YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
670bc724d2145
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 0 4 5
Bugün : 18700
Dün : 34178
Bu ay : 415394
Geçen ay : 1024615
Toplam : 28285434
IP'niz : 44.220.184.63

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

ÇİN'İN FİLİSTİN'E YAKLAŞIMI
VE
YENİ ORTADOĞU POLİTİKASI

Çin'in Filistin'e Yaklaşımı ve Yeni Ortadoğu Politikası
5 1 vote
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Yorumu Takip Et
Bildir
12 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Filistindeki soykırım dahil, dünyaki zulüm ve sömürünün tek çözümü Adil Düzendir. Yoksa küfür tek millettir. Ne kadar Çin ve bazı ülkeler denge siyaseti güderek kendi menfaatleri için siyaseten adil bir role bürünseler de, işin sonunda, zulümden ve menfaatten yana tavır alacaklardır. Bu bilinçle elbette onların bu denge siyasetinden istifade edilerek hareket edilmelidir.

Makalenin sonunda geçen şu ifadeler, tam da bunu anlatmaktadır:

Asla unutmamalıdır ki, Çin son merhalede İsrail’den yana tavır alacaktı. Bölgesel çıkarlar ve küresel hesaplar için Filistin’den yana, bazı hayırlı adımlar atmasını ise olumlu karşılamalı ve onun bu dengeleri kollama konumundan yararlanmaya çalışılmalıydı.

Öncelikle hatırlatmamız gerekir ki:
Milli Çözüm-Ahmet Akgül üstadımız dışında hiçbir lider dünyaya hâkim olan Siyonist odakları karşısına alamamaktaydı.
Çünkü Ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel yönden Gizli Dünya Devletini kuran Siyonist Yahudi güdümlü medyanın ve mekanizmaların, İsrail’e ve Siyonizm vahşetine başkaldıranların akıbetine uğramaktan sakınılmaktaydı.
Dünyamızın, Gizli Dünya Devletini kuran Siyonist Yahudi güdümlü bu malum ve mel’un odaklara mertçe ve mü’mince savaş açan Rahmetli Necmettin Erbakan Hocamızın istikametindeki bir düşünceye ve lidere, yani Milli Çözüm’e ve Ahmet Akgül üstadımızın liderliğine ihtiyacı vardı.

Çin’in şu anki Ortadoğu politikası halen “ahlâk” ve “çıkar” çıkmazında sıkışmış durumdaydı.
Tarihsel açıdan bakıldığında, Çin’in Filistin Sorunu konusundaki duruşu; sözde Filistin’in haklı davasına destek çıkan, ama uluslararası topluma yakın olan, yani İsrail’i ve Siyonist sermayeyi de ürkütmekten sakınan bir tavır takınmaktaydı.
Çin, Filistin sorununda geleneksel olarak iki devletli çözümü ve bağımsız Filistin devletinin kurulmasını destekleyen bir politikadan yanaydı.
Çin’in: “Filistin sorununa iki devlet temelinde müzakere yoluyla çözüm bulunmalıdır” çağrısı ve “Filistin halkının yabancı işgaline karşı güç kullanma hakkı vardır!” çıkışı Yeni Denge Politikalarının bir icabıydı.
Çin’in Filistin’e kısmen sahip çıkması önemli sayılmakla beraber, bu konuda ciddi, etkili ve netice verici adımlar atmıyor olması… Filistin’e, siyasi ve ekonomik desteklerinin oldukça düşük seviyede kalması, aslında Siyonist sermaye odaklarını ürkütmeyi göze alamadığının kanıtıydı.

Yani, Bir yandan Çin, Arap ülkelerinin haklı davasını desteklemek zorundadır, ancak diğer taraftan İsrail ile dostane ilişkilerinden vazgeçmesi de imkânsızdır.
“Küfür tek Millettir” hadisini de asla hatırdan çıkarmamalıdır.
Ve Çin’in Doğu Türkistan (Sincan – Uygur Özerk) yurdundaki Müslümanlara uyguladığı zulümler ortadadır.
Kuşak ve Yol Girişimi, Çin’in Ortadoğu’daki sıcak sorunlara aktif olarak katılması için harika bir fırsat sağlayacaktır, çünkü ÇİN, aslında çıkarlarının hesabındadır ve küresel odakların kıskacındadır.
Ancak asla unutmamalıdır ki, Çin son merhalede İsrail’den yana tavır alacaktı.
Çin’in, bölgesel çıkarlar ve küresel hesaplar için Filistin’den yana, bazı hayırlı adımlar atmasını ise olumlu karşılamalı ve onun bu dengeleri kollama konumundan yararlanmaya çalışılmalıydı.

Çin, Türki Cumhuriyetleri ekonomik ve kültürel işgal planları yapmaktaydı.
ABD ve AB’deki, yüksek işçi ücretleri ve pahalı girdiler nedeniyle, son 50 yıldır ÇİN’de yatırım yapan Siyonist Yahudi sermayesi, Çin’in Türkiye dahil tüm Türki Cumhuriyetleri ekonomik ve kültürel işgal planlarını kışkırtmış ve kolaylaştırmıştır.
Çin, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkmenistan’a hem borç verip kendisine bağımlı kılmakta, hem de bu ülkelerdeki petrol ve doğal gaz gibi zenginlikleri ÇİN’e akıtmaktaydılar.
Türkiye’yi, Rusya’nın da desteği ve elbette Siyonizm’in isteği ile Şanghay İşbirliği Örgütü’ne hem de üye değil “Diyalog Ortağı” diye almaları da bu sömürü planının bir parçasıdır.
Çin, Doğu Türkistan’daki soykırıma varan katliam ve İslam’dan uzaklaştırma zorbalıklarını yumuşatmak ve güya “kültürel uzlaşma” kılıfı sarmak üzere Orta Asya’da ve Türkiye’de “Konfüçyüs Enstitülerini” yaygınlaştırmaya başlamıştır.

Çin, ABD’nin stratejik ilgisinin merkezinin Ortadoğu’dan Hint-Pasifik bölgesine kaydığı ve Ukrayna krizi nedeniyle Rusya’ya ve Avrupa’ya odaklandığı bir dönemde, Ortadoğu’da etkisini artırma arayışlarını yoğunlaştırmıştı. Ancak asla unutmamalıdır ki, Çin son merhalede İsrail’den yana tavır alacaktı. Bölgesel çıkarlar ve küresel hesaplar için Filistin’den yana, bazı hayırlı adımlar atmasını ise olumlu karşılamalı ve onun bu dengeleri kollama konumundan yararlanmaya çalışılmalıydı.

https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/cinin-filistine-yaklasimi-ve-yeni-ortadogu-politikasi/

Çin’in Filistin tavrı yeni dünya liderliği yolundaki stratejik tavrıdır. Siyonist yeni dünya düzeni Çin merkezli yapılanırken, Siyonist Küreselcilerin Çin’in Filistin in 1967 sınırlarına saygılı olunması politikasına belli ki şimdilik ses çıkarmamaktadırlar. Bu durum Filistin’ in şimdiki durumu ile ilgili bir rahatlama kapısı olarak gözükmektedir.
Diğer taraftan Doğu Türkistan politikaları ve Türk Cumhuriyetlerini borca esir ederek kendine bağlaması küreselci Siyonist bir politika olduğu açıktır.
Yani Adil Düzensiz dünya insanlığa huzur kapısı açmayacaktır.

“Devletler Beka Stratejisi” kavramının Uluslararası İlişkiler literatürüne İsrail’in ilan edilmesinden sonra ilave edildiği iddia edilir. İşte bu minvalde, İsrail’in oğulları, Çin’i de etki altına alarak küresel sisteme, sömürü ve vahşet düzenine gelecek her türlü tehdidi, bertaraf etmeyi garanti altına alma stratejisini uygulamaktadırlar.
Dünün Komünist Çini ile, bugünkü Kapitalist Çin’i, “aynı güç” etkisi altında tutmaktadır.
Sonuç itibariyle, Türk Dış politikasının kuramcıları, dünyanın hali hazırdaki durumunu, İsrailsiz bir sistemin ve gelecek yüzyılın perspektifini, ciddiyetle analiz etme, yorumlama yetkisine sahip olmalıdırlar.

Türkiye olarak yepyeni bir Asya/Çin Vizyonu, en etkin bir irade ve şuurla devreye sokulmalıdır. Yeryüzünde sadece bir insanın değil, bir hayvanın değil, bir çiçeğin dahi, haksız yere yok edilmesine engel olacak, küresel bir anlayışın ve iradenin etkin bir şekilde hayata geçirilmesine olanak sağlayacak adımlar, bugünden tez yok atılmalıdır. Bu vizyon ve açılım, şüphesiz Türkiye’ye yakışır.
Prof Necmettin Erbakan Hocamızın meşhur ifadesiyle “Yeni bir Dünya’ya dayanan, Adil bir Düzeni kurmak, ancak bizim milletimize yakışır.
Bu aksiyonu ise, gerçekleştirecek yegane irade “Milli Çözüm Aklı ” olacaktır.
Bu minvalde Üstad Ahmet Akgül Hocamızın uyarılarını, makalelerini, hazırlıklarını, milli devlet aklının ciddiyetle, takip etmesi ve bunlardan istifade etmesi, Türkiye Cumhuriyetinin en büyük şans ve zenginliklerinin başında gelecektir

Filistin Sorunu, Ortadoğu probleminin özünü oluşturmaktadır ve Ortadoğu’da barışın ana unsurlarıdır. Tarihsel açıdan bakıldığında, Çin’in bu konudaki duruşu sözde; Filistin’in haklı davasına destek çıkan ama uluslararası topluma yakın olan, yani İsrail’i ve Siyonist sermayeyi de ürkütmekten sakınan bir tavırdır. Yani, Çin’in şu anki Ortadoğu politikası halen “ahlâk” ve “çıkar” çıkmazında sıkışmış durumdadır. Bir yandan Çin, Arap ülkelerinin haklı davasını desteklemek zorundadır, ancak diğer taraftan İsrail ile dostane ilişkilerinden vazgeçmesi de imkânsızdır. “Küfür tek Millettir” hadisini de asla hatırdan çıkarmamalıdır. Ve Çin’in Doğu Türkistan (Sincan – Uygur Özerk) yurdundaki Müslümanlara uyguladığı zulümler ortadadır. Kuşak ve Yol Girişimi, Çin’in Ortadoğu’daki sıcak sorunlara aktif olarak katılması için harika bir fırsat sağlayacaktır, çünkü ÇİN, aslında çıkarlarının hesabındadır ve küresel odakların kıskacındadır.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning ise, Pekin’de düzenlenen günlük basın toplantısında, İsrailli yetkilinin açıklamalarına ilişkin soruyu şöyle yanıtlamıştı:

“Filistin-İsrail sorununda, Çin, daima eşitlik ve adaletin yanındadır. Çin hem İsrail’in hem de Filistin’in dostudur. Her iki tarafın da ortak kalkınma için barış içinde bir arada yaşayabilmesini diliyoruz. Sorunun çözümünün tek yolu, iki devletli çözümün uygulanması ve bağımsız Filistin devletinin kurulmasıdır.”

Çin, Filistin sorununda geleneksel olarak iki devletli çözümü ve bağımsız Filistin devletinin kurulmasını destekleyen bir politikadan yanaydı. Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) 1960’lardan bu yana destek çıkan Çin, 1988’de Filistin devletini tanıyarak Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı dışından bunu yapan ilk ülke olmuştu.

Ancak asla unutmamalıdır ki, Çin son merhalede İsrail’den yana tavır alacaktı. Bölgesel çıkarlar ve küresel hesaplar için Filistin’den yana, bazı hayırlı adımlar atmasını ise olumlu karşılamalı ve onun bu dengeleri kollama konumundan yararlanmaya çalışılmalıydı.

DÜNYAMIZIN, BU MALUM VE MEL’UN ODAKLARA MERTÇE VE MÜ’MİNCE SAVAŞ AÇAN RAHMETLİ NECMETTİN ERBAKAN HOCAMIZIN İSTİKAMETİNDEKİ BİR LİDERE  ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCAMIZA İHTİYACI VARDIR.
 
 
Filistin’de kalıcı çözüm İsrail’in haritadan silinmesi ile gerçekleşecektir. Ve bunu bir avuç HAMAS kahramanları ve Milli Şuur Milli Çözüm fedakârları bunu gerçekleştirecektir. İsrail’i yıkacaktır!..
 
 
Artık sonunuz yaklaştı, ey Kuduz İsrail, ey Siyonist zalimler ve ey tüm emperyalist hainler!.. İsmaillerin intikamını, Azizün Züntikam olan Allah, ERBAKAN’CA Milli Şuur ve Milli Çözüm zihniyetiyle alacaktır, az kaldı!.. Her din ve düşünceden, farklı kültür ve kökenden bütün toplumların huzur, barış ve refah içinde yaşayacakları ADİL DÜZEN mutlaka kurulacaktır!..

Evet Uluslararası Siyaseti anlamamıza yarayan kirli bilgilerden uzaklaştırılmış ve temiz bilgiyle ; dikkat edilmesi gereken hususların altının çizildiği ve çare ve çözümler sunulduğu nasıl bir strateji izlenmesi gerektiğine dair ülkemizin ilgili bürokrasisine önemli ufuk açıcı bir makale. Böylesi maksatla ele alan ikinci bir kurum kuruluş şahsiyet malesef bulunmamakta…Muhterem Ahmet hocamıza kaleme aldıkları bu makale ve bilgilendirme için şükranlarımı arzederim.

1) Çin’in: “Filistin sorununa iki devlet temelinde müzakere yoluyla çözüm bulunmalıdır” çıkışı!

2) Çin’in: “Filistin halkının yabancı işgaline karşı güç kullanma hakkı vardır!” çıkışı Yeni Denge Politikalarının bir icabıdır…

3) Çin, Doğu Türkistan’daki soykırıma varan katliam ve İslam’dan uzaklaştırma zorbalıklarını yumuşatmak ve güya “kültürel uzlaşma” kılıfı sarmak üzere Orta Asya’da ve Türkiye’de “Konfüçyüs Enstitülerini” yaygınlaştırmaya başlamıştır. Kırgızistan, Tacikistan, Kazakistan, Özbekistan ülkelerinde ve Hindistan Müslümanlarının yoğun bölgelerinde onlarca “Konfüçyüs Enstitüleri” açmış ve Çin’e bağımlı beyinler ve kültürel köleler çoğaltmayı amaçlamıştır. Türkiye’de de hem ODTÜ bünyesinde (Ankara’da), hem de İstanbul Boğaziçi Üniversitesinde Çin’in “Konfüçyüs Enstitüleri” bulunmakta ve bunları çoğaltma çabaları yoğunlaşmaktadır.

Bu girişimlere karşı izlenmesi gereken strateji ve uyanıklık konusunda makalenin Üstad Ahmet AKGÜL’ÜN şu hatırlatmaları dikkate alınmalıdır:

Ancak asla unutmamalıdır ki, Çin son merhalede İsrail’den yana tavır alacaktı. Bölgesel çıkarlar ve küresel hesaplar için Filistin’den yana, bazı hayırlı adımlar atmasını ise olumlu karşılamalı ve onun bu dengeleri kollama konumundan yararlanmaya çalışılmalıydı.

Ve dünyamızın, bu malum ve mel’un odaklara mertçe ve mü’mince savaş açan Rahmetli Necmettin Erbakan Hocamızın istikametindeki bir lidere yani MİLLİ ÇÖZÜM ZİHNİYETLİ ÜSTAD AHMET AKGÜL’E ihtiyacı vardı ve şuanki basiretsiz kabiliyetsiz beceriksiz idarecilerden kurtulunması gerekiyordu.

ALLAH NUR’UNU TAMAMLAYACAK!

Siyonistlerin planlarını sezebilecek;
Hidayet, basiret ve feraset sahibi nerede?
Karşı hamle yapabilecek dirayet ve cesaret nerede?
Siyonistlerin oyuncağı olmamış siyasetçiler nerede?
Bu işbirlikçi iktidardan hâlâ medet umanlar, gafletten uyanın!

Erbakan Hocamızın istikametindeki lider, dünyaya bu Siyonistlerin planlarını deşifre eden ve bütün şeytanilere tek başına kafa tutan Üstad Ahmet Akgül’dür.

”ÇOK YAKINDA ADİL DÜZEN VE YENİ BİR DÜNYA KURULACAK, KİMSE BUNA ENGEL OLAMAYACAKTIR!

Zafer inananlarındır ve zafer yakındır!

Ne günlere kaldık… Dünyayı değiştirecek hamleler yapan Aziz Erbakan Hocamızın kıymetini bilemeden, dünyaya oyuncak bir iktidarın sultası altında yaşamakla imtihan oluyoruz. Her coğrafyada mazlumlar göz yaşı döküyorken, zalimler şiddetle oyun kurmaya devam ediyor. Bir yanda tarihi görmediği alçak zulümleri işleyen Çin, öte yanda seksen yıldır türlü zulmü işleyen siyonist şeytanın çocuğu israil… Ne yazık ki yardımlarına yetişmeyi bırakın, zulüm var demek bile suç… Allah’ım, bizi bu acizlikten kurtar. Amin

Dünyamızın, bu malum ve mel’un odaklara mertçe ve mü’mince savaş açan Rahmetli Necmettin Erbakan Hocamızın istikametindeki bir lidere ihtiyacı vardı.

Çin’in Filistin’e kısmen sahip çıkması önemli sayılmakla beraber, Siyonist sermaye odaklarını ürkütmeyi göze alamadığı da açıktı! 

Makalemiz konuyu eşsiz bir netlik ve millilik çerçevesinde ele almış, aklın en üst seviyesinde bir bakış açısıyla konuyu bilgelikle yorumlamıştır.

Aynı zamanda görülen o ki, liderler; Gizli Dünya Devletini kuran Siyonist Yahudi devletinin elindeki (kaset, sermeye, medya, ekonomi, toplumları etkileme mekanizmaları gibi) güçlerden dolayı “İsrail’e ve Siyonizm savaşı” göze allamakta, sandalyelerinden olmamak içinde kuyruklarını kıstırıp oturmaktadırlar. 
 
Bir gerçek var ki “İsrail güçten anlar” 

Dünyamızın, bu malum ve mel’un odaklara mertçe ve mü’mince savaş açan Rahmetli Necmettin Erbakan Hocamızın istikametinde olan mert, metin, bilge, zamanımızda Siyonizm’i, uşaklarını ve girişimlerini en iyi bilen ve savaş açıp İsrail’i alt edebilecek akla sahip tek kişi Üstad Ahmet Akgül Hocamızı hala görmemek ahmaklık, bu gerçeği fark edipte engel olmaya çalışmak, görmezden gelip ağzına bile almamak ise tam bil alçaklıktı.

Yegane kuvvet kudret sahibinin cenab-ı Hak olduğunu bilmek ve bunu hayatının merkezine oturtabilmek işte bu imanın birinci şartıydı. Allah dilemedikten sonra kula hiç bir şey hiç bir şekilde zarar veremezdi. Bunu bilerek siyaset ve strateji üretebilmek te ancak Milli Çözüm’de bulunurdu.
Ayının 100 planı varsa hepsi bal’a ulaşmak üzerine ise, siyonizmin de bütün planları Anadolu’da sevri nasıl uygularım ve dünya hakimiyetini nasıl gerçekleştiririm üzerine idi. Bu plan dahilinde hiç bir yeri boş bırakmayan Yahudi tabiki Çin’i de dizayn etmekteydi, bunun farkında olan yöneticilerde mümkün olan en az zararla orta doğudaki bu savaş (katliam)’ı nasıl kendi dengeleri koruyarak kendi menfaatlerine çeviririz onun derdindelerdi.
Çin ne kadar göstermelik kahramanlığa başvursada Doğu Türkistanda yaptığı zulümler orta doğudaki takındığı tavrında ne kadar samimi olduğunu göstermektedir. Üstadımızın dediği gibi madem böyle bir planıda varsa neden mazlumlar için kullanılmasındı. Bu strateji bir kişinin hayatının kurtulmasına vesile olacaksa neden değerlendirilmesindi…
Bu katliama dur diyecek ve orta doğuya huzur getirecek olan bu topraklar ile her türlü bağı bulunan tabiki Türkiye idi, vede tüm dünyayı yeniden dizayn edip huzura kavuşturacak olanda Erbakan düşüncesine ve projelerine sahip çıkan ülkem olacaktı.

Picture of Akın CENGİZ

Akın CENGİZ

YORUMLAR

Son Yorumlar
12
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx
Paylaş...