YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
674f9584b53e3
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 1 5 6
Bugün : 2024
Dün : 30630
Bu ay : 116839
Geçen ay : 890827
Toplam : 29861405
IP'niz : 18.97.9.175

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

Erbakan’dan Ahmet Akgül’e
MİLLİ GÖRÜŞ-MİLLİ ÇÖZÜM KURAMI
VE
HAK-BÂTIL KAVRAMI

5 2 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Yorumu Takip Et
Bildir
24 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Makalede Hak ve Batılın tanımı mükemmel bir şekilde konu alınmış. Batıl basitliği kılıktan kılığa girip şekil değiştirirken, Hak ise sağlam ve sarsılmaz çizgisiyle Hakka tutunmanın önemini ve değerini gözler önüne sermiş.

Aziz Erbakan Hocamızın sözlerinde ifade buyurdukları üzere “Milli Görüş ve diğerleri ” diyoruz. Ve ekliyoruz “Milli Görüş = Milli Çözüm Hakkın çizgisi” 55yıldır hiç değişmedi Haklı ve hayırlı çizgisinden de asla vazgeçmeyecektir.

“Aziz Erbakan Hocamızdan, bugün Ahmet Akgül Üstadımıza:

“Önce ahlâk ve maneviyat, sonra mutlaka ağır sanayi ve yaygın kalkınma!” diye 55 yıl önce çıkılan bu kutlu yolda, daha ilk günkü hedef ve projelerden bir milim sapmadan devam etmek HAKK’a tutunmanın en açık ispatıdır.

• İslam Birleşmiş Milletler Teşkilatı

• İslam Ortak Pazarı

• Müşterek İslam Dinarı

• İslam Savunma Paktı

• İslam Kültür ve İlim İşbirliği Vakfı

• Ve bunların resmiyet kazanmış şekli olan D-8 oluşumları, hâlâ İslam ve insanlık âleminin tek ve gerçek kurtuluş projeleri konumundadır.”

Güvenirler Mevlâ’nın, kudretine va’dine

Vefasızlık etmezler, sahibine ahdine

Huzur ehli olursan, her yer Mekke Medine

Şeytanlar şarlatanlar, hep bunların rakibi

Çıbanları deşiyor, Milli Çözüm Ekibi!

      

Hidayeti kararan, kâr bilir hıyaneti

Siyonizm’e uşaklık, insanlık cinayeti

Dostları kenetlemiş, Allah’ın inayeti

Bu çağın kürsüsünde, bak Kur’an’ın hatibi

Doğruları yazıyor, Milli Çözüm Ekibi!

https://www.millicozum.com/mc/2012/mayis-2012/milli-cozum-ekibi/

Hakk’tan batıla kayanlar nefsani, şeytani ve hayvani tüm dürtülerinin esiri olmakta ve insani olması gereken tüm değerlerden bir anda sıyrılmaktadırlar. İşte ortada; lafta kuduz İsrail’e söz söyleyip icraatta ise İsrail’i destekleyen tüm unsurları devam ettirmekteler. Müslüman olmayıp insani vicdanları gereği Gazze’den yanı tavır sergileyen insanların yüzde biri kadar vicdani hassasiyetleri kalmamış durumda. Bu batıla bağlanmalarının bir gereği. Ayrıca şunu da mutlaka belirtmek gerekir; Hakk’tan batıla kayanlar siyonizmin kulu kölesi olmakta. Siyonizm neyi emrederse onu yapmaktalar. Ülkenin, milletin menfaati hesabına tek adım atmadıkları gibi, ileride ülkenin ve milletin başına bela olacak, dert olacak bir çok icraatı da pervasızca ve vicdansızca yapabilmekteler.

İman Allah ‘a olan bir Sadakattir
Sadakat insanı diri tutar
İman var ise imkân da vardır.

Hak Batıl mücadelesi tarih boyunca devam edegelmiştir, halende devam etmektedir. Bugün batılın karargahını Siyonizm temsil etmekte, Hakkın karargahını da Milli Görüş (Milli Çözüm) temsil etmektedir. Saadet partisi Milli Görüşün adresi demişti Aziz Erbakan Hocamız adresi saadet partisi ise kendisi de Milli Çözüm olmakta idi. Nasıl ki Erbakan Hocamız olmadan Milli Görüş olmayacaksa şuanda Milli Görüş kendisini temsil eden Milli Çözüm içinde Ahmet Akgül Hocamız aynı konumdadır, AHMET AKGÜL OLMAZ İSE MİLLİ ÇÖZÜM OLMAZ! Şuanda Hakkın karargahının Milli Çözüm olduğunu bütün şer güçler Milli Çözüme karşıydı, aynı zamanda yeni bir dünyayı inşaa edecek olan Erbakan projelerine yeryüzünde tek sahip çıkan ve yetmez anlayıp uygulayacak olanda sadece Milli Çözüm’dü ve tabiki bu karargah olma şerefi de Milli Çözüm’e yakışırdı. Daha Adil Düzeni okuyup anlamaktan acizler nasıl olacakta Adil Düzeni kurup yürütecekti ve kendisini yüce sanan cüceler bunu nereden bilecekti, koca Selimiye’ye taş taşımaktan aciz olanlar kendisini koca Sinan yerine koymaktaydı.
Hak öyle bir şey ki daha ilk Hakkı söylediğinde ne ise o doğrular sonsuza kadarda sürmekte idi. İslam birliği ilk Hz.Adem’den beri lazımdı, halende lazım, faizsiz bir ekonomi o zamanda lazımdı şimdide lazım, kısas o zaman şarttı şimdide şarttı Rabbimiz temel esasları ortaya koymuştu ve O’na tarihin her devrinde uymak şarttı ve insanlığın huzuru için farzdı.

Hak-Batıl mücadelesi devam ediyor. Batıl yok olmaya mahkumdur.

De ki: “(Artık) Hakk geldi, bâtıl zail oldu. Hiç şüphesiz bâtıl sürekli yok olucudur. (Çünkü Hakk gelince bâtıl batacak, Güneş doğunca karanlık kaybolacaktır.)” (İsra: 81)

Hakk; değişmeyen, dönüşmeyen, özelliğini ve güzelliğini yitirmeyen doğrular ve değerler anlamını taşır. Bunlar, her zaman ve her ortamda gerekli ve geçerli olan ve kendisine ihtiyaç duyulan kurallardır.

Hakk; Fıtrata (yaratılış esaslarına) mutabık ve muvafık (uygun) olan, doğal ve sosyal yasalardır.

Bâtıl ise; sabit ve sağlam temelleri bulunmayan, sürekli değişime ve dönüşüme uğrayan, hükmü ve hikmeti bozulup yozlaşan ve sonunda boşa çıkan düşünce ve davranışlardır.

Hakk’ta; tutarlılık, duyarlılık ve devamlılık vardır. “Bâtıl”da ise; fırsatçılık, fesatçılık ve istismarcılık öne çıkmaktadır. Bu nedenle tarih boyunca tüm BÂTIL yollar, HAKK’ın yozlaştırılıp çarpıtılması, istismar ve suiistimale sapılması şeklinde ortaya çıkmıştır.

Hakk: Akli, ilmi, vicdani, İslami, ahlâki, Kur’ani ve insani değerlere dayanır. Bâtıl ise, nefsani, şeytani, hayvani dürtülerden kaynaklanır.

BÂTIL’lar, adları farklı olsa da, tatları aynıdır!

Nasıl ki; beyaz, yeşil ve kırmızı renklerde bulunsalar, uzun, toparlak ve küçük tipte olsalar da hepsi biber sayılırhemen hepsi aynı vitamin ve lezzetleri taşır. Bunun gibi sağcı, solcu ve İslam istismarcısı bütün zihniyetler ve partiler de, çok farklı ve aykırı sanılsalar da; temelde hepsi aynıdır. Bunlar zulüm, zillet ve sefaletten başka sonuçlar doğurmamaktadır. Zaten kalıcı ve akılcı sistem ve projeleri de bulunmamaktadır.

Milli Çözüm Ekibinin ve Üstad Ahmet Akgül Hocamızın olgunlaştırıp tamamladığı ve farklı dillere tercüme edip yayımladığı “ADİL DÜZEN” programları, hâlâ insanların yegâne; İlmi, İnsani ve İslami huzur ve kurtuluş reçetesidir.

DERE KENERINDA ABDEST ALIRKEN BİLE SUYU İSRAF ETMEMEYİ EMREDEN ALLAH, ELBETTE ERBAKAN HOCAYI VE ONUN PROJELERİNİ DE İSRAF ETMEYECEKTİR.

KİM ERBAKAN HOCANIN YOLUNDAN GİDİYORSA, KİM ONUN PROJELERİNE SAHİP ÇIKIYORSA, ONLARIN ELİYLE ALLAH YERYÜZÜNE ADİL DÜZENE DAYALI YENİ BİR DÜNYAYI İNŞAA ETMEYİ NASİP EDECEKTİR.

BUGÜN ERBAKAN HOCAYA VE ONUN PROJELERİNE SAHİP ÇIKAN TEK EKİP ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCAMIZ VE MİLLİ ÇÖZÜM EKİBİDİR.

İNŞALLAH ADİL DÜZENE DAYALI YENİ BİR DÜNYAYI ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCAMIZ VE MİLLİ ÇÖZÜM EKİBİ ÖNDERLİĞİNDE GERÇEKLEŞECEKTİR İNŞALLAH.

Enbiyâ 18
Hayır, aksine; doğrusu Biz Hakkı Bâtılın tepesine fırlatırız, O da onun beynini parçalayarak mahvedip bitirir. (Ardından) Bir de bakarsın ki, o (bâtıl ve barbar rejimler, zalimler ve işbirlikçiler yıkılıp) yok olup gitmiştir. (Allah’a karşı; “sözünde durmaz, süper güçlerle başa çıkamaz” gibi zanlardan ve) nitelendirdiğiniz yakışıksız sıfatlardan dolayı yazıklar olsun size! [Not: Beyni parçalanan ve fikriyatı boşa çıkarılan bâtıl ve barbar sistemin, geri kalan görkemli gövdesinin çökmesi ve çözülmesi artık kolay ve kaçınılmaz olacaktır.]

https://www.mealikerim.com/21/enbiya/18

Tevbe 32
(Zavallılar) Allah’ın nurunu, ağızlarıyla söndürmek istiyorlar, (ama Allah buna asla fırsat vermeyecektir. Ahmaklar, üfürmekle Güneş’i karartmaya çalışıyorlar;) halbuki kâfirler hoşlanmasa da, Allah mutlaka nurunu tamamlayıverecektir. (Çünkü Allah, dinini ve düzenini hâkim kılmayı murad etmiştir ve takdiri kesinleşmiştir. Bundan asla vazgeçmeyecek, Kur’an’ın hidayeti ve İslam’ın hakikatleri kıyamete kadar devam edecektir.)

https://www.mealikerim.com/9/tevbe/32

AZİZ ERBAKAN HOCAMIZIN;

“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki: TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU; Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!”

Prof. Dr. Necmettin Erbakan
TRT Basın Toplantısı, Yazarlar soruyor – Nisan 1980

Aziz Erbakan Hocamızın ifadesiyle en büyük keramet Hak yolda olmaktır sözünün vücut bulmuş hali olarak Milli Çözüm ve üstad Ahmet Akgül Hocamız dava eri olmanın, kulluğun kıymetini bilmenin ve rızai İlahi muradına erebilmenin gayesi ile hepimize örnek olmakta. Dünyada mal makam para pul elde etmek için değil Adil bir Düzen kurulsun diye uğraşan bu mübarek grup ve Üstad Ahmet Akgül bizlere zorluklara nasıl direnilir, nasıl bıkmadan usanmadan çalışılır ve en önemlisi Allah yolunda Hakkı ile mücadele edebilmek için nasıl gayret gösterilir diye rehberlik etmektedir. İşte bu gayeleri ve hedefleri onların kıymetlerini ortaya koymaktadır. İnşallah dünyada İslama ve tüm insanlığa hizmet etme fırsatını bulacak olan Milli Çözüm, dünyada ve ahirette Rabbimizin rızasına erişecek ve işte asıl sevinç ve zafer gününe o gün erişecektir. Mevlam bu mücahit kardeşlerimize ve Üstad Ahmet Akgül Hocamıza hainlere ve şeytanilere dayanma gücü versin, ömürlerini bereketlendirsin.

Perinçek grubu olsun, cemaat -fetö grubu olsun, Akp grubu olsun, sözde muhalefet partilerinin, CHP’sinden sosyalistlere, hepsi de aynı Bâtılın=Yanlışın değişik versiyonlarıdır. Dün savundukları ile bugün tutundukları başka başkadır.Ancak 55 yıldır hiç değişmeyen, Haklı ve hayırlı çizgisinden vazgeçmeyen MİLLİ GÖRÜŞ=MİLLİ ÇÖZÜM çizgisi de vardır! En önemli Mü’min vasfı veya tavrı olan KARARLILIK VE İSTİKRAR sahibi olan MİLLİ ÇÖZÜM’Ü VE ŞAHSİ MANEVİSİ ÜSTAD AHMET AKGÜL Hocamızı hatırlıyoruz ve kendilerine minnettarlığımızı arzediyorum… 55 yıldır her şart ve durumda, Efendimiz Hz. Muhammed Aleyhisselam’ın buyurdukları hadisi şerifte haber verdikleri : Cihadın en faziletlisi en önemlisi zalim ve hain yöneticilere ve yetkililere karşı hak ve adaleti konuşup yazmaktır buyurmuşlardır. İşte bunu Allah’ın izniyle hakkıyla her yönüyle yapan bugün MİLLİ ÇÖZÜM VE ŞAHSİ MANEVİSİ ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCAMIZ olduğuna şahit olduğumuz bir asırda ve zamanda yaşıyoruz Elhamdülillah… Aklımıza MÜRSELAT SURESİNİN 1 İLE 7. AYETLERİ ARASINDAKİ RABBİMİZİN her dönemdeki ve hassaten bugünümüzün TERCÜMANI – UYARICISI -HAKKA ÇAĞIRICISINA YEMİN ETTİĞİ O AYETLERİ HATIRLATMAK İSTİYORUM:

MÜRSELAT SURESİ 1-7. AYETLER
Rahman, Rahim olan Allah’ın adıyla

1- Birbiri ardınca ve iyilik amacıyla (örfen; zamanın şartlarına ve ihtiyaçlarına uygun olarak) gönderilenlere (uyarıcılara, Hakka çağırıcılara) yemin olsun ki; 

2- Derken (sert ve çetin rüzgârlar gibi, her hayırlı hizmete koşturup, şeytani odakları ve münafıkları) kökünden koparıp savuranlara…

3- Ardından (hakikat prensiplerini ve huzur projelerini, neşriyat yoluyla) korkmadan ve yılmadan yaydıkça yayanlara, 

4- Sonra, (rahatının ve menfaatinin kölesi ve nefsani arzularının esiri olanlardan uzaklaşıp, Hakkı bâtıldan, sadıkı sahtekârdan, mü’mini münafıktan çok kesin ve keskin biçimde) ayırdıkça ayıranlara… (Mutlak doğruları ve mutlu oluşumları topluma tanıtanlara,) 

5- (Ve gelecek nesillere de) Bir zikir ve öğüt (olacak eserler) bırakanlara!

6- Böylece (hiç kimsenin “bilmiyordum, başka türlü sanıyordum” gibi) bir bahanesi ve mazereti (kalmasın), veya (herkes apaçık şekilde) uyarılsın! (diye gerçekleri, hem de gerekçeleriyle birlikte ortaya koyanlara yemin olsun ki,) 

7- Şüphesiz size va’ad edilen (zalimlerin hezimeti, mü’min ve müstaz’afların zafer ve hâkimiyeti ve kıyamet haberi) mutlaka vuku bulacaktır. 

KAYNAK: https://www.mealikerim.com/77/murselat

15 Temmuz Darbe Girişimi’ni takip eden günlerde Türkiye’de kamu kuruluşlarında görev yapan yaklaşık 93.000 memur görevlerinden uzaklaştırılmıştır. 40.000 kişi hakkında ise soruşturma açılmıştır. Akıllara gelen ilk soru -özellikle askeri ve istihbarat alanındaki- bu boşlukları kimin dolduracağıdır. Adalet ve Kalkınma Partisi 22 yıldır hükümeti elinde bulundurmasına rağmen güvenlik ve istihbarat konuları ile ilgilenen kıdemli bir ekip kurmayı başaramamıştır.

AKP hükümeti işte böyle yönetmiş ve hala da yönetiyor

1:5
(Bu nedenlerle Ey Rabbimiz!) Biz (bütün mü’minler) ancak ve yalnız Sana ibadet eder (Senin buyruklarını uygular ve Yüce rızanı ararız) ve (her konuda) sadece Senden yardım diler (ve Senin avn-ü inâyetine sığınırız).

1:6
(Ne olur) Bizi Sırât-ı Mustakîme (dosdoğru Din çerçevesine ve istikamet çizgisine) hidayet buyurup (Hakka ve hayra ulaştır).

1:7
(Daha önce) Kendilerine nimet verdiğin (hidayet ve hakikate erdirdiğin) kimselerin (Nebilerin, Sıddıkların, Şehitlerin ve Salihlerin) doğrultusuna (bizi yönlendirip yollandır; ama ne olur Ya Rabbi, Yahudilerin Siyonist kesimleri, işbirlikçileri, tüm şirk ve şekavet ehli olan ve Hakk dini yozlaştıran azgınlar gibi bütün) gazabına (ve kahrına) uğrayanların ve (Hristiyanların zalim emperyalist kesimleri, müşrik takipçileri ve Batı ahlâksızlığının taklitçileri gibi her türlü Hakk’tan ve hayırdan uzaklaşıp) sapıtanların yoluna (kaymamıza fırsat tanıma! Bizleri bütün bâtıl ve barbar yollardan) gayrı (ve ayrı olan İslam’da sabit kıl). Amin!

Enbiyâ Suresi 18
Hayır, aksine; doğrusu Biz Hakkı Bâtılın tepesine fırlatırız, O da onun beynini parçalayarak mahvedip bitirir. (Ardından) Bir de bakarsın ki, o (bâtıl ve barbar rejimler, zalimler ve işbirlikçiler yıkılıp) yok olup gitmiştir. (Allah’a karşı; “sözünde durmaz, süper güçlerle başa çıkamaz” gibi zanlardan ve) nitelendirdiğiniz yakışıksız sıfatlardan dolayı yazıklar olsun size! [Not: Beyni parçalanan ve fikriyatı boşa çıkarılan bâtıl ve barbar sistemin, geri kalan görkemli gövdesinin çökmesi ve çözülmesi artık kolay ve kaçınılmaz olacaktır.]

İsrâ Suresi 81
De ki: “(Artık) Hakk geldi, bâtıl zail oldu. Hiç şüphesiz bâtıl sürekli yok olucudur. (Çünkü Hakk gelince bâtıl batacak, Güneş doğunca karanlık kaybolacaktır.)”

Günümüzde HAK mücadelesi, Erbakan Hocamız tarafından MİLLİ GÖRÜŞ ile başlamıştır.
MİLLİ GÖRÜŞ mücadelesi, Ahmet Akgül Hocamız tarafından haklı ve hayırlı çizgisinden vazgeçmeden MİLLİ ÇÖZÜM ile devam etmektedir!

Aziz Erbakan Hocamızdan, bugün Ahmet Akgül Üstadımıza: “Önce ahlâk ve maneviyat, sonra mutlaka ağır sanayi ve yaygın kalkınma!” diye 55 yıl önce çıkılan bu kutlu yolda, daha ilk günkü hedef ve projelerden bir milim sapmadan devam etmek HAKK’a tutunmanın en açık ispatıdır.

Milli Çözüm Ekibinin ve Üstad Ahmet Akgül’ün olgunlaştırıp tamamladığı ve farklı dillere tercüme edip yayımladığı “ADİL DÜZEN” programları, hâlâ insanların yegâne; İlmi, İnsani ve İslami huzur ve kurtuluş reçetesi olmaktadır.

Maalesef SP ve yan teşekkülleri bile bu tarihi ve talihli projelere sahip çıkmak ve güncelleştirip topluma sunmak bir tarafa, hatta Partiyi ve yan birimlerini bütünüyle, Erbakan Hocamızın “İsrail baltasının yerli sapı!” diye tanıttığı Abdullah Gül’ün güdümüne sokulması hazırlıklarına tepki koyacak asgari gayretten dahi uzaklaşmış durumdadır…

Hatırlatma:
“Hakkı bâtıl ile karıştırıp (gerçeği) örtmeyin ve (güç odaklarından korkarak veya menfaat umarak) Hakkı gizlemeyin. (Kaldı ki) Siz (gerçeği) biliyorsunuz. (İşinize gelmediği için üzerini örtüyorsunuz. Öyle ise bile bile Hakkı bâtıl ile karıştırıp yozlaştırmayın ve Hakkı saklayıp saptırmaya çalışmayın.)” (Bakara Suresi 42. Ayet)

………………………………………..

Günümüzde BATIL mücadelesi, Yahudiler tarafından SİYONİZM ile başlamıştır.
SİYONİZM mücadelesi, Siyonist Yahudiler, Haçlı Emperyalistler ve işbirlikçi hainler ile devam etmektedir.  

Milli Görüş’ten kopan, haklı ve hayırlı çizgisinden sapan AKP, malum ve mel’un güçlerin güdümünde değişip dönekleşince, iddiaları ve istismar araçlarıyla icraatları tamamen farklılaşmış, münafıklaşmış; ekonomik ve sosyal tahribatlarıyla ülkeyi uçurumun kenarına taşımıştır. Ve Kuduz İsrail’in son Gazze katliamları karşısında kof kahramanlığı da iyice ortaya çıkmıştır.

Daha önce 15 yıl boyunca, AKP iktidarına ve Sn. Erdoğan’a, en ağır ithamlarla saldıran MHP ve Devlet Bahçeli, Bâtıl olduğu için, değişip-dönekleşip şimdi Erdoğan’ın suç ortağı olmuşlardır. Ve işte yıllarca, AKP’ye “Dinci, gerici, işbirlikçi” diye sataşan, MHP’ye “Irkçı Faşist” diye taş atan şu Doğu Perinçek ve ekibi de aynı iktidarın kuyruğuna takılmışlardır. Daha doğrusu çıkar ortaklığı ve fırsat avcılığı yapılmaktadır.

Ve yine, önce “Hizbullah” diye ortaya çıkan, “Parti, seçim, demokrasi” gibi kurum ve kavramları “Küfür-Şirk” sayan adamlar, şimdi Erdoğan iktidarının yedek lastiği olmuşlardır. Yani BÂTIL olmanın gereği sürekli değişip-dönüşüp hep yanlışa kayılmaktadır.

Sözde muhalefet partilerinin, CHP’sinden sosyalistlere, hepsi de aynı Bâtılın=Yanlışın değişik versiyonlarıdır. Dün savundukları ile bugün tutundukları başka başkadır.

BÂTIL’lar, adları farklı olsa da, tatları aynıdır!

Nasıl ki; beyaz, yeşil ve kırmızı renklerde bulunsalar, uzun, toparlak ve küçük tipte olsalar da hepsi biber sayılırhemen hepsi aynı vitamin ve lezzetleri taşır. Bunun gibi sağcı, solcu ve İslam istismarcısı bütün zihniyetler ve partiler de, çok farklı ve aykırı sanılsalar da; temelde hepsi aynıdır. Bunlar zulüm, zillet ve sefaletten başka sonuçlar doğurmamaktadır. Zaten kalıcı ve akılcı sistem ve projeleri de bulunmamaktadır.

İşte bakınız; Milli Görüş’ten kopan, haklı ve hayırlı çizgisinden sapan AKP, malum ve mel’un güçlerin güdümünde değişip dönekleşince, iddiaları ve istismar araçlarıyla icraatları tamamen farklılaşmış, münafıklaşmış; ekonomik ve sosyal tahribatlarıyla ülkeyi uçurumun kenarına taşımıştır. Ve Kuduz İsrail’in son Gazze katliamları karşısında kof kahramanlığı da iyice ortaya çıkmıştır.

Gömleğin önemini bir kez daha anlamış olduk.

Hakk; değişmeyen, dönüşmeyen, özelliğini ve güzelliğini yitirmeyen doğrular ve değerler anlamını taşır. Bunlar, her zaman ve her ortamda gerekli ve geçerli olan ve kendisine ihtiyaç duyulan kurallardır.

Hakk: Fıtrata (yaratılış esaslarına) mutabık ve muvafık (uygun) olan, doğal ve sosyal yasalardır.

Bâtıl ise; sabit ve sağlam temelleri bulunmayan, sürekli değişime ve dönüşüme uğrayan, hükmü ve hikmeti bozulup yozlaşan ve sonunda boşa çıkan düşünce ve davranışlardır.

Hakk’ta; tutarlılık, duyarlılık ve devamlılık vardır. “Bâtıl”da ise; fırsatçılık, fesatçılık ve istismarcılık öne çıkmaktadır. Bu nedenle tarih boyunca tüm BÂTIL yollar, HAKK’ın yozlaştırılıp çarpıtılması, istismar ve suiistimale sapılması şeklinde ortaya çıkmıştır.

Hakk: Akli, ilmi, vicdani, İslami, ahlâki, Kur’ani ve insani değerlere dayanır. Bâtıl ise, nefsani, şeytani, hayvani dürtülerden kaynaklanır.

Üstad Ahmet Akgül Hocamız bir konuşmasında Milli Görüşün siyasi temsilcisi ve adresi Saadet Partisidir, aslı ve gerçeği ise Milli Çözüm’dür demişlerdi.

  • Peki neden böyleydi? Milli Çözüm Milli Görüşün aslı ve kendisiydi?
  • Adil Düzen projelerine kafa yoran, Erbakan Hocamızın teknolojik hazırlıklarına sahip çıkan inanan ve aziz milletimizin moral ve motivasyonunu yükseltmek hemde siyonistlere göz dağı vermek için bu hazırlıkları anlatan tek kişiydi Ahmet Akgül.
  • Erbakan Hocamıza gerek hayattayken gerek vefatı sonrasında hakaret iftira ve salya akıtanların hakkını avcuna veren kişiydi Ahmet Akgül.
  • Ülkemizdeki Siyonizmin kaşıyarak kutuplaştırıp çarpıştırmak istediği gruplar arasına köprü olarak, sağcı- solcu, alevi-sunni, türk-kürt vs. Bu ülke içi meselenin Milli Çözümünü ortaya koyan tek kişi yine Ahmet Akgül’dür.
  • Yetmez Yeni Bir Dünyanın kuruluş kodlarını Doğu ile Batı arasındaki halkların beraberce yaşayacağı bolluk ve bereket medeniyetinin köprüsünü kuran yine Ahmet Akgül’dür.
  • Birbiri ardınca ve iyilik amacıyla (örfen; zamanın şartlarına ve ihtiyaçlarına uygun olarak) gönderilenlere (uyarıcılara, Hakka çağırıcılara) yemin olsun ki;
  • 77:2
  •  
  • Derken (sert ve çetin rüzgârlar gibi, her hayırlı hizmete koşturup, şeytani odakları ve münafıkları) kökünden koparıp savuranlara…
  • 77:3
  •  
  • Ardından (hakikat prensiplerini ve huzur projelerini, neşriyat yoluyla) korkmadan ve yılmadan yaydıkça yayanlara,
  • 77:4
  •  
  • Sonra, (rahatının ve menfaatinin kölesi ve nefsani arzularının esiri olanlardan uzaklaşıp, Hakkı bâtıldan, sadıkı sahtekârdan, mü’mini münafıktan çok kesin ve keskin biçimde) ayırdıkça ayıranlara… (Mutlak doğruları ve mutlu oluşumları topluma tanıtanlara,)
  • 77:5
  •  
  • (Ve gelecek nesillere de) Bir zikir ve öğüt (olacak eserler) bırakanlara!
  • 77:6
  •  
  • Böylece (hiç kimsenin “bilmiyordum, başka türlü sanıyordum” gibi) bir bahanesi ve mazereti (kalmasın), veya (herkes apaçık şekilde) uyarılsın! (diye gerçekleri, hem de gerekçeleriyle birlikte ortaya koyanlara yemin olsun ki,) ayetlerinin gereğini günğmüzde yapan kişi yine Üstad Ahmet Akgül Hocamız’dır.
  • Yani Milli Çözüm Milli Görüş’ün ta kendisidir sözü içi boş bir söz değil yukarıda sadece birkaç önemli vazifesini anlattığımız ve çok daha fazlaca yazabileceğimiz yüzlerce vazifeyi ifa ettiği için, Milli Görüş’ün ta kendisidir Milli Çözüm…

BÂTIL’lar, adları farklı olsa da, tatları aynıdır!

İktidarından muhalefet partilerine, CHP’sinden sosyalistlere, radikalinden ılımlı İslamcısına, Fetö’sünden diğer yobaz tarikatlara, Gül oyununa alet olan Milli Görüşçü bozuntularına, Erbakan Hocamızın siyaset ve stratejine hakim olduğunu “her konuda haklı çıkarak” ispat edenlere ters ve marazlı bakanlara… hepsi de aynı Bâtılın=Yanlışın değişik versiyonlarıdır.

Dün savundukları ile bugün tutundukları başka başkadır.

Çünkü; Kur’an’ın günümüze inen mana ve mesajından, Aziz Erbakan Hocamızın proje ve stratejilerinden “bi haberlerin” Batıl’ın oyununa gelmemesi, şaşırıp yamulmaması, mümkün değil!

Ve dün dedikleri ile bugün söylediklerinin çelişmesi (zaman içerisinde fikren ve fiilen fırıl fırıl dönekleşmeleri) kaçınılmazdır.  

Ancak 55 yıldır hiç değişmeyen, Haklı ve hayırlı çizgisinden vazgeçmeyen MİLLİ GÖRÜŞ=MİLLİ ÇÖZÜM çizgisi de vardır!  

Aziz Erbakan Hocamızdan, bugün Ahmet Akgül Üstadımıza:

“Önce ahlâk ve maneviyat, sonra mutlaka ağır sanayi ve yaygın kalkınma!” diye 55 yıl önce çıkılan bu kutlu yolda, daha ilk günkü hedef ve projelerden bir milim sapmadan devam etmek HAKK’a tutunmanın en açık ispatıdır. 

• İslam Birleşmiş Milletler Teşkilatı

• İslam Ortak Pazarı

• Müşterek İslam Dinarı

• İslam Savunma Paktı

• İslam Kültür ve İlim İşbirliği Vakfı

• Ve bunların resmiyet kazanmış şekli olan D-8 oluşumları, hâlâ İslam ve insanlık âleminin tek ve gerçek kurtuluş projeleri konumundadır.

• Milli Çözüm Ekibinin ve Üstad Ahmet Akgül’ün olgunlaştırıp tamamladığı ve farklı dillere tercüme edip yayımladığı “ADİL DÜZEN” programları, hâlâ insanların yegâne; İlmi, İnsani ve İslami huzur ve kurtuluş reçetesi olmaktadır. Maalesef SP ve yan teşekkülleri bile bu tarihi ve talihli projelere sahip çıkmak ve güncelleştirip topluma sunmak bir tarafa, hatta Partiyi ve yan birimlerini bütünüyle, Erbakan Hocamızın “İsrail baltasının yerli sapı!” diye tanıttığı Abdullah Gül’ün güdümüne sokulması hazırlıklarına tepki koyacak asgari gayretten dahi uzaklaşmış durumdadır…

 Bütün kurum ve kurallarıyla Kur’an’a, İslam’a, akla, vicdana ve bilimsel doğrulara dayalı, Hakka bağlı ve tüm insan haklarına saygılı ADİL BİR DÜZEN kurma, halkımızı Müslümanları ve tüm mazlumları bu zillet ve sefaletten kurtarma… Böylece İslami izzet, şevket ve hürriyete ulaşma amacı taşıyan en hayırlı girişim ve gayretlere “fesatlık, fırsatçılık, ucuz ve lüzumsuz kahramanlık!” gözüyle bakılması sonucu imanın özünden uzaklaşılması…

Ve bütün bu yanlış bakış açıları ve yararsız yaklaşımları nedeniyle, bilerek veya bilmeyerek Şeytanizmin, Siyonizmin ve Deccalizmin zulüm ve küfür saltanatına katkı sunulması gibi haksızlık ve yanlışlıklardan da mutlaka kurtulmak lazımdır…

AKGÜL VE ERBAKAN!

Erbakan Hocamızı anlamak
İçin gerek, Akgül üstada bakmak
Uyanın, zafere kalmışken ramak
Ulaşamaz ki, görmeyen ahmak..

Hak davada, eksik olmaz hain
Kediler, Aslan görür oldu kendin
Partiyi Gül’e, peşkeş çekmek için
Zemin hazırlar, bilge geçinen cin..

Akgül Hocaya, cephe alır nasipsiz
İhanet girdabında, döner dengesiz
Dünya çin davaya, uzak olur densiz
Koltuk uğruna, taviz verir renksiz..

Erbakana sadık, hakikati haykırır
Kurtuluşunu istediği, tüm insanlıktır
Asıl hedef, Adil Düzen kurmaktır
Siyonun tüm sistemini, yıkmaktır..

Erbakan ve Üstad Ahmet Akgül Hocamız yarım asırdır bu millete ve milli vicdanlı devlet yetkililerimize “toprak ayağımızdan kayıyor” diyerek çok ciddi uyarılarda bulunmaktaydı. Bugünlerde ise artık toprak ayağımızdan kaymıştı. Ülke elden gidiyor seviyesi çoktan aşılmıştı. İktidar ve muhalefetiyle Türkiye için en önemli ulusal güvenlik tehdidi olan Arz-ı Mevud hayali kuran İsrail, Siyonizm fikriyatı ve işbirlikçilerine karşı ciddi bir karşı strateji oluşturulmamıştı. 3. Dünya savaşının başladığı bugünlerde bile ordusu zayıflatılan bir Türkiye vardı.

Bürokrasisi ise Doğu Perinçek ekibine teslim edilmeye çalışılan bir Türkiye vardı. Şuan HSYK üyesi olan bir dostumuz 5 yıl önce “hükümet çok yanlış yapıyor, maalesef fetöden boşalan hukuk kadroları Perinçek ekibi atamalarıyla dolduruluyor” itirafı yapmıştı. Ülkenin başkent belediye başkanı küresel çetenin renkli devrim düşünce kuruluşları ve stk’ları ile programlar düzenliyor ve hiçkimse bu ihanetlere ses çıkarmıyordu. Özetle ülkenin çivisi çıkmış durumdaydı.

Kutlu lider Atatürk’ün gençliğe hitabında dediği gibi memleketin her köşesi işgal altındaydı.

Bu zilletten ancak ve ancak Milli Çözüm öncülüğünde Milli Çözüm Milli Mutabakat hükümeti ile kurtulunabilirdi. Bu güç ve kudret yüce Türk milletinin damarlardaki asil kanda ve kadim devlet hafızasında vardı. Toparlanın, gitmiyoruz!!

Milli Çözüm Ekibinin ve Üstad Ahmet Akgül’ün olgunlaştırıp tamamladığı ve farklı dillere tercüme edip yayımladığı “ADİL DÜZEN” programları, hâlâ insanların yegâne; İlmi, İnsani ve İslami huzur ve kurtuluş reçetesi olmaktadır. Maalesef SP ve yan teşekkülleri bile bu tarihi ve talihli projelere sahip çıkmak ve güncelleştirip topluma sunmak bir tarafa, hatta Partiyi ve yan birimlerini bütünüyle, Erbakan Hocamızın “İsrail baltasının yerli sapı!” diye tanıttığı Abdullah Gül’ün güdümüne sokulması hazırlıklarına tepki koyacak asgari gayretten dahi uzaklaşmış durumdadır…

https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/erbakandan-ahmet-akgule-milli-gorus-milli-cozum-kurami-ve-hak-batil-kavrami/

TEK ÇÖZÜM…

Makalede iktidar ve muhalefetten bütün partilerin ve destekçilerinin ayarı ortaya çok net şekilde dökülmüş.
Hepsi bâtılın farklı versiyonları..
Maalesef yozlaşmamış, satın alınmamış, şahsi çıkarlarına çalışmayan kimseler kalmamış.
Tek kurtuluş ise;
Önümüze ikinci devri koyan ve 20. Haçlı seferini başlatan iç ve dış mihraklara karşı,
yeni bir Kuva-i Milliye ruhu ile mücadele etmek ve Erbakan Hocamızın projelerini bütün dünyaya Hakim kılmaktır.
Millicilerden başkasından medet ummak, zaman kaybı ve hayal kırıklığıdır.
Acilen Milli Çözüm – Milli Mütabakat Hükümeti kurulmalı ve fiilen olmasada resmen kaybettiğimiz cennet vatanımızı kurtarmalıyız. Hatay sınırımıza kadar dayanan Siyon – Haçlı Birliğine karşı liyakat ve sadakat ehli tek çözüm, MİLLİ ÇÖZÜM’dür!

Picture of Yakup GÖZÜBÜYÜK

Yakup GÖZÜBÜYÜK

YORUMLAR

Son Yorumlar
24
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx
Paylaş...