YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
674f93feb8584
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 1 5 6
Bugün : 1947
Dün : 30630
Bu ay : 116762
Geçen ay : 890827
Toplam : 29861328
IP'niz : 18.97.9.175

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

MİLLİYETÇİLİK ANDI MI, KAVMİYETÇİLİK İNADI MIYDI?

5 1 vote
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Yorumu Takip Et
Bildir
28 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Bizlere herşeyin en doğrusunu ve nasıl anlamamız gerektiğini anlatan Milli Çözüm iyi ki var. Olaylara, fikirlere, her türlü akım ve düşüncelere vahyin ışığında mümin feraseti ile önümüze projektör tutulmaktadır.
Siyonizmin elinden, ulusalcılık, milliyetçilik gibi kendi hakimiyetleri için kullandığı kavramların doğru anlaşılıp ellerinden alınmış ve bu silahlarını boşa çıkartan bir çalışma olmuş…

Milli Çözüm;
İstismar edilen, içi boşaltılan, ılımlaştırılan, katılaştırılan, yanlış anlaşılan, çarpıtırılan, iftira atılan, haksızlık edilen, yanlış tanıtılan..
Bütün değerlerimizi aslına ve özlüne kavuşturuyor! hiçbir kisim de itiraz edemiyor..
Çünkü Allah’ın rızasını arıyor! Kur’an’a tercünan oluyor Elhamdülillah..
Atatürk’ün hayalleri, Erbakan Hocamızın hedef ve projeleri Milli Çözüm İktidarı ile çok yakında tamamlanacak İnşAllah!..

MİLLET-İ İBRAHİM
De ki: “Allah (her konuda ancak) doğruyu söylemektedir. Öyleyse (her bâtıl düşünceden kaçarak Hakk Din olan İslam’a sarılıp) Allah’ı bir (İslam’ı din) tanıyan (Hanif)ler olarak İbrahim’in dinine uyun ki; o, asla müşriklerden olmamış biriydi.”

Biz insanları kavimlerine, kökenlerine, renklerine, dillerine ve kültürlerine göre değil; imanlarına, İslam’a bağlılıklarına, güzel ahlâklarına, insanlık onurlarına, vatanına ve topluma yararlarına göre değerlendirip önem veririz. Şimdi, anayasadan “Türk Milleti” kavramını çıkarmaya yeltenenlerin de “Ilımlı İslam” diye yüce dinimizi dejenere edip, “Protestan Müslüman” tipi oluşturmak isteyenlerin de hep aynı Siyonist güçlerce desteklendiğini görmekteyiz. Ama; Moiz Kohen Yahudi Hahamının, Munis Tekinalp takma ismiyle yazdığı ve aziz milletimizi İslam’dan koparmak için yaptığı TÜRKÇÜLÜK kafasıyla, bu tahribatların önlenemeyeceğinin de bilincindeyiz.

 Kaldı ki hiç kimsenin doğarken ailesini, kavim ve kabilesini seçme hakkı kendisine verilmemiştir. Bu sadece Allah’ın bir tayini ve taksimidir. Hâşâ bazılarını üstün ve ayrıcalıklı, bir kısmını da düşük ve aşağılık yaratmış olmasını düşünmek bile, Allah’a iftira etmektir. İslam; hiçbir beşerî ideolojinin ve ırkçılık felsefesinin aksesuarı ve kafatasçı Türkçülüğün jelatinli pazarlama kılıfı değildir. İslam; herkesten ve her şeyden yücedir, her kavim ve her girişim İslam’a hizmet ettiği kadar kıymetlidir.

İşte milli çözüm Türk ve kürdün Alevi sünminin ve tüm din ve ırktan insanların dünyada rahat ve ferah yaşayacağı sistemin bilgiçı ve sahibidir bu yüzden milli çözüm bu ayrılıklara bir köprü konumundadır açilen ülkemizde bir milli mütabakat hükümetine ihtiyaç vardır ve bu milli çözüm le mümkündür

Hangi dinden ve kavimden olursa olsun;

●Ülkemiz ve halkımız için kötü şeyler düşünmeyen, ●Siyonizm’in Dünya hâkimiyeti ve Büyük İsrail hayali peşine düşmeyen ve Türkiye’yi kendi vatanı gören, ●Yurt içinde ve dışında gizli ve kirli hıyanet odaklarıyla ilişkiye ve işbirliğine girişmeyen, ●İyi niyetli, kabiliyetli ve karakterli olanlarla; birlikte çalışma, sorumluluklarımıza ve sonuçlarına beraber katlanma, ülkemizin nimetlerini de, külfet ve zahmetlerini de ortak paylaşma siyaset ve stratejisini benimseyen Erbakan Hocamız haklıdır.

Bunun yanında; ●Vatanımızı, halkımızı ve ülke imkânlarımızı İsrail’in hesabına kullanmak, yıpratmak ve yıkmak isteyen, ●İslami inancımızı ve Milli ahlâkımızı bozmak, laytlaştırmak ve yozlaştırmak isteyen… ●Mason locaları ve hıyanet odaklarıyla birlikte çalışıp, ekonomik, teknolojik, politik ve psikolojik alanda bizi kuşatmak ve geleceğimizi karartmak isteyen; niyeti ve tıyneti bozuk olanlara ise, mesafeli durma, gözaltında bulundurma, stratejik noktalardan uzak tutma ve sürekli dikkatli davranma siyaset, feraset ve dirayetini gösteren, M. Kemal’den sonraki tek lider Erbakan Hoca’dır. Evet, Erbakan Hoca, Yahudi’ye veya dönmelere değil, şeytani ve gayri insani amaçlar taşıyan Siyonizm’e ve ülkemize hıyanet düşünenlere karşıdır ve elbette haklıdır. Ülkemiz, Milletimiz, güvenliğimiz ve geleceğimiz üzerinde kötü niyet taşıyanların ve onlara taşeronluk yapanların: Çok ayrı inanç ve kafalarda… Farklı konum ve kulvarlarda bulunmalarına rağmen, Erbakan karşıtlığında ve Milli Görüş korkaklığında, hep ortak tavır almaları boşuna mıdır?

Belki de bizim ülkede ırkçı partilere oy veren Müslümanların anlamakta zorluk çektiği bir durum, Alman, Fransız, Rus veya Amerikalı bir müslüman görmektir. Çünkü onlara göre Türkiye dışında bulunan milletler ya gavurdur ya da dış güçlerin memleketidir.

Suriyelilerin yeni geldiği zamanlardı, sarışın Suriyelileri gördüklerinde biz Arapların siyah tenli olduğunu zannederdik demişlerdi.

Arap saçı diye tabir ettikleri de belki de Afrika’da bulunan insanların saçlarının kıvırcık ve bonus kafalı durumları olmaktaydı.

Yağı çok bulan kim bilir ne yaparmış dedikleri insanlar da yine oralardan insanlar idiler.

Halbuki müslüman olmak herhangi bir milliyetin tekelinde değildir. Dolayısıyla Türkiye’de yaşanan bir müslümandan daha takvalı bir müslüman başka milletlerden de olabiliyor.

Mesela Ermenistan’da doğmuş bir müslüman Ermeni vatandaşı bizim ırkçı biraderler tarafından hemen dışlanır, sebebi ise Ermeni milletinin sanki gavur bir milletmiş gibi algılanıyor olmasıdır. Halbuki durum hiç te öyle değildir.

Bu makalenin kaleme alınması gerçekten ASRIN SAHİBİ olma vasfına yaraşır bir makale kaleme alınmış. Öncelikle şükranlarımı arzediyorum… Bu makalenin satırı satırına noktası virgülüne kadar vicdan ehli her vatansever ülke evladının imza atması süpriz olmayacaktır… Doğruları esas alınan , yanlışlardan sakınılarak hazırlanan bu makale için Allah razı olsun iyi ki varsınız Milli Çözüm İyi ki varsınız Muhterem Üstadımız Ahmet AKGÜL Hocam…

Şu satırları yinelemek istiyorum:

Bunun yanında; ●Vatanımızı, halkımızı ve ülke imkânlarımızı İsrail’in hesabına kullanmak, yıpratmak ve yıkmak isteyen, ●İslami inancımızı ve Milli ahlâkımızı bozmak, laytlaştırmak ve yozlaştırmak isteyen… ●Mason locaları ve hıyanet odaklarıyla birlikte çalışıp, ekonomik, teknolojik, politik ve psikolojik alanda bizi kuşatmak ve geleceğimizi karartmak isteyen; niyeti ve tıyneti bozuk olanlara ise, mesafeli durma, gözaltında bulundurma, stratejik noktalardan uzak tutma ve sürekli dikkatli davranma siyaset, feraset ve dirayetini gösteren, M. Kemal’den sonraki tek lider Erbakan Hoca’dır. Evet, Erbakan Hoca, Yahudi’ye veya dönmelere değil, şeytani ve gayri insani amaçlar taşıyan Siyonizm’e ve ülkemize hıyanet düşünenlere karşıdır ve elbette haklıdır. Ülkemiz, Milletimiz, güvenliğimiz ve geleceğimiz üzerinde kötü niyet taşıyanların ve onlara taşeronluk yapanların: Çok ayrı inanç ve kafalarda… Farklı konum ve kulvarlarda bulunmalarına rağmen, Erbakan karşıtlığında ve Milli Görüş korkaklığında, hep ortak tavır almaları boşuna mıdır?

Ama, korkunun ecele faydası olmayacaktır!.. Kader, Atatürk’e; Siyonistlerin güdümündeki bütün emperyalist güçlerin “Hasta Osmanlı’yı öldürme ve Müslüman Türk’ü tarihe gömme” siyaset ve saldırılarına karşı “Anadolu’yu kurtarma ve Türk varlığını koruma” gibi çok şerefli, ama çetrefilli bir misyon yüklemişti. Erbakan ise; bütün insanlığın bünyesine, kanser urları gibi yerleşen Siyonist çıbanlarını deşmek… Her din ve düşünceden… Değişik köken ve kültürden bütün insanlığın barış ve bereket içinde yaşayacağı, Türkiye merkezli yeni ve adil bir medeniyeti kurma şuuruna, onuruna ve sorumluluğuna sahiptir… Unutmayın ki; Atatürk de, resmi apoletleri söküldükten, tüm siyasi yetkileri elinden gittikten sonra, tarihi devrimini gerçekleştirmiştir.!?

İşte makaleyi okuyanlar fark edecekler ki; Milli Çözüm=ÜSTAD AHMET AKGÜL; Aziz Erbakan Hocayı ve Aziz Atatürk’ü, en doğru şekilde anlayan kavrayan olduğunu bu makalesiyle bir kere daha yeniden tescillemiştir… Minnettarlığımı arz ederim İYİ Kİ VARSINIZ.!!!

“Biz görüşlerimizi, gerçeklerimizi ve tarafgirliğimizi oluştururken, “Mutlak Doğru”ları esas alarak ve “Mutlak Yanlış”lardan sakınarak hareket etmekteyiz. “Doğru” ve “Yanlış” tespitinde ise şu beş değeri ölçü ediniriz: 1- Aklıselim, 2- Müspet bilim, 3- Tarihi deneyim ve birikim, 4- Vicdani kanaat ve tatmin, 5- İlahi Din (Kur’an’ın muhkem ayetleri ve Resulüllah’ın (SAV) sağlam Sünneti). İşte bu beş temel ölçünün ittifakla: “Yararlı, hayırlı, gerekli ve güzel” bulduğu şeyleri “Doğru”; ve yine bu temel değer birimlerinin ittifakla, “Kötü, zararlı ve çirkin” bulduğu şeyleri “Yanlış” biliriz. Çünkü Kur’ani kuralları dikkate almamak, imansızlık ve sapkınlık… Müspet bilimi ve aklıselimi hesaba katmamak, manyaklık ve mantıksızlık… Tarihi tecrübeleri ve vicdani kanaatleri önemli saymamak ise ahmaklık ve insafsızlık alâmetidir.”

İster iktidar ister muhalefet bütün işbirlikçilerin temel zihniyetleri aynıdır ve bir farkları yoktur.
Milli Mutabakat; Milli Çözüm ile Mümkündür!

“Milliyetçilik”, bir kavmin bağımsız yaşaması, din, düşünce ve düzen hürriyetini, mal, can ve namus emniyetini koruması, dış tesirlere ve tecavüzlere karşı ülke menfaatlerini savunması gibi hikmetlerle meşru ve mubah sayılmakla beraber; kendilerini başkalarından farklı ve faziletli zannetmeye, dini, ilmi ve insani değerlerin üstünde görmeye yönelirse, işte bu ırkçılık haline gelir ve tehlikelidir.
Türklük sosyal bir ırktır, bu Milletin adalet ve hürriyet yolunda mücadele vermiş ve kendisini Allah’a ve insanlığa vakfetmiş kimliği’ şeklinde algılanmalıdır.
Türk Milliyetçiliğinin mayası ırkçılık değil, İslam’dır. Tüm mü’minlerin ortak ve kutlu rehberi ise Hz. Muhammed Aleyhisselam’dır.
Yani; biz insanları kavimlerine, kökenlerine, renklerine, dillerine ve kültürlerine göre değil; imanlarına, İslam’a bağlılıklarına, güzel ahlâklarına, insanlık onurlarına, vatanına ve topluma yararlarına göre değerlendirip önem veririz.

Herkese ve özellikle yöneticilere, siyasilere ve kanaat önderlerine yaraşan ve lazım olan; dışlayıcı, yok sayıcı ve kışkırtıcı söylemler değil; barıştırıcı, kucaklayıcı ve yatıştırıcı söylemler olmalıdır.

Hangi dinden ve kavimden olursa olsun;
●Ülkemiz ve halkımız için kötü şeyler düşünmeyen,
●Siyonizm’in Dünya hâkimiyeti ve Büyük İsrail hayali peşine düşmeyen ve Türkiye’yi kendi vatanı gören,
●Yurt içinde ve dışında gizli ve kirli hıyanet odaklarıyla ilişkiye ve işbirliğine girişmeyen,
●İyi niyetli, kabiliyetli ve karakterli olanlarla;
birlikte çalışma, sorumluluklarımıza ve sonuçlarına beraber katlanma, ülkemizin nimetlerini de, külfet ve zahmetlerini de ortak paylaşma siyaset ve stratejisini benimseyen Erbakan Hocamız haklıdır.
Bunun yanında;
●Vatanımızı, halkımızı ve ülke imkânlarımızı İsrail’in hesabına kullanmak, yıpratmak ve yıkmak isteyen,
●İslami inancımızı ve Milli ahlâkımızı bozmak, laytlaştırmak ve yozlaştırmak isteyen…
●Mason locaları ve hıyanet odaklarıyla birlikte çalışıp, ekonomik, teknolojik, politik ve psikolojik alanda bizi kuşatmak ve geleceğimizi karartmak isteyen; niyeti ve tıyneti bozuk olanlara ise, mesafeli durma, gözaltında bulundurma, stratejik noktalardan uzak tutma ve sürekli dikkatli davranma siyaset, feraset ve dirayetini gösteren, M. Kemal’den sonraki tek lider Erbakan Hoca’mızdır.

Erbakan Hoca, Yahudi’ye veya dönmelere değil, şeytani ve gayri insani amaçlar taşıyan Siyonizm’e ve ülkemize hıyanet düşünenlere karşıdır ve elbette haklıdır.

Ülkemiz, Milletimiz, güvenliğimiz ve geleceğimiz üzerinde kötü niyet taşıyanların ve onlara taşeronluk yapanların: Çok ayrı inanç ve kafalarda… Farklı konum ve kulvarlarda bulunmalarına rağmen, Erbakan karşıtlığında ve Milli Görüş korkaklığında, hep ortak tavır almaları boşuna mıdır?

Reisi zerre kadar sevmem. Ama geçte olsa ticareti durdurdu. Yani muhalefetin elindeki bir kozu daha aldı. Tabi o kadar insan katledildikten sonra ticareti durdurmak ne işe yarar oda ayrı bir konu.

Ticareti durdurmuş gibi gözüküp göz boyuyorlardır. Siyonistlerin desteği ile iktidara gelenler onların hilafına iş yapamazlar.
Bu o kadar net.

Milli Çözümün vurduğu yerden ses gelir!   
 
Ölçü Kur’an olmayınca şeytanlık meydanda cirit atıyor.
 
Nisa 85: “… Allah hesap sorucudur…”
Filistin’e, Aziz Erbakan Hocamız gibi asker göndermek varken, Katil İsrial’e 1000’lerce gemi göndermenin hesabını olmayacak mı?
 
Muhalefeti kandırdın, halkı aldattın, hadi kendine de yalan söyledin ve diyelim ki yeniden oy devşirdin, peki “Allah’ın hesabı!” karşısında ne olacaksın?
 
Allah’ın izniyle Milli Çözüm’ü atlatıp kandırmazsınız! Milli Çözüm, yaptığınız ticareti gündeme getirince devletin sitelerinden bu kayıtları sildiniz. Akabinde Türkiye’nin gündemi oldu. Milli Çözümün vurduğu yerden ses gelir!    
 
Öldürülen bir tane Filistinlin hesabını veremeyecekken, 100 binlerce mazlumun kanı “seni, sana destek verenleri ve işbirlikçiliğine karşı münafıkça gevşek duranları” Allah’ın hesabı sarmayacak mı?
 
Yani bunların derdi muhalefetin elindeki kozu almak!
Mazlumları kurtarmak, zalime karşı olup Haktan taraf olmak değil!
Şayet tersi olsaydı 210 gündür, zalime gemi gönderilmezdi!
 
Muhalefette, iktidarda bu seçim sonuçlarını beklemiyordu!
Sonuçlar, taktiri ilahinin bir şamar değil mi?
Uyuyanların uykuları kaçmadı mı?
Daha dur. Allah seni adam yerine koyup karşına alıp da hesap mı soracak?
İşte bu azap dolu hesabın bir başlangıcı habercisi
Ve 210 gün sonra gelen “ticareti durdurma kararı” şimdiye kadar işlenenlerin itirafıydı!
     
Kim (İslam’a ve insanlığa yararlı) iyi bir işe (haklı ve hayırlı bir kişiye) aracılık ederse, onun da o işten bir sevabı ve nasibi vardır. Kim de kötü bir işe aracılık yapar (yanlış ve haksız neticelere şefaatçi ve yardımcı olur)sa, onun da (bu kötülüklerden elbette) günahı ve payı olacaktır. Allah her şeyin (ve herkesin) üzerinde koruyucu ve hesap sorucu olandır (ve hak ettiği karşılığı verendir). Nisa 85

Ey Diyarbakırlı Rumuzlu Arkadaş,
Makalenin konusuyla senin yazdığın konunun ne ilgisi var. . MAKALEDEKİ GÜNÜMÜZE IŞIK tutan hakikatlerin suyunu mu çıkarmak derdindesin… Makaleyi oku ki konuyla ilgili yorum yapasın. Ne yani ERDOĞAN VE AVANESİNİ TEMİZE ÇIKARMAK SANA MI DÜŞTÜ. Yorulma, Erdoğan ve avanesi alenen İSRAİL VE ABD İŞBİRLİKÇİLİĞİNE SOYUNDU . . Haberin yok anlaşılan gündemden. . Ha akp ha Chp farkında değilsin sanırım. Chpli “Özgür Efendi” Haması terör örgütü sayıyor , Akp ve Erdoğan özde İsrail Hizmetkarı… Ne farkı var. .

Senin bakman gerejen veya dikkat kesilmen gereken konu şudur hatırlatmış olalım:

İsimlere ve ideolojilere takılmamalı, sistemlere ve Milli stratejilere bakmalıdır!
Hangi dinden ve kavimden olursa olsun;
●Ülkemiz ve halkımız için kötü şeyler düşünmeyen, ●Siyonizm’in Dünya hâkimiyeti ve Büyük İsrail hayali peşine düşmeyen ve Türkiye’yi kendi vatanı gören, ●Yurt içinde ve dışında gizli ve kirli hıyanet odaklarıyla ilişkiye ve işbirliğine girişmeyen, ●İyi niyetli, kabiliyetli ve karakterli olanlarla; birlikte çalışma, sorumluluklarımıza ve sonuçlarına beraber katlanma, ülkemizin nimetlerini de, külfet ve zahmetlerini de ortak paylaşma siyaset ve stratejisini benimseyen Erbakan Hocamız ve Milli Çözüm Ahmet Akgül Hocamız haklıdır ve yanında olmaktır vicdan ehline düşen.

Sözde 9 Nisanda İsrail’e ticarete kısıtlama getiren iktidar her işinde olduğu gibi bu işinde de milletti kandırma yoluna gitmiştir. Ticaret bakanlığının İsraile yapılan ticari verilerine bakarsanız Nisan ayında da maalesef ticaretin hız kesmeden devam ettiğini göreceksiniz. AKP iktiranın yapmış olduğu iyiymiş gibi görülen konularda da dahi halkı uyutmak ve aldatmak konusundan çok mahir olduğunu göreceksiniz.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 75.yıl açılış yıldönümünde Prof Necmettin Erbakan Hocamızın, Temel Hedeflerimiz ve Temel esaslarımız konulu yapmış olduğu kısa konuşma, Müspet Milliyetçiliği ve ideal bir Millet olma niteliğini kazanmaya matuf bir konuşmadır..
Makalede işlenen konunun,adeta özeti sayılacak o konuşmada,
“TBMM 75 yıl evvel şu gayelelerle kurulmuştur.
1)Ülkenin bağımsızlığını temin etmek
2)Bizi sömürmek isteyenleri vatanımızdan kovmak
3)Ülkemizde hak ve adalete dayanan Adil bir yönetim ve düzen kurmak..
İşte I. Meclis bu özellikleri ile ideal bir meclis olmuştur.. Ve bu ideali yakalamak için ise şu hususiyetleri her zaman göz önünde bulundurmuştur.

♦️Milletin kendine, tarihine ve inancına bağlılık
♦️Milli iradeyi aynen temsil ve ona bağlılık
♦️Çoğulcu demokrasi
♦️Fikir ve İnanç hürriyeti.. “ifadeleri yer almaktadır.

Bu konuşma, elbette Müspet Milliyetçiliğin çerçevesini en mükemmel ölçüde belirleyen bir konuşma olmuştur..
Ve bugün, Milli Çözüm muktesebatının da, bu Millet kavramını güçlendiren ve koruyan en önemli bir irade olduğunu görüyoruz..

“Savaş değil, barış!
Çatışma değil, diyalog!
Çifte standart değil, adalet!
Üstünlük değil, eşitlik!
Sömürü değil, âdil düzen!
Baskı ve tahakküm değil, insan hakları!”
Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN

Türkiye’deki MHP, Zafer partisi, İYİ partisi gibi partilerin dimağlarında muhafaza ettikleri milliyetçilik kavramının karşılığı Avrupa’da racism yani ırkçılık olarak tanımlanmaktadır.

Yabancı dilde nationalism kelimesi ile karşılık bulan milliyetçilik davası güden bir parti var mı bu ülkede? Saadet Partisi bu anlamda sözüm ona adı milliyetçi olan partilerden daha milliyetçidir. Belki de Mustafa Kemal Atatürk’ün milliyetçilik dediği kavram buna en iyi örnek olabilir. Bakalım ne demekmiş?

“Atatürk’ün amacı ulusal ve savunulabilir sınırlar dahilinde, bir Türk ulus-devletini kurmak için Türk milliyetçiliğini öne çıkarmaktı. Atatürk milliyetçiliği din ve ırk ayrımından uzak, ortak yurttaşlık temelindedir. Ortak mazi, lisan, ahlak, kültür ve hukuk Türk Milletini oluşturan temellerdir. (Alıntı)”

Şimdi izanla düşünelim ve insafla karar verelim:
Ülkemizde Kimileri Atatürk İSTİSMARI, İlke ve İnkılap sentarlığı YAPARAK, kimileri de her türlü menfaat ve maneviyat istismarı yaparak, devamlı Şöhret ve servet edinmekte ve birlikte hareket etmektedir
. Bunlar aslında aynı niyet ve zihniyette müşterek değil midir?
Birilerinin sağcı diğerlerinin solcu olması, kimilerinin dinci, ötekilerinin devrimci bulunması Neyi değiştirecektir?.
Haksızlığı ve ahlaksızlığı icat eden de, işleyen de, bunlara destek veren de, kim olursa olsun zalimdir Ve bu yaptıkları hıyanet tir… Ve özellikle Adil Düzen iktidarına karşı siyonistlerle aynı cephede bulunanlar ise Onlarla aynı değerdedir… Zira ahlaksızlık şeytanın dindir. farklı meslek ve meşreplerden olsalar bile Hepsi de şeytanın askeridir….

Peygamber Efendimiz “Asabiyyet (kavmiyyetçilik) davasına kalkan, onu yaymaya çalışan, bu dava yolunda mücadeleye girişen bizden değildir.” 
Kavmiyetçilik İçin Savaşanlar Allah Yolunda Değiller Ve Yerleri Cehennemdir:
Bir mümin için soy, renk ve genetik yapı, bir ayırımcılık aracı olmadığına göre, bir kavmin bir başka kavme zulmetmesi, onun yaratılıştan kendisine bahşedilmiş haklarını gasp etmesi ya da onun asimile edilmesi için mücadele etmesi, Allah’ın rızasına uygun olmayıp Allah yolunda bir eylem de değildir:
  Bu konuda uyarıcı ve uyandırıcı yazı ve konferanslarıyla gayret eden Milli Çözüm e teşekkür ediyorum.

Irkçılık, körü körüne bir ırkı ve kavmi veya bir soyu üstün sayarak diğer
ırkları aşağı görmektir. Kendi adetlerine dayanmayan esasları kötüleyen,
saldırgan, istilâcı ve zulümkâr bir zihniyettir. Irkçılık, dinî bağları gevşeten,
anarşi ve vahşete yaygınlık kazandıran ve toplum yapısında tahribe yol açan
bir mikroptur. O, bilhassa hayata nizam veren dinî ve ahlâkî esaslar yerine,
ırkî ve kavmî bağları esas aldığı için tahripkârdır. Cemiyetlerin bünyelerinde
fitnenin en korkunç olanı, soy-sop iddiasıdır. Bu sebeple bu hastalık, birliğimizi parçalamaya müsait unsurların başında gelir. Zira ırkçılığın özünde ihtilâf ve ayrılık yatar.
Çağımızda bu sorunu ve hastalığın tedavisi için, Aziz Erbakan Hocamız büyük bir çaba sarf ederek, ırk ve mezhep ayrımı konusunda büyük bir başarı elde etmiş, Siyonizmin bu konudaki planlarını boşa çıkaracak çalışmalara imza atmıştır. 
   Günümüzde; Erbakan Hocamız ın  bu projelerini uygulama ve temsil konusunda  ,Üstadımız Ahmet Akgül Hocamızın  öncülüğünde ( Millî Çözüm Ekibi ) devam ettirmektedir.
   Selam olsun insanlığın huzur ve mutluluğu için gayret edenlere .

MİLLİ ÇÖZÜMÜN KÖPRÜ GÖREVİ

Allah ile kul arasında köprü görevi üstlenmesi

Peygamber Efendimiz (sav)in sistemi ile günümüze köprü görevini üstlenmesi

Erbakan hocamızın sistemi ile günümüze köprü görevini üstlenmesi

Ülkemizde yaşayan farklı kesimlerin bir biri ile kaynaşmasında köprü görevini üstlenmesi

Gerçek tarihimiz ile bizlere köprü görevini üstlenmesi

Atatürk’ü daha iyi tanıma ve anlama konusunda köprü görevini üstlenmesini

Ülkemizdeki Tarikat ve cemaatlerin daha iyi anlaşılmasını anlamada köprü görevini üstlenmesi

Hakkın hakimiyeti ve bütün insanlığın yüzünün güleceği Adil Düzen sistemin nasıl ve ne şekilde kurulacağının bizlere açıklama ve uygulanması konusunda ve buna benzer bir çok maddeyi içine aldığı köprü görevi üstlendiğini dergiyi takip ederek,internet kanallarından konferans ve sohbetleri dinleyerek görüp anlamaktayız.

Dünya ülkelerinde ve ülkemizde yaşanan sorun ve sıkıntılardan kurtulmak için teşhisi ve tedavi yönetimini en ince ayrıntılarına kadar açıklayan bütün insanlığın refahına köprü kuran tabiki MİLLİ ÇÖZÜM iktidarı olmalıdır.
Allahın izniylede yakın bir zamanda kurulacaktır.

.

Doğru milliyetçilik anlayışı nasıl olması gerekir? sorusunun cevabı mükemmel bir şekilde izah edilmiş.

Hucurât 13
Ey insanlar, gerçekten Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık (Hz. Adem’le Hz. Havva’dan türetip çoğalttık). Ve birbirinizle (kolaylıkla) tanışmanız (ve farklı yetenek ve faziletlerinizden yararlanmanız) için sizi (değişik) kavimler ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün olanınız (kerim ve değerli sayılanınız, ırk ya da soyca değil) takvaca (kötülükten sakınma, iyilikte yarışma konusunda) en ileride bulunanlarınızdır. Şüphesiz Allah (her şeyi hakkıyla) Bilendir, Habir’dir.

https://www.mealikerim.com/49/hucurat/13

Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor:
“Allah indinde en şerefliniz takvâca en ileri olanınızdır. Arabın Arap olmayan (acem) üzerine bir üstünlüğü yoktur. Arap olmayanın da Arap üzerine bir üstünlüğü yoktur. Beyaz derili olanın siyah derili üzerine bir üstünlüğü yoktur, siyah derili olanın da beyaz derili üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece takvâ iledir.” (İbn Hanbel, 5/411)

Ayeti kerimeler ve Peygamberimizin Hadisi Şerifleri ortada iken, kalkıp Munis Kohen gibi bir yahudiyi kendisine rehber tayin edenlerin iyi niyetli olduklarını düşünmek ahmaklıktır. kendine ölçü olarak islami alırsan ölçü ortada , Örnek olarak Atatürk’ü alacaksan buyur, yazının içerisinde onun düşünceleri de anlatılmış. Doğru milliyetçilik anlayışının anlatıldığı muhteşem bir yazı olmuş.

Atatürk’ün ortaya koyduğu Türk ve milliyetçilik kavramının sahiplenilmesine sevindim. Irkçılık ayrıştırıcı, milliyetçilik tüm bir Türkiye toplumunu kucaklayan ve refahını isteyen bir anlayışı temsil eder. Üstelik Türklerin tamamına yakını müslümandır. Bu açıdan bakıldığında Türk milliyetçiliği aynı zamanda ümmetçilikte. Bu konuda anlayış birliği olduğuna göre MHP, Milli görüş ve Atatürk’çüler neden ayrı, neden tek yumruk değil. Garip

MHP nin savunduğu milliyetçilik ırkçılığa kaymaktadır. Dolayısıyla Millî Görüş yani Saadet Partisi bu anlamda dünya görüşleri farklı olsa da CHP veya diğer Atatürkçüler ile daha yakın temas kurabilmekte ve ülke birliği için bir ortak paydada biraraya gelebilmektedir..

TEK ÇARE OLAN MİLLİ ÇÖZÜM İKDİRANI ACİLEN İHTİYAÇ VAR!

Evet, makalede deklare edilen gerçekler ülke sorunlarını kurutacak tek ve en etkili çözümler ve yaklaşımlar. 
 
Ülkemizin; Kürt-Türk, alevi-sünni ayrışmasına, Atatürk üzerinden kapıştırılmasına engel olacak “ilmi, vicdani” yaklaşımlar, tarihi gerçekler ışığında, her kesemin ittifak edeceği nitelikte izah edilmektedir.
  
Ayrıştırıp, çarpıştırılmaya sebebiyet verecek tüm kapılar ustalıkla, bilgelikle, tecrübeyle üstün bir ferasetle tek tek kapatılmaktadır.   

Üstad Ahmet Akgül Hocamızın Milli Çözüm yaklaşımları özellikle güney doğuda oynan Yahudi menşeli kürt-türk ayrıştırmasına panzehir özelliğini taşımaktadır. (Panzehri görmezden gelmek Yahudi’ye dolaylı taşeronluktur.)

Aynı zamanda kardeşliğimizi dinamitleyen güncel tüm tahribatları da engelleyebilecek yaklaşımlar sergilemektedir.

Partilere, derneklere, üniversitelere, tarikat ve cemaatlere, ilahiyat profesörlerine, şeylere, aydın diye dinlenenlere baktığımızda, ülkenin temel sorunlarını tespit etme ve çözüm üretmede; Milli Çözümden Üstad Ahmet Akgül Hocamızdan ötesi görülmemektedir. 

İşte, tüm insanlığın kurtuluş umudu olarak beklediği Türkiye’mizin ayağı kalkması, şahlanması, kötülüğün merkezi Siyonizm’i yok etmesi ve Yeni Bir Dünya kurması için Üstad Ahmet Akgül Hocamız önderliğine acilen Milli Çözüm hükümetine ihtiyaç var! 

Ne için; 
Filistinli yavrular, mazlumlar için,
Açlıktan çöplükten yemek arayanlar için, 
Yokluk ve manevi boşluktan sokaklara düşüp şahsiyetlerini yitirenler için,
Aile huzurundan mahrum olup intihar eşiğindeki Avrupa ülkeleri için,
Alın teri çalınan tüm işçiler için, 
Silahları satılsın diye ölen sayısız insanoğlu için,
Münafıklar elinde oyuncak olan halklar için,
İşbirlikçiler yoluyla sömürülen devletler için,
Sapkın Yahudilik anlayışı adına acımasız/vahşice öldürülen ve sırasını bekleyeler için,
ACİLEN, TEK ÇARE “MİLLİ ÇÖZÜM İKDİRANA” İHTİYAÇ VAR!

Vatanımızı, halkımızı ve ülke imkânlarımızı İsrail’in hesabına kullanmak, yıpratmak ve yıkmak isteyen, ●İslami inancımızı ve Milli ahlâkımızı bozmak, laytlaştırmak ve yozlaştırmak isteyen… ●Mason locaları ve hıyanet odaklarıyla birlikte çalışıp, ekonomik, teknolojik, politik ve psikolojik alanda bizi kuşatmak ve geleceğimizi karartmak isteyen; niyeti ve tıyneti bozuk olanlara ise, mesafeli durma, gözaltında bulundurma, stratejik noktalardan uzak tutma ve sürekli dikkatli davranma siyaset, feraset ve dirayetini gösteren, M. Kemal’den sonraki tek lider Erbakan Hoca’dır. Evet, Erbakan Hoca, Yahudi’ye veya dönmelere değil, şeytani ve gayri insani amaçlar taşıyan Siyonizm’e ve ülkemize hıyanet düşünenlere karşıdır ve elbette haklıdır. Ülkemiz, Milletimiz, güvenliğimiz ve geleceğimiz üzerinde kötü niyet taşıyanların ve onlara taşeronluk yapanların: Çok ayrı inanç ve kafalarda… Farklı konum ve kulvarlarda bulunmalarına rağmen, Erbakan karşıtlığında ve Milli Görüş korkaklığında, hep ortak tavır almaları boşuna mıdır?

Ahmet Akgül üstadımızın bu bilimsel, tarihi tesbit ve önerileri MİLLİ DÜŞÜNCE SAHİBİ ŞAHSİYETLERE ACİL KILAVUZ YERİNDEDİR.
Aslında akli selimin vicdanlarıda olup da ilmi izahını yapamadıkları bu tarihi makale okumak ve uygulamak üzere paylaşılmalıdır.

Mozaik miyiz Seramik mi?

Üstad Ahmet Akgül Hocamız pek çok kereler toplumumuzu “farklı kökenlerden ve farklı kültürlerden insanların bir arada yaşadığı mozaik olarak” tarif eden klişeye karşı çıkmış ve mozaik değil seramik olmamız gerektiğini ifade etmiştir. Peki bu ikisinin arasındaki fark nedir? En basit ifade ile mozaik en ufak bir müdahalede dağılmaya ve parçalanmaya müsaitken seramik tüm motifleri ile birlikte tek parça olduğundan parçalanması çok zordur.
İşte bu benzetmeden yola çıkarak değerlendirme yaptığımızda, Anayasamızda var olan vatandaşlık tanımı ile fiiliyatta uygulanan arasında seramik ile mozaik arasındaki kadar fark olduğunu biliyoruz.

Biz Cihan Devleti olan bir ecdadın ahfadı olarak, elbetteki Anayasamızda ifade edilen Türklük ve Türk vatandaşlığı çizgisinde olmalıyız. Bizim tüm motiflerimizi adeta seramik gibi bir arada tutacak tavrı benimsememiz gerekirken, özellikle AKP iktidarı döneminde önce Türklük ve Türk milleti aşağılanmış ve yozlaştırılmış, kurumlardan TC ibaresi kaldırılmış; akabinde de faşizan kafaların ayrılıkçı bir şekilde yalnızca memleketi bölmeye yarayacak Türkçülük, Kürtçülük vs akımları mantar gibi türemiştir. Yıllarca adete seramik gibi bir arada duran milletimizi parça parça edip mozaik yapmak isteyenlere bu manada fırsat verilmemesi elzemdir. Bu türeyen yapılara karşı, ırkçılık ve kavmiyetçilik değil Müspet Milliyetçiliğin peşinde olunmalıdır.

Picture of Ufuk EFE

Ufuk EFE

YORUMLAR

Son Yorumlar
28
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx
Paylaş...