "Pentagon'a bağlı özel planlar bürosunun bir yanıltmasıdır" dedi.

Ne demişler "Gülme komşuna, gelir başına!"

Sn. Baykal, aynı tuzaklar Sn. Erbakan'a kurulurken seviniyordun!

KIRMIZI ÇİZGİLERİ, YALAYIP TÜKÜRDÜLER!

Bir ülkenin başındaki sivil ve asker yetkililerin Milli ve hassasiyetli konularda "Kırmızı çizgiler" den, yani asla vazgeçemeyecekleri ve taviz vermeyecekleri garantilerden, çok basit ve fasit bahanelerle ve sık sık vazgeçmeleri o milletin devletine, düzenine ve hükümetine olan güven ve ümit kaynağını yitirir, devlet ve hükümetin de ağırlık ve saygınlığını sıfıra indirir.

İşte Kuzey Irak'ta ve Kıbrıs'ta stratejik ve psikolojik yönden çok önemli " Kırmızı çizgiler"imizden  bu kadar kolay vaz geçilmesi;

• Ya etkisiz ve tepkisiz hale getirilmiş toplumsal dinamiklerinin  kale alınmadığının göstergesidir.
• Ve ya Milli bir devrime davetiye çıkartacak, bir intihar girişimidir!